slam Felsefe Tarihi Ders Notlar* 3.s*n*f

advertisement
İslam Felsefe Tarihi
İslam




Felsefe
Tarih
Ders Notları 3.sınıf
???
Bu kavramların bir araya gelmesi öyle gelişi güzel ve basıt değildir. Her bir kelimenin derunî
bir anlamı ve özel konumu vardır
Ayrıca bu çerçevede akıl-nakil ilişkisi önemli bir yer alır. Aklın sınırları belirlidir, sınırları
vardır, paradox olayların nasıl çözüleyeci ve nasıl algılanacağı net değildir. Mesela bir giritli:
“bütün giritliler yalancıdır” demiştir. Bu iddia doğru mudur? Eğer doğru ise, ozaman o yalan
söylemiş oluyor (çünkü o da giritli), eğer yalan söylüyorsa o zaman önerme (iddiası)
doğrudur ve giritli olduğu için yalan söylemiştir...
AKLÎ frekanslar neye göreyse, kat’îlik’de ona göredir!!!
Din, yani ed-Din ile felsefe, yani el-Felsefe1 arasında büyük fark vardır
ed-Din
•ilahî
•evrensel
•mutlak
•naklî






el-Felsefe
•beşerî
•tarihsel
•birikimsel
•aklî
Ed-Din naklîdir ve menşei bakımından aklî değildir, ancak aklada aykırı değildir.
Dinin kaynağı akıl değildir; AKIL DİN ÜRETMEZ, aklın inşaa ettiği din olamaz
İslam dini akıl dini değil ama akla hitab eder!!!
Dinin referansları (kaynakları) Kur’an ve Hadis, yani nakildir
Kur’an’da bir çok yerde düşünmekle ilgili bir çok ayet vardır: akledin, tefekkür, tefakkuh...
ayrıca Kur’an’da aklın temelinin kalb’de olduğu ifade edilir (Franz Rosenthal bu konu
hakkında detaylı bir çalışma yapmıştır.kendisi Yahudidir ve olay onun dikkatini çekmiştir
çünkü bu Kur’an’a munhasır bir özellik. Kitab-ı Mukaddes’de yoktur bu özellik)
Felsefe ise aklîdir, filozofların akıl üreterek belirli sistem oluşturmalarından oluşan bir görüş...
Medeniyet:
Müslümanların tecrübelerin kümülasyonu/birikimidir
Bir medeniyetin olmazsa olmazı nelerdir?
ti-entertainment.com


1
İslam Felsefe Tarihi
Ders Notları 3.sınıf
Not:
-kavrama= insanın aklına gelen, zihni mana
-ıstılahi anlam= belirli çevrede/ilmi disiplinde kullanılan hususi anlam
-inançlarla ilgii farklılaşmalara FIRKA denir (Kelam)
-İbadet/dini uygulamada farklılaşmalara MEZHEB denir (Fıkıh)
Medeniyet
İlimler
Sanatlar
naklî
aklî
‫العلوم‬
‫الدينية\الشرعية\الوضعية‬
‫العلوم العقلية‬
Kurumlar
Aklî ilimler:
‫العلوم العقلية \ العلوم الفلسفية \ العلوم الحكمية \ العلوم الدخيلية‬



Günümüzde İslam filozofları yok, bu yüzden de İslam felsefesi yok
Geriden bestlenmeden (tarihten) ileriye gidilemez...FEEDBACK... bir atlet nasıl koşu veya
atlayış yapmadan önce birkaç adım geri atıyorsa, bizlerde islam felsefesini anlamak için geriye
doğru adım atmalıyız
Filozoflar sayesinde islamî ilimler gelişmiştir, yani aklî ilimlerde ilerlemeler aslında naklî
ilimlere yarar sağlamıştır
Akli ilimlere neden aklî ilim denmiştir? Çünkü yöntemi ve kaynakları (referansları) aklî olduğu
için.- insan aklına ve performansına dayanır


Aklî ilimlerin gelişmesiyle İslam Medeniyetin gelişmesi birbiriyle irtibatlıdır
Kur’an inmeseydi yine aklî ilimler olurdu
Felsefe:
Phila= sevgi (el-Hub/mahabbe)
Sophia= hikmet/bilgi (el-Hikem)
Medenîleşme süreci tercüme faliyetleriyle ilerlemiştir. Müslümanlar yeni ilimlerle tanışmış
oldu. Aklî terakki vuku buldu. Aklî terakki ile medenileşme süreci gerçekleşmiştir
Tefsir,Hadis,Fıkıh,Kelam
=bunların mevzuu NAKİL
ti-entertainment.com



2
İslam Felsefe Tarihi
Ders Notları 3.sınıf
‫العلوم الدخيلية‬
‫العلوم النظرية‬
‫العلوم العقلية‬
teorik
ilimler
Pratik
ilimler
‫االلهيات‬
‫الرياضيات‬
Metafizik
Matematik
‫الطبيعيات‬
Doğa
(Physis)
‫علم تدبيل‬
‫المنزل‬
‫علم االخالق‬
Ethik
eıkos+nomia
tedbiri menzil
‫علم السياسة‬
Siyaset
(politika)
İslam Felsefesi büyük ilimler birikimidir
İslam bilim tarihi yazmak isteyenler, İslam Felsefe tarihini bilmeli!!!
 İslam Felsefesini iyi anlamak için tarihi iyi bilmemiz gerekir
 Geçmişte olup bitenleri iyi analize edip günümüze aktarabilirsek, tekrar gözden geçirip göncel
bilgilerimizle mazideki tecrübemizi meczederek, tarih geçmişte olup biten bir olay olarak
değil, günümüze ve istikbaalimize faydalı hale gelir!
•Tecrübeler
•Hafıza
Mazi
Hâl
•maziden
istikbale
ulaşma...
•Ümitler
•Korkular
İstikbal
ti-entertainment.com
 Medeniyet dinimiz değildir, bizim tecrübemizdir/Hafızamızdır ve bizim KİMLİĞİMİZİ
(Benilğimizi) belirler. Aslımız, kökümüz medeniyetimizdir. Kökünü inkar etmek kimlik
krızine yol açar. Mesela insan kendi dedesini eleştirebilir, her hareketi hoşuna gitmeyebilir,
ancak bu Dedesini inkâr ediyor anlamına gelmezi o onun dedesidir!
 GEMİŞİNİ BİLMEYEN GELECEĞİNİ BİLEMEZ
 İslam felsefesi İslam Medeniyetinin bir tezahürüdür
3
İslam Felsefe Tarihi
Ders Notları 3.sınıf
Hal’deki BEN’in kökleri (tecrübeleri) MAZİdedir. Mazi bize aittir, beğensekte, beğenmesekte.
Yeniden,yenileme,yineleme,y
enidenkeşif,yeniden
teşekkül
Ancak geçmişteki
olayları copy-paste tarzında, yani geçmişte olan olayın aynısı tekrar
yaşamak maksadındaki “tarih tekerrürden ibarettir” sözü gibi algılayacak ve uygulayacak
tarzda değil, geçmişten aldığımız tecrübelerimiz ve geleneklerimizi günümüz düşünce ve
YENİ edindiğimiz tecrübelerle YENİDEN değerlendirip, bir nevi update-göncelleştirerek ele
almamız ve isstikbalimize temel atmalıyız!
Mazi
HAL
İstikbal
İstikbal:

