İLETİŞİM KAVRAMI • Batı dillerinde “communication” olarak kullanılan iletişim sözcüğünün kökeni, Latince “communis ve communicare” sözcüklerinden türetilmiş olup, “ortak, ortak kılmak, ortak olmak ve haberdar etme” anlamında kullanılmaktadır. FARKLI İLETİŞİM TANIMLARI • Masterson ve Watson: Dünyayı anlamlı kıldığımız ve bu anlamı başkalarıyla paylaştığımız insani bir süreç • Shannon ve Waeaver: Bir aklın başkasını etkilediği tüm işlemler. • Zıllıoğlu: Duyguların, düşüncelerin ve bilgilerin aktarılma süreci. • Gürüz: Bilgi, duygu ve düşüncelerin paylaşılması olmakla birlikte, kişi ya da grupların davranış ve tutumlarını etkilemeye yönelik bir eylem. Oskay ise iletişim; • Birbirlerine ortamlarındaki nesneler, olaylar, olgular ile değişmeleri haber veren, • bunlara ilişkin bilgilerini aktaran, • aynı olgular, nesneler, sorunlar karşısında benzer deneyimlerden kaynaklanan, benzer duygular taşıyıp bunları birbirine ifade eden insanların oluşturduğu topluluk yada toplum yaşamı içinde gerçekleştirilen tutum, yargı, düşünce, duygu bildirimleridir. Başka bir ifadeyle iletişim; • Haber, bilgi, duygu, düşünce ve tutumların simgeler sistemi aracılığıyla kişiler, gruplar arasında ya da toplumsal düzeyde değiş tokuş edildiği dinamik bir süreçtir. İletişimin Özellikleri 1. İletişim etkinliğinin insanları gerektirmesi. İletişim ancak insanların birbirlerini anlama ihtiyaçları sayesinde kurulabilir. 2. İletişim, paylaşmayı gerekli kılar; yani iletişimde gönderici ve alıcı, mesajın ortak bir anlamı üzerinde anlaşmalıdır. 3. İletişim semboliktir. Semboller, jestler, mimikler, sesler, harfler, rakamlar ve sözcüklerdir. • İletişim insan davranışlarının bir ürünüdür. • İletişim dinamik bir olgudur. Kültürel yapıdaki değişime paralel olarak iletişim değişir. Zamanla bazı kavramlar ve kelimeler yerini yenilerine terk eder. • İletişim belirli kalıplara bağlıdır. İletişim kalıpları, genel kültürel yapıya bağlı olarak gruplarca oluşturulur ve kişilerin kabul etmeleri oranında süreklilik kazanır. • İletişimde kullanılan sözler, özel işaretler, bir bölgenin haritasına benzer. Bir bölgenin haritası o bölgenin tüm özelliklerini vermez ama belirgin özelliklerini yansıtır. İletişimde kullanılan deyimlerin, kelimelerin, işaretlerin bazen değişik anlamları vardır. • İletişim kalıpları insanların anlaşması yani mesajın etkili olması için gereklidir. İletişim kalıbı iyi düzenlenirse, işaretler, kısaltmalar anlamlı hale gelir. Mesajın etkisi artar. İletişimin Fonksiyonları • İletişim, kaynaktan hedefe bilgi transferidir. Buna göre iletişim kurmanın dört temel fonksiyonu vardır. Bilgi, motivasyon, kontrol ve heyecanlandırma fonksiyonudur. Sosyal Sistem İçinde İletişimin Fonksiyonları 1. Enformasyon: Kişisel, çevresel, yerel, ulusal ve uluslararası koşulları anlamak, bilinçli tepki göstermek ve doğru sonuçlara ulaşmak için gerekli olan haber, veri, bilgi, mesaj, fikir ve yorumların toplanması, depolanması, işlenmesi ve yayılmasıdır. 