let***m kavramı

advertisement
İLETİŞİM KAVRAMI
• Batı dillerinde “communication” olarak kullanılan iletişim sözcüğünün
kökeni, Latince “communis ve communicare” sözcüklerinden
türetilmiş olup, “ortak, ortak kılmak, ortak olmak ve haberdar etme”
anlamında kullanılmaktadır.
FARKLI İLETİŞİM TANIMLARI
• Masterson ve Watson: Dünyayı anlamlı kıldığımız ve bu anlamı
başkalarıyla paylaştığımız insani bir süreç
• Shannon ve Waeaver: Bir aklın başkasını etkilediği tüm işlemler.
• Zıllıoğlu: Duyguların, düşüncelerin ve bilgilerin aktarılma süreci.
• Gürüz: Bilgi, duygu ve düşüncelerin paylaşılması olmakla birlikte, kişi
ya da grupların davranış ve tutumlarını etkilemeye yönelik bir eylem.
Oskay ise iletişim;
• Birbirlerine ortamlarındaki nesneler, olaylar, olgular ile değişmeleri
haber veren,
• bunlara ilişkin bilgilerini aktaran,
• aynı olgular, nesneler, sorunlar karşısında benzer deneyimlerden
kaynaklanan, benzer duygular taşıyıp bunları birbirine ifade eden
insanların oluşturduğu topluluk yada toplum yaşamı içinde
gerçekleştirilen tutum, yargı, düşünce, duygu bildirimleridir.
Başka bir ifadeyle iletişim;
• Haber, bilgi, duygu, düşünce ve tutumların simgeler sistemi aracılığıyla
kişiler, gruplar arasında ya da toplumsal düzeyde değiş tokuş edildiği
dinamik bir süreçtir.
İletişimin Özellikleri
1. İletişim etkinliğinin insanları gerektirmesi. İletişim ancak insanların
birbirlerini anlama ihtiyaçları sayesinde kurulabilir.
2. İletişim, paylaşmayı gerekli kılar; yani iletişimde gönderici ve alıcı,
mesajın ortak bir anlamı üzerinde anlaşmalıdır.
3. İletişim semboliktir. Semboller, jestler, mimikler, sesler, harfler,
rakamlar ve sözcüklerdir.
• İletişim insan davranışlarının bir ürünüdür.
• İletişim dinamik bir olgudur. Kültürel yapıdaki değişime paralel olarak
iletişim değişir. Zamanla bazı kavramlar ve kelimeler yerini yenilerine terk
eder.
• İletişim belirli kalıplara bağlıdır. İletişim kalıpları, genel kültürel yapıya bağlı
olarak gruplarca oluşturulur ve kişilerin kabul etmeleri oranında süreklilik
kazanır.
• İletişimde kullanılan sözler, özel işaretler, bir bölgenin haritasına benzer. Bir
bölgenin haritası o bölgenin tüm özelliklerini vermez ama belirgin
özelliklerini yansıtır. İletişimde kullanılan deyimlerin, kelimelerin, işaretlerin
bazen değişik anlamları vardır.
• İletişim kalıpları insanların anlaşması yani mesajın etkili olması için
gereklidir. İletişim kalıbı iyi düzenlenirse, işaretler, kısaltmalar anlamlı hale
gelir. Mesajın etkisi artar.
İletişimin Fonksiyonları
• İletişim, kaynaktan hedefe bilgi transferidir. Buna göre iletişim
kurmanın dört temel fonksiyonu vardır. Bilgi, motivasyon, kontrol ve
heyecanlandırma fonksiyonudur.
Sosyal Sistem İçinde İletişimin Fonksiyonları
1. Enformasyon: Kişisel, çevresel, yerel, ulusal ve uluslararası koşulları
anlamak, bilinçli tepki göstermek ve doğru sonuçlara ulaşmak için
gerekli olan haber, veri, bilgi, mesaj, fikir ve yorumların toplanması,
depolanması, işlenmesi ve yayılmasıdır.
