Modern Sonrası, Güncel Yaklaşımlar

advertisement
MODERN SONRASI,
ÇAĞDAŞ VE GÜNCEL
KAVRAMLAR, YAKLAŞIMLAR,
UYGULAMALAR
MODERN SONRASI ÇAĞDAŞ VE GÜNCEL KAVRAMLARIN
GELİŞMESİ
Küreselleşme, insan hakları, rekabet, bilgi toplumu ve bunun gibi
ortaya çıkan bir sürü yönetim şekli gibi gelişmeler organizasyonların işleyişinde
köklü değişiklikler meydana getirmesinde önem taşımıştır. Bunları etkileyen 3
kavram dikkat çekmektedir
1.İletişim ve bilgi teknolojisindeki gelişmeler : Mesafe kavramı ortadan kalkmış
ve bilgiye herkes bir noktadan ulaşabilmiş duruma gelmiştir. Buna göre sipariş,
üretim vs takibi yapılabilmiştir.
2.Uluslar arası rekabet : Küreselleşmenin etkisi, ulusal sınırların anlamını
yitirmesi ve globalleşme gibi gelişmeler olmuştur.
3.İnsan Hakları : İnsanların eğitim ve refah düzeyinin yükselmiş olması,
beklentilerinin değişmiş olması, insanların yaratıcılığından yararlanma gibi
düşünceler hakim olmuştur. İnsan hakları, insani değerler, kişilik kavramı,
“insan” ın her şeyden önemli bir varlık olarak ortaya çıkması olmuştur.
MODERN SONRASI GÖRÜŞLER
KAVRMI VE UYGULAMALAR
ÇAĞDAŞ
–
GÜNCEL
1. Toplam Kalite Yönetimi
Kalite kavramı toplam kalite yönetimi ile teknik bir
uygulama olmaktan çıkmış ve bir felsefe haline dönüşmüştür.
Kalite müşteri memnuniyetidir. Kalite bir yönetim
felsefesine dönmeden önce daha çok istatistiki kontrollere dayanan
ifadelerdi. Bunlar zaman içinde istatistiki ifadelerden çıkmış ve
tüm işletme çalışanlarının sorumluluğu haline gelmiştir. Şunlar
şart olmuştur;
• Tüm çalışanlar gelişmeyi hedeflemeli
• Üretim ve hizmetle ilgili sorun aranmalı iyileştirme yapılmalı
• Eğitime ağırlık verilmeli
• Bölümler arası bariyerler kalkmalı
Edward Deming kalitenin yönetilmesi gerektiğini ve bunun için şu 14 ilkenin
uygulanmasının şart olduğu ileri sürülmüştür:
 Yönetim sürekli gelişmeyi hedeflemeli ve bunu gerçekleştirecek ortamı
sağlamalıdır
 Bu felsefe en üst kademeden en alta kadar tüm mensuplar tarafından
benimsenmelidir
 Kalite analiz ve incelemelerinde istatistiksel yöntemler uygulanmalıdır
 İşletme faaliyetleri sadece fiyat boyutuna göre değerlenmemelidir
 Üretim ve hizmetlerle ilgili sürekli sorunlar aranmalı ve iyileştirme
yapılmalıdır
 İşbaşında eğitim verilmelidir
 Liderlik öğretilmeli, dikkat sadece rakamlara değil kaliteye de yöneltilmelidir
 Korku yerine güven esas olmalı ve yaratıcılık hedeflenmelidir
 Departmanlar, gruplar arasındaki bariyerler kalkmalıdır
 Verimlilik artışı metot geliştirerek sağlanmalıdır
 Rakamsal hedef koyan uygulamalardan vazgeçilmelidir
 Çalışanlara yaptığı ile övünme ve özdeşleşme imkanı vermeyen engeller
kaldırılmalıdır
 Yönetim yukarıdaki değişiklikleri yapacak önlemleri almalıdır.

Bu yaklaşım ile genel olarak, müşteri memnuniyetini sağlama
temel faktör haline gelmiştir. Başlangıçta kalite kontrol
yaklaşımı benimsenirken, zamanla kalitenin kontrol
edilmesinin yetersiz olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle kaliteyi
garanti etmeyi ve hataları sıfıra indirmeyi hedefleyen kalite
güvence sistemleri yaklaşımı genel kabul görmüştür. Bu
yaklaşım daha da gelişerek bir yönetim felsefesi olarak
Toplam Kalite Yönetimi adını almıştır.

Toplam kalite yönetimini felsefeye dönüştüren müşteri
beklentilerinin önem kazanmasıdır. Müşteri odaklılık öne
çıkmıştır. Müşteri tatmininde çalışanlarında büyük payı
olduğuna göre, çalışanların da tatmin edilmesi gerekmektedir.
Toplam kalite, tüm organizasyona yayılmalıdır. Hatta topluma
ve aileye bile yayılabilirse toplumun çıkar sağlayacağı açıktır.
Bunlara ek olarak; kalite çemberleri, pareto
analizi, histogramlar gibi bazı tekniklerde ek olarak
katkıda bulunmuştur. Mükemmelleştirme, takım
çalışması gibi fikirler öne sürülmüştür.
Ucuz
Zamanında
KALİTE
İstenen özeliklere uygun
TKY BİR YÖNETİM FELSEFESİ OLMUŞTUR
TKY’ nin diğer yönetim yaklaşımı ile arasındaki ilişkiler
• Yöneticilerin karar verme ve kontrol etme yerine danışmanlık – koçluk
gibi durumları artmıştır
• Klasik anlayışta firmanın sahibi sermaye sahibidir ve sermayeden pay
alacak müşteri, çalışan arasında bir çatışma vardır. TKY’ de çatışma
değil birleşme vardır
• Klasik anlayışta firma sahiplerinin çıkarı varken, TKY’ de ast-üstsahip arasında müşteriye uygun ürünün teslimi için toplu çalışma vardır
• Akademisyenlerce değil sanayi ve kamuda çalışanlar tarafından
geliştirilmiştir
• TKY’ de sistem tedarikçiden müşteriye kadardır. Klasik anlayışta
tedarikçi, müşteri ve paydaşları bu sistemin dışında bırakır
• TKY çalışanların kendini geliştirmesini gerektirir

1992’de Cenevre’de ISO kurulmuştur. Müşteriye kaliteli
mal/hizmet sunabilmek için firmaların somut olarak ne
yapması ve nasıl yapması gerektiği konusunda birtakım
standart ve kılavuzlar geliştirilmiştir.
İşletmelerin bu
standartlara ulaşıp ulaşmadıkları birtakım kuruluşlar
tarafından verilen sertifikalarla belgelenmeye başlanmıştır.
Kalitenin belgelenmesi ve ISO standartları
• Uygulamalarda işletmeye rehberlik eden bazı klavuzlar gereklidir
• Hizmet için ne yapması ve nasıl yapması konusunda bir takım standartlar geliştirilmiştir
• Standartlar işletmenin
tanımlamıştır
uygulayacağı
tüm
faaliyetlerde
sonuçta
ulaşacağı
yeri
• Çevre kirliliği, Enerji tasarrufu, kalibrasyon ile ilgili konularda neyi nasıl yapacağını
öngörmektedir
• Kalite sertifikaları ise işletmelerin bu faaliyetlerini belgelemektedir
• ISO standatrları 9000 ve 14000 şeklindedir. 9000 serisi işletmenin iç bünyesindeki
faaliyetleri, 14000 serisi ise işletmelerin dış çevresindeki tanımlamaları yapar. Çevre
kirliliği, gürültü ile ilgili önlemleri alma amaçlıdır.
•Kalite standartları konusunda son yıllarda geliştirilen bir diğer standart SA 8000
Standardıdır. Sosyal Sorumluluk ile ilgili bu standart, personel uygulamalarının ILO
ilkeleri çerçevesinde olmasını öngörmekte ve işletmeler SA 8000 belgesiyle kendi
bünyelerindeki personel uygulamalarının bu çerçevede yürütüldüğünü belgelemektedir.

