56 İKİNCİ BÖLÜM GEOMETRİ YAPMANIN YOLLARI 2. 1 GİRİŞ PROCLUS DIADOCHUS İstanbul’da, M.S. 410 da doğdu. 75 yaşında iken Atina’da öldü. Atina’daki Plato-Eflatun’nun Akademi’sinin başkanı oldu. Bugün eski zamanların geometrisinin gelişiminin bir görünümünü temin etmek için bilinen en iyi kaynaktır. “Euclid’in Kitap 1 Üzerine Yorum”u, Euclid’in farkına varamadığı bazı ayrıntılara işaret eden “Elemanlar”ın bir kritiğidir. “Eudemian Summary” olarak bilinen “Commentary-Yorum”nin bir kısmı, Euclid’den önce ortaya çıkan geometrideki gelişmeleri irdeler ve Yunan geometrisinin ilk tarihi hakkındaki en büyük kaynağımızdır. Euclid’in (on üç kitaptan oluşan) “Elemanlar”ı telif ettiği takriben altı asır sonra Commentary’yi yazmış olmasına rağmen kaybolalı beri Elemanlar’ın birkaç kitabına ulaşmış ve bu kitapları referans vermiştir. Yorumları, Thales’le başlayarak Pythagoras, Hippocrates ve diğerlerinin katkılarını dahil ederek geometrik düşüncenin geliştiği tarzın daha iyi bir anlamını sağlayan tarihi anekdotları birlikte birleştirmemize izin vermektedir. Tarihsel bir perspektiften bakıldığında geometrinin gelişimi, tümevarımlı (endüktif) keşiflerden fazlasıyle sofistike olan tümdengelimli (dedüktif) süreçlere bir geçiş olarak karakterize edilebilir. İlk geometriciler, sadece günlük projelere faydalı olduğu ölçüdeki konu ile ilgilenmişlerdir. Bu durum, matematiğin diğer alanları için 57 de böyle idi. Mesela eski Babilliler, alışveriş ve ticaretle yoğun bir şekilde ilgili olduklarından kendi zamanları için gelişkin bir aritmetik sistemine sahiplerdi. Çoğu aynı sebepten eski Mısırlılar, pratik mülahazalardan dolayı (yani arazi kanallarını yıkan ve bunları yeniden inşa için sık sık gözden geçirmeyi gerektiren Nil nehrinin düzgün akışının sağlanması vb) geometride ileri gittiler. Geometrilerinin gerisindeki yani dayandığı teori için ilgileri ya azdı veya hiç yoktu. Geometrilerinin niçin iş gördüğü, onlar için ilginç değildi. Sadece metotlarının başarılı olduğuna bakıyorlardı ve tekniklerinin geçerliliğini desteklemek üzere bir yaşantısal (empirical) olay bolluğuna sahiplerdi. Mısır geometrisinin çoğu, denemeye ve dolayısıyla hataya dayanıyordu. Sonuçlarının çoğu, yaklaşımlar şeklinde idi. Mısırlılar, yalnızca geometrik fikirlerin uygulanmasıyla ilgili olduklarından bunların hiçbiri, bir kusur olarak görülmüyordu. Yunan matematikçi ve filozofları, Akdeniz havzası boyunca diğer toplumlara nazaran daha etkili olurlarken geometrinin incelemesini, içinde pür mantığın idmanının yapılabildiği bir zemin gibi iş gören ve idealize edilen bir model anlamında reel dünyanın bir soyutlaması olarak mütalaa etmişlerdir. Pratiksel mütalaalar-düşünceler, öneme sahip değildi ve konunun önemi, uygulanan mantıksal süreçlerin sağlamlığında yatıyordu. Bütün bunlar, takriben M.Ö. 250 de Euclid anıtsal çalışması Elemanlar adlı kitabını yayımladığı zaman büyük ölçüde gerçekleşerek ortaya çıkmıştır. Euclid'in Elemanlar'ı, modern matematikçilerin gözden kaçırılmış, sakınılmış, önemsenmemiş olan tartışma konuları hakkındaki soruları ortaya çıkarmağa ve cevaplamağa başladığı oldukça yakın bir zaman öncesine kadar 2000 yıldan fazla zamandan beri geçen süre zarfında geometrideki en etkili çalışma olarak devamlılığını sürdürmüştür. Bu Bölüm’de formal bir aksiyomatik sistem olarak Euclid’in Elemanlar kitabı, informal bir şekilde değerlendirecek ve onu ondokuzuncu yüzyıl esnasında ileri sürülen alternatif sistemlerle karşılaştıracak veya ileride 3. Bölüm'den 6. Bölüm'e kadar olan 58 Bölüm’lerde takdim edilecek olan Euclidyen ve Euclidyen-olmayan geometrilerin daha formal bir gelişimi için hazırlıkta bulunacağız. Kullanacağımız malzeme, çoğunlukla tabiatları gereği hazırlık niteliğinde olduğundan sunulan birkaç ispat, oldukça kaba üstünkörü bir biçiminde verilecektir. Benzer olarak bu Bölüm’de verilen alıştırmaların, titiz bir şekilde hazırlanmalarına gerek görülmemiştir. 3. Bölüm'den 7. Bölüm'e kadar karşılaşacağımız geometrilerin daha kesin bir gelişmesini sağlamak için yeter zaman vardır. Kronolojik olarak geometrinin ilk önemli dedüktif (tümdengelimli-çıkarsamalı) takdimi, Elemanlar‘da verilmiş olduğundan geometriye, Euclid tarafından algılanmış olması gerektiği gibi bir bakışla başlayacağız. 2. 2 EUCLID’İN GEOMETRİSİ VE EUCLID’İN “ELEMANLAR”I THOMAS LITTLE HEAT (1861-1940) Asırlar boyunca Euclid’in “Geometrinin Elemanları” kitabı, pek çok sayıda dile tercüme edilmiştir. İngilizce'ye yapılan tercümeler arasında bilinenlerin en iyisini 1908 de vermiştir. Hem matematik ve hem de klasikte bir bilim adamı idi. 1879 da Trinity College Cambridge'de çalışmağa başladı ve bu her iki alanda dereceler kazandı. Daha sonra British Treasury'de ve buradan National Dept Office'te yüksek dereceden bir memur oldu. 1926 da emekli oldu. Britanya hükümeti için çalışırken matematik tarihi üzerindeki bir dünya eksperine-ustasına götüren olarak ikinci bir kariyeri kazandı. Özellikle Yunan matematiği ile ilgilendi ve Pappus, Diophantus, Appolonius, Archimedes, Euclid’in dersleri üzerinde makaleler ve denemeler yayımladı. 1912 de Royal Society'e üye seçilmiştir. İlk olarak 1921 de hazırladığı “Yunan Matematiği Tarihi” klasiği, hala “altın çağ” dönemindeki (Perikles devri) matematiğin gelişimine yegane olan bir bakışı sağlamaktadır. Euclid’in zamanındaki Yunan matematikçileri, geometriyi içinde yaşadıkları reel dünyanın soyut bir modeli olarak düşünmüşlerdi. Nokta, doğru, düzlem (veya yüzey) vb kavramlar, insani algılamalar ile uyumlu-tutarlı olmak anlamına geliyordu. Postulatlar ve 59 aksiyomlar (veya ortak kavramlar), tartışmağa çok az sebebiyet veren (bu ve diğer Bölüm’lerde ilerde ayrıntılı olarak tartışacağımız bir büyük ve bir küçük istisna ile) en sağduyulu fikirler kısmı içindi. Euclid’in geometri yapmak üzere kendisine görev addettiği iş, görmüş olduğu gibi, gerekli bütün terimleri tanımlamak, gerekli postulatları ifade etmek ve geometriyi oluşturan teoremleri türetmek için güvenilir olan mantığı uygulamaktı. Modern geometriciler (kısaca tartışacağımız David Hilbert ve G.D. Birkhoff vb.), Euclid’in geometrisine (yani Euclid tarafından türetilen teoremlerin kümesine) farklı aksiyom kümeleri ve terimlerin tanımlarına farklı yaklaşımlar kullanan bakışaçıları önermişlerdir Bunun aksine diğer matematikçilerin, Euclidyen-olmayan geometrileri (yani Euclid’in ispat ettiği teoremlerle çelişik teoremler ihtiva eden geometrik sistemleri) inşa etmiş olduklarını göreceğiz. Bu durum, tamamiyle bu geometrilerdeki postulatların Euclid tarafından kabul edilen bazı postulatlarla çelişmelerinden dolayı mümkündür. Euclid’in geometrisinin bir tartışmasına, ilk olarak 2200 yıl önce aynen Elemanlar’da takdim etmiş olduğu hali ile başlayacağız. Bu çalışmanın tamamı için kesin bir duygu-fikir elde etmek üzere Elemanlar’ın birinci kitabı eski Kitap 1 i okuma zorunluluğu yoktur. Bu şekilde davranmak, biraz haksızlık gibi ise de bu Kesim’de, 1. Bölüm'de tartıştığımız kriteri (yani aksiyomatik yöntemi) kullanarak Elemanlar’ın birinci kitabı olan Kitap 1 i bir aksiyomatik sistem gibi ele alıp değerlendireceğiz. Euclid, anlatımına 2 tanesi aşağıda sunulan 23 adet tanımını sıralayarak başlar (Euclid’in Kitap 1 deki diğer tanımları, bu kitabın sonundaki Ek A da bulunabilir). Tanımlar: 1. Bir nokta, parçasız (şey)dir. 60 2. Bir doğru, ensiz uzunluktur. Euclid’in zamanında tanımsız terimler için olan ihtiyaç, henüz tanınmıyordu (Bu, Tanım 1 den açıktır). Eğer bir nokta, parçası olmayan şey olarak tanımlanacaksa parça, tanımsız bırakılmış olur. Bu problemin üstesinden gelmeğe çalışmak istersek parça için bir tanım verir ve yeni bir tanımlanmamış terimi (Bir parça, alan işgal eden şeydir gibi) sunar veya bu şekilde devam ederek sonunda nokta terimini bir biçimde içeren bir sirküler (kısır döngülü) tanıma (Bir parça, noktaların bir koleksiyonudur gibi) ulaşırız. Böylece sonuçta nokta terimi, nokta ile tanımlanmış olur ki bu, bir ikilemdirdilemmadır. Bu ikilem, bazı geometrik terimleri tanımsız bırakma ihtiyacına işaret etmektedir. Çoğumuz, bir parçanın (veya alanın ve diğerlerinin) geometrik kavramına nazaran bir noktanın geometrik kavramı hakkında daha iyi bir sezgisel duyguya sahip olduğumuz konusunda hem fikir olabiliriz. Bundan dolayı modern geometricilerin çoğu, tanımsız bırakmak üzere parça, alan gibi diğer terimleri değil nokta terimini seçmişlerdir. Benzer bir problem, önceden hiçbiri tanımlanmamış olan ensizlik ve uzunluğa dayanarak hareket edildiğinden yukardaki Tanım 2 de de aynen ortaya çıkar. Bütün bunlardan Euclid’in belli bazı terimlerin tanımsız bırakılmasının gerekliliğine ait olan ihtiyacı tanımayı, başaramadığını görürüz. Bu, şaşırtıcı olmamalıdır. Çünkü aksiyomatiğe ilk Yunan yaklaşımı, tanımsız terimlerin (veya ilkellerin) bir listesini gerektirmiyordu. Euclid’in bir noktayı algılaması, yaşadığı zamanlar esnasında reel terimler cinsinden düşünülebilen hiçliğe-yokluğa büzülen bir fiziksel nokta idi. Sonuç olarak Euclid’in bu tanımı, büyüklüğü (veya boyutu) olmayan bir fiziksel varlık fikrini tasvir etme girişimiydi. Euclid zamanının Yunan matematikçi ve filozofları, bu iki fikir (yani tanımlar ve tasvirler) arasındaki farkı ayırt etme ihtiyacını tanımamış iseler de bu ve diğer tanımlar, daha doğru olarak tanımdan çok tasvir diye adlandırılabilir. Bölüm 1 de tartıştığımız 61 aksiyomatik metodun gereklilikleri üzerinde matematikçilerin hem fikir olmaları, çok uzun zaman sonrasına kadar hiç olmamıştır. Tanımsız terim kavramı, gerçekte nispeten yeni bir fikirdir. Tanımsız terimler için gerekliliği tanımadaki başarısızlığından dolayı Euclid’i kolayca affedebiliriz (Zira Euclid’in kendisinin, içinde yaşamış olduğu çevresinin bir ürünü olduğu unutulmamalıdır). Buna karşılık sistemi geliştirmede kullanılan terimlerin karşılıklı bir anlaşılması için olan gerekliliği, yani tanım ihtiyacını, tanımasından dolayı kendisine itibar etmemiz gerekir. Formal bir aksiyomatik sistemin başka bir temel bileşeni olan aksiyomlara veya postulatlara gelince Euclid, kabullerin bu iki tipi arasında bir ayırım yapmıştır. Postulat terimini, geometriye has kabulleri refere etmek için kullanmıştır. Matematiğin her dalında kullanılan ve özellikle geometriye bağlı olmayan kabullere, ortak kavramlar (çoğunlukla aksiyomlar diye isimlendilirler) adını vermiştir. Euclid’in kabullerinin bu her iki kümesi, bu kitabın sonundaki Ek A da bulunabilir. Burada uygunluk için sadece postulatlar, sıralanacaktır. Postulatlar: 1. Herhangi bir noktadan başka bir noktaya bir düz çizgi (doğru) çizmek (çizilebilir). 2. Bir düz çizgide (doğruda) sürekli olarak bir düz çizgi (doğru) çizmek (çizilebilir). 3. Herhangi bir merkez ve bir yarıçapla herhangi bir çemberi tanımlamak (tanımlanabilir-çizilebilir). 4. Bütün dik açılar, birbirlerine eşittir (eştir). 5. Eğer iki düz çizgi (doğru) üzerine düşen bir düz çizgi (doğru), aynı tarafta iki dik açıdan küçük iç açılar yapar 62 ve bu devamlı olarak üretilirse bu iki düz çizgi (doğru), bu açıların iki dik açıdan küçük olduğu tarafta kesişir. Bu durumda bir aksiyom kümesinin tutarlı, bağımsız ve tam olmasını gerektiren çağdaş standartlar (yani bir aksiyomatik sistem olma) açısından bu aksiyom kümesinin durumunun ne olduğu sorulabilir. Bu soruyu cevaplamaya, tamlığın bir tartışması ile başlayabiliriz. 1.Bölüm’de belirtildiği gibi bir aksiyom kümesi, eğer kendi aksiyomlarıyla uyuşan (yani tutarlı olan) yeni bir bağımsız aksiyomu ilave etmeyi imkansız kılıyor ve yeni tanımsız terimler ihtiva etmiyor ise tamdır. Bunu akılda tutarak aşağıdaki altıncı postulatı alalım ve Euclid'in postulat kümesine eklenip eklenemeyeceğini inceleyelim: 6. Aynı doğru üzerinde olmayan en az üç nokta vardır. (i) Bu kabul, diğer postulatlardan bağımsız mıdır? Euclid’in bu beş postulatında noktaların varlığı, hiç zikredilmediğinden bu postulatlar, noktaların varlığını ve doğrudaş olup olmadıklarını tesis etmek için kullanılamazlar. Bu durum, Postulat 6 nın Euclid’in postulatlardan bağımsız olduğunu ima ettiğinden Euclid’in postulat kümesinin tam olmadığını gösterir. (ii) Postulat 6, diğer postulatlarla uyumlu (yani tutarlı) mudur? Eğer böyle ise bütün bu altı aksiyomu aynı anda gösteren bir model inşa edebilmemiz gerekir. Tutarlılığı göstermek için Euclidyen düzlem diye normal olarak (bir model gibi) düşünülen şeyi kullanacağız: sonsuz uzunluk ve genişlikte bir kağıt parçası. Eğer bu düzlemde üçgenlerin var olduğuna ve köşelerinin tek bir doğru üzerinde olmadığına dikkat edersek, açık olarak bütün bu altı postulatı tek tek hemen sergileyen bir model elde ederiz. Bundan bu altıncı postulatın, diğerleriyle uyumlu olduğu sonucunu çıkarırız. (iii) Bu aksiyom, herhangi yeni tanımsız terimler ihtiva ediyor mu? Açık olarak hayır. 63 Önemli Not: Postulat 6, bir anlamda yeni bir terim “üzerinde”yi (veya noktanın doğruya isabetini yani “konum”unu) ihtiva eder! “Elemanlar” kitabında “ konum bağıntısı”nın bir anlayışı başından sonuna kabul edilmesine rağmen Euclid, “ konum bağıntısı” için de bir tanım sağlamada başarısız olmuştur. Bütün bunlardan Euclid’in önerdiği aksiyom kümesinin, yeni tanımsız terim kullanmadan, diğerleriyle uyumlu bir altıncı bağımsız postulatı ekleyebileceğimiz anlamında, tam olmadığı sonucunu çıkarabiliriz. Ne var ki Postulat 6 yı Euclid’in postulat kümesine ilave etmenin, Euclid’in postulat kümesini tam yaptığı anlamına da gelmediğine dikkat edilmesi önemlidir. Ancak yukardaki tartışma, son zamanların birçok geometricisinin kaydetmiş olduğu üzere Euclid tarafından yapılan şu dikkatsizliğe işaret etmektedir: Bir geometrik sistem önerildiği zaman modern geometriciler, teoremlerin trivial (aşikar) olmayan bir modele uygulamalarını garanti etmek amacıyla, noktaların varlığını bir şekilde her zaman postule ederler. Önemli Not: Açık olarak postule edilmedikçe noktaların varlığı, kabul edilmeyebilir ve bunun bir sonucu olarak noktaların varlığını eksik bırakan geometriler, anlamsız yani boş farzedilir. Euclid’in bir tam olmayan aksiyom kümesi ile başlamadaki başarısızlığı, çalışmasının büyük bir eksikliği idi. Çeşitli postulatların yokluğunda (noktaların varlığı vb gibi) açık-aşikar olduklarını hissettiği veya düşündüğü ilgili şeyleri Euclid, çoğu kez açıklıkla söylemeden kabul etmiştir. Şüphesiz buradaki problem, bu kabullerin geçersizliği değil aksine açık olarak belirtilmemiş yani postule edilmemiş (başka bir deyimle bir postulat halinde verilmemiş) olmalarıdır. Buna örnek olarak Elemanlar’ın ilk kitabı Kitap 1 de verdiği ilk önermesi gösterilebilir. Bu önerme, ispatı ile birlikte aşağıdadır: Not: Euclid, “ teorem” terimi yerine “propozisyon” (önerme) kullanmştır. 64 Önerme 1 (Euclid, Kitap I). Herhangi verilen bir doğru parçası üzerinde bir eşkenar üçgen inşa etmek (edilebilir). İspat. Bu önerme için Euclid’in ispatı, aşağıdaki gibi (Şekil 2.2.1 e dayanarak) özetlenebilir: C A B Şekil 2.2.1 Euclid, bir kenarı verilen AB doğru parçası olan bir eşkenar üçgen inşa etmek amacıyla önce A noktasını merkez ve bir yarıçap olarak AB doğru parçasını sonra B noktasını merkez ve bir yarıçap olarak yine AB doğru parçasını kullanarak kendi 3. Postulat’ından sırasıyla A çemberini ile B çemberini inşa eder. A ve B çemberlerinin iki kesim noktasından birini C ile gösterir. Kendi 1. Postulat'ından A dan C ye ve B den C ye olan AC ve BC doğrularını çizerek ΔABC üçgenini oluşturur. Not: Euclid, doğru, doğru parçası ve ışın terimleri arasında bir ayırım yapmadı. Bu, Postulat 2 den açıkça görülebilir. C, aynı yarıçaplı bu her iki çember üzerinde olduğundan AC = BC = AB dir. Buradan ΔABC üçgeni, üç kenarının uzunlukları eşit olduğundan eşkenardır (Burada “AB” notasyonu, A ile B arasındaki uzaklığı veya eşdeğer olarak AB doğru parçasının uzunluğunu göstermek için kullanılmıştır).