Hazine Görüşleri

advertisement
T.C Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı
İSTANBUL FİNANS MERKEZİ
VERGİ ÇALIŞMA GRUBU ÖN RAPOR METNİ TASLAĞI
(T.C. BAŞBAKANLIK HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI)
1
T.C Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı
Hazine Borçlanma Araçlarının Önemi
Başlıca görevlerinden bir tanesi kamunun finansman açığını karşılamak amacıyla yurt
içi ve yurt dışı piyasalardan borçlanma yapmak olan Hazine Müsteşarlığı’nın temel
borçlanma araçlarından bir tanesi olan ve yurt içi piyasalara ihraç edilen Devlet İç Borçlanma
Senetleri (DİBS) en büyük finansman kaynağını oluşturmaktadır. Diğer taraftan yurtdışı
piyasalara ihraç edilen Eurobondlar da önemli finansman kalemlerinden bir tanesidir. Aşağıda
yer alan tabloda yıllar itibariyle DİBS ve Eurobond ihraç miktarları yer almaktadır:
Tablo 1: Yıllar İtibariyle DİBS ve Eurobond İhraçları
DİBS İhraçları (milyon TL)
Tahvil
Bono
Toplam
Eurobond
İhraçları
(milyon USD)
1998
2.664
9.174
11.838
2.704
1999
17.115
6.859
23.974
5.004
2000
19.695
5.774
25.470
7.521
2001
35.090
42.463
77.552
2.148
2002
34.335
66.347
100.683
3.286
2003
87.575
55.690
143.266
5.274
2004
95.679
61.557
157.236
5.752
2005
111.411
40.116
151.527
6.489
2006
97.701
18.530
116.231
5.848
2007
99.320
15.903
115.223
4.627
2008
83.093
18.606
101.699
4.000
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) verilerine göre İMKB’de işlem gören özel
sektör tahvillerinin 2009 yılı Ocak ayı itibariyle toplam ihraç tutarları 200 milyon TL’dir.
İMKB Tahvil ve Bono Piyasası’nda ayrıştırılabilir kuponlu Devlet Tahvilleri’nin ayrı
ayrı işlem görebilen anapara ve kuponları da dikkate alındığında toplam 227 adet DİBS işlem
görürken, buna karşılık yalnızca 2 adet Özel Sektör Tahvilleri işlem görmektedir. Söz konusu
durum, kamu finansman açığı ve borç stokunun büyüklüğü nedeniyle piyasadaki fonların
daha çok kamu tarafından kullanıldığını, dolayısıyla kamu borçlanma senetlerinin piyasaya
hakim durumda olduğunu, kamunun dışlama etkisi nedeniyle özel sektör tahvillerinin sınırlı
miktarda olduğunu göstermektedir. Aşağıda verilen tabloda İMKB Tahvil ve Bono Piyasası
Kesin Alım-Satım Pazarı’nda işlem gören kamu menkul kıymetleri ve özel sektör menkul
kıymetlerinin nominal işlem tutarları gösterilmektedir:
Tablo 2: İMKB Tahvil ve Bono Piyasası’nda İşlem Gören Menkul Kıymetler
2
T.C Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı
Kamu Menkul
Kıymetleri
Milyon TL
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2
21
161
339
1.020
3.947
9.509
27.874
59.174
213.659
51.190
135.273
285.565
468.395
580.894
463.285
451.868
367.380
Milyon ABD$
356
2.839
13.955
11.163
22.864
47.145
62.125
105.347
142.462
338.268
47.475
89.287
193.262
329.800
434.200
327.305
345.645
292.386
TCMB Menkul Kıymetleri
Milyon TL
18,19
14,94
Milyon ABD$
15,15
12,94
Özel Sektör Menkul
Kıymetleri
Milyon TL
--0,02
0,10
0,04
----------------------11,89
9,57
166,98
Milyon ABD$
--2,38
8,24
2,96
----------------------8,24
6,98
127,31
Not: TL değerlerinin ABD Doları'na çevrilmesinde Merkez Bankası Efektif Alış Kuru kullanılmaktadır.
Kaynak: İMKB
Yukarıda yer alan Tablo 1 ve Tablo 2’de DİBS’lerin hem kamu finansmanı hem de
ikincil piyasalarda işlem hacmi oluşması açısından ne kadar önemli bir enstrüman olduğu açık
bir şekilde görülebilmektedir.
