Son Ders Psikiyatrik Sınıflama Olarak Psikoz – Nevroz Ayırımı Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları ABD 28 Mart 2014 Psikiyatri Psikiyatri ruhsal, duygusal ve davranışsal bozukluklarla uğraşan bir tıp dalıdır. Birçok yönden diğer dallardan ayrışsa da, uygulama ve hizmet sürecinde benzer ihtiyaçları vardır. Öztürk O (2001) Ruh Sağlığı ve Bozuklukları,8. baskı, Nobel kitabevi, Ankara 2 Psikiyatride Sınıflandırma Sınıflandırma diğer tıp dallarında olduğu gibi önem taşır; Hastaya klinik tanı, uygulama ve süreç hakkında bilgi vermek için Hekimler arası iletişimi sağlamak için Araştırmaya bir temel olması açısından (nedenler, klinik özellikler, doğal süreç, ve tedaviye yanıt) Bir bölgede verilecek hizmetleri planlayabilmek için Gill D (2007) Hughes Outline of Modern Psychiatry,5. baskı, Wiley, U.K. 3 Psikiyatride Sınıflandırma-II Sınıflandırma sistemlerini kesin bilimsel doğrular olarak görmek yanlıştır. Daha çok mevcut araştırma bulguları ışığında oluşturulmuş bilgilerin o dönemdeki yansıması olarak görmek gerekir. Psikiyatride hastalıkların çoğunun kesin kez ortaya konmuş genetik, biyolojik , nörokimyasal göstergeleri bulunmamaktadır. Bundan dolayı psikiyatrik sınıflandırma sistemleri daha çok klinik sendromların tanımlayıcı özelliklerini (belirti, bulgu ve süreçlerini) içerir. Gill D (2007) Hughes Outline of Modern Psychiatry,5. baskı, Wiley, U.K. 4 Sınıflandırma Sistemlerinin Sorunları ve Kısıtlılıkları Tüm çabalara karşın sınıflandırma sistemlerinin mükemmel olduğunu söylemek olası değildir. Klinik belirti ve bulguları uzun yıllardır bilinmesine karşın, “panik bozukluk” ve “post travmatik stres bozukluğu” gibi hastalıklar ancak 1980’li yıllardan sonra sınıflandırma sistemlerine girmiştir. Tanımlayıcı kategoriler süreli olarak yenilenmektedir. Kapsanan klinik sendromlar arasındaki sınırlar mutlak değildir. Bazen iki klinik sendromunda özelliklerini kapsayan ara tanımlamalar (şizoaffektif bozukluk) kullanılabilir Andreasen N, Black DW (2001) Introductory Textbook of Psychiatry, 3. baskı, APPI, USA 5 Sınıflandırma Sistemlerinin Sorunları ve Kısıtlılıkları - II Sınıflandırma sistemlerinin uygunsuz ve duyarsız biçimde kullanılması hastaların damgalanmasına yol açabilir. Sınıflandırma sistemleri esnek ve eleştirisel bir gözlemle ele alınarak kullanılmalı, tanıdan çok hastanın belirtilerine nasıl yardım edileceğine odaklanılmalıdır. Kimi sağlık personeli, “hastalık temelli” yaklaşımdan “ çok “sorun temelli” yaklaşımı tercih ederek, hastaların günlük yaşama dönme çabasına destek olmaktadır. Andreasen N, Black DW (2001) Introductory Textbook of Psychiatry, 3. baskı, APPI, USA 6 Psikiyatrik Sınıflandırmada Bazı Terimler: Organik - Fonksiyonel Organik beyin bozukluklarında, tablo beyni direkt ya da indirekt yoldan etkileyen tanımlanabilir fiziksel patolojilerin sonucu olarak ortaya çıkar. (örneğin öğrenme güçlükleri, ve demanslar) Fonksiyonel ruhsal bozukluklarda, tablo psikolojik stres sonrası ortaya çıkar. Olguların çoğunda gerçek neden bilinmemektedir. Çalışmalar sayesinde fonksiyonel denilen birçok hastalığın organik temelinin de olduğunun saptanması nedeniyle bu gruplama DSM-IV ‘de terkedilmiştir. Öztürk O (2001) Ruh Sağlığı ve Bozuklukları,8. baskı, Nobel kitabevi, Ankara 7 Diğer bir Gruplama : Psikoz- Nevroz Nevroz tanımlaması artık kullanılmamaktadır. Artık daha önce klasik bir bilgi olarak önemini koruyor. ICD-10 (1992), DSM-III-R (1987)’den sonra resmi