2. Sosyalizasyon: Kişilerin içinde yaşadıkları toplumun etkin üyeleri
olarak, faaliyet göstermelerini sağlayıp: toplumsal bağlılığı ve bilinci
besleyecek genel bilgi birikimini oluşturmak ve böylelikle, toplumsal
yaşama aktif bir şekilde katılmalarına izin vermek.
3. Motivasyon: Her toplumun ve topluluğun yakın ve uzak hedeflerini
oluşturmak, kişisel tercihlerin teşviki, kişisel ve toplumsal etkilerini
geliştirmek, herkesçe kabul gören hedeflere ulaşmaya yardımcı olmak.
4. Tartışma: Karşılıklı fikir birliğini ve alışverişini kolaylaştırmak ve
kamuoyunu ilgilendiren konularda farklı görüşleri netleştirmek için
gerekli ortamı oluşturmak, genel kabul gören tüm yerel, ulusal ve
uluslararası konularda daha geniş kamuoyu ilgisi ve katılımı sağlamaktır.
• Eğitim: Yaşamın tüm aşamalarında entelektüel gelişme, kişilik
oluşumu, kişisel yetenek ve kapasitenin gelişimi için bilgi aktarmak.
• Kültürel Gelişme: Kültürel mirası korumak amacıyla, kültürel ve
sanatsal ürünlerin yayınlanması, bireyin ufkunun genişletilmesi, hayal
gücünün, estetik gereksinimlerinin ve yaratıcılığının canlandırılması
yoluyla, kültürel gelişimin sağlanması.
• Eğlence: Kişisel veya toplu olarak eğlenme amacıyla işaret, sembol,
ses, görüntü aracılığıyla tiyatro, dans, sanat, edebiyat, müzik, spor vb.
aktivitelerin yaygınlaştırılmasını sağlamak.
• Entegrasyon: Tüm insanların, grupların ve ulusların birbirini tanıma ve
anlamlarını sağlamak, kendileri dışındakilerin yaşam koşullarını,
görüşlerini ve isteklerini değerlendirebilmek için gereksinim
duydukları farklı mesajlara ulaşmalarını sağlamak.
İletişimin Bireysel ve Toplumsal Fonksiyonları
Bireysel Fonksiyonları
Toplumsal Fonksiyonları
• Enformasyon toplar ve dağıtır.
• Duygu ve düşünceler paylaşılır.
• Karar destek sistemi sağlar.
• Toplumsal statü kazandırır.
• Birey kendini gerçekleştirir.
• Temsil yeteneği kazandırır.
• Sosyalleşme sürecine katkı
sağlar.
• Toplumu bilgilendirir
• Öğrenme sürecini destekler.
• Kültürel yakınlaşma sağlar.
• Kültürel aktarma sağlar.
• Toplumsal yakınlaşma sağlar.
• Toplumu motive eder.
• Toplumu yönlendirir.
İletişim Sürecinin Unsurları
KAYNAK
• İletişim, kaynağın mesajı göndermesiyle başlar.
• Kaynak; mesajı alıcıya ileten, hedef kitleye ulaşarak onda tutum
değişikliği yapmayı amaçlayan kişi ya da kurumlardır.
• Kaynağın görevi; alıcıya gönderilecek mesajın saptanması ve bu
mesajın alıcının anlayacağı hale getirilerek alıcıya aktarılması, alıcının
ikna edilmesidir.
Kaynağın alıcıya gönderdiği mesajı etkileyen
özellikleri şu şekilde sıralanabilir:
• İletilecek konu ve alıcıya yönelik tutumu
• İletişim yeteneği, kendine güveni
• Saygınlığı
• Çekiciliği
• İnanç ve değerleri
• Toplumdaki statüsü
• Kişiliği
• Alanında uzman olması
• Güvenilirliği
• Demografik özellikleri
• Fiziki görünümü
• Referans çerçevesi
ALICI
• Kaynak tarafından gönderilen mesajı alıp, yorumlayan, anlamlandıran
kişi ya da grup.
• İletişim sürecinin başarısı; alıcının kaynağın gönderdiği mesajı,
kaynağın istediği anlamı yüklemesine bağlıdır.