2. Sosyalizasyon: Kişilerin içinde yaşadıkları toplumun etkin üyeleri olarak, faaliyet göstermelerini sağlayıp: toplumsal bağlılığı ve bilinci besleyecek genel bilgi birikimini oluşturmak ve böylelikle, toplumsal yaşama aktif bir şekilde katılmalarına izin vermek. 3. Motivasyon: Her toplumun ve topluluğun yakın ve uzak hedeflerini oluşturmak, kişisel tercihlerin teşviki, kişisel ve toplumsal etkilerini geliştirmek, herkesçe kabul gören hedeflere ulaşmaya yardımcı olmak. 4. Tartışma: Karşılıklı fikir birliğini ve alışverişini kolaylaştırmak ve kamuoyunu ilgilendiren konularda farklı görüşleri netleştirmek için gerekli ortamı oluşturmak, genel kabul gören tüm yerel, ulusal ve uluslararası konularda daha geniş kamuoyu ilgisi ve katılımı sağlamaktır. • Eğitim: Yaşamın tüm aşamalarında entelektüel gelişme, kişilik oluşumu, kişisel yetenek ve kapasitenin gelişimi için bilgi aktarmak. • Kültürel Gelişme: Kültürel mirası korumak amacıyla, kültürel ve sanatsal ürünlerin yayınlanması, bireyin ufkunun genişletilmesi, hayal gücünün, estetik gereksinimlerinin ve yaratıcılığının canlandırılması yoluyla, kültürel gelişimin sağlanması. • Eğlence: Kişisel veya toplu olarak eğlenme amacıyla işaret, sembol, ses, görüntü aracılığıyla tiyatro, dans, sanat, edebiyat, müzik, spor vb. aktivitelerin yaygınlaştırılmasını sağlamak. • Entegrasyon: Tüm insanların, grupların ve ulusların birbirini tanıma ve anlamlarını sağlamak, kendileri dışındakilerin yaşam koşullarını, görüşlerini ve isteklerini değerlendirebilmek için gereksinim duydukları farklı mesajlara ulaşmalarını sağlamak. İletişimin Bireysel ve Toplumsal Fonksiyonları Bireysel Fonksiyonları Toplumsal Fonksiyonları • Enformasyon toplar ve dağıtır. • Duygu ve düşünceler paylaşılır. • Karar destek sistemi sağlar. • Toplumsal statü kazandırır. • Birey kendini gerçekleştirir. • Temsil yeteneği kazandırır. • Sosyalleşme sürecine katkı sağlar. • Toplumu bilgilendirir • Öğrenme sürecini destekler. • Kültürel yakınlaşma sağlar. • Kültürel aktarma sağlar. • Toplumsal yakınlaşma sağlar. • Toplumu motive eder. • Toplumu yönlendirir. İletişim Sürecinin Unsurları KAYNAK • İletişim, kaynağın mesajı göndermesiyle başlar. • Kaynak; mesajı alıcıya ileten, hedef kitleye ulaşarak onda tutum değişikliği yapmayı amaçlayan kişi ya da kurumlardır. • Kaynağın görevi; alıcıya gönderilecek mesajın saptanması ve bu mesajın alıcının anlayacağı hale getirilerek alıcıya aktarılması, alıcının ikna edilmesidir. Kaynağın alıcıya gönderdiği mesajı etkileyen özellikleri şu şekilde sıralanabilir: • İletilecek konu ve alıcıya yönelik tutumu • İletişim yeteneği, kendine güveni • Saygınlığı • Çekiciliği • İnanç ve değerleri • Toplumdaki statüsü • Kişiliği • Alanında uzman olması • Güvenilirliği • Demografik özellikleri • Fiziki görünümü • Referans çerçevesi ALICI • Kaynak tarafından gönderilen mesajı alıp, yorumlayan, anlamlandıran kişi ya da grup. • İletişim sürecinin başarısı; alıcının kaynağın gönderdiği mesajı, kaynağın istediği anlamı yüklemesine bağlıdır. Mesajın etkin olmasında alıcıdan kaynaklı etkenler ise şunlardır: • İletişim sürecinde alıcının ruh hali, • Algılama gücü • Mesaj hakkında bilgisi • İletilecek konu ve kaynağa olan tutumu, • Kaynağı dinlemesi • Önyargıları, inanç ve değerleri • Toplumsal statüsü • Kişiliği MESAJ • Kaynak tarafından alıcıya iletilmek üzere üretilen sözlü/ görsel/görselişitsel bir üründür. • Kaynak; mesajın içeriğini alıcının kolayca anlayabilmesi için açık ve net olmalı. • Mesajı iletmek için kullanılan dil; alıcının eğitim, kültür ve sosyal seviyesine uygun düzenlenmelidir. • Ayrıca alıcının mesajı anlayıp olumlu geri bildirimde bulunması için mesajın; alıcının bilgi, düşünce ve deneyimlerine, tutum, değer yargılarına, inancına, ihtiyaç, beklenti ve amaçlarına, kişiliğine, ilgi alanlarına, toplum içindeki statüsüne ve rollerine uygun olması da gereklidir. Sözel Mesajların Taşıması Gereken Özellikler • Sözel iletişim, konuşma ve yazmadır. • Sözel iletişim kelimelere dayalıdır. Mesajlar kelimelerle iletilir. Kelimeler hem konuşma hem de yazılı olabilir. • Her iki mesajı da etkin olabilmesi için uygun kelimeler kullanılmalıdır. • Sözel iletişimin bir başka çeşidi de, resim ve sayılara dayalı grafik iletişimidir. Bu iletişimde mesaj, sayı veya resim renk olarak verilir. Resim ve desenler sade olmalıdır. Grafikler kısa alt yazılar ile açıklanmalıdır. Sözel Olmayan Mesajların Taşıması Gereken Özellikler • Sözel olmayan mesajlar, jest ve mimiklere dayalı mesajlardır. Yüz yüze iletişim de sık kullanılır. • Sözel olmayan mesajla etkin iletişim sağlanabilmesi için jest ve mimiklerin kaynak ve alıcılarca tanımlanmış olması gerekir. Ayrıca izleyicilerce de bilinmelidir. • Jest ve mimikler kültürel yapıya göre anlam kazanır. Bazen uzun cümlelerin anlamını basit bir harekete sığdırmak mümkündür. KODLAMA (ŞİFRELEME) • Bilginin, düşüncenin, duygunun, iletişime uygun hazır bir mesaj haline getirilmesine kodlama denir. • Kodlama bir mesajın iletişim kanallarının özelliklerine uygun olacak şekilde bir simgeleştirme sistemi aracılığıyla fiziksel olarak iletilebilecek veya taşınabilecek biçime çevrilmesidir. • Kodlama basit bir el hareketlerinden, karmaşık bir matematik formülüne kadar çok geniş bir alanı kapsayabilir. Kodlama simgelerin anlama dönüştürülmesidir. Simge(sinyal) mesaja iletmesi amacıyla verilen fiziksel biçimdir. Simgenin içeriğiyle yada anlamıyla hiçbir ilgisi yoktur. Sadece mesajın fiziksel varlığını yada biçimini ifade eder. Kod Açma • Mesajın yorumlanarak anlamlı bir şekilde algılanmasına kod açma denir. • İletişim sürecinde mesajlar ancak kod açma yoluyla anlam kazanır. • Kodlama, kaynak tarafından kod açma ise alıcı tarafından yapılır. • Alıcı ile kaynağın mesaja aynı anlamı vermesine referans veya izafet çerçevesi denir. • Kod açmada ortak bir dil kullanmak şarttır. KANAL ve ARAÇ • İletişim sürecinde mesajın alıcıya gönderilmesi ve alıcı tarafından mesajın alınması kanal ve araç ile gerçekleşir. • Örn: telefon görüşmesinde kullanılan sözcükler iletişim aracı iken bu iletişimin gerçekleşmesi için kullanılan telefon hattı ise