▄ Not: Yarıçap teriminin iki kullanımı aşağıdaki gibidir: 65 (i) Bir doğru parçası. (ii) Pozitif bir reel sayı. Mesela AB doğru parçası, bir çemberin r yarıçapı gibi iş görürüken AB nin uzunluğu yani AB de aynı çemberin yarıçapıdır. Bunlardan yarıçap olarak hangisinin kastedildiği içerikten anlaşılır. Euclid’in bu muhakemesi, doğru mudur? Bulunan bu geometrik model, sezgimize uygun geldiğinden evet! Başka bir deyişle bu tartışma, eğer geleneksel Euclidyen düzlemde çalışıyorsak doğrudur. Ne yazık ki Euclid'in yukarıda sıralamış olduğu postulatlar, bu geometrinin Euclidyen tabiatlı olduğunu garantilemek için yeterli değildir (Kesim 1.4 deki Alternatif 2 ve onu takip eden açıklamaları hatırlayınız). Mesela bir koordinatlandırılmış düzlem modelini (yani bir grafik kağıt parçasını) aldığımızı ve tanımsız terim olan noktayı, rasyonel koordinatlı nokta olarak yorumladığımızı farz edelim. Söz gelimi A yı (0,0) orijin noktası ve B yi de (1,0) birim noktası biçiminde düşünebiliriz. Bu taktirde C nin ( 1 , 3 2 ) koordinatlarına sahip olduğunu kolayca gösterebiliriz. Ne var ki 3 2 sayısı, irrasyonel 2 olduğundan C, bu düzlem modelimizin bir noktası olamaz. Bu da A ve B çemberlerinin kesişmediği anlamına gelir. Dolayısıyla Euclid'in bu ispatı, bu modelde var olmayan bir noktanın varlığını kabul ettiğinden başarısız yani geçersizdir. Şüphesiz içinde çalışmakta olduğumuz düzlemin, irrasyonel koordinatlı noktaları ihtiva ettiğini söyleyerek bu görüşe karşı çıkılabilir. Bu da çoğunlukla Euclidyen geometri olarak düşündüğümüz geometride çalışıyorsak doğrudur. Buna karşılık Euclid’in postulat kümesinde bunu garantileyen hiç bir şey yoktur. Eğer sadece postulatlardan muhakeme yürütecek ve sezgiye dayanmayacaksak postulatlar, sezgilerimize algılaması kolay somut içerik verme ihtiyacını karşılamalıdırlar. Gerek görülen bütün postulatları belirleme, Euclid dahil herkes için ilk anda düşünülebilecek kadar kolay değildir. İlerde bu Bölüm’ün sonlarına 66 doğru Hilbert ve Birkhoff’un postulat kümelerini tartışacağımız zaman bunun hakkında daha çok söz edeceğiz. Not: “Euclid’in geometrisi” terimi ile “Euclidyen geometri” terimi karıştırılmamalıdır. “Euclid’in geometrisi”, bizzat Euclid’in kendisinin yaptığı yani “Elemanlar” adlı kitabında takdim ettiği geometri iken “Euclidyen geometri”, Euclid’in sistemine dayanarak Euclid’den başka kimselerin yapmış olduğu geometrinin adıdır. Euclid, bazı ispatlarında açıkça ifade edilmemiş olan başka kabuller de yapmıştır. Buna örnek olarak aşağıdaki Kitap 1 de ifade ve ispat ettiği ikinci önermesi verilebilir: Önerme 2 (Euclid, Kitap I). (Bir uç olarak) verilen bir noktada, verilen bir düz çizgiye (doğruya) eş bir düz çizgi (doğru) çizmek (koymak). İspat (Euclid). Bu önerme için Euclid’in yaptığı ispat, aşağıdaki gibi devam eder (Şekil 2.2.2 ye bakınız): C D A B H L G F E Şekil 2.2.2 Verilen nokta A ve A noktasından itibaren bir eşini çizeceğimiz verilen düz çizgi (doğru parçası) BC olsun. Euclid, 1. Postulattan 67 AB yi çizdikten sonra Önerme 1 i uygulayarak AB üzerinde ∆ABD eşkenar üçgenini inşa eder. 2. Postulat gereğince DA ve DB düz çizgilerini (ışınlarını) E ve F noktalarına doğru keyfi olarak uzatır (Burada “ DA ” notasyonu, D den farklı A noktasını ihtiva eden ışını göstermek için kullanılmıştır). Daha sonra B merkezli ve yarıçap uzunluğu BC olan B çemberini inşa eder (Bunu hangi postulat, garanti eder?) ve bu çember ile DB ışınının kesişimini temsil için G yi kullanır. D merkezli ve DG yarıçaplı ikinci bir çember inşa eder (Hangi postulat, buna izin verir?). Bu ikinci çemberin DA ile kesişimini L ile gösterir. Buradan sonuç olarak ∆ABD eşkenar üçgeninin kenar uzunlukları olduğundan DA = BD, B merkezli çemberin yarıçapları olduğundan BC = BG, ve D merkezli çemberin yarıçapları olduğundan DL = DG bulur. Diğer taraftan DL = DA + AL, DG = DB + BG veya DA + AL = DB + BG dir ve AL = BG = BC dir. Böylece AL , ucu A ve uzunluğu BC olan bir doğru parçası yani AL BC olur ki ispat, tamamlanmış olur.▄ Bu ispat, Şekil 2.2.2 de gösterilen konfigürasyon için doğrudur. Fakat eğer noktalar, farklı konumda yer alsalardı acaba durum ne olurdu? Bu ispata ilk itirazı, Proclus yapmıştır ve Commentary’sinde “Geometricimiz (yani Euclid), söz konusu doğrunun üzerinde olmayan ve bir tarafında bulunan bir noktayı almıştır; ancak biraz sabır göstererek bütün halleri göz önüne almamız gerekir…” diye yazmıştır. Mesela eğer A noktası, BC nin üzerinde ise Euclid’in yukarıda verdiği ispat, doğrudan uygulanamaz (A nın diğer muhtemel konumları: B nin A ile C arasında ve C nin B ile A arasında olduğu A, B, C noktalarının doğrudaş olmaları halidir). 68 Euclid, Elemanlar’da bu önerme için yapılabilecek muhtemel birçok çizimden sadece biri olan Şekil 2.2.2 deki konfigürasyonu kullanarak ispatını yapmıştır. Eğer bu önerme, bütün haller için ispat edilecek ise daha genel bir demonstrasyona (gösterime veya ispata) ihtiyaç vardır. Sonuçta bazı değişiklerle bu tartışmanın, herhangi üç nokta A, B ve C nin seçimine uygulanabileceği ve bu teoremin, bu noktaların yerlerine bakmaksızın ispat edilebileceği açıklıkla ortaya çıkarılabilir. Ancak ispat yaparken bize rehberlik etsin diye çizdiğimiz resimler (veya şekiller), ispat konusunun her zamanki hali (veya görünümü) olduğu anlamına gelmez. Özellikle tamamen şekilleri veya diyagramları esas alarak ispat yapmak, bazen çok vahim sonuçlar doğurabilir. Bunun ne demek olduğunu anlamak üzere aşağıdaki sözde teoremin sözde ispatını göz önüne alalım: Teorem. Bütün üçgenler, ikizkenardır! İspat. ∆ABC de A nın açıortayı, BC nin orta dikmesini D de kessin. DF ve DE , D den AB ve AC ye dikmeler olsun. DA , DB ve DC yi çizelim (Şekil 2.2.3). Liseden bilinen Euclidyen eşlik bağıntılarını kullanarak kolayca ∆ADF ∆ADE, ∆BGD ∆CGD yi gösterebilir ve dolayısıyla ∆BDF ∆CDE olduğunu ispatlayabiliriz. Bu taktirde eğer bu kongrüent üçgenlerin karşılıklı eş olan parçalarını toplarsak AF = AE ve FB = EC olacağından AF + FB = AE + EC veya AB = AC buluruz ki bu, hakkında hiçbir şey (?) bilmediğimiz bir ∆ABC üçgeninin ikizkenar olduğu (!) anlamına gelir.▄ A F E D B G Şekil 2.2.3 C 69 Bu ispattaki hata, yürütülen mantıktan çok şekle dayanarak yapılan kabullerde yatmaktadır. Buradaki kabul, ustaca gizlenmiştir ve belirlenmesi, bir alıştırma olarak bırakılacaktır. Bütün bunlardan özet olarak Euclid’in düzlem geometrisini takdimi, en az üç konuda kusurlu olmuştur: 1. Tanımsız terimler için ihtiyacı tanıma eksikliği. 2. Teoremlerin ispatında ustaca gizlenmiş fakat ifade edilmemiş postulatların kullanımı. 3. İspatların inşasındaki mantığa rehberlik için şekillerediyagramlara güvenme. Bu tartışmayı, Euclid’in eleştiriye fazlaca açık olduğu biçiminde yani “Euclid’e karşı bir darbe” olarak asla yorumlanmamalıdır. Euclid’in Geometrinin Elemanları çalışması, çok önceden geometriyi sistematize etmenin ilk girişimiydi ve 2000 den fazla yıldan beri zamanın testine karşı durmuş dikkate değer çok iyi bir çaba olmuştur. Kabul edilebilir aksiyomatik sistemlerin yapısı hakkındaki kurallar, M.Ö. 250 den beri alabildiğine değişmiş olduğundan günümüzde kabul edilebilen standartları kullanarak o zamanın periyodundaki bir işi yargılamak, haksızlık etmekten çok daha fazla bir şeydir. Gerçekten modern geometricilerin Euclid’in geometrisi için tutarlı ve bağımsız aksiyom kümeleri inşa etmeğe muktedir olmaları, 1800 lere kadar sürmüştür [Euclidyen aksiyomlarının bir kümesinin tutarlılığı problemi, zordur. Relatif tutarlılık (Bölüm 1), ümit edilebilinenin en iyisidir. Bu sorun, Bölüm 6 da tartışılacaktır]. Bundan sonraki iki Kesim’de böylesi aksiyom kümelerinden ikisini, sırayla, tartışacağız. Euclid’in Elemanları’nın daha fazla tartışma ihtiyacı gösteren başka bir görünüşü, beşinci postulatı Postulat 5 in ifadesinin tabiatı ile ilgilidir. Kitap 1 den beş postulata kısa bir bakış, Postulat 5 in diğerlerinin herhangi birinden çok daha karmaşık olduğunu gösterir. 70 İlk dört postulat, Postulatlar 1-4, çoğu kimse için apaçık iken Postulat 5, anlamı açık hale getirilene kadar birkaç kez okunmayı gerektirir. Postulat 5 in ifadesi, doğrudan doğruya “iki doğru, bir kesenle bu kesenin sağında oluşan iç açıların ölçüleri toplamı iki dik açıdan (180°) küçük olmak şartıyla kesilirse, bu kesenin sağında kesişirler” ve benzer şekilde “bu doğrular, kesenin solundaki iç açıların ölçüleri toplamı 180° den küçük ise, kesenin solunda kesişirler” biçimindedir. Euclid, iç açıların ölçülerinin toplamı kesinlikle l80° iken bu kesişimin vuku bulmayacağını ispat ettiği zaman bu imaları, Elemanlar’ındaki Önerme 27 de değerlendirmiştir. Bu postulatın dallara ayrılması (Bölüm 1, Kesim 1.4), ilerde göreceğimiz üzere aşırı derecede önemlidir. Her zaman elde hazır olmamasına rağmen bu postulatın sonuçlarından birkaçı, aşağıdadır: 1. Verilen bir doğruya, dışındaki verilen bir noktadan geçen, yalnızca bir paralel çizilebilir. 2. İç açılarının ölçüleri toplamı, 180° olan en az bir üçgen vardır. 3. Paralel doğrular, her yerde eş-uzaklıktadırlar. 4. Benzer fakat eş olmayan bir çift üçgen vardır. 5. Üç farklı noktadan eş-uzaklıklı olan doğruların bir çifti vardır. 6. Her üçgen, çevrelenebilir (çevrel çemberi çizilebilir). 7. İç açıların ölçüleri toplamı, bütün üçgenler için aynıdır. 8. Dikdörtgenler, bir pergel ve bir cetvel kullanarak inşa edilebilir. 71 Postulat 5 in karmaşıklığından dolayı birçok matematikçi, bu postulatın Euclid’in çok daha açık olduğunu düşündükleri diğer postulatlarının bir sonucu (teorem gibi) olarak türetilebileceğini zannetmişlerdir. Gerçekten Euclid’den sonra 2000 i aşkın yıl boyunca geometriciler, Postulat 5 in bir teorem olduğunu göstermeğe çalışmışlardır. Nitekim yukarıda direkt olarak verilen 1 den 8 e kadar olan sonuçlardan her biri, bu postulata eşdeğer olduğundan (Bölüm 3 e bakınız) bunlardan herhangi biri, Postulat 5 olmaksızın ispat edilebilir olsaydı (ki bu, bir miktar çaba ile geri doğru çalışarak başarılabilir) Euclid’in postulatları, gerçekten dörde indirilebilirdi. Bunu aklımızda tutarak “bir üçgenin iç açılarının ölçüleri toplamı 180° dir”in aşağıdaki ispatını, göz önüne alalım: Teorem 2. 2. 1. Bir üçgenin iç açılarının ölçüleri toplamı, 180° dir. İspat. Bir üçgen alalım ve bu üçgeni bir köşesinden karşı kenara bir doğru çizerek iki üçgene bölelim (Şekil 2.2.4). 4 3 2 5 6 1 Şekil 2.2.4 Soldaki üçgenin iç açılarını 3 , 4 , 5 ve sağdaki üçgenin iç açılarını 1, 2, 6 ile gösterelim. x, bu üçgenlerden birinin iç açılarının ölçüleri toplamını temsil ederse oluşturduğumuz bu iki üçgenin iç açıları ölçüleri toplamı için sırayla m 3 + m 4 + m 5 = x ve m 1 + m 2 + m 6 = x 72 yazılabilir (Burada açı ölçüsü, mesela 1 açısının ölçüsü, “m 1” ile temsil edilmektedir). Bu iki eşitlik taraf tarafa toplanırsa m 1 + m 2 + m 3 + m 4 + m 5 + m 6 = 2x elde ederiz. Öte yandan esas (yani büyük) üçgenin iç açıları ölçüleri toplamı, m 1 + m2 + m4 + m 3 = x ve m 5 + m 6 = 180° dır. Bu son iki bağıntı, bir önceki eşitlikte kullanılırsa x + 180° = 2x veya x = 180° bulunur.▄ Dikkat edilirse bu ispatın hiçbir yerinde, paralel doğrulardan herhangi bir şekilde söz edilmemiştir. Ancak durum, gerçekte bunun aksinedir. Çünkü bu ispatta, aslında yukarıda Postulat 5 in önceden doğrudan (ispatsız olarak) sıralanan ilk altı sonucundan biri, incelik ve ustalıkla gizlenerek kullanılmıştır. Ustalıkla saklanan bu kabul, nedir (Alıştırma 2.2-12 ye bakınız)? ALIŞTIRMALAR 2. 2 1. İçinde Euclid’in beşinci postulatının geçerli olmadığı bir geometri örneği bulunuz (Bölüm 1 e baş vurabilirsiniz). 2. Bütün üçgenlerin ikizkenar olduğu doğru mudur? Yukarıda bütün üçgenlerin ikizkenar olduğuna dair verilen ispatta saklanan kabulü açıklayınız. 3. Euclid’in Elemanlar-Kitap 1 deki üçüncü önermesi, aşağıdaki gibidir: 73 Önerme 3 ( Euclid). Eşit olmayan iki düz çizgi (doğru parçası ) için büyük olanından küçüğüne eşit bir düz çizgi (doğru parçası) kesmek. (a) Burada Euclid, eşit olmayan düz çizgiler (doğrular) kavramına dayanmaktadır. Yeni terminolojide İki doğrunun eşit olması için gerek ve yeter şart, aynı noktalara sahip olmalarıdır (Eşdeğer olarak iki doğru, eşittir yalnız ve yalnız aynı noktalara sahip ise) tanımı geçerlidir. Euclid, eşit olmayan doğrulardan söz ederken neye dayanmış olduğu hakkındaki düşüncelerinizi açıklayınız. (b) Daha kesin bir terminoloji kullanarak bu Önerme 3 ü, tekrar ifade ediniz. (c) Sadece Önerme 1, Önerme 2 ile Euclid’in postulatları ve aksiyomlarının sonuçlarını kullanarak Önerme 3 için bir ispat temin ediniz. 4. Nokta, doğru, (nokta ve doğrunun) üzerinde olma, (noktalar arasında bir ilişki olarak) arada olma ve kongrüans-eşlik terimlerinin tanımsız terimler olarak alındığını farz edelim. Aşağıdaki terimlerin her biri için bir tanım veriniz. (a) Paralel doğrular (b) Dik doğrular (c) Doğru parçası (d) Işın (e) Çember (f) Kare. Başlamadan önce tanımlanması gereken diğer terimler var mıdır? Eğer varsa, bu terimler nelerdir ve onları tanımlayabilir misiniz? Eğer yoksa, bundan nasıl emin olabilirsiniz? Açıklayınız. 5. Euclid’in üçüncü postulatı, bir çemberin herhangi bir noktayı merkez ve herhangi bir uzunluğu yarıçap olarak kullanmak suretiyle çizilebildiğini ileri sürer. Ne yazık ki “uzaklık” terimi, tanımların kümesinde olmadığından uzunluk ve yarıçap, bu tanımda bir anlama sahip değildir. (a) Uzaklık terimi için tatmin edici bir tanım elde etmeğe çalışınız. 74 (b) Çemberin, uzaklık için bir tanım gerektirmeyen, tatmin edici bir tanımını elde etmeğe çalışınız. (c) Yarıçap, uzunluk, veya uzaklık terimlerinin herhangi birini kullanmaksızın Postulat 3 ü yeniden ifade etmeğe çalışınız. (d) İki çemberin kongrüent-eş olmasını nasıl belirtirsiniz? Açıklayınız. 6. Euclid’in beşinci postulatını, anlamının tamamını değiştirmeksizin daha anlaşılır bir şekilde yeniden ifade ediniz. 7. Kitap 1 de Euclid’in üçgenler için KAK (Kenar-Açı-Kenar) eşlik şartını ifade eden. dördüncü önermesi, aşağıdaki gibidir: Önerme 4 (Euclid). Eğer iki üçgen, sırasıyla eşit (eş) iki kenara sahip ve bu iki kenar (düz çizgi) ile ihtiva edilen açıları eşit (eş) ise bu iki üçgen, aynı zamanda eşit (eş) tabana da sahiptirler; bu iki üçgen birbirlerine eşittir (eştir) ve geri kalan açıları da eşittir ki bu açılar, eşit kenarların karşılarında bulunurlar. İspatı, üçgenlerin birini diğerinin üzerine kongrüent-eş kenar ve açılar çakışacak şekilde (kaydırıp döndürmek suretiyle) yerleştirerek yapılır. Bu taktirde geri kalan kenar ve açıların da çakışması gerektiğini ve dolayısıyla ölçü bakımından eşit olacaklarını tartışır. Bu tartışma, geçerli midir? Niçin veya niçin geçerli değil? Açıklayınız. 8. Bu Kesim’in başlarında Euclid’in postulat kümesine, bir bağımsız ve tutarlı postulatı yeni tanımsız terimler takdim etmeksizin eklenebileceğini görmüştük. Bu, Euclid’in postulat kümesinin tam olmadığını gösterir. Aşağıdaki postulatların eğer varsa hangisinin, aynı zamanda Euclid’in postulat kümesinin tam olmadığını göstermek için kullanılabileceğini düşünürsünüz? (a) En az iki nokta vardır. (b) Bütün noktalar, doğrudaş değildir. (c) Farklı noktaların her bir çifti arasında diğer ikisinden farklı olan üçüncü bir nokta vardır. 75 (d) Her doğru en az iki nokta ihtiva eder. (e) Verilen bir doğru ve bu doğrunun üzerinde bulunmayan bir nokta için bu doğruya paralel olan ve bu noktadan geçen bir tek doğru vardır. (f) Üçgenler için KAK (Kenar-Açı-Kenar) kongrüans-eşlik şartı. (g) Bir üçgenin iki açısı, 60° ise üçüncü açısı da 60° dir. 9. Aşağıdaki postulatı göz önüne alınız: Verilen farklı herhangi iki A ve B noktaları için A ve B arasında olan üçüncü bir C noktası vardır. (a) Bu postulat, herhangi yeni bir terim ihtiva ediyor mu? Açıklayınız. (b) Bu postulatın, Euclid’in beşinci postulatından bağımsız olduğunu düşünüyor musunuz? Niçin veya niçin değil? Açıklayınız. 10. Aşağıdaki ifadeyi okuyunuz: Verilen bir ℓ1 doğrusu ve ℓ1 üzerinde olmayan bir P noktası için P ℓ2 ve ℓ1 ℓ2 = olacak şekilde en fazla bir ℓ2 doğrusu vardır. Bu ifadenin, Euclid’in postulat kümesinden bir teorem olarak ispat edilebileceğini düşünüyor musunuz? Düşünüyorsanız bu ifade için bir ispat tasarlayınız. Düşünmüyorsanız sebebini açıklayınız. 