289-298 Turgay

advertisement
289
AVRASYA DOSYASI
YUNAN ORTODOKS KİLİSESİ’NİN
MAL VARLIĞI
VE BU MAL VARLIĞININ YÖNETİMİ
Turgay C‹N*
The aim of this article is to reveal the historical and present
situation of property accumulation and management of the
Greek Orthodox Church. Accordingly structural organization of
the Church and legal aspects of the subject are briefly
examined.
Giriş
H
ıristiyanlığın ilk ortaya çıkışından ve İsa’nın çarmığa gerilmesinden sonra, İsa’nın havarilerinden beşi ayrı birer kilise
kurmuşlardır. O zamandan beri Hıristiyanlık dininde beş Patrik
vardır. Patrik dendiğinde, aslında yalnız bölge piskoposları arasında
önde gelenleri anlaşılmaktadır. Bunlar Roma, İstanbul, Antakya, Kudüs
ve İskenderiye Patrikhaneleri’dir. Roma Patrikhanesi bu beş patrik
arasında protokolde en önde geleniydi. İmparator Justinianus
zamanında da bu böyleydi. Diğerleri de büyük patriklerdi. Bu en büyük
beş piskoposun (patriğin) içinde İstanbul dışındakiler, yani Roma,
Antakya, Kudüs ve İskenderiye Hıristiyanlığın neşet ettiği Aziz Pavlos’un
(Paul) ve Aziz Petro’nun (Pierre) kiliseler kurduğu, ilk cemaatlerin kurulduğu Apostolik Piskoposluklar’dır. Yani bunlar havarilere ait episkopal
makamlardır. Bu piskoposlar içinden sadece İstanbul Patrikliği’nin bu
vasfı yoktur. Çünkü İstanbul, Hıristiyanlığın ilk ortaya çıkışında Aziz
Pavlos’un veya Aziz Petro gibi havarilerin gelip cemaat kurup, vaaz
verip, mektup yazdığı, başka bir deyişle mukaddes yerlerden değildir.
Burası çok ilginç ve düşündürücüdür. Öyleyse, İstanbul’daki Fener Rum
Patrikhanesi bugün Yunanlılar için neden bu kadar önemlidir ve ‘kutsaldır’? Bu sorunun cevabı mutlaka araştırılmalı ve iyi anlaşılmalıdır.
Roma ayrıldıktan sonra, Ortodoks dünyasında dört patrik kalmıştır.
Birbirinden bağımsız olan bu dört patrikliğin görev ve yetki alanları da
sırasıyla aşağıdaki gibi belirlenmiştir: Antakya Patrikhanesinin görev ve
yetki alanı, Suriye, Lübnan, Irak, İran, bütün doğu Arap dünyasını,
başka bir deyişle, bütün Maşrık’ı kapsamaktadır. Kudüs Patrikhane-
*
Dr., Ege Üniversitesi ‹ktisadi ve ‹dari Bilimler Fakültesi Devletler Hukuku Anabilim Dal› Ö¤retim Görevlisi
Avrasya Dosyas›, Enerji Özel, Bahar 2003, Cilt: 9, Say›: 1, ss. 289-298.
290
TURGAY C‹N/YUNAN ORTODOKS K‹L‹SES‹N‹N MAL VARLI⁄I...
si’nin görev ve yetki alanı ise,
Filistin (İsrail), Ürdün, Arap Yarımadası ve Sina Dağı’dır. İskenderiye Patrikhanesinin görev ve
yetki alanı ise bütün Afrika
Kıtasını kapsamaktadır. Bunların
dışında kalan diğer bölgeler
(Türkiye, Yunanistan’ın Aynaroz Kutsal Dağ- bölgesi, Girit, Menteşe
(Oniki) Adalar, Kuzey ve Batı
Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika,
Avustralya ve Yeni Zelanda) İstanbul’daki Fener Rum Patrikhanesinin görev ve yetki alanına
dahildir. Özellikle bu bölgelerdeki
cemaat, 1923 Lozan Barış Anlaşması’ndan sonra önce Yunanistan’a
göç edip, orada tutunamayınca, Amerika’ya, Avustralya’ya ve diğer
devletlere göç edenlerden oluşmaktadır.
Bugünkü Yunan Ortodoks
Kilisesi de bu esasa göre
bölünmüştür. Buna göre
Yunan Ortodoks Kilisesi,
üç Patrikhane ve
bağımsız, özerk
(autocephal - aftokefal)
olan ‘Atina ve Bütün
Yunanistan
Başpiskoposluğu’ndan
oluşmaktadır.
