İLİ : BURSA AY-YIL : ŞUBAT– 2012 TARİH : 24.02.2011 (4.HAFTA) ِِِ الر ِح ِيم ِِ ْالرح ِ ِبِس ِِْم َّ ِمن َّ ِِللا ِ1َِعون ُ ِِرا َ ِِو َ ع ْه ِد ِه ْم َ َوالَّذِينَِِ ُه ِْم ِِل َ َمانَاتِ ِه ْم MÜSLÜMAN GÜVENİLİR İNSANDIR Yalancılık ise müslümana yakışmayan çok kötü bir huydur, ruhi bir hastalıktır. Yalancı, hem dünyada hem de ahirette rezil olur. Peygamberimiz, “Yalandan kaçının, çünkü yalan kötülüğe, kötülükte insanı cehenneme götürür. Kişi yalan söylerse Allah katında yalancılardan yazılır”5 buyurarak, müslümanı kötü akıbet konusunda uyarmıştır. Aziz Mü’minler! Muhterem Müslümanlar! Müslüman, sözünde doğru olduğu gibi işlerinde de dürüst hareket eder, kimseyi aldatmaz. Bu, doğru olmanın gereğidir. Gerçekleri olduğundan başka göstererek müslümanları aldatmak, kötü bir huy, çirkin bir davranıştır. Yüce Rabbimiz, Mü’minun suresinin ilk ayetlerinde, kurtuluşa erecek müminlerin vasıflarını açıklamakta ve 8. ayetinde de “ (o mü’minler) ki emanetlerine ve verdikleri sözlere riayet ederler” buyurarak, güvenilir olmanın, mü’minler için ne kadar önemli bir özellik olduğunu bildirmektedir. Mü’min bir kişi, sevdiğini sırf Allah rızası için sever ve ondan maddi bir beklenti içinde olmaz. Kendisine muhafaza edilmek üzere teslim edilen şeyi korur, emanete hıyanet etmez. Bilirler ki emanete hıyanet etmek, münafıklık alametidir. Zira Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor: “Münafığın alameti üçtür: -Konuştuğu zaman yalan söyler, -Söz verdiği zaman sözünde durmaz, - Kendisine bir şey emanet edilince ona hıyanetlik eder.”2 Her Müslüman, verdiği sözden ve sahip olduğu emanetlerden Allah katında sorumludur. Yüce Allah, bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Verdiğiniz sözü yerine getirin. Çünkü verilen söz, sorumluluğu gerektirir.”3 Değerli Mü’minler! Müslüman sözü özüne uyan kimsedir. Verdiği sözde durmayan kişinin toplum içerisindeki saygınlığı zedelenir; dostlarının sayısı azalır; işi ve ticari ilişkileri bozulur. Bu konuda Allah (c.c) şöyle buyuruyor: “ Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve doğru söz söyleyin. Çünkü böyle davranırsanız, Allah işlerinizi düzeltir ve günahlarınızı bağışlar”4 İslam'ın ticaret ahlâkını esas alan bir müslüman tâcir, dürüstlüğü, doğru sözlülüğü ve güvenilirliği ile muhatabına güven vermelidir. Müşterinin bilgisizliğini, gafletini ve ihtiyaç içinde olmasını sûistîmal etmemeli ve asla kimseyi aldatmamalıdır. Hatta aldatan ve kandıran bir insan olmayı, İslam dairesinin dışına çıkma gibi saymalı ve böyle bir akıbetten ürkmelidir. Evet, mü'min aldansa da aldatmaz. Efendimiz (sav), bir satıcının, ıslandığı için tartıda normal ağırlığından daha fazla gelen bir miktar buğdayı satmaya çalıştığını görünce, "Niçin ıslak tarafı halkın görebilmesi için üste getirmedin?" diyerek onu ikaz ettikten sonra, "Bizi aldatan bizden değildir."6 buyurmuş; kusurlu bir malı, ayıbını söylemeden satmanın bir Müslüman'a yakışmayacağını ve ondan gelen paranın da helal olmayacağını belirtmiştir. Değerli Müslümanlar! Hutbemi Mü’minün Suresinin şu ayetinin mealiyle bitirmek istiyorum: “O müminler ki emanetlerine ve verdikleri söze riayet ederler.” Hazırlayan: Sinan Özdemir / Kurşunlu Köyü Camii İmamHatibi / KARACABEY 24 Şubat 2012 Cuma günü irad edilecek hutbelerin sonunda aşağıdaki metnin okunması hususunda gereğini rica ederim. “26 Şubat 1992 tarihinde Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında yaşayan Azeri sivillerin Ermeniler tarafından toplu şekilde katledilmesinin 20.yıldönümünde dost ve kardeş Azerbaycan halkının acılarını yürekten paylaşıyor, bu menfur olayda şehit olan kardeşlerimize Yüce Mevla’dan rahmet diliyoruz. Bu vesileyle Ermeni işgali 1 Müminün, 8.ayet Buhari, İman, 24; Müslim, İman, 24 3 İsra, 34 4 Ahzab, 70-71 5 Buhari ,Mezalim 3, Müslim, Birr,15 6 Müslim, iman 43 2 altındaki Azerbaycan topraklarının bir an önce özgürlüğüne kavuşmasını temenni ediyorum.”