11. Aşağıdaki ifadeyi okuyunuz: Verilen bir ℓ doğrusu ve ℓ üzerinde olmayan bir P noktası için P den geçen ve ℓ ye paralel bir doğru vardır. Bu ifade-önermenin, Euclid’in beşinci postulatı Postulat 5 e mantıksal olarak eşdeğer olduğunu düşünür müsünüz? Açıklayınız (Eğer iki ifade-önermedenden biri, diğerinin ve aksiyomatik sistemin geri kalan 76 ifadelerinin bir sonucu olarak türetilebiliyor ise bu iki ifadeye, mantıksal eşdeğerdirler denir). 12. Bir üçgenin iç açıları ölçüleri toplamının 180° olduğu hakkında yukarıda verilen ispatta, saklanan kabul nedir? 2. 3 MODERN EUCLİDYEN GEOMETRİLERE BİR GİRİŞ FELIX CRISTIAN KLEIN (1849-1925) Almanya’daki Düsseldorf’da doğdu ve Göttingen’de öldü. Hayatı boyunca geometri başta olmak üzere matematiğin çeşitli dallarına önemli katkılarda bulundu. Geometrideki en önemli başarısı, belki “Erlanger Programı”dır (1872). O zamanlar gurup teorisi, matematikte önemi yükselen bir alan olarak doğuyordu. Bir geometrinin temel tabiatının, farklı transformasyon gurupları altında invaryant-değişmez kalan özellikler cinsinden nasıl incelenebildiklerini tanımlamağa muktedir oldu. Bunu yapmakla soyut cebir ile geometrinin incelemesini irtibatlandırdığı gibi Euclidyen ve Euclidyen-olmayan geometrilerin incelemesine bir birlik sağlamıştır. Aynı zamanda topolojinin incelemesini göze almış Klein şişesi olarak bilinen tek-taraflı, kapalı bir yüzey tanımlamıştır. Oysa Klein şisesi, bir süreksizlik doğurmaksızın kendi kendisinden geçen bir yüzeyi gerektirdiğinden Euclid uzayında inşa edilemez. Klein şişeleri, belli Euclidyenolmayan geometrilerde inşa edilebilirler. Bu imkan, matematikçiler için çok büyük önemi haizdir ve aynı zamanda bilim kurgu yazarları için de imkanlar sağlar. 1885 te Londra’nın Kraliyet Cemiyeti’ne (Royal Society) seçilmiştir ve 1912 de Copley Madalyası’nı almıştır. Hala modern geometrinin en büyük katkı sağlayıcılarından birisi olarak durmaktadır. Euclid’in bizzat kendisinin bile Elemanlar’ın noksanlıklarından en az birini tanımış olduğu hakkında kesinlik vardır. Kitap 1 de ifade edilen beş postulata bakıldığında beşinci (veya paralellik) postulatının, kavranması en zor postulat olduğu açıktır. Euclid, bu postulatını ilk kez uyguladığı Önerme 29 a kadar kullanımından sakınmış ve kullanma konusunda gönülsüzlük göstermiştir. 77 Proclus, Commentary’de postulatların listesinden paralellik postulatının çıkarılıp bir teorem olarak eklenmesi gerektiği pozisyonu almıştır. Aynı gayret, Elemanların takdimini takip eden 2000 yıllık devir boyunca birçok matematikçi tarafından ortaya konmuştur. Postulat 5 i inceleyen hemen hemen herkes, Euclid’in diğer dört postulatının açık tabiatını eksik bıraktığına dikkat çekmişlerdir. Bunun sebeplerinden ikisi: 1) okuyucuyu, sonsuza yaklaşırlarken doğruların davranışlarını hayal etmeye zorlaması; 2) paralellik kavramını ifade etme şeklinin çeşitliliğidir. Mantığı hakkında birçok tahmin yapılmış olmasına rağmen Euclid’in beşinci postulat için bu formu niçin seçtiği uzun zamandan beri bir sır olmuştur. 3.Bölüm'de Euclid’in beşinci postulatının, Alman John Playfair’e (1795) atfedilen ve yaygın olarak Playfair Postulatı diye bilinen aşağıdaki daha doğru ifadeye mantıken eşdeğer olduğunu göstereceğiz. Playfair Postulatı. Her ℓ doğrusu ve ℓ üzeride olmayan her P noktası için P yi ihtiva eden ve ℓ ye paralel olan bir tek m doğrusu vardır. Çoğu kimse bu ifadeyi, Euclid’in Postulat 5 inden daha kolay anlaşılır bulmaktadır. Buna rağmen bu iki postulatın birbirlerini gerektirdikleri gösterilebileceğinden bunların her biri, Elemanlar’daki teoremlerin tümünün geçerli olacağı bir model inşa etmek üzere, kullanılabilir (Görünüşte bağımsız gibi görünen -aslında değil- birkaç ifade, Euclid’in beşinci postulatına eşdeğer oldukları gösterilebilir. Bunlardan bazıları, Bölüm 3 te açıklanacaktır). Bununla birlikte Playfair’in postulatı bile diğerlerinden daha az açıktır. Çünkü bu postulat dahi, doğruların sınırsız olarak uzayıp giderkenki davranışlarını hayal etme ile fazlasıyla ilgilidir. Euclid’in 78 paralellik postulatını aydınlatmağa yardım etmiş iken Playfair’in katkısı, bu postulatın Euclid’in diğer dört postulatından bağımsız olup olmadığı meselesini çözmemiştir. On sekizinci asırdaki matematikçiler, çabalarının zorunlu olarak boş olacağını bilmeden ilk dört postulatı Postulatlar 1-4 ü kullanarak paralellik postulatı için bir arayışı sürdürmüşlerdir. Bu girişimlerin birkaçında kullanılan tekniklerden biri, Postulat 5 in yanlış olduğunu kabul eden bir dolaylı yaklaşımdan sonra bu kabulün bir çelişkiye götürdüğünü gösterme girişimi idi. Bu sonuç, Postulat 5 in (veya eşdeğerinin) Postulatlar 1-4 ü kabul eden bir geometri için paraleller hakkında yegane tutarlı ifade olduğunu ima edebilecekti. İlerde bu girişimlerin bazılarını, çok ayrıntılı olarak tartışacağız ancak son olarak şimdilik Postulat 5 in diğerlerinden bağımsız olduğunu, tutarlı geometrilerin ya Postulat 5 i (veya Playfair Postulatı) veya bunun uygun bir değilini kullanarak türetilebildiklerinin gösterilmiş olduğunu söylemek, yeterli olacaktır. Şüphesiz çelişik paralellik postulatlarının seçimi, birbirleriyle çelişen geometrilerde ortaya çıkar. Buna rağmen hasıl olan geometrilerin, tutarlı birer aksiyomatik sistemler olduğu gösterilebilir. Bu problemi, derinlemesine incelendiği Bölüm 6 ya havale edeceğiz. Çoğumuz, düzlem geometrinin Euclidyen modeli ile uygun gelen sezgisel kavramlara sahip olduğumuzdan Postulat 5 i reddeden geçerli bir modelden üretilen teoremlerin bazıları, bize çelişkili olarak gözükürler. Ne var ki böylesi bir geometrinin içinde gerçekte çelişkiler yoktur. Bu geometriler, matematiksel olarak geçerlidirler. Bu Bölüm’ün geri kalan son beş Kesim’de geometri için üçü, Euclidyen model üreten ve diğer ikisi Euclid’in beşinci postulatını reddettiğinden Euclidyen-olmayan tabiatlı olan beş tip aksiyom kümesini, kısaca tartışacağız. Bundan sonraki Kesim’e, Elemanlar’ın çeşnisini (üretilen teoremleri, özellikleri vs) başarılı şekilde koruyan 79 fakat bir önceki Kesim’de zikredilen eksiklikleri gideren oldukça yeni (bir asrı birkaç yıl aşkın) bir çabayı takdim ederek başlayacağız. ALIŞTIRMALAR 2. 3 1. Kendi paralellik postulatını ifade etmek için Euclid’in, Playfair Postulatı gibi daha açık bir ifadeyi kullanmak yerine, niçin yapmış bulunduğu yolu seçmiştir? Açıklayınız. 2. Euclid’in, Postulat 5 in Playfair Postulatı’nın anlamını ima ettiğini fark etmemiş olduğu muhtemel midir? 3. Euclid’in beşinci postulatına eşdeğer olan bir şartlı ifade (yani “Eğer P ise Q dur” formunda bir ifade) yazınız. 4. Euclid’in beşinci postulatının tersine (inversine değil!) eşdeğer olan şartlı bir ifade yazınız. İnversinin, Euclidyen geometride geçerli bir ifade olduğunu düşünür müsünüz? Niçin düşünür veya niçin düşünmezsiniz? Açıklayınız. 5. Playfair Postulatı’na eşdeğer olan bir şartlı ifade yazınız. 6. Playfair Postulatı’nın tersine (inversine değil!) eşdeğer olan şartlı bir ifade yazınız. Bunun, Euclidyen geometride geçerli olduğunu düşünür müsünüz? Niçin düşünür veya niçin düşünmezsiniz? Açıklayınız. 7. Yukarda 1 den 4 e kadar ki alıştırmalarda (yani Alıştırmalar 1-4 te) şartlı ifadelerin her biri için “değillerini” yazınız. Alıştırma 1 ve Alıştırma 3 ün değillerinin, iki farklı Euclidyen-olmayan geometriye nasıl izin verdiğini açıklayınız. 8. Bir önceki Kesim’de zikredildiği gibi Postulat 5 i “ispat etmek” için birçok girişim, “dolaylı olarak”yürütülmüştür. Bu dolaylı argümanların mantıksal yapısı, aşağıdaki tarzda sürdürülmüştür: 80 İlk dört postulat Postulatlar 1-4 ün, Postulat 5 i ima ettiğini [yani P(1-4) P(5)] göstermek amacıyla matematikçiler Postulat 5 in değilinin [yani ~P(5) in], Postulatlar 1-4 ün değilleri [yani ~P(1), ~P(2), ~P(3), ~P(4)] içinde bir tutarsızlık ima ettiğini göstermeğe çalışmışlardır. Bu ispat tekniği ile bir ifadenin ve kontrapositifinin (tam devriği de denir) doğruluk değerleri arasındaki ilişkiyi açıklayınız. 9. Hiperbolik geometride Playfair Postulatı (yani Eucldyen paralellik postulatı), aşağıdaki ifade ile yer değiştirir: Eğer ℓ, bir doğru ve P, ℓ nin üzerinde olmayan bir nokta ise P den geçen ve ℓ ye paralel olan en az iki doğru vardır. (a) Bu ifade, Euclidyen paralellik postulatı ile çelişir. Bu, Euclidyen geometrideki teoremlerin hiçbirinin hiperbolik geometride geçerli olmadığı anlamında mıdır? Açıklayınız. (b) Yukarda ifade edilen hiperbolik paralellik postulatı, “P den geçen, ℓ ye paralel olan en az iki doğrunun var olduğunu” ima eder. “Kesinlikle P den geçen, ℓ ye paralel olan iki doğrunun var olduğu” muhtemel midir? Niçin muhtemeldir veya niçin değildir? Açıklayınız. 10. Lise geometrisinden iç ters açı teoremi diye bilinen bir teoremin ifadesi şöyledir: Eğer iki doğru, bir kesenle iç ters açılar eş olacak biçimde kesilirse bu doğrular, paraleldirler. (a) Bu teoremin tersini ifade ediniz. (b) Bu iki ifadeden hangisi, Euclidyen geometride doğrudur? (c) Eğer varsa bu iki ifadeden hangisinin, Euclid’in beşinci postulatına eşdeğer olduğunu düşünürsünüz? Cevabınızı açıklayınız. (d) Eğer varsa bu iki ifadenin hangisi, Playfair Postulatı’na eşdeğerdir? Cevabınızı açıklayınız. 81 2. 4 EUCLİDYEN GEOMETRİ İÇİN HILBERT MODELİ DAVID HILBERT (1862 - 1943) On dokuzuncu asrın son kısmı ile yirminci asrın ilk kısmı esnasında matematikteki en önemli simalarından biri olarak tanınmıştır. Bu zaman zarfında Göttingen Üniversitesi, birçoklarınca matematiksel dünyanın merkezi olarak düşünülmüştür ve 1895 te oradaki Matematak Bölümü başkanlığına atanmıştır. Cebirsel sayılar teorisi, küme teorisi, soyut lineer uzaylar, topoloji, genel relativite sadece birkaçı olmak üzere matematiğin birçok alanında geniş bir şekilde ilgili olmuştur. 1899 da Euclidyen geometrinin bir takdimini “Grundlagen der Geometrie-Geometrinin Temelleri” yayımlandığında hayrete şayan olmuştur. Bu çalışmasını, kabul edilebilir bir formal aksiyomatik bir sistem olarak Euclidyen geometriyi takdim etmek gayretiyle sunmuştur. Gerçekten Grundlagen der Geometrie, Euclidyen geometri gibi matematiksel aksiyomatik sistemlerin tutarlı, bağımsız ve tam olacakları bir şekilde oluşturulabileceğini tesis etmeği ümit ettiği çok geniş bir ajandanın parçası olmuştur. 1931 de Avusturya'lı Kurt Gödel, bu amacın imkansız olduğunu göstermiştir. Buna rağmen yukardaki Kesim'lerde erkenden tartıştığımız Elemanlar’daki eksikliklerden arınmış olduğundan Euclidyen geometrisi için Hilbert'in bu takdimi, matematikte ileriye doğru çok önemli bir adım olarak durmaktadır. On dokuzuncu asır esnasında geometri ile ilgilenen matematikçilere, bir tek (yani evrensel) geometri modeli doğuran bir aksiyom kümesinin var olmadığı aşikar olmuştur. Geometrik bir aksiyom sisteminin geçerliliğinin, üzerinde inşa edildiği aksiyom kümesinin tutarlılığı, bağımsızlığı ve tamlığına bağlı olduğu konusunda epeyce bir konsensüs (mutabakat = fikir birliği) gelişmişti. Farklı aksiyom kümelerinin, farklı modellerde ortaya çıkabileceği fakat geometrinin incelenmesinin, artık o zamana kadar üretilen modelin Euclidyen modeli kabul etmek ve ona uymak zorunda kalacağı gibi bir kavram ile sınırlanmadığı artık biliniyordu. Buna rağmen geometri için Euclidyen modeli, fazlasıyla en sezgisel olandı ve en geniş tarihsel 82 tabanlı model olmasından dolayı da matematikçiler, Euclid’in teoremlerini ortaya çıkarabilecek olan fakat önceden zikredilen kusurların vuku bulmayacağı bir aksiyom kümesini inşa etme işine başlamışlardı. Bu çalışmalardan en iyi bilineni, içinde Euclid’in işlediği bakış açısını doğrulayan Grundlagen der Geometrie (Geometrinin Temelleri) adlı çalışma, devrinin tartışmasız olarak en göze çarpan matematikçilerinden biri Alman David Hilbert tarafından 1899 da yayımlanmıştır. Hilbert, Euclid’in aksine modern aksiyomatiklerin gereklilikleri üzerinde daha tecrübeli idi. Modelini aşağıdaki gibi tasarlamıştır. Tanımsız terimleri: 1. Nokta 2. Doğru 3. Düzlem 4. Üzerinde olma (noktaların doğru üzerine konumu gibi) 5. Arasında-Arada Olma (üç farklı nokta hakkında bir bağıntı olarak) 6. Kongrüans-Eşlik olarak seçmiştir. Hilbert’in, Euclidyen geometrinin gerekli bütün terimlerini, ilkellerin (tanımsız terimlerin) bu basit kümesiyle başlayarak tanımlanabileceğini bilmeğe muktedir olması, dehasının (ve azminin) bir vergisi olmuştur. Mesela aşağıdaki tanımı kullanarak doğrular ve doğru parçaları arasındaki farkı (ki bunu Euclid, eksik bırakmıştır), ayırt edebilmiştir: 83 Tanım 2. 4. 1. AB Doğru Parçası. A ve B noktaları arasında olan bütün noktaların kümesidir. A ve B noktalarına, bu doğru parçasının uç noktaları denir. Geometricilerin çoğu, doğru parçası terimini, uç noktalarını ihtiva edecek şekilde tanımlarlar fakat Hilbert, uç noktalarını bu terimden hariç tutmuştur. Hilbert’in, aşağıdaki gibi beş guruba ayırarak ifade ettiği Aksiyomları: I. Gurup : Konneksiyon (veya konum) aksiyomları II. Gurup : Sıra aksiyomları III. Gurup : Eşlik aksiyomları IV. Gurup : Paralellik aksiyomu (Playfair Postulatı) V. Gurup : Süreklilik aksiyomları. Aksiyomlarının tamamı, bir liste halinde ayrıca bu kitabın sonundaki Ek B de bulunabilir. Bu aksiyomları, yukarıda verilen sırada ele alıp inceleyeceğiz. I. Gurup : Konneksiyon (veya Konum) Aksiyomları I-1. Herhangi iki farklı A ve B noktalarından geçen daima bir m doğrusu vardır (Farklı iki noktadan en az bir doğru geçer). I-2. Herhangi iki farklı A ve B noktalarından geçen bir m doğrusundan fazla doğru yoktur (Farklı iki noktadan en çok bir doğru geçer). 84 I-3. Her doğru üzerinde en az farklı iki nokta vardır. Aynı bir doğru üzerinde olmayan en az üç nokta vardır. I-4. Aynı doğru üzerinde olmayan herhangi üç noktadan geçen bir ve yalnız bir düzlem vardır. Bu dört aksiyomu, Euclid’in konumu imalı-kapalı olarak bildiren yegane postulatı “Herhangi bir noktadan başka bir herhangi noktaya bir doğru çizmek” ile karşılaştıralım: Euclid, tabiatiyle Hilbert gibi aynı fikri ima etmek maksadını gütmüştür ancak bunu tam olarak başaramamıştır. Hilbert, sadece herhangi iki nokta arasında bir doğrunun varlığını değil aynı zamanda o doğrunun tekliğini de postule etmiştir (Euclid, başından sonuna kadar bunu kabul eder ama bu fikri postule etmede başarısız kalır). Ayrıca Postulat I-3, noktaların varlığını şart koştuğundan Euclid’in görmemzlikten geldiği bir formalite olan iş görecek doğrulara sahip olmamızı güvence altına alır. Hilbert’in aksiyom kümesi, geleneksel Euclidyen geometrinin bazını (tabanını) sağlamak amacını güttüğünden düzlemin geometrisi hakkındaki bütün sezgisel fikirlerimizin, bu aksiyomatik sistemde geçerli olacağını beklememiz gerekir. Mesela ℓ ve m nin, doğrular olduğunu farz edelim. ℓ ile m nin, birden fazla noktada kesişmesi mümkün müdür? Doğru terimine ait anlayışımız, tipik olarak düz çizgi demek olduğundan çoğumuz, bu soruya “hayır, doğrular birden fazla noktada kesişmemesi gerekir” cevabını verecektir. Nitekim bunun oluşumunu, açık olarak yasaklayan bir aksiyom yoktur. Bu taktirde bu özelliğin, bir teorem olarak dahil edilebileceğini beklememiz gerekir. Bunu akılda tutarak aşağıdaki teoremi, göz önüne alalım. Teorem 2. 4. 1. İki farklı doğru, birden fazla noktada kesişemez. 85 İspat. Euclidyen geometri, aynen Dört-Nokta geometrisi gibi bir konum geometrisi (bunu doğruayınız) olduğundan bu geometrye ait Tanım 1.3.1 gereğince kesişen iki doğrunun en az bir noktada kesiştiklerini söyleyebiliriz. Bu teoremin ispatı için bu doğruların en çok bir noktada kesiştiklerinin de gösterilmesi gerekir. Dolaylı ispat yöntemini uygulayalım ve teoremin aksini kabul edelim. Yani iki farklı doğru ℓ ve m nin, iki farklı nokta A ve B de kesiştiklerini farz edelim. Bu taktirde A ve B noktaları, iki farklı doğru tarafından ihtiva edilen iki farklı nokta olurlar. Bu durum, Aksiyom I-2 ile çelişir. Dolayısıyla bizi çelişkiye götüren bu kabulümüzün yanlış, teoremin doğru olduğu çıkar. Buna göre ℓ ve m nin, birden çok noktada kesişmesinin geçerli olamayacağından farklı doğruların biden fazla noktada kesişmeyecekleri sonucu elde edilir.