TKY’ ye karşı eleştiriler
•
Ciddi başarılar sağlamadığı
Bir yöneticinin zaten uygulamaktan sorumlu olduğu
şeyler olduğu
Üst yönetimin desteğinin olması
Teorik değil de pratik olduğu
•
•
•
2. Temel Yetenek
İşletmeyi diğer bir işletmeden ayıran vizyonunu
gerçekleştiren, rakiplerce kolay taklit edilemeyen bilgi beceri
ve yeteneği ifade eder.
• Günümüz şartlarında her işletme kendine bir temel yetenek
geliştirmelidir
• Yenilik yapabilmekte rekabet üstünlüğü sağlayan bir temel
beceridir







Bir bilgi, beceri veya yeteneğin temel yetenek
sayılabilmesi için genel olarak şu özellikleri taşıması
gerekmektedir:
İşletmenin kısa ve uzun dönemli yaşamı için temel sayılmalı
Taklit edilmesi güç olmalı
Rakipler tarafında kolayca görülmemeli
İşletmenin vizyon ve stratejik hedeflerini gerçekleştirmede
vazgeçilmez nitelikte olmalı
Belirli bilgiler, kaynaklar ve süreçlerden oluşan bir karışımı
temsil etmeli
Sonunda temel ürün niteliği taşıyacak nihai ürünlerin
üretiminde kullanılabilmeli
İşletmenin küçülme, stratejik birlikler oluşturma, şebeke
organizasyonuna katılma, dış kaynaklardan yararlanma gibi
kararlar vermesinde temel rol oynamalıdır.

İşletmelerin kendi iyi oldukları alanlarda çalışması ve diğer
faaliyetlerini
dış
kaynaklardan
yararlanarak
yerine
getirmelerini ifade etmektedir. Bu şekilde işletmeler pek çok
faaliyetler içinde dağılmamakta ve iyi oldukları alanlara
yönelmektedir. Bu şekilde işletmelerin maliyetlerinden de
tasarruf ettiğini söyleyebiliriz.

Sonuç olarak; temel yetenek, işletmeleri iyi bildikleri işleri
yapmaya; bazı işleri diğer firmalardan iyi bilir hale gelmeye;
iyi bildikleri iş dışında yapılması gereken tüm işleri
başkalarına yaptırmaya ve sürekli olarak yenilik yapmaya
odaklanmaya sevk etmektedir.

İşletmelerin gittikçe artan ölçüde, sadece kendi sahip
oldukları yetenek ve becerileri esas alan işleri
yapmak istemeleri; temel yetenek veya öz
yeteneklerin kullanılmadığı işleri, organizasyon
dışındaki başka işletmelerden almak eğilimi, yaygın
bir dış kaynak kullanımı uygulamasını ortaya
çıkarmıştır.

Yurdumuzda özellikle inşaat sektöründe görülen taşeron
kullanma veya imalat konularında fason üretim olarak bilinen
işletmecilik uygulamaları birer dış kaynak kullanımı örneğidir.
Pek çok işletme kendi servis araçlarına sahip olmak yerine
esas işi taşımacılık olan başka işletmelerin hizmetlerinden
yararlanmaktadır. Aynı şekilde pek az işletme kendi
bünyesinde yemek pişirip kendi personeline yemek servisi
yapmaktadır. İşletmelerin çoğu bu hizmeti dışarıdan başka
işletmelerden almaktadır. Bunlara ek olarak çeşitli
mühendislik işlerinin, imalat ve montaj işlerinin, güvenlik
işlerinin dış kaynaklardan sağlandığı görülmektedir. Burada
saydıklarımızdan anlaşıldığı gibi bir firma dış kaynak
kullanımı yaparken diğeri de temel yeteneğini kullanmış
olmaktadır.
İşletmenin temel yeteneklerinin dışında önceden yapıyor olduğu bir işi başka
işletmelere yaptırmak üzere sözleşme imzalamasıyla ortaya çıkan süreçtir.
Avantaj Olarak;
• İşletmeler kaynak tasarrufu yapmakta
• İşletmeler küçülüp yalın hale gelmekte böylece asıl işlerine daha çok yoğunlaşmakta
• Taşeron kullanma, yemek ve güvenlik hizmetleri buna bir önektir
•İşletmeler Maliyetlerini düşürme fırsatı yakalamakta
• Amaç sadece maliyet olmayıp öz yeteneklerin etkin kullanımı ağır basmaktadır
Dezavantaj olarak;
• Dışarıdan hizmet almak zorunda olduğundan işletmeler arası ilişkiler doğmaktadır
• Güvenmek esas olacaktır
• Dışarıya aşırı bağımlılıktan dolayı işletmenin kendi yürüyüşü aksayabilir
•Tedarikçi işletmelere aşırı bağlılık olabilir.

İşletmenin değişmeler karşısında yaşamını sürdürebilmesi için
yapılan reorganizasyon çalışmaları ile ilgili çeşitli tanımlar
yapılmaktadır. Buna göre; reorganizasyon, işletmenin
hedeflendiği amaçlara ulaşabilmesi için değişen koşulların
yeni bir yapı içinde oluşturulmasıdır. Bir başka tanıma göre,
işletmede en modern düşüncelere göre yeni bir düzen ve ruh
vermek amacı ile girişilen çabaların tümüdür.

Reorganizasyon-bölümleme, koordinasyon, kontrol alanı ya da
işletmedeki karar almanın merkezileşmesi gibi organizasyon
yapısındaki yeniden düzenlemeleri içerir. Tüm bu tanımların
yanı sıra geniş anlamda bir reorganizasyon tanımı verecek
olursak, reorganizasyon; işletme içi ve işletme dışı faktörler
karşısında yetersiz kalan organizasyon yapısının yeniden
düzenlenerek en etkili hale getirilmesi yönünde işletme
amacına yönelik ve planlı bir şekilde yapılan çalışmalar
bütünüdür.