kanaldır. • İletişim sürecinde hangi kanal ve aracın seçileceği aktarılmak istenen mesajın içeriğine ve alıcıya göre değişir. İletişim kanalları formel (resmi) ve informel (resmi olmayan) olmak üzere iki gruba ayrılır: • Formel iletişim kanalları, yönetim tarafından belirlenen ve kabul edilen iletişim kanallarıdır. • Örgütsel iletişim bu kanallarla yukarıdan aşağıya ve aşağıdan yukarıya doğru akar. Formel iletişim kanalları, yöneticiler tarafından planlanır. Yöneticiler, sorumluluklarını yerine getirirken, formel iletişim kanallarına ihtiyaç duyarlar; fakat hiçbir yönetici, örgütsel ve yönetsel faaliyetleri yerine getirirken, sadece formel iletişim kanallarını kullanmaz. Formel iletişimin yanında, informel iletişim kanallarını da kullanır. GERİBİLDİRİM • Alıcının kaynağın gönderdiği mesaja verdiği tepkidir. • Geri bildirim sayesinde kaynak mesajın anlaşılıp anlaşılmadığını öğrenir. • Geri bildirimli iletişimlere çift yönlü iletiştim denir. • Geri bildirim bir türlü kontrol mekanizmasıdır ve iletişim sürecini etkiler. • Geri bildirim iletişim sürecinin son unsurudur. Geri bildirim ikiye ayrılır: • Olumlu(+) geri bildirim: Bir mesajı destekleyen ve pekiştiren geri beslemedir. ÖRNEK: bir konuşma anındaki alkışlar gibi. Olumlu geri bildirim etkin iletişim kurulmasını sağlar. • Olumsuz(-) geri bildirim: mesaj anlaşılmıyor veya eksik anlaşılıyor ve geri bildiriliyorsa buna(-) geri bildirim denir. ÖRNEK: Sıkıntı dolu bakışlar, itirazlar, gazetedeki eleştiren yazılar. Etkin Geri Bildirim Etkin Olmayan Geri Bildirim • Kaynağa yardımcı olmayı amaçlar. • Mesajın tam bir karşılığıdır. • Zamanlaması tamdır. • Kaynağın amacına ulaşmasını sağlayacak kadar açık ve seçiktir. • Yapıcıdır ve davranış üzerinde durur. • Mesajın anlamını özel olarak içermez ve geneldir. • Mesajın anlamı ile doğrudan ilgisi yoktur. • Zamanlama itibariyle hatalıdır. • Kişiyi ve kişiliği vurgular. • Anlaşılmayacak kadar karmaşıktır. • Veri ve bilgi içermez, yoruma dayalıdır. İletişim Süreci; • tek yönlü ve çift yönlü olmak üzere iki yönlüdür. • Eğer iletişimde geri-bildirim yapılmıyorsa iletişim tek yönlüdür. Bu iletişim biçimi çabuk, kolay olup kontrolü kaynağın elindedir. Gönderilen mesajın alınıp alınmadığı ya da anlaşılıp anlaşılmadığı geribildirim (soru sorma, tartışma) yapılmadığı için bilinmemektedir. • Eğer iletişimde geri-bildirimden (feedback) yararlanılıyorsa bu iletişim çift yönlüdür. Çift yönlü iletişim yavaş ilerler. Ancak alıcı gönderilen mesajları alma, yorumlama, değerlendirme, karar verme ve yeni bir mesajı iletme yani cevap verme olanağı bulur. Alıcıdan gelen mesajı kaynak değerlendirir ve yeni bir mesaj gönderir. Böylece iletişim sürer, gider. • Kaynak ve alıcı arasında gidip gelen mesajlar açıklık kazanır. İçerik ve kastedilen arasında uçurumlar olmaz. Kod Sistemine Göre İletişim • Sözlü iletişim • Sözel olmayan iletişim olmak üzere ikiye ayrılır. Sokrates’in Konuşma Testi Bir gün bir adam Sokrates’e: “Arkadaşınla ilgili ne duyduğumu biliyor musun?” der. Sokrates: “Bir dakika