uluslararası psikiyatri sınıflamasından tamamen çıkarılmıştır. Öztürk O (2001) Ruh Sağlığı ve Bozuklukları,8. baskı, Nobel kitabevi, Ankara 8 Nevroz Nevroz = Psikonevroz Nevroz bireyde bunaltı (anksiyete) ya da bunaltıya karşı özel savunma belirtileri ile giden, bireyin gerçekle bağlantısının kopmadığı, toplumsal uyumun fazla bozulmadığı , psikozlara göre bütün işlevlerde bozukluğun daha hafif olduğu rahatsızlıklar kümesidir. Öztürk O (2001) Ruh Sağlığı ve Bozuklukları,8. baskı, Nobel kitabevi, Ankara 9 Nevroz Gerçeği değerlendirme yetisi (reality testing) bozulmaz Hasta hastalığını bilir; düşüncelerini korkularını saçma bulur. Neyin hayal mahsülü (imge, düş, istek) neyin gerçek yaşamda olan bir olay olduğunu ayırt edebilir Öztürk O (2001) Ruh Sağlığı ve Bozuklukları,8. baskı, Nobel kitabevi, Ankara 10 Nevroz Bu terimi ilk olarak 1777 yılında William Cullen tanımlamıştır. Ateş ya da fokal bir hastalık olmaksızın duyusal ya da motor bozuklukların olması Bu başlık altına koma, adinami (hipokondriasis), spazmlar (histeride dahil), vesani (delilik) dahil etmiştir. Daha sonra nevroz tanımı geniş ya da dar anlamda kullanılmaya devam etti. De Mijolla A (2005) International Dictionary of Psychoanalysis, MacMillan, USA 11 Nevroz 19. yy’da psikasteni ve nevroz aynı anlamda organik temeli olmayan sinirsel bozukluklar yerine kullanılmıştır. Bu tabloların çeşitli vücut sistemleri üzerine (sindirim, kardiyopulmoner, urogenital) etkilerinin klinik ya da anatomik nedenlerle ilişkili olmadığı ve hastalarının hiçbir zaman gerçeklikle ilişkilerinin kopmadığı vurgulanmıştır. De Mijolla A (2005) International Dictionary of Psychoanalysis, MacMillan, USA 12 Nevroz Psikoanalistlere göre nevroz, altta yatan fizyolojik ya da anatomik bir bozukluk olmasızın Odipal kompleks ve buna bağlı ilişkili savunma düzeneklerinin yer aldığı intrapşişik çatışmalardan kaynaklanan belirtiler sergileyen ruhsal bozukluklardır. De Mijolla A (2005) International Dictionary of Psychoanalysis, MacMillan, USA 13 Nevroz Freud (1894) nevrozları 2 psikopatolojik grupta ele aldı. Gerçek nevrozlar (cinsel işlev bozukluğu ile ilişkili nevrozlar) Anksiyete nevrozu (engellenmeye bağlı) Nevrasteni (masturbasyona bağlı) Savunmanın psikonevrozları (çocukluktan gelen intrapşişik çatışmalar) Bu yaklaşımlar psikanalizin temelini oluşturdu. De Mijolla A (2005) International Dictionary of Psychoanalysis, MacMillan, USA 14 Nevroz Klasik Sınıflama Anksiyete histerisi (Fobik nevroz –anksiyete nevrozu) Konversiyon histerisi (Histerik nevroz) Kompulsif nevroz (Obsesif nevroz) Nevrotik depresyon Hipokondriasis Travmatik nevroz Nevrasteni Öztürk O (2001) Ruh Sağlığı ve Bozuklukları,8. baskı, Nobel kitabevi, Ankara 15 Nevroz DSM ve ICD sınıflamalarına göre Anksiyete Bozuklukları Somatoform Bozukluklar Dissosiyatif Bozukluklar Uyum Bozuklukları Öztürk O (2001) Ruh Sağlığı ve Bozuklukları,8. baskı, Nobel kitabevi, Ankara 16 Psikoz Psikoz bireyin gerçeği değerlendirme yetisinin bozulduğu, içgörünün olmadığı kişilerarası ilişkilerde, gerçeklerden uzaklaşarak kendine has bir yaşantı yaşadığı, duygu, düşünce ve davranışlarda bozuklukların oluştuğu ruhsal bozukluklardır. Bir hastada psikozu değerlendirmek için 3 temel belirti grubunu sorgulamak gereklidir. Sanrılar: Somatik, Paranoid Varsanılar: Görsel, işitsel, emir, v.d. Dezorganize davranış ya da düşünceler Öztürk O (2001) Ruh Sağlığı ve Bozuklukları,8. baskı, Nobel kitabevi, Ankara 17 Psikoz İlk olarak Ernst von Feuchtersleben (1845) tarafından ortaya atılan bir terimdir. O dönemde periferal sinir sisteminin bozukluğu olarak kabul edilen nevrozların aksine zihinsel hastalıklar için genel bir terim olarak ortaya atılmıştır. 