İşletmeyi en uygun organizasyon yapısına ulaştırabilmek için göz
önünde bulundurulması gereken faktörlerden bazıları şunlardır:
İşletmeyi amacına ulaştıracak en uygun yapının oluşturulması,
Kişisel amaçların işletme amaçlarıyla bütünleştirilmesinin sağlanması,
İşletmenin amaçlarına uygun, gerekli sayı ve nitelikte fonksiyonel
bölümleri oluşturulması,
İşletmede bulunan her elemanın yetki ve sorumluluklarını belirleyen görev
tanımlarının ayrı ayrı yapılması,
Emir-komuta ilişkilerin belirtilmesi,
İşletmede etkili bir haberleşme sisteminin kurulması,
Merkezleşme ve merkezleşmeme arasında uygun bir denge ve esnekliğin
sağlanması,
İşletmede en uygun zaman ve maliyetle karar almayı sağlayacak yönetim
bilgi sisteminin kurulması,
İşletmenin devamını sağlayacak şekilde yeterli ve bilgili personelin
bulundurulması


Reorganizasyon sürecini genel olarak yedi aşamada toplamak
mümkündür. Ancak bazı işletmelerde daha az aşama ile
reorganizasyona gidilebilmektedir. İlk üç aşama işletmenin
reorganizasyona gidip gitmeme kararının verilmesinde etkili
olurken son dört aşama uygulama kararı verilmesi halinde,
işletmede yürütülecek reorganizasyon çalışmasının kapsamını
belirlemektedir.
Reorganizasyon sürecini oluşturan aşamalar şunlardır:







A) İşletmede Reorganizasyon İle İlgili Ön İncelemelerin Yapılması ve
Problemlerin Ortaya Konulması,
B) İşletmede Reorganizasyona Karşı Tepkilerin Belirlenmesi ve Tepkileri
Önleyici Ön Çalışmaların Yapılması,
C) İşletmede Reorganizasyona Gitme Konusunda Olumlu veya Olumsuz
Kararın Verilmesi,
D) İşletmede Uygulanacak Reorganizasyonu Yürütecek Kişilerin
Belirlenmesi,
E) İşletmede Mevcut Durumun İncelenmesi,
F) İşletmede Reorganizasyon Sonucu Oluşturulacak En Uygun
Organizasyon Yapısının Belirlenmesi ve Formel İlişkilerin Tespit Edilmesi,
G) Reorganizasyon Sonucu Oluşturulan Organizasyon Yapısının
Uygulamaya Konulması ve Uygulamanın Denetlenmesi.
Şebeke Organizasyonlar
Bu tür organizasyon yapısının temel özelliği; bir mal veya
hizmeti üretebilmek için yapılması gereken iş ve faaliyetlerin ve bunun
için gerekli olan kaynakların tek bir işletmenin bünyesinde toplaması
yerin, farklı işletmelere dağıtılmış olmasıdır.
Yani aynı amaca hizmet eden işler ve bunun için gerekli olan
ayrı ayrı işletmelerin bünyesinde yürütülmekte ve toplanmaktadır. Bu
farklı işletmeler daha büyük bir işletmenin içinde bulunabilirler.
Böyle bir durumda bir nevi “büyük işletme içinde küçük
işletmeler” görünümü ortaya çıkacaktır.
Şebeke organizasyonunun bir diğer önemli özelliği de; daha
önceki organizasyon yapılarının ana karakteri olan komuta ve kontrol
bakış açısı yerine, hiyerarşik kademeleşmeden mümkün olduğu kadar
uzak yatay ilişkiler içinde çalışan birimlerden oluşmasıdır.




Klasik organizasyon yapılarında, amaçlara ulaştıracak iş ve
faaliyetler, aynı yönetim altında, çeşitli kriterler göre
oluşturulmuş departman veya bölümlerde gerçekleştirilir.
Dolayısıyla bu işler için gerekli kaynaklar da organizasyonun
kontrolündedir.
Organizasyon
bunlara
sahiptir.
Oysa
şebeke
organizasyonunda, temel faaliyetlerin her biri ayrı bir yönetim
altında çalışan ayrı bir organizasyonun konusu olur.
Örneğin satın alma fonksiyonu, bu konuda uzmanlaşmış
bulunan ayrı bir işletme tarafından, üretim ayrı, lojistik ayrı bir
organizasyon tarafından gerçekleştirilir.

Böyle bir şebeke ilişkisi içinde önemli olan, bu işletmelerin
ürünler, stoklar, müşteriler, maliyetler, üretim programları
veya benzeri konularda, müşteri ile daha iyi ve kaliteli bir
hizmet verebilmek ve rekabet avantajı elde edebilmek için
ortak standardı olan bir iletişim ve bilgi paylaşma düzeni
kurabilmeleridir. Şebekeyi oluşturan her bir küçük işletme
kendi temel yeteneğini kullanmaktadır.

Ortaya çıkışının nedeni, işletmenin çevresel değişmelere
hemen cevap verebilecek bir kıvraklığa kavuşması,
etkinliğinin arttırılması ve işletmenin bildiği ve uzmanı olduğu
esas işini yapması, diğer işleri piyasa disiplini çerçevesinde
başka organizasyonlara devretmesi düşüncesidir.
3 tür şebek ortaya çıkmaktadır;
1. Dahili şebeke organizasyonu
Kaynaklar aynı işletme bünyesinde kalmakla birlikte işlevler, birbirinden bağımsız hareket etme yeteneğine
sahip olan isletmeler tarafından yürütülmektedir. Örneğin A holdingin bünyesindeki tüm işletmeler satın alma işini bu
bölüm aracılığı ile yapması
2. Dengeli şebeke organizasyonu
İşletmeler esnekleşmek ve kaynak kullanım etkinliğini sağlamak amacı ile kendi öz konularında odaklanarak
diğer fonksiyonları dış tedarik yöntemi ile karşılamaya çalışırlar. Bir işletmenin güvenlik, temizlik, sekreterlik
hizmetlerini dışarıdan alması gibi
3. Dinamik şebeke organizasyonu
İşletmeler, geçici anlaşmalar ile bir takım projeleri gerçekleştirmek üzere bir araya gelirler. Dolayısı ile diğer
şebeke yapılara göre dinamik şebeke organizasyonlarda daha kısa ve geçici bir ilişki söz konusu olmaktadır. A
holdinge ürün veren yan sanayi uygun şartlarda B – C gibi holdinglerin siparişini alarak ağını artırabilir.

Yığışım Organizasyonu (Proje Yönetimi)

Bu organizasyon türü çalışma grupları organizasyonu ile eş
anlamlıdır. Burada, değişik disiplinlerden gelen kişilerin bir
grup oluşturarak, sürekli veya geçici bazda, belli işleri
gerçekleştirmeleri söz konusudur. Grubun faaliyetleri
hiyerarşik kontrol ile değil, grup üyelerinin kendi aralarında
geliştirecekleri bir düzen içinde yürütülecektir.
Bu organizasyon anlayışının en önemli özelliği, yığışım içinde
yer alan kişilerin, hiyerarşik farklılığa dayanan mevki otoritesi
değil sonuç üretme, bilgi paylaşma ve haberleşme ağırlıklı
olarak çalışmalarıdır.


1990’larda Japon kalite programlarının Amerika ve Avrupa’ya
yayılması ile Japonca’da “Kaizen” sözcüğü ile ifade edilen “iş
süreçlerinin sürekli geliştirilmesi” ön plana çıkmıştır. İş
süreçlerinin kalitesi, geniş ölçüde bu süreçlerin sonunda ortaya
çıkan mal ve hizmetlerin kalitesinin belirleyicisidir. Kaliteyi
geliştirmeye yönelik olarak proses veya süreçlerdeki
iyileştirmeler bir işletmeye rekabet üstünlüğü sağlayabilir.