Mesajın etkin olmasında alıcıdan kaynaklı
etkenler ise şunlardır:
• İletişim sürecinde alıcının ruh hali,
• Algılama gücü
• Mesaj hakkında bilgisi
• İletilecek konu ve kaynağa olan tutumu,
• Kaynağı dinlemesi
• Önyargıları, inanç ve değerleri
• Toplumsal statüsü
• Kişiliği
MESAJ
• Kaynak tarafından alıcıya iletilmek üzere üretilen sözlü/ görsel/görselişitsel bir üründür.
• Kaynak; mesajın içeriğini alıcının kolayca anlayabilmesi için açık ve net
olmalı.
• Mesajı iletmek için kullanılan dil; alıcının eğitim, kültür ve sosyal
seviyesine uygun düzenlenmelidir.
• Ayrıca alıcının mesajı anlayıp
olumlu
geri
bildirimde
bulunması için mesajın; alıcının
bilgi, düşünce ve deneyimlerine,
tutum,
değer
yargılarına,
inancına, ihtiyaç, beklenti ve
amaçlarına,
kişiliğine,
ilgi
alanlarına,
toplum
içindeki
statüsüne ve rollerine uygun
olması da gereklidir.
Sözel Mesajların Taşıması Gereken Özellikler
• Sözel iletişim, konuşma ve yazmadır.
• Sözel iletişim kelimelere dayalıdır. Mesajlar kelimelerle iletilir.
Kelimeler hem konuşma hem de yazılı olabilir.
• Her iki mesajı da etkin olabilmesi için uygun kelimeler kullanılmalıdır.
• Sözel iletişimin bir başka çeşidi de, resim ve sayılara dayalı grafik
iletişimidir. Bu iletişimde mesaj, sayı veya resim renk olarak verilir.
Resim ve desenler sade olmalıdır. Grafikler kısa alt yazılar ile
açıklanmalıdır.
Sözel Olmayan Mesajların Taşıması Gereken
Özellikler
• Sözel olmayan mesajlar, jest ve mimiklere dayalı mesajlardır. Yüz yüze
iletişim de sık kullanılır.
• Sözel olmayan mesajla etkin iletişim sağlanabilmesi için jest ve
mimiklerin kaynak ve alıcılarca tanımlanmış olması gerekir. Ayrıca
izleyicilerce de bilinmelidir.
• Jest ve mimikler kültürel yapıya göre anlam kazanır. Bazen uzun
cümlelerin anlamını basit bir harekete sığdırmak mümkündür.
KODLAMA (ŞİFRELEME)
• Bilginin, düşüncenin, duygunun, iletişime uygun hazır bir mesaj haline
getirilmesine kodlama denir.
• Kodlama bir mesajın iletişim kanallarının özelliklerine uygun olacak
şekilde bir simgeleştirme sistemi aracılığıyla fiziksel olarak
iletilebilecek veya taşınabilecek biçime çevrilmesidir.
• Kodlama basit bir el hareketlerinden, karmaşık bir matematik
formülüne kadar çok geniş bir alanı kapsayabilir. Kodlama simgelerin
anlama dönüştürülmesidir. Simge(sinyal) mesaja iletmesi amacıyla
verilen fiziksel biçimdir. Simgenin içeriğiyle yada anlamıyla hiçbir ilgisi
yoktur. Sadece mesajın fiziksel varlığını yada biçimini ifade eder.
Kod Açma
• Mesajın yorumlanarak anlamlı bir
şekilde algılanmasına kod açma
denir.
• İletişim sürecinde mesajlar ancak
kod açma yoluyla anlam kazanır.
• Kodlama, kaynak tarafından kod
açma ise alıcı tarafından yapılır.
• Alıcı ile kaynağın mesaja aynı
anlamı vermesine referans veya
izafet çerçevesi denir.
• Kod açmada ortak bir dil kullanmak
şarttır.
KANAL ve ARAÇ
• İletişim sürecinde mesajın alıcıya gönderilmesi ve alıcı tarafından
mesajın alınması kanal ve araç ile gerçekleşir.
• Örn: telefon görüşmesinde kullanılan sözcükler iletişim aracı iken bu
iletişimin gerçekleşmesi için kullanılan telefon hattı ise kanaldır.