▄ Bu ispat hakkında yapılması gereken iki nokta vardır: Birincisi; bu teorem, Euclid geometrisinde bir aksiyom gibi nitelenmiş olarak gözükebilecek şekilde açıkça doğrudur. Ne var ki bu ifadenin ispat edilebilmesi keyfiyeti bile, diğer aksiyomlardan bağımsız olmadığını gösterir. Eğer Hilbert, bunu bir aksiyom olarak ifade etse idi aksiyomlarının kümesi, bağımsız olmayabilirdi. Her zaman Hilbert statüsündeki matematikçiler için bir bağımsız aksiyom kümesi inşa etmenin meydan okuyuşu, bu ilave sıkıntıdan ağır gelmektedir. İkincisi, bu ispatın indirekt-dolaylı tabiatına bir göz atalım: (1) Kabul edelim ki teorem, yanlıştır. (2) Bu kabulden bir çelişki türetelim. (3) Bu çelişkiden kurtulmak için teoremin doğru olması gerektiğini çıkaralım. 86 Bu teknik, Bölüm 1 de sonlu geometrilerdeki ispatların bir çoğunda uygulanmıştı. Eğer hala bu tarzdaki muhakemeden rahatsız iseniz bu problemin hakkından gelmeğe doğru çalışmanız gerekir. Bu çeşitten ispatlar, hem Euclidyen hem de Euclidyen-olmayan geometrilerdeki tartışmaların bir çoğunun özünde bulunur. Bu Kesim’in sonundaki alıştırmaların kümesi, bunun gibi indirekt-dolaylı ispatları inşa etmedeki hünerinizi geliştirmek için size sayısız fırsat sağlayacaktır. Hilbert’in konneksiyon-konum aksiyomları, kolayca kavranırlar iken ileri sürdüğü diğer aksiyomlarından bazıları (ve onlardan çıkarılabilen imalar-sonuçlar), daha az açıktırlar. Özellikle bundan sonra verilecek sıra (arada olmalık) aksiyomlarına bakalım. II. Gurup : Sıra Aksiyomları II-1. B, eğer A ile C noktaları arasında bir nokta ise (bunu, A – B – C yazarak göstereceğiz) A, B, C, aynı bir doğru üzerinde farklı noktalar ve C – B – A dır. II-2. Herhangi iki farklı A ve C noktaları için AC doğrusu üzerinde A – C – B şeklinde en az bir B noktası vardır. II-3. Eğer A, B ve C, aynı doğru üzerinde farklı üç nokta ise kesinlikle bunlardan sadece biri, diğer ikisi arasındadır (Doğrudaş üç noktadan kesinlikle sadece biri, diğer ikisi arasındadır). II-4. A, B, C, aynı doğru üzerinde olmayan üç nokta ve bu üç noktayı ihtiva eden düzlemde bu üç noktanın herhangi birinden geçmeyen bir doğru, m olsun. Eğer m, söz gelimi AB doğru parçasının bir noktasını ihtiva ederse aynı zamanda AC veya BC doğru parçasının da bir noktasını ihtiva eder (Bir doğru, bir üçgenin bir kenarını keserse bu üçgenin diğer iki kenarından birini de keser). 87 Sıra aksiyomlarının maksadı, tanımsız arada olma terimine anlam vermektir. Arada olma, bir ilkel olduğundan bu terimin, sistemin aksiyomları hariç kendimize ait arada olmalık kavramına uyduğunu garanti edecek bir şeye sahip değiliz. İlk bakışta açık olamıyor ise de bu aksiyomlarla imalı-kapalı olarak tanımlanan arada olmalık bağıntısı, beklentilerimizle uyum içindedir. Sıra aksiyomları, bir Euclidyen modelde beklediğimiz lineerdoğrusal sıralama hakkındaki bütün sonuçları ima ederler. Mesela Aksiyom II-2, bize A ve C noktalarını bir doğru üzerine yerleştirirsek (ki buna Aksiyom I-3 ile muktedir olabiliriz) bu doğru üzerinde C den ziyade A dan daha ilerde olan üçüncü bir B noktasını bulabilmemize izin verir (Henüz daha ilerde teriminin ne kastettiğini tanımlamadık ancak bu terimi, şimdilik alışılagelen anlamı kabul edeceğiz). Şüphesiz B nin varlığını garanti ettikten sonra dördüncü bir nokta, beşinci bir nokta vs üretmek üzere Aksiyom II-2 yi yeniden tekrar tekrar uygulayabiliriz. Bu fikirler ile aşağıdaki teoremi verebiliriz: Teorem 2. 4. 2. Her doğru, sonsuz sayıda nokta ihtiva eder. İspat. Bir alıştırma olarak bırakılacaktır.▄ Benzer bir tartışma, doğruların herhangi bir noktada sona ermediklerini ve bir doğru üzerindeki noktaların devirliden (dairesel) ziyade tabiat olarak sıra halinde (serisel olarak) yayıldıklarını ifade eden teoremleri tesis etmek için kullanılabilir. Bu, ayrıca bize bir doğru üzerindeki noktaların, bir küre yüzeyinin üzerindeki büyük çemberlerde olduğu gibi saracak şekilde dolanmayacaklarını da garanti eder. Not: Doğruların herhangi bir noktada bitmemiş (başka bir deyimle sona ermemiş) olduğunu söylemek, her ne kadar A dan daha ilerde-ötede bir noktayı her zaman bulabileceğimiz anlamına geliyorsa da bu,“doğruların sonsuz uzun olduğu”nu söylemenin tam aynısı değildir. Diğer bir deyim ile doğruların sonsuz sayıda noktaya sahip olmaları, sonsuz uzunlukta ile olmalarını gerektirmez. Bu durum, Euclidyen-olmayan geometrinin iki dalı hiperbolik ve eliptik geometrilerin arasındaki farkı vurgulamak 88 için kullanılabilen çok ince bir ayırımdır. Sıra aksiyomlarının bazı sonuçları, apaçıktır. Mesela aşağıdaki aşikar olan teoremi, ispat edebiliriz. Teorem 2. 4. 3. A ve B, noktalar ise A – C – B olacak şekilde daima üçüncü bir C noktası vardır. İspat. Bu ifade, Aksiyom II-2 nin tam aynısı olmadığına dikkat edilmelidir (bu eğer açık değilse Aksiyom II-2 yi yeniden okuyunuz) fakat kesinlikle geometride olmasını beklediğimiz bir özelliktir. Bunu göstermek için işe keyfi bir AB doğru parçasını seçerek başlayabiliriz (Şekil 2.4.1). Aksiyom I-3, A ve B noktaları ile doğrudaş olmayan üçüncü bir D noktasının varlığını garanti eder. Aksiyom II-2, AD doğrusu üzerine bize A – D – E olacak şekildeki bir E noktasını yerleştirmemize izin verir. Aksiyomlar I-1 ve I-2, tek olan EB doğrusunu çizmemizi garanti ederler ve Aksiyom II-2 nin bir yeniden uygulanması, bu doğrunun üzerine E – B – F olacak şekildeki F noktasını yerleştirmemize yol verir. E D A C B F Şekil 2.4.1 89 Bu durumda doğrudaş-olmayan üç A, E, B noktalarını köşe kabul eden ΔABE üçgenini ile D, F noktalarından geçen ve tek olan DF doğrusunu düşünelim. Aksiyom II-4 den eğer DF , ΔABE nin bir kenarı AE nin bir noktası olan D yi ihtiva ederken aynı zamanda diğer iki kenar AB ve EB den birinin de bir noktasını ihtiva etmelidir. DF , EB yi EB ye ait olmayan F noktasında kestiğinden ikinci bir noktada daha kesemez (bu ihtimali, hangi aksiyom hariç tutar?). Bundan dolayı DF , diğer kenar AB yi kesmek zorundadır. Eğer bu kesim noktasını C ile gösterirsek AB nin üzerinde DF AB = C olacak şekilde bir C noktası vardır . Böylece Tanım 2.4.1 den AB doğru parçası, A ve B arasında bulunan noktaları ihtiva ettiğinden A – C – B olacak şekildeki bir C noktasını yerleştirme başarısını göstermiş oluruz [Teknik olarak buna benzer durumlarda DF AB = {C} yazmamız gerekir. Sadeliğin hatırı için burada {C} = C alıyoruz]. Böylece AB , A ve B noktaları arasında bulunan noktaları ihtiva ettiğinden AB üzerine A – C – B olacak şekildeki bir C noktasını yerleştirme başarısını göstermiş oluruz.▄ Aksiyom II-4, Euclid tarafından bırakılan önemli bir boşluğu doldurur. Elemanlar’daki ispatların bir çoğu, diyagramlardan hasıl olan görsel ip uçlarından yapılan kabullere dayanır. Euclid’in bu şekilde ispatladığı bütün teoremler, doğru olmuş ise de daha sonraları yanlış ifadelerine ait ispatlarının, nerede ise aynı tipten muhakemeyi kullanarak inşa edilebildikleri görülmüştür (“Bütün üçgenler, ikiz kenar üçgendir”in (!) ispatını hatırlayınız. Oradaki ispat (!), diyagramlara aşırı derecede vurgu yapılmasından yani şekillere güvenle dayanılmasından üretilen gizlenmiş kabuller ihtiva ediyordu). Bu yüzden Pasch Aksiyomu, açık görünebiliyor iken (nihayette bir kabuldür) kendisi veya kendisine eşdeğer bir postulat, Euclid’in birkaç teoremini ispatlamanın geçerli vasıtalarını sağlamak için gereklidir. Hilbert’in aşağıda sıralanan üçüncü gurup aksiyomları, kongrüanseşlik aksiyomları, büyük ölçüde kendiliklerinden açıklayıcıdırlar. 90 III. Gurup : Kongrüans (Eşlik) Aksiyomları III-1. A ile B, bir a doğrusu üzerinde iki (farklı) nokta ve A′, aynı a veya başka bir a ′ doğrusu üzerinde bir nokta ise AB nin, AB doğru parçasına eş olacak şekilde daima A′ den geçen a veya a nün verilen bir tarafında bir B′ noktası vardır (Verilen bir doğru parçasına eş bir doğru parçası, verilen bir noktadan çizilebilir). III-2. Bir AB doğru parçası ile bir AB doğru parçası, aynı AB doğru parçasına kongrüent-eş ise AB , aynı zamanda AB ye eştir (Aynı bir doğru parçasına eş olan iki doğru parçası, birbirlerine eştir). III-3. a doğrusu üzerinde B hariç hiçbir ortak noktaya sahip olmayan iki doğru parçası AB ve BC olsun. Ayrıca aynı a veya başka bir a doğrusu üzerinde AB ve BC , B′ hariç ortak noktaları olmayan iki doğru parçasını göstersin. Bu halde AB AB ve BC BC ise AC AC dür (Bu aksiyom, doğru parçalarının toplamsallığını ifade eder). III-4. Eğer ABC , bir açı ve BC bir doğru ise ABC ABC olacak şekilde BC nün her iki tarafında bir tek A′ noktası vardır. Ayrıca her açı, kendisine kongrüent-eştir (Bu aksiyoma, çoğunlukla açı inşa aksiyomu olarak bakılır). III-5. ∆ABC ve ∆ ABC için AB AB , AC AC ve BAC BAC eşlikleri geçerli ise bu üçgenlerin eşliği yani ∆ABC ∆ ABC de sağlanır (İki üçgenin karşılıklı ikişer kenarı ve bu kenarları dahil eden 91 karşılıklı açıları, eş ise bu üçgenler, eştir). Aksiyom III-4, bir dereceye kadar dolaylı bir şekilde herhangi bir açının, verilen bir ışın ile o ışını ihtiva eden doğrunun her bir tarafında hemen kopyalanabileceğini ifade eder. Aksiyom III-5, üçgenler için aslında Kenar-Açı-Kenar (veya kısa olarak KAK) eşlik şartıdır (Bu Kesim’in sonundaki Alıştırma 2.4-16 ya bakınız). Euclid, KAK ı bir teorem olarak sıralamıştır; bununla birlikte bu teorem için verdiği ispatı, geometrik şekilleri, bozmaksızın düzlem boyunca (kaydırp döndürerek) taşıma yeteneğini kabul ettiğinden hatalıdır. Üst üste getirmenin-çakıştırmanın bu kullanımı, makul iken bu tekniği kullanan herhangi bir ispat, bu şekilde yapmayı garanti eden bir postulatı dahil etmedikçe formal aksiyomatik sistemlerin kurallarını bozar. Nihayetinde çok sayıda geometrici, bu tekniği pek çok teoremin ispatında kullanılması için geometrik şekillerin görüntülerine izin veren geometrik transformasyonların (dönüşümlerin) varlığını formal bir şekilde postule ederek meşrulaştırmışlardır (5.Bölüm'e bakınız). Bu sonuçlar, açık olarak Euclidyen olmalarına rağmen Euclidyen transformasyonlarına dayanan bir aksiyom kümesi, Euclidyen geometrinin tabiatını değiştireceğinden Hilbert, “transformasyon rotası”nda (yani transformasyon veya dönüşüm kullanma yöntemi ile) geometri yapmayı tercih etmedi. Euclidyen transformasyonlar, geometrinin önemli bir görünümünü kazanmış olduklarından 5.Bölüm'de ayrıntılı olarak tartışılacaklardır. Hilbert, itibarına üçgenler için KAK kongrüans-eşlik şartının en azından bir kısmının, diğer geleneksel Euclidyen postulatlarından tamamen bağımsız olduğunu tanımış olmayı kazandırmıştır. Sonuç olarak üçgenlerin kongrüansı (eşliği) hakkında bir postulatın gerekli olacağını sonuçlandırmıştır. KAK, belki de Euclidyen eşlik şartlarının en açığı olmasından dolayı Hilbert, üçgen kongrüansı (eşliği) hakkında kendi aksiyomu olarak bunu seçmiştir. Bundan sonraki 3. 92 Bölüm'de göreceğimiz gibi diğer bilinen üçgen kongrüans (eşlik) şartları, teoremler halinde türetilebilirler. Hilbert’in Euclidyen geometrideki çalışmasını takdim ettiği sırada, geometriye ait geleneksel postulatlardan paralellik postulatının diğerlerinden bağımsız olduğu, kendi gibi Alman olan Felix Klein tarafından tesis edilmişti. Hilbert, aksiyom kümesini tamamlamak amacı ile bir paralellik postulatına ait bir form seçme ihtiyacını duydu. Uygunluk için kendi paralellik postulatı olarak (Aksiyom IV-1) aşağıda yeniden ifade edilecek olan (Grundlagen der Gometrie’de buna Euclid aksiyomu demiş olmasına rağmen) Playfair Postulatı’nın bir bir formunu seçmiştir. IV. Gurup : Paralellik aksiyomu IV-1. a , herhangi bir doğru ve A, a nın üzeride olmayan bir nokta olsun. Bu taktirde a ile A nın belirttiği düzlemde A dan geçen ve a yı kesmeyen en fazla bir doğru vardır. Euclidyen geometride kesinlikle bir paralel bulmayı beklememize rağmen bu aksiyomun, “kesinlikle a ya paralel bir doğru”dan çok “ a ya paralel en fazla bir doğru”yu postule ettiğine dikkat ediniz. Bunun sebebi, Bölüm 3 te ispat edeceğimiz üzere, diğer postulatların en az bir paralelin varlığını ima etmelerinden dolayı “kesinlikle bir”i postule etmenin, bir dereceye kadar gereksiz olmasıdır. Aksiyomların bağımsızlığını muhafaza etmek için Hilbert, Playfair Postulatının daha zayıf olan bu versiyonunu tercih etmiştir. Euclid’in geometrisinde doldurulması gereken ardına kadar açık bir boşluk daha bırakılmıştır: doğruların sürekliliği meselesi. Buna uygun olarak Hilbert, aşağıdaki iki süreklilik postulatını açıklamıştır. V. Gurup : Süreklilik Aksiyomları V-1. Archimedes (Arşimet) Aksiyomu. Eğer AB ve CD , herhangi doğru parçaları ise A dan itibaren AB ışını 93 boyunca CD nin bitişik olarak inşa edilen n tane kopyası, B nin ötesine geçecek şekilde bir n tam sayısı vardır (Bir doğru parçasının n tane kopyası bir doğru üzerine bitişik şekilde konarak inşa edilen bir doğru parçasının uzunluğu, istenilen keyfi uzunluktaki bir doğru parçasından daha uzun olacak şekilde bir n tam sayısı vardır). V-2. Doğruyu Tamamlama Postulatı. Aksiyom Gurupları I, II, III ve V deki aksiyomlardan çıkan lineer sıralama ve kongrüansın temel özellikleri gibi orijinal elemanlar arasında var olan ilişkileri koruyabilecek olan kendi sıra ve kongrüans bağıntılarıyla bir doğrunun üzerinde bulunan noktaların bir kümesinin bir genişletilmesi, imkansızdır (Bir doğru üzerine yerleştirmek üzere I, II, III ve V aksiyom guruplarından çıkarılan noktalardan başka yerleştirilebilecek nokta yoktur) . Aksiyom V-1 in gerisindeki fikir, ifadenin kendisi başlangıçta şaşırtıcı ise de tamamen doğrudur. Bu postulatın özü, uzunlukların keyfi büyüklükten birimlerle ölçülebilmeleridir. On dokuzuncu asır esnasında birçok matematikçi, sınırlanmamış fakat sonlu olan uzayları kuşatan geometrileri incelemişlerdi. Bunlarda ve diğer geometrilerde uzaklık, Euclidyen düzlemdekinden çok farklı şekillerde ölçülmüştü. Aksiyom V-1, alışılagelen (yani Euclidyen) tipten ölçümü garanti etmiştir. Not: Arşimet aksiyomu (Arşimet özelliği de denir), “her reel sayıdan daha büyük bir tam sayı vardır” şeklinde ifade edilebilir. Aksiyom V-1 te keyfi bir AB doğru parçasının uzunluğu AB = r ve CD doğru parçası birim uzunluklu yani CD = 1 olarak alınırsa CD nin n tane kopyasını bitişik biçimde yan yana getirerek oluşturulan doğru parçasının uzunluğu n.CD = n.1 = n için n.CD > AB olduğundan bu aksiyomdan Arşimet aksiyomunun ifadesi olan n > r elde edilir. Bu yüzden Aksiyom V-1 e, Arşimet aksiyomu adı verilmektedir. 94 Aksiyom V-2, Euclid’in çalışmasının bir ıslahı olarak Hilbert’in geometrisine ait tartışmamızda bizi doğrudan doğruya ilgilendirmez. Bu tamlık postulatı, Euclidyen geometrideki teoremlerden herhangi birinin ispatı için gerekli değildir. Hilbert, bunu dahil etmekle kendi geometrisi ile devrinde ince bir düzen verilen aritmetiğin formal sistemleri arasında bir bağlantı kurulmasına imkan sağlamıştır. Hilbert’in gündemi, herhangi bir doğru üzerindeki noktalar ve reel sayılar arasında bir birebir tekabül kurma ile ilgili olmuştur. Bu, kendisine geometri sisteminin reel sayılar cismi (alanı) kadar tutarlı olduğunu söyleyebilme iznini vermiştir. Hilbert, şüphesiz reel sayıların tutarlılığının tesis edilebilmiş olmasından dolayı aynı zamanda kendi sisteminin de tutarlı olabileceğine böylece sahip olmuştur. Bu durum, o devirde ne yazık ki Hilbert ve diğer bir çoklarını tatmin edecek şekilde çözülmemiş olan matematiksel olduğu kadar felsefi de bir mesele idi. Not: Hilbert, kendi sistemini takdim etmeden önce reel sayılar sisteminin tutarlı bir sistem olduğu gösterilmişti. Kendi aksiyomatik sisteminin tutarlığını, relatif tutarlılık ile göstermek yolunu seçmiştir. Bunu, Aksiyom V-2 sayesinde reel sayılarla bir doğrunun noktaları arasında bir izomorfizm kurarak başarmıştır. Doğal sayıların aksiyomatiğini, ilk olarak İtalyan matematikçi Peano (1858-1912) tarafından yapılmış ve 1899 da yayımlanmıştır. Peano’nun sistemi, gerek esası oluşturması ve gerekse farklı bir örnek olması bakımından ilginç olur düşüncesiyle aşağıda ifade edilmiştir: Peano’nun Aksiyomatik Sistemi Tanımsız (İlkel) Terimler: 1) 0 (Sıfır) 2) Sayı 3) Ardıl (=ardışık) Burada “0” ilkel terimi, bilinen “sıfır” sayısını temsil eden semboldür. “Sayı” ilkel terimi, {1, 2, 3, …} doğal sayılarını bilinen anlamları ile belirler. Ardıl veya ardışık terimi ile n gibi bir doğal sayıyı hemen izleyen doğal sayı kastedilmektedir ve bu sayı n' ile gösterilmektedir. Aksiyomlar: 95 P 1. 