işgücü arz ve talebini dengelemeye yönelik eylemlerin

advertisement
İŞGÜCÜ
ARZ
VE
TALEBİNİ
DENGELEMEYE
YÖNELİK
EYLEMLERİN
PLANLANMASI
İnsan kaynakları ihtiyaçları belirlendikten sonra, istenen sonuçlara ulaşmak için eylem
planlaması yapmak gerekmektedir. Eylem planlaması, duruma göre işgücü açığını kapatmak
veya işgücü fazlalığını gidermek suretiyle emek arz ve talebini eşitlemeyi, eğer eşitlik durumu
söz konusu ise bunun devamını sağlayacak eylemleri veya önlemleri karşılaştırmayı
içermektedir. Bu süreç “eylem planlaması” olarak da adlandırılabilir. Yine bu süreç insan
kaynakları planlamasının insan kaynakları yönetimi işlevlerine ilişkin faaliyetlerin işletmenin
amaç, strateji ve planlarıyla bütünleştirilmesi işlevini yansıtmaktadır. Bu duruma ilişkin
eylem planlarını 3 başlık altında toplamak mümkündür.
•
1)İşgücü arzı ile işgücü talebinin eşit olması
•
2)İşletme içi işgücü arzı, işgücü talebinden büyükse işletmede işgören fazlalığı var
demektir.
•
3)İşletmenin işgücü talebi mevcut işgücü arzından fazla ise “işgücü açığı” veya
“personel ihtiyacı” var demektir.
1) İşgücü arzı ile işgücü talebinin eşit olması: Bu durum insan kaynakları planlaması
sürecinde ulaşılmak istenen temel hedefi ifade etmektedir. Bu anlamda yapılması gereken
eşitliğin korunmasına yönelik planları hazırlamak ve uygulamaktır. Ancak örgüt düzeyinde
böyle bir eşitliğe rağmen birimler ve işler düzeyinde fazlalık yada eksiklik olabilir. Bu
fazlalık durumunda belirli iş ve birimlerle sınırlı işgören açığı ve fazlalığı iç personel
hareketleriyle (terfi, nakil vb…) giderilerek eşitlik sağlanmalıdır. İnsan kaynakları açısından
eşitlik veya denge durağan değil dinamik bir durumdur.
2) Eğer işletme içi işgücü arzı, işgücü talebinden fazla ise işletmede işgören fazlalığı var
demektir (ya da olacak). Bu durumda bu fazlalığın büyüklüğüne, niteliğine ve ne zaman
nerede ortaya çıkacağına göre dengeyi sağlayıcı “azaltmaya ve küçültmeye” yönelik bazı
önlemlerin alınması gerekecektir. Bu durumda şu önlemler alınabilir:
•
Yeni işgören alımlarını durdurmak veya kısıtlamak
•
Çalışma saatlerini kısaltmak, izin ve tatilleri arttırmak
•
Kısmi süreli esnek çalışma programlarını uygulayarak kişi başına düşen çalışma
süresini azaltmak
•
Mümkünse, fazlalık olan bölümlerden eksiklik olan birimlere işgören kaydırmak
•
İşgörenleri yeniden sınıflandırma yoluna gitmek
•
İşten ayrılma ve erken emekliliği teşvik etmek
•
Geçici işten çıkarmaya gitmek
•
Sürekli işten çıkarma yoluna gitmek
3) İşletmenin işgücü talebi mevcut işgücü arzından fazla ise “işgücü açığı” veya
“personel ihtiyacı” var demektir. Başka bir ifade ile işletmenin var olan personeli, geçerli
çalışma koşulları içinde işgören talebini karşılamamaktadır. İşgücü açığı olması durumunda,
gereksinmenin miktarına zamanına süresine ve niteliğine göre alınabilecek önlemler şu
şekildedir:
•
A) Eldeki işgücü ile işgücü eksikliğini karşılamak: Eğer eksiklik az ve kısa süreli ise
ortaya çıkan ihtiyaç eldeki personelin emek arzını arttırıcı bazı önlemler ile giderilebilir.