• İletişim sürecinde hangi kanal ve aracın seçileceği aktarılmak istenen
mesajın içeriğine ve alıcıya göre değişir.
İletişim kanalları formel (resmi) ve informel (resmi
olmayan) olmak üzere iki gruba ayrılır:
• Formel iletişim kanalları, yönetim tarafından belirlenen ve kabul
edilen iletişim kanallarıdır.
• Örgütsel iletişim bu kanallarla yukarıdan aşağıya ve aşağıdan yukarıya
doğru akar. Formel iletişim kanalları, yöneticiler tarafından planlanır.
Yöneticiler, sorumluluklarını yerine getirirken, formel iletişim
kanallarına ihtiyaç duyarlar; fakat hiçbir yönetici, örgütsel ve yönetsel
faaliyetleri yerine getirirken, sadece formel iletişim kanallarını
kullanmaz. Formel iletişimin yanında, informel iletişim kanallarını da
kullanır.
GERİBİLDİRİM
• Alıcının kaynağın gönderdiği mesaja verdiği tepkidir.
• Geri bildirim sayesinde kaynak mesajın anlaşılıp anlaşılmadığını
öğrenir.
• Geri bildirimli iletişimlere çift yönlü iletiştim denir.
• Geri bildirim bir türlü kontrol mekanizmasıdır ve iletişim sürecini
etkiler.
• Geri bildirim iletişim sürecinin son unsurudur.
Geri bildirim ikiye ayrılır:
• Olumlu(+) geri bildirim: Bir mesajı destekleyen ve pekiştiren geri
beslemedir. ÖRNEK: bir konuşma anındaki alkışlar gibi. Olumlu geri
bildirim etkin iletişim kurulmasını sağlar.
• Olumsuz(-) geri bildirim: mesaj anlaşılmıyor veya eksik anlaşılıyor ve
geri bildiriliyorsa buna(-) geri bildirim denir. ÖRNEK: Sıkıntı dolu
bakışlar, itirazlar, gazetedeki eleştiren yazılar.
Etkin Geri Bildirim
Etkin Olmayan Geri Bildirim
• Kaynağa
yardımcı
olmayı
amaçlar.
• Mesajın tam bir karşılığıdır.
• Zamanlaması tamdır.
• Kaynağın amacına ulaşmasını
sağlayacak kadar açık ve seçiktir.
• Yapıcıdır ve davranış üzerinde
durur.
• Mesajın anlamını özel olarak
içermez ve geneldir.
• Mesajın anlamı ile doğrudan
ilgisi yoktur.
• Zamanlama itibariyle hatalıdır.
• Kişiyi ve kişiliği vurgular.
• Anlaşılmayacak
kadar
karmaşıktır.
• Veri ve bilgi içermez, yoruma
dayalıdır.
İletişim Süreci;
• tek yönlü ve çift yönlü olmak üzere iki yönlüdür.
• Eğer iletişimde geri-bildirim yapılmıyorsa iletişim tek yönlüdür. Bu
iletişim biçimi çabuk, kolay olup kontrolü kaynağın elindedir.
Gönderilen mesajın alınıp alınmadığı ya da anlaşılıp anlaşılmadığı geribildirim (soru sorma, tartışma) yapılmadığı için bilinmemektedir.
• Eğer iletişimde geri-bildirimden (feedback) yararlanılıyorsa bu iletişim
çift yönlüdür. Çift yönlü iletişim yavaş ilerler. Ancak alıcı gönderilen
mesajları alma, yorumlama, değerlendirme, karar verme ve yeni bir
mesajı iletme yani cevap verme olanağı bulur. Alıcıdan gelen mesajı
kaynak değerlendirir ve yeni bir mesaj gönderir. Böylece iletişim sürer,
gider.
• Kaynak ve alıcı arasında gidip gelen mesajlar açıklık kazanır. İçerik ve
kastedilen arasında uçurumlar olmaz.
Kod Sistemine Göre İletişim
• Sözlü iletişim
• Sözel olmayan iletişim olmak üzere ikiye ayrılır.
Sokrates’in Konuşma Testi
Bir gün bir adam Sokrates’e: “Arkadaşınla ilgili ne duyduğumu biliyor musun?” der.