0, bir sayıdır. P 2. Bir sayının ardılı (ardaşığı) da bir sayıdır. P 3. Aynı sayının iki farklı ardılı olamaz. P 4. 0, hiçbir sayının ardılı değildir. P 5. x gibi bir özellik, (i) 0 a aitse (ii) n gibi bir doğal sayıya ait olduğundan n' ye (yani n nin ardılına) de ait ise bütün sayılara aittir. Hilbert’in geometrisi, Euclid’in çalışmasındaki gedikleri yamayarak kapatmanın ötesinde matematiksel öneme sahiptir. Modern aksiyomatik metodun klasik bir örneği olmuştur. Yirminci asrın başlarında ortaya çıkmasından dolayı bu asırdaki matematiksel düşüncenin çoğuna ait olan tonu (niteliği) ortaya koymaya yardım etmiştir. ALIŞTIRMALAR 2. 4 İnformal ispatları desteklemek üzere Euclidyen geometrisi için Hilbert’in aksiyomlarını kullanınız. 1. Elemanlar’da Euclid tarafından ispatlanan teoremlerden herhangi biri, Euclidyen geometride yanlış olarak gösterilmiş midir? Gösterilmişse hangileridirler? Gösterilmemişse niçin Hilbert, Euclid’in çalışmasını yeni bir biçime sokma ihtiyacını duymuştur? 2. Bir ikizkenar üçgenin taban açılarının kongrüent-eş olduğunu ispat etmek için (KAK şartının tamamının tesis edilmiş olduğunu kabul edebilirsiniz) Hilbert’in aksiyomlarını kullanınız (Yol gösterme: ∆ABC üçgeninin, ∆CBA üçgenine kongrüent-eş olduğunu ispat ediniz). 3. X in, W ile Y ve Y nin, W ile Z arasında olacağı şekilde W, X, Y, Z nin, noktalar olduğunu farz edelim. Hilbert aksiyomlarını 96 kullanarak W, X, Y ve Z, doğrudaş farklı noktalar olduğunu ispat ediniz. 4. Geometride eğer bir doğru üzerinde bir nokta seçer ve bu noktanın bir tarafındaki bütün noktalar boyunca baktığımızı düşünürsek genellikle neye bir ışın dendiğini elde ederiz. “Işın” terimi için daha fazla formal olan bir tanım veriniz. 5. Bir doğru parçası üzerinde kaç nokta vardır? Cevabınızı destekleyen bir tartışma sağlayınız. 6. Size iki farklı X, Y noktaları ve bir ℓ doğrusunun verildiğini farz edelim. Bu iki noktanın, aynı veya farklı yarım-düzlemlerde olup olmadığını belirtmek için kullanılabilen bir kriter bulunuz. 7. Aşağıdaki ifade ile ne kast edildiğini açıklayınız: Bir düzlemdeki her doğru, düzlemi kesinlikle iki ayrı yarım düzlemlere ayırır. Bu ifade, doğru mudur? Eğer bu ifadedeki “doğru”nun yerine “doğru parçası” veya “ışın” yahut “çember” yazılsa idi ifade, yine doğru olur muydu? Açıklayınız. 8. Bir doğru için bir üçgenin her üç kenarını kesmek, mümkün müdür? Eğer mümkün ise bu, Aksiyom II-4 ile çelişir mi? Değilse sebebini açıklayınız. 9. X, Y ve Z, Y nin X ile Z nin arasında olacak şekildeki noktalar ise (a) XY YZ = Y ve (b) XY YZ = XZ olduğunu ispat ediniz (Doğru parçalarının, uç noktalarını ihtiva ettiği hakkındaki tanımı kullanabilirsiniz). 10. Aynı doğruya paralel olan iki doğrunun, birbirlerine paralel olduğunu ispat ediniz (Yol gösterme: Doğrudan doğruya ilerleyiniz). 97 11. “Bir üçgenin içi” terimiyle ne kast edilir? Bu terim, formal olarak nasıl tanımlanabilir? Eğer bir doğru, bir üçgenin bir köşesini ve bu üçgenin iç noktalarını ihtiva eder ise ihtiva ettiği köşenin karşı kenarını kesmeli midir? Niçin kesmeli veya niçin kesmemelidir? Açıklayınız. 12. Bir doğru, bir dikdörtgenin bir kenarını keserse bu dikdörtgenin başka bir kenarını da kesmeli midir? Niçin kesmeli veya niçin kesmemelidir? Açıklayınız. 13. Eğer bir doğru, bir dikdörtgenin üç kenarını keserse bir köşesini de kesmeli midir? Niçin kesmeli veya niçin kesmemelidir? Açıklayınız. 14. Hilbert, geometrisinde uzaklığı tanımlamadı. Bununla birlikte doğru parçaları için aşağıdaki “<” bağıntısını tanımlayarak uzaklıkların karşılaştırılabilmelerine izin vermiştir: WX < YZ olması için gerek ve yeter şart, WX YP olacak biçimde Y ve Z arasında bir P noktasnını var olmasıdır Bu tanımı kullanarak W, X, Y ve Z noktalarının her kümesi için aşağıdaki ifadelerden birinin doğru olduğunu gösteriniz: (i) WX < YZ (ii) WX YZ (iii) YZ < WX . 15. Alıştırma 14 te tanımlanan “<” bağıntısının, geçişken olduğunu gösteriniz. 16. Eşlik aksiyomlarından Aksiyom III-5 i yeniden okuyunuz. KAK kongrüans-eşlik şartının, tam olarak postule edilmediğine ancak sadece açıların bir ikinci çiftinin eş olması gerektiğinin farz edildiğine dikkat ediniz. B, C ve B´, C´ noktalarının isimlerini aralarında yer değiştirerek geri kalan açıların eş olduklarını, sonuçlandırabiliriz. 98 Buna rağmen geri kalan kenarların eş-kongrüent olduklarını hemen çıkaramayabiliriz. Diğer aksiyomları kullanan bir teorem olarak ispat edilebildiğinden dolayı Hilbert, bu son kongrüansı-eşliği postule etmemiştir. Bu ispat, şu tarzda yürür: Geri kalan kenarlar BC ve BC nin, kongrüent-eş olmadığını farz edelim (Şekil 2.4.2 ye bakınız). B' B A C A′ D' B′ Şekil 2.4.2 Verilen AB AB , AC AC , BAC BAC için BC BC olduğunu gösteriniz. (a) Bu hipotez altında DC BC olacak şekilde BC ışını üzerinde bir tek D noktası vardır. Bunu, hangi aksiyom garanti eder? (b) Bundan sonra ∆ABC ve ∆A′B′C′ üçgenlerini alalım. Aksiyom III-5 in bu üçgenlere bir uygulamasının, bize D′A′C′ A olduğunu sonuçlandırmamıza izin verdiğini ve bu sonucun “verilen” ile birlikte, Aksiyom III-4 ile çeliştiğini doğrulayınız. 17. Üçgenler için AKA eşlik şartının, KAK şartından bir teorem olarak çıktığının bir ispatının taslağını yapınız. 18. Üçgenler için kendi kongrüans-eşlik postulatı olarak Hilbert’in KAK ın seçimi, fazlasıyla bir zevk meselesi idi. Bunun yerine AKA şartını postule etmeyi seçebilirdi. Aksiyom III-5 i, üçgenler için AKA kongrüans-eşlik şartını postule edeceği şekilde ifade ediniz. Böyle yapmada Hilbert’in, KAK şartıyla yaptığı gibi, bu ifadeyi mümkün olduğu kadar zayıf yapmağa girişiniz. AKA nın zayıf bir 99 versiyonunun, ilgili üçgenlerin bütün kenar ve açılarının eşliğini nasıl ima edebileceğini açıklayınız. 19. Üçgenler için KAK eşlik şartının, AKA şartından bir teorem olarak çıkacağının bir ispatının taslağını yapınız. 20. Arşimet (Archimedes) aksiyomuna ait Hilbert’in ifadesi aşağıdadır: V-1 . (Arşimet-Archimedes Aksiyomu) Eğer AB ve CD , herhangi doğru parçaları ise AB ışını boyunca A dan itibaren B noktasından öteye geçen CD nin n tane kopyasını sürekli olarak inşa edecek şekilde bir n tam sayısı vardır. Bu aksiyomda evvelce tanımlanmamış iken kullanılmış olan herhangi bir terim var mıdır? Eğer böyle ise onları belirleyiniz ve bu aksiyomun anlamını verebilecek geçerli tanımları inşa ediniz. 2. 5 EUCLİDYEN GEOMETRİ İÇİN BIRKHOFF MODELİ GEORGE DAVID BIRKHOFF (1884-1944) İstidatlı bir öğretmen ve yirminci asrın ilk yarısı esnasında Princeton, Harward, Wisconsin Üniversitesi’nde çalışan bir matematik araştırmacısı idi. Başlıca ilgileri, dinamik ve argodik teori alanlarında oldu. Aynı zamanda relativite, kuantum mekaniği çalıştı ve Poincare’nin “Son Geometrik Teorem”ini çözerek 1913 te geniş bir tanınma kazandı. Kariyerinin sonuna doğru Hilbert’in yaklaşık önceden yarım asır boyu yapmış olduğunun çok aynı bir tarzda Euclidyen geometrisi için bir model sağlamış fakat can alıcı kısım olarak ölçümleri kullanıp dikkate değer bir şekilde farklı bir perspektiften hareket etmiştir. Bir önceki Kesim’de Hilbert’in, Euclid’in aksiyom kümesini genişleterek ve teoremlerin mantıksal gelişmelerinde titiz davranarak Euclidyen geometriyi kesinleştirdiğini gördük. Hilbert’in eklemiş 100 olduğu bu kesinlik için ödediği ücret, Euclid’inkinden dikkat çekecek derecede daha geniş bir aksiyom kümesi ve muhtemelen arada olmalık alanında en göze çarpan birkaç açık sonuç için oldukça zor ispatlar sağlama ihtiyacı idi. Hilbert’in hayatı esnasında diğer geometricilerin birçoğu, aynı zamanda bu araştırma alanı ile ilgili idiler ancak Hilbert’in çalışması, çoğu nerede ise Euclid’in yaklaşımına en yakın olarak uyan gayret olarak hayatta kalmıştır. Bir Amerikan matematikçi olan G.D.Birkhoff, 1932 de Euclidyen geometrinin dikkate değer bir gelişmesini sağlamıştır (A Set of Postulates for Plane Geometry-Düzlem Geometrisi İçin Bir Postulat Kümesi). Birkhoff’un Hilbert’inkine benzeyen çalışması, Euclid’in çalışması ile uyumlu olarak inşa edildiğinden teoremler açısından yeni sonuçlar sağlamamıştır. Daha doğrusu önemi, temelinden geometrinin gelişmesinde kullanmak üzere seçtiği aksiyomların kümesinin farklılığında yatmaktadır. Birkhoff’un aşağıda tanımsız terimleri ile birlikte sunulan aksiyom kümesi, Hilbert’inkinden (ve hatta Euclid’inkinden bile) daha küçüktür. Tanımsız-İkel terimleri: 1) Nokta 2) Doğru 3) Uzaklık 4) Açı Postulatları: Postulat I. Herhangi bir doğrunun A, B, … noktaları, her A ve B noktaları için xb - xa = d(A,B) olacak şekildeki x reel sayıları ile 1:1 tekabül içine konabilir (Burada A ile B arasındaki uzaklığı temsil etmek için d(A,B) notasyonunu ve A ile B ye karşılık gelen reel sayıları temsil etmek için de, sırayla, xa ile xb yi kullanmıştır). 101 Postulat II . Bir ve yalnız bir ℓ doğrusu, herhangi farklı iki P ve Q noktalarını ihtiva eder. Postulat III . Herhangi bir O noktasından çıkan ℓ, m, n, … yarımdoğruları (veya ışınları) alalım. Bunlardan mesela ℓ, m nin birer noktaları (O dan farklı) sırasıyla A, B ise ℓ ve m doğrularına sırasıyla eşlik eden aℓ , am reel sayılarının farkı aℓ - am (mod 2π) = m AOB olacak şekilde bu ℓ, m, n,… yarım-doğruları (veya ışınları), a(mod2π) reel sayıları ile 1:1 tekabül içine konabilir (Burada “m AOB”, AOB açısının ölçüsünü göstermektedir). Postulat IV . İki ∆ABC ile ∆A′B′C′ üçgenlerinde ve bir k > 0 sabiti için d(A′,B′) = kd(A,B), d(A′,C′) = kd(A,C) ve m B′A′C′ = m ABC ise aynı zamanda d(B′,C′) = kd(B,C), m C′B′A′ ve m A′C′B′ = m ACB dir (Bu postulata, üçgenler için KAK benzerlik şartı olarak bakılır). Hepsi bu kadar!.. Halbuki Hilbert, Euclid’in sonuçlarını türetmek için 16 postulata ihtiyaç duymuştur ve Birkhoff, bu listeyi 4 e kadar daraltmağa muktedir olmuştur. Şüphesiz Birkhoff’un ifade ettiği 4 postulat içinde 1) her doğrunun noktalarının , reel sayılarla 1:1 tekabül içine konabileceği, 2) açıların, 0 - 2π veya 0° - 360° aralığından alınacak ölçülerle tek türlü olarak tayin edilebileceğinin, postule edilmesinin bir sonucu olarak ortaya çıkan özelliklerin bir zenginliği bulunur. Not: Hilbert’in postulatları, yıllarca tekrar tekrar gözden geçirilmiştir 102 ve Grundlagen der Geometrie’de Hilbert, üç boyutlu geometri için bazı aksiyomları dahil etmiştir. Bu yüzden postulatlarının sayısı, değişebilir. Kesim 2.4 te takdim edilen aksiyom kümesi, 16 postulat ihtiva etmektedir. Birkhoff’un postulat kümesinde mesela arada olmalık kavramından hiç söz edilmemiştir. Buna rağmen arada olma bağıntısı hakkındaki gerekli bütün sonuçlar, Birkhoff’un aradayı aşağıdaki gibi tanımlamış olmasından dolayı kolayca çıkarlar. Tanım 2. 5. 1. A, B, C, noktalar olsun. B nin, A ile C arasında olması ve A – B – C yazılması için gerek ve yeter şart, d(A,B) + d(B,C) = d(A,C) olmasıdır. Arada olmalık hakkında gerekli bütün sonuçlar, bu tanım ve reel sayılara uygulanan cisim özelliklerinden hemen çıkar. Şüphesiz bu modeli, Euclid’in geometrisine tamamlamak için ihtiyaç duyulan gücü, cisim özellikleri vermektedir. Postulat I, genellikle lineer-doğrusal ölçünün postulatı veya cetvel postulatı olarak ele alınır. Çünkü ölçüleri (veya uzunlukları) her bir doğru parçasına bağlamaya izin vermektedir. Bu postulatın bir sonucu, her doğrunun bir sayı doğrusu gibi düşünülebileceğidir. Doğru parçalarının eşliğinin tartışmasında gerekli olan fikirler, bu postulattan gelir. Benzer şekilde açılara ölçüler tahsis etmenin bir yolunu temin ettiğinden. Postulat III, iletki (açı ölçer) postulatı olarak biline gelmiştir. Bu taktirde bu iki postulat, bize eşlik kavramını tanımlamaya ve tamamen geliştirmeğe izin verir. Hilbert’in eşlikkongrüans terimini tanımsız bıraktığını ve Aksiyomlar (III-1)-(III-5) i kullanarak ona anlam verdiği hatırlanabilir. Postulat IV, geometrik şekillerin benzerlik kavramı için olanın aynısını yapar. 103 Geometriyi Euclidyen tabiatlı yapacak olan bir aksiyom (yani Euclidyen paralellik özelliği), görünüşe göre bu aksiyom kümesinden yok edilmiştir. Birkhoff, paralellik fikrini ifade eden bir aksiyomu (açık olarak) dahil etmez. Bunun yerine Euclid’in paralellik postulatını bir teorem olarak elde etmek için bir temeli bu dört aksiyomun içinde sağlar. Birkhoff’un bu teoreme ait ispatı, aşağıdaki tarzda sürdürülür (Şekil 2.5.1 e bakınız): Teorem 2. 5. 1. Eğer iki düz çizgi (doğru) üzerine düşen bir düz çizgi (doğru), aynı tarafta iki dik açıdan küçük iç açılar oluşturur ve bu durum, diğer üzerlerine düşen doğrularla bu şekilde devamlı olarak üretilirse bu iki düz çizgi (doğru), bu açıların iki dik açıdan küçük olduğu tarafta kesişirler. İspat. A nın, ℓ doğrusu üzerinde olmayan bir nokta ve B nin, A dan ℓ ye çizilen bir dikmenin ayağı olduğunu farz edelim. BAC bir dar açı olacak şekildeki herhangi bir nokta, C olsun. Bu taktirde AB nin C tarafındaki iç açıların toplamının iki dik açıdan küçük yani m CAD + m ABE < 180° olduğu açıktır. Euclid’in beşinci postulatını ispat etmek için AC nin, AB nin C tarafında ℓ yi kestiğini göstermeliyiz. A C E D B Şekil 2.5.1 ℓ 104 Bunu başarmak için CD yi, Şekil 2.5.1 de gösterildiği gibi AB ye dik inşa edelim. Bundan sonra AD : DC = AB : BE oranı geçerli olacağı şekilde ℓ nin üzerine E yi yerleştirelim. AE doğrusunu inşa edelim. Böylece elde etmiş olduğumuz şey, ∆ADC ∆ABE olacak biçimde üçgenler için KAK benzerlik şartıdır (yani Postulat IV). Sonuç olarak m BAE = m DAC dir. İletki postulatı, bize AB nin C tarafında bunu yapacak olan sadece bir ışının var olduğunu garanti eder. Bundan dolayı AC , AE ile çakışması gerekeceğinden aynı zamanda AC , ℓ doğrusunu E de keser.▄ Bu teorem, üçgen benzerliği hakkındaki postulatın (Postulat IV), Euclid’in paralellik postulatını tesis etmek için kullanılabileceğini göstermektedir. Buradan benzerliği bu tarzda postule eden herhangi bir geometrinin, Euclidyen tabiatlı olması gerektiği sonucu elde edilmiş olur. Bu durumda Birkhoff’un, Euclid’in veya Hilbert’in yapmış olduğundan dikkate değer şekilde farklı olan bir postulat kümesini seçmesine rağmen elde edilecek olan sonuçlarının (teoremlerin), Euclid’in veya Hilbert’inki ile aynı olduğunu görürüz. Hilbert, Euclid’in daha doğru ve daha yakın bir tarzı olmasına rağmen modern biçime daha uygun tabiatından dolayı Birkhoff’un postulat kümesi, birçok matematikçi tarafından çok daha çekici bulunmuştur. Gerçekten diğer konular arasından arada olmalık, eşlik ve benzerlik konularını ifade edebilme kolaylığını sağlaması, Birkhoff’un bu yaklaşımını birçok bakımdan Hilbert’inkine pedagojik olarak daha tercih edilebilir yapmıştır. Gerçekten cetvel ve iletki postulatları, orta öğretim kitaplarının çoğunda standarttırlar. Çünkü bu postulatlar, geometrideki birçok standart konunun kesin fakat kullanışsız olmayan tartışmasına izin verirler. Bundan sonraki Kesim’de, başından sonuna kadar fikirlerinin çoğunun Hilbert tarafından postule edilmiş olan Okul Matematiği Çalışma Gurubu’nun (OMÇG’nin) önerdiği bir aksiyom kümesini inceleyeceğiz. Bu aksiyom kümesi, görüleceği üzere bağımsız 105 değildir. Çünkü aksiyomlarının bazıları, diğer aksiyomların kullanımı ile ispat edilebilir. Buna karşılık bu iki aksiyom kümesini, yapılması gerekli olan küçük bir matematiksel ödün ile, birleştirmenin avantajlarının dikkat çekecek biçimde değerli olduğunu hissedeceğiz. ALIŞTIRMALAR 2. 5 1. Işın terimi için Birkhoff’un postulat kümesi ile uyuşan geçerli bir tanım veriniz. 2. Birkhoff, kendi iletki postulatını radyan ölçüsüne göre ifade etti. Bu postulatı, derece ölçüsünü kullanarak yeniden ifade ediniz. Bu postulat için radyan ölçüsünden ziyade derece ölçüsünü kullanmanın, herhangi bir avantajı var mıdır? Açıklayınız. 3. Doğru parçalarının benzerliğinin, aşağıdaki şekilde tanımlandığını farz edelim: İki AB ve CD doğru parçası, eğer d(A,B) = kd(C,D) olacak şekilde bir k sabiti var ise benzerdirler. (a) Bu tanımı kullanarak bütün doğru parçalarının benzer olup olmadığını açıklayınız. (b) Hangi şartlar altında benzer doğru parçalarının çifti, eş olur? (c) Varsa hangi kısıtlamalar, bu tanımdaki k nın alabileceği değerler için konabilir? 