bekle” diye cevap verir ve devam eder: “Bana bir şey söylemeden evvel senin küçük bir testten geçmeni istiyorum. Buna Üçlü Filtre Testi deniyor”. Adam merakla: “Üçlü Filtre?” diye sorar. “Doğru” diye devam eder Sokrates. “Benimle arkadaşın hakkında konuşmaya başlamadan önce, bir süre durup ne söyleyeceğini filtre etmek iyi bir fikir olabilir. Bu ona üçlü filtre dememin sebebi. Birinci filtre: “Gerçek filtresi. Bana birazdan söyleyeceğin şeyin tam olarak gerçek olduğundan emin misin?” Adam: “Hayır, aslında bunu sadece duydum.” “Tamam” der, “Öyleyse, sen bunun gerçekten doğru olup olmadığını bilmiyorsun… Şimdi ikinci filtreyi deneyelim, yani iyilik filtresini. Arkadaşın hakkında bana söylemek istediğin şey iyi bir şey mi?” diye sorar Sokrates. Adam Sokrates’e: “Hayır, tam tersi” diye cevap verir. Sokrates: “Öyleyse onun hakkında bana kötü bir şey söylemek istiyorsun ve bunun doğru olduğundan emin değilsin. Fakat yine de testi geçebilirsin, çünkü geriye bir filtre daha kaldı. İşe yararlılık filtresi; bana arkadaşın hakkında söyleyeceğin şey benim için yararlı mı?” diye sorar. Adam şaşırarak: “Hayır! Gerçekten de değil!” Sokrates: “İyi o zaman. Eğer bana söyleyeceğin şey doğru değilse ve yararlı değilse, bana niye söyleyesin ki!” der. Sözlü İletişim • Sözlü iletişim, konuşarak gerçekleştirdiğimiz iletişimdir. İki kişinin karşılıklı konuşmasında olduğu gibi doğrudan ya da telefon görüşmelerinde olduğu gibi uzaktan ve dolaylı olabilir. • Kısaca sözlü iletişim, karşılıklı konuşmadan öykü ve masal anlatmaya, telefonla konuşmadan şarkı ve türkü söylemeye, şiir okumadan ders anlatmaya kadar farklı alanlarda işlevini sürdürebilir. Sözlü iletişim; dil ve dil ötesi olmak üzere iki alt sınıfa ayrılmaktadır • Dille iletişimde kişiler ürettiklerini, bilgilerini birbirlerine ileterek anlamlandırırlar. • Dil ötesi iletişim, sesin niteliği ile ilgilidir; ses tonu, sesin hızı, şiddeti, hangi kelimenin vurgulandığı, duraklamalar vb özelliklerdir. • Dille iletişimde kişilerin “ne söyledikleri” dil ötesi iletişimde ise “nasıl söyledikleri” önemlidir. • Karşımızdakinin sözlerinin kapsamı kadar-hatta daha da fazla- ses tonundaki canlılık da bizi ilgilendirir. Sözlü iletişim becerileri gelişmiş birisinde bulunması gereken başlıca nitelikler şöyle sıralanabilir • Sesleri doğru boğumlama • Sesleri yutmama • Sesleri karıştırmama • Başlanılan cümleyi anlamlı yargılarla bitirme • Yabancı kelime kullanmama • Gereksiz kelime kullanmama • Mantıkça çelişik cümle kurmama • Yineleme yapmama • Sesin alçaklık ve yükseklik olanaklarını kullanma • • • • • • • • • • • • • • Derin, çabuk, düzenli ve gürültüsüz soluk alma Göğüs boşluğundan ve diyaframdan soluk alma Soluk alırken konuşmama Kelimeleri doğru ve anlaşılır biçimde söyleme Sözcük ve cümleleri doğru ve anlamına göre vurgulama Açık, anlaşılır ve doğru cümleler kurma Konuya ve konuşmanın düzeyine uygun bir tonla konuşma Konuşmanın akışını bozacak duraksamalar yapmama Söz, jest, mimik uyumunu sağlayarak konuşma Tekrarlara yer vermeden konuşma