Açık Kalp Cerrahisinde Kullanılan Cihaz ve Malzemeler Açık Kalp

advertisement
Açık Kalp Cerrahisinde Kullanılan Cihaz ve Malzemeler
Açık Kalp cerrahisinde hastanın kanı vücut dışına alınıp kalbi durdurularak
ameliyat yapılır. Kanın vücut dışında dolaşmasına ekstrakorporel dolaşım,
perfüzyon veya kardiyopulmoner bypass (kalp ve akciğerlerin açığa
alınması) adı verilir.
1. Kalp Akciğer Pompası: operasyon sırasında kalbin yerine vücuda kan
pompalamak, ameliyat sahasındaki kanı toplamak ve kardiyopleji
sıvısını vermek için genellikle 4 roller pompadan oluşan bir cihazdır.
Bazen arteriyal pompa olarak santrifüj pompa kullanılır.
2. Santifüj Pompa: Roller pompalar hemolize (kan bileşenlerinin ezilme
sonucu bozulması) neden olduğu için uzun süreli veya riskli
ameliyatlarda santrifüj pompa tercih edilir.
3. Isıtıcı-Soğutucu: Kalp cerrahisinde vücudun soğutulması ve ısıtılması
için gerekli sıcaklıklarda su sağlayan bir cihazdır. Bu cihazın sağladığı
farklı sıcaklıktaki sular oksijenatörün ısı değiştiricisinde, kardiyopleji
setinde ve hastanın altına serilen sulu battaniyede kullanılır.
4. Sternum Testeresi: Ameliyatın başlangıcında, göğüs kemiğinin
(sternum) kesilmesi için kullanılır.
5. Oksijenatör + Kardiyotomi Rezervuarı: Vücut dışına alınan kanın
toplanması (kardiyotomi rezervuarı), kanın oksijenlenmesi ve istenen
ısıya getirilmesi için kullanılır. Kardiyotomi rezervuarı filtreli veya
filtresiz olabilir. Kardiyotomi rezervuarının alt kısmında çıkan kan
arteriyal pompayla oksijenatöre gönderilir ve önce heat exchanger’dan
(metal tüplerden oluşan ısı değiştirici) geçerek istenen ısıya getirilir.
Isıtıcı-Soğutucu cihazından gelen su heat exchanger’ın su girişine
bağlanır. Heat exchanger’dan geçen kan son olarak oksijenatöre gelir
ve oksijenatörün membranından geçerken oksijen alışverişi olur.
Buradan çıkan kan arteriyal hat ve onun ucunda bulunan aort kanül
vasıtasıyla vücuda verilir. Oksijenatör ve tüp set ameliyat öncesinde
prime edilerek (sıvı doldurularak) sistemde bulunan hava kabarcıkları
çıkarılır. Oksijenatörün prime hacminin düşük olması, oksijen
transferinin iyi olması ve heat exchanger’ının verimli olması dikkat
edilen özelliklerdir.
6. Tüp Set: Ekstracorporel dolaşımı sağlayan, PVC ve silikon tüplerden
oluşan set. Bazı tüpsetlerde arteriyal hatta arter filtre takılarak kanın
hastaya verilmeden önce hava kabarcıklarının yakalanması sağlanır.
7. Kanül ve Kateterler:
- Venöz Kateter: Kalbin sağ tarafına yerleştirilerek vücuttan
venlerle (toplardamarlar) toplanarak gelen kanı kardiyotomi
rezervuarına boşaltmak için kullanılır. Venöz kanüller Single ve
Two-stage olabilir. Eğer single venöz kanül kullanılıyorsa bir
ameliyatta iki adet kullanılması gerekir. Bir tanesi inferior vena
cava adı verilen ve vücudun kalbin aşağısında kalan
bölümünden gelen kanı toplayan ana toplardamara; ikincisi ise
superior vena cava adı verilen ve vücudun kalbin yukarısında
kalan kısmından gelen kanı toplayan ana toplardamara takılır.
Two-stage (dual-stage veya venoatrial da olabilir) kanül ise iki
single venöz kanülün yaptığı tek başına yapan kanüldür. Bu
-
-
-
kanüllerin uç kısmı inferior vena cava’ya sokulur, basket adı
verilen kısmı ise sağ atrium’da kalır ve superior vena cava’dan
gelen kanı toplar.
Vent Kateter: Pulmoner artere takılır ve Akciğerlerden gelen
kanın boşaltılmasını sağlar.