Süreç yenileme, işletmelerin müşterilerine daha iyi, daha
kaliteli, daha çabuk ve daha ucuz hizmet sunabilmeleri için,
bünyelerindeki tüm iş yapma usul ve süreçlerinin köklü bir
şekilde gözden geçirmelerini ve yeniden yapılandırmalarım
ifade etmektedir. Diğer bir ifadeyle, kısaca bir iş veya
faaliyetin daha kısa sürede bitirilmesi ve hatalardan
arındırılması yolunda yapılan çalışmalara, “süreç (proses)
yenileme” veya “yeniden yapılandırma” denilir; hatta buna,
“değişim mühendisliği” diyenler de vardır. Burada esas olan
organizasyon yapısının değiştirilmesi (ve organizasyon) değil,
üretimdeki süreçlerin yeniden yapılandırılmasıdır.

İşletme bir işin yapılış sürecini yeniden yapılandırmaya giriştiğinde, yönetim sistemini, iş dizaynını ve iş akışını,
“verimliliği arttırma” ve “sürecin tamamlanma süresini
kısaltma” amacıyla dikkatli bir biçimde değerlendirmeye tabi
tutar ve gerekli değişiklikleri yapar. Ford Motor Şirketi’nin
tepe yönetimi, kendi satıcı- ödeme sisteminde 400 muhasebe
elemanı çalıştırırken, rakip şirket Mazda’nm bu işi 5 kişi ile
yaptığını öğrenince, süreç yapılandırmaya gitmiş ve
teknolojiyi de devreye sokarak, aynı işi 100 kişi ile yapar hale
gelmiştir.
Daha iyi hizmet ve üretim yapmak için sürekli ve küçük gelişmeler sağlamak değil, köklü ve
büyük değişiklikler yaparak işletmelerin yeniden yapılandırılmasını sağlamaktır. Organizasyon yapısından
ziyade müşterinin önem verdiği maliyet, kalite, zaman faktörleri önemlidir.
Başlıca özellikleri;
• Değişik nitelikli işler tek bir iş grubu içinde birleştirilebilir
• İşi yapanlar karar verici hale gelir
• İşlerin yapılma sırası suni bir zorlamadan çok kendi tabii sırasını izler
• Süreçlerin, işlerin niteliğine göre değişen, değişik versiyonları (değişik yapılma usulleri) olabilir
• Yapılan bir işin bir üst kademe tarafından kontrolü minimuma indirilmiştir.
• Katma değer yaratmayan sadece birbirini başka şekilde tekrarlayan işler minimuma indirilmiştir
• Melez (hibrid) ve merkezkaç organizasyon yapı ve işleyişi egemendir
Değişime direnç, güçlendirilmiş davranış gerekliliği, inanma ve kendini verme gerekliliği ve
iletişim eksikliği süreç yenileme çalışmalarının başarısını engelleyen ana sorunlardır.


Türkiye’de de, daha çok İngilizce adıyla anılan kıyaslama,
konunun bir uzmanına göre, “en iyi endüstri
uygulamalarının
ortaya
çıkarılmasını,
analizden
geçilmesini, benimsenmesini ve uygulanmasını sağlayan
sürekli bir araştırma ve öğrenme deneyimidir.” Kıyaslama,
temelde, bir işletmenin kendi performans standartlarını
belirleme yolunda, iş hayatında lider işletmelerin kendi
sektörlerinde nasıl üstün performans sergilediklerini inceleyip,
sürekli ölçümlerle ve kendisini onlarla kıyaslayarak pazarda
rekabet üstünlüğü kazanma yaklaşımı veya tekniğidir.
Kıyaslama bir taklit değildir.

Kıyaslama temel yaklaşımı itibariyle, bir işletmenin, sürekli olarak ve
bilinçli bir şekilde, kendi dallarında ve sektörlerinde iyi (başarılı) olan
işletmelerin belirli işleri nasıl yaptıklarının araştırılması, incelenmesi, kendi
usulleriyle karşılaştırarak sonuç çıkarması, çıkardığı bu sonuçları bir
uygulama planı çerçevesinde uygulayarak daha yüksek bir başarı düzeyine
ulaşma çabalarını ifade etmektedir.



Kıyaslama yapılacak işletmenin, o endüstri dalında veya farklı
bir sektörde ise, kendi sektöründe en başarılı işletme olması
çok önemlidir.
Bu tekniğin uygulama sürecinde, ekonominin her dalında en
iyi performansa sahip işletmeleri bulmak; bunların karşısında
kendi performansını ölçmek; önce onlarla eşit düzeye gelmeyi,
sonrada onların performansını geçmeyi hedef almak
gerekmektedir.
Kıyaslama, bir işletmenin tüm faaliyetleriyle ilgili olabileceği
gibi, sadece belirli bir faaliyet grubu, batta bir faaliyet grubu
içindeki belirli işleri kapsayacak şekilde yapılabilir.







Kıyaslama, işletmelerin kendi geçmişlerine bakmaları ve
sonuç çıkarmaları yerine, etraflarına, hatta başka dallardaki
işletmelere bakmaları ve buralardaki “ustalardan öğrenmeleri”
anlamındadır.
Bu öğrenme işletme faaliyetlerinin her türlü konusunu
kapsayabilmektedir:
Maliyetlerin nasıl düşük olduğu
Verimliliğin nasıl arttırılabileceği
Kalitenin yükseltilmesi
Daha iyi müşteri hizmetleri
Yaratıcılık
Başarılı personel uygulamaları, tipik örnekler olarak
verilebilir.


Bu konuda en klasik örnek, Henry Ford’un bir
mezbahayı gezerken görmüş olduğu “yürüyen bant”
sistemini otomobil üretimine uygulamasıdır.
Kıyaslamada dünyada öncü olan Zerox Şirketi farklı
sektörlerdeki çeşitli firmaları kıyaslamaya tabi
tutmuştur; hatta ülkemizde de, Koç Holding, son
yıllarda Zerox’un Japonlara karşı başarıyla
uyguladığı kıyaslama çalışmalarından bazı şirketleri
için yararlanma yoluna gitmiştir.
Kıyaslama Türleri 3 tür’ dür
1. Stratejik kıyaslama : Başarılı işletmelerin stratejilerinin işlenmesi
2. Uygulama kıyaslaması : Maliyeti olan faaliyetlerin kıyaslanması
3. Yönetim kıyaslaması : Yönetim fonksiyonları arasındaki kıyaslama
Kıyaslama Süreci
1. Kıyaslama konularının belirlenmesi
2. Kıyaslama yapılacak işletmelerin belirlenmesi
3. Veri toplama yöntemini belirlemek ve veri toplamak (Haber, faaliyet raporu,
personelden bilgi, tedarikçilerden bilgi vs.)
4. Kıyaslama yapmak ve farkları bulmak
5. Performans hedefi belirlemek ve uygulama planı hazırlamak
6. Uygulamak, sonuç almak ve yeniden kıyaslama yapmak


Personeli güçlendirme veya güçlendirme (empowerment)
çalışan katılımının ileri bir şekli olup, kişinin kimseden onay
almadan kendi çalışma alanında karar verme istek ve
yetkisinin bulunması durumudur.
Diğer bir ifadeyle, yardımlaşma, paylaşma, yetiştirme ve ekip
çalışması yoluyla, kişilerin karar verme haklarını (yetkilerini)
ve isteklerini arttırma ve kişileri geliştirme süreci olarak
tanımlanabilir.