Yerel ağız ve argo söyleyişlere yer vermeme Konuşurken gereksiz sesler çıkarmama Gereksiz ayrıntılara girmeme İşitilebilir bir sesle konuşma Hikaye Çok zengin bir Hintli, geleceğini öğrenmek istedi ve sarayına bir falcı çağırttı. Falcı, önce bu zengin kişinin avucuna baktı, sonra yüzünü göğe çevirdi, yıldızlara baktı, daha sonra da cam küresine baktı ve gördüklerini tek tek söyledi: - Efendimiz, üzülerek söylemek zorundayım, sizi çok büyük bir felaket beklemektedir dedi. Altı oğlunuzu da kaybedeceksiniz ve altısının da ölümlerine tanık olacaksınız. Zengin Hintli, felaket habercisi bu falcıyı sarayından kovdurdu. Kendisine bir kese altın verilmesini beklerken kovulan falcı, söylenerek dışarı çıktı. Zengin Hintli adamlarına, geleceği doğru dürüst görebilen başka bir falcı bulmalarını söyledi. Adamları kentte ünlü bir başka falcı bulamayınca, bir önceki falcıya gittiler, ona danıştılar. ₋ Ben kılık kıyafetimi değiştiririm, başka bir falcı gibi sizlerin huzurunuza gelirim dedi. Siz de efendiniz karşısında, başka bir falcı bulamamış beceriksizler durumuna düşmekten kurtulursunuz. Birinci falcı, iki gün sonra başka bir falcı görünümünde yeniden saraya gitti ve bu kez yeni kimliğiyle zengin Hintlinin karşısına getirildi. İlk geldiğinde yaptığı gibi yine önce zengin Hintlinin avucuna baktı, sonra yüzünü göğe çevirdi, yıldızlara baktı, daha sonra da cam küresine baktı ve gördüklerini yine tek tek ama bu kez değişik biçimde söyledi: - Efendimiz, Tanrı'nın nimetleri üzerinizden hiçbir zaman eksik olmayacak dedi. Sizin altı oğlunuz var ama, siz onların tümünden daha çok yaşayacaksınız, onların tümünden daha uzun ömürlü olacaksınız. Ne kadar talihli bir babasınız ki, evlatlarınızın hiçbiri, babalarının ölümünü görmeyecek, hiçbiri yaşamında baba acısı tanımayacaktır. Falcının, geleceği böyle görmesinden çok mutlu olan zengin Hintli, adamlarına emir verdi ve onlar da falcıya bin altın verdiler. Sözsüz İletişim • Mahrebian ve Ferris (1967) tarafından yapılan bir araştırmada bir iletişim sürecinde karşı taraf üzerinde; sözlerin %7, sesin % 38, beden dilinin ise % 55 oranında etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. • Sözsüz iletişim, beden hareketleri, jestler, ses tonu, vurgulamalar, vb. gibi sözel olmayan birçok unsuru içermektedir. Bu ifadeler sözlerin ağızdan çıkan anlamlarını etkilemektedir. • Bununla birlikte fiziksel görüntü, kıyafetler, kullanılan aksesuarlar, yüz ifadeleri gibi unsurlar da sözsüz iletişim içerisinde yer almaktadır. Sözsüz iletişim • İletişim yokluğunu olanaksız kılmak • Sözel mesajları güçlendirmek • İlişkileri ve kişileri tanımlamak • Güvenilir iletiler sağlamak • Kültüre göre biçimlenmek Sözsüz iletişimin Öğeleri • Beden dili • Dinleme • Dokunma • Koku • Renk • Giysiler Beden Dili • Jest ve mimiklerden oluşur. • En eski iletişim aracıdır. • Duygu ve düşüncelerimizin yansımasıdır Beden dilini gizlemek mümkün değildir. O nedenle beden esastır. Beden Dili • Beden dili; evrenseldir. Yani dünyanın her yerindeki insanlar tarafından