10.05.2002 - NAMAZIN ÖNEMİ Ankebut,29/45 Değerli Mü’minler! İmandan sonra İslam’ın en önemli esaslarından biri olan namaz, Allah’a şükranda bulunmanın en güzel ifadesidir. Namaz beş vakit olarak inananlar üzerine farz kılınmıştır. Namaz imandan sonra İslam’ın en önemli esaslarından biridir. Bu konuda Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur “İslam beş temel üzerine kurulmuştur. Allah’tan başka ilah olmadığına ve Hz. Muhammed’in O’nun kulu ve Rasulü olduğuna şahadet etmek, namaz kılmak, zekat vermek, haccetmek ve Ramazan orucunu tutmaktır.”[1] Muhterem Müslümanlar! Namaz insana daima Allah’ı hatırlatarak kalplere sorumluluk duygusunun yerleşmesine vesile olur. Her türlü kötülüklerden, haramlardan mü’minleri korur. Zira namaz Allah’ı hatırlatır. Allah’ı hatırlayan insan da fenalığa meyletmez ve kimsenin malına, canına, namusuna göz dikmez. Nitekim Cenabı Hak Kur’an-ı Kerim’de bu hususu şöyle ifade etmektedir: “(Rasûlüm) Sana vahyedilen kitabı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki namaz, hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah’ı anmak elbette (İbadetlerin) en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir.”[2] Aziz Cemaat! Bunun yanında namazın temizlik ve vücut sağlığı bakımından insana pek çok faydalar sağladığı da bilinen bir gerçektir. Çünkü namaz kılan bir kimse abdest almak zorundadır. Bu ise günde birkaç defa hem maddi ve hem de manevi olarak temizlenmek demektir. Peygamberimiz (s.a.v.) “Sizden herhangi birinizin kapısı önünde bir nehir bulunsa ve o kimse bu nehirde günde beş defa yıkansa kendisinde kirden bir şey kalır mı?” diye sormuş sahabilerin de : “Hiç kir kalmaz Ya Rasûlallah.” cevabını alınca da: “İşte beş vakit namaz da buna benzer, Allah namazla günahları siler”[3] buyurmuştur. Muhterem Müslümanlar! O halde Allah Teâla’nın nimetlerine karşı şükrün ifadesi olan bu ibadeti yerine getirmeliyiz. Zira namaz bizim kulluk borcumuz ve Allah’ın huzurunda sorgulanacağımız ilk ibadetlerdendir. Bu kulluk borcumuzu îfa ederek Allah’ın rızasına ulaşmalıyız. Hutbemizi şuurlu bir şekilde namaz kılan mü’minlerin kötülüklerden uzaklaşacağını ve huzura ereceğini ifade eden ayetlerle bitirelim. “Gerçekten mü’minler kurtuluşa ermişlerdir. Onlar ki namazlarında huşu içerisindedirler. Onlar faydasız işlerden ve boş sözlerden yüz çevirirler, zekatı verirler, iffetlerini korurlar...Ve onlar, emanetlerine ve verdikleri sözlerine riayet ederler. Onlar namazlarını kılmaya devam ederler.”[4] -------------------------------------------------------------------------------[1] Riyazu’s-Salihin, c.II, s.394, H.No:1079. [2] Ankebût, 29/45 [3] Buhari, Salat, 6. [4] Mü’minûn, 23/1-5, 8-9