Köklerimizle, irtibatımızı sağlayıp yeni birşey elde etmeye ulaşmak eastır. YENİDEN,
Not:
Vak’a= olay; geçmişte olmuş bitmiş
Mesela: Sıffın ve Cemel vak’ası islam tarihinde vuku bulmuş bir vak’adır
Vâkıa= olgu; olmuş bitmiş diyemeyiz, etkileri hala devaam eder, süreklilik arz eder
Mesela: Hanefilik mezhebi bir vâkıadır
YİNELEMEK, YENİLEME, YENİDEN KEŞFETMEK, YENİDEN TEŞEKKÜL
İslam Felsefesinin Doğuşu
Faktörler:
Kur’an:
 En önemli faktör şüphesiz Kur’an-ı Kerim’dir
 Kur’an olmasaydı müslümanlar olmazdı; müslümanlar olmasaydı İslam Medeniyeti ve onun
bir tazahürü olan İslam Felsefesi olmazdı
ti-entertainment.com
I.
4
İslam Felsefe Tarihi
Ders Notları 3.sınıf
 Kur’an devamlı akletmeye yönelik emir ve tavsiyede bulunur 2(aklet, tefekkür, tefakkuh et ...)
 Ayet = gösterge demektir. Yani Kur’an’ın gösterdiği yoldan git, oraya doğr yönel, ayet bize
yolu gösterir, ama o gösterdiği yere BİZ (kendi imkanlarımız ve irademiz- aklımızla)
gitmeliyiz. Gösterilen yolun gereğini yapmalıyız
 Bizlerin entelektüel sorumluluklarımız var= Kur’an bize farz-ı kiyafe mahiyetinde entelektüel
mükellefiyetler vermiştir aslında. Terakki için muhakkak derin tefakkuh eden , akıl üretenlere
ihtiyaç var! Akıl var ve çalıştırılmıyorsa, bu büyük bir vebaldir. Bir toplumda derin
düşünürlerin olması bir ihtiyaç ziyade zaruret
 Kur’an’da aklın gerekliliğine vurgu yapılmakta, akıl çalıştırılmasın sonunda İMAN var, Yani
akletmek iman öncesi başlar, imanla buluşur ve devam eder= sürekli iman etme gerekliliği
vardır: ‫يا أيها الذين آمنوا آمنوا‬
 Aklın merkezi kalbtir. Aklın Kur’an’da diğer kullanımı kalbtir. Kalb sadece bir kan pompası
değildir, aklın yeridir. O yüzde kalb ile akıl birbirinde ayrılamaz
 İlim sahibi olanlar, ilim tahsil edeni akıllarını kullananlar ayrı tutulmuştur
ِ َّ
ِ َّ
‫ين ََل َي ْعَل ُمو َن ِإَّن َما َيتَ َذ َّك ُر أ ُْوُلوا ْاْلَْل َبا ِب‬
َ ‫ين َي ْعَل ُمو َن َوالذ‬
َ ‫ُق ْل َه ْل َي ْستَ ِوي الذ‬
De ki: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” Ancak akıl sahipleri öğüt alırlar.

ِ ‫س ْب َحانَ ا‬
َ‫صفُون‬
‫ لَ ْو َكانَ فِي ِه َما آ ِل َهةٌ إِ اال ا‬Eğer ikisinde de (semada ve
ُ َ‫سدَت َا ف‬
ِ ‫اَّلل َر‬
ِ َ‫ع اما ي‬
َ ‫ب ْال َع ْر ِش‬
َ َ‫اَّللُ لَف‬
arzda), Allah'tan başka ilâhlar olsaydı, ikisi de (yer de, gök de) mutlaka fesada uğrardı. Arşın Rabbi
Allah, onların vasıflandırdığı (isnat ettikleri) şeylerden münezzehtir.
=Bu ayet Delil getirmeye delalettir. Kur’an akıl üreterek delil getirmeye ve böylece tezatları izale
etmek ve iman tazelemek için teşvik eder
 Akla vurga yapılması sadece Kur’an’da vardır, diğer mukaddes kitaplarda yoktur
 İslam medeniyeti nebevî ilkelerle doğmuş ve gelişmiştir. Medine çekirdek, Medeniyet ağaçtır
II.
Sosyal ve Siyasal kutuplaşmalar
 Artık nebevî tarih bitince siyasî tarih başlamıştır (iç savaşlar başlamıştır- sıffin, cemel,
kerbela...)
 İtidaki, fıkhî ve siyasî sorunlar zuhur etmiştir.
“Bilin ki gerçekten , ölümünden sonra yeryüzüne hayat verir Şüphesiz Biz, umulur ki aklınızı kullanırsınız diye size ayetleri açıkladık
(HADİD SURESİ / 17)
“Onlar, iyice korunmuş şehirlerde veya duvar arkasında olmaksızın sizinle toplu bir halde savaşmazlar Kendi aralarındaki çarpışmaları ise
pek şiddetlidir Sen onları birlik sanırsın, oysa kalpleri paramparçadır Bu, şüphesiz onların akletmeyen bir kavim olmaları dolayısıyla böyledir
(HAŞR SURESİ / 14)
“Allah onlar için şiddetli bir azab hazırlamıştır; öyleyse ey iman eden temiz akıl sahipleri,Allah ’tan korkun Doğrusu , size bir zikir (uyaran,
hatırlatan ve öğüt veren Kur’an) indirmiştir (TALAK SURESİ / 10)
“Ve derler ki: “Eğer dinlemiş olsaydık ya da akıl etmiş olsaydık, şu çılgınca yanan ateşin halkı arasında olmayacaktık” (MÜLK SURESİ / 10)
“Eğer aklınızı kullanabiliyorsanız, O, doğunun da, batının da ve bunlar arasında olan her şeyin de Rabbidir” dedi (Musa)(ŞUARA SURESİ / 2
“Size verilen her şey, yalnızca dünya hayatının metaı ve süsüdür katında olan ise, daha hayırlı ve daha süreklidir Yine de, akıllanmayacak
mısınız? (KASAS SURESİ / 60)
“Andolsun, biz akledebilecek bir kavim için orada apaçık bir ayet bırakmışızdır (ANKEBUT SURESİ / 35)
“İşte bu örnekler; biz bunları insanlara vermekteyiz Ancak alimlerden başkası bunlara akıl erdirmez (ANKEBUT SURESİ / 43)
“Andolsun onlara: “Gökten su indirip de ölümünden sonra yeryüzünü dirilten kimdir?” diye soracak olursan, şüphesiz: “Allah” diyecekler De
ki: “Hamd Allah’ındır” Hayır, onların çoğu akletmiyorlar” (ANKEBUT SURESİ / 63)
“Size bir korku ve umut (unsuru) olarak şimşeği göstermesi ile gökten su indirmek suretiyle ölümünden sonra yeri onunla diriltmesi de,
O’nun ayetlerindendir Şüphesiz bunda, aklını kullanabilecek bir kavim için gerçekten ayetler vardır “(RUM SURESİ / 24)
ti-entertainment.com
2
5
İslam Felsefe Tarihi
Ders Notları 3.sınıf
 Kelam ilmini kuranlar Mu’tezileydi, onlara felsefede yapardırlar
 Felsefe ile kelam baştan beri kolkola. Özellikle Gazzali ile birlikte bütün islamî ilimlere
felsefe girmiştir