kullanılır. Ancak beden dilindeki işaretler, evrensel değildir. • Sözlü mesajlar ile beden dilinin mesajı arasında fark olduğunda, beden dilinin mesajı doğru olarak kabul edilmektedir. • Beden dilinin doğru kullanımı iletişimi kolaylaştırır. • Her zaman aynı davranış aynı anlama gelmeyebilir. • Beden dili cinsiyete bağlı olarak bazı farklılıklar gösterebilir. • Beden dili, hayvanlarda da gözlemlenir. • Beden dili, kişiliği de yansıtmaktadır. • Batılılar için HERŞEY YOLUNDA • Brezilyalılar KÜFÜR • Fransızlar için SIFIR • Japonlar için PARA Hikaye !!! Bir ülkede çok zengin bir iş adamının karısı kaybolmuştur ve iş adamı karısını öldürmekten yargılanmaktadır. Duruşmalar devam eder ve karar son duruşmaya kalır. Son duruşma için zengin iş adamının avukatı ilginç bir çıkış yapar ve duruşmaya bir tanık getireceğini bildirir. Duruşma günü mahkeme heyetine ve jüriye kapı açıldığında içeriye tanık olarak sanığın öldüğü söylenen eşinin gireceğini belirtir ve kapının açılmasını ister. Salondaki herkes bir anda kapıya bakar ve ancak içeriye kimse girmez. Avukat salona dönerek; ₋ Herkesin içinde çok küçük de olsa müvekkelimin eşinin yaşadığına dair var olan umut nedeniyle kapıya dönüp baktığından, müvekkilimin masum olduğunu belirterek sözlerimi bitiriyor ve bu kararı takdirinize bırakıyorum der. Mahkeme başkanı kararını açıklar ve sanık, karısını öldürmekten suçlu bulunur. Bunun üzerine avukat yargıca sorar; ₋ siz de dahil herkes kapıya baktığına göre neden bu ayrıntıyı dikkate almadınız? Yargıç cevap verir. ₋ Doğru, herkes baktı. Sanık hariç. Temel Beden Dili Hareketleri Jest ve Mimikler Esas Jest ve Mimikler: • Duyguları somutlaştırarak anlatan hareketler. • Dinlediğimizi anlatmak için bilinçli olarak başın öne arkaya sallanması gibi. İkincil Jest ve Mimikler: • Bir anda istek dışında oluşan doğal hareketler • Esneme, hapşırma gibi. Esas Jestler • Anlatım jestleri; duygularımızın ifade edilmesine yarayan anlatım biçimleridir. • Yüzün asık olması kişinin üzüntülü olduğunu belirtir ve tüm toplumlarda aynıdır. Yüz İfadeleri • Beden dilinin en belirgin anlamları • Temel duygular, insanlarda ortak olan duygulardır. • Evrenseldir. • İstemli ya da istemsiz yapılır. Baş Hareketleri • 20 yıl önce başın yukarı kaldırılması hayır; aşağı indirilmesi evet iken • Günümüzde sadece başın aşağı yukarı sallanması evet anlamına gelmektedir. Eller, Kollar ve Parmaklar • Eller, insanların kendilerini ifade edecekleri zaman gösterdiği duyarlılık açısından en etkili organdır. • Avuç içlerinin aşağıya ve yukarıya bakmasına göre eller, iki şekilde hareket ettirilmektedir. • Avuç içlerinin yukarıya bakması kişinin gizlisi saklısının olmadığını ve karşısındaki insana güven sunduğunu • Aşağıya bakması ise hassas olduğu konularda dışa kapalı olduğunu belirtir ve güvensiz bir ifade olarak karşımıza çıkar. • Havayı hassas bir şekilde kavrama; anlatılan konuya hassasiyet kazandırır. • Havayı güçlü bir şekilde kavrama ise anlatılan konudaki kararlılığı gösterir. Etkin dinleme biçimi • Ellerin kapalı