Örneğin; yasal imkanlar ölçüsünde fazla mesai uygulaması, çalışma sürelerinin uzatılması,
izin ve tatillerin kısaltılması, vardiya sayısının arttırılması.
•
B) Geçici veya sürekli statüde yeni personel istihdamı yoluna gitmek: Eldeki personel
ile işgören açığını kapatmak yeterli, uygun yada mümkün olmadığında işletme geçici yada
sürekli çalıştırma üzere yeni personel alımına gidebilir. Bu konuda izlenebilecek iki yol
vardır: İlk olarak işletme kendisi geçici olarak personel sağlama yoluna gidebilir. İkinci olarak
da, son zamanlarda yaygınlaşan işgören kiralama (leasing) veya işgören taşeronluğu hizmeti
veren örgütlerin işgörenlerinden kısa yada uzun süreli olarak yararlanabilir.
İNSAN KAYNAKLARI PLANLAMASI SÜRECİNDE PERSONELİ İŞE ALMAK VE
ELDE TUTMAK
İnsan Kaynakları Planlamasının diğer faaliyetleri gibi işe alım ve personelin elde tutulması da
bir planlama sürecidir. Bu süreç iş tanımının yapılması için gerekli olan bilgilerin toplanması
ile başlar.
İşin Gereklerinin Bilinmesi: İş ile ilgili esas görev ve sorumlulukların işi yapacak kişinin
sahip olması gereken eğitim, tecrübe gibi özellikler, kişisel özellikler, örgüt kültürü gibi
gereklerin bilinmesi gerekmektedir. Örgütlerin tam olarak ne istediklerine karar verememiş
olmaları, örgütlerin işe alma süreçlerinin aksamasına neden olacaktır. Böyle bir aksamayı
önlemek sadece Planlama ile mümkündür.
Nitelikli Adaylara Ulaşmak: İşe alım sürecinin başarılı olabilmesi için mutlaka İnsan
Kaynakları Planlamasının yapılması gerekir. Planlama sürecinde işletmenin amaçlarına uygun
nitelikli adaylar nasıl bulunurdan hareketle nitelikli adaylardan bir havuz oluşturulmalıdır. Bu
süreçte hangi nitelikte ve sayıda insan kaynağına ihtiyaç olduğunun tespit edilmesi gereklidir.
Uygun İnsan Kaynağını Bulma Yolları
•
Mevcut çalışanlar gözden geçirilmelidir.
•
Yeni yaklaşımlara, yetenek ve tecrübelere ulaşabilmek için örgüt dışına bakılmalıdır.
•
Bir kişinin geçmiş performansı gelecek konusunda bilgi verir.
•
Objektif bir değerlendirme (Kişisel görüşlerimizi ön planda tutmadan adayın
özelliklerine odaklanmak)
ÇALIŞANLARI ELDE TUTABİLMEK
İşe alım ve elde tutum süreci birbiri ile ilişkili aşamalardır. Birbirlerini tanımlar ve her ikisinin
de başarılı uygulanması halinde başarı her kurum için başarı gelir. Mevcut personelin
korunması süreci günümüzde en büyük örgütsel sorunların başında gelmektedir.
ÇALIŞANLARI ELDE TUTMAK NEDEN ÖNEMLİDİR?
Çalışanları elde tutmak 3 nedenle oldukça önemlidir.
1)Bilgi birikiminin giderek artan önemi
2)İşinden memnun çalışan ile müşteri memnuniyeti arasındaki neden-sonuç ilişkisi
3)İşten ayrılmanın yüksek maliyeti
Artık herkes bir kuruluşun faaliyetini devam ettirebilmesi için en önemli koşulun müşteri
memnuniyeti olduğunu bilmektedir. Bu durum da çalışanları elde tutmanın önemini daha da
arttırmaktadır. Temel olarak,işinden çalıştığı kuruluştan memnun olan çalışan, hoşnut
müşteriler demektir. İşletme için yapılan yanlış planlamanın maliyeti de yüksek olacaktır.
