ٰ بِس ِْم ه َّح ِيم ِ ّللاِ الرَّحْ مه ِن الر َظ ٍيم َ ََّوإِن ِ قع ٍ ُك لَ َع هلى ُخل (Kalem, 68/4) ٰ صلَّى ه ٰ َو قَا َل َرسُو ُل ه :ّللاُ َعلَ ْي ِه َو َسلَّ ْم َ ِّللا إِ َّن ِم ْن أَ ْخيَ ِر ُك ْم أَحْ َسنُ ُك ْم ُخلُقا (Buhârî, “Menâkıb”, 23) ÖRNEK İNSAN HZ. MUHAMMED (S.A.S.) Muhterem Müslümanlar! Her toplum kendi seçkin şahsiyetlerini örnek alır. İlim, irfan ve akl-ı selim sahibi insanların da yapacağı budur. İşte bu insanlar dünya ve ahirette, mesut ve bahtiyar olurlar. Bu tür bahtiyar insanlardan yoksun olan toplumlar ahlâkî çöküntüye düşerler, huzurları bozulur; güç ve kuvvetlerini kaybederler. Aziz Mü’minler! Dinî ve ahlâkî hayatımızın en büyük örnek şahsiyeti, hiç şüphe yok ki, sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’dir. Âlemlere rahmet olarak gönderilen son peygamber, Hz. Muhammed (s.a.s.)’in örnek hayatı incelendiğinde; onun muhteşem özellikleri açıkça görülür. Allah Resûlü, kimsenin ayıbını yüzüne vurmaz, hoşlanmadığı ve yanlış gördüğü bir davranış olursa o davranışı yapanların kim olduğunu belirtmeden ve kimseyi kırmadan, yanlışları düzeltir; kimsenin sözünü kesmez, konuşması bitinceye kadar dinler, kimsenin gizli hâllerini araştırmaz, kendini ilgilendirmeyen konularla meşgul olmazdı. Allah’a hürmetsizlik yapılmadıkça, kendisine karşı yapılan kötülükleri bağışlar, eline fırsat geçse de intikam almayı düşünmezdi. Zengin-fakir, efendi-köle, büyük-küçük ayrımı yapmadan insanları eşit tutardı. Hz. Peygamber cömertti. İkram etmeyi çok severdi. Eline geçen hemen her şeyi muhtaçlara dağıtır, kimseyi eli boş çevirmezdi. Bütün işlerini tam bir düzen ve intizam içinde yapar, vaktini boşa geçirmezdi. Dürüstlükten ayrılmazdı. Verdiği sözü tutardı. Şakayla da olsa, asla yalan söylemezdi. Henüz peygamber olmadan “güvenilen kişi” unvanını kazanmıştı. Bunun içindir ki Yüce Allah, Kur’an-ı Kerim’de; “Sizin için, Allah’ın Resûlü (Hz. Muhammed), Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çokça zikredenler için, güzel bir örnektir.”1 buyurur. Bunun yanında; Allah Teala, Kur’an’da sevgili Peygamberimizin “En üstün ahlâk üzere bulunduğunu”2, “Allah’ın rahmetinin eseri olarak ümmetine yumuşak ve merhametle davrandığını”3 bildirmiş ve “Ey Muhammed! Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik”4 buyurmuştur. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) de; “Sizin en hayırlınız, ahlâken en güzel olanınızdır.”5, “Ben ancak güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim”6 buyurmuştur. Öyleyse Muhterem Müslümanlar! Müslüman’a yaraşan da Hz. Peygamber’i örnek almak, onun yüksek ahlâkını benimsemek, ailesine, çevresine, milletine ve devletine yararlı bir insan olmaktır. 1 Ahzâb, 33/21. Kalem, 68/4. 3 Âl-i İmrân, 3/159. 4 Enbiya, 21/107. 5 Buhârî, “Menâkıb”, 23, “Fezâilü Ashâbi’n–Nebî”, 27, “Edeb”, 38–39. 6 Malik, el-Muvatta, II,904. 2