Kelam, Tasavvuf ve Felsefe İslamî Düşüncenin 3 temeli ve ayakta tutan unsurları.
Fetihlerle Kültürel Coğrafyanın Genişlemesi ve Felsefî Temaslar



Fetihler yeni görüşler ve akımlar getirmiştir islam topraklarına
İlk fetihlerle birlikte bu farklı akımlar ve görüşlerle müslümanlar karşı karşıya kalmıştır
İlk fetihler: Mısır, İran, Kudüs... = bunlar büyük medeniyetlerdir. Mesela İran medeniyeti aynı zamanda
hint kültürünü içinde barındırır ve böylece fars kültürü ile birlikte hint kültürü de islam topraklarına
girmiş oluyor
Not: Hellenist düşüncenin yayılması İskender Büyüğün katkısıyla olmuştur. İslam aleminde İskender
büyük, Taberi’nin rivayetlerine göre Zülkarneyn olabilme olasılığı ile tanınır.
Müslümanlar Medeniyetlerini yeni akımların ve fikirlerin katılmasıyla genişlettiler.
Diğer medeniyetler gibi yapılmadı. İngiliz atasözündeki gibi (aslında alman asıllı atasözü) olmamıştır
bizim medeniyette: "das

Kind mit dem Bade ausschuetten"
„throw the baby out
with the bathwater“-„jeter le bébé avec l’eau du bain“
= müslümanlar böyle yapmadı. Önce çocuğu emniyete alıp sonra kirli suyu boşalttılar (İlhan
Kutluer)
Tercüme Faaliyetlerin Profili
ti-entertainment.com