Aslında bu maliyet her biri kuruluşun karlılığını doğrudan etkileyecek üç farklı maliyetin
toplamından oluşmaktadır.
Bunlar;
•
1) Yanlış planlama sonucunda yeni birini işe alma ve onu yetiştirme sürecinde
harcanan emeğin, zamanı ve yapılan masrafları kapsayan doğrudan maliyet.
•
2)İş yükünün artmasının moral ve müşteri memnuniyeti üzerindeki olumsuz
etkilerinden kaynaklanabilecek dolaylı maliyet
•
3)Yöneticiler ve diğer çalışanlar işten ayrılanın yerini doldurmaya çalışırken yada
yanlış planlama sonucunda yapılacak yanlış tercihlerden kaynaklanabilecek maliyet.
İK
PLANLAMASINDA
BEKLENMEYEN
NEDENLERLE
İŞTEN
AYRILAN
ÇALIŞANLARI ELDE TUTMAK NEDEN BU KADAR ZORDUR?
İyi çalışanları elde tutabilmeyi daha da zorlaştıran üç önemli unsur vardır. Bu üç unsuru
Nüfus yapısı, beklentiler ve iş dünyasındaki değişimler şeklinde ifade edebiliriz.
NÜFUS YAPISI: Bazı ülkelerde özellikle de Amerika Birleşik Devletleri’nde nüfus
yapısındaki değişimler kuruluşların vasıflı, değerli çalışanlarını ellerinde tutmalarını
zorlaştırmaktadır.Nüfus arttıkça nüfus içindeki vasıflı işgücünün oranı düşmektedir.
BEKLENTİLER, TOPLUMSAL DEĞER YARGILARI: İnsanların çalışma hayatından
beklentileri, kuruluşların etkin çalışanlarını elde tutup tutamayacağını belirleyen çok önemli
bir unsurdur. Beklentileri de büyük oranda toplumsal değer yargıları şekillendirir. Örneğin
bazı ülkelerde bir çalışanın emeklilik sürecine kadar aynı kurumda çalışması karşılaşılan bir
durumdur.
İŞ DÜNYASINDAKİ DEĞİŞİMLER: Ekonomik durum, toplumun değer yargılarındaki
değişimler iş dünyasında da ciddi değişimlerin yaşanmasına neden olabilir.
Bunlardan bazıları;
Serbest Çalışmaya Yönelim: Serbest meslek sahipleri yani birden fazla müşteriye geçici
veya sözleşme bazında hizmet veren kişilerin sayısında artışlar yaşanmaktadır.
İşveren-Çalışan Arasında Zayıflayan Bağlar: Paternalizm (işverenin babacanlığı) ve
çalışanın sadakati gibi kavramlar giderek anlamını kaybetmiştir. Bugün gelinen noktada
birçok çalışan iş değiştirmeyi kariyer yapmak olarak görmektedir.
Teknik Beceriye Giderek Artan Gereksinim: Dünyada yaşanan ekonomik gelişme, internet
ekonomisinin ortaya çıkışı ve teknolojik ilerleme, teknik bilgi ve birikime sahip çalışanlara
olan gereksinimi büyük oranda arttırmıştır.
İnternet Üzerinden Eleman Alımındaki Artış: Giderek daha fazla çalışan internet
sayesinde küresel işgücü pazarından haberdar olmaya başlayınca, çalıştığı kuruluşların
dışındaki fırsatları da değerlendirebilir hale gelmiştir.
İş ve Boş Zaman Arasındaki Dengedeki Değişim: Günümüzde artık çalışma – boş zaman
arasındaki ilişki boş zamana yönelik bir kayma göstermektedir. Tüm bu eğilimler bir araya
getirildiğinde bir çalışanın hayatı boyunca bir kuruluşa bağlı kalmasının ne kadar zor olduğu
anlaşılmaktadır. Bunun için kuruluşların tüm bu faktörleri dikkate alarak bir İnsan Kaynakları
Planlaması süreci oluşturmaları gerekmektedir.
Download