Ayrıca, bu Patriklerin dışında bağımsız (autocephal-aftokefal) ve
özerk (otonom) diye tabir edilen Kiliseler olduğu gibi, ulusal Patriklikler
de vardır. Bu Ulusal Kiliseler ve Patrikhaneler; Moskova, Belgrad (Sırp
Ortodoks), Bükreş ve Sofya Patriklikleridir. Özerk (aftokefal) Kiliseler
ise, Yunanistan, Arnavutluk, Kıbrıs, Çekoslovakya, Polonya, Sina ve
Gürcistan kiliseleridir. Özerk Kiliseler dini ve idari işlerde bağımsız
olmakla birlikte Patrikhanelere bağlı ve bütün Ortodoksları bağlayıcı
kararlar alabilme yetkisi bulunmayan kiliselerdir.
Bugünkü Yunan Ortodoks Kilisesi de bu esasa göre bölünmüştür.
Buna göre Yunan Ortodoks Kilisesi, üç Patrikhane1 ve bağımsız, özerk
(autocephal-aftokefal) olan ‘Atina ve Bütün Yunanistan Başpiskoposluğu’ndan oluşmaktadır. Bugün bu üç Patrikhane sırasıyla şunlardır:
İstanbul’daki Fener Rum Patrikhanesi, Kudüs Rum Patrikhanesi,
İskenderiye Rum Patrikhanesi. Yunanlılara göre, bu Patrikhanelerin üçü
de eşit statüdedir. Ancak İstanbul’daki Fener Rum Patrikhanesi eşitler
arasında birinci sıradadır.
Yunan Ortodoks Kilisesi örgütlenmesini ve yönetimini bu
Patrikhaneler ile Atina ve Bütün Yunanistan Başpiskoposluğu tarafından
gerçekleştirmektedir. Yunanistan Kilisesi deyince, Yunan Devleti
sınırları içindeki kiliseler anlaşılmaktadır. Yunanistan sınırları içindeki
1
Asl›nda Ortodoks Antakya Patrikhanesi de vard›r. Ancak Antakya Kilisesi fiam’a tafl›nm›flt›r. Antakya-fiam
Patrikhanesinin Cemaati Arap’t›r. ‹badet dili de Arapça’d›r. Bu nedenle Antakya-fiam Patrikhanesini Yunan
Ortodoks Patrikhaneleri aras›nda saym›yoruz.
AVRASYA DOSYASI
291
kilise ve manastırların bir kısmı, bağımsız olan Atina ve Bütün
Yunanistan Başpiskoposluğuna bağlı iken, ‘Neon Horon - Yeni Ülkeler’
adıyla da bilinen diğer bir kısmı da İstanbul’daki Fener Rum
Patrikhanesine bağlıdır. Buna göre, Yunanistan sınırları içinde kalan
Menteşe Adaları (Oniki Ada) Kilisesi ile kısmen özerk olan Girit Kilisesi
İstanbul’daki Fener Rum Patrikhanesi'ne bağlıdır.2
Yunanistan sınırları dışındaki kiliseler, Avustralya, Güney ve Kuzey
Amerika, Afrika ve Asya olmak üzere bütün dünyaya yayılmış bulunmaktadır. Hatta Yunan Kilisesi yoksul Afrika Devletlerindeki zenci
gençlere Yunanca ve Yunan Ortodoks dinini öğreterek, Hıristiyanlaştırma ve Yunanlılaştırma faaliyetlerini yürütmektedir. Ortodoks Yunan
dinini yaymakla, Yunanlılaştırma da gerçekleştirilmektedir. Burada da
tabii ki paranın önemi ve gücü ortaya çıkmaktadır. Kilisenin
bağımsızlığı, ayakta kalabilmesi, Hıristiyanlaştırma ve Yunanlılaştırma
faaliyetlerinde ekonominin etkisi ve gerekliliği apaçık ortadadır.