olarak çoğunlukla yanakta bulunması • İşaret parmağının şakak boyunca yukarıya dönük olması Kaybolan ilgiyle ortaya çıkan dinleme • Elin yanağa değmeyip avucun başa destek olma durumu El Sıkışma El sıkışma biçimleriyle; Üstünlük Eşitlik Boyun eğme Güvenli ve Dengeli El Sıkışma • Ellerin dik ve avuç içlerinin birbirini bütünüyle kavraması Dostça El Sıkışma • Dürüstlük ve duyguların sıcaklığı konusunda güven verilmek istendiğinde iki elle sıkılır. • Bu şekilde samimiyet ve güven gibi özel duygular aktarılabilir. Bedensel Temas ile • El sıkışırken, sol eliyle karşısındaki kişinin kolunu veya omzunu tutmak o kişiye özel bir duyguyu aktarmaktır. El Sıkışmada Önemli Noktalar; • El sıkışma işlemini kimin başlatacağı • Ne zaman? • Ne kadar sürmeli? • Göz teması Kötü El Sıkışma Biçimleri • Karşıdaki kişiye sadece parmaklarının ucunu vererek yapılır. Kol Kavuşturma Engeli • İnsanlar kendilerini güvende hissetmek istediği zaman, kol kavuşturma hareketini yapmaktadır. Kol Kavrama Oturma Karşı Karşıya Oturmak • Genellikle rekabeti ifade eder. • Bir fikir çerçevesinde ya da iş ilişkisinde olsun karşı karşıya oturmak, tıpkı bir satranç maçında olduğu gibi masadan bir galip ve mağlup çıkacağını düşündürür. 90⁰ lik Açıyla Oturmak • İşbirliği sağlamak amacıyla kurulan bir ilişkiye uygun oturma düzeni. • Bu şekilde kişinin karşısındaki çelişen biri değil, problemi birlikte çözecek kişi olarak algılanır. Yan Yana Oturmak • Birliktelik ve problemlere karşı, dış dünyaya ortak cephe oluşturmak anlamına gelir. • Yuvarlak masa etrafında oturanlar arasında eşitlik Mesafe • İnsanlar birbirlerine karşı olan duyguları itibariyle aralarına belirli bir mesafe koyarlar. Mahrem Alan (0-25 cm) • Her bireyin çitlerle çevrili bir dünyası vardır ve sadece istenilen kişiler bu çitlerden içeri alınır. • Mahrem alan; bir kişiyi yakınımıza alabileceğimiz en son noktadır. Kişisel Alan (25-100 cm) • İki arkadaşın konuşurken korudukları alan. • Kişisel alana; mesai arkadaşları, sevdiğimiz insanlar ve üstlerimizin girmesine izin veririz. • Sosyal Alan (100-250 cm ) Partiler, toplantılar, spor karşılaşmaları gibi etkinliklerde tanımadığımız ya da samimiyetimizin az olduğu insanlarla bulunduğumuz alan. • Genel Alan (> 250 cm) Birbirini hiç tanımayan insanların imkanlar dahilinde korumaya çalıştıkları alan. • Otururken veya ayakta iken korunan mesafe; insanların birbirlerine karşı olan duygularının işaretidir. • Birbirine yakın oturan insanlar dayanışma ve güven • Daire biçiminde oturanlar ise dış dünyaya kapanma • Ayak uçlarının ve göğsün baktığı yön kişinin gerçekte nerede bulunmak istediğini gösterir. • Bir yöneticiyle çalışanının yaptığı bir konuşmada ayak uçları kapıya dönükse, bu durum tarafların bu konuşmayı daha fazla sürdürmek istemediğini gösterir. Yalan, Samimiyetsizlik, Şüphe ve Tereddüt • İnsanlar yalan söylediklerinde yüz ifadelerini en iyi şekilde kontrol etmek isterler. • Yalan söyleyen kişinin el hareketleri azalırken, elini yüz çevresine götürme ve değdirme artar. Yalan İşaretleri