Sokrates: “Bir dakika bekle” diye cevap verir ve devam eder: “Bana bir şey söylemeden
evvel senin küçük bir testten geçmeni istiyorum. Buna Üçlü Filtre Testi deniyor”. Adam
merakla: “Üçlü Filtre?” diye sorar. “Doğru” diye devam eder Sokrates.
“Benimle arkadaşın hakkında konuşmaya başlamadan önce, bir süre durup ne söyleyeceğini
filtre etmek iyi bir fikir olabilir. Bu ona üçlü filtre dememin sebebi. Birinci filtre: “Gerçek
filtresi. Bana birazdan söyleyeceğin şeyin tam olarak gerçek olduğundan emin misin?”
Adam: “Hayır, aslında bunu sadece duydum.” “Tamam” der, “Öyleyse, sen bunun gerçekten
doğru olup olmadığını bilmiyorsun… Şimdi ikinci filtreyi deneyelim, yani iyilik filtresini.
Arkadaşın hakkında bana söylemek istediğin şey iyi bir şey mi?” diye sorar Sokrates.
Adam Sokrates’e: “Hayır, tam tersi” diye cevap verir. Sokrates: “Öyleyse onun hakkında
bana kötü bir şey söylemek istiyorsun ve bunun doğru olduğundan emin değilsin. Fakat
yine de testi geçebilirsin, çünkü geriye bir filtre daha kaldı. İşe yararlılık filtresi; bana
arkadaşın hakkında söyleyeceğin şey benim için yararlı mı?” diye sorar. Adam şaşırarak:
“Hayır! Gerçekten de değil!” Sokrates: “İyi o zaman. Eğer bana söyleyeceğin şey doğru
değilse ve yararlı değilse, bana niye söyleyesin ki!” der.
Sözlü İletişim
• Sözlü iletişim, konuşarak gerçekleştirdiğimiz iletişimdir. İki kişinin
karşılıklı konuşmasında olduğu gibi doğrudan ya da telefon
görüşmelerinde olduğu gibi uzaktan ve dolaylı olabilir.
• Kısaca sözlü iletişim, karşılıklı konuşmadan öykü ve masal anlatmaya,
telefonla konuşmadan şarkı ve türkü söylemeye, şiir okumadan ders
anlatmaya kadar farklı alanlarda işlevini sürdürebilir.
Sözlü iletişim; dil ve dil ötesi olmak üzere iki
alt sınıfa ayrılmaktadır
• Dille iletişimde kişiler ürettiklerini, bilgilerini birbirlerine ileterek
anlamlandırırlar.
• Dil ötesi iletişim, sesin niteliği ile ilgilidir; ses tonu, sesin hızı, şiddeti,
hangi kelimenin vurgulandığı, duraklamalar vb özelliklerdir.
• Dille iletişimde kişilerin “ne söyledikleri” dil ötesi iletişimde ise “nasıl
söyledikleri” önemlidir.
• Karşımızdakinin sözlerinin kapsamı kadar-hatta daha da fazla- ses
tonundaki canlılık da bizi ilgilendirir.
Sözlü iletişim becerileri gelişmiş birisinde bulunması gereken
başlıca nitelikler şöyle sıralanabilir
• Sesleri doğru boğumlama
• Sesleri yutmama
• Sesleri karıştırmama
• Başlanılan cümleyi anlamlı yargılarla bitirme
• Yabancı kelime kullanmama
• Gereksiz kelime kullanmama
• Mantıkça çelişik cümle kurmama
• Yineleme yapmama
• Sesin alçaklık ve yükseklik olanaklarını kullanma
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Derin, çabuk, düzenli ve gürültüsüz soluk alma
Göğüs boşluğundan ve diyaframdan soluk alma
Soluk alırken konuşmama
Kelimeleri doğru ve anlaşılır biçimde söyleme
Sözcük ve cümleleri doğru ve anlamına göre vurgulama
Açık, anlaşılır ve doğru cümleler kurma
Konuya ve konuşmanın düzeyine uygun bir tonla konuşma
Konuşmanın akışını bozacak duraksamalar yapmama
Söz, jest, mimik uyumunu sağlayarak konuşma
Tekrarlara yer vermeden konuşma
Yerel ağız ve argo söyleyişlere yer vermeme
Konuşurken gereksiz sesler çıkarmama
Gereksiz ayrıntılara girmeme
İşitilebilir bir sesle konuşma
Hikaye
Çok zengin bir Hintli, geleceğini öğrenmek istedi ve sarayına bir falcı çağırttı. Falcı, önce bu zengin kişinin
avucuna baktı, sonra yüzünü göğe çevirdi, yıldızlara baktı, daha sonra da cam küresine baktı ve gördüklerini tek
tek söyledi:
- Efendimiz, üzülerek söylemek zorundayım, sizi çok büyük bir felaket beklemektedir dedi. Altı oğlunuzu da
kaybedeceksiniz ve altısının da ölümlerine tanık olacaksınız.