Bunun farkında olan Ortodoks Yunan Kilisesi geçmişte olduğu gibi,
bugün de mal varlığı edinmeye büyük önem vermektedir. İstanbul’daki Fener Rum Patrikhanesi bu nedenle Vatikan gibi, devlet içinde devlet
statüsünü kazanabilmek için, Patrikhane çevresindeki evleri satın
alarak veya cemaatine aldırtarak hem mal varlığını (ekonomik gücünü)
artırmakta hem de yukarıda belirttiğimiz gibi Hıristiyanlaştırma ve
Yunanlılaştırma amaçlarına ulaşmaya çalışmaktadır.3
Bugün Yunan Ortodoks Kiliseleri ruhanileri arasında dini konularda
–doğmalar konusunda-, örneğin ibadetlerin nasıl, nerede, ne şekilde ve
kim tarafından yapılıp yaptırılacağı hususlarında herhangi bir
anlaşmazlık, tartışma yoktur. Kiliseler arasındaki anlaşmazlıklar siyasi
niteliktedir.4 Yunan Kilisesi, geleceğe yönelik olarak, büyüme/ gelişme,
Hıristiyanlaştırma, Yunanlaştırma ve ‘kaybedilen ancak unutulmayan’
Anadolu Türk topraklarının yeniden nasıl elde edilebileceği konularında
2
3
4
Ocak 1996’da Kardak adas› krizinde, ‹stanbul Fener Patri¤ine ba¤l› olan Kilimli adas› Papaz›n›n Yunan
bayra¤›n› Kardak adas›na dikmesi de çok manidard›r.
Bir oluflumun devlet statüsünü kazanabilmesi için, afla¤›da sayaca¤›m›z en az üç temel unsuru bir arada
bulundurmas› gerekmektedir. Bunlar› flu flekilde s›ralayabiliriz: a-Halk (millet, insan toplulu¤u) b-Ülke (toprak)
c-Siyasi iktidar (hükümet) ve d-Bir de egemenlik. Bu konuda genifl bilgi için bkz. Hüseyin Pazarc›,
Uluslararas› Hukuk Dersleri, II. Kitap, Gözden Geçirilmifl 3. Bask›, (Ankara: Turhan Kitabevi, 1993), s. 5.
‘...iflin asl›n›n bir din meselesi olmay›p bir siyaset ifli olmas›d›r. Zaten tarih boyunca iflin içinde siyasi sebep
olmad›kça ruhaniler s›rf dini meseleler üzerinde kongreler kurma zahmetine katlanm›yorlar... Ruhaniler, din
meselelerinde söyleyeceklerini en afla¤› 1500 y›l önce söylemifller; teolojik hünerlerini son damlas›na kadar
tüketmifllerdir. Bunlar›n sonucu olarak ortaya getirdikleri kesin do¤malardan ayr›lmad›klar› için yeni din meseleleri tart›flmalar›na hiç lüzum yoktur... Bizans zaman›nda din anlay›fl› nas›l idiyse bugün de öyledir. Din meseleleri onlar için çoktan kapanm›fl bir kitapt›r. Do¤malar›, ayinleri tekrarlamak yeter.’ Niyazi Berkes,
‘Panortodoks Kongresi’, Yön, say› 90, (18 Aral›k 1964), s. 11. Ayn› yaz› için bkz. Niyazi Berkes, Patrikhane ve
Ekümeniklik, (‹stanbul: Kaynak Yay›nlar›, 2002), s. 40.
292
TURGAY C‹N/YUNAN ORTODOKS K‹L‹SES‹N‹N MAL VARLI⁄I...
görüşler, siyasi taktik ve stratejiler tespit etmektedir. Bu stratejilerin gerçekleştirilmesi ve faaliyetlerin yürütülmesi için de
paraya ihtiyaç vardır. Yunan
Ortodoks Kilisesi’nin, Yunan milliyetçiliğini savunduğunu ve
muazzam toprak mülkiyetine
sahip olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Sahip olduklarını
ekonomik güç, kiliselerin bağış yolu ile topladığı ve mülklerinden elde
ettiği gelirlerle oluşmaktadır. Ancak Yunan Devleti, Kilisenin bu muazzam toprak varlığını kontrol etmek için çeşitli dönemlerde yasal düzenlemeler yapma yoluna gitmişse de, bu yasal düzenlemeler kilisenin tepkisiyle karşılanmıştır. Yunan Devleti, bu nedenle kiliselerin mülklerine
dokunamamaktadır.
Osmanlı Devleti,
Ortodoks Hıristiyan kilise
ve manastırlarına malî
özerklik ve vergi
muafiyetleri tanımıştır.
