Ruh Sağlığı • Ruhsal iyilik hali ya da akıl ve ruh sağlığı, insanın kendisiyle barışık, çevresiyle sürekli olarak uyumlu ve dengeli olması yaşamdan haz duymasıdır. Ruhsal açıdan sağlıklı kişilerde olması gerekenler • Doğruyu yanlıştan ayırabilmesi ve kendine güvenmesi • Zararlı olabilecek davranışlardan kaçınıp davranışlarının sınırlarını belirleyebilmesi, • Çalışmaktan, başarmaktan, yaşamdan haz duyması, hoşnut olması • Koruma, yardım etme gibi olumlu özelliklere sahip olup çevresiyle iyi ilişkiler kurabilmesi • Geleceği planlaması ama gelecekten çok fazla şey beklemeyip engeller karşısında umutsuzluğa kapılmaması ve yılmaması Ruhsal açıdan sağlıklı kişilerde olması gerekenler • Hırslarıyla duygularını dizginleyebilmesi, kaygı, kuruntu ve kuşkulardan uzak kalabilmesi • Farklı görüşlere karşı anlayışlı ve hoşgörülü olabilmesi, insanları, bitkileri, hayvanları sevmesi • Beklentilerini, çevresine ters düşmeyecek şekilde gerçekleştirebilmesi, sorumluluk alabilmesi • Yeni durumlara ve olaylara uyum sağlaması, en uygun kararları verebilmesidir. • Bunların günlük işleri aksatma derecesi belirtilerin hastalık noktasına gelip gelmediğini belirler. • İnsanların tavır, davranış ve düşüncelerini inceleyen bilim dalı psikoloji bilimidir. • Ruhsal rahatsızlıkları ele alıp insanların korunmasını, hastalıklarının tanımlanmasını ve tedavisini psikiyatristler belirler. • Ruhsal hastalıklar, farmakoterapi ve psikoterapiyle tedavi edilir. Akıl ve ruh sağlığını etkileyen başlıca faktörler • Kişisel faktörler • Çevresel faktörler • Doğal afetler Kişisel faktörler • Alışkanlıklar: Kişinin düzenli olarak yaptığı çalışma, dinlenme, uyuma, yeterli ve dengeli beslenme, hobilerini uygulama alışkanlıkları, plansız ve programsız çalışma, kötü ve yanlış alışkanlıklar ruh sağlığını etkiler. • Yaş ve Cinsiyet: insanlarda 30 50 ve 65 yaş dolaylarında ruhsal sorunlarla daha yoğun karşılaşabilirler. Vücuttaki eşeysel hormonların değişkenlik gösterdiği dönemlerde (menopoz, andropoz) ruhsal sorunlarla karşılaşabilirler. Sosyal yaşamdaki sorumluluklar, kadın ve erkekte akıl ve ruh sağlığının farklı şekillerde etkilenmesine neden olabilir. Çeşitli olaylarla çocuk ya da büyük yaşlarda karşılaşmakta ruh sağlığı üzerinde farklı etkiler oluşturabilir. Kişisel faktörler • Meslek:Kişinin mesleğini severek,isteyerek yapması, mesleğinin kişiyi sosyal ve ekonomik yönden tatmin etmesi ruhsal sağlığı üzerinde etkilidir. • Medeni Durum: Ailede eşlerinin birbirine karşı sevgi, saygı ve anlayış içinde olmaları eşler ve çocuklar açısından da ruh sağlığı üzerinde etkilidir. • Beden Sağlığı: Kalıtsal etkenler, yetersiz ve dengesiz beslenme, bedensel rahatsızlıklar ruh sağlığı üzerinde etkilidir. Herhangi bir hastalıkla karşılaşan kişi ruh sağlığını koruyabilirse hastalıkla daha iyi mücadele edebilir. Çevresel faktörler • Aile Durumu: Aile bireyleri arasındaki sevgi, saygı, hoşgörü, tutarlı ve dengeli ilişkiler, ruhsal rahatlığı sağlayan temel etkenlerdir. • Sosyal, Kültürel ve Ekonomik Durum: Sosyal çevre bireyi çocukluk döneminde doğrudan etkilemeye başlar. Davranışlarını toplumun sosyal kültürel değerlerine göre düzenlemeye başlar. Kültürel olarak gelişmiş toplumlarda