20 yy. başlarında psikoz, nevroz, demans ve mental retardasyon dışındaki bozuklukların tamamını kapsar hale gelmiştir (yani uzun süreli kliniklerde yatan hastaların tümünü). Bu dönemde psikozlar akut (konfüzyonel durumlar, sanrısal ataklar, mani ve melankoli) ve kronik (şizofreni, parafreni ve paranoya) olarak iki grupta ele alınmıştır. De Mijolla A (2005) International Dictionary of Psychoanalysis, MacMillan, USA 18 Psikoz Psikoanalizin ilk dönemlerinde, Freud psikoz ve nevrozu kesin sınırlarla ayırmıştır. Nevroz kişinin çocukluk çağında yaşadığı ve kaçındığı, daha sonra baskılayarak bilinçten uzaklaştırdığı çatışmaların yansımasıdır. Bir aktarım (transferans) ilişkisi ile açığa çıkarılabilir, olgular psikoanalize uygundur. Gerçeklikle işbirliği içinde id’in bir kısmı baskılanır. Psikoz kişi ile diş dünya arasındaki çatışmalarla ilişkilidir, transferans ilişkisine ve dolayısıyla psikoanalize uygun değildir. Psikotik hastalar hastalıkları sırasında nevrotiklerin ancak psikoanalizle dışavurduğu bilinçdışı ürünleri dışa vurabilir. İd’in hizmetinde gerçekliğin bir kısmından geri çekilme söz konusudur. De Mijolla A (2005) International Dictionary of Psychoanalysis, MacMillan, USA 19 Psikoz Şizofrenik bozukluk Şizofreniform Bozukluk Şizoaffektif Bozukluk Kısa Psikotik Bozukluk Paylaşılmış Psikoz (folie a deux) Sanrısal Bozukluk Psikotik Depresyon Psikotik Mani Madde kullanıma bağlı psikozlar Genel tıbbi bir duruma bağlı psikozlar Öztürk O (2001) Ruh Sağlığı ve Bozuklukları,8. baskı, Nobel kitabevi, Ankara 20 Psikoz- Nevroz Ayırımı Psikozlar Nevrozlar Ağır Görece hafif Dağılmış Dağılmamış Bozuk Bozuk değil Olmayabilir Vardır Varsanılar Olabilir Yoktur Düşünce Bozukluğu Vardır Yoktur yada Az Bilişsel Bozukluk Olabilir Yoktur Toplum ve İş Uyumu Bozuk Yeterli Bozuk, tutarsız Genelde normal Oral-anal Genital Hastalık derecesi Benlik işlevleri Gerçeği değerlendirme Hastalığı kabullenme (İçgörü) Kişilerarası İlişki Psikoseksüel evre Öztürk O (2001) Ruh Sağlığı ve Bozuklukları,8. baskı, Nobel kitabevi, Ankara 21 Psikoz- Nevroz Dışındakiler Psikiyatrik bozukluklar psikoz ve nevrozlarla sınırlı değildir. Bu başlıklar altında konamayacak çeşitli ruhsal bozukluklarda bulunmaktadır; Kişilik bozuklukları Alkol ve madde kullanım bozuklukları Cinsel işlev bozuklukları Yeme bozuklukları Gill D (2007) Hughes Outline of Modern Psychiatry,5. baskı, Wiley, U.K. 22 DSM-5 Sınıflaması Amerikan Psikiyatri Birliği’nin sınıflandırma sistemi Son revizyon 2013, DSM-5 APA (2013) Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, 5. baskı, APA, U.S.A 23 ICD-10 Dünya sağlık örgütünün sınıflandırma sistemi Son revizyon 1992, ICD-11 2015 Sadece psikiyatri değil tüm bilim dallarını kapsayan bir sınıflandırma sistemi Belirti sayıları ile sınırlanan katı tanı ölçütleri fazla yok Hastalıkların temel özelliklerini içeren ayrı ayrı başlıklar içermemektedir. WHO (1992) The ICD-10 Classification of Mental Disorders,10 baskı, WHO, Geneva 24 Sonuç Kısıtlılıklarına karşın, psikiyatrideki sınıflandırma çabaları özellikle bilimsel çalışmaların yürütülmesine, uluslar arası psikiyatri camiasının aynı dilde konuşmasını sağlamaya önemli katkıları olmuştur ve olmaya devam edecektır. 25