Güçlendirme, çalışanı çeşitli özellikleri yönünden daha güçlü
hale getirme ile ilgili olup bir bakıma yetki devrine benzer;
ancak ondan farklıdır.
Zira yetki devrinde yönetici kendisine ait bir hakkı, daha iyi
sonuç alacağı bekleyişi ile astına geçici olarak devreder;
sorumluluk yine kendisine aittir. Oysa güçlendirmenin esası,
işi fiilen yapan kişinin uzmanlık bilgisiyle, fırsatları görmesi,
gereken kararları vermesi, kısacası işin sahibi haline
getirilmesidir.
Çalışanların kendilerini motive olmuş hissettikleri, bilgi ve
uzmanlıklarına olan güvenlerinin arttığı, inisiyatif kullanarak harekete
geçmek arzusu duydukları, olayları kontrol edebileceklerine inandıkları ve
organizasyonun amaçları doğrultusunda uygun ve anlamlı buldukları işleri
yapmalarını sağlayan uygulama ve koşulları ifade eder. Güçlendirme; katılım
yetki devri motivasyon kavramlarının bir uzantısı sayılabilir. Güçlendirmenin
farkı bunlardan daha zor bir süreç olmasıdır.
Katılım : Karara katılmadır. İstek gerektirir
Yetki devri : Yönetici yetkisini gerekli gördüğünde devredip geri alabilir.
Sorumluluk yine yöneticidedir. Güçlendirmede yetki devri iş ile ilgili seçim
yapma hakkı işi yapana aittir.
Neden Güçlendirme
• Bilgi işleme teknolojisindeki gelişmeler
• Artan rekabet ile müşteri taleplerine doğru cevap vermenin zor olması
• Eğitim düzeyi ve bekleyişleri yükselen personel
• Bilgi ve insan unsurunun en önemli rekabet avantaj kaynağı olması
• Küreselleşme
• Emir – komutaya dayanan felsefenin zayıflaması
•Globalleşen ve sürekli değişen bir dış çevrenin oluşması







Güçlendirmenin hem çalışanlar hem de işletme açısından
çeşitli faydaları vardır ki, bunların başlıcaları şöyle
sıralanabilir:
Yetkisi arttırılan çalışanın stres ve kaygıları azalır; görev
paylaşımı ve güven ortamı sağlanır.
Çalışanların artan eğitim ve refah düzeyine uygun bir çalışma
ortamı yaratılır.
İşletme açısından da;
Örgütte çalışma esnekliği artar.
Verimlilik artışı görülür.
Daha hızlı ve etkin olarak karar verilir.
Bilgi teknolojisinden daha iyi yararlanılır.
Güçlendirmenin gerçekleşmesi
1.Güçlendirme ile ilgili 3 unsur
a) Organizasyon unsuru : İş tanımları, misyon, vizyon, ödüllendirme, eğitim, kaliteli
personel bulma temin ve muhafazası güçlendirmeyi etkiler
b) Güçlendirilecek personel unsuru : Personelin kendini iyi tanıması, kendini geliştirme
arzusunun olması, yenilik ve değişimi benimseyen personelin olması güçlendirmeyi
etkiler
c) Yönetici unsuru : Yöneticinin güven, bağlılık, açık tartışma, bilgi paylaşıcı, hata
yapma korkusunu ortadan kaldıran, motive eden, geri besleme yapıp değerlendirme
güçlendirmeyi etkiler
◦ Bu sayılanların ışığı altında 3 önemli noktaya dikkat etmekte fayda
vardır:



Bir ortam güçlendirilmeye elverişli olmalıdır. Öğrenebilmeye
elverişli olmalıdır.
Birey kendini geliştirmeye açık olmalıdır.
Yönetici de bu konuya olumlu bakabilmelidir. Çünkü ortamı
hazırlayacak olan yöneticidir. Kaynağı bulacak odur. Gelişipte
yetkiyi elinden almasından korkmamalıdır.

2. Personel Güçlendirme “Grid” i

Güçlendirmenin temelinde personelin işi sahiplenmesi
vardır. İş iki açıdan ele alınabilir. Bunlar işin kapsamı (işin
nasıl yapıldığı), işin anlam ve çerçevesi (işin neden yapıldığı)
önemlidir.
Güçlendirmenin başarılı olma koşulları
• Bilgi paylaşımı ve iletişimin olması
• İstekli olan çalışana kendini geliştirecek eğitim ve ortam oluşturulmalı
• Çalışana para, araç, gereç gibi kaynakların sağlanması
• Performans, geri besleme ve olumlu pekiştiricinin gerekliliği
Güçlendirmede uygulama sorunları
• Yöneticilerin kendini eğitmesi, geliştirmesi ve daha çok emir
komutadan ziyade koç, mentör gibi davranması
• Güçlendirme işletmenin yapısına uygun olup olmaması (Yenilikçi
işletmelerde güçlendirme olabilir)
• Gerekli desteğin olmaması, yüksek maliyetli hataların olması, kaliteye
önem verilmemesi vs.

İşletmeler arasında yardımlaşma ve dayanışma, çok çeşitli
boyutları olan uygulamalar olarak daima mevcut olmuştur.
İşletmeler arası dayanışma, bir uçta, sadece informel olarak
bazı bilgilerin paylaşılmasından, diğer uçta işletmelerin
birleşerek tek ve ayrı bir işletme oluşturmalarına kadar değişik
şekiller almıştır. En sık rastlanan işbirlikleri kartel, tröst, ortak
girişim ve konsorsiyum gibi uygulamalardır.

Küresel rekabetin artması ile birlikte, başka işletmelerle
dayanışma ve işbirliği içine girme, stratejik birlikler oluşturma
gayretleri de artmıştır. Çünkü bugün işletmeler, dünya çapında
rekabet için gerekli bilgi ve kaynaklara tek başlarına sahip
değillerdir. Dünün mahalli ve ulusal pazarlarının yerini, bugün
uluslar arası rekabet almıştır. İşletmeleri etkileyen dış çevrenin
karmaşıklığı, belirsizliği ve değişiminin hızlanması nedeniyle,
bir işletmenin tek başına piyasalara açılması yerine, başka
işletmelerle dayanışma içinde olması başarı şansını
yükseltecektir.

İşletmeleri etkileyen dış çevrenin en önemli özelliğinin
çapraşıklık, belirsizlik ve değişim olduğu bir ortamda, bir
işletmenin tek başına piyasalara açılıp global bir çevre içinde
rekabete girişmesi yerine, başka işletmelerle dayanışma
içinde olması başarı şansını yükseltecektir. Bunun içinde
bilgilerini, güçlerini, kaynaklarını bir araya getirerek stratejik
ortaklıklar kurmaktadırlar. Dış çevredeki bu güçlüklere
birleşerek karşı koyabileceklerdir.

