KUDUZ NED*R

advertisement
KUDUZ NEDİR
Kuduz, Rabies ya da Lyssa. Merkezi sinir sistemini
ağır şekilde tutan viral bir zoonoz (insanlara
hayvanlardan geçen hastalık).
Bugün bile insanlarda ölüme sebep olmaktadır.
Etkeni, Rhabdoviruslar grubundan RNA'lı
Lyssavirus genusundan bir rhabdovirus'tur. Kuduz
hayvanlarının salyasında bulunur ve genellikle
ısırma suretiyle bulaşır. Tabii konakçısı olan
yarasanın, yağ dokusu ve tükürük bezinde
bulunur. Bütün memelilerde koruyucu tedbirler
alınmazsa öldürücüdür.
• Bugüne kadar belirtiler ortaya çıktıktan sonra
kurtulan sadece altı vaka bildirilmiştir. Kurtulan
hastanın bilinci kapatılmış ve 6 gün komada
tutulmuştur. Tedavinin 10. gününde hasta
gözlerini açmış, annesini tanımış, fakat konuşma
ve yürüme gibi faaliyetleri bile yeniden
öğrenmek zorunda kalmıştır. Daha sonraki
hastalara da aynı tedavi yöntemi uygulanmış,
fakat başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Kuduz
hastalığında ölüm özellikle solunum felci ile olur.
Kuşlar veya böceklerde kuduz virüsüne
rastlanmaz.
• Kuduz, şarbon ve tavuk kolerası gibi hastalıklar
için aşıyı bulup tatbik eden kişi Pasteur'dür. 1882
senesinde ise mikroskopla dahi görülemeyen
kuduz virüsünü keşfetti. Daha sonra kuduz virüsü
verilen tavşanın omuriliğinin kurutulmasından
elde edilen maddeyi, kuduz aşısı olarak kullandı.
Birçok aşı çeşidi vardır. Dünya Sağlık Örgütü'nün
önerdiği bulaşma sonrası aşılama şemasına göre
aşı 0., 3., 7., 14., ve 28. günlerde 5 doz olmak
üzere uygulanmaktadır. Bulaşma öncesi aşılama
uygulaması için ise D.S.Ö'nün tavsiye ettiği
aşılama şemasına göre 0, 7, 28. günlerde toplam
üç doz aşı uygulanması yeterlidir.
• Hastalığın kuluçka süresi sekiz günden iki yıla kadar
değişebilir. Ortalama kırk gündür. Bu devrede kuduz aşısı
veya anti serumu yapılırsa hastalık belirti vermeden
önlenebilir. Aşının gayesi vücutta çabuk ve yüksek
seviyede antikor hasıl edip virüsün nötralize edilmesidir.
Klinik belirtiler çıktıktan sonra aşıdan fayda beklenemez.
• İnsanlara hastalığın bulaşmasında başlıca aracı olan
köpekte ilk belirtiler, hayvan evcilse fark edilen huy
değişmeleridir. Hayvan alışılmış hareketlerini yapmaz,
garip davranışlar içine girer. Ot, tahta, kumaş vb. şeyleri
yemeye çalışır, huysuz ve huzursuzdur, ışıktan uzak ve
sessiz yerlere gider, çeşitli hayallere dalar ve çevresine
saldırır, devamlı koşar, ağzından salyası akar ve dört-beş
gün içinde felçler geçirerek ölür.
Kuduz Hastalığının Bulaşma Şekli?
• Kuduza yakalanmış bir memeli hayvanın (özellikle köpek)
ısırması ve yaralaması ile,
• Kuduz hayvanın salyasının sıyrık veya çatlak deriye, göz
ağız veya buruna temas etmesiyle,
• Kuduz hayvanın salyası ile bulaşık eşyanın (tasma, yular,
dizgin vb.) yaralı deri ile temas etmesi ile,
• Kuduz hayvan tarafından tırnaklanarak meydana gelen
yaralanmalar ile, (hayvanın tırnağı kendi salyası ile
bulaşıktır.)
• Kuduz hayvanın eti ve sütünün çiğ olarak yenmesi ile,
• Kuduza yakalanmış bir insan ile yakın temasta
bulunulması ile bulaşabilir.