6
İslam Felsefe Tarihi
Ders Notları 3.sınıf
Tercüme faaliyetlerin
profili
A)Tercüme den
filozoflar,bilim insanları,
şarihler ve başlıca
eserler
a) Grek/Hellenistik
B) Tercüme
faaliyetlerinde rol
oynayan aileler
b) Hint/İran
Bermekî
1) Platon
İran/fars: Yönetici aile
2) Aristo
Nevbahtî
3) Yeni Eflatuncu eserler
ve filozoflar
4) Felsefe Tarihleri ve
Hikemât Literatürü
Bilim insanları
Felsefe Şarihleri
C) Halifeler ve
Dönemleri
fars:matematik ve
astronomi alanında
uzman aile
Me'mun öncesi
Emeviler
D) Ünlü Mütercimler
Me'mun dönemi
Abbasiler
Beytü'l Hikme
tercüme,kütüphane ve
araştırma faaliyetlerin
merkezi
Hüneyn b. İshak
ilk defa edisyon kritik
yapmıştır
İshak b. Hüneyn
EbÛ Nişr Metta
Buhtişu
Yahya b. Adî
süryani/hıristiyan: tıp
ailesi
Sabit b Kurre
Musaoğulları
Abdullah i Mukaffa
Kitap delisi: zengin ve
saraya yakın ve
mühendis. Kitabul Hiyel
A) TERCÜME EDİLEN FİLOZOFLAR, BİLİM İNSANLARI, ŞARİHLER VE BAŞLICA
ESERLER
a) Grek Hellenistik:
3
günümüze kadar yazılmış politika kitaplarının en büyüklerinden biri sayılır. Platon bu diyalogunda insanın içindeki yüksek yetenekleri hangi türden bir topluluk
içinde geliştirebileceği sorununu işler. Devlet; o zamanın Yunan toplumunu ayrıntılı bir biçimde eleştirir, temelde kusursuz bir devletin nasıl olacağını çizer. Bu
özelliğiyle devlet kendisinden sonraki tüm ütopyalara örnek olmuştur. 10 kitaptan oluşan Devlet, başlıca üç bölüme ayrılabilir. Birinci bölümde kusursuz bir
yönetim biçimi anlatılır. Bu yönetimin yöneticileri filozoflar arasından seçilir. Altıncı ve yedinci kitapların oluşturduğu ikinci bölüm “kimlerin filozof olduğunu”
tanımlamaya çalışır. Son üç kitabı kapsayan üçüncü bölümde ise gelmiş geçmiş yönetim biçimleri, olumlu ve olumsuz yönleriyle ele alınır. Platon’a göre devleti
kurduran doğal dürtü, insanların kendi kendilerine yetmemeleri, gereksinmelerini gidermek için başkalarından yardım beklemeleridir. Bu nedenle, devlete
ti-entertainment.com
1) Platon: ‫افالطون‬
 Politea3 (Devlet) ‫كتاب السياسة‬
7
İslam Felsefe Tarihi
Ders Notları 3.sınıf
 Timaios4 ‫طمايوس‬
 Phaidon 5 ‫فادن‬
 Sophistes6 ‫سفسطس‬
 Nomoi7 (Yasalar) ‫كتاب النواميس‬
2) Arisotales:
 Organon 8 (Alet)
 Physica
 Ethica ‫كتاب االخالق‬
 De Anima (Ruh-Peri psyche) ‫كتاب النفس‬
 Metaphysica9‫ما بعد الطبيع‬
3) Yeni Eflatuncu Eserler ve Filozoflar:10
 Plotinus11: Enneades denilen bir eserle meşhurdur. Hocası Mısırlıdır, hamaldır.
ENNEADES (dokuzluklar) diye bir eser ortaya koymuştur.‫ التساعات‬. Bu kitabın
tamamı arapçaaya tercüme edilmemiştir. Plotinus, belli belirsizdir, müşahhas biri
düşen görev, insanların toplumsal yaşamlarını onlara mutluluk sağlayacak biçimde düzenlemektir. Bu devlette yasaların konulması, toplum yaşamının
düzenlenmesi işi filozoflara verilmiştir. Devletin son amacı, yurttaşları erdemli kılmak, onlara erdemli bir yaşam sağlamaktır. Birey devletle kaynaşmalı, devlette
kendini eritmelidir. Özel ve genel yaşam birbirleriyle bağlantılı olduğu için birini ötekinden ayıramayız. Eğer genel yaşam kötü ve yozlaşmışsa özel yaşam gelişip
ereğine ulaşamaz. Platon, Devlet diyalogundan bireyin adaletsiz ve yozlaşmış bir devlette karşılaşacağı tehlikeleri tüm ayrıntılarıyla betimler
4
Timaios, bugünkü okuyucular için Platon'un en karanlık, anlaşılması en güç eseri olmakla beraber ilk ve ortaçağ düşünüşü üzerine en çok tesir eden eseri
olmuştur. Platon'un ilk çömezleri bile Timaios'u üstadın en önemli eseri saymışlardır. Timaios aynı zamanda bize bütün Platon bilgilerini birden sunan bir ders
özeti gibi görünmektedir. ... Timaios sadece ilimlerden, hem de en ciddi ilimlerden bahsetmektedir. Bunun içindir ki bu eser bütün bilgilerin genel bir sentezini
meydana getirmek için büyük gayretler sarf etmiş olan bütün Ortaçağın bilim adamları tarafından bir örnek olarak ele alınmıştır. Timaios'u okurken İlkçağ
insanlarının tabiat karşısındaki duyumlarını, tabiat karşısındaki düşüncelerini görüyormuş, duyuyormuş gibi oluruz
5 Platon’un olgunluk dönemi diyaloglarından biri. Sokrates’in öğrencileri arasında geçirdiği son anları anlatır. Elisli Phaidon’un ağzından anlatılan öyküde çeşitli
konular tartışılmakla birlikte, ana tartışma konusu ruhun ölümsüzlüğü üzerindedir. Sokrates, bu tartışmada, ölümün iyi bir şey olduğunu, çünkü ruhun ölümde
kendini bulduğunu tanılar ve gerçek filozofun tek işi ölüme doğru ilerlemektir der. Ardından, ruhun ölümsüzlüğünün dinsel geleneklerle kanıtlandığını, canlının
ölüden doğduğunu; ruhun Tanrısal varlığa benzediğini söyler. Konuşma, Onbirler’e baldıran zehri sunan hizmetçinin gelmesi üzerine yanda kalır. Sokrates zehri
içer ve ağlayan dostları arasında can verir. Platon bu eserinde idealar öğretisini biçimlendirirken ölümü, ruhun beden hapishanesinden sıyrılmaya çalıştığı bir
kurtuluş yolu olarak sunar. İdealann anımsanmasında bir önceki yaşamın kesinliğini, ruhun idea ile olan yakınlığında da gelecekteki yaşamın umudunu bulur.
6
is a Platonic dialogue from the philosopher's late period, most likely written in 360 BC. Its main theme is to identify what a sophist is and how a sophist
differs from a philosopher and statesman. The dialogue is unusual in being one of three that do not feature Socrates, although as in its sequel, the Statesman,
he is present to play a minor role (the other dialogue is the Laws). Instead, the Eleatic Stranger takes the lead in the discussion. The fact that Socrates is present
but silent makes it difficult to attribute the views put forward by the Eleatic Stranger to Plato, beyond the difficulty inherent in taking any character to be an
author's "mouthpiece."
7
Platon 12 kitaptan oluşan son yapıtı Yasalar'da, toplum görüşüne yeni boyutlar katar; devletin temelini oluşturması gereken yasaları sıralar. Temel sorun,
yasa koruyucunun akıl aracılığıyla toplumun gereksinimlerine karşılık gelen bir kurallar bütününü nasıl oluşturabileceğidir.
8 Kategoriler: (Latince: Categoriae) Mantıksal bir metin olmaktan çok metafizikseldir. Organonun diğer parçalarının tamamlayıcısı olarak sözedilir. 10 adet en
genel ifade tipi açıklanır.[2] 15 ana başlıktan oluşan metin bugün varolan kavramların hiyerarşik bir kategorilemesini yapar. Bu kategoriler öz, nicelik, nitelik,
izafet, mekan, zaman, durum, aidiyet, eylem ve infial'dır.
Önermeler: (Latince:De Interpretatione, Yunanca Perihermenias) Aristo burda 14 başlıkta önermeleri açıklamaya çalışır. Önermelerin doğru veya yanlış sonucu
veren ifade biçimleri olduğunu ve önermelerin hiçbir sonuç vermeyen (istekler gibi) ifade biçimlerinden nasıl ayrılacağını açıklar. Özellikle karşıt önerme çiftleri
belirlemeye çalışır.[2] Olumlu, olumsuz, genel ve özel önermeler arasındaki ilişkileri açıklar. Bu metin Aristo'nun dil felsefesine en önemli katkılarından biridir.
Birinci Analitikler: (Latince: Analytica Priora) Aristo'nun kıyas yöntemi bu eserde açıklanır. İki gözlem yada bilgiden nasıl bir tümevarımsal sonuç çıkarılabileceği
açıklanır ve geçerli kıyas biçimlerinin neler olduğu açıklanır. Necati Öner'e göre Klâsik mantığın asıl gayesi kıyası incelemektir[3]
İkinci Analitikler (Latince: Analytica Posteriora) Aristo, birinci analitiklerde temellendirmenin salt formel yanını, yani kıyası incelerken, önermelerin gerçeklik
konusundaki bilgisel değerleri ile ilgilenmez. İkinci Analitikler bilginin temel öğelerine değinerek bu yanlara da girer. Tanımlama, bilimsel bilgi ve kanıtlama gibi
konularla bu eserinde uğraşır.[2] Farabi'ye bu eserde ele alınan Burhan (kanıtlama) mantık felsefesindeki en üst ve önemli yeri oluşturur.[4]
Topikler: (Latince: Topica) Bu eser diyalektik akıl yürütme ile ilgilidir. Geçerli argümanlar oluşturma, mutlak olandan çok olası sonuç çıkarmalar gibi konularla
ilgilenir. İslam felsefesinde ise Cedel adıyla anılır. Buradaki akıl yürütmeler genel kabul görmüş fikirlerden yol çıkarak yapılan akıl yürütmelerdir.[2] Topiklerde
ele alınan 5 meşhur kavram vardır. Bunları Kategorilerde işlenen 10 kategori ile karıştırmamak gerekir. Bu 5 topik şunlardır: horos(tanım), genos(cins),
diaphora(fark), idion(özellik), sumbebekos().
Sofistik Deliller: (Latince: De Sophisticis Elenchis) Mantıksal safsataları içerir ve Aristo'nun diğer bir eseri olan Retorik'e bir geçiş yapma olanağı sağlar. İkinci
Analitiklerde işlenen kanıtlama Sofistik Deliller ve Retorik için bir uygulama alanı tespit eder
9
kendisinden sonra eserleri tertip edilirken fizikten sonraya konduğu için, fizikten sonra anlamına gelen, "Metaphysica" denilmeye başlandı
10
Mistik felsefe. Aristo ile Eflatunu birleştirmeye çalışan felsefe. Hellenistik dönemde Eflatunun düşüncelerinin,
doğu kültürlerin msitisizmiyle buluşması.
“Helenistik Felsefenin son çiçeklenişi” ni temsil eden Yeni-Eflatunculuk, yüzyıllardır filozoflarca tartışılan temel konuları bütünsel bir
sistem içinde bir araya getirmiştir. Ayrıca Helenistik Roma kültürünün temel bir çatışması olan felsefe ve dinsel öğeler arasındaki çatışmayı
aşmanın yollarını ortaya koymuştur.
Yeni Eflatunculuk, ahlak sorunlarına, insan ruhunun evrimine, evren bilgisine, doğa yasalarına ve insan yüreğinin dinsel ihtiyaçlarına ışık
tutar ve yol gösterir. Tanrı'yla bir olmanın evrimsel aşamasını sistemleştirerek aktarır. Aşkın bir Tanrı düşüncesi bilgisinin ne olduğuna değil
ne olmadığına dair insanı aydınlatır. Bilgiyi bir iç yoğunlaşma, tinsel yaşantı olarak yorumlar.
“Bedene yerleşen insan ruhu ızdırap ve kötülüğe mahkumdur. O, pişmanlık, arzu, korku ve kötünün bütün formları içinde yaşamını
sürdürür. Beden ruh için bir hapishane ve bir mezardır, dünya ise onun ini ve mağarası.”
ti-entertainment.com
11
8
İslam Felsefe Tarihi