İşletmelerin yeni pazarlara girme, üretim maliyetlerini
düşürme, yeni teknolojilere hızla uyum sağlama, yeni ürün
geliştirme, yasal ve ticari engellerin etkisinin hafifletme
amacıyla işbirlikleri kurdukları görülmektedir. İki işletmenin
tek tek hareket ederek elde edebilecekleri başarılar
toplamından daha büyük bir başarı beraber çalışmaları
neticesinde elde edilebilir. Buna sinerji adı verilmektedir.


Bu nedenlerle işletmeler rekabet güçlerini artırmak ve
yaşamlarını sürdürebilmek için, formel veya informel, yasal
veya fiili bir çerçeve içinde bir araya gelerek uzmanlık ve
kaynaklarını birleştirmek ihtiyacını duymaktadırlar.
İşletmelerin aynı dağıtım kanalını kullanmaya karar vermeleri,
ortak girişim oluşturmaları, araştırma ve geliştirme birimlerini
birleştirmeleri, piyasa paylaşımları, ortak bilgi bankası
oluşturmaları, yatay ve dikey bütünleşmeler, tedarik zinciri
yönetimi tarzındaki uygulamalar vb. birer stratejik işbirliği
örnekleridir
Fortis Bank A.Ş’ nin Dışbank’ı Satın Alıp birleşmesi
• Potansiyel bir pazar olan Türkiye pazarına kolayca girebilmek
• Türkiye’ye satın alma yoluyla girip, aktif büyüklüğü açısından 7. sırada yer alan
bir bankanın varlıklarını ve müşteri portföyünü bünyesine katmak
• Mevcut doğru lokasyonlu şubelerde faaliyetine başlayarak şube yeri seçimi ve
şube kurulumu için gerekli alt yapı ve ar-ge maliyetlerinden kaçınmak
• Yabancı sermaye yatırımcılarının karşı karşıya kaldıkları ülkelerarası kültürel
farklılıklardan doğan aksamalara Dışbank’ın kalifiye personeli sayesinde engel
olmak
• Dışbank’ın sahip olduğu teknolojik alt yapı ve sistem ağından yararlanmak
• Küreselleşmeye ayak uydurmak için yaptığı yatırımlar sonucu ortaya çıkan
önemli sorunlardan biri olan riski ve yüksek maliyeti indirmek

Küçülme (downsizing), bir örgütün “verimlilik ve/veya
etkinliğini arttırmak için bilinçli olarak kalıcı bir biçimde
personel azaltmaya başvurması” olarak tanımlanabilir. Burada
işletme yönetiminin aldığı kararlar ve uyguladığı stratejilerle
personel sayısını, maliyetleri, iş ve süreçleri azaltması söz
konusudur. Son yıllarda “küçük iyidir” düşüncesinden
kaynaklanan ve yönetim uygulamalarında oldukça yaygın hale
gelen küçülme, işletmenin rekabet avantajını arttırmak için
gerçekleştirilen bir stratejidir. Küçülme örgütün tümünde
olabileceği gibi, belirli birimlerinde de olabilir ya da örgüt
içinde farklı oranlarda uygulanabilir.

Küçülme uygulaması sonucunda organizasyonda
“daha az mevki”, “daha az çalışan” söz konusu
olduğu için bazen aynı sonucu veren başka
uygulamalar ile karıştırılmaktadır (reorganizasyon,
süreç yenileme gibi). İşletmenin küçülerek daha
kıvrak, müşteri isteklerine ve gelişmelere hızla tepki
verebilen birimlerden oluşması hedeflenmektedir.











Küçülmenin başlıca amaçları şöyle sıralanabilir:
Maliyetleri düşürmek
Karar sürecini hızlandırmak
Rakiplere kısa sürede karşılık verebilmek
Güçlendirmeyi hızlandırmak
Verimliliği arttırmak
İletişimdeki bozulmaları azaltmak
Daha çok sonuca dönük çalışır hale gelmek
İşletme içi süreçlerden çok müşteri ihtiyaçlarına odaklanmak
Yeni fikirlerin kısa sürede uygulanmasını sağlamak
Sinerjiyi artırmak
Kişisel sorumlulukları daha kolay izlemek


Küçülme ile, işletme faaliyetlerinin finansal sonuçlarında bir
küçülme ile sonuçlanması söz konusu olmayabilir. Hatta çoğu
kez tersi olmakta ve işletmeler “küçülerek büyümektedir” ler.
Organizasyonun kendi bünyesinde yürütülen faaliyetler
azaltılmakta fakat outsourcing arttırılmak suretiyle eskisinden
daha fazla iş yapmak, dolayısıyla finansal çıktıları büyütmek
imkanı bulunabilmektedir.
Öte yandan küçülmenin personel üzerinde stres yaratma,
gelecek korkusu, sıkıntı ve verim düşüklüğü gibi birtakım
sorunları taşıdığını da belirtmek gerekir.
Diğer bilgiler
Kademe azaltma : Organizasyonun en alt ile en süt kademesi arasındaki
mesafeyi azaltmak. İnsan kaynakları müdürü ve Finansal kaynaklar müdürü
yerine ikisini birleştirip “ kaynak kullanım sorumlusu ” şeklinde bir yaklaşım
olması gibi
Sıfır hiyerarşi : Hiyerarşik açıdan farklı kademeler yerine küçük ve kendi
içinde yeterli ve aynı düzeyde gruplardan oluşan bir yapıdır
Yalın organizasyon : Sade, gereksiz detaydan uzak, işlerin yapılmasını
geciktirmeyen bir yapıdır
• Küçülme; personeli işten çıkarma gibi bir neden den dolayı dezavantajdır
ama küçülme ile birlikte işletmelerin daha sağlıklı kararlar vereceği de
avantajdır.
• Küçülme için, İşletme içi boşalmaları gibi kavramlar kullanılmaktadır

Öğrenen örgütler, bu konuyu yazdığı (Türkçeye’de
çevrilen) kitapla popüler hale getiren Peter Senge (The
Fifth Discipline, 1995; Türkçesi, Beşinci Disiplin,
1997)’ye göre, “İnsanların istedikleri sonuçlan yaratma
kapasitelerini sürekli olarak genişlettikleri, yeni ve geniş
düşünme modellerinin beslendiği, kollektif özlemin
serbestlik kazandığı ve insanların birlikte öğrenmeyi
öğrendiği yerlerdir”. Harvard İşletme Okulu’ndan David
Garvin, daha basit bir ifadeyle öğrenen örgütü, “bilgi
yaratma, edinme ve aktarma, yeni bilgi ve
kavrayışları yansıtmak için davranışını değiştirme
becerisine sahip örgüt” olarak tanımlamaktadır.