Zengin Hintli, felaket habercisi bu falcıyı sarayından kovdurdu. Kendisine bir kese altın verilmesini beklerken
kovulan falcı, söylenerek dışarı çıktı. Zengin Hintli adamlarına, geleceği doğru dürüst görebilen başka bir falcı
bulmalarını söyledi. Adamları kentte ünlü bir başka falcı bulamayınca, bir önceki falcıya gittiler, ona danıştılar.
₋ Ben kılık kıyafetimi değiştiririm, başka bir falcı gibi sizlerin huzurunuza gelirim dedi. Siz de efendiniz karşısında,
başka bir falcı bulamamış beceriksizler durumuna düşmekten kurtulursunuz.
Birinci falcı, iki gün sonra başka bir falcı görünümünde yeniden saraya gitti ve bu kez yeni kimliğiyle zengin
Hintlinin karşısına getirildi. İlk geldiğinde yaptığı gibi yine önce zengin Hintlinin avucuna baktı, sonra yüzünü göğe
çevirdi, yıldızlara baktı, daha sonra da cam küresine baktı ve gördüklerini yine tek tek ama bu kez değişik biçimde
söyledi:
- Efendimiz, Tanrı'nın nimetleri üzerinizden hiçbir zaman eksik olmayacak dedi. Sizin altı oğlunuz var ama, siz
onların tümünden daha çok yaşayacaksınız, onların tümünden daha uzun ömürlü olacaksınız. Ne kadar talihli bir
babasınız ki, evlatlarınızın hiçbiri, babalarının ölümünü görmeyecek, hiçbiri yaşamında baba acısı tanımayacaktır.
Falcının, geleceği böyle görmesinden çok mutlu olan zengin Hintli, adamlarına emir verdi ve onlar da falcıya bin
altın verdiler.
Sözsüz İletişim
• Mahrebian ve Ferris (1967) tarafından yapılan bir araştırmada bir
iletişim sürecinde karşı taraf üzerinde; sözlerin %7, sesin % 38, beden
dilinin ise % 55 oranında etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
• Sözsüz iletişim, beden hareketleri, jestler, ses tonu, vurgulamalar, vb.
gibi sözel olmayan birçok unsuru içermektedir. Bu ifadeler sözlerin
ağızdan çıkan anlamlarını etkilemektedir.
• Bununla birlikte fiziksel görüntü, kıyafetler, kullanılan aksesuarlar, yüz
ifadeleri gibi unsurlar da sözsüz iletişim içerisinde yer almaktadır.
Sözsüz iletişim
• İletişim yokluğunu olanaksız kılmak
• Sözel mesajları güçlendirmek
• İlişkileri ve kişileri tanımlamak
• Güvenilir iletiler sağlamak
• Kültüre göre biçimlenmek
Sözsüz iletişimin Öğeleri
• Beden dili
• Dinleme
• Dokunma
• Koku
• Renk
• Giysiler
Beden Dili
• Jest ve mimiklerden oluşur.
• En eski iletişim aracıdır.
• Duygu ve düşüncelerimizin
yansımasıdır
Beden dilini gizlemek
mümkün değildir.
O nedenle beden esastır.
Beden Dili
• Beden dili; evrenseldir. Yani dünyanın her yerindeki insanlar
tarafından kullanılır. Ancak beden dilindeki işaretler, evrensel değildir.