Ders Notları 3.sınıf
değildir. Enneades’in 4., 5. Ve 6. Kitaplarının telhisi (özeti) arapçaya tercüme
edilmiştir= ESALOCYA (=Theologya) ‫اثولوجيا‬
 Bu eser yanlışlıkla Aristo’nun zannedilmiştir. Sözde- Aristo’ya nisbet
edilen bir eserdir (Pseudo Aristotle)
 Farabi bu kitabın Aristo tarafından yazılmadığına inanır ve şu eseri
kaleme alır:‫الجمع بين رأيتي الحكمتين‬
Proclus: Tehologia‫ “ في خير المخص‬saf hayır- iyilik” (hayır=tanrı)
4) Felsefe Tarihleri ve Hikmet Literatürü:
 İslam Flozoflarının feylozofların görüşleri hakkındaki bilgileri felsefe tarihi
kıtaplarından bulmuşlardır. En eski felsefe tarihi, Grekçe: “ Diogenes, Laertius”Arapçaya çevrilmemiştir ama yinede çok teferruatlı bilgilere sahiptir
 Milel ve Nihal = Felsefe tarihi ve Mezhepler (dinler) tarihi kitabı
5) Bilim İnsanları:
 Öklit (Euclides): geometri (Elementare)
 Plotemaios (Batlamyus): Astronomi. Arz merkezli alem tasavvurunu matamatiksel
olarak ortaya koyandır. Kitabının SYNTAXİS MEGALE MATEMATİKE ‫المجصطي‬
 Bu eseri batılılar tekrar arapçasından tercüme ederler. Öünkü
müslümanlar bunu hem eleştirmiş hem de geliştirmiştir. Batı buna
önem veriyor ve hatta Kopernikus teorisinin temelini bundan
oluşturur. Batılılar bunu “ALMAGEST” diye tercüme ederler



Hippokrates: ‫( بقراط‬tıp) = bütün eserleri tercüme edilmiştir
Galenos: ‫( جالينوس‬tıp) = bütün eserleri tercüme edilmiştir
Heron12 ve Archimedes13 = bunların bütün eserleri tercüme edilmiştir
6) Felsefe Şarihleri:
 Filozoflardan sonra eserlerinin şerhleri ve şârihleride büyük önem taşır. Aristo’nun eserlerini
mutlaka öğrencileri de şerh etmişlerdir. Bunları da tercüme etmişlerdir. Bunlardan en
önemliler...
 Theofrastos (platonun talebesi)
 İskender el Afrodisi
 Philoponnus 14 (Yahya en Nahvi – hıristiyan: Aristo’nun bütün eserlerini tercüme
etmiş ve hıristiyanlığa aykırı olan görüşlerini eleştirmiştir)
 Simplicius
Ab) Hint/İran:
Ab1) Hint:



Brahmagupta “sindhantalar” ‫كتاب السندهند‬
Tıp kitapları tercümeleri
(İbnu’l Mukaffa tercüme etmiştir) ‫كليلة و دينة‬
Buharlı makınayı bulan kişi
Yunan matematikçi, fizikçi, astronom, filozof ve mühendis. Bir hamamda yıkanırken bulduğu iddia edilen suyun kaldırma kuvveti bilime en
çok bilinen katkısıdır. Bu kuvvet cismin batan hacmi, içinde bulunduğu sıvının yoğunluğu ve yerçekimi ivmesinin çarpımına eşittir. Ayrıca,
pek çok matematik tarihçisine göre integral hesabın kaynağı da Arşimet'tir.
13
Bu yüzden kelamcıların dikkatini çekmiştir. Gazzali, Yahya en Nahvi’nin eleştirilerinden Tehafetü’l
Felasifesinde hocası yoluyla (İmamu’l Harameyn el Cüveyni) dolaylı olarak yararlanmıştır. Ancak Gazzali
kaynak göstermemiştir
14
ti-entertainment.com
12
9
İslam Felsefe Tarihi


Ders Notları 3.sınıf
Asıl adı: “PANCATANTRA” (5 öğüt/kitap)
Bu kitap bir siyasetnamedir. Hayvan karakterleri aslında siyasi karakterleri simgeler
Ab2) İran:








Zic-i Şah:
Pehlevice’den (kadim farsçadan) Abdullah ibn Mukaffa tarafından tercüme edilmiştir
Abdullah İbn Mukaffa15’nın tercüme ettiği eserler:
Hüdaynâme
Âyinnâme
Kitâbu’l Mazdek
Fi sîret-i Enüşirvan
Cavidan Hıred (ezelî akıl)16 ‫الحكمة الخالدة‬

İslam Felsefesi’nin 2 işlemi vardır:
a. Yorumlayıcı: kendinden önceki filozifları ve tecrübeleri değerlendirip yeni bir şey
ortaya koyarlar
b. Eleştirici: bu felsefe’ye daha uygun. Kendine özgün fikrini ortaya koyar

“Die Kritik der reinen Vernunft” (“saf aklın eleştirisi”) İmmanuel Kant’ın kendine özgün
felsefesi/teorisidir. Ancak Descartes ve Hume olmasaydı Kant olmazdı. Batlamyus olmasaydı
Kopernikus olmazdı... = her bir filozof muhakkak kendinden önceki tecrübeye dayanır, ondan
etkilenir
İslam Felsefrsi daha çok yorumlayıcı olmuştur. Zaman zaman eleştirelde yaklaşımlarda
bulunmuştur. Hiçbir zaman körükörüne kopyalama usulü yaklaşmamıştır Farabi’ye
muallimu’s Sani deriz, öncesinden Aristo, ilk muallmim olarak bildiğimiz ve bir nevi
benimsemiş olduğumuzu gösterir
Bizim filozoflar özgün birşeyler ortaya koyuş olmasalardı, eserler neden (tekrar) arapçadan
çevrilmiştir (latinceye tercüme edilmiştir?) Kinid- el Kindus, İbn Sina-Avicenna, İbn RüşdAverroes olarak latinise edilmiştir isimleri. Binaenaleyh, İslam Felsefesi özgündür!
Aristo dahi boşluktan, sıfırdan doğmamıştır, kendinden öncekilerden, tecrübelerden vs
yararlanmıştır.
İlhan Kutuluer: “ Bazıları İslam Felsefesi diye bişey yoktur derler. Halbuki İslam Felsefesi
vardır ve kendine özgündür. Felsefe cins, islam fasıldır. İslam medeniyeti olarak vardır
.İslam medeniyeti çerçevesi bakımında özgündür. TEOLOJİSİZ FELSEFE,
FELSEFESİZ TEOLOJİ OLMAZ. İslam Medeniyeti hangi bakımdan özgünse, İslam
felsefeside o bakımdan özgündür. Güçlü bir birikim söz konusudur.”