I. Yunan Ortodoks Kilisesinin Mal Varlığı
Yunan Kilisesi kurulduğu tarihten itibaren amacına ulaşabilmek için
mal varlığına ihtiyaç duymuştur. Bu mal varlığı da inanmışların bağışları
ve diğer yöntemlerle oluşturulmaktadır. Aynı durum Yunan Ortodoks
Manastırları için de geçerlidir. Kilisenin mal varlığının artmasının nedenleri çok ve çeşitlidir. Kilisenin mal varlığının artırılmasında hiç şüphesiz
kilise yönetiminin rolü çok büyüktür. Kilise yönetimleri, elde ettikleri
gelirlerin büyük bir oranını mal varlıklarını artırmak için kullanmaktadırlar. Ayrıca inanan kişilerin bağışları yanında, kiliseye devlet desteği
ve özellikle kilise ve manastırların az vergi ödemeleri veya tamamen
vergiden muaf tutulmaları da Yunan Kilisesinin mal varlığının artmasına
neden olmuştur.5 Zamanla kilisenin mal varlığı o kadar çok artmıştır ki,
bazı Bizans İmparatorları kilisenin mal varlığını sınırlandırma ihtiyacını
dahi duymuşlar ve kiliselerin mal edinmelerini yasaklamışlardır.6
Kilise, arazilerinden ve diğer yöntemlerle elde ettiği gelirleri ibadet
edebilme ihtiyaçlarını karşılamak için kullandığı gibi, ayrıca hayır işleri
için de kullanmaktadır. Yunan Kilisesi, Osmanlı döneminde de mal
varlığını hatırı sayılır biçimde arttırmıştır. Osmanlı Devleti, Ortodoks
Hıristiyan kilise ve manastırlarına malî özerklik ve vergi muafiyetleri
tanımıştır. Ancak Yunanlılar, Osmanlı Devletine karşı ayaklanıp da yeni
bir Yunan Devleti kurunca, Yunan yönetimi tarafından çıkartılan
5
6
G. Kronç, ‹ ekklisiastiki perusia kata tus okto protus eones, Atina, 1935; ‹. M. Konidaris, O Nomos 1700/1987
Ke i Prosfati Krisi Stis Shesis Ekklisias Ke Politias, (Atina, 1991), s. 85.
Konidaris, ibid., s. 85.
AVRASYA DOSYASI
Bütün Avrupa
devletlerinde olduğu gibi,
Yunanistan’da da nüfus
sorunları yaşanmakta,
yıllardır nüfus
artmamaktadır.
293
yasalarla kilisenin ve özellikle
manastırların mal varlıkları önemli ölçüde azaltılmış ve el değiştirmiştir.7
Yunanistan’daki kilise ve manastırların muazzam, belirlenemeyecek (anipologisti) miktarda
mal varlığı olduğu tahmin
edilmektedir. Yunanistan’daki
Ortodoks Kiliselerinin büyük arazileri, maden ve taş ocakları, balık çiftlikleri, otelleri ve bazı şirketlerde ortaklıkları dahi vardır. Bugün Yunan
Kilisesi, mevcut mal varlığı ile yetinmeyip yeni mal varlıkları da edinmekte ve ekonomik olarak güçlenmeye çalışmaktadır. Yunanistan’da
yapılacak olan 2004 olimpiyatları öncesi, Yunan Ortodoks Kilisesi
ülkedeki otel inşaatları ile de ilgilenmektedir. Çok sayıda gayri menkule
sahip olan Yunan Kilisesi, otel yapmak için kolları sıvamış durumdadır.8
Bütün Avrupa devletlerinde olduğu gibi, Yunanistan’da da nüfus
sorunları yaşanmakta, yıllardır nüfus artmamaktadır. Yunanistan’da
ölümler, doğumlara göre daha fazladır.9 Doğumlar artmadığı için genç
nüfus gittikçe azalmaktadır. Hatta Yunan Sosyal Sigortalar Kurumu (İKA)
iflasın eşiğindedir. Yunanistan, Batı Trakya bölgesinde hâlâ Yunan
nüfus lehine ‘nüfus dengesinin sağlanamamış’ olmasından kaynaklanan kaygılarını dile getirmektedir.10 Yunanlı nüfusun azaldığını
düşünen Yunan yönetimi, 3. çocuğu yapacak ailelere 1892 sayı ve
1990 tarihli yasa gereği, Yunan Devleti tarafından maaş bağlamaktadır.