Bu kavram organizasyon çalışanlarının yeni bilgi
yaratmalarını, bunu paylaşmalarını, bu bilgiyi organizasyonun
bilgisi haline getirmelerini ve sorunların çözümünde
kullanmalarını esas almaktadır. Böylece organizasyonlar
yaşamış oldukları tecrübelerden ve yeni bilgi yaratıcı
çalışmalarından, “nasıl rekabet edeceğini” ve “sorunların nasıl
çözüleceğini”
öğrenecektir.
Öğrenme
yeteneklerini
gerçekleştiremeyen
organizasyonlar
rekabet
güçlerini
kaybedeceklerdir.
Öğrenen organizasyon, çevresindeki değişiklikleri zamanında
öğrenerek kendi kendini eğiten, sürekli gelişen ve öğrenen, her olaydan ders
almasını bilen, problem çözme yeteneğini geliştiren ve böylece yeniliklere
ayak uydurarak ilerleyen ve tüm bu faaliyetlerini kurumsallaştıran örgüttür.
Öğrenme ve Organizasyonlarda Öğrenme
Öğrenme bilgi ve tecrübe sonucu davranışta oluşan sürekli bir
değişimdir. Organizasyon içinde gelir, gider, personel vs şeklinde
değişiklikler olduğundan organizasyonun öğrenmesi gerekmektedir. Kişisel
ve grup düzeyinde öğrenme söz konusudur.
Öğrenen organizasyon ve bilgi yaratma
Pazar unsurlarının sürekli değiştiği, yeni teknolojilerin kısa
aralıklar ile ortaya çıktığı, ürünlerin kısa sürede demode olduğu, rakiplerin
çoğaldığı bir ortamda işletmeler bilgiyi yaratıp tüm organizasyona yayıp
avantaj kazanmalıdır.
◦ Öğrenen organizasyon kavramının ana unsurları:





Bilgi yaratmak
Öğrenmek
Çalışanların bu yönde motivasyonu
Ulaşılan sonuçları organizasyon bilgisi haline getirmek
Bu bilgiyi sorun çözümünde kullanabilmektir.

Öğrenme kişisel düzeyde, grup düzeyinde ve
organizasyon düzeyinde olmak üzere üç kademede
incelenebilir.

Kişisel düzeyde öğrenme:
Bir insanın çevresine ait birikmiş veya yeni bilgilere, sezgileri
veya bilişsel süreçleri kullanarak ulaşmasını, bunları algılayıp
anlamasını, bunları yorumlamasını, bunlarla tecrübeler
yapmasını ve ulaştığı sonuçlara göre davranışlarını
ayarlamasını ifade etmektedir. Dolayısıyla sezgi ve yorum
kişisel bir olaydır. Organizasyon sezgilemez ve yorumlamaz.
Organizasyon adına kişiler sezgiler ve yorumalar.

Grup düzeyinde öğrenme:
Kişisel düzeyde “öğrenilmiş olan” kişilerin, öğrendiklerini,
grup içinde paylaşmalarını, birlikte yorumlamaları ve bir grup
anlayışına ulaşmalarını ifade etmektedir. burada önemli olan
kişilerin iletişim sürecini kullanmalarıdır. Grup öğrenmesi
olmadan, organizasyon düzeyinde öğrenmeden bahsedilemez.

Organizasyon düzeyinde öğrenme:
Grup düzeyinde ulaşılan ortak anlayış ve değerlerin,
organizasyonun tamamı için geçerli sistem, yöntem, prosedür,
beklenen davranış kalıpları ve her isteyenin kolayca
ulaşabileceği ortak database’ lere dönüştürülmesini ifade eder.
Öğrenen Organizasyonların Özellikleri
• Sistematik sorun çözme: Organizasyonun sistematik olarak veri toplama, sorunu
analiz etme, istatistik yöntemleri kullanarak veriyi düzeltme ve yorumlamasını
kapsamaktadır.
• Yeni yaklaşımları deneme (Yeni bilgileri test etme): Yeni bilgileri test etme,
deneme ve sonuçlarını tartışmaya açık olmaya ve bunları yapmaya teşvik eder.
• Geçmiş deneylerden öğrenme :Başarılı ve başarısız, geçmişte yaşanan her
tecrübenin sistematik olarak analiz edilmesi, nedenlerin bulunması ve ulaşılan
sonuçların kullanılmasını kapsar.
• Bu işi en iyi yapanlardan ve tecrübe sahiplerinden öğrenme: kıyaslamayla
ilgilidir.
• Bilginin hızla ve etkin olarak kullanımı: Geliştirilen bilginin tüm ilgililerce
paylaşılmasını sağlama ve üretilen mal ve hizmetlere aktarabilme yeteneğidir.

Öğrenme eğrisi

Bir organizasyon bir ürünü ürettikçe, üretime ilişkin
bilgileri ve tecrübesinin artması nedeniyle etkinliğinin artması,
bunun sonucu olarak ta maliyetlerinin düşmesi şekline
dayanmaktadır.






Sonuç olarak diyebiliriz ki; eğer ortam uygunsa, öğrenmeyi
teşvik edecek türden ise organizasyonlar da öğrenebilir.
(iletişime, yapıcı diyaloğa açık, personelin gelişmesini ön
planda tutuyorsa) özellikle 4 önemli unsurdan
bahsedilmektedir:
Ortam öğrenmeyi teşvik edecek
İnsanın gelişmesi ön planda
İletişim gelişmiş olacak
Yapıcı diyalog varsa organizasyon öğrenebilir.
Ve bilgi çağı bunu gerekli kılmaktadır.

Organizasyonlarda, rekabet gücünü artırmak için temel
yeteneklerin vurgulanması ve dış kaynak kullanımının atması
şebeke organizasyonlarının gelişiminde neden olmuştur.
Şebeke organizasyonlarının bilişim alt yapısı ile birleşmeleri
sonucunda ise sanal organizasyon yapıları ortaya çıkmıştır.

Sanal organizasyonu, değişik coğrafi bölgelerdeki işletmelerin,
belirli ürünleri üretmek amacıyla haberleşme ve bilişim
teknolojileri yardımıyla birbirlerine bağlanan, uyumlu hale
gelen ve sanki tek bir işletme varmış gibi çalışan bir
organizasyon olarak tanımlamak mümkündür. Sanal
organizasyon, çalışanların belli bir yerde toplanmadığı, değişik
mekânlardaki işletmelerin bir ürün veya hizmetin üretiminin
belirli safhalarında yer aldığı, bilgisayar olanakları ile sürekli
haberleşme içinde bulunan ve sanki tek bir organizasyon gibi
müşterilerine mal veya hizmet sunan bir organizasyondur.
İletişim ve bilgi teknolojileri hayatın her noktasına girmiş ve
yeni düşünce, yaklaşım ve davranışlar ortaya çıkmış ve bu
organizasyonlara da yansımış yönetim faaliyetlerinin içeriği, iş yapma
ve çalışma usulleri, yöneticinin kullandığı yönetim araçları değişmeye
başlamıştır.
• İnternet ile, bilgisayarlar birbirine ağ şeklinde bağlanmıştır
• Bilgisayarlar, kullanılan yazılımlar ve internet sayesinde bilgiye
erişim her noktadan kolay bir şekilde sağlanmaktadır.
Bu gelişmeler sanallığa doğru gidişi hızlandırmıştır. Sanal fiilen
mevcut olmayan ama varmış gibi hissedilen kavramdır.
Organizasyonlarda sanallık ve yönetim uygulamaları
Bu organizasyonları ortaya çıkaran sebepler ise;
•Küreselleşme sonucu artan rekabet
•Bu rekabetin gerektiği hızlı hareket etme zorunluluğu
•Bu rekabetin getirdiği her türlü kaynak ve uzmanlık bilgisine kolay
ulaşma ve kullanma zorunluluğu
•Değişen müşteri ihtiyaç ve davranışları
•Sayısı gittikçe artan yeni ve uzmanlık isteyen ürün ve hizmetler sunma
zorunluluğu
•Sanal organizasyon, hem kademe sayısının azalması hem de
çalışanların daha fazla otonomi ve sorumluluk yüklenmesi ile
sonuçlanacaktır. Yani personeli güçlendirme sağlanmış olacaktır.
Sanal Organizasyonların Oluşması
Bilgisayarların kullanımı, ağ ile birbirine bağlanması, internetin
bağlanması
ile
birlikte
işletmeler
sanal
organizasyonlarını
oluşturmuşlardır.
Sanal Organizasyonların Özellikleri
• Değişik organizasyonların
doğrultusunda kullanmak
bilgi
ve
uzmanlıklarını
ortak
amaç
• Müşteri ihtiyaçlarına en kısa sürede cevap verecek tarzda çalışabilen
bir organizasyondur
• Bilgi ve uzmanlık gerektirir
• Kişiler arası ilişki, iletişim ve güven önemlidir
• Unvanlar önemini kaybedip sadece işin niteliğini ifade eden kavramlar
kullanılmaktadır