HASTALIĞIN GELİŞİMİ
• İlk olay canlı virüsün deri veya mukozalardan vücuda girmesidir.
Virüsü önce bu bölgedeki çizgili kas hücrelerinde çoğalır. Bunun
ardından sinir uçlarından içeri giren virüs, sinir yolunu takip ederek
merkezi sinir sistemine ulaşır. Kanda virüs bulunabileceği de
gösterilmiştir. Ancak hastalığın teşekkülünde ve yayılmasında bunun
pek önemi yoktur. Beyinde hemen gri cevherde çoğalan virüs
yeniden otonom sinirler yolu ile tükürük bezleri, böbrek üstü bezi,
böbrek, akciğer, karaciğer, iskelet kasları, deri ve kalp gibi diğer
organlara ulaşır. Virüsün özellikle tükürük bezine ulaşması hastalığın
salya ile bulaşmasını sağlar. Kuluçka süresinin çok farklı olabilmesi
vücuda giren virüs sayısına, girdiği yerin merkezi sinir sistemine
uzaklığına, tutulan doku miktarına ve kişinin savunma
mekanizmalarına bağlı gibi görünmektedir.
İnsanlarda Klinik Bulgular
• İnsanlarda başlangıç olarak iştahsızlık, kırgınlık,
yorgunluk, ateş görülür.Isırık bölgesinde ağrı ve duyu
kaybı görülür ki kuduza özgü ilk belirti budur. Daha sonra
huzursuzluk, aşırı korku hali, saldırganlık, uykusuzluk,
psikiyatrik bozukluklar ve depresyon ve bunlara eşlik
eden öksürük, boğaz ağrısı, titreme, karın ağrısı, bulantıkusma, görülebilir.Nörolojik bulgular olarak Hiperaktivite,
oryantasyon bozukluğu, hayal görmeler, sara krizleri,
tuhaf davranışlar, ense sertliği, hızlı ve sık nefes alıp
verme, salya artımı ve felçler daha sonra ortaya çıkar.
TEŞHİS
• Her virüs enfeksiyonunda olduğu gibi kesin teşhis şu metodlarla
konabilir:
• İltihaplı doku ve sıvılardan (beyin, tükürük, beyin-omurilik sıvısı vb.)
virüsün izole edilmesi ve gösterilmesi,
• Aşısız kişide bir seri serum çalışması ile kuduz virüsüne karşı oluşmuş
antikor miktarının dört kat arttığının gösterilmesi,
• Virüs bulaşmış dokuda hassas bir metod olan Floresan Antikor
Tekniği ile virüs antijeninin gösterilmesi.
• Ölen veya öldürülen şüpheli hayvanın beyin dokusundan veya beyin
biopsilerinden şu çalışmalar yapılabilir:
• Beyin dokusu nümunelerinin fareye enjeksiyonu ile virüs üretme ve
izole etme çalışması,
• Floresan Antikor Tekniği ile virüs antijeninin gösterilmesi,
• Işık veya elektron mikroskobu ile Negri cisimciklerinin aranması.
Tedavi şartları
• Her sene dünyada milyonlarca insan hayvanların şüpheli
saldırılarına maruz kaldığı için bütün bu kişilerin tedavi altına
alınması yerine tedavi için bazı şartların varlığı aranır. Çünkü
aşı ve anti serum tedavilerinin de riskleri mevcuttur.
• İnsana sebepsiz saldıran hayvanlar mümkünse yakalanmalıdır.
Yakalanan vahşi, veya aşısız evcil hayvanlar 15 gün süresince
sağlıklı şartlarda müşahade altında tutulmalı, bu süre içinde
ölürlerse en kısa zamanda beyin dokusunda kuduz yönünden
tetkik yapılabilecek bir laboratuvara gönderilmelidir. Bu
yönden en güvenilir metod Floresan Antikor Tekniği'dir. Eğer
bu teknikle kuduz virüsü tespit edilemezse hayvanın salyasında
kuduz virüsü olmadığı kabul edilir ve saldırıya maruz kalan
kişinin tedavisi gerekmez.
KUDUZ VİRÜSÜNÜN
MİKROSKOP GÖRÜNTÜLERİ
Download