Yunan devletinin, bu yardımlarından Yunan uyruklu Batı Trakya
Müslüman Türkleri de yararlanmaktadır. Dolayısıyla Yunanlıların
iddiasına göre, Yunanistan’da Müslüman Türk azınlığın nüfusu böylece
7
8
9
10
Konidaris, ibid., s. 86.
http://www.greece.gr/BUSINESS/Infrastructure/relestate1.stm
Yunanistan’da 1991 y›l›nda do¤umlar % 0,1 ; ölümler % 0,93; 1998 y›l›ndaki do¤umlar % 0,96; ölümler %
0,98; 1999 y›l›ndaki do¤umlar %0,96; ölümler ise % 0,98’dir. Yunanistan’da on y›lda bir nüfus say›m›
yap›lmaktad›r. Buna göre, Yunanistan’›n 1971 y›l›ndaki nüfusu 8.768.372, 1981’de 9.739.509, 1991’de
10.259.900 ve 2001 say›m›nda da 10.964.020’dir. Burada görülen nüfus art›fl›n›n nedeni, özellikle Sovyetler
Birli¤i çöktükten sonra yabanc›lar›n baflka bir deyiflle sözde Pontuslular›n ve di¤erlerinin Yunanistan’a iltica
etmeleridir. http://www.statistics.gr/eng-tables/hellas-in-numbers-eng.pdf.
Gümülcine’de Türkçe olarak yay›nlanan ve Bat› Trakya Türklerinin haftal›k gazetesi ‹leri’nin 13 Aral›k 2002
tarihli ve 1064 say›l› nühsas›nda yay›nlanan yaz›n›n bafll›¤›: ‘Bat› Trakya, Yaflanacak Yer’ olup yaz› aynen
flöyledir: ‘Devlet, Bat› Trakya’n›n yaflanacak bir yer oldu¤unu keflfetti¤inden, buralar› insanla ama ‹sa kulu
olacak, doldurmak istiyor... Var olanlar› ma’nen ve maddeten desteklemekten baflka, Rusya taraflar›ndan
getirdi¤i yahut getirtti¤i Pontuslulara da ayni cömert elini, öteden beri oldu¤u gibi, bugün de uzatmaktad›r.
‹fl buluyor; kira paralar›n› ödüyor; ev veriyor, maliyetine... Peki, ya beri tarafta olan bizler? Bizlere ne veriyor?
Bol bol güler yüz ile tatl› dil veriyor, veya, gösteriyor... Avrupa Birli¤i’ymifl! Als›nlar da, bunu, bafllar›na
çals›nlar... H.’
294
TURGAY C‹N/YUNAN ORTODOKS K‹L‹SES‹N‹N MAL VARLI⁄I...
Yunan Devleti eliyle çoğaltılmaktadır. Durum böyle olunca, ‘soruna’ bir
Orta Çağ mantığı ile çözüm bulmak amacıyla Atina ve Bütün Yunanistan
Başpiskoposu Hristodulos devreye girerek, Batı Trakya’da yaşayan ve
çok çocuklu olacak her Hıristiyan aileye, kilise tarafından her ay 40.000
drahmi (tahminen 130 ABD doları) maddi yardım yapılacağını
açıklamıştır.11 Başpiskoposun verdiği mesajdan ilham alan Dedeağaç
Metropoliti de, yıllardan beri kilisenin Yunan hazinesine kaptırmamak
için direndiği kilise arazilerinden bir kısmının çok çocuklu Ortodoks
Hıristiyan ailelere dağıtılacağını duyurmuştur.12
Yunanistan sınırları dışındaki Yunan Ortodoks kiliselerinin de çok
büyük mal varlıkları vardır. Yunanistan sınırları dışındaki Yunan
Ortodoks kiliseleri mevcut mal varlıkları ile yetinmeyip, bugün de gayri
menkul satın almaya devam etmektedir. Yunan ve yabancı gazetelerde
sık sık ‘Yunan Kilisesi Short North’da gayri menkul satın aldı’13 türünden
haberlerle karşılaşılmaktadır. Kısacası, Yunan Ortodoks Kilisesinin mal
varlığı sadece Yunanistan’da değil, bütün dünyada mevcuttur ve bunun
miktar ve değerini tespit etmek de bir hayli zordur.