4. Üçgenler için benzerliği tanımlayınız. Genelde çokgenler için benzerliği tanımlayınız. 5. Genelde üçgenlerin ve çokgenlerin kongrüansını-eşliğini tanımlamak için Alıştırma 2.5-4 teki benzerlik için tanımınızı kullanınız. 6. Birkhoff’un aksiyomlarını kullanarak aşağıdakileri ispat ediniz: (a) Bütün dik açılar, ölçüde eşittirler. 106 (b) Üçgenler için benzerlik, geçişken bir bağıntıdır. (c) Üçgenler için benzerlik, bir denklik bağıntısıdır. 7. Birkhoff’un aksiyom kümesinin bağımsız olduğunu düşünür müsünüz? Niçin veya niçin değil? Açıklayınız. 8. Birkhoff’un geometrisinin, Hilbert’inkine izomorf olduğunu düşünür müsünüz? Niçin düşünür veya niçin düşünmezsiniz? 9. Euclid’in beşinci paralellik postulatının Birkhoff’a ait ispatında (a) hangi aksiyom, bize AD:DC=AB:BE olacak şekilde bir F noktasının var olduğunun garantisini verir? (b) hangi aksiyom, bize ∆ADC ve ∆ABE nin benzer olduğunu çıkarmak için izin verir? 2. 6 EUCLİDYEN GEOMETRİ İÇİN OKUL MATEMATİĞİ ÇALIŞMA GURUBU (= OMÇG)'NUN POSTULATLARI EDWARD G. BEGLE 1950 lilerin sonu soğuk savaşın ortası esnasında Amerika Birleşik Devletleri’nin, temel araştırma ile matematik ve fen bilimlerinin eğitiminde Sovyetler Birliği’nden geri kalmış olduğu konusunda bir algılama vardı. 1958 de NSF = National Science Foundation (Milli Bilim Kurumu), orta öğretim matematik proğramının bir revizyonunu başlatmak için 100.000 dolar temin etti. Bu proje, Okul Matematiği Çalışma Gurubu = OMÇG (School Mathematics Study Group) diye adlandırılmış ve çalışmaları yönlendirmek üzere ABD’deki Yale Üniversitesi’nden Edward G.Begle’ye sorumluluk verilmiştir. OMÇG, millet çapında 1960 ların başları sırasında test edilen alanlar olan K-12 sınıfları (ana okulu, ilköğretim ve lise) için örnek ders kitapları geliştirmiştir. Teklif edilmiş olan revizyonların bir çoğu, kritisizm-eleştirinin hedefi oluyorken (mesela Morris Kline, Why Johny Can’t Add, New York: Vintage Books l973) geometri için OMÇG postulat kümesi, Amerika ve Kanada’da baştan başa çeşitli formlarda genişliğine kullanılır olmuş ve olumlu görüşler almıştır. 1978 de ölümüne kadar Begle, 107 matematikte ve Yale ile Stanford Üniversitelerinde aktif kalmıştır. Son iki Kesim’de Euclidyen geometriye birbirlerinden çok farklı olan iki yaklaşımla karşılaşmıştık: (1) Hilbert’in aksiyomları, Euclid’in Elemanlar’ındaki bütün önermeleri (teoremleri) sentetik olarak yani konstraktif-inşacı bir şekilde elde etmek için noktalar, doğrular ve düzlemler hakkında ihtiyaç duyulan niteleyici karakteristikleri sağlarlar. Bu yüzden bu aksiyom kümesi, geometriye sentetik bir yaklaşım (sentetik geometri) adı verilme sebebinin temelini oluşturur. (2) Birkhoff’un aksiyom kümesi, Hilbert’inkinin aksine tabiat olarak daha analitiktir. Çünkü postulatları, bu hususta bize hem nokta, doğru, açı terimlerini ifade etmek ve hem de bunlarla reel sayılar arasında yer alan birebir tekabüller yoluyla (Postulat I ve III e bakınız) bu terimleri sayısal niceliklerle ilişkilendirmemize izin verirler. Bu iki aksiyom kümesi, dikkat çekecek derecede Euclid’in geometrisini oluşturan teoremlerinin özünün aynısını üretirler. 1960 lardan önce Euclidyen geometri için başka bir aksiyom kümesi, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Okul Matematiği Çalışma Gurubu (OMÇG) tarafından meydana getirilmiştir. Bu gurup, matematikçiler ve matematik eğitimcilerinin çalıştığı bir büyük organizasyonun bir parçası olup temel bilim ve matematik alanlarında, dünya çapında yarışmak üzere, bazı bakımlardan Amerika Birleşik Devletleri’nin başarısız kaldığının algılandığını bildirmek için kurulmuştur. 1950 lerin sonlarında Sovyetler Birliği, Birleşik Devletler’e nispetle teknolojik üstünlüğünün işaretlerini göstermeğe başladığı zaman Kongre (A.B.D.’nin Meclisi), Birleşik Devletler’de matematik ve temel bilimlerin eğitimini düzeltme gayesine sonuna kadar sağlam temelli bir fon (ödenek) tahsis etmiş olan Milli Bilim Kurumu’nu 108 (National Science Foundation veya kısa olarak NSF) oluşturmuştur. Bu kuruma ait proğramın tamamının küçük bir kısmı, okul matematiğinde müfredat reformu idi. OMÇG, ilköğretim okulu ve liseler için bir yeni matematik tanımlama konusu ile yükümlü kılınmıştır. Yeni matematiğin çoğu, pek başarılı olarak ikmal edilmemiş ise de Euclidyen geometri için ürettiği aksiyom kümesi, günümüze kadar bütünüyle eksiksiz olarak hayatiyetini sürdürmüştür ve bundan sonra takip edecek olan Bölüm’lerde hem Euclidyen hem de Euclidyen-olmayan geometriler için bir baz-temel gibi iş görecektir. Bu Kesim’de OMÇG aksiyomları ile Hilbert ve Birkhoff’un aksiyomları arasındaki ilişkileri tartışacağız. OMÇG’nin tanımsız terimleri (Ek D ye bakınız): 1) Nokta 2) Doğru 3) Düzlem OMÇG’nin aksiyomları (Ek D ye bakınız): Aşağıda belirtidiği gibi sekiz gurup altında toplanmışlardır: I. Gurup : Konum aksiyomu; Postulat 1. II. Gurup : Uzaklık hakkında aksiyomlar; Postularlar 2-4. III. Gurup : Uzay ilişkileri hakkında aksiyomlar; Postulatlar 5-8. IV. Gurup : Ayırma hakkında aksiyomlar; Postulatlar 9-10. V. Gurup : Açısal ölçünün aksiyomları; Postulatlar 11-14. VI. Gurup : Kongrüans (eşlik) aksiyomu; Postulat 15. 109 VII. Gurup : Paralellik aksiyomu; Postulat 16. VIII. Gurup: Alan ve hacım hakkında aksiyomlar; Postulatlar 17-22. OMÇG aksiyomlarının amacı, (mümkün olduğu kadar genişlikte) tam ve pedagojik olarak mükemmel bir aksiyom kümesi sağlamanın yanısıra aynı anda geometrinin formal incelemesine başlayan öğrencilerce kabul edilebilir olmaktı. Bu amaçların ikincisini yerine getirmek için OMÇG yazarları, aksiyomatik sistemlerin sahip olduğu karakteristiklerden biri olan bağımsızlığı feda etmeği kararlaştırmıştır. Bu kararın alınmasında esas alınan bir mantık, bağımsız aksiyom kümelerinin baş sonuçlarının (teoremlerin) ispatlarından önce, çok sayıda ön (ve aşikar olarak doğru olan) teoremlerin ispatını gerektirmesidir (Hilbert’in aksiyomlarını tartışırken arada olmalık hakkında verilen ispatı hatırlayınız. Hilbert’in modeli içinde herhangi özlü sonuçların tesis edilebilmelerinden önce bu tipten başka pek çok ispatlar vardır). Formal mantığın uygulamasında iyi bir alıştırma olmasına rağmen Hilbert’in modelinde start almak için ihtiyaç duyulan zaman ve çaba, öğrenciye geometri içinde yeni bir kavrayış vermez. Sonuç olarak OMÇG kümesinde dahil edilen aksiyomların bazıları, diğerlerinin kullanımı ile elde edildiklerinden gereksizdirler. Bu, küçük bir kusurdur ve bu kusur, OMÇG aksiyom kümesini kullanarak önemli sonuçlar üzerinde hareket etme kolaylığına erebilme durumu ile karşılıklı olarak dengelenir. Yukarıda tanımlanan aksiyomlardan Gurup III (Ek-D ye bakınız) ve Gurup VIII in bir kısmı, bu kitapta ele alamayacağımız üç-boyutlu geometrideki (yani uzay geometrisindeki) ilişkileri belirttiklerinden bizi ilgilendirmeyecektir. Geri kalan diğer aksiyomlar, Hilbert ve/veya Birkhoff tarafından ifade edilen aksiyomlar ile ilişkilendirilebilirler. Mesela aşağıda Postulat 1 olarak verilen konum aksiyomu, (konum aksiyomları arasında) Hilbert’in ve (Postulat II olarak) 110 Birkhoff’un her ikisi tarafından çok aynı bir şekilde ifade edilir. OMÇG deki karşılığı, aşağıdadır: Postulat 1. Konum Aksiyomu. Verilen herhangi farklı iki nokta için her ikisini ihtiva eden kesinlikle bir tek doğru vardır. Bu postulatı, bundan önceki iki Kesim’de verilenlerle karşılaştıralım. Noktaların varlığına dair açık bir zikir olmamasına rağmen OMÇG kümesi, Birkhoff’un aksiyomlarının yaptığının çok aynı tarzda noktalarla doğruların varlığını garanti eder (Alıştırma 2.61 e bakınız). Bundan dolayı OMÇG kümesi, sadece bir tek konum aksiyomu ihtiva ederken Hilbert’in dört bağlantı-konum aksiyomu, geometriye birleştirilmiştir. Uzaklık hakkındaki OMÇG aksiyomları, Birkhoff’un lineer ölçüm postulatına dayanır. Bu gurubu içine alan üç postulat, tartışmaları ile birlikte aşağıdadır. Postulat 2. Uzaklık Postulatı. Farklı noktaların her bir çiftine bir tek pozitif sayı karşılık gelir (OMÇG postulat kümesinin bazı versiyonları, bu postulatı şöyle ifade ederler: Farklı noktaların her bir çiftine, uzaklık denen bir tek pozitif sayı karşılık gelir). Postulat 2 ile şart koşulan tek olan pozitif sayı, çok açık olarak bu noktalar arasındaki uzaklıktır. Bu ilişki, Postulat 3 te daha net hale getirilmiştir. Postulat 3. Cetvel Postulatı. Bir doğrunun noktaları, reel sayılar ile birebir bir tekabül içine aşağıdaki şekilde konabilir: (i) her noktaya, kesinlikle bir reel sayı karşılık gelir; (ii) her reel sayıya, doğrunun kesinlikle bir noktası karşılık gelir; (iii) iki nokta arasındaki uzaklık, bu noktalara karşılık gelen 111 sayılar farkının mutlak değeridir. Bu postulat, gerçekten Birkhoff’un lineer ölçüm postulatının bir yeniden ifadesidir. (i) ve (ii) maddeleri, birebir tekabülü tesis eder ve (iii) maddesi, Birkhoff’un maksadı ile uyuşan uzaklığı belirlemenin bir yolunu sağlar. Reel sayıları cisim özelliklerini herhangi A ve B noktalarının koordinatlarına uygulayarak d(A,B) nin, gerçekten tek olduğunu gösterebiliriz; dolayısıyla OMÇG Postulat 2, Postulat 3 kullanılarak ispat edilebilir. Ancak bu ispat, tabiat olarak geometrik olmayabilir. Bu da, Postulat 2 nin OMÇG kümesine dahil edilmesinin çok muhtemel olma sebebini teşkil etmektedir. Bunun gibi aşağıda ifade edilecek olan Postulat 4 te, diğer aksiyomlardan bağımsız değildir. Cetvel postulatının başkabir sonucu, Arşimedyen prensibidir (Hilbert Aksiyomu V-1 e bakınız. Buna Arşimet özelliği de denir). Bu özellik (veya eşdeğerlerinden biri), reel sayılar için postule edilmesi gerektiğinden cetvel postulatından “serbest”tir. Postulat 4. Cetvel Yapma Postulatı. Bir doğrunun verilen iki P ve Q noktaları için koordinat sistemi (yani bu doğrunun noktaları ile reel sayılar arasındaki birebir tekabül), P nin koordinatı sıfır ve Q nun koordinatı pozitif bir sayı olacak biçimde seçilebilir. Postulat 4, bir doğrunun keyfi olarak seçilen herhangi bir noktasında sıfırın ve seçime göre pozitif sayılar ile negatif sayıları yerleştirerek bir sayı doğrusu yapılabileceği anlamındadır. Bu durum, çoğunlukla Bölüm 5 te tartışıldığı gibi analitik ispatlarda bir düzlemi koordinatlaştıracağımız zaman uygundur. OMÇG nin Uzay ilişkileri hakkındaki (Ek D de sıralananlar) aksiyomları Postulatlar 5-8, önemli iseler de üç-boyutlu geometri ile ilgili olduklarından burada ilgi alanımız içinde değillerdir. Bu yüzden tartışmamızı ayırma hakkındaki aksiyomlarla sürdüreceğiz. 112 Postulat 9. Düzlemi Ayırma Postulatı. Verilen bir ℓ doğrusu ve ℓ yi ihtiva eden bir düzlem için ℓ nin üzerinde bulunmayan bu düzlemin noktaları, aşağıda belirtildiği şekilde iki küme oluştururlar: (i) Bu kümelerin her biri, konvekstir (konveks küme teriminin uygun bir tanımı için bu Kesim’in sonundaki Alıştırma 2.6-4 e bakınız). (ii) Eğer P noktası, bu kümelerin birinde ve Q noktası, diğerinde ise PQ ile ℓ kesişir yani PQ ℓ dir. Postulat 10. Uzayı Ayırma Postulatı. Verilen bir düzleminde bulunmayan uzayın noktaları, aşağıda belirtildiği şekilde iki küme oluşturular: (i) Bu kümelerin her biri, konvekstir. (ii) Eğer P noktası, bu kümelerden birinde ve Q noktası, diğerinde ise PQ dir. Ayırma postulatları, noktalar için (doğrudaş noktalar için belli birinin veya düzlemdeş noktalar için belli bir doğrunun) aynı bir tarafta veya ters araflarda olma bağıntısı ile ilgilidirler. Postulat 10, üç-boyutlu geometriye uygulandığından müteakip tartışmada ele alınmayacaktır ancak Postulat 9, Bölüm 3 te türetilecek birkaç sonucun esasını oluşturur. Düzlemi Ayırma Postulatı, Hilbert modelinde Pasch aksiyomunun (Aksiyom II-4) oynadığı rolün aynısını OMÇG kümesinde oynar. Bu postulat, noktaların verilen bir doğruya göre aynı veya ters tarafta olup olmadıklarını belirtmemize imkan verir. Bölüm 3 te Postulat 9 u kullanarak iyi bilinen sürgü teoremi (Teorem 3.2.6) dahil diğer birkaç önemli teoreme sebebiyet verecek olan Pasch aksiyomunu, bir teorem olarak ispat edebiliriz. Pasch aksiyomunu ispat etmek, paradoksal gibi görünebiliyor ise de aksiyomlar ile teoremler arasındaki fark, en geniş derecede ne kabul ettiğinizin bir sonucudur. OMÇG yazarları, düzlemi ayırmanın Pasch 113 aksiyomundan daha kökten bir fikir olduğunu düşünmüşlerdir. Bununla birlikte bunlardan birini postule etme, diğerini ispat etme iznini verir. Postulatların bundan sonraki gurubu, açıların ölçüsü ile ilgilidir. Postulat 11. Açı Ölçüm Postulatı. Her ABC açısına (bu açının ölçüsü adı verilen), 0 ile 180 arasında bir tek reel sayı karşılık gelir. Postulat 12. Açı İnşa Postulatı. AB , H yarı-düzleminin kenarı üzerindeki bir ışın olsun. 0 ile 180 arasındaki her r reel sayısı ve H deki bir P noktası için m PAB = r olacak şekilde, kesinlikle bir tek AP ışını vardır. Postulat 13. Açı Toplama Postulatı. D, ABC açısının içinde bir nokta ise m ABD + m DBC = m ABC dir. Postulat 14. Bütünleme Postulatı. Eğer iki açı, bir lineer çift oluşturuyorlarsa bu açılar, bütünler açılardır. Postulat 11 ve 12 birlikte, Birkhoff’un açı ölçüm postulatının karşılığını oluştururlar. OMÇG ile Birkhoff’un yaklaşımları arasındaki fark, açıktır. Çünkü Birkhoff, açı ölçüsüne 0 2π (veya 0° 360°) aralığında izin verirken OMÇG takdimi, açı ölçüsünü 0 π (veya 0° ile 180°) aralığına kısıtlar. OMÇG yaklaşımı, son zamanlarda daha standart olmuştur. Zira bu kısıtlama ile her açının içi, noktaların bir konveks kümesi olur (Alıştırma 2.6-4 e bakınız). Postulat 13, diğer postulatlar kullanılarak ispat edilebilir fakat bu ifade sezgisel olarak açıktır ve ispatı açık olmadığından uygunluk için postule edilmiştir. Benzer şekilde neredeyse bir tanım olan Postulat 14 te, açık olan bir sonucun ihtiyaç duyulan sıkıcı bir ispatını elimine etmek için dahil edilmiştir. Eşlik aksiyomu (Aksiyom 15), üçgenler için standart KAK (Kenar Açı Kenar) eşlik şartıdır. 114 Postulat 15. Üçgenler İçin KAK Eşlik Şartı. İki üçgen arasında (veya bir üçgen ile kendisi arasında) bir tekabül verilsin. Eğer birinci üçgenin iki kenarı ve bu kenarların dahil ettikleri açı, ikinci üçgenin karşılık gelen parçalarına eş ise bu tekabül, bir kongrüans-eşliktir (yani bu üçgenler, eştir). Not: İki üçgen arasında bir tekabül ile bu iki üçgenin noktaları arasındaki bir birebir eşleme kasdedilir. Bu eşleme, yaygın olarak üçgenlerin köşeleri, kenarları ve açıları arasında veya sadece köşeleri arasında yapılarak belirtilir. Bu ifadenin mutlaka gerekli olandan daha fazlasını sağladığını, Hilbert’in buna karşılık gelen Postılat III-5 in tartışmasından hatırlayabilirsiniz (Alıştırma 2.4-16 ya bakınız) fakat OMÇG yazarları, bir kere daha bağımsızlıktan çok uygunluğu seçmişlerdir. Şimdiye kadar sıralamış olduğumuz bu 15 postulat, nötral geometri olarak bilinme sebebinin temelini oluştururlar (Bölüm 3 e bakınız). Buraya kadar paralellik hakkında herhangi bir şey postule edilmediğinden Postulatlar 1-15, Euclidyen ve hiperbolik geometrilerin her ikisinin gelişmesinde kullanılabilirler. Bölüm 3 te bu postulatların imalarını (gerektirdiklerini), ayrıntılı olarak araştıracak ve bunlardan çıkarılan teoremlerin bir koleksiyonunu ispat edeceğiz. OMÇG paralellik postulatı, Playfair postulatının bir formudur. Postulat 16. Paralellik Postulatı. Verilen bir doğrunun dışında, verilen bir noktadan geçen ve bu doğruya paralel olan en fazla bir doğru vardır. Bu, önceden zikredildiği üzere Euclidyen geometriyi karakterize eden postulattır. Bölüm 4 te sadece bu ifade (veya buna eşdeğer olanlardan biri), kabul edilmişse doğru olan bir çok geometrik ifadeleri araştıracağız. 