Mevcut Durumda Hazine Borçlanma Araçlarının Vergilendirilmesi
DİBS’lerin vergilendirilmesi ile ilgili düzenleme 5281 sayılı Kanun ile Gelir Vergisi
Kanunu’na (GVK) eklenen geçici 67 nci maddede yapılmaktadır. 5281 sayılı Kanunun ile 193
sayılı GVK’ya eklenen geçici 67 nci maddede menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası
araçlarından 01/01/2006 ve 31/12/2015 tarihlerini kapsayan dönemde elde edilen gelirler ile
ilgili düzenlemeler yer almaktadır. Geçici 67 nci maddeye göre, Hazine tarafından yurt
dışında ihraç edilen menkul kıymetlerin (Eurobond) alım-satımı, itfası sırasında elde edilen
getiriler ve bunların dönemsel getirileri tevkifat kapsamında bulunmamaktadır.
01/01/2006 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan geçici 67 nci maddenin
değiştirilmeden önceki ilk düzenlemesi, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının
alım satım bedelleri arasındaki fark ve dönemsel getirileri üzerinden gerçek ya da tüzel, dar ya
da tam mükellef olmasına bakılmaksızın %15 oranında stopaj kesintisi yapılması yönündeydi.
Ancak, 27/06/2006 tarihinde kabul edilen 5527 sayılı “Gelir Vergisi Kanununda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanun” ile geçici 67 nci maddede birtakım düzenlemeler yapılmış ve bu
çerçevede 5527 sayılı Kanunun 1/a maddesiyle, Kanunun Resmi Gazetede yayımlandığı
3
T.C Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı
07/07/2006 tarihinden itibaren dar mükellef gerçek kişi ve kurumların menkul kıymet ve diğer
sermaye piyasası araçlarından elde ettikleri gelirlerden yapılacak stopaj oranı %15’ten %0’a
düşürülmüştür. Bununla birlikte, 2006/10731 sayılı BKK ile tam mükellef gerçek kişi ve
kurumlar için stopaj oranı %10’a düşürülmüştür (BKK’nın yayım tarihi olan 23/07/2006
itibariyle). Dolayısıyla mevcut durumda 01.01.2006 tarihinden sonra ihraç edilmiş olan
DİBS’lerin faiz ve alım-satım kazançları üzerinden tam mükellef gerçek kişi ve kurumlar
%10, dar mükellef gerçek kişi ve kurumlar ise %0 oranında tevkifata tabidir.
Geçici 67 nci maddenin değiştirilmeden önceki ilk hali stopaj kesintisi açısından
yatırımcı ve sermaye piyasası araçları bakımından fark gözetmeyerek eşit düzeyde tevkifat
yapılmasını düzenlemesi nedeniyle vergileme eşitlik ilkesini dikkate almaktaydı. Geçici 67
nci maddenin ilk düzenlemesi ile para ve sermaye piyasası araçlarının vergilendirilmesinin
daha basit ve anlaşılır hale getirilmesi konusunda da önemli adımlar atılmıştı.
Dünyada artan vergi rekabeti ortamında sermaye çıkışını ve yatırımların yurt dışına
kaçışını önlemek amacıyla geçici 67 nci maddede belirlenen stopaj oranlarında indirim
yapılmasının sermaye ihtiyacı yüksek bununla birlikte, finansal dalgalanmalara karşı
duyarlılığı fazla olan Türkiye’deki stopaj oranlarının rekabetçiliği açısından olumlu olduğu
düşünülmektedir. Aşağıda yer alan Tablo 3’te yurt dışı yerleşiklerin DİBS stoklarının 2006
yılı Mayıs-Haziran aylarında yaşanan finansal dalgalanma sonucu keskin bir azalış gösterdiği
görülmektedir. Yurt dışında yerleşiklere uygulanan stopaj oranının 2006 yılı Temmuz ayı
başında %15’ten %0’a indirilmesinin ardından söz konusu stoklarda artış yaşanmıştır.