Burada örnek olarak Girit Kilisesi’nin 31.12.1998 tarihindeki bir
yıllık gelirlerinin toplamı 51.917.563 Yunan Drahmisi, giderlerinin
toplamı ise 30.437.846 Yunan Drahmisidir. Gelir ve gider arasındaki
21.479.717 Yunan Drahmilik tutar ise Girit Kilisesinin 1998 yılı sonunda elde ettiği kârdır.14 01.02.2000 tarihinde yayınlanan ve Girit
Başpiskoposluğunun 31.12.1999 tarihine kadar tespit edilen 1999 yılı
gelir ve giderleri aşağıdaki gibidir: Toplam gider 73.320.244 Yunan
11
12
13
14
Atina’da ‹ngilizce olarak yay›nlanan, ancak elimizdeki küpürden tarihini tespit edemedi¤imiz Athens News
Gazetesinde ‘Church to offer land to poorer families in Thrace’ bafll›kl› yaz› aynen flöyledir: ‘The
Autocephalus Orthodox Church of Greece is further bolstering its campaing to increase the birthrate of its
flock, with bishops in Evros prefecture offering a plot of land to poor large families. The Metropolitans of
Alexandroupoli, Didymotiho and Orestiada and Soufli issued an announcement stating that, families with
three or more children and affiliated with local parishes could apply to the Church to receive the land. Eligible
families would have to prove they owned no home or land to build a residence in an any urban area of the
region. The deadline for submissions is july 20. In june, the Holy Synod decided to begin paying a monthky
benefit of 40.000 drachmas (130) to women in the region of Thrace who have a third child. Payment of the
benefit has been scheduled to begin in September. Archbishop of Athens and All Greece Christodulos, who
presided over that meeting, had earlier this year underlined the dangers of Greece’s falling birth rate, saying
it was the country’s leading problem. Christodoulos said the Holy Synod had been ‘forced into action’ by an
announcement from the Thrace Metropolitan that of the 10 children born in the area over Chritmas, seven
were from the Moslem minority and three from the Christian majority. According to the latest figures, mortality rates in Greece are outpacing the birthrate. Eurostat reports that Greece has an average birthrate of
1.31, compared to the European average of 1.44. The average life span of a Greek male 75 years, with Greek
women living to the age of 80 on average.’
Turgay Cin, Yunanistan’daki Müslüman Türk Az›nl›¤›n Din ve Vicdan Özgürlü¤ü, (Ankara: Seçkin Yay›nlar›,
2003), s. 19.
http: www. centralohio.thesource.net/97/nov/207.html
http://www.iak.gr/Greek/FiloptoxoIAKapolog98.htm
AVRASYA DOSYASI
295
Drahmisi, Toplam gelir 99.605.051 Yunan Drahmisi, geriye kalan
26.284.807 Yunan Drahmilik tutar ise kârdır.15 27.02.2001 tarihinde
yayınlanan ve 2000 yılına ait toplam giderler 54.739.981 Yunan
Drahmisi, toplam gelir 66.132.240 Yunan Drahmi olup 11.392.259
Drahmilik kâr söz konusudur.16
II. Yunan Ortodoks Kilisesi’nin Mal Varlığının Yönetimi
Yunan Kilisesinin, manastırlarının ve ibadethanelerinin mal
varlığının yönetimi, Yunan Kilisesinin Tüzüğünde, 590 sayılı ve 1977
tarihli, 1700 sayılı ve 1987 tarihli yasalarla düzenlenmiş bulunmaktadır.
Metropolitliklerin mal varlığının yönetimi de, kutsal kurallar ile 590
sayılı ve 1977 tarihli yasa hükümlerine uygun bir biçimde ilgili
Metropolitler tarafından gerçekleştirilmektedir.
Kilise Bölgesi mal varlığının yönetimini de, Kilise Kurulu, 8 sayılı
1979 tarihli talimatname kurallarına uygun olarak yapmaktadır.
Manastırların mal varlığının yönetimi ise, tek düze olmayıp çok
karmaşıktır. 4684 sayılı ve 1930 tarihli yasanın yürürlüğe girmesi ile
manastırların mal varlığı koruma altına alınmış ve paraya çevrilebilir
nitelik kazandırılmıştır. Mal varlığı yönetimini gerçekleştiren kurulların
oluşumunu şu şekilde kısaca inceleyebiliriz:
A. Merkezî Yönetim Kurulu
1700 sayılı ve 1987 tarihli yasanın 8. maddesinde ‘Kilise Mal
Varlığının Yönetiminin Örgütlenmesi’ düzenlenmiştir. Aynı yasanın diğer
maddelerinde de Yunan kiliselerinin ve manastırlarının taşınmaz mal
varlıklarının yönetimi, kamuya intikal ettirilmeleri tanzim edilmiştir.