Globalleşme,
bilgisayar
ve
telekominikasyon
teknolojilerindeki hızlı gelişmeler, bir yandan işletmelerin
yönetiminde felsefe değişikliklerini ortaya çıkarırken, bir
yandan da artan rekabet ortamında başarılı olabilmek için
işletmenin fonksiyonel alanları ile ilgili yeni teknik ve
uygulamaların geliştirilmesine neden olmuştur.
Bu fonksiyonel alanlardan olan üretim alanında da, hem
işletmelerin rekabet gücünü artıracak hem de müşterilerin
isteklerini en kısa sürede üretmeye imkan verecek yeni
teknikler uygulanmaya başlanmıştır. Bu alandaki son
uygulama “seri uyarlama” olarak adlandırılabilecek üretim
tekniğidir.
Sipariş üretimden standart ve seri üretime
Sanayi devriminden önce müşteri esaslı üretim söz konusu iken sanayi
devriminden sonra makineleşmenin artması ile ürünlerde standartlaşmanın ortaya
çıkması ile büyük miktarlarda standart üretim yapmak esas olmuştur.
Seri üretimden seri uyarlamaya
Zaman içinde değişimler yaşanarak İstatistiki kalite kontrol, toplam kalite
kontrolü, robotlar, bilgisayar yazılımları, tedarik zinciri yönetimi, MRP, ERP vs
şeklindeki gelişmeler olmuştur.
Seri uyarlama
Üretilen ürünü müşterinin isteklerine göre uyarlama söz konusudur. Ancak
bunu yaparken, hem standart, hem de seri imalattan vazgeçmemek esastır. Bu nedenle
bazen bu uygulama “uyarlanmış standartlaştırma” olarakda adlandırılır. Bunun içinde
“Esnek imalat sistemi ” gerçekleştirilmiştir. Beden belirlemek gibi.
Bir üretim yaklaşımı olarak seri uyarlama, işletmelere müşteri isteklerini hemen
dikkate alarak üretim yapmak imkanı vermektedir.
13. Balanced Scorecard – Toplam Dengeli Başarı Göstergesi Yöntemi, Başarı Karnesi
Balanced Scorecard, işletme stratejilerini uygulamaya dönük hedefler ile
ilişkilendirmek ve bu ilişkileri temsil eden göstergeleri izleyerek stratejilerin beklenen
sonuçlara ulaştırıp ulaştırmadığını kontrol etme fikrine dayanır.
Balanced Scorecard ve Performans Ölçütleri
1.Finansal nitelikli göstergeler : İşletmenin hissedar veya sahiplerine nasıl
göründüğünü gösterir
a)Satış gelirlerindeki büyüme
b)Maliyet yönetimi
c)Varlıkların kullanımı
2. Müşteriler ile ilgili göstergeler : Müşteriler ile ilgili beklenen hedefleri gösterir
a)Yeni müşteriler
b)Mevcut müşteriler
c)Müşteri karlılığı
3. İçsel süreçler ile ilgili göstergeler : Organizasyonun iç süreçleri ile ilgilidir
a)Tasarım ile ilgili olarak
b) Üretim ile ilgili olarak
c)Teslimat
d)Satış sonrası
4. Kurumsal öğrenme ve yenilikler ile ilgili olarak :
a)Çalışanların yetenekleri
b)Bilgi teknolojileri ile ilgili olarak
c)Motivasyon
Balanced Scorecard ve organizasyonlarda başarı
• İşletmenin vizyonu tüm çalışanlarca bilinecek
• Hedeflerin tutturulması ve stratejik amaçlara katkı yapılması güvence altına alınmış olacaktır
• Çalışanların gayretlerini temel hedef ve ölçütler üzerinde toplamalarına imkan verecektir
• Balance scorecard bir nevi performans izleme yöntemi olarak da anılır
• Finansal ölçütlerin alacağı değerler esasında kurumsal öğrenme ile başlar

Dengeli başarı göstergesi yaklaşımı, amacı itibariyle,
çeşitli performans göstergelerini kullanan bir kontrol
ve performans ölçüm ve değerleme aracı, hem
bütünleşik bir yönetim aracı hem de bir kurumsal
öğrenme (geçmiş hatalardan ders alma) aracıdır.



İşletmelerin yapılanma ve işleyişlerini etkileyen iletişim
ve bilgisayar teknolojilerinin yoğun kullanımı ile bilgi yaratma
ve kullanımının ön plana çıkmasıdır. Eski ekonomi ise daha
çok sanayi öncesi çağı anlayışını yansıtmaktadır.
İletişim ve bilgisayar teknoloji ve uygulamaları, işletmelerin iç
ve dış çevresini büyük ölçüde etkilemektedir. İşletmelerin dış
çevrelerindeki değişiklikleri ifade etmek için yeni ekonomi
kavramı kullanılmaktadır. Dolayısıyla yeni ekonomi olarak
ifade edilen yeni çevre koşullarından oluşan ortamda,
işletmeleri yönetmek için kullanılan bu kavram, yaklaşım ve
araçların da değiştiği, daha doğrusu değişmesi gerektiği ileri
sürülmüştür.
Yeni ekonomide “Bilgi” en fazla katma değeri olan output
olmuştur.
15. Yönetişim – Kurumsal Şirket Yönetimi
Devlet, hissedarlar, müşteriler, çalışanlar ve kreditörler
nezdinde işletmelerin mümkün olduğu ölçüde doğru bilgi vermesi
ve şeffaf davranmasını amaçlamaktadır. İşletmelerin hissedar ve
paydaşlarına karşı şeffaf olması, işletmelerin gerçek durumunu
yansıtması, bunların haklarını koruması, etik ilkelere uyması ve
sorumlu davranması bekleyişine dayanmaktadır.
Download