4
T.C Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı
Tablo 3: Yurt dışı Yerleşiklerin DİBS Yatırım Portföyü (Milyon Dolar)
Tarih
2003 Aralık
2004 Aralık
2005 Aralık
2006 Ocak
Şubat
Mart
Nisan
Mayıs
Haziran
Temmuz
Ağustos
Eylül
Ekim
Kasım
Aralık
DİBS
3.895
12.570
20.370
21.084
21.383
21.443
21.519
15.731
13.798
15.547
17.527
18.505
22.367
22.514
26.019
Tarih
2007 Ocak
Şubat
Mart
Nisan
Mayıs
Haziran
Temmuz
Ağustos
Eylül
Ekim
Kasım
Aralık
2008 Ocak
Şubat
Mart
DİBS
29.137
31.399
29.124
33.129
32.538
32.330
35.036
29.921
33.116
33.569
30.097
31.586
31.852
31.246
28.657
Tarih
Nisan
Mayıs
Haziran
Temmuz
Ağustos
Eylül
Ekim
Kasım
DİBS
26.231
27.878
27.600
30.300
30.542
28.582
17.489
17.637
Not: Rakamlar ayın son günü itibariyledir.
Kaynak: DPT
Daha Rekabetçi Bir Vergileme Sistemi İçin Öneriler
Geçici 67 nci maddedeki stopaj oranlarında yapılan indirimler stopaj oranlarının daha
rekabetçi olmasını sağlamakla birlikte, yapılan indirimlerdeki farklılıklar sonucu yerli ve
yabancı arasındaki vergi eşitliğinin bozulmasının, sermaye piyasası araçları arasında da stopaj
kesintisi açısından farklılıkların ortaya çıkmasının vergi sistemimizin karmaşıklığını artırdığı,
vergilemede eşitlik ilkesinden uzaklaşılarak yerleşiklerin vergi sistemine olan güvenini
zedelediği, vergi adaletine zarar verdiği, sürekli olarak değişen vergi mevzuatının
vergilemede istikrarı yok ettiği, para ve sermaye piyasası araçları arasındaki vergileme
farklılıklarının yatırım araçları arasında fark gözetilerek yatırım kararlarının yönlendirilmesi,
bazı yatırım araçlarının avantajlı bir konuma gelmesi riskini barındırdığı düşünülmektedir. Bu
nedenle, vergi mevzuatında sık sık değişikliğe gidilmesini önlemek için günümüz yurt içi ve
yurt dışı finansal koşullar ile vergi rekabeti ortamı dikkate alınarak, vergilemede eşitlik
ilkesine bağlı kalınarak, yerleşik ile yerleşik olmayan arasındaki ve sermaye piyasası araçları
arasındaki vergileme farklılıklarını kaldıracak, en azından bu farklılıkları minimum seviyeye
getirecek şekilde Geçici 67 nci maddedeki düzenlemelerin tekrar gözden geçirilmesi ve bu
yapılırken vergi sisteminin rekabetçi, basit ve kolay anlaşılır olmasının sağlanması gerektiği
düşünülmektedir.
5
T.C Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı
DİBS’ler üzerinden yapılan tevkifat oranlarının rekabetçi olmasının sağlanması kamu
açıklarının finansmanında en büyük kaynak olan DİBS’lerin yabancı yatırımcıların yanı sıra
yerli yatırımcılar acısından da cazip bir enstrüman haline getirilmesinde önemli bir rol
oynayacaktır. Hareketli bir üretim faktörü olan sermayenin ülkeler arası dolaşım hızının gün
geçtikçe arttığı günümüzde, sermayenin yönünü belirlemede ülkeler arası getiri farklılıkları
önemli bir yere sahiptir. Yatırım araçlarından elde edilen kazançlara uygulanan vergi oranları
net getirinin belirleyicilerinden bir tanesidir. Dönem dönem yüklü iç borç itfaları olan, bu
çerçevede uygun bir maliyet ile borçlanma imkanı sağlamaya çalışan Hazine’nin ihraç ettiği
borçlanma senetlerinin vergisel koşulları yatırımcıların tercihlerini etkilemekte, borçlanma
senetleri üzerindeki vergi yükü Hazine’nin borçlanma maliyetine yansıyabilmektedir.
Dolayısıyla, kamunun finansman açığının karşılanmasında önemli bir yere sahip olan
DİBS’lerin vergisel avantajlara sahip olmasının söz konusu senetlerin cazibesini, neticede bu
senetlere olan talebi artıracağı, özellikle de enstrüman çeşitlendirmesi çerçevesinde ihraç
edilecek yeni borçlanma araçlarının başarısını artıracağı düşünülmektedir.
Bütçe büyüklükleri de göz önünde bulundurularak DİBS’lerin vergilendirilmesi
açısından mümkün olduğu ölçüde dar mükellef kişi ve kurumlara sağlanan vergisel
avantajların tam mükellef gerçek kişi ve kurumlara sağlanması gerektiği düşünülmektedir.
6
Download