8. maddenin 1. paragrafına göre; Kilise Mal Varlığı Yönetim
Örgütünün, Merkezi Yönetim Kurulu yedi kişiden oluşmaktadır. Bu yedi
kişiden biri, Yunanistan Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından Başkan ve yedek üye olarak atanır. Üç
üye yedekleri ile birlikte Sürekli (Daimi) Kutsal Meclis (Sinod) tarafından
atanır. Diğer üç üye de yine yedekleri ile birlikte Yunanistan Milli Eğitim
ve Din İşleri Bakanlığı tarafından atanır. Yedek üyeler, asıl üyenin
yokluğunda, bir engelinin bulunması ve normal üyenin herhangi bir
nedenle toplantıya gelmemesi durumlarında toplantıya katılır.
15
16
http://www.iak.gr/Greek/FiloptoxoIAKapolog99.htm
http://www.iak.gr/Greek/FiloptoxoIAKapolog2000.htm
296
TURGAY C‹N/YUNAN ORTODOKS K‹L‹SES‹N‹N MAL VARLI⁄I...
Merkezi Yönetim Kurulunun kurulması, Yunanistan Milli Eğitim ve
Din İşleri Bakanlığının bu konudaki kararının Yunan Hükümet (Resmî)
Gazetesi’nde yayınlanması ile gerçekleşir. Daimi Kutsal Meclis,
Yunanistan Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanı’nın yazılı talebine rağmen,
bir ay içinde söz konusu üç üyeyi atamayı ihmal eder ise, Yunanistan
Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanı bu üç üyeyi tayin eder.17
Yunanistan Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı ile Ekonomi ve Tarım
Bakanlıkları’nın önerisi üzerine ve Sürekli Kutsal Meclisin görüşü de
alınarak (bu görüşü alma zorunluluğu yoktur) Kilise Mal Varlığı Yönetim
Örgütü’nün çalışma talimatnamesi onaylanır. Bu talimatname;
a-Merkezi Yönetim Kurulu’nun örgütlenmesi ile ilgili konuları, görev
ve çalışma alanlarını,
b-Çevresel Kilise Mal Varlığı Yönetim Örgütü’nün görev ve çalışma
alanlarını, bileşimini, iptalini ve son olarak da
c-Kilise Mal Varlığı Yönetim Örgütü’nün örgütlenmesini, çalışmasını,
yetkilerini, oluşumunu, hizmet ve kadroların iptal edilmesini ve kadroların doldurulması usullerini düzenler.18
B. Metropolitlik Kurulları
1700 sayılı ve 1987 tarihli yasanın 8. maddesinde metropolitliklerin
oluşturulması düzenlenmiştir. Bu 8. maddenin 6. paragrafında, 590
sayılı ve 1977 tarihli yasanın 35. maddesinin değiştirildiği ve aynı
konudaki yeni düzenlemeye yer verildiği belirtilmektedir.
1987 yılında yapılan yeni düzenlemeye göre; Atina Başpiskoposluğunda ve her metropolitlikte dokuz kişiden oluşan birer kurul
oluşturulmaktadır. Bu kurul üyeleri, ilgili ilin Metropoliti veya yardımcısı
başkan sıfatıyla, metropolitlikteki bir Bidayet Mahkemesi üyesi, iki din
görevlisi, Kilise Kurulları üyeleri arasındaki halktan (dini görevli
olmayanlardan, sivil kişilerden) gizli oyla seçilen dört üye olmak üzere
toplam dokuz kişiden meydana gelir. Bidayet Mahkemesi üyesi, din
görevlilerin ve din görevlisi olmayan halktan kişilerin görev süreleri üç
yıldır.19
Metropolitlik Kurulu, Metropolitin daveti ve bunu ilan etmesi üzerine
toplanır.
17
18
19
1700 say›l› ve 1987 tarihli yasan›n 8. maddesinin 1. paragraf›.
1700say›l› ve 1987 tarihli yasan›n 8. maddesinin 2. paragraf›.
590 say›l› ve 1977 tarihli yasan›n 35. maddesinin 2. paragraf›nda yap›lan yeni de¤ifliklik.
AVRASYA DOSYASI
297
C. Kilise Kurulları
Kilise Kurullarının oluşumu konusu 1700 sayılı ve 1987 tarihli
yasanın 8. maddesinde hüküm altına alınmıştır. 8. maddenin 7. paragrafına göre; mahalle (cemaat) kutsal ibadethane yerlerinin ve genel
olarak mal varlığının yönetimi, değerlendirilmesi Kilise Kurullarının
yetki alanı içindedir. Kilise Kurulları her zaman toplam beş kişiden
oluşmaktadır. Bunların dördü özel yasalarda, kararnamelerde belirtilen
koşullara uygun olarak halktan
(din görevlisi olmayan) kişiler
Kilise kurullarına,
arasından aynı sayıdaki yedekhalktan üyelerin
leriyle birlikte seçilirler.
seçilmesine ilişkin
hükümler yenilikçi
niteliktedir.