115 Alan ve hacım hakkındaki postulatların (Postulatlar 17-22) hiçbiri, Euclidyen veya Euclidyen-olmayan geometrilerin gelişmesi için mutlak olarak gerekli değildir. Bu nicelikler hakkındaki sonuçlar, sayısal-olmayan olarak Euclid ve Hilbert’in her ikisi tarafından bildirilmiştir. Bununla birlikte alan ve hacim ölçümlerinin tartışmasını kolaylaştırıp çabuklaştıracağından bunları, Bölüm 4 te kullanacağız. Postulat 17. Her çokgensel bölgeye, (bu çokgensel bölgenin alanı adı verilen) bir tek pozitif sayı karşılık gelir. Postulat 18. İki üçgen, kongrüent ise bu üçgenlerin belirlediği üçgensel bölgeler, aynı alana sahiptir. Postulat 19. R bölgesinin, iki R1 ve R2 bölgelerinin birleşimi olduğunu farz edelim. Ayrıca R1 ve R2 nin, sonlu sayıda doğru parçaları ve noktalarda kesiştiklerini kabul edelim. Bu taktirde R nin alanı, R1 ve R2 nin alanları toplamıdır. Postulat 20. Bir dikdörtgensel bölgenin alanı, bir köşesinden çıkan kenarların (veya tabanının ve yüksekliğinin) uzunlukları çarpımına eşittir. Postulat 21. Bir dikdörtgensel paralelyüzlünün hacmı, yüksekliğinin uzunluğu ile taban alanının çarpımına eşittir. Postulat 22. Cavalieri Prensibi. İki katı cisim ve bir düzlem verilsin. Eğer bu katı cisimleri kesen ve verilen düzleme paralel olan her düzlem için oluşan her iki kesişim, aynı alana sahip bölgeleri belirtir ise bu iki katı cisim, aynı hacme sahiptir. Böylece OMÇG postulatlarının listesi tamamlanmış olur. Bu durumda bizi Euclid’den bugüne yani Euclidyen geometriye geçiren teoremlerin aynı bir kümesini belirtmek ve elde etmek için dört postulat kümesini görmüş bulunuyoruz: 116 1. Euclid’in Elemanlar'ı. 2000 den fazla zamandan beri geometri olarak bilinen disiplini tanımlamış olan ilk fakat noksan ve kusurlu açıklama. 2. Hilbert’in Grundlagen Der Geometrie (Geometrinin Temelleri). Çağdaş standartlar altında kabul edilebilir bir aksiyom kümesini kullanan ve Euclid’in ruhuna uygun olan Euclidyen geometrinin modern bir işleyişi (1899). 3. Birkhoff’un A Set of Postulates for Plane Geometry (Based on Scale and Protractor)-Düzlem Geometrisi İçin Bir Postulat Kümesi (Cetvel ve Pergele Dayalı). Esasen ölçüye dayanan bir farklı yaklaşımı kullanarak Euclidyen geometriyi sağlam temelli bir baza oturtan ikinci modern girişim. 4. School Mathematics Study Group’s Geometry (Okul Matematiği Çalışma Gurubu veya kısaltılmış şekli ile OMÇG nin Geometrisi). Euclidyen geometrinin etkili bir gelişimine izin verecek şekilde Hilbert ve Birkhoff 'dan özellikleri (bağımsızlığı feda ederek) birleştiren pedagojik olarak yönlendirilmiş bir postulat kümesi. Euclidyen geometri için diğer başka aksiyom kümeleri, yıllardan beridir sunula gelmektedir fakat burada sıraladıklarımız, muhtemelen en tarihi önemde olanlarıdır. Bölüm 5, Kesim 5-7 de bir başka birini daha takdim edeceğiz. Geometri için tabiat olarak farklı diğer başka aksiyom kümeleri de mümkündür. Bunların bazıları, Euclidyenolmayan geometrileri tanımlar. İkisini, bundan sonraki Kesim’de kısa olarak ve daha sonra Bölüm 6 da ayrıntılı olarak tartışacağız. ALIŞTIRMALAR 2. 6 1. Euclidyen geometri için Hilbert’in aksiyom kümesi, doğrudaş olmayan en az üç noktanın varlığını garantileyen bir aksiyom dahil 117 etmektedir. OMÇG aksiyomları, böylesi bir aksiyomu en azından doğrudan olarak ihtiva etmezler. OMÇG aksiyomlarından hangisinin, geometrinin boş-anlamsız olmadığını garanti ettiğini açıklayınız. 2. OMÇG Postulat 2 nin, Postulat 3 ten nasıl türetileceğini açıklayınız. 3. OMÇG Postulat 4 ün, diğer OMÇG Postulatları’ndan nasıl çıkarılabildiğini belirten bir ispatın taslağını yapınız. 4. Noktaların bir S kümesine, eğer A S, B S nin AB S yi ima ettiği daima doğru ise konvekstir (dışbükeydir) denir. Eğer açı ölçüleri, 0° ve 180° arasındaki değerlere kısıtlanır ise her açının içi konveks midir? Eğer Birkhoff’un yaptığı gibi açı ölçülerini, 0° ve 360° arasında almağa izin verirsek her açının içi, konveks midir? Niçin konvekstir veya niçin konveks değil değil? Açıklayınız. 5. Birkhoff’un aksiyomlarının hangisi, OMÇG Postulat 15 i ima eder? Açıklayınız. 6. Komşu açılar terimi ne demektir? Aşağıdaki ifadeyi tamamlayınız: İki açının komşu olması için gerek ve yeter şart, ... olmasıdır. (Eşdeğer olarak iki açı komşudur yalnız ve yalnız … ise). 7. OMÇG Postulat 14 ü, yeniden okuyunuz: Lineer çift sözünden ne kastediyorsunuz? Açılara göre bütünler terimini nasıl tanımlayabilir siniz? Eğer komşu açıların bir çifti, bir lineer çift oluşturur ise birleşimleri bir açı mıdır? Niçin veya niçin değil? Açıklayınız. 8. OMÇG Postulatları’nı yeniden okuyunuz ve her birini Hilbertyen, Birkhoffyan veya her ikisi yahut hiçbiri olarak sınıflandırınız. 9. Kütüphanede geometrinin temellerini tartışan bir ders kitabı bulunuz. İfade edilen-var sayılan aksiyomların bir listesini yapınız. 118 (a) Her bir aksiyomu, Hilbertyen, Birkhoffyan, her ikisi veya hiçbiri olarak sınıflandırınız. (b) Bu aksiyom setiniz tam mıdır? Tutarlı mıdır? Bağımsız mıdır? (c) Bu Bölüm’de şimdiye kadar tartışılanlardan esas olarak farklı olan herhangi aksiyomlar var mıdır? Varsa, onları sıralayınız ve sebebini açıklayınız (d) Hilbert’in aksiyomlarını kullanarak ispat edilemeyen herhangi teoremleri (bu kitaptan aksiyomlar kullanarak) ispat edilebileceklerini düşünür müsünüz? Birkhoff’un ve OMÇG’nin aksiyomları için aynı soru. Niçin düşünür veya niçin düşünmezsiniz? Açıklayınız. 10. Bölüm 1 de konum geometrisi teriminden ne kastedildiğini tartışmıştık. OMÇG modeli, bir konum geometrisi midir? Hilbert’in modeli bir konum geometrisi midir? Konum geometrisi için önceden ispat edilen sonuçlar, OMÇG modeline uygulanır mı? Niçin uygulanır veya niçin uygulanmaz? Açıklayınız. 11. Aşağıdaki ifadeyi göz önüne alınız: Bir doğru, ∆ABC nin A köşesini ve ∆ABC nin içindeki bir noktayı ihtiva ederse B ve C noktaları arasındaki bir noktayı ihtiva eder. (a) ∆ABC nin içinde olan noktaları nasıl tanımlayabilir misiniz? (b) Bu ifadenin, Euclidyen geometrisinde doğru olduğunu düşünür müsünüz? (c) Bu ifadenin, OMÇG aksiyomlarını kullanarak ispat edilebileceğini düşünür müsünüz? Düşünüyorsanız OMÇG’nin hangi aksiyomları, ispatı tamamlamak için gereklidir? 2. 7 EUCLİDYEN-OLMAYAN GEOMETRİLER NICOLAI LOBACHEVSKI (1793-1856) Euclidyenolmayan geometrilerin gelişimini çağrıştıran birçok matematikçi arasında konumu, bu konunun tam bir gelişimini-metnini ilk yayımlayan olarak gözükür. Bununla birlikte Gauss’un da aynı sonuçları yayımlamaksızın daha önce keşfetmiş olduğu çok 119 muhtemeldir. Dahi bir çocuktu ve 21 yaşında Rusya’daki Kazan Üniversitesi’nde matematik profesörü oldu. 1826 da Euclidyen paralellik postulatı ile çelişen tutarlı geometrilerin ihtimaliyatı-olasılığı üzerine ders vermeğe başladı. 1829 da Über die Principien der Geometrie çalışmasını yayımlamağa başladı. Daha sonra bunu Geometrische Untersuchunken zur Theorie der Paralellien (1840) takip etti. Bir doğruya dışındaki bir noktadan çok paralelin çizilebileceğini kabul etmenin sonuçlarını, ayrıntılı olarak inceledi. Bu sezgiselolmayan kabul, beklenmeyen bir çok sonuçlara yol verdi fakat bu sonuçların geometrinin bütün postulatları ile uyuşmuş olduklarını ortaya koydu. Katkılarından dolayı saygı gereği bu geometri,“Lobachevskian geometri” diye adlandırılmıştır. 2. 7. 1 Hiperbolik Geometri Hilbert ve Birkhoff’un çalışmaları, Euclid’in kitabı Elemanlar’daki eksiklikleri gidermiştir. Bununla birlikte bu çalışmalar, 2000 yılı aşkın zamandan beri geometricilere sıkıntı vermiş olan başka bir meseleyi ele almamıtır: Tartışmalı olan beşinci postulat hakkında ne yapılmalıdır? Geometrinin gelişimini daha sağlam temel üzerine yerleştirmek için sarfedilen çabalar, 1800 ler esnasında başlamış olmasına rağmen (bu zamandan önce bir iki matematikçi, Elemanlar’ın kusursuzluğunu sorgulamaya cüret etmiştir) ilk matematikçilerin büyük bir kısmı, paralellik postulatı meselesinin çözülmesine teşebbüs etmişlerdir. Gerçekten muhtemeldir ki Euclid’in bizzat kendisi, bunlar arasında bu mesele ile ilk ilgilenmiş olandır. Çünkü paralellik hakkındaki bazı teoremleri ispar etmek üzere bu postulatı kullanmayı tercih etmesi, bu postulatı ilk kullandığı Önerme 29 a kadar hiç olmamıştır. Önerme 16, Euclid’in paralellik postulatının kullanımına karşı olmağa meyletmiş olduğunun ileri bir delilini verir. Bu önermenin ifadesi, aşağıdadır: Önerme 16 (Euclid). Bir üçgenin bir dış açısının ölçüsü, kendisine komşu olmayan iki iç açının ölçülerinin her birinden daha büyüktür. 120 Bu önerme, bir üçgenin her bir dış açısının, kendisine komşu olmayan iç açıların ölçüleri toplamına eşit bir ölçüye sahip olmasının bir Euclidyen özellik olmasından dolayı şüphesiz bu haliyle daha özel bir biçimde ifade edilebilir. Daha güçlü olan bu ifade, 3. ve 4. Bölüm’lerde göreceğimiz gibi beşinci postulat yani paralellik postulatının bir sonucudur. Bundan dolayı Euclid, kendi postulat kümesinde zayıf bağ-halka olarak farz etmiş olması gerektiğinin aceleye getirilmiş bir takdiminden çok işi, bu önermenin daha kuvvetli bir versiyonuna tehir etmeyi arzuluyormuş görünümünü vermektedir. Euclid’in vermiş olduğu beş postulat arasında gerçekten diğerlerinden öz olarak farklı duran iki postulatı vardır: Postulat 2 ve Postulat 5. Bu postulatların her ikisi, doğruların sürekli olarak veya belirsiz olarak uzayıp gittikleri şeklindeki davranışlarını hayal etmemizi gerektirirler. Postulat 2, sadece bu uzamanın mümkün olduğunu postule ettiğinden, daha az ihtilaflıdır. Fakat Postulat 5, karmaşıklığından dolayı başından beridir şüphe uyandırmıştır (çünkü paralellik, farklılık arzeden çok çeşitli şekillerde yorumlanmaktadır). Postulat 5 in ifadesi, bir aksiyomdan çok bir teorem tabiatına sahiptir. Sonuç olarak çok sayıda matematikçi, diğer dört postulatın temeli üzerinde, Postulat 5 i ispat etme konusunun telaşına tutulmuşlardır. Bu yönde belki ilk önemli çalışma, Girolamo Saccheri adında bir İtalyan papazı tarafından 1733 te yayımlanan Euclides ab Omni Naevo Vindicatus (Bütün Noksanlıklarından-Kusurlarından Arınmış Euclid) kitabıdır. Saccheri, Postulat 5 i inkar etmenin (yok saymanın) mantıksal sonuçlarını izleyerek kendisini Euclid’in geometrisini geçerli kılınmasına bağladı. Euclid tarafından ifade edildiği şekli ile paralellik postulatının, her bir doğruya dışındaki herhangi bir noktadan geçen bir tek paralelin var olduğunu ima ettiğini biliyordu. Postulat 5 i inkar etmek, bir doğruya dışındaki bir noktadan geçen ya herhangi bir paralel yoktur veya çok paralel vardır ihtimallerden birini kabul etmek anlamına gelmektedir. Bu ihtimallerden birincisi, kendi paralellik postulatını kullanmaksızın Euclid’in tesis ettiği Önerme 27 ile çeliştiğinden Saccheri, bu olasılığı kolayca çıkarıp atabilmiştir: 121 Önerme 27 (Euclid). İki doğru, bir kesenle iç ters açıların kongrüent-eş olacağı şekilde kesilirise bu doğrular, paraleldir (Bu önermeye, çoğunlukla İç Ters Açı Teoremi adı verilir). Bu teoremi kullanarak bir doğruya, dışındaki herhangi bir noktadan geçen bir paralel çizebiliriz. İkinci ihtimal, kaldırması kolay bir durum değildi ve Euclid’in Vindicatus’unun (yukarda adı geçen kitabı) çoğu, çok paralel vardır ile ilgili hipotezinden üretilen teoremler hakkındadır. Bu hipotez, hiperbolik paralellik postulatı olarak biline gelmiştir: Hiperbolik Paralellik Postulatı. Bir P noktasından geçen ve bir ℓ doğrusuna paralel olan en az iki farklı doğru olacak şekilde bir ℓ doğrusu ile bir P noktası vardır. Saccheri’nin planı, hiperbolik paralellik postulatının diğer Euclidyen postulatlardan birine (veya daha fazlasına) bir çelişki doğurduğunu göstermekti. Bu, hiperbolik postulatını kabul eden bir geometrinin Euclid tarafından verilen ilk 28 adet önerme (teorem) ile uyuşmadığı (tutarlı olmadığı) anlamına gelebilir. Saccheri, değiştirilen postulat kümesine ve bundan bazı önemli teoremlerin çıkarılmasına dedüksiyonu (çıkarsamayı) uygulamak için dikkate değer bir yeteneği gösterdi. Bölüm 3 te çok önemli olan Saccheri-Legendre Teoremi, ispat edilecektir. Bu teoremde de gayesi, her zaman beşinci postulatın inkar edilmesinden doğan bir tutarsızlığı belirlemekti. Saccheri, bu gayeyi dini olarak sürdürdü fakat sonuçlarının bazılarının, Euclid’in teoremlerinin konusundan çok uzak olmasından dolayı (Saccheri’nin kelimeleriyle düz bir çizginin tabiatına muhalif idiler) meydana gelen geometrinin, tutarsız olması gerektiğini hatalı olarak sonuçlandırmıştır. Saccheri tarafından gözlenen görünüşteki tutarsızlık, gerçekten tanımsız terimlerin ilişkileri hakkındaki ön yargıda bulunduğu kavramların bir sonucu idi. Saccheri’nin hikayesi, sahiden çok üzüntü vericidir. Çalışmasının sonuçlarını daha objektif olarak değerlendirmek istiyor olsaydı, Euclidyen-olmayan geometriyi ilk geliştirmiş olan kişi olabilirdi ki bu da kendisini matematik tarihinde büyük isimlerin arasında yer aldırabilen büyük bir maharet olurdu. 122 Bununla birlikte ortaya çıktığı gibi Saccheri, gerçekte Euclid’in ve beşinci postulatın bir savunması olduğunu düşünerek çalışmasını yayımlamıştır. Ancak gerçek, düşündüğü gibi değildi. Buna rağmen bu çalışma, içinde bir asır sonra matematiksel düşüncede bir inkılabadevrime götürecek olan bazı farklı radikal-köklü sonuçları gömülü olarak bulunduruyordu.. Euclid’in beşinci postulatın reddinin (değillerini kabul etmenin) tutarlı bir geometri içinde var olabileceğini tanıyan ilk matematikçi, seçkin Alman matematikçisi, Karl Friedrich Gauss olmuş olabilir. Gauss, takriben on dokuzuncu asrın başlarında bir buçuk asır önce Saccheri’nin yaptığı gibi aynı muhakeme çizgisini izledi. Çok paralellik hipotezini, Elemanlar’ın sonuçları ile açık olarak çatışmış olan mantıksal sonuçların bir varyetesine (çeşitliliğine) kadar takip etti. Diğer taraftan Saccheri’nin aksine, elde ettiği sonuçların tutarsız olmadıklarını ve Euclid’inkinden başka bir geometrinin kendi doğrusunda geçerli olabileceğini gerçekleştirmek için gerekli matematiksel sofistikasyona (ileri incelikli düşünce ve davranışa) sahipti. Ne yazık ki önceki asırlarda Copernicus (Kopernik) ve Galileo (Galile)’nin duçar olduğu muamele ile gösterildiği gibi o zaman periyodu içinde “fincancı katırcılarını ürkütmek”, genellikle tavsiye edilmiyordu. On dokuzuncu asır Batı’lı filozoflarının en ünlüsü İmmanuel Kant, insanlığın Euclid’inkinden başka akıllarından geçen bir geometri idrak etmediklerinden dolayı başka bir geometrinin olamayacağını kuvvetli bir şekilde savunmuştur. Gauss’un Kantian (Kant’çı) duruşun (bakış açısının) gücü tarafından etkilenmiş olduğu, çok muhtemeldir. Çünkü Euclidyen-olmayan geometri alanındaki çalışmasını, yayımlayıp halka duyurmak istememiştir. Kısa bir zaman sonra (1831) Janos Bolyai adında genç bir Macar matematikçi, hiperbolik paralellik postulatına dayanan Euclidyenolmayan bir geometrinin kısa bir açıklamasını, babası Wolfgang Bolyai tarafından bir çalışmaya ek olarak, yayımladı. Genç Bolyai’nin çalışması, babası tarafından Gauss’a gönderilmişti. Gauss, zaten aynı 123 sonuçları bağımsız olarak türetmiş olduğunun haberi ile cevap verdi. Bu haber ile genç Bolyai, büyük hayal kırıklığı yaşadı ve matematiksel araştırmadan devamlı olarak çekildi. Dikkat çekecek şekilde nerede ise aynı zamanlarda (1829) Rus matematikçi Nicolai Lobachevski, aynı Euclidyen-olmayan geometrinin bağımsız bir gelişimini yayımlamıştır. Ne yazık ki bu çalışma, Rusça olarak yayımlandığı ve Rusya’da iyi anlaşılmamış olduğundan ancak minimal düzeyde dikkat çekmiştir. 1840 tan sonra Gauss, hem Bolyai ve hem de Lobachevski’nin çalışmalarından haberdar olmuştu ve bu çalışmalar, kendi sonuçlarını yansıtmış olmalarına rağmen Gauss, yine de Euclidyen-olmayan geometrilerin varlığına açık destek vermede başarılı olmadı. Gauss’un tereddüdünü anlamak için kendisi, J.Bolyai ve Lobachevski’nin türetmiş oldukları sonuçların bir fikrine sahip olmak yardımcı olabilir. Bu Bölüm’ün başında Euclidyen paralellik postulatının sonuçlarının bazıları ile karşılaşmıştınız. Eğer “çok paralelli postulatı” (yani hiperbolik paralellik postulatı) kullanılır ise sonuçlardaki fark, çarpıcıdır. Mesela (bunları önceden sıralanan Euclidyen sonuçlar ile karşılaştırınız), 1. Verilen bir doğruya, üzerinde olmayan verilen bir noktadan geçen sonsuz sayıda paraleller çizilebilir. 2. İç açı ölçülerinin toplamı 180° olan üçgenler, yoktur. 3. Benzer olan fakat eş olmayan üçgenler, yoktur. 4. Her yerde eş-uzaklıklı olan doğrular, yoktur. 5. Çevrelenemeyen (çevrel vardır. çemberi olmayan) üçgenler, 6. Üçgenlerin iç açılarının ölçüleri toplamı, üçgenlere göre değişir. 