• Sözlü mesajlar ile beden dilinin mesajı arasında fark olduğunda,
beden dilinin mesajı doğru olarak kabul edilmektedir.
• Beden dilinin doğru kullanımı iletişimi kolaylaştırır.
• Her zaman aynı davranış aynı anlama gelmeyebilir.
• Beden dili cinsiyete bağlı olarak bazı farklılıklar gösterebilir.
• Beden dili, hayvanlarda da gözlemlenir.
• Beden dili, kişiliği de yansıtmaktadır.
• Batılılar için HERŞEY YOLUNDA
• Brezilyalılar KÜFÜR
• Fransızlar için SIFIR
• Japonlar için PARA
Hikaye !!!
Bir ülkede çok zengin bir iş adamının karısı kaybolmuştur ve iş adamı karısını öldürmekten
yargılanmaktadır. Duruşmalar devam eder ve karar son duruşmaya kalır. Son duruşma için
zengin iş adamının avukatı ilginç bir çıkış yapar ve duruşmaya bir tanık getireceğini bildirir.
Duruşma günü mahkeme heyetine ve jüriye kapı açıldığında içeriye tanık olarak sanığın
öldüğü söylenen eşinin gireceğini belirtir ve kapının açılmasını ister. Salondaki herkes bir
anda kapıya bakar ve ancak içeriye kimse girmez. Avukat salona dönerek;
₋ Herkesin içinde çok küçük de olsa müvekkelimin eşinin yaşadığına dair var olan umut
nedeniyle kapıya dönüp baktığından, müvekkilimin masum olduğunu belirterek sözlerimi
bitiriyor ve bu kararı takdirinize bırakıyorum der.
Mahkeme başkanı kararını açıklar ve sanık, karısını öldürmekten suçlu bulunur. Bunun
üzerine avukat yargıca sorar;
₋ siz de dahil herkes kapıya baktığına göre neden bu ayrıntıyı dikkate almadınız? Yargıç
cevap verir.
₋ Doğru, herkes baktı. Sanık hariç.
Temel Beden Dili Hareketleri
Jest ve Mimikler
Esas Jest ve Mimikler:
• Duyguları somutlaştırarak anlatan hareketler.
• Dinlediğimizi anlatmak için bilinçli olarak başın öne arkaya sallanması
gibi.
İkincil Jest ve Mimikler:
• Bir anda istek dışında oluşan doğal hareketler
• Esneme, hapşırma gibi.
Esas Jestler
• Anlatım jestleri; duygularımızın ifade edilmesine yarayan anlatım
biçimleridir.
• Yüzün asık olması kişinin üzüntülü olduğunu belirtir ve tüm
toplumlarda aynıdır.
Yüz İfadeleri
• Beden dilinin en belirgin anlamları
• Temel duygular, insanlarda ortak olan duygulardır.
• Evrenseldir.
• İstemli ya da istemsiz yapılır.
Baş Hareketleri
• 20 yıl önce başın yukarı kaldırılması hayır; aşağı indirilmesi evet iken
• Günümüzde sadece başın aşağı yukarı sallanması evet anlamına
gelmektedir.
Eller, Kollar ve Parmaklar
• Eller, insanların kendilerini ifade edecekleri zaman gösterdiği duyarlılık
açısından en etkili organdır.
• Avuç içlerinin aşağıya ve yukarıya bakmasına göre eller, iki şekilde
hareket ettirilmektedir.
• Avuç içlerinin yukarıya bakması
kişinin gizlisi saklısının olmadığını
ve karşısındaki insana güven
sunduğunu
• Aşağıya bakması ise hassas
olduğu konularda dışa kapalı
olduğunu belirtir ve güvensiz bir
ifade olarak karşımıza çıkar.
• Havayı hassas bir şekilde
kavrama; anlatılan konuya
hassasiyet kazandırır.
• Havayı güçlü bir şekilde kavrama
ise anlatılan konudaki kararlılığı
gösterir.