Ebu Yusuf bin İshak el- KİNDÎ (866?870?) ‫الكندي‬
15
Emevî ve Abbasî bürokratıdır. Halife Mansurun sekreteri. Halife kendisini idam etmiştir. Dostluk adına bir
Risale yazmıştır ve vergileri toplama usulünü eleştimiştir. Kanunnâme yazdırıyor ve bundan dolayı başı belaya
girdiği söyleniyor...
16
Bu Batıda Rönesans’da şu kavramla karşımıza çıkar PHİLOSOPHİA PERENNİS. Leibniz bunu bu şekilde
kullanmıştır. Aldous Huxley Perennial Philosphy adıyla kullanıyor
ti-entertainment.com
İslam Felsefesi Hangi Anlamda Özgündür?
1
0
İslam Felsefe Tarihi







Ders Notları 3.sınıf
İlk islam filozofudur
Kendisi bir asilzâde, Kinde kabilesine mensubtur,
-krallık kurmuş ve aristokratlardan oluşan bir kabile
Kûfe’de doğmuş büyümüş, gençliğini Basra’da geçirmiştir
Me’nun, Mu’tasım, Vâsık, bu üç halifenin dönemlerinde yaşamıştır ve itibar görmüştür
Bazı kaynaklara göre Kindî’de tercüme faaliyetlerinde yer almıştır. Bu önemlidir, çünkü
tercüme faaliyetlerinde bulunanlar, İbnu’l Mukaffa müstesna hayri müslümdir. Cevap: Kindî
aslında tercüme etmemiştir, kendisi grekçe bilmezdi. Ancak kendisi tercüme faaliyetlerine
destek vermiştir. Hem eser tercüme ettirmiş hemde ıslah etmiştir! Plotinus’un eseri
Esalojya’sını ıslah etmiştir. Bu yüzden ismi tercüme faaliyetleri çerçevesinde
zikredilmektedir. Bir mütercim olarak değil EDİTÖR olarak (ekleme/ıslah etme, kitap
getirtme ve derleme...)
Bazıları Kindî’nin mu’tezilî kelmacı olduğunu iddia eder17. Ne zaman mu’tezilenin konumu
düştü, Kindî’nin konumu da o şekilde düştü denilir. Ancak Kindî kelamcı değil bir filozofdur.
Kindî’nin lakabi “ arap feylosofu”dur ‫ الفيلسوف العرب‬Ozamanlarda (şimdi nasıl türk
denildiğinde müslüman kastediliyorsa) arap denildiğinde müslüman anlaşılıyordu. İslam
kültüründeki algı, Kindî’nin filozof olduğuna dairdir. Sicistaninin onun hakkındaki sözü: “ilk
islam filozofu”
‫ اول ما تفلسف في االسالم‬. Ayrıca “tabakâtul-mutezile” de Kindî’nin adı geçmez. Hatta Mu’tezile
ile arası iyi değildi. Açıkça filozofların yöntemini benimsemiştir. Halife’ye şu yakarışta
bulunmuştur: “ Ey Halife, beni bu DİN TACİRLERİNDEN kurtar, kendilerini yegâne düşünür
olarak gören ve bütün kürsülere (devlet kadrolarına) nüfüz eden ve oları doldurmuş olanlardan
koru...” = yani burada beni Mu’tezile’den kuratr demek istiyor.18
Muhammed Ebû Ride, mısırlı islam felsefeci “Resâilu’l Kindî”‫ رساءل الكندي الفلسفة‬adlı eseri
yazmıştır. Mahmut Kaya’da bu eseri tercüme etmiştir.
ESERLERİ:
1) ‫الرسالة في الفلسفة االولى‬:

İlk felsefe anlamında. Aslında “metafizik hakkında” demektir. Kindî’nin en geniş eseri. Halife
Mu’tasıma takdim etmiştir.
2) ‫الرسالة في حدود االشياء و رسومها‬:

Hatler19 ve resimler20 arasından fark büyüktür. “Eşyanın hududu ve rusumu”. Yani aslında “Felsefe
terimleri sözlüğü” diye serbest tercüme ile isimlendirebilirz
17
Richard Walzer bunu iddia ediyor. Helmut Ritter bunu risalelerini buluyor ve bunu ortaya çıkarıyor.(Helmut
Ritter Salih Tuğ’un hocası, istanbul kütüphanelerini alman titizliğiyle inceledi ve geniş çaplı çalışmalara imza
atmıştır)
18
Mihne olayları çerçevesinde halife’ye yalvarışı bu şekilde olmuştur.
19
20
de-fini-tion
descrition
ti-entertainment.com
3) ‫الرسالة في الفاعل االول الخلق التام و الفاعل الناقص الذي هو المجاز‬:
1
1
İslam Felsefe Tarihi

Ders Notları 3.sınıf
“ilk gerçek kusursuz noksansız fail ile, ancak mecazen eksik olan fail hakkında”. Fail= etkin sebep.
Allah tam mutlak, ilk sebep ile evren/kozmoz nakısdır. Alemdeki sbepliğin varlığını görerek, kabul
ederek ilk sebebe ulaşma...
4) ‫الرسالة في وحدانية هللا و تناهي جرم العالم‬:

“Allah’ın birliğine ve alemin cisminin sonluğuna dair”
5) ‫الرسالة في االبانة عن سجود الجرم االقصى‬:

Gök cisimlerinin secde edilişinin açıklaması (‫)االبانة‬. Halife’nin oğluna ithaf edilmiştir. Kindî Halifenin
oğlu Ahmet’in özel hocasıydı ve onun özel sorusuna cevap vermek üzere yazmış olduğu eserdir. Ahmet
َّ ‫َّجم و‬
ِ ‫الش َج ُر َي ْس ُج َد‬
‫ان‬
َ ُ ْ ‫ َوالن‬ayeti kerimeyi anlamamıştır. Nasıl olurda insan dışı birşey secde edebilir? Onun bu
soruna cevab niteliğinde olan bu eserde Kindî secdenin aslında itaat anlamında olduğunu söyler. BU
İLK FELSEFÎ KURAN YORUMUDUR!!!
6) ‫الرسالة في كمية كتب ارسطوطاليس‬:

“Aristo kitaplarının sayımı hakkında”. Aristo kitaplarını tektek ele alır ve sunar. Hangi sıralamaya göre
okuma gerektiğini söyler. Bir nevi ders proğramı ve Aristo’nun eserlerinin tanıtımıdır. ‫العلم االلهي و العلم‬
‫ االنسي‬diye bir bab açar ve vahyin beşeri ilimden daha üstün olduğunu ispatlar
7) ‫الرسالة في الحيلة لدفع االحزان‬:

“üzüntüleri defetme yolları hakkında”
8) ‫ النوم و الرؤيا‬21‫الرسالة في ماءية‬:

“Uyku ve rüyanın mahiyeti hakkında”. Uykunun psikolojik ve metafizik yorumu
9) ‫الرسالة في النفس‬:

Nefs= Ruh demektir22, de anima
10) ‫الرسالة في العقل‬:

Gayri cismanî bir cevher ki ruhun merkezindedir. Hem metafiziği hemde fiziğe açık.
KİNDÎ’nin Felsefesi:
Felsefe terimlerden oluşur, terimler çok önemlidir! Kindî birkaç farklı kelime kullanmıştır:
ti-entertainment.com

