1-15 Aralık 2010 MÜSİAD Araştırmalar ve Yayın Komisyonu Sayı: 2 Türkiye Ekonomisi 3. Çeyrekte de Avrupa’da ve Dünyada İlk Sıralarda Gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH), 2010 yılının 3. çeyreğinde % 5,5, yılın ilk 3 çeyreğinde ise % 8,9 büyüme kaydetti. Böylece yıl başından beri kesintisiz bir büyüme sergileyen Türkiye ekonomisi, son çeyrekte İsveç’ten sonra en hızlı büyüyen 2. ülke olurken, OECD ülkeleri arasında ilk sıralardaki yerini korudu. Mevsimsel etkilerden arındırılmış GSYH’nin üçüncü çeyrekte de bir önceki çeyreğe göre % 1,1 oranında artış göstermesi, ekonomideki büyüme ivmesinin devam ettiğini ortaya koymuş oldu. Özel sektör yatırımlarındaki ve hane halkı tüketimindeki artışlar dikkat çekerken, büyümenin sektör bazındaki lokomotifi inşaat, enerji ve imalat sanayi sektörleri oldu. Büyüme hızını yavaşlatan faktör ise ithalata bağlı büyüme ve cari açık nedeniyle dış ticaret sektörü oldu. Bunu da, küresel ticaret savaşlarının büyümeye yansıyan olumsuz sonucu olarak görebiliriz. Yine de, ilk 9 ay ele alındığında, 2010 büyümesinin orta vadeli plana uyum gösterdiği ve hatta daha da üzerinde gerçekleştiği gözlemlendi. Kasım Ayı Enflasyonu Sürpriz Düşüş Yaptı Kasım ayında, Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) bir önceki aya göre % 0,03 artarken, Üretici Fiyatları Endeksi (ÜFE) % 0,31 oranında düşüş gösterdi. Böylece, Kasım itibariyle yıllık enflasyon tüketicide % 7,29, üreticide % 8,17 olarak gerçekleşti. Ana harcama grupları itibariyle en yüksek fiyat artışı, aylık bazda giyim ve ayakkabı sektöründe, yıllık bazda ise alkollü içecekler ve tütün grubu ve bunu takip eden alkolsüz içecekler ve gıda sektöründe görüldü. Cari Açıkta En Büyük Etken Dış Ticaret Dengesi Oldu Cari açık, Ekim ayında geçen yılın aynı ayına göre % 1208 artışla 3 milyar 677 milyon dolar olarak gerçekleşti. Böylece 2010’un ilk 10 ayındaki cari açık, 2009’un aynı dönemine kıyasla % 288 artarak toplamda 35 milyar 723 milyon dolar oldu. Alt kalemler itibariyle bakıldığında dış ticaret açığının bir önceki yılın Ekim ayına göre % 281,8 oranında artarak, 5 milyar 9 milyon dolara ulaşması, 2010 Ekim ayı cari işlemler hesabının açık vermesinde en büyük etken oldu. Böylece, büyümede dünya ortalamasını neredeyse ikiye katlayan Türkiye’nin kur ve ticaret savaşları ile diğer rekabetçi stratejilere yeterince etkin tepki verememesi nedeniyle, büyüme dış ticaret kanalından aşağıya çekilmiş oldu. Sanayide İstihdam Arttı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından hazırlanan 2010 yılı Üçüncü Dönem Sanayi İşgücü Girdi Endeksleri’ne göre Türkiye’de sanayide istihdam, 2010 yılının 3. döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre % 5,5, bir önceki döneme göre % 2,2 arttı. Toplam istihdam artışında önemli bir katma değere sebep olduğu bilinen sanayi istihdamındaki bu sevindirici artış, son dönemde istihdamdaki düzelmenin sadece tarım tabanlı olmadığını da ispatlamış oldu. İhracatın İthalatı Karşılama Oranı Düşüş Gösterdi Ekim ayında ihracat, geçen yılın aynı ayına göre % 8,8 artışla 10 milyar 982 milyon dolar olurken, ithalat ise geçen yılın aynı ayına göre % 35,5 artarak 17 milyar 310 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu rakamlarla, 2009 Ekim ayında % 79 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, 2010 Ekim ayında % 63,4’e geriledi. Bu da aylık bazda cumhuriyet tarihinin ihracat rekorlarını kırmasına rağmen, Türkiye’nin 2010 yılında dış ticaret hamlesinde ivme ve cephe kaybetmeye devam ettiğini göstermektedir. Açıklanan rakamlara göre, en büyük ihracat kalemini motorlu kara taşıtları oluştururken, bunu demir-çelik ile kazanlar, makine, cihazlar ve aletler grubu takip etti. En fazla ihracat yapılan ülkeler ise sırasıyla Almanya, İngiltere ve İtalya oldu. Sanayi Üretimi Son Yılların Rekorunu Kırdı Sanayi üretimi 2010 yılı Ekim ayında geçen yılın aynı ayına göre % 9,8 artıp 128,9 olarak beklentilerin çok üzerinde gerçekleşti. Endeks, Eylül ayına göre de %13,4’lük bir artış gösterdi. Krizle yaşadığı düşüşten sıyrılmayı başardığını hatta kriz öncesi rakamları bile aşmaya başladığını gösteren sanayi üretimi, böylece Ekim 2010’da son yılların en yüksek seviyesine ulaşmayı başardı. TÜİK’in açıkladığı rakamlar doğrultusunda, madencilik ve taş ocakçılığı sektöründe % 11,4 azalma meydana gelirken, imalat sanayi sektörü endeksinde % 11,3, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksinde de yüzde 7,6 artış kaydedildi. Merkez Bankası Sıcak Paraya Karşı Tetikte Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Erdem Başçı, TL’nin aşırı değerlenmesi ile cari açığa dikkat çekti. Başçı, para politikasının hedefleri içine fiyat istikrarının yanı sıra finansal istikrarın da ekleneceğine işaret etti. Başçı, gelişmiş ülke merkez bankalarının yarattığı likidite bolluğu ve dolayısıyla Türkiye ekonomisine yönelik artan kısa vadeli sermaye girişlerinin Türk Lirası’nın aşırı değer kazanması ve cari açığın finansal istikrarı tehdit edecek boyuta yükselmesi ihtimaline değinerek bunu da faiz ve faiz dışı araçlarla önlemek istediklerini belirtti. Bunu da öncelik sırasına göre zorunlu karşılıklarla oynayarak, TL likidite yönetimi yaparak ve kısa vadeli faiz oranlarını düşürerek yapacakları sinyalini verdi. Başçı, kısa vadeli sıcak paraya geçit vermek istemediklerini, ekonomik dengelerin bozulmaması için ellerinden geleni yapacaklarını aktardı. OECD Ülkelerindeki Büyüme İstikrarlı OECD Bileşik Öncü Göstergeleri (CLI), OECD genelinde genişleme adımlarındaki istikrarı ortaya koyarak, ekonomik aktivitede bir dönüş noktası olduğu beklentisini karşıladı. Fransa, ABD ve Çin, Ekim ayında bir önceki aya göre büyümede iyileşme kaydederken, Almanya ve Japonya’ya ait rakamlar da ılımlı bir tablo çizdi. Brezilya, Kanada, İtalya ve Hindistan’da aşağı yönlü sinyaller dikkat çekerken, Malezya, Endonezya, Filipinler, Singapur gibi ülkelerden oluşan Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği ASEAN ekonomilerinde güçlü bir toparlanma olduğu belirtildi.