akıl ve ruh sağlığının korunmasına daha çok önem verilir. • Özel Zorlayıcı Durumlar: savaş, terör olayları, zorunlu göç, doğal afetler gibi nedenlerle insanlar sorunlarla baş edecek gücü kendilerinde bulamayıp yaşama uyum sağlamakta zorlanabilirler. Doğal Afetler ve Etkileri • Deprem, su baskını gibi doğal afetlerde yakınlarının kaybedilmesi, evlerinin ya da iş yerlerinin yıkılması, ürünlerinin zarar görmesi, yaşamsal gereçlerinin sağlanamaması gibi durumlarla karşılaşan kişilerde korku, çaresizlik, panik, yalnızlık, öfke, suçluluk gibi ruhsal tepkiler görülebilir. Bu gibi durumda koruyucu ruh sağlığı çalışmaları kapsamında psikiyatristlere, psikologlara, sosyal hizmet uzmanlarına, rehberlik ve psikolojik danışmanlara başvurulmalıdır. Doğal afetlerde iş birliği ve yardımlaşmayla bazı sorunların çözülebileceğine inanılmalı, olumsuzluklarda kaçınmak için söylentiler yerine doğru bilgi kaynaklarına ulaşılmaya çalışılmalıdır. Bu amaçla kriz merkezleri, yerel, askeri ve sivil yöneticiler gibi yetkili makamlardan sağlıklı bilgi edinilebilir. Akıl ve ruh sağlığını korumak ve devamını sağlamak için alınması gereken önlemler • Birincil koruyucu ruh sağlığı hizmetleri: Akıl ve ruh sağlığının bozulmasına neden olacak etkenleri ortadan kaldırarak sıkıntıların engellenmesi çalışmalarıdır. İnsanlar, sağlıklı ve kaliteli yaşayabilmek için ruhen dinlenmenin önemli olduğunu bilerek kendisine zaman ayırmalı, günün bir kısmını ilgisini çeken, zevk alabildiği uğraş ve hobilerle geçirmelidir. • İkincil koruyucu ruh sağlığı hizmetleri: Ayakta tedavi hizmeti veren kuruluşlarca yapılan erken tanı ve tedavi çalışmalarını kapsar. Uzmanların verdikleri ilaçları kullanmanın yanı sıra yüz yüze görüşmelerle de tedaviler yapılabilmektedir. Tedaviye ne kadar erken başlanır ve tedavi düzenli sürdürülürse olumlu sonuçlara ulaşma olasılığı da o kadar artar. • Üçüncül koruyucu ruh sağlığı hizmetleri: Akıl ve ruh sağlığı bozulduktan sonra tedavi edilmiş kişilerin topluma kazandırılıp verimli duruma getirilmesi için yapılan rehabilitasyon hizmetleridir. Bu hizmetler ruh ve sinir hastalıkları gibi merkezlerde psikologlar, sosyal hizmet uzmanları, psikiyatristler ve hekimler tarafından verilir. Şiddet ve istismarın bireyin sosyal ve ruhsal gelişimine etkileri • Şiddet karşıdaki kişiye üstünlük sağlama, ondan çıkar elde etme, saygınlık kazanma veya sindirme gibi amaçlarla fiziksel, sözlü, psikolojik ya da işaretlerle uygulanan aşırılıklardır. Şiddet karşıdaki kişinin yaşam, özgürlük, irade, ,istek, hak ve sağlığına zarar verip bu haklarının ortadan kaldırılmasına neden olur. Şiddet, dövme, itme, çimdikleme, aşağılama, küfür etme, hakaret etme, el kol hareketleri yapma şeklinde olabilir. • İstismar, bir kişinin ya da kişilerin iyi niyetini kötüye kullanarak ondan yararlanma, ona zarar verme, rızası olmadan ve iradesini dikkate almadan onu sömürmedir. Fiziksel, psikolojik ya da cinsel şekillerde olabilir. Şiddet ve istismarın başlıca nedenleri • Biyolojik kökenli nedenlerden olan hormonların etkisi, şizofreni gibi bazı akıl hastalıkları ile kişilik bozukluğu ve bazı ruhsal bozukluklar • Psikolojik kökenli nedenlerden olan kişinin çocukluk döneminde yaşadıkları, çeşitli