21
22
O dönemlerde ‫ ماهية‬kelimesi kullanımda yoktu. ‫ ماءية‬kelimesi kullanılıyordu.
O yüzden psikoljiye‫علم النفس‬
1
2
İslam Felsefe Tarihi
Ders Notları 3.sınıf
Kindî'nin kullanımı
• ‫جرم‬: gök cisimleri
• ‫طينة‬: Kindî HYLE kelimesinin
tercümesi olarak bu kelimeyi
kullanmıştır. İlk madde
anlamındadır. arap zihniyetinde
ana madde toprak olduğu için
bu kelimeyi seçmiştir
• ‫التمامية‬
• ‫جامعة‬
Yerleşmiş kullanım
• ‫جسم‬:yerdeki cisimler
• ‫مادة‬
• ‫غاية‬
• ‫قياس‬
Felsefesi:
Kindî’ye göre...
(1) Felsefe kümülatifdir (birikimsel):
a. Kendinden ÖNCEKİ BİRİKİME karşı SAYGILI
b. Kendinden öncekş birikimin içinde herşeyin doğru olmadığını bilir- nisbi ELEŞTİREL bir
yaklaşım sergiler
c. Kendi kültüe ve dilinde ona ÖZGÜN KATKI vermeye çalışır
(2) Felsefe aklî kanıta (burhana) dayanır
 Kesin bilgiye ulaşma isteği vardır. Aklî boyutta kesin bilgi elde etme arzusu var
Akıl
Nass
Akıl
Nakil
(4) Felsefe yapmak dinen vaciptir (entellektüel ödevdir):
 Felsefe yapmak, derin düşünceye sahip olmak dini bir vecibedir (farz-ı kifayedir). Bir
toplumda muhakkak derin düşünce sahibi olanların bulunması lazım. Kur’an “akletmiyor
musunuz”, tefekkür etmek, düşünmek, tefakkuh gibi kelimeleri- aklı kullanmaya teşvik. Birçok
kurân ayetlerinde akıl sahiplerine sesleniş var.
(5) Din (Kur’an) mantıkî i’caz ihitva eder:
 Kur’an’da sadece edebi i’cazlık yok, özellikle mantıkî i’cazlık vardır. Kindî şu ayeti örnek
vererekten kuranda muhteşem bir mantıkî çözüm yolu ve delillendirmenin olduğunu gösterir.
َ ‫قَا َل َم ْن يُحْ يِي ْال ِع‬
‫ِي َرمِ ي ٌم‬
َ ‫ظ‬
َ ‫ام َوه‬
Kindî’nin metafiziği:
ti-entertainment.com
(3) Felsefe Din ile uyumludur:
 Akıl ile nakil çatışması olmaz. Tam bir uyum vardır. Akıldan bağımsız nakil yoktur! Akıl nakil
ilişkisini iyi bilmek lazım. Nakil akla hitab eder, akıl nassı algılar. İkisi eşit seviyededir:
1
3
İslam Felsefe Tarihi
Ders Notları 3.sınıf
“cismani alem ezelî olamaz” – yani bir başlangıçı olmalı. Bu yöntemin adı “ olmayana ergi”/”muhale
irca” / “reductio ad absurdum” ‫قياس الخلف‬
Cismani alemin neden ezelî olmadığını cisim, hareket ve zaman kavramları ışığında delillendirir
(1) Cisim (açısından istidlâl): farz- muhal “cismanî alem ezelî/sonsuzdur”
"cismani alem
ezelidir"
ya sonlu
ya sonsuz
sonlu+sonlu+sonlu
VARSAYIM
GEÇERSİZDİR.
VARSAYIMLA
ÇELİŞİYOR
eşit
Muhaldir
daha büyük sonsuz
Sonsuz
˃sonsuz
olamaz
 Sonlulardan oluşan alem sonsuz olabilir mi?
 Kindî argümanını geliştirirken matematiksel kanıtlama yöntemini kullanır (burhan’dan kasıtta
bu)
 “cismani alem sonsuz şeylerden oluşsa, biz o sonsuzlardan bir bölümü çıkarsak ne olur???
SONLU PARÇALARIN SONSUZ DİZİLİMİ OLAMAZ. TESELSÜL İLE GAYRİ NİHAYE
BATILDIR.
=Kindî matematiği metafiziğe tatbik ediyor
(2) Hareket (açısından istidlâl): farz-ı muhal “alem ve hareket ayri tasavvur edebilinir ve alem
önce sakin, sonra teharrük etti”
 Hareket alemin lazımıdır. Alem varsa hareket var. Hareket varsa alem var.
ti-entertainment.com
Varsayım:
1
4
İslam Felsefe Tarihi
Ders Notları 3.sınıf
"Cismanî alem
önce sakin, sonra
hareketli"
ister alem yoktan
yaratılmış olsun
yoktan var olmaya
geçtiği anda
sadece hareket var
olmuş oluyor
alem ezelî sayılsın
önce sakin sonra
müteharrik
Bu zaten bir
hareket. Oluş ve
varoluş hareketle
olmuştur.
Alem:
Ezelî
kavramıyla
çelişir
Yok,yok,yok,yok,yok
hep sakin
hep hareketli
Gözleme
aykırı
Varsayımla
çelişir
var,var,var,var,var,var
ADEM
VUCÛT
Kindî: “EZELÎ DEĞİŞMEZ, ZEVAL BULMAZ”
Geçerli olan: Alemin başlangıcı var, başladığı anda hareket var. Alem varsa hareket, hareket varsa
alem var.
(3) ZAMAN (açısından istidlâl): farz-ı muhal “zaman hareketin ölçüsüdür”/”zaman hareketin
bağımlı değişimidir” ‫الزمان عدد الحركة‬. “sonlu anlar sonsuz bir zincir oluşturur”
an
an
an
an
an
an
an
 Hareket yoksa zamada yoktur. Hareketle zaman ayrı düşünülemez
A) SONSUZ OLAMAZ, ÇÜNKÜ HALKALARIN HER BİRİ SONLUDUR. HER HALKANIN
BAŞLANGICI OLDUĞU İÇİN BAŞLANGIÇLİ BİRŞEY OLMUŞ OLUR. SONSUZA İSE
ULAŞAMAYIZ.
B) EĞER ZAMAN SONSUZ OLSAYDI ONU KATEDEMEZDİK (Zenon ve kaplumbağ
örneğindeki gibi olurdu)
= TESELSÜL İLE GAYRİ NİHAYE BATILDIR
ti-entertainment.com
Sonlu halkalar
1
5
İslam Felsefe Tarihi
Ders Notları 3.sınıf
Vahdet ve kesret (tevhid ve çokluk)

Kindî’de (felsefesinde) vahdet-i Vucur esastır
Varlık
Hayvan
Canlı
Cansız
Bitkiler
İNSAN
ferd
Sürüngenler
Yorsunlar
ferd
...
Böcekler
Ağaçlar
Kuşlar
Otlar
Bu şemadan yola çıkarak Kindî herşey BİR’de toplandığını söyler, herşey birde birleşir. Alemdeki
herşeyi, bir bütün olarak bir, arazî anlamda, zatî anlamda değil.




