www.kigeder.org Etkin Dinleme Engelleri Dil : İletişim, etkilemek için

advertisement
www.kigeder.org
Etkin Dinleme Engelleri
Dil : İletişim, etkilemek için değil, ifade etmek içindir. Bu nedenle de, etkin dinleme ve
dolayısıyla etkin bir iletişim için dilin, anlamayı kolaylaştıracak şekilde etkin bir biçimde
kullanılması gerekir, ki bu da dilin, kurallarına uygun olarak kullanılması anlamına
gelmektedir.
· Semantik ( Anlam Bilim) : Bazı kelimelerin birden çok anlamı olması iletişim için ciddi bir
sorundur. Örneğin İngilizcedeki binlerce kelimeden, en çok kullanılan beş yüz (500) kelime,
ortalama 28 farklı anlama sahiptir, ki bu da büyük karışıklıklara yol açabilmektedir.
Örneğin, “round (yuvarlak)” kelimesinin 70’den fazla anlamı vardır. “Fast” kelimesinin de
birçok anlamı olmakla birlikte, bazı anlamlar da kendi arasında tutarsızdır. Örneğin, “fast”
color (hızlı renk) koşmayan insan anlamına gelmekte oysa “fast” horse (hızlı at) çok iyi
koşar anlamına gelmektedir. Bu nedenle, kelime anlamlarının bilinmesi, etkin bir dinlemeyi
kolaylaştıracak, yanlış anlamaları engelleyecektir.
· Ses Tonu : Söylenilen şeyin nasıl söylendiği de çok önemli bir noktadır. Örneğin, sevimli
ve samimi bir selamlama işyerinde iyi bir gün geçirilmesini sağlayabilecek, aksi ve hırçın bir
“günaydın” ise tam tersine neden olabilecektir.
Aşağıdaki ifadeler, italik kelimeleri vurgulayarak, yüksek sesle tekrarlandığında, farklı
anlamlara gelen neticeleri görülebilir:
“Ben onun kötü bir eğitmen olduğunu söylemedim.”
Buradaki anlam, bir tür yalanlama, inkar etmedir.
“Ben onun kötü bir eğitmen olduğunu söylemedim.”
Burada anlam direk bir inkar etmedir.
“Ben onun kötü bir eğitmen olduğunu söylemedim.”
Kelimelerle belirtilmese de saklı olan anlam hala bellidir.
“Ben onun kötü bir eğitmen olduğunu söylemedim.”
Gördüğünüz gibi o hala kötü bir eğitmen.
Bu örneklerden de anlaşılacağı üzere, tonlamadan kaynaklanacak yanlış anlamaları
önlemek için ses tonuna dikkat edilmesi gerekmektedir.
· Kişisel İlgiler : Kişisel ilgiler de etkin dinlemeyi etkileyen faktörlerdendir. Konunun içeriği
eğitileni kişisel olarak etkilediğinde, iletişimin etkinliği fark edilir şekilde yükselmektedir.
Başka biri açısından konuşulduğunda, o kişi de konuşmaya dahil olmuş olur ve daha etkin
bir iletişim ortaya çıkar.
· Hisler (Duygular) : Bir diğer faktör de duygulardır. Duyguların başkalarıyla ilişkideyken
iletişimde tahribat yaratacağını fark edilebilir bu engel minimuma indirgenebilir. Bu nedenle,
duyguların kontrol edilmesi, etkin dinleme açısından önemli bir noktadır. Duyarlı ve hassas
kelimeler ya da konular iyi tespit edilmeli ve dikkatle ele alınmalıdır.
Ayrıca, duyguların bütün iletişim süreçlerinde yer aldığını hatırlamak önemlidir. Bir kimsenin
www.kigeder.org
söylemek istediği ile söylediği şeyler aynı olmayabilir ve çoğu zaman da yüreğinin duyduğu,
kulağın işittiğinden çok daha farklı olabilir. Örneğin, “iyi işler Mr. Smith” sözü Smith
tarafından şöyle algılanabilir: “ Bu kez benden ne istiyor acaba?”