124 Bunlara ek olarak Euclidyen-olmayan geometride ki diğer bazı tuhaf sonuçlar, aşağıdadır: 7. Dikdörtgenler, yoktur. 8. Bir üçgenin alanının üst limiti, yoktur. 9. Bir üçgenin alanının büyüklüğü, iç açılarının ölçüleri toplamının küçüklüğüne karşılıktır. 10. Paralel doğruların belli çiftleri arasındaki uzaklık, bir doğrultuda sıfıra yaklaşır ve diğer doğrultuda sonsuz olur. 11. Eğer iki paralel doğru, bir kesenle kesilir ise oluşan iç ters açılar, kongrüent olabilir veya olmayabilir. Açık olarak bu geometri, tuhaf bir geometridir. Buna rağmen bu sonuçlar, her ne kadar duygusal veriler ile takviye edilmemiş iseler de bunları üreten aksiyomatik sistem içinde tutarlıdırlar. İlk sefer için bu çeşitten sonuçlar ile karşılaştığı zaman halk, genellikle bu sonuçların anlamsız olduğu ve içinde yaşadığımız dünyada pratik olarak yer edinmedikleri hissine kapılırlar. Gauss’un kendisinin, üç dağın zirvelerine ölçü aletleri koyduğu ve zirveler arasındaki açıları bir üçgenin iç açıları gibi ölçtüğü bir fiziksel deneyi kullanarak bu meseleyi ele almak zorunda kaldığı söylenir. Anlamlı olarak (ölçüm hatasına dayandırılabilecekten daha fazla) 180° den küçük bir açı toplamı, fiziksel uzayın gerçekten Euclidyen-olmayan tabiatlı olduğunu gösterebilir. Bu çalışmaların, sonuç vermediğini söylemek gereksizdir. Buna rağmen günümüzde bile bu, bir açık soru olarak durmaktadır. Newtonian fizik (Newton fiziği), içinde yaşadığımız evrenin Euclidyen olduğu hipotezi altında türetilmiştir. Einstein’nin relativite teorisi, Euclidyen-olmayan bir tipin varlığını kabul eder ve fizikteki 125 asırlar boyu fizikçi ve matematikçilerin sıkıntı çekmiş oldukları bazı olayları açıklamak üzere iş görmektedir. Bu, Euclidyen-olmayan evrende yaşıyoruz anlamına mı gelmektedir? Muhtemelen. Fakat böyle olsak bile bütün geometriler, nispeten küçük bölgeler (yani yer yüzeyine yakın bölgeler) için çok benzer sonuçlar üretirler. Gauss, J.Bolyai ve Lobachevski tarafından geliştirilen geometri, genellikle hiperbolik geometri diye adlandırılır. Hiperbolik geometriyi açıklamak için çokça kullanılan bir model, Poincaré yarım düzlemidir (Şekil 2.7.1). Bu modelin içinde tanımsız terimlerden olan hiperbolik nokta, bir Euclidyen yarım düzleminde ihtiva edilen nokta gibi yorumlanır. Not. Bir düzlemdeki herhangi bir doğru, bu düzlemi ayrık iki yarım düzleme ayırır (OMÇG, Postulat 9). Bu modeldeki hiperbolik doğrular, iki şekilde gözükürler: 1) Ayırma (sınır) doğrusuna dik olan bir doğru üzerindeki hiperbolik noktaların herhangi bir bir kümesi, bu modelde bir hiperbolik doğru oluşturur (Şekil 2.7.1 a). 2) Merkezi, ayırma (sınır) doğrusunun üzerinde bulunan bir Euclidyen çemberdeki hiperbolik hiperbolik noktaların herhangi bir kümesi, bir hiperbolik doğru teşkil eder (Şekil 2.7.1 b). (a) (b) Şekil 2.7.1 126 Bu yorumlar, tuhaf görünmelerine rağmen geçerlilikleri için sadece hiperbolik geometrinin aksiyomlarını yani nötral postulatları (OMÇG Postulatları 1-15) ve hiperbolik paralellik postulatını sağlamalarına ihtiyaç vardır. Bölüm 6 da Poincaré diski denen bir model olan yarım-düzlem modelinin bir değişikliği (modifikasyonu) için hiperbolik aksiyomların geçerliliğini doğrulayacağız. Bununla birlikte şimdilik hiperbolik aksiyomların, yarım-düzlem modelinde geçerli olduklarını kabul edelim. Şekil 2.7.2 a, bir ℓ hiperbolik doğrusunu ve ℓ ye paralel birkaç doğrunun geçtiği bir P hiperbolik noktasını göstermektedir ki bu, karakteristik olarak hiperbolik olan bir fenomendir. Şekil 2.7.2 b, hiperbolik bir ∆ABC üçgenini gösterir. Bu modelde A, B ve C noktalarındaki açıların ölçüleri, bu noktalardaki yarım-çemberlerin teğetleri ile oluşan açıların ölçüleridir. Bundan dolayı bir hiperbolik üçgenin iç açılarının ölçüleri, görünüşe göre 180° den azdır ki bu da başka bir Euclidyen-olmayan özelliktir. Yukarıdaki tartışma, informaldir ve hiçbir şey ispatlamaz. Bununla birlikte modellerin, bütün hiperbolik aksiyomların geçerli olacağı şekilde meydana getirilebildiklerine bir açıklık sağlamış olması gerekir. Formal bir tartışma, 6.Bölüm'de verilmiştir. ℓ A P B C (a) (b) Şekil 2.7.2 127 2. 7. 2 Eliptik Geometri Hiperbolik geometri terimi, çok paralelin var olduğu Euclidyenolmayan geometriye dayanıyor iken eliptik geometri terimi, paralellerin varlığının reddedildiği üçüncü bir ihtimale dayanır. Eliptik paralellik postulatının bir formu, aşağıdadır: Eliptik Paralellik Postulatı. Verilen bir ℓ doğrusu ve ℓ üzerinde olmayan herhangi bir P noktası için P den geçen ve ℓ ye paralel olan doğru yoktur. Saccheri bu paralellik alternatifini, paralellerin var olduğunu ispat etmek üzere Euclidyen postulatların sadece ilk dördünü (ve bazı söylenmeden anlaşılan Euclidyen kabullerin) kullanarak ve mümkün olduğunu kaydederek ortaya çıkan mülahazalardan elimine edebilmiştir. Özellikle Elemanlar’da ispat edilen iki önermenin (veya teoremin) ifadeleri şöyledir: Önerme 12 (Euclid). Bir doğrunun üzerinde bulunmayan bir noktadan bu doğruya bir dikme inilebilir. Önerme 27 (Euclid). Eğer iki doğru, bir kesen ile iç ters açılar eş olacak şekilde kesilirse bu doğrular, paraleldir. Bu önermelerin ilki, dışındaki noktalardan bir doğruya dikmelerin çizilebileceğine izin vermektedir. Bu yüzden eğer ℓ doğrusunu alır ve ona üzerinde olmayan iki noktadan m, n dikmelerini inşa eder isek iç ters açıların eş olduğu (her ikisi de dik açıdır) bir kesen ile (yani ℓ ile) kesilen iki doğru (yani m ve n) elde ederiz. Sonuç olarak ikinci önermeden bu doğrular, paraleldirler. Bundan dolayı eliptik postulatın geçerli bir alternatif değilmiş gibi bir görünüm, ortaya çıkar. Hem evet, hem hayır. Bu çelişkiyi görmek için noktaların küre yüzeyinin noktaları ve doğruların küre yüzeyi üzerine çizilen büyük çemberler olduğu küre yüzeyi üzerideki geometriyi düşünelim (Şekil 2.7.3 e bakınız). 128 Şekil 2.7.3 Eğer bir doğru seçer (mesela ekvator, uygun bir seçim olur) ve ona iki dik doğru (iki büyük çember yani iki meridyen) inşa edersek bu dikmelerin paralel olmadığını fakat bir kesim noktası olarak kuzey kutupta (ve güney kutupta) kesişen doğrular olduklarını görürüz. Bundan dolayı 1 den 4 e kadar olan Euclidyen postulatlardan türetilen bir önermenin geçerli olmadığı bir model elde ederiz. Bu, nasıl mümkün olmaktadır? Önceden zikredildiği gibi gerçekten Euclid’in postulat kümesinde “itiraz edilebilen” iki postulat vardı. Beşinci postulatın yanı sıra Postulat 2 de (ve buna eşdeğer ifadeler), sonsuza yaklaşırlarken doğruların davranışını tahayyül etmemizi gerektirdiklerinden dolayı sorgulanabilir (reddedilebilir). Bu, deneysel olarak asla doğrulayamayacağımız bir kabuldür. Bir küre üzerindeki geometri, doğrularının ucu olmamasına rağmen doğruları sonsuza uzatmamıza imkan vermez. Tanımsız terim olan “doğru” kavramımızı, eliptik geometride uçsuz fakat sınırlı veya sonlu olan doğrulara izin vermek üzere değiştiririz. Geometrinin bu alandaki incelemesinin çoğu, on dokuzuncu asrın ortalarında Alman matematikçisi Bernhard Riemann tarafından yapılmıştır. Eliptik geometrinin bu modelini kullanmayı ifade ettirmeye ihtiyaç duyan başka bir problem, doğruların (yani büyük çemberlerin) iki 129 noktada kesişmeleri (yani ekvatora dik herhangi iki doğrunun kutuplarda kesişmeleri) keyfiyetinden doğmaktadır. Bu fenomendenolgudan ortaya çıkan problemlerin üstesinden gelinebilir ve bunlar, eliptik paralellik postulatı kullanılarak ispat edilecekleri Bölüm 6 da ifade edileceklerdir. Eliptik paralellik postulatının sonuçlarının bir yeniden gözden geçirilişi olarak bir üçgende açı toplamı sorunu düşünülebilir. Bunun için ilk olarak ekvatoru ele alacak ve üzerinde bir üçgen bina edeceğiz. Bu üçgeni, ekvatora her biri büyük çemberin bir çeyreği olan iki dikme çizerek inşa edelim. Bu dikmeler, kutupta 90° lik bir açı altında kesişebilirler. Taban açılarının her biri 90° olduğundan bu üçgenin açı toplamı, 270° olur ki bu, açık olarak Euclidyen ve hiperbolik geometrilerinin sonuçlarının aksine bir sonuçtur. Eliptik geometride üretilen sonuçlar, Bölüm 6 da tartışılacaktır fakat bu kısa takdimden bile üçgenlerin açı toplamı cinsinden bu üç farklı geometriyi karakterize edebiliriz: Hiperbolik geometri: üçgenlerin açı toplamı < 180°. Euclidyen geometri : üçgenlerin açı toplamı = 180°. Eliptik geometri : üçgenlerin açı toplamı > 180°. Bu durum, bu üç geometrideki üçgen modellerini bir arada gösteren Şekil 2.7.4 teki konfigürasyon ile tasvir edilebilir. Kalın çizgilerle çizilen üçgen, Euclidyen üçgeni, içinde kesik çizgilerle belirtilen üçgen, hiperbolik üçgeni ve dışında kalın kesik çizgilerle belirtilen üçgen, eliptik üçgeni temsil etmektedir. Şekil 2.7.4 130 Şüphesiz diğer büyük farklar, bu üç geometriyi birbirlerinden ayırt ederler. Onları, bu geometrileri Bölüm 6 da çok daha derinlemesine geliştireceğimiz zaman tartışışacağız. ALIŞTIRMALAR 2. 7 1. Aşağıdaki özelliklerin her birini hangi geometrilerin (Euclidyen, hiperbolik, eliptik) sergileyebileceğini düşünür sünüz? Açıklayınız. (a) Doğruların çiftleri, bir alanı kuşatırlar. (b) Benzer üçgenler, kongrüenttirler. (c) Dikdörtgenler vardır. (d) Bir beşgenin iç açılarının ölçüleri toplamı, 540° dir. (e) Bütün doğrular, en az bir kere kesişirler. (f) Aynı doğruya paralel doğrular, birbirlerine paraleldirler. (g) İki doğru, birden fazla ortak dikmeye sahip olamaz. (h) Bir paralkelkenarın açılarının toplamı, iki doğru açıdan küçüktür. (i) A, B ve C, bir doğru üzerinde noktalar ise biri, diğer ikisi arasında olmalıdır. (j) Paralel doğrular arasındaki uzaklık, bu doğrular üzerinde farklı noktalar seçersek değişir. 2. Euclidyen geometride bir üçgenin bir dış açısının ölçüsü, uzağındaki (kendisine komşu olmayan) iç açıların ölçüleri toplamına eşittir. (a) Geometrinin ilk çalışmalarından hatırlayacağınız Euclidyen sonuçlardan bu keyfiyet için bir ispat taslağı yapınız. (b) Bu teoremin, hiperbolik geometride doğru olduğunu düşünür müsünüz? Niçin veya niçin değil? Açıklayınız. (c) Bu teoremin, eliptik geometride doğru olduğunu düşünür müsünüz? Niçin veya niçin değil? Açıklayınız. 3. OMÇG Postulat 1, herhangi iki nokta ihtiva eden birtek doğrunun var olduğunu ifade eder. Bu postulat hiperbolik geometrinin Poincaré yarım-düzlem modelinde geçerli midir? Niçin geçerli veya niçin geçerli değil? Açıklayınız (Not: Yarım-düzlem modeli, bir Euclidyen düzlemde 131 gömülü olduğundan kullanabilir). bu doğrulama-ispat, Euclidyen sonuçları 4. Poincaré modelinde yarım-düzlemi tanımlayan doğrunun, bir çember etrafında dolanmış olduğunu hayal ediniz. Meydana gelen geometri, Şekil 2.7.4 gibidir. (a) Bu durumda bu çembere göre eski ayırma doğrusuna dik olan doğrular, hangi rolü oynarlar? (b) Eski yarım-çemberlerin Şekil 2.7.4 teki çemberi kestiği noktaları göz önüne alınız.Bir kesim noktasında bu çembere ve bu yarım-çembere teğet çizmiş olsaydınız bu doğrular arasında hangi ilişkinin var olduğunu düşünür sünüz? (c) Şekil 2.7.4 te gösterilen geometriye, hiperbolik geometride Poincaré diski modeli denir. Bu model içinde bir üçgen çiziniz. Bu üçgenin 180° den büyük, küçük veya eşit bir açıya sahip olduğu gözüküyor mu? Cevabınızı doğrulayınız. (d) Poincaré diski, hiperbolik geometri için bir model ise herhangi bir doğruya dışındaki bir noktadan geçen çok paralelin var olması gerekir. Şekil 2.7.4 teki çemberin herhangi bir çapını ve bu çapın herhangi bir dış noktasını seçiniz. Bu çapa, bu dış noktayı ihtiva eden iki paralel çiziniz. Böylesi kaç paralel vardır? Açıklayınız. Şekil 2.7.4 5. Eliptik geometri için bir küresel model kullanırsak (Şekil 2.7.3 e bakınız) bir üçgen için en büyük muhtemel açı toplamı ne olabilir? Açıklayınız. 132 6. Euclidyen geometride çok kere üç nokta ile ilgili “arada olmalık” denen bağıntıyı kullanırız. (a) Euclidyen düzlemde biri, diğer ikisi arasında olan noktadan ne kastedilir? (b) Hiperbolik geometri için yarım-düzlem modelinde noktaların arada olmalığı bağıntısı belirlenebilir mi? Açıklayınız. (c) Eliptik geometrinin küresel modelinde noktaların arada olmalığı belirlenebilir mi? Açıklayınız. 2. BÖLÜM’ÜN ÖZETİ 2. 8 2. 2 Euclid'in Geometrisi ve Euclid'in “Elemanlar”ı Euclid'in postulatları (Ek-D ye bakınız) 1. Herhangi bir noktadan başka bir noktaya bir düz çizgi (doğru) çizmek. 2. Bir düz çizgide (doğruda) sürekli olarak bir düz çizgi (doğru) çizmek. 3. Herhangi bir merkez ve bir yarıçapla herhangi bir çemberi tanımlamak. 4. Bütün dik açılar, birbirlerine eşittir (eştir). 5. Eğer iki düz çizgi (doğru) üzerine düşen bir düz çizgi (doğru), aynı tarafta iki dik açıdan küçük iç açılar yapar ve bu devamlı olarak üretilirse bu iki düz çizgi (doğru), bu açıların iki dik açıdan küçük olduğu tarafta kesişir. 2. 4 Euclidyen Geometri İçin Hilbert Modeli (Ek D ye bakınız) Hilbert’in Aksiyom Gurupları: I. Gurup : Konneksiyon (veya konum) aksiyomları 133 II. Gurup : Sıra aksiyomları III. Gurup : Eşlik aksiyomları IV. Gurup : Paralellik aksiyomu (Playfair Postulatı) V. Gurup : Süreklilik aksiyomları. Tanım 2. 4. 1. AB Doğru Parçası. A ve B noktaları arasında olan bütün noktaların kümesi. A ve B noktalarına, bu doğru parçasının uç noktaları denir. Teorem 2. 4. 1. İki farklı doğru, birden fazla noktada kesişemez Teorem 2. 4. 2. Her doğru, sonsuz nokta ihtiva eder. Teorem 2. 4. 3. A ve B, noktalar ise A-C-B olacak şekilde daima üçüncü bir C noktası vardır. 2. 5 Euclidyen Geometri için Birkhoff Modeli (Ek D ye bakınız) Tanım 2. 5. 1. A, B, C, noktalar olsun. B nin, A ile C arasında olması ve A-B-C yazılması için gerek ve yeter şart, d(A,B) + d(B,C) = d(A,C) olmasıdır. Teorem 2. 5. 1. Eğer iki düz çizgi (doğru) üzerine düşen bir düz çizgi (doğru), aynı tarafta iki dik açıdan küçük iç açılar oluşturur ve bu bu şekilde devamlı olarak üretilirse bu iki düz çizgi (doğru), bu açıların iki dik açıdan bulunduğu tarafta kesişir. 2. 6 Okul Matematiği Çalışma Gurubu (OMÇG) Aksiyom Gurupları (Ek D ye bakınız) 134 I. Gurup : Konum aksiyomu; Postulat 1. II. Gurup : Uzaklık hakkında aksiyomlar; Postularlar 2-4. III. Gurup : Uzay ilişkileri hakkında aksiyomlar; Postulatlar 5-8. IV. Gurup : Ayırma hakkında aksiyomlar; Postulatlar 9-10. V. Gurup : Açısal ölçünün aksiyomları; Postulatlar 11-14. VI. Gurup : Kongrüans (eşlik) aksiyomu; Postulat 15. VII. Gurup : Paralellik aksiyomu; Postulat 16. 2. 7 Euclidyen-Olmayan Geometriler Hiperbolik Paralellik Postulatı. Bir P noktasından geçen ve bir ℓ doğrusuna paralel olan en az iki farklı doğru olacak şekilde bir ℓ doğrusu ile bir P noktası vardır. Hiperbolik geometrinin bazı ilginç sonuçları: 1. Verilen bir doğruya, verilen bir noktadan geçen sonsuz sayıda paraleller çizilebilir. 2. Açı ölçülerinin toplamı 180° olan üçgenler, yoktur. 3. Benzer olan fakat eş olmayan üçgenler, yoktur. 4. Her yerde eş-uzaklıklı olan doğrular, yoktur. 5. Çevrelenemeyen (çevrel çemberi olmayan) üçgenler, vardır. 6. Üçgenlerin iç açılarının ölçüleri toplamı, üçgenlere göre 135 değişir. 7. Dikdörtgenler, yoktur. 8. Bir üçgenin alanının üst limiti, yoktur. 9. Bir üçgenin alanının büyüklüğü, açılarının ölçüleri toplamının küçüklüğüne karşılıktır. 10. Paralel doğruların belli çiftleri arasındaki uzaklık, bir doğrultuda sıfıra yaklaşır ve diğer doğrultuda sonsuz olur. 11. Eğer iki paralel doğru, bir kesenle kesilir ise oluşan iç ters açılar, kongrüent olabilir veya olmayabilir. Eliptik Paralellik Postulatı. Verilen bir ℓ doğrusu ve ℓ üzerinde olmayan herhangi bir P noktası için P den geçen ve ℓ ye paralel olan doğru yoktur. Eliptik geometrinin bazı ilginç sonuçları: 1. Dışındaki verilen bir noktadan bir doğruya paralel doğru çizilemez. 2. İç açılarının ölçüleri toplamı, 180º ye eşit veya küçük olan üçgenler yoktur. 3. Bir üçgende bir dış açının ölçüsü, komşu olmayan bir iç açının ölçüsüne eşit olabilir. 4. Aynı bir doğruya dik olan iki doğru paralel değildir. Geometrilerin açı toplamına göre sınıflandırılması: Hiperbolik geometri: üçgenlerin açı toplamı <180° 136 Euclidyen geometri : üçgenlerin açı toplamı = 180° Eliptik geometri : üçgenlerin açı toplamı > 180°