Kindî_nin sorusu: nasıl olurda bir olan birşey birden çok şeyden mürekkeb birliği oluşturur?.
Alemde çokluk nasıl oluşur?= Birlik sonradan ârız olur. Zatî birliği olan sadece Allahdır!
Varlığın, varlıkların ötesinde!
Bu alem bir kesret alemidir. Fakat bu kesretler vahdete dönüşür (sonradan). Umumî
vahdet=bütün varlıklara birden baktığımızda büyük, nizamlı BİRLİĞİ müşahede ederiz
İNSAN KÜÇÜK ALEM, ALEM BÜYÜK İNSAN
Teselsül ila gayri nihaye batıl olduğundan sonsuz bölünme mümkün değildir. Muhakkak bir
başlangıç lazımdır, vahdeti Zatından olana ihtiyaç varmı?- o da Allah’dır.
İbnü’r-Râvendî (ö.913)



Kaynaklarda sapkın, inkarcı olarak bilinir ‫الملهد‬
İslam dünyasında Dehriyye akımı ortyaya çıkmıştır. Bunlar tanrı tanımaz, nübüvveti inkar
eden sapkın bir fırkadır. Kelamcılar bunlarla çok mücadele etmiştir. Ravendî’de onları
sistemleştiren kişi olarak bilinir
Ancak bu genelde var olan görüş ve algı acaba doğru mu? (İlhan Kutler- bu çerçevede yapmış
olduğu çalışma genele aykırı bir görüş)
Ravendî
hakkında
perspektifler
I.
ІІ. Şii İsmailî
ІІІ. Maturidî
Mutezilî Perspektif:
 Gençliğinde Mu’tezili kelamcısı, radikal muhalif tavırlarıyla bilinir ve itibari yüksek, fakat
birdenbire düşüş yaşar
ti-entertainment.com
І. Mu'tezilî
1
6
İslam Felsefe Tarihi
Ders Notları 3.sınıf
 Mu’tezilî HAYYÂT ‫ كتاب االنتصار‬adlı eserinde Râvendiyi eleştirir ve şiddetli tenkitte bulunur.
Ona Sapkın (mulhid), Rafizi, Dehri der.
 Peki Ravendi neden birden bire AFOROZ edildi?
Daha öncesindeki olaylar şöyle vuku bulmuştur:
(1) CAHİZ ‫ فضيلة المعتزلة‬adlı eserinde Şia’ya Dehri, Mülhid ve zındık der. Önceleri Mu’tezile ile
Şia beraberdiler. Ancak Halife Mehdi döneminde siyaset değişikliği olunca, Şia istenilmeyen
fırka olmuş, Mu’tezile de onlardan ayrılmak istemiştir. Cahiz o yüzden Şia’yı eleştirir.
(2) Râvendî Cahiz’in bu kitabına reddiye yazar ‫ فضيحة المعتزلة‬. Kendisi Şia sempatizanlı
Mu’tezilî’dir. Ravendi eserinde diyor ki eğer Şia hakkında söylenenler doğru ise, ozaman
Mu’tezile içinde geçerli olmalıdır bunlar. Çünkü eskiden müttefiktiler. “Asıl zındık ve
Dehriler sizsiniz” der Cahiz’e.
(3) Bunun üzerine HAYYAT eserini kaleme alır ve eleştirir! (3 aşama)
II.


Şii-İsmaili Perspektif:
Müeyyeddin eş-Şirazî adlı ‫ المتجاليس المؤيدية‬eserinde Ravendî’nin ‫ كتاب الزمرد‬adlı eser yazdığını
ve nübüvveti inkar ettiğini söylüyor. Şirazî’nin iddiasına göre kıtabın bir kısmı “Berahime
diyor ki” diyerekten nübüvveti inkar ediyor, bir kısmı da ispat ediyor.
Ravendî ‫ كتاب الزمرد‬adlı eserinde Berahimenin görüşlerini zikreder. Onları kendi görüşleri
olarak göstermez. Sadece görüşleri zikreder. Ancak bu görüşler ona aitmiş gibi gösterilmekte.
İmam Maturidi eserinde de Ravendiye nisbet edilen sözlerin Ebu İsa el Verrak’a ait olduğunu
söyler!
Berahime der ki:
a) Akıl katidir
b) Şeriat saçmadır/abes (safa merve arası niye koşar ki bir insan, veya siyas bir tasın
etrafında neden döner?)
c) Kur’an’da tearuz/çelişki var
d) Mucize imkansızdır. Peygamberlerin mucize iddia etmeleri sahtekarlıktır
= Ravendî Berahime’nin görüşlerini sadece zikreder, benimsemez: Heretik (Mülhid) değil,
Heresiografi (İlhad Tarih Yazarı)dır---tıpkı Milel ve Nihal kitabı gibi.
III.

23
Maturidî Perspektif:
İmam Maturidi ‫ كتاب التوحيد‬adlı eserinde ‫ اثبات‬kısmı varıdr (kitabın son kısmı). Bu son babda
şöyle bir tartışmaya yer verilmiştir:
‫الرسل‬
a) Bir tarafda nübüvvet, inkar edenler. EBU İSA EL VERRAK
Bu onun, zikrettiği görüşleri benimsemediğini gösterir. O sadece fikirleri zikretti, bir İlhad Tarih Yazarı gibi
(Heresiografici gibi)
ti-entertainment.com
 İbnu’r Ravendî daha sonra kendi kitabında yer verdiği (diğerlerin) görüşlerine reddiye
yazmıştır23. ‫نقض كتاب التوحيد‬
 Ayrıca şu eserleri kaleme alır:
- ‫كتاب التاج‬: Dehrîlikle ilgili eser
- ‫كتاب الدامغ‬: Kuranda çelişkilerin olduğunu iddia edenlerin görüşlerini inceliyor. Sonra
kendisi yine o görüşleri eleştiriyor
1
7
İslam Felsefe Tarihi
Ders Notları 3.sınıf
b) Diğer tarafta nübüvveti savunan: İBNU’R RAVENDÎ
İBNU’R RAVENDÎ Şİİ EYİLİMLİ, MU’TEZİLÎ DÜŞÜNCELERE SAHİP, MÜSTAKİL KAFALI,
MUHALİF TAVIRLI BİR MUVAHHİDDİR”24
DEHRİLİK:

Allahın varlığını inkar eden grup
Dehrilik
fars kökenli
Zürvanizm (zamancılık)
"feleğin dönüşü" (çarkı
felek)
grek kökenli
Demokritos Materyalist
Atomculuk
kelmacılar bunu kelam
atomculuğu olarak alırlar,
materyalistliği bir kenara
bırakarak
İbn Hazm: Dehriyye diyor ki her hadise bir sebep iledir.
-
Sebep-sonuç cinsindendir (yani maddi sonuçların maddi sonuçları olur)
sebep sonuç arasında zorunluluk vardır
Tüm Hadiseler maddidir, madde ezelîdir,
dolayısıyla Tanrı yoktur!
=Günümüzde materyalizmde aynısını söylemektedir
ti-entertainment.com
Ebu Bekir RAZİ...
İlhan Kutluer! Çalışma sonucu elde ettiği sonuç! Genel görüşe aykırı ama bütün perpektifleri inceleyerek elde
edilmiş kapsamlı bir sonuç (görüş).
24
1
8
Download