İLİ : DENİZLİ TARİH : 25.12.2015 ِٰبِس ِم ه الر ْ ه الرِح ِيم َّ ْح ِن َّ اّلل ْ ِ ِ ِ َّ َوأ ْيما فَاتَّبِعُوهُ َوالَتَـتَّبِعُوا ً َن َهـ َذا ص َراطي ُم ْستَق صا ُكم بِ ِه لَ َعلَّ ُك ْم َّ السبُ َل فَـتَـ َف َّر َق بِ ُك ْم َعن َسبِيلِ ِه َذلِ ُك ْم َو ُّ تَـتَّـ ُقو َن ِ ُ قاَ َل رس :صلَّى للاُ َعلَْي ِه َو َسلَّ َم َ ول للا َُ شبَّهَ بَِق ْوم فَـ ُه َو ِم ْنـ ُه ْم َ ََم ْن ت MİLLİ VE MANEVİ DEĞERLERİ KORUMAK Aziz Müminler! Okuduğum Ayet-i Kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “İşte bu din, benim dosdoğru yolumdur. Artık ona uyun. Başka yollara uymayın, yoksa o yollar, sizi parça parça edip, doğru yoldan ayırır. İşte bunları sakınasınız diye Allah size emreder.”1 Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Her kim, bir topluma benzerse, artık o kimse onlardandır.”2 Değerli Kardeşlerim! Yüce Allah, dini ve ahlaki prensiplere sahip çıkarak. Müslüman kimlik ve şahsiyetimizi korumamızı bizlere emretmiştir. Ahlaki çöküntüye neden olabilecek, birlik ve beraberliğimizi bozabilece olan başka milletlerin örf ve adetlerini benimsemekten de bizleri sakındırmıştır. Milletlerin dünya sahnesinde varlıklarını sarsılmadan sürdürmelerini sağlayan bir takım değerler vardır. Toplumun geleceğine yön veren bu değerler, din, dil, tarih, kültür, örf-adet, vatan, bayrak, aile kurumu, gelenek ve göreneklerdir. Bunların korunması gerekir. Zira bizi biz yapan, dinimiz, tarihimiz, kültürümüz, örf-adet, gelenek ve göreneklerimizdir. Bizler bu değerlerle yaşıyoruz. Başkalarının hayat tarzlarının bizler için örnek olmaması gerekir. Çünkü bizler âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed (s.a.v) efendimizin ümmetiyiz. Onun ümmetine bıraktığı iki kaynaktan, Kuran ve Sünnetten besleniyoruz. Bizler dünya ve ahiretimizi mutlu kılacak böyle bir dinin mensubuyuz. Örnek alınması gereken Müslümanlar olmalıyız. Yüce Allah Kuran’ın da şöyle buyurmaktadır: Değerli Kardeşlerim! Birlik ve beraberliğimizi, huzur ve mutluluğumuzu sağlayan milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmalıyız. Onları yaşayarak muhafaza etmeli ve bizden sonraki nesillere intikalini sağlamalıyız. Söylem, eylem ve davranışlarımızın Kur’an-ı Kerim’e ve Peygamberimizin sünnetine uygun olmasına dikkat etmeliyiz. Bilmeliyiz ki, dünya ve ahiret saadeti, Allah’ın dinini yaşamakla mümkündür. Mensubu olduğumuz evrensel dinimiz İslam’ın özünde olmayan söylem ve eylemlerden kaçınalım. Sevgi, saygı ve fedakârlığın geliştirilmesinde, toplum hayatımızın ahenkli ve sağlam bir şekilde devam ettirilmesinde, gençlerimizin ve çocuklarımızın yetiştirilmesinde, manevi değerlerimizin ve milli kültürümüzün katkısı büyüktür. Özellikle modern zamanlarda gençlerimizin bu değerleri en doğru bir şekilde öğrenmesi, yaşaması ve yaşatması için eğitim ve öğretimlerine çok özen göstermeliyiz. Şunu unutmayalım ki; kendi milli ve manevi değerlerinden uzaklaşan bir nesil, kendisini farklı kültürlerin pençesi ve esareti altında bulacaktır. Onun için milletler, söz konusu bu değerler ve inançları gelecek kuşaklara aktardığı oranda varlıklarını sürdürürler. Tarihe baktığımızda, milli ve manevi değerlerine sahip çıkmayan ve başka milletleri körü körüne taklit edip, milli ve manevi şahsiyetlerini kaybedenlerin dünya coğrafyasından silinip yok olduklarını görmekteyiz. Bu yüzden, bir toplumu içten yıkmak isteyenler, önce inanç, ahlak ve milli değerleri yok etmeyi ilk hedef olarak seçmektedirler. Kardeşlerim! Müslüman olan Milletimiz, tarihin en zor dönemlerinde bile, İslam’ın sancaktarlığını yapmış, bu sayede mevcudiyetini, birliğini ve beraberliğini muhafaza etmiştir. Yeniden bölgemizde ve gönül coğrafyamızda bize umut bağlayan kardeşlerimiz için gelecek yıllarda, modern, gelişmiş bir Türkiye görmek istiyorsak bunun ancak dini ve milli kimliğimizin korunması ile gerçekleşebileceğini unutmayalım. Bunun için kültürel mirasımızdan, dini anlayış ve heyecanımızdan kaynaklanan değerlerimizi yaşatmaya gayret edelim. Bu değerlerimizi, genç kuşaklara aktarmaya çalışalım. Dini ve milli değerlerimizle çelişen, farklı kültürlerin örf ve adetlerine körü körüne özenmeyelim. Allah ve Resulünün razı olacağı tavırları, hayatımıza uygulamaya çalışalım. Hutbemi Şeyh Edebali’nin Osman Gazi’ye söylemiş olduğu şu nasihatle bitirmek istiyorum: “Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın. Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini unutmayasın”. 1 2 En’am, 6/153 Ebu Davud, Libas 4; Ahmet İbni Hanbel, 2/50 Hazırlayan: Hasan YILDIZTEPE / İmam Hatip / Tavas Redaksiyon: İl İrşat Kurulu