Etkin dinleme biçimi
• Ellerin kapalı olarak çoğunlukla
yanakta bulunması
• İşaret parmağının şakak boyunca
yukarıya dönük olması
Kaybolan ilgiyle ortaya çıkan dinleme
• Elin yanağa değmeyip avucun
başa destek olma durumu
El Sıkışma
El sıkışma biçimleriyle;
Üstünlük
Eşitlik
Boyun eğme
Güvenli ve Dengeli El Sıkışma
• Ellerin dik ve avuç içlerinin
birbirini bütünüyle kavraması
Dostça El Sıkışma
• Dürüstlük ve duyguların sıcaklığı
konusunda güven verilmek
istendiğinde iki elle sıkılır.
• Bu şekilde samimiyet ve güven
gibi özel duygular aktarılabilir.
Bedensel Temas ile
• El
sıkışırken,
sol
eliyle
karşısındaki kişinin kolunu veya
omzunu tutmak o kişiye özel bir
duyguyu aktarmaktır.
El Sıkışmada Önemli Noktalar;
• El sıkışma işlemini kimin başlatacağı
• Ne zaman?
• Ne kadar sürmeli?
• Göz teması
Kötü El Sıkışma Biçimleri
• Karşıdaki kişiye sadece
parmaklarının ucunu vererek
yapılır.
Kol Kavuşturma Engeli
• İnsanlar kendilerini güvende
hissetmek istediği zaman, kol
kavuşturma hareketini
yapmaktadır.
Kol Kavrama
Oturma
Karşı Karşıya Oturmak
• Genellikle rekabeti ifade eder.
• Bir fikir çerçevesinde ya da iş
ilişkisinde olsun karşı karşıya
oturmak, tıpkı bir satranç
maçında olduğu gibi masadan bir
galip ve mağlup çıkacağını
düşündürür.
90⁰ lik Açıyla Oturmak
• İşbirliği sağlamak amacıyla
kurulan bir ilişkiye uygun oturma
düzeni.
• Bu şekilde kişinin karşısındaki
çelişen biri değil, problemi
birlikte çözecek kişi olarak
algılanır.
Yan Yana Oturmak
• Birliktelik ve problemlere karşı,
dış dünyaya ortak cephe
oluşturmak anlamına gelir.
• Yuvarlak masa etrafında
oturanlar arasında eşitlik
Mesafe
• İnsanlar birbirlerine karşı olan
duyguları itibariyle aralarına
belirli bir mesafe koyarlar.
Mahrem Alan (0-25 cm)
• Her bireyin çitlerle çevrili bir dünyası vardır ve sadece istenilen kişiler
bu çitlerden içeri alınır.
• Mahrem alan; bir kişiyi yakınımıza alabileceğimiz en son noktadır.
Kişisel Alan (25-100 cm)
• İki arkadaşın konuşurken korudukları alan.
• Kişisel alana; mesai arkadaşları, sevdiğimiz insanlar ve üstlerimizin
girmesine izin veririz.
• Sosyal Alan (100-250 cm )
Partiler, toplantılar, spor karşılaşmaları gibi etkinliklerde tanımadığımız
ya da samimiyetimizin az olduğu insanlarla bulunduğumuz alan.
• Genel Alan (> 250 cm)
Birbirini hiç tanımayan insanların imkanlar dahilinde korumaya
çalıştıkları alan.
• Otururken veya ayakta iken korunan mesafe; insanların birbirlerine
karşı olan duygularının işaretidir.
• Birbirine yakın oturan insanlar dayanışma ve güven
• Daire biçiminde oturanlar ise dış dünyaya kapanma
• Ayak uçlarının ve göğsün baktığı yön kişinin gerçekte nerede
bulunmak istediğini gösterir.
• Bir yöneticiyle çalışanının yaptığı bir konuşmada ayak uçları kapıya
dönükse, bu durum tarafların bu konuşmayı daha fazla sürdürmek
istemediğini gösterir.
Yalan, Samimiyetsizlik, Şüphe ve Tereddüt
• İnsanlar yalan söylediklerinde yüz ifadelerini en iyi şekilde kontrol
etmek isterler.
• Yalan söyleyen kişinin el hareketleri azalırken, elini yüz çevresine
götürme ve değdirme artar.
Yalan İşaretleri
Download