Kilise Kurullarına, halktan
üyelerin
seçilmesine
ilişkin
hükümler yenilikçi niteliktedir.
Kilise Kurulları tarafından söz
konusu seçimler için mahalle sakinlerinden oluşturulan listelerden gizli
oylama yöntemiyle tek bir oy pusulası ve tek bir tercih işareti kullanmak suretiyle oylama yapılır. Bu listelere yazılma hakkına, 18 yaşını
tamamlayan ve kilise bölgesinde ikâmet eden bütün Ortodoks Hıristiyan kadın ve erkekler sahiptir.20
Sonuç
Yunan Kilisesi, dünyanın her köşesinde Yunan Ortodoks dininin
yaşamasını, güçlenmesini ve dünyanın her yerinde yaşayan Yunanlı ve
Ortodoks olmayanlara da Yunanca dilini ve Ortodoks Hıristiyan dinini,
Yunan kültürünü aşılayarak, Yunanlılaştırmayı amaç edinmiştir. Bu
nedenle, dünyanın her yerinde örgütlenme çalışmalarına aralıksız
olarak ve büyük bir titizlik ve belli bir disiplin içinde devam etmektedir.
Bu amacına ulaşmak için sadece Yunanistan’da değil, Yunanistan
dışında da okullar açmakta ve Yunan Kilisesi mülk sahibi olarak
ekonomisini geliştirmek istemektedir. Yunan Kilisesi, ilk kurulduğu
yıllardan itibaren ve özellikle Osmanlı döneminde Türklerin sınırsız
hoşgörüsünden de yararlanarak mülk edinmeye özel bir önem
vermiştir. Yunan Kilisesi bugün, fakir insanlara parasal yardımlarda da
bulunarak, Yunan dilini ve Yunan Ortodoks dinini öğreterek, Hıristiyanlaştırma ve Yunanlılaştırma faaliyetlerinde bu ekonominin gücünü kullanmaktadır.
20
1700 say›l› ve 1987 tarihli yasan›n 8. maddenin 7. paragraf›n›n (d.) bendi.
298
TURGAY C‹N/YUNAN ORTODOKS K‹L‹SES‹N‹N MAL VARLI⁄I...
Yunan Kilisesinin muazzam taşınmaz mal varlığına sahip olması,
Yunan ekonomisinin, siyasetinin, kültürünün oluşumunda da söz sahibi
olması sonucunu doğurmuştur.
Görüldüğü gibi, Yunanistan’da Yunan Ortodoks Kilisesinin mal
varlığının yönetimi, Ortodoks din görevlileri ile Ortodoks Yunan cemaatinin seçtiği kurullar tarafından yapılması yasal düzenlemelerle
sağlanmıştır.
Yunan yönetiminin, özellikle valinin müdahalesi bu yönetim
kurullarının seçiminde, teşkil edilmesinde söz konusu olmamaktadır.
Oysa, Avrupa Birliği üyesi Yunanistan’da, Batı Trakya Müslüman Türkleri
dini liderlerini –Başmüftü ve Müftü- ve Müslüman Türk Azınlığın cemaat
mal varlığının yönetecek olan Vakıf yöneticilerini Müslüman Türk
Azınlığın (cemaatinin) özgür ve serbestçe seçmesi Yunan yönetimi
tarafından engellenmektedir. Bu yöneticilerin ve dini liderlerin Yunan
Ortodoks Hıristiyan yönetimi tarafından atanması, Türkiye ile
Yunanistan arasında yapılan ikili ve çok taraflı antlaşmalara ve de diğer
uluslararası antlaşmalara, Bunun yanı sıra Avrupa Birliği’nde benimsenen demokrasi, insan hakları ve Kopenhag ölçütlerine de aykırıdır.
Bilindiği gibi Yunanistan Avrupa Birliği üyesidir. Ancak, ne gariptir ki,
Yunanistan tarafından, hâlâ bu ölçütlerin ve ilkelerin ihlali devam
etmektedir. Yunanistan’da laiklik konusunda da olumlu bir adım halen
atılamamıştır. Yunan Anayasası’nda ve uygulamada bu konuda henüz
olumlu bir değişiklik yapılamamıştır.21
21
Bu konularda genifl bilgi için bkz. Cin, Yunanistan’daki...
Download