· Yerleşmiş Fikir ve İnançlar : Bazı durumlarda, bazı fikir ve inançlara takılıp kalınması da
yeni konuları dinlemeye, yeni fikirler edinmeye, yani etkin olarak dinlemeye engel
oluşturabilir. Bu nedenle dinlerken,konu inancımıza tamamen zıt olsa bile kendi fikir ve
inançlarımızı bir süre için bir kenara bırakarak anlatılanı dinlememiz ve yeni fikir ve
inançlara açık olmamız etkin olarak dinlememize yardımcı olacaktır.
· İlgi : Başka birinin aracılığıyla, bir kimsenin mesajını almada asıl gerekli olan alıcının
ilgisidir. Alıcı, konuya ilgi duyduğunda konuyu tüm dikkatiyle dinleyeceğinden etkin dinleme
de sağlanmış olacaktır. Özellikle eğitim programlarında, oturumun sürekli olarak ilgi çekici
ve bilgi verici olacak şekilde korunması ve katılımcıların ilgisinin yenilenmesi etkin dinleme
adına çok önemli bir noktadır.
· Fazlasıyla Uzun Konuşma : Gerek yazılı, gerek sözlü iletişimde gereğinden uzun
konuşmaya veya yazmaya başlama alıcının dikkatini dağıtıcı bir etki oluşturmaktadır, ki bu
da ilginin önemli ölçüde azalmasını ve bir süreden sonra da dinlemenin tamamen
durmasını beraberinde getirecektir. Zaman mesajın asıl girdisiyle bağdaşmayan ve esas
amaca katkıda bulunmayan kelimelerle ya da sayfalarla harcanamayacak kadar kısıtlıdır.
· Çıkarımlar : Birçok insan bütün unsurlar yerine oturmadan hemen sonuca ulaşmak ister.
Bu nedenle de çoğu zaman, daha sonradan yanlış olduğu ispatlanabilen varsayımlarla ya
da çıkarımlarda bulunur, ki bu da etkin dinlemeye bir engel teşkil eder. “Ama ben
sanmıştım ki,” “Ama sen öyle demek istememiş miydin,” gibi ifadeler, hata yapmaya neden
olan çıkarımsal düşüncelerin olduğu iletişimlerden sonra söylenmektedir.
· Eğitim açığı : Etkin dinlemeye bir başka engel ise dinleyicinin eğitim düzeyinin yeterli
olmamasıdır. Bu durum verilen mesajın anlaşılma derecesini düşürdüğü gibi, zaman
kaybına da neden olur. Bu nedenle, anlamanın ve buna bağlı olarak etkin bir iletişimin
sağlanabilmesi için dinleyicinin belli bir eğitim almış olması gerekmektedir.
· Mesajın bilgi yükü : Mesajın bilgi yükü belki de etkin dinlemeye karşı olan engellerden
aslında en belirsizi fakat en önemlilerinden birisidir. Eğer verilen mesaj içerik bakımından 1’
den fazla mesajdan oluşuyorsa bu, dinleyicinin kafasının karışmasına, ilk olarak verilen
mesajın unutulmasına yol açabilir. Bu nedenle, etkin dinlemeyi sağlayabilmek için, aynı
mesaj içine çok fazla bilgi yüklenmemesi daha uygun olacaktır.
· Konunun ilginçlik derecesi : Anlatıcı ne kadar iyi anlatırsa anlatsın, mesajlar ne kadar açık
olursa olsun; eğer bir konu dinleyicinin kişisel ilgi alanlarından birine girmiyorsa veya ona
ilginç gelmiyorsa mesajın etkili olma şansı azalır. Örnek vermek gerekirse spordan
hoşlanan birinin katılacağı sportif konulu bir paneli dinleme tarzı ile zoraki katıldığı veya bir
görev sonucu katıldığı hiç ilgisini çekmeyen feminizm konulu toplantıyı dinleme tarzı farklı
olacaktır.
Download