Kardiyopleji (cpg) Kanülü: Kalbin durdurulmasını ve ameliyat
sırasında kalp kasının (miyokard) beslenmesini sağlamak için
verilen kardiyopleji sıvısının dağıtımını sağlar. Bu kanül
antegrade ve retrograde olarak iki tiptir. Antegrade cpg
kanülünün ucu iğne şeklindedir ve aortun hemen çıkışına
takılarak verilen sıvının koroner damarlar yoluyla kalbe
ulaşmasını sağlar. Antegrade cpg kanülü vent’li veya vent’siz
olabilir. Vent kardiyopleji sıvısının istendiğinde geri emilmesi
içindir. Retrograde cpg kanülü ise kalbin arka tarafından sağ
atriumda bulunan koroner damarların venöz dönüşü olan
koroner sinüs damarına takılarak kalp kasının arka taraftan da
beslenmesini sağlar. Bu kanül uzun süreli ameliyatlarda
kullanılır.
Aort kanülü: Kanın oksijenatörden geçtikten sonra tekrar
hastaya verilmesini sağlayan kanüldür. Bu kanül aort damarın
kalpten çıktıktan sonra bir yay şeklini aldığı yere takılır. Bu
kanüllerde “jetting” etkisi (arteriyal hattan gelen kanın kanülün
ucunda püskürerek çıkması) önemlidir. Bu etki aort duvarında
bulunan plağı (kireçlenme, yağ birikintisi) kopararak vücutta
daha ince damarlarda tıkanmaya neden olabilir.
Sucker’lar: Ameliyat sahasındaki kanı emmek amacıyla
kullanılırlar.
Ameliyatta kullanılıacak oksijenatör, kanül ve kateterlerin büyüklüğü
hastanın boy ve ağırlığı kullanılarak hesaplanan vücut yüzey alanı’na
göre belirlenir.
8. Hemokonsantratör: Ameliyat sırasında kullanılan sıvılarla hastanın
kanı fazlaca sulanır ve hematokrit düzeyi yarı yarıya düşer. Ameliyat
sonrasında kandaki fazla sıvıyı almak için hemokonsantratör kullanılır.
9. Kangazı Cihazı: Perfüzyon sırasında hastanın ne durumda olduğunu
bilmek çok önemlidir. Bunun için hastanın kanında bulunan bazı
gazların ve elektrolitlerin belli aralıklarla ölçülmesi gerekir. Hastanın
durumu hakkında bilgi veren parametreler pH, pCO2, pO2, Na+, K+,
Ca++, glukoz, laktat ve Hct (hematokrit)dir.
• pH ve pCO2 ölçümü ve bunlardan hesaplanarak bulunan Base Excess,
HCO3- ve TCO2 hastanın asit/baz durumunu belirlemek için kullanılır.
• Arteryal kandan ölçülen pO2 akciğerlerdeki oksijen (O2) değişiminin
yeterliliğini belirlemek için kullanılır.
• İnsan vücudunda elektrolitlerin çok çeşitli rolü vardır. Hemen hemen
bütün metabolik süreçler elektrolitlere bağlıdır veya onlarla değişirler.
- Sodyum (Na+) hücredışı sıvısında bulunan önemli bir maddedir.
Su dağılımının ve dokulardaki ozmotik basıncın dengesini
sağlar.
Potasyum (K+) hücredışı sıvısındaki önemli bir maddedir ve
solunum ve miyokardiyal fonksiyonları da içeren nöromuskuler
hassasiyetin dengelenmesinde önemli bir rol oynar.
- İyonize kalsiyum (Ca++) hemostatis (kanamanın durdurulması)
açısından önemli bir elektrolittir.
• Hematokrit kandaki kırmızı hücre sayısının oranını gösterir. Bu da
kanın oksijen taşıma kapasitesi açısından önemlidir.
• Glukoz temel enerji maddesi olup, kandaki seviyesi oldukça dar bir
değer aralığındadır. Kandaki glukozun belli bir seviyede
tutulamamasının en yaygın nedeni diabet (şeker) hastalığıdır. Diabet
hiperglisemiye (yüksek kan şekeri) veya hipoglisemiye (düşük kan
şekeri) neden olur.
• Laktat karbonhidrat metabolizmasının ara bir ürünüdür ve kas hücreleri
ve eritrositlerden (alyuvarlar) çıkar. Şok, kalp yetmezliği, hematolojik
bozukluklar ve pulmoner yetmezlik gibi nedenlerle dokularda oksijen
yetersizliği olduğunda “laktik asidite” oluşur ve kandaki laktat seviyesi
önemli ölçüde yükselir. Karaciğer bozukluğu da “laktik asidite”
oluşmasında önemli rol oynayabilir.
Kangazı cihazları solüsyonlu, kartuşlu olabilir. Ayrıca, açık kalp
cerrahisinde kangazı ölçümü arteriyal ve venöz hatta takılan disposable
sensör ve küvetlerle online (sürekli) olarak da yapılabilir.
-
10. ACT (Activated Coagulation Time) Cihazı: Açık kalp cerrahisinde
vücut dışına alınan kan çabuk pıