soooonKAM - KKTC KAMU-SEN

advertisement
Haziran 2012
KAMU GÖREVLİLERİ REFORM YASA TASLAĞI İLE
İLGİLİ GÖRÜŞLERİMİZ
Hazırlanan yeni “Kamu Görevlileri Yasası” taslağında,
sendikamızın yıllardır kaldırılmasını talep ettiği ve
kamunun verimliliğini olumsuz yönde etkileyen ve
partizanlığı tetikleyen üçlü kararnamelerin, daraltılarak
müsteşarlarla ve siyasi danışmanlarla sınırlandırılması
oldukça olumludur.
Yasa Taslağındaki olumlu unsurlar olduğu gibi
olumsuzluklar ve/veya eksikliklerde tespit edilmiştir.
Olumlu ve olumsuz bulduğumuz yönleri ve
eksiklikleri ortaya koyarak, sağlıklı bir zeminde fikir alış
verişinde bulunup, çalışanlarımız için de, hizmet alan
halkımız için de kalıcı ve kabul edilebilir bir “Kamu
Görevlileri Yasası” oluşturulması samimi amacımızdır.
Sendikamız
bu amaçla önyargılardan ve
popilizmden
uzak,
çalışanlarımızın
haklarını,
kazanımlarını ve motivasyonunu düşünmenin yanı sıra,
halkımıza daha hızlı, güler yüzlü, verimli ve sağlıklı bir
kamu hizmetinin verilmesi için ortak çalışmalara katılarak
önerilerini ortaya koymuştur.
Yapılan ortak toplantı çalışmalarında sendikamızın
eksik bulduğu ve/veya değiştirilmesini istediği bazı
kısımlar bize ulaştırılan son taslağa eklenmiş ve/veya
değiştirilmiştir. Ancak, sendikamız için oldukça önemli
1
olan, Üniversite öğrenimi gerektiren Mesleki ve
Teknik Hizmetler sınıfı ile Genel Kamu Hizmetleri
Sınıflarının I ve II.Dereceleri ile üst kademe
yöneticilerin tüm kadrolarına dıştan atamaların da
yapılacak olması, açık barem sisteminin kaldırılması,
lise üstü öğrenimlere ve yüksek lisanslara verilen
barem içi artışlarının kaldırılması, “Göç Yasası”
olarak adlandırdığımız ve 1 Ocak 2011 tarihinden
itibaren kamuya girenlerin maaşlarını düzenleyen
47/2010 Sayılı Yasanın kaldırılmaması, özel nitelikli
sözleşmeli personel veya danışman her ne olursa
olsun bu gibi kişilerde aranan nitelikte eleman yoksa
yabancı istihdam edilebileceğinin net olarak
yazılmaması ve yoruma açık bırakılması, dıştan
atanacaklarda performans aranmaması, kamu
görevlilerinin terfilerinde ve sicil belirlemesinde
amirlere çok fazla yetkiler verilmesi, üst kademe
yöneticilerini (Kamu hizmetinden atansa dahi) iki yıl
üst üste düşük performans değerlendirilmesinde
bulunmaları halinde eski kadrolarına ve eski
maaşlarına döndürülebilir olmaları üst kademe
yöneticilerini sicil amiri durumunda olan bakanları
karşısında verilen her emre uyan kişi konumuna
getirir. Ek mesai ödeneği HP’nin iki ayda bir yerine 6
ayda bir olması, gibi konular sendikamızca kabul
edilemez ve Yasa’nın asıl can alıcı unsurları olduğu
için de bu konularda uzlaşı olmadıkça da tasarının
tümünün kabul edilmesi beklenemez.
 Üçlü kararnameler oldukça daraltılması olumludur,
ancak bu olumluluk, tüm kadrolar dışa da açılarak
ve hemen hemen tüm kadrolarda “bazı kadrolar
2
personel dairesinin oluruyla dışa açılabilir..”
denilerek sulandırılmıştır.
Özellikle, doğum izinleri, mazeret izinleri, özürlü
çocuklarla
ilgili
izinlerde
güzel
açılımlar
olmuştur… Mevcut müşavirlerin çalıştırılacak
olması ve bundan böyle müşavirliğe son veriliyor
olması da olumludur. Diğer çok önemli ve olumlu
konu ise, “işçi” tanımının netleştirilerek artık işçi
statüsünde istihdam edileceklerin memur görevi
yapmasının engellenmesidir…
 TASLAĞIN “Kapsam” yan başlıklı 2’inci maddesinde;
“diğer kamu kurum ve kuruluşlarının yürütmekle
yükümlü olduğu kamu hizmetleri” kapsam dışı
bırakılmıştır.
Oysa, yürürlükteki yasada, “kapsam” kısmında; “Bu
Yasa, devletin ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının
yürütmekle yükümlü olduğu kamu hizmetlerinin
gerektirdiği asıl ve sürekli görevlerde çalışan, genel ve
katma bütçelerden veya bunlara bağlı döner
sermayelerden maaş alanlara uygulanır..” demektedir.
Hazırlanan taslakta, “diğer kamu kurum ve
kuruluşlarla, genel ve katma bütçelere bağlı döner
sermayelerden maaş alanlar” kapsam dışı kalmışlardır.
 Yine Taslak’taki 2’inci maddenin ilgili fıkralarında;
“Yargıçlar, Savcılar, Sayıştay Başkanı… Öğretmenler,
Sivil Savunma Teşkilatı personeli… hakkında kendi
özel yasaları uygulanır” denilirken, yürürlükteki 7/79
sayılı yasada var olan; “Başmukayyit, Elektrik Kurumu,
Vakıflar personeli, Din Görevlileri hakkında kendi özel
yasa kuralları uygulanır” kısmı taslaktan çıkartılmıştır.
Bunun ne amaçladığı tartışılmalıdır…
3
 Aynı madde; “Yargıçlar, Savcılar, Sayıştay Başkan ve
üyeleri, Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanı ve üyeleri,
Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) ve Kamu
İktisadi Teşebbüsleri dışında kalanların tümü için, bu
yasaya bağlı kurumlarda uygulanan genel maaş ve
ücret rejimini bozacak maaş ve ücret veya ödenek
öngörülemez” diyerek, bazı kesimlerin maaş ve
ödeneklerini serbest bırakmıştır. Yani bazı kesimlere
ayrıcalık tanınmıştır.
Ekonomik tedbirlerin alındığı iddiasıyla tüm kesimlerin
hakları dondurulurken ve geriletilirken böylesi bir
ayrıcalık kamu vicdanında kabul göremez…
 Taslağın “Tefsir” yan başlıklı 3’üncü maddesindeki,
“Birinci Amir” tarifinde; “Kamu görevlisinin bulunduğu
hizmet sınıfından üst bir hizmet sınıfında veya aynı
hizmet sınıfında üst derecede bulunan, onu
denetleyen, görevi gereği, kamu görevlisinin
çalışmaları hakkında doğrudan bilgi sahibi olan kamu
görevlisini ifade eder” sözcüğündeki, “Kamu
görevlisinin bulunduğu hizmet sınıfından üst bir hizmet
sınıfında olan…” sözcüğünü örneklersek; Kitabet
Hizmetleri sınıfının I’inci derecesine gelmiş 30 yıl
hizmeti olan bir Başkatip’in, bir üst sınıfı olan, “İdari
Hizmetler Sınıfının III’üncü derecesine belkide yeni
atanmış, bir-iki yıllık memur Başkatip’in Birinci Amiri
olacaktır. Birinci Amir olacak kişinin, derece ve
kıdem itibarı ile de hiyerarşiyi bozmayacak şekilde
dikkate alınması gerekmektedir.
 Tefsir’de yapılan “İşçi” tanımında; “Devletin genel
yönetim ilkelerine göre yürütmekle yükümlü
4
olduğu kamu hizmetlerinin gerektirdiği bedensel
güç ve bedensel niteliklerin kullanıldığı görevlere;
bu Yasa’da belirtilen özel kurallar uyarınca
istihdam edilen kişileri anlatır” diyerek artık kamuya
“işçi” statüsünde alınanların masa başında memur
görevi yapmasının önüne geçilecek olması
olumludur.
İşçi statüsünde yapılan alımlar Kamu Hizmeti
Komisyonunun dışında, partizanca yapılmakta ve
işçilere de memur görevi yaptırıldığı için birçok memur
kadroları münhal olduğu halde doldurulmamaktadır.
Kamuda, İşçi statüsünde işe alımlardan, terfilere
kadar bir çok uygulama partizanca yapıldığı için de
siyasilere rant kapısı olmaktadır, kamuda verimi
düşürmektedir.
Bunların önlenmesi açısından “işçi” tanımı olumludur.
 Tefsir kısmındaki “Kamu Görevlisi” tanımına
Özelleştirme Yasası kapsamında devlette istihdam
edilenler de eklenmelidir, ve hakları yeniden
düzenlenmelidir. Çünkü onlarda Kamu Hizmeti
Komisyonunca atanmışlardır.
 Taslaktaki 3’üncü madde’deki “Tefsir” kısmına “özel
nitelikli sözleşmeli personel”’in açılımı yapılmalı ve
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde özel nitelikli olduğu
varsayılan işleri yapacak nitelikte kendi vatandaşımız
yoksa, vatandaş olmayanların istihdamına imkan
tanınmalıdır. Muallak ifadeler sonucu ileride
danışmanlar, teknik müdürler, hatta şube amirleri
dahi, “özel nitelikli” diye sözleşmeli olarak
istihdam edilebilirler. Bu durumda, çocuklarımız
5
işsiz kalıp, göç ederken, vatandaş olmayanlar kilit
yerlere istihdam edilebilirler.
 Taslağın “Tefsir” kısmında, “PERFORMANS” ve
“LİYAKAT” ‘ında tarifi yapılmalıdır. “Performans” ve
“Likayat” yükselmelerde ve işe alımlarda ölçü
olduğuna göre; yoruma meydan vermeyecek şekilde
açık tanımları da yapılmalıdır.
 Taslağın “Temel İlkeler” yan başlıklı 5’inci maddesi
(5)’inci fıkrasındaki “hesap verebilirlik”te; “Kamu
görevlileri her türlü eylem ve işlemlerinin
sonucundan sorumlu tutulurlar.” cümlesinin ucu
açıktır. Bu cümle; “kamu görevlileri; bu Yasa ve
diğer yasalarca belirlenmiş görevleriyle ilgili her
türlü eylem ve işlemlerinin sonuçlarından sorumlu
tutulurlar” şeklinde düzenlenmelidir. (önerimiz
dikkate alınarak düzeltilmiştir.)
 Taslağın; “Kamu Hizmeti Komisyonu’nun Görevleri”
yan başlıklı 6’ıncı maddesine de; Kamu Hizmeti
Komisyonunun
bağımsız
bir
organ
olduğu
yazılmamıştır. Oysa yürürlükteki Yasada bu ifade
açık şekilde yer almaktadır. (önerimiz dikkate
alınarak düzeltilmiştir.)
 Taslağın; “Hizmet Sınıfları ve Sınıflar İçindeki
Dereceler” yan başlıklı 11’inci maddesine, Kamu
Hizmetleri altı ana hizmet sınıfına ayrılmış.
 (A) ÜST KADEME YÖNETİCİLERİ SINIFI: (BİR
DERECELİ, BAREM 19) ÜÇLÜ KARARNAMEYLE
ATNANAN MÜSTEŞARLARI KAPSAR.
6
 (B)
YÖNETİCİLİK
HİZMETLERİ
SINIFI(ÜÇ
DERECELİ):
I.DERECELERİ: Genel Sekreterleri, Genel Müdürleri,
ve Kurul Başkanlarını kapsar. Baremleri, Barem
19’dur. Üçlü kararnamelerin dışında olup, Kamu
Hizmeti Komisyonunca liyakat esasına göre sınavla
atanırlar.
II.DERECELERİ:MÜDÜRLER,
MÜDÜR/TEMSİLCİLER, KURUL ÜYELERİ VE
KAYMAKAMLARI KAPSAR. BAREMLERİ:
BAREM: 18 A Kamu Hizmetince sınavla atanırlar.
III.DERECELERİ: Yöneticilik Hizmetleri Sınıflarının
III.Dereceleri, Şube Amirlerini ve Yardımcı Yönetici
niteliğindeki diğer amirleri kapsar.
BAREMLERİ, BAREM:17 B’dir.
 Üst Kademe Yöneticiliğine (müsteşarlığa) atanabilmek
için: (Madde:13)
(A)
Kamu Görevi içinden yapılacak atamalarda;
Lisans diplomasına sahip olmak,Yöneticilik Hizmetleri
Sınıfının II.Derecesine atanmış olup en az üç yıl bu
derecede başarılı hizmet etmiş olmak.
(B)
Kamu Görevi Dışından Yapılacak atamalarda;
Lisans diplomasına sahip olmak; ve belgelendirmek
koşuluyla kamu görevi dışında en az altı yıl yöneticilik
olmak üzere toplam on beş yıl çalışmış olmak.
Doktora derecesi almış olanlar ise toplam on yıl
çalışmış olma koşulu aranır.
***NOT: Kamu dışından atanacak olanlar; herhangi
bir benzincide, markette veya başka bir yerde
yöneticilik yapsa ve lisans mezunuysa müsteşar
olabilecek (üçlü kararnameyle) ancak bir kamu
7
görevlisi,
lise
mezuniyeti
gerektiren
hizmet
sınıfındaysa, doktorası da olsa, otuz yıl hizmeti de
olsa, dıştan atanana tanınan imkan kamu görevlisine
tanınmıyor. Aynı durum, üst kademe yöneticilik
mevkileriyle de ilgili aranan koşullarda yer almaktadır.
Yani kamunun içinde olan, Lisans, Yüksek Lisans
ve doktora yapmış, ama lise mezunu gerektiren
hizmet sınıflarında çalışanların önleri kapanmış…
Kamu dışında
tanınmamış…
olanlara
tanınan
hak,
onlara
 Kamu görevi dışından atanan üst kademe yöneticileri
(müsteşarlar) görevden alındıklarında, kamu görevi ile
ilişkileri sona erer ve herhangi bir ek tazminat veya
hak alamazlar. (OLUMLU)
 Kamudan atananlar ise, görevden alındıklarında, en
az iki yıl bu mevkide görev yapmaları halinde,
müsteşar mevkiinin maaşı üzerinden müşavirliğe
getirilirler. (Bize göre eski maaşını almalıdır…)
 İki yıldan az hizmeti olanlar veya kendisini atayan
bakan tarafından görevden alınan (iki yıldan fazla
hizmeti olsa dahi önceki görevinin maaşına
dönecektir. Bu yukarıdaki ifade ile çelişkilidir…)
müsteşarlar
önceki
görevlerinin
maaşları
ile
müşavirliğe getirilirler. (önerimiz dikkate alınarak
düzeltilmiştir.)
 Müşavirler Başbakan tarafından, eğitimlerine ve
kamudaki kazandıkları deneyime göre görevlendirildiği
kurumun en üst amirine bağlı olarak danışmanlık
görevi yaparlar. (Başbakan, lise mezunu müsteşar
8
veya
müdürleri
müşavir
olduklarında
eğitim
durumlarını göz önüne alarak mı görevlendirilecekler?
Bu nasıl yapılacak?)
 Taslağa göre; Yöneticilik Hizmetleri Sınıflarının tüm
derecelerine (I, II, III) hem içeriden, hem de dışarıdan
atama yapabilecek. Atamalar Kamu Hizmeti
Komisyonunca ve sınavla yapılacak. (Şuandaki Kamu
Görevlileri Yasasında da bu kadrolar; “İlk atanma ve
Yükselme Yeri” olarak dışa da açıktır, ancak hizmet
şemalarının aranan koşullarına konulan maddelerle bu
teknik daireler dışa kapatılıyordu…)
Ancak, bu mevkilerin çoğu teknik daire
müdürlükleri ile, bakanlık müdürlükleri yerine
konulan genel müdürlükleri ve şube amirliklerini
de kapsadığı için dışa açılması doğru bir yaklaşım
değildir.
Dışa açılan bu mevkiiler yıllarca çalışan ve
yükselmek için performans gösteren kamu
çalışanlarının
motivasyonunu
bozar,
ve
partizanlığa açık kapı bırakır. (Sendikamızca kabul
edilemez bir maddedir.)
 Taslağın 17’inci maddesinde; Yöneticilik Hizmetleri
Sınıfına atanma ve Yükselmede, içerden atanacaklara
veya
yükseleceklere
ilişkin
son
üç
yıllık
performanslarının olumlu olmasını şart koşarken,
dışarıdan atanacaklarla ilgili herhangi bir
performans ölçüsü şartı da yoktur.
 Taslak madde 19’daki Genel Kamu Hizmetleri (üç
dereceli) sınıfına, bilgisayarla ilgili bölümlerde dahil
edilmelidir. Şu andaki aranan niteliklerde bu bölüm
mezunları
olmadığı
için
birçok
münhale
başvuramamaktadırlar. (önerimiz doğrultusunda
düzeltilmiştir.)
9
 18 ve 19. Maddelerdeki “Mesleki ve Teknik Hizmetler
Sınıfı” ile “Genel Kamu Hizmetleri Sınıfı” kadrolarına
kamuya girişteki aranan koşullarda “…ilgili mevzuat
uyarınca gerekli meslek odası veya birliğe üye
olmak” koşulu getiriliyor. Bu koşul, özel sektördeki
doktor, mimar, mühendis veya avukat gibi serbest
meslekler içindir, devlette çalışanlarda bu koşulun
aranması ikinci işe teşvik olur.
Bunun yerine çalışan herkesin mutlaka sendikalı
olması yönünde madde konulmalıdır.
 Taslak’taki 20’inci ve 21’inci maddelerde yer alan
yardımcı Mesleki ve Teknik Hizmetler sınıfı ile,
Yardımcı Genel Kamu Hizmetleri sınıflarına girmek
için aranan koşullarda, lise üstü en az iki yıllık ön
lisans mezunu olmak şartının olumlu yönleri
olduğu kadar, lise mezunlarının artık kamuda iş
şansının
kalmaması
gibi
de
bir
durum
yaratacaktır… (Tartışılmalıdır.)
 Mevcut 7/79 Sayılı Yasada var olan 54’üncü
madde, (fazladan yapılan her öğrenim yılı ve/veya
ikinci üniversiteye verilen barem içi artışları) bu
taslakta tamamen çıkartılmıştır.
**Bu
durumda
kendilerini
yetiştirdiklerinde
ödüllendirilmeyecek olan kamu görevlileri masraf
edip, kendilerini yetiştirmek için eğitim ve öğrenim
görmeyeceklerdir.
Şuanda
fazladan
gördüğü
öğrenim için barem içi artışı alacağı için para ve
zaman harcayarak üniversite okuyan birçok kamu
görevlisi var. Bunlar mevcut yasalara güvenerek
10
emek harcıyorlar… Bu maddenin çıkartılması
verimlilik adına yanlıştır ve kabul edilemez.
 Taslak’taki “Kadroların Ayrımı” yan başlıklı 24’üncü
maddede “Kadrolar, hem kamu görevi içine hem de
kamu görevi dışına açık olabileceği gibi sadece
kamu görevi içine de açık olabilir” demektedir.
Ancak, hem Yöneticilik Hizmetleri Sınıfı (bunlar üçlü
kararnamelerin dışındadır ve içten yükselmesi gerekir)
ve hem de üniversite mezuniyeti gerektiren hizmet
sınıflarının tüm dereceleri (I, II ve III. ‘üncü
dereceleri) dışa da açık tutulmuştur.
Böyle bir uygulamanın kamuda verimsizliği,
torpili, partizanlığı getireceği açıktır. Müsteşarlar ve
siyasi Danışmanlarla Hizmet sınıflarının ilk atanma
yerleri dışındaki tüm derece kadroları kamunun içine
açık olmalıdır.
 Bu Taslakla
kaldırılmıştır.
44/2006
sayılı
Yasa
tamamen
 Taslağın 31’inci maddesi “Sınav Türleri” yan
başlığında; iki tür sınav öngörülüyor; (Yabancı Dil
Sınavı kaldırılmış. Mevcut Yasada Yabancı Dil
Sınavı da vardır)
(A)
YETERLİLİK SINAVI: Kamu görevine ilk kez
atanacak adayların yeterliliğini saptamak için
yapılan sınavdır. Yeterlilik sınavında 100
üzerinden 60 ve üzeri puan alanlar başarı
listesine girerler.
Bu sınavlar;
Üst düzey, orta düzey ve alt düzey şeklinde üç
seviyede düzenlenir.
11
(B)
YARIŞMA SINAVI: Kamu Hizmeti Komisyonu
tarafından duyurulan boş kadrolar için yapılan
sınavdır.
 Madde 33: “Sınavların yapılmasında yetkili organlar”
yeterlilik sınavlarının düzenlenmesi kamu hizmeti
komisyonu
tarafından
düzenlenirken,
yarışma
sınavları; Kamu Hizmeti Komisyonu ile birlikte
34.madde de oluşturulan Sınav Kurulları tarafından
Kamu Hizmeti Komisyonunun gözetim ve denetimi
altında düzenlenir.” denilmektedir.
Burada, Yöneticilik Hizmetleri Sınıflarının I, II ve
III’üncü derecelerine yapılacak olan atama ve/veya
terfilerde oluşturulacak “Sınav Kurulu”’na Kamu
Hizmeti Komisyonu veya bir üyesi başkanlık
edecek, bu hizmet sınıfındaki I, II ve III’üncü
derecelerin sınavında
diğer kurul üyelerinin
belirlenmesinde de Kamu Hizmeti Komisyonu etkin
olacak, ancak diğer hizmet sınıflarında bulunan
kadrolar için düzenlenecek yarışma sınavlarında
oluşan sınav kurulunda Kamu Hizmeti Komisyonuna
bağlı üyeler ya hiç yok, ya da azınlıkta. Bu oluşum
hem Anayasamıza aykırı olarak Kamu Hizmeti
Komisyonunun yetkililerine müdahaledir, hem de
partizanlık getirir.
Sınav Kurullarının oluşumu, partizanlıkları ve
şaibeleri ortadan kaldıracak şekilde uzlaşı ile
oluşturulmalıdır.
 Kamu görevi dışından görev alan sınav kurulu
üyelerinin katıldıkları her sınav için asgari ücretin
yarısı kadar ödenek almaları da kabul edilemez. Bu
12
durumda ayda 5-6 sınava katılan bir üye 3 asgari ücret
tutarında ödenek alır… (34 md’nin (8)’inci fıkrası)
 “Yarışma Sınavı ve Başarı Listesi” yan başlıklı 35’inci
maddesinde, Yarışma sınavlarının yazılı ve sözlü
olacağı belirtiliyor.
Yazılı sınav 100 puan üzerinden yapılıyor. 70 puan ve
üzeri, alanlar sözlü sınava hak kazanıyorlar.
 Yöneticilik Hizmetleri sınıflarının I ve II’inci
derecelerinden kamuya açık olanları için sadece sözlü
sınav
yapılır.
(Neden
yabancı
dil
sınavı
yapılmasın?)
 Sözlü sınavlarda 100 puan üzerinden ve Kamu
Hizmeti Komisyonu ve üyelerinin ayrı ayrı verecekleri
puan ortalamasından oluşur.
BAŞARI LİSTESİ:
Genel Kamu Hizmetleri Sınıfı ile Mesleki ve Teknik
Hizmetleri Sınıfının I. ve II. Derecesi; ve Yardımcı Genel
Kamu hizmetleri Sınıfı ile Yardımcı Mesleki Teknik ve
Hizmetler Sınıfının I. II. III. Derecesindeki kadrolar için,
adayın yazılı sınav puanının % 60’ı ile sözlü sınav
puanının % 40’ının toplanmasıyla belirlenir.
 Yardımcı Genel Kamu Hizmetleri ile Yardımcı Mesleki
ve Teknik Hizmetleri Sınıfının IV. Derecesi, Genel
Kamu Hizmetleri Sınıfı ile Mesleki ve Teknik Hizmetleri
sınıfının III. Derecesindeki, kadrolar için adayların
yazılı puanlarının % 80’i ile sözlü puanlarının
% 20’sinin toplamıyla belirlenen puana göre; münhal
sayısı kadar, en yüksek başarı sıralamayı oluşturur.
 MADDE 37: Sınav sonuçlarına en geç üç iş gününde
yazılı itirazda bulunulur. Sınav sonuçlarına itiraz için
13
başvuruda yatırılan ücretin yarısı kadar bir ücret
alınması da öngörülmektedir ki; bu bize göre
yanlıştır.
 MADDE 38: Adaylık süresinin en çok bir yıl olması
olumludur. Ancak, Çalışma Yasasında deneme
süresi üç aydır. Bu süre; kamuda en çok 6 ay
olursa daha uygundur.
 Taslakta kademe ve derece ilerlemesi var. Md. 41,42
ve 43
 Taslaktaki 49’uncu maddedeki “Görev Ödevi” yan
başlığındaki; “Kamu görevlileri amirleri tarafından
uygun görülmesi halinde kendi hizmet şemasında
belirtilmeyen, ancak kadro görevine uygun diğer
görevleri de ifa etmekle yükümlüdür” şeklindeki
ifadesi kabul edilemez. Bu ifade, amirlerin kamu
görevlisinin hizmet sınıfı ve derecesiyle hiç ilgisi
olmayan her türlü işi yaptırmasına yol açacak
muallak bir ifadedir.
Kamu görevlisinin hizmet şemasında belirtilmeyen
bir işin, onun kadrosuna uygun bir iş olup
olmadığına kim neye göre karar verecektir…(Bu
madde bu haliyle kabul edilemez)
 Tasarının 61’inci maddesinde hayat pahalılığı alta
ayda bir olarak öngörülüyor. Biz bunun her iki ayda bir
olması için eylemler yaptık. Aynı şekilde 63’üncü
maddedeki “ek çalışma ödeneği” içinde eylemler
14
yapıldı. Bunların
veremeyiz.
geriye
getirilmesine
onay
 63. Madde’ye halen çalışmakta olan geçici, sözleşmeli
personele de ek mesai, on-call, düzensiz mesai
ödeneği ve vardiya tahsisatı verilmesi yönünde
düzenleme yapılmalıdır.
 Taslağın “Tehlike İş güçlüğü ve Riski Ödeneği Hakkı”
yan başlıklı 68’inci maddesinde hangi hizmet
sınıflarının, hangi oranda iş güçlüğü ve tehlike (risk)
taşıdığı belirtilerek risk oranına göre tahsisatlar
belirlenmelidir.
En riskli meslek gruplarında olan ebe ve hemşirelerin
risk ödeneği almadığı dikkate alınsın. Bazı hizmet
alanlarında aynı işi yapan kişiler arasında da
kimisine tahsisat veriliyor, kimisine verilmiyor…
 Taslaktaki, “Kamu görevinden ayrıldıktan sonraki
istihdam Yasağı” yan başlıklı 77’inci madde olumlu
bir düşüncedir.
77.madde: (1) Kamu görevlisinin, kamu görevinden
ayrılmasından sonra geçen iki yıl zarfında, kamuda
görevli olduğu son hizmet yılı boyunca birinci derecede
denetimini yürüttüğü şirketler ya da diğer kuruluşlar
tarafından herhangi bir yönetici veya danışman
pozisyonuna istihdam edilmesi yasaktır. Aynı kural,
kamu görevlisinin kamuda görevli olduğu son yıl
içerisinde Devlet adına yüksek meblağa mal, hizmet
veya benzeri alımlara onay verdiği diğer şirket ve
kuruluşları da kapsamaktadır.
15
(2) Kamu görevlisi ile bağlı bulunduğu kurum arasında,
kamu görevinden ayrılmasından sonra geçen iki yıl
zarfında, hiçbir şekilde hizmet alımı sözleşmesi
yapılamaz. 77’inci madde şaibeleri önleme adına
olumludur.
 “Kamu
Görevlilerinin
Değerlendirilmesi”
yan
başlığındaki 78’inci madde; “Kamu Görevlilerinin
görevleri sırasında göstermiş oldukları etkinlik ve
verimlilikleri kurumları tarafından yılda en az bir kez
değerlendirileceğini
ve
bu
değerlendirmenin
performansa göre ölçeceğini belirtmektedir.
 PERFORMANSLAR:
 Genel performans, Adaylığa ilişkin performans ve
yükselmeye ilişkin performans olmak üzere üç şekilde
ölçülür.
(1)Genel Performans Değerlendirmesi:
Her değerlendirme yılının sonunda, kamu görevlisinin
önceden belirlenmiş olan görevlerin ve/veya bireysel
hedeflerin ne kadarını yerine getirdiği veya ne kadarına
ulaştığı tespit edilir.
(1)Genel performans dört derece ile ölçülür;
(a)
Çok başarılı,
(b)
Başarılı,
(c)
Tatmin Edici,
(d)
Başarısız.
Genel Performans her değerlendirme yılının ortasında
bir
kez
gözden
geçirilir.
Yılsonu
“Başarısız”
değerlendirilenler o yıl için olumsuz değerlendirilmiş
olurlar. Kamu görevlilerine bu fıkra çerçevesinde “KOTA”
uygulanır. (kota tüzükle belirlenir)
16
*** “KOTA” konusuna açıklık getirilmeli ve tartışılmalıdır.
(2)Adaylığa İlişkin Performans Değerlendirmesi,
Aday kamu görevlisine adaylık döneminden itibaren her
üç ayda bir adaylığın sona ermesinden en geç bir ay
önce değerlendirilir.
Adaylığa ilişkin değerlendirme dört derece ile ölçülür:
(a)
Evet,
(b)
Ulaşılması beklenir,
(c)
Ulaşılmayacak gibi,
(d)
Hayır.
Asaleten atanma için (a), göreve son verilmesi için (d)
bendi değerlenmede kullanılır.(b) ve (c) bendi ise üç’er
ayda yapılan değerlendirmede kullanılır.
(3) Kamu Görevlilerinin Yükselmeye (Terfiye) İlişkin
Değerlendirilmesi:
Kamu görevlileri her değerlendirme yılı sonunda
Yöneticilik Hizmetleri Sınıfına veya bir üst dereceye
yükselme kadrolarındaki görevleri yerine yeteneği
konusunda değerlendirilir.
Yükselmeye ilişkin değerlendirme dört derece ile
gösterilir;
(a)
Çok yeteneklidir,
(b)
Yeteneklidir,
(c)
Yeteneğinin Gelişmesine İhtiyaç duyulmaktadır,
(d)
Yetersizdir.
Terfiye ilişkin değerlendirmesi “Oldukça Yeteneklidir”
veya “Yeteneklidir” olanlar olumlu değerlendirilmiş
olurlar.
 Kamu görevlisinin genel performansına ilişkin
değerlendirmesi ile, Yükselmeye ilişkin
değerlendirmesinde yapılacak derecelendirmeler
arasında tutarlılık aranır.
17
 Kamu görevlisinin performansının yanı sıra her
değerlendirme yılında görevinin gerektirdiği nitelikler
ile ilgili olarakta değerlendirilir ve bu değerlendirme
adaylığa ve terfiye ilişkin değerlendirmeler de dikkate
alınır.
 Performans
değerlendirme
formunda;
kamu
görevlisinin şahsi bilgileri, görevleri ve/veya bireysel
hedefleri, amirin ve amirlerin değerlendirmesi, kamu
görevlisinin değerlendirmeye ilişkin görüşü ve
değerlendirme yılında almış olduğu eğitimler, kurslar
ile gelişmesi için ihtiyaç duyduğu eğitimler yer alır.
 Taslağın 81’inci maddesi “Amirlerin belirlenmesi ve
bildirilmesi”
Her kamu görevlisinin değerlendirmesini yapacak birinci
ve ikinci amiri olur. Birinci ve ikinci amirler aynı kişi
olamaz. Birinci ve ikinci amirler, kamu görevlisinin
doğrudan bağlı olduğu Yöneticilik Hizmetleri Sınıfının
I. Veya II. Drece Yöneticisinin onayı ile ilgili üst kademe
yöneticisi tarafından belirlenir.
 Performans değerlendirmesinde; İkinci Amir Birinci
Amirin değerlendirme ve görüşleri ile kamu
görevlisinin görüşlerini de dikkate alarak yapar.
İkinci Amir, değerlendirmenin adil ve tutarlı olduğuna
dair nihai onay ve imza yetkisine sahiptir.
 Performans değerlendirme sonucu ilgili kamu
görevlisine, Performans Değerlendirme Formunun bir
18
suretinin imza karşılığı verilmesi ile bildirilir. (açık ve
şeffaf olması açısından doğrudur.)
 Performans değerlendirme şekillerinin herhangi
birinde “olumsuz” değerlendirilen kamu görevlisi
bildirim tarihinden on iş günü içinde Kamu Hizmeti
Komisyonuna yazılı olarak itiraz edebilir. İtiraz halinde
Kamu Hizmeti Komisyonu on iş günü içinde kamu
görevlisi ve amirleri ile, ve gerekli görmesi halinde
kurumda çalışan diğer kamu görevlileri ile görüşerek
kesin kararını verir.
Kamu Hizmeti Komisyonu tarafından da “olumsuz”
değerlendirilmesi durumunda, kamu görevlisi “olumsuz”
değerlendirilmiş sayılır.
84. MADDE: Genel Performansı, değerlendirme yılı
içerisinde olumsuz değerlendirilen kamu görevlisi bir
sonraki yıl için kademe ilerlemesi alamaz.
Yöneticilik Hizmetleri Sınıfının I. ve II. Derecesinde
görevli kamu görevlileri iki yıl üst üste olumsuz
değerlendirilmesi halinde Kamu Hizmeti Komisyonunca
önceki kadrolarına döndürülürler ve eski kadrolarının
maaşını alırlar.
***Yöneticilik Hizmeti Sınıfının I ve II. Derecesindeki
kamu görevlilerinin performansını değerlendirecek
amirleri ya üçlü kararnameyle atanan müsteşarlar ya da
bakanlar olacaktır. I. Ve II. Derecedekiler (Müdürler,
kaymakamlar…) siyasilerin yasal olmayan isteklerini
yapmadıklarında iki yıl üst üste olumsuz performans
verdiklerinde eski görevlerine dönecekleri endişesini
taşırlarsa
verimli
olamazlar
ve
partizanlık
önlenemez…onun için Yöneticilik Hizmetleri Sınıflarında
19
ve/veya Üst Kademe Yöneticiliği hizmet sınıflarında
olanların performans değerlendirilmelerini de ilgili
kurumlarda
çalışan
kamu
görevlileri
değerlendirilmelidir. Yani oto kontrol olmalıdır…
 Yöneticilik Hizmetleri Sınıfının III.Derecesi ile diğer
hizmet sınıfında bulunan kamu görevlilerinin genel
performansının
iki
yıl
üst
üste
olumsuz
değerlendirilmesi durumunda, kamu görevlisi Personel
Dairesi tarafından mümkün olması halinde kendi
kurumunda başka bir ikinci amirin denetim ve
gözetimine verilir, veya Personel Dairesi veya Kamu
hizmeti Komisyonu tarafından başka bir kuruma
nakledilir.(Nakil işi sadece Kamu Hizmetince
yapılabilir…)
Yine iki yıl üst üste olumsuz değerlendirilirse kamu
hizmetince kamu görevinden ilişiği kesilir.
***iki yıl üst üste olumsuz değerlendirilen bir kamu
görevlisinin kendi kurumunda veya başka bir kurumda
başka bir ikinci amirin denetim ve gözetiminde çalışması
belki olumludur, ancak nakledilme işini Kamu Hizmeti
yapmalıdır. Personel Dairesi müdahil olmamalıdır.
 Üç yıl üst üste olumlu değerlendirilmeyenler yükselme
kadrolarına
başvuramazlar.
Bu
maddelerin
uygulanabilmesi için kamu görevlisinin performansının
Kamu
Hizmeti
Komisyonunca
da
olumsuz
değerlendirmesi şarttır.
*** Üç yıl üst üste olumsuz değerlendirilen ve bu
değerlendirme sonucu kamu Hizmetince de onaylanan
bir kamu görevlisinin bir üst yükselme kadrosuna baş
vuramaması anlaşılır bir durumdur. Ancak dördüncü yıl
20
değerlendirmesi olumlu
vuracağı yazılmalıdır.
ise,
yükselme
yerine
baş
 Taslağın 87.maddesindeki “Kamu Görevlilerinin
Yetiştirilmeleri ve Eğitim Planları” yan başlığında,
kamu görevlilerine her yıl meslekleriyle ilgili olmak
üzere en az 30 saat hizmet içi eğitim verilmesi
(kurum tarafından) koşulu getirilmelidir.(Önerimiz
dikkate alınarak en az 30 saat olarak
düzeltilmiştir…)
 Taslağın; “Tahsis Yetkisi” yan başlıklı 93’üncü
maddesinde; “Personel Dairesi’ne bağlı idari
hizmetler ile kitabet hizmetlerini yürüten kamu
görevlilerinin kamudan ilk kez atananların veya
yükselmelerinden sonra ilçelerdeki kurumlara
tahsisi,
kadro
derecelerine
bakılmaksızın,
kurumların ihtiyacı dikkate alınarak, Personel
Dairesince yapılır” denilmektedir. Yapılacak bu
tahsis, kamu görevlilerinin eşit derecelerinde ve tahsis
edileceği kurumun kadrosunda boş kadro varsa
yapılabilmelidir. Aksi durumda, hiyerarşi kalmaz ve
partizanlıkla birçok kamu görevlisi derecesinin
altındaki görevlere gönderilir. (önerimiz dikkate
alınarak düzeltilmiştir.)
 94’üncü maddedeki “nakiller” yan başlığında da,
nakiller ancak eşit derecelerde ve boş kadro varsa
yapılmalıdır. Taslaktaki hali kabul edilemez.
(önerimiz dikkate alınarak düzeltilmiştir)
21
 Taslağın 95’inci maddesindeki “Görevlendirme” yan
başlığında; Kamu görevlilerinin kurumlarının dışındaki
başka kurumlara veya kurumlarındaki başka birimlere
iki
yıla
kadar
görevlendirilir
deniliyor.
Bu
görevlendirmeler en çok üç ay olmalıdır.(taslakta iki yıl
olarak öngörülüyor) ve görevlendirilecek kişinin
derecesi ile görevlendirileceği kadro derecesi eşit
olma koşulu yazılmalıdır.(Önerimiz doğrultusunda
3
aydan
fazla
görevlendirmelerde
kamu
görevlisinin rızası aranıyor…)
 Taslağın 101’inci maddesindeki Çalışma Saatleri,
Haziran 15, Eylül 15 üç ay yaz mesaisi, diğer kalan
dokuz ay ise kış mesaisini düzenlemektedir. Sendika
olarak
biz
yaz-kış
tek
mesai
önerisini
yapmıştık…(Son taslakta bu da değiştirilerek
çalışma
saatleri
yaz-kış
39
saat
olarak
değiştirilmiş, yani daha da kötüye çekilmiş…)
 Taslağın 101. Maddesine röntgen çekiminde fiilen
çalışan sağlık personelinin tümünün çalışma saatleri 5
saat olmalıdır. Sadece tabip ve teknik personele
uygulanması adaletli değildir. Vardiya ve rotasyon
usulü çalışan kamu görevlilerine tahsisat ödeneği
verilmelidir.
 Taslağın “ İzin Hakkı ve Yıllık İzinlerin Düzenlenmesi”
yan başlıklı 102’inci maddesi;
Bu maddeye göre her kamu görevlisi yılda en az
yirmi iki iş günü izin kullanmak zorundadır. Ve en az
on iş günü izni de kesintisiz kullanacaktır.
Tasarıya göre kamu görevlileri;
(a) 0-5 YIL HİZMETİ OLANLAR
22 İŞ GÜNÜ,
22
(b) 6-10 YIL HİZMETİ OLANLAR
24 İŞ GÜNÜ,
(c)11-15 YIL HİZMETİ OLANLAR
26 İŞ GÜNÜ,
(d)16-20 YIL HİZMETİ OLANLAR
28 İŞ GÜNÜ
(e) 21 YIL VE ÜZERİ HİZM.OLAN
30 İŞ GÜNÜ
hakları vardır. Aktarılacak toplam izin ise en çok 60 iş
günü olabilir deniliyor.
***Yıllık izinlerde hizmet süreleri dikkate alınmış ve
izinler “İŞGÜNÜ” olarak değiştirilmiştir. Burada
dikkat edilirse, “bir kamu görevlisi yılda en az yirmi
iki gün izin kullanacaktır.” Deniliyor ve beş yıllık bir
kamu görevlisine yılda 22 iş günü izin hakkı veriliyor.
Buna göre kamu görevlileri her yıl zorunlu olarak yılda
en az 22 iş günü izin kullanacaklarsa 30 yılın sonunda
birikmiş izinleri sadece 8 gün olacaktır. Tabii yılda
kullanmak zorunda oldukları 22 iş günün dışında izin
kullanmamışlarsa…
Bu maddenin kabul edilecek mantıklı bir açıklaması
olamaz…(önerimiz dikkate alınarak kamu görevlisi
yılda en az 22 iş günü zorunlu izin yerine yılda en az
15 işgünü izin kullanır şeklinde değiştirilmiştir.)
 Taslağın, “Zorunlu Sağlık İzni” yan başlıklı 103’üncü
maddesi;
“Devlet
kurumlarında
radyoterapi
radyoizotop sahasında fiilen çalışan personele yıllık
izinleri dışında her yıl yirmi bir iş günü (şuandaki
yasada bu izin 21 gün. İş günü değil) zorunlu sağlık
izni veriyor. İyileştirme yapılmıştır.OLUMLUDUR.
23
 Taslağın en olumlu yanlarından birisi de
“Hamilelik ve Doğum İzni” yan başlıklı 104’üncü
maddesidir.
(1) Hamile kamu görevlilerine doğumdan önce altı
hafta, doğumdan sonra da on hafta olmak üzere
toplam on altı hafta tam ödenekli hamilelik ve
doğum izni verilir.
(2) Hamile kamu görevlisi doğumdan önce kullanması
gereken altı haftalık, hamilelik izninin ilk dört
haftasını kullanmayıp doğumdan sonraya aktararak
doğumdan
sonra
kullanabilir.
Bu
haktan
yararlanabilmek için, hamile kamu görevlisinin,
doğum tarihinden iki hafta önceye kadar
çalışmasında herhangi bir engel olmadığının, doktor
raporu ile belgelendirmesi gerekir. (YENİDİR..)
(3) Hamile kamu görevlisi erken doğum yapması
halinde doğum öncesi kullanmadığı izinlerini doğum
sonrası kullanır. (YENİDİR..)
(4) Hamile kamu görevlisinin ölü doğum yapması
halinde, doğum sonrası kullanılacak izninin sadece
altı haftasını kullanır. (YENİDİR..)
(5) Kamu görevlilerine prematüre bebek sahibi
olmaları ve bunu da doktor raporu ile belgelendirme
koşulu ile doğum sonrası kullanılacak izninin hemen
hitamında talep etmeleri halinde ek on iki haftaya
kadar yarı ödenekli izin verilir. (YENİDİR..)
(6) Doğum sonrası kullanılacak iznin hemen hitamında
kamu görevlisinin veya eşinin talep etmesi halinde
bir yıla kadar ödeneksiz izin verilir. (YENİDİR..)
(7) Doğumdan sonra her anne kamu görevlisine dokuz
aya kadar, her iş gününde iki saat emzirme izni
verilir.(Şuandaki Yasa da bu süre altı aydır.) Bu izin
24
annenin amiri ile uyum içerisinde talep edeceği
sürelerde kullanılır.
(8) Kamu görevlisine evlat edinmesi halinde, evlat
edinme tarihinden itibaren ondört hafta ödenekli izin
verilir. İznin hemen hitamında kamu görevlisinin
talep etmesi halinde bir yıla kadar ödeneksiz izin
verilir.
 Taslağın, “Hastalık İzni” yan başlıklı 105’inci
maddesinde Hastalık İzinleri Kısa Süreli Hastalık
izinleri ve Uzun Süreli Hastalık İzinleri olarak ikiye
ayrılıyor.
Kısa Süreli Hastalık İzinleri; Hastanelerden veya özel
kliniklerden en çok üç iş gününe kadar alınacak
raporlarla kullanılacak izinlerdir. Altı ayda en çok iki kez
altı iş gününe kadar (yılda 12 iş günü) tam maaşla, altı
aylık sürede 6 iş günü üzeri getirilen kısa süreli hastalık
izinlerine ise yarı maaş ödenir” denilmektedir.
Bu madde kesinlikle kabul edebileceğimiz bir madde
değildir… İtirazımız üzerine şu şekilde değiştirilmiştir;
Kısa Süreli Hastalık İzinleri: Kamu görevlilerinin
hastalıkları halinde hastanelerden veya özel kliniklerden
en çok üç iş gününe kadar alınacak raporlarla kullanılan
izindir. Kamu görevlileri bir yıl içerisinde en çok onbeş iş
gününe kadar tam maaşla kısa süreli hastalık izni
kullanabilir.
Rapor
kamu
görevlisinin
göreve
dönmesinden itibaren en geç iki iş gününe kadar
kurumuna ibraz edilir. Bir yıl içerisinde onbeş iş günü
üzerinde getirilen kısa süreli raporlar Sağlık Kurulu’na
iletilir. Raporun Sağlık Kurulu tarafından onaylanmaması
halinde kamu görevlisine bu süre için maaş tahakkuk
ettirilemez.
25
Uzun Süreli Hastalık İzinleri; Kamu görevlisine üç iş
gününden fazla verilen hastalık izinleridir. Bu izinler
resmi sağlık kurullarınca onaylanır veya doğrudan sağlık
kurullarınca verilen raporlardır. Bu tür raporlar 5 iş
gününe kadar kuruma ibraz edilir.
Kamu görevlilerine altı aya kadar tam maaşla uzun süreli
hastalık izni verilebilir. Bu süre altı ay daha uzatılabilir.
Uzun süreli tedaviye ihtiyaç duyulursa yukarıdaki
süreye ilaveten altı aylık sürelerle olmak üzere bir yıl
daha uzun süreli hastalık izni verilir. (TOPLAM İKİ YIL…)
***Yürürlükteki Yasa da ise, “Uzun Süreli Hastalık İzni”
iki yıldır. Hastalık devam ederse iki yıl daha
uzatılmaktadır. Toplamda dört yıl…)
 Görevleri sırasında ve görevlerinden ötürü kazaya
uğrayan veya bir meslek hastalığına tutulan kamu
görevlileri, hizmet süreleri ne olursa olsun durumları
sağlık kurumları tarafından her altı ayda bir
incelenmek koşuluyla iyileşinceye kadar ödenekli izinli
sayılırlar.
***Hastalığın görevinden ötürü ve/veya meslek
hastalığı olup olmadığı konusunda karar verilmesi
şaibelere ve tartışmalara neden olabilecektir. Doğrusu;
kamu görevlilerinin çalışırken yakalandıkları uzun süreli
tedavi gerektiren ve gerçekten çalışamayacak
durumlarını kurul raporu ile belgeleyenlere iyileşinceye
kadar ödenekli izinli saymaktır. İyileşmemesi halinde
ise emekliye sevk etmektir.
 Taslağın, “Ödeneksiz İzinler” yan başlıklı 106’ıncı
maddesinde; “Kamu görevlisinin bakmaya zorunlu
olduğu veya kamu görevlisi refakat etmediği takdirde
26
hayati tehlikeye girecek ana, baba, eş veya çocukları
ile kardeşlerden birisi, ağır bir kaza geçirmesi veya
önemli bir hastalığa tutulmuş olması halinde, bu
durumlarının
resmi
sağlık
kurulu
raporuyla
belgelendirilmesi koşuluyla, kamu görevlilerine kendi
istekleriyle en çok altı aya kadar görevlerinden
ayrılmaz izni verilebilir. Bu izin aynı yöntemle iki yıla
kadar uzatılabilir. Bu izin süresince kamu görevlisinin
yükümlülükleri devam eder.aylık, ilerleme, yükselme
ve diğer haklar işlemez.
 Yürürlükteki yasada bu izin süresi yalnızca üç
aydır. Bu bakımdan insani ve olumludur.
 Taslağın, “Mazeret İzni” yan başlıklı 107’inci
maddesinde; “kamu görevlisine; eşinin ve/veya
çocuğunun uzun süreli tedaviye gereksinim gösteren
hastalığa yakalanması halinde, üç aya kadar mazeret
izni verilir. Ancak bu gibi hallerde hastalığın sağlık
kurulu raporu ile belgelenmesi gerekir.
***Yürürlükteki yasada yoktur. Olumlu bir açılımdır.
 Anne veya baba kamu görevlisine, özürlü çocukları
için kullanılmak üzere diğer mazeret izinlerine ilave
olarak on beş işgünü mazeret izni verilir.
***Bu da yürürlükteki yasada yoktur. Yenidir ve
olumludur.
 Kamu görevlilerine çocuklarının hastalıklarında
kullanılmak üzere verilen mazeret izni yürürlükteki
yasada “on beş gün” iken taslakta; “on beş iş günü”
olarak düzenlenmiştir.Olumludur.
27
 Taslağın, “Disiplin Cezaları” yan başlığındaki ve
“Disiplin Türleri” yan başlığındaki 113 ve 115’inci
maddelere,
kamu
görevlilerine
uygulanan
“MOBBİNG” ‘inde suç sayılmasına ve ceza
uygulanmasına
ilişkin
maddeler
konulmalıdır.(Önerimizle konulmuştur)
 Taslağın, “Mali Kurallar” bölümündeki 127’inci madde
(2)’inci fıkradaki 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren
hizmete alınan kamu görevlilerinin maaş ve
baremlerini düşüren fıkra kabul edilemez. 1 Ocak
2011 tarihinden itibaren kamuya girenlerin
maaşları yoksulluk ücreti olmaktan çıkartılmalıdır.
 Taslağın 128’inci maddesinde ifade edilen; “Veteriner
Dairesi”’nde veteriner hekim hizmetlerinde ön görülen
kadrolara verilen baremler, diğer bazı dairelerde de
Veteriner Hekim kadrosu olduğunu göz önüne
almalıdırlar.(Dikkate alınarak düzeltilmiştir)
 Taslağın 128’inci maddesinde yer alan ve yöneticilik
hizmetleri sınıfları dışında herhangi bir hizmet sınıfına
atanan bir kamu görevlisi, ilgili maddelerin öngörmüş
olduğu koşullara uygun olarak alacağı kademe
ilerlemeleri ile, bulunduğu dereceye ve herhangi bir
yasada aksine kural bulunmasına bakılmaksızın
kadrolarını muhafaza etmek kaydıyla (yani, ola ki sınıf
değiştirir ve başka kadroya geçerse de olmaz…)
içinde bulunduğu hizmet sınıfında, atanmış olduğu
derecenin bir üst derecesinin son kademesine (8’inci
kademe) kadar ilerlemeye devam eder. Göç Yasası
dediğimiz “47/2010 Sayılı Yasa” Kamu görevlilerine,
terfi almamaları halinde bulunduğu derecenin 14’üncü
28
kademesinden daha fazla ilerlemesine imkan
vermiyordu. Bu madde ile 1 Ocak 2011 tarihinden
itibaren “Göç Yasası” ile istihdam edilenler de terfi
almasalar bile bulundukları kadro derecesinin bir üst
derecesinin
son
kademesine
kadar
ilerleyebileceklerdir.
Ancak, bu kamu görevlilerine emekliye ayrılmaları
halinde, Emeklilik Yasasının 17’inci maddesi altındaki
menfaatler verilmez ve emeklilik işlemleri fiilen çekilen
maaş üzerinden verilir.
***Bu fıkraya göre örneklersek; Mesleki ve Teknik
Hizmetleri Sınıfının veya Genel Hizmetler Sınıfının
III.Derecesine atanan bir kamu görevlisi terfi almasa bile
seneleriyle, hizmet sınıfındaki bir üst derece olan
II.derecenin barem 13’ün 8’inci kademesine kadar
çıkabilir…
(Ancak
kadrosunun
değişmemesi
koşuluyla…)
***Emeklilik Yasasının 17’inci maddesi şöyledir; “en
az yirmi beş fiili hizmeti bulunan bir kamu görevlisi,
emeklilik hakkı kazandıran ödenekler açısından
bulunduğu baremin en üst basamağından emekliye
ayrılır. Bu kural, 1 Temmuz 1987 öncesi olanlara yirmi
fiili yıl olarak okunur.”
 Yöneticilik Hizmetleri sınıfları dışındaki hizmet
sınıflarının I.derecesinde olanlar kademe ilerlemesiyle
bareminin son kademesine (8’inci kademeye)
geldiklerinde kıdemlerine göre bu baremin 10’uncu
kademesine kadar ilerlemeye devam ederler.
Aynı şekilde II.Derecesinde olanlarda baremlerinin
9’uncu kademesine kadar ilerlerler.
29
 Taslağın, “Kamu Görevi Dışındaki Kamu Hizmetlerine
İstihdam Şekilleri” yan başlıklı 140’ıncı maddesi;
Kamu görevi dışındaki kamu hizmetlerinin, sözleşmeli
personel ve işçiler eliyle yürütüleceğini belirtiyor. Geçici
alımına son veriliyor.
 Sözleşmeli personel ve işçiler hakkında bu yasadaki
özel kurallar saklı kalmak koşuluyla İş Yasasının
uygulanacağı hükmü getiriliyor.
 Özel nitelikli sözleşmeli personelin alımında KKTC
Vatandaşlığı aranmıyor. (bu kabul edilemez. Eğer
KKTC Vatandaşlarından nitelikli eleman yoksa
yabancı alınabilir.(önerimiz doğrultusunda KKTC
vatandaşı olma koşulu getirilmiştir.)
 Taslağın, “Siyasi Danışmanlar” yan başlığındaki
142’inci madde de; Başbakan için bir Baş Siyasi
Danışman ve iki siyasi Danışman ile bakanlara ise iki
Siyasi Danışman istihdam olanağı veriliyor.
Siyasi Danışmanlar en az lisans diplomasına sahip
olup, kamunun içinden veya dışardan olabiliyor.
Kamudan atanan siyasi danışmanlar, kendilerinin
atayanların görevinin sona ermesi veya görevden
alınmaları halinde, eski görevlerine döner ve eski
maaşlarını alırlar. Yani müşavir olmazlar. Bu açıdan
bu da olumludur. ( önerimiz doğrultusunda
düzeltilerek değiştirilmiştir)
 Taslağın 143. Maddesindeki “Özel Nitelikli
Sözleşmeli Personel” istihdamı maddesine “KKTC
Vatandaşı aranan özellikte eleman yoksa yabancı
alınabilir şeklinde olmalıdır. Emekliler sözleşmeli
istihdam edilemezler.
30
 Taslağın, “Sözleşmeli Personel” yan başlıklı
144’üncü
maddesinde;
“Kurumlar
Yöneticilik
Hizmetleri sınıfı dışında kalan, hizmet sınıflarına
atanmış bir kamu görevlisinin geçici süreli
görevine devam edemediği hallerde hizmetin
devamlılığını sağlamak amacıyla Başbakanlıktan
alınacak yetki çerçevesinde “Sözleşmeli Personel”
istihdam edebilir.
Şöyle ki;
(A) Asıl ve sürekli kamu görevlisi olarak görev yapanların
uzun süreli hastalık, doğum, burs, kurs nedeniyle bu
yasa
kuralları
çerçevesinde
izinli
bulundukları
dönemlerde;
( C) Bu yasa çerçevesinde ödeneksiz izinli olan kamu
görevlilerinin yerine; izin süresince;
(Ç) Bu Yasa’nın 108’inci maddesinin (1)’inci fıkrası
uyarınca sendikal izin kullanan kamu görevlisinin yerine,
izin süresince; görevlendirilecek sözleşmeli personelin
öğrenim durumu görevlendirileceği kadronun öğrenim
durumuna denk olacaktır.
Sözleşme süresi üç aydan az olamaz ve görev
yapacağı sürede, kamu görevlisinin görevinin başında
olmadığı süreyi aşamaz.
**** Bu madde de kamuya gereksiz ve partizanca
sözleşmeyi önleme açısından olumludur.
 Taslaktaki 145’inci maddede yer alan işçi alımı
yetkisinde, işçi alımında da KKTC Vatandaşı
alınacağı belirtilmelidir.(Önerimiz doğrultusunda
yapılmıştır)
 Taslağın, “Geçici Madde İntibak İşlemleri” yan başlıklı
2’inci maddesinde; Tabiplik Hizmetleri ve Paramedikal
31
Hizmetleri de dahil edilmiş. Oysa her iki hizmet
sınıfında“Kamu
Sağlık
Çalışanları
Yasası”
içindedirler.
Ancak intibaklarda, “Kaptanlık ve Kaptan Kılavuzluk
Hizmetleri” unutulmuş yazılmamış. (İlave edildiler)
 Geçici 2’inci madde (6)’ıncı fıkrada Tapu ve Kadastro
Hizmetlerinden sonra Cezaevi Hizmetleri yazılması
gerekirdi. Unutulmuş. (İlave edildi)
 Taslakta yer alan, “Geçici Madde 7 Mayıs 1985’ten
Önce Atanan Kamu Görevlileri Hakkında” yan başlıklı
3’üncü madde de yer alan;
(1) 7 Mayıs 1985’ten önce Kamu Hizmeti Komisyonu
tarafından asıl ve sürekli kadrolara atanan ve bu Yasa’ya
intibak eden kamu görevlilerine bu Yasa’nın ücret, izin,
azil, görevden uzaklaştırma, emekli maaş ve ikramiyesi
benzer haklarını düzenleyen kuralların aleyhte olanları
uygulanmaz ve haklarında emekliye ayrılıncaya kadar
Değiştirilmiş Şekliyle 7/1979 Sayılı Kamu Görevlileri
Yasası Kuralları uygulanmaya devam eder.
(2) (1.) fıkradaki kural söz konusu kamu görevlilerinin bu
Yasa ve ilgili Teşkilat Yasalarında öngörülen koşulları
kazanmış olmaları halinde bu Yasa çerçevesinde
oluşturulan hizmet sınıflarındaki kadrolara yükselmelerini
engellemez.
**** 7 Mayıs 1985 tarihinden önce kamuya her ne
şekilde atanırsa atansın hakları geriye götürülemez.
Anayasa’nın 160’ıncı maddesi açıktır. Ayrıca bu Yasa
yürürlüğe girmezden önce 7/79 Sayılı Yasa’ya tabii
olanların bu Yasa altındaki tüm haklarının saklı
32
olacağı açıkça yazılmalıdır. (Önerimizle yeniden
düzenlenmiştir)
 Taslağın; “Üst Kademe Yöneticileri Hakkındaki” yan
başlıklı Geçici 5. maddesi;
“Bu Yasa ile Üst Kademe Yöneticisi kapsamında
çıkarılan, Yöneticilik Hizmetleri Sınıfının I. Ve II.
Derecesinde çalışmakta olan Üst Kademe Yöneticileri,
bu Yasa uyarınca üçlü kararname ile görevden
alınıncaya kadar görevlerine devam ederler. Görevden
alınan Üst Kademe Yöneticileri hakkında bu Yasanın
ilgili kuralları uygulanır. Bu Yasa ihdas edilen Yöneticilik
Hizmetleri Sınıfı’nın I. Ve II. Derecesinde yer alacak
kadrolar, ancak ilgili Üst Kademe Yöneticisinin görevden
alınması halinde bu Yasa çerçevesinde doldurulabilir.”
 Taslağın “Sözleşmeli ve Geçici Personel Statüsünde
İstihdam Edilenler” yan başlıklı 6’ıncı maddesi;
Bu Yasa’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce sözleşmeli
veya geçici personel statüsünde istihdam edilenler
Değiştirilmiş Şekliyle 7/1979 Sayılı Kamu görevlileri
Yasası’nın 6’ıncı maddesinin (2)’inci fıkrası çerçevesinde
görev süreleri uzatıldığı sürece tüm hak ve
yükümlülükleri ile görevlerine devam ederler.
 Taslağın “Bu Yasa’nın Yürürlüğe Girdiği Tarihten
Önce Atanan Kamu Görevlileri Hakkında” ki Geçici
7’inic maddesi;
(1)Bu Yasa’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce Kamu
Hizmeti Komisyonu tarafından asıl ve sürekli bir kadroya
atanan ve Yöneticilik Hizmetleri Sınıfı dışında bir hizmet
sınıfına intibak eden kamu görevlileri bu Yasa’nın
128’inci maddesinin (4)’üncü fıkrasındaki kurallara
bakılmaksızın; ilgili maddelerin öngörmüş olduğu
33
koşullara uygun olarak alacağı kademe ilerlemeleri ile,
bulunduğu dereceye ve başka herhangi bir yasada
aksine kural bulunmasına bakılmaksızın kadrolarını
muhafaza etmek kaydıyla( Terfi alarak kadrosu ve/veya
hizmet sınıfı değişirse bu haktan yararlanamayacak mı?
“Kadrosunu
muhafaza
etmek
kaydıyla”
koşulu
yanlıştır…) içinde bulunduğu hizmet sınıfının en üst
derecesinin son kademesine (10’uncu kademe) kadar
ilerlemeye devam eder.
Ancak, bu fıkra kurallarına uygun olarak kademe
ilerlemesi sonucu derecesi yükselen kamu görevlilerine,
emekliye ayrılmaları halinde Emeklilik Yasası’nın 17’inci
maddesi altındaki menfaatler verilmez ve emeklilik
işlemleri fiilen çekilen maaş üzerinden yapılır.
(2) Bu Yasa’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce kamu
Hizmeti Komisyonu tarafından asıl ve sürekli bir kadroya
atanan ve Yöneticilik Hizmetleri Sınıfı dışında bir hizmet
sınıfına intibak ettirilen ve:
(A) (a) Hizmet sınıflarının en üst bareminin 10’uncu
kademesinde en az 1 yıl çalışmış,
(b) Devlet hizmetinde toplam en az yirmi yıl görev
yapmış, ve
( c) olumsuz değerlendirilmemiş olan Kamu
Görevlileri baremlerinin “B” kademesinden maaş
çekerler.
(B) (a) Hizmet sınıflarının “B” kademesinden en az 1 yıl
maaş çeken,
(b) Devlet hizmetinde en az yirmi beş yıl görev
yapan;
(c ) Olumsuz değerlendirilmemiş olan Kamu
Görevlileri baremlerinin “B” kademesinden maaş
çekerler.
34
 Taslağın “Geçici Madde Kazanılmış Hakların
Korunması 7/1979” yan başlıklı 8’inci maddesi;
“(1) Bu Yasa’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce
Kamu Görevlileri 7/1979 Sayılı Kamu Görevlileri
Yasası çerçevesinde yapmış oldukları hizmetler bu
Yasa uyarınca yapılacak tüm işlemlerde geçerli
sayılır.
(2) 7/1979 Sayılı Kamu Görevlileri Yasası uyarınca
Kamu Görevlilerinin kazanmış olduğu ücret,
emeklilik ve diğer hakları saklı kalmak kaydıyla
benzer haklarla birleştirilir.
(3) Bu Yasa’nın yürürlüğe girdiği tarihte 7/1979 Sayılı
Kamu Görevlileri Yasası uyarınca kazanılmış izin hakları
7’ye bölünüp 5 ile çarpılmak suretiyle iş gününe
çevrilerek bu Yasa uyarınca kazanılan yıllık izin hakları
ile birleştirilir.
(4) Bu Yasa’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce Toplu İş
Sözleşmeleriyle ve diğer mevzuatlarla elde edilmiş olan
haklar saklıdır.” (Önerilerimiz dikkate alınarak yeniden
düzenlenmiştir)
Bu Yasa Tasarısı sendikamızın yönetimince birçok
kez görüşülüp tartışılmış, birçok kez bu taslağı
hazırlayan ekiple birlikte toplantılar yapılmış tartışılmış
ve olumsuz bulduğumuz ya da eksik olarak tespit
ettiğimiz bazı yerler değiştirilmiştir.
Ancak tasarıda esas can alıcı noktalar olan,
 Üst kademeler dahil, danışman, sözleşmeli ve diğer
kadrolara eğer uygun nitelikleri taşıyan KKTC yurttaşı
müracaatçı yoksa, buralara “yabancı uyruklular
alınabilir” ifadesi açık ve net yazılmamıştır.
35
 Lise mezuniyeti gerektiren hizmet sınıflarının dışındaki
tüm hizmet sınıflarının bütün dereceleri dışarıyada
açılarak ve dıştan geleceklerde performans dahi
aranmadan
çalışanların
önü
kapatılmış,
motivasyonları düşünülmemiştir.
 1 Ocak 2011 sonrası işe girenlerin maaş tablosu ve
geriye götürülen hakları değiştirilmemiş,
 Fazladan yapılan öğrenimlere verilen barem içi
artışları kaldırılmış,
 Siyasilere ucu açık yetkiler verilmiştir…
Bu nedenlerle bu Yasa Tasarısının sendikalar ve
hükümet
temsilcileriyle
daha
etkin
şekilde
tartışılmasının gerekli olduğuna inanıyoruz.
Mehmet Özkardaş
Kamu-Sen Genel Başkanı
36
Download