nedenlere bağlı ruhsal bozuklukların varlığı, davranış bozuklukları, büyüklük hakimiyet duygusu, kötü alışkanlıklar, ahlak ve namus anlayışındaki farklılıklar Şiddet ve istismarın başlıca nedenleri • Ruhsal kökenli nedenler hızlı nüfus artışı, iç göçler, köyden kente göç, bölgeler arası kültürel farklılık, aile içi iletişim bozuklukları, geçimsizlik, eşlerin boşanması, üvey anne ya da baba, aile içinde eşit karar alma dağılımının olmaması • Ekonomik kökenli nedenler aile bireylerinin işsiz kalması, gelir dağılımında dengesizlikler bulunması, aşırı tüketimin özendirilmesi, bölgeler arasında büyük ekonomik farklılıklar bulunması Şiddet ve istismar uygulanan kişiye etkileri • Bedensel etkileri: daha çok fiziksel şiddet ve istismarın uygulanması durumlarında görülür. Vücudun çeşitli yerlerinde morluk yara, sıyrık, kesik, beyin hasarı, iç organ yaralanmaları, bunun sonucu gelişen bazı hastalık ve sakatlıklar, ölümler, çocuklarda büyüme gelişme geriliği, cinsel şiddet durumunda üreme organları ve hastalıkları gibi etkiler görülür. Şiddet ve istismar uygulanan kişiye etkileri • Duygusal ve zihinsel etkileri: Ruhsal etkilerin tedavisi zor ve uzun sürelidir hatta yaşam boyu sürebilir. Şiddet gören kişilerin şiddetle karşılık verme, sonra da depresyon ve kendini suçlama tutumu takındıkları gözlenir. Kişilerde bilişsel bozukluklar, kendini küçük ve önemsiz görme, sosyal yaşamdan uzaklaşma, kendine duyduğu güveni ve saygıyı kaybetme, depresyon, madde bağımlılığına yönelme, kendine zarar verme, kişilik bozuklukları, intihara eğilim gibi ruhsal ve zihinsel çöküntüler yaratabilir. Şiddet ve istismar uygulanan kişiye etkileri • Sosyal etkiler: şiddet ve istismar sonucu beden ve ruh sağlığı bozulmuş bireylerden oluşan toplumu gelecekte sosyal sorunlar beklemektedir. Bireylerin toplum tarafından dışlanmaları, istenmemeleri, toplum içinde yalnızlığa itilmeleri gibi durumlar yeni sosyal sorunlar yaratır. Şiddet ve istismar uygulayan kişiye etkileri • Uygulayan kişiye etkileri daha çok ruhsal ve sosyal boyuttadır. Şiddet uygulayan insan bir süre sonra yaptığı şiddet utanır, kendini suçlar, duygu ve davranışlarını kontrol edemediği için kendini cezalandırmaya çalışır. Pişmanlık duyar ve özgüvenini yitirebilir. • Toplum şiddet uygulayan kişileri onaylamayan tutumlarını açıkça ortaya koyabilirse caydırıcı etkisi olabilir. • Birleşmiş Milletler tarafından 1948 yılında kabul edilen ‘İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ tüm insanların öncelikle insan olması nedeniyle bazı haklara sahip olduğunu açıklar. Bu haklara sahip olma nedeniyle her insanın şiddet ve istismardan korunması gerektiğini, haklarını korumak için uğraş vermenin de insanlık onurunun gereği olduğunu belirtmesi açısından önemlidir. • T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ‘Alo 183’ bünyesinde aile, kadın, çocuk, engelli ve sosyal hizmet danışma hattını kurmuştur. Desteğe gereksinimi olanlara yönelik danışmanlık ve rehberlik hizmeti ücretsiz olarak sunulmaktadır. • Şiddet konusunda acil müdahaleyi gerektiren durumlar o ildeki emniyet, jandarma ve sosyal hizmetler müdürlüğünde görevli acil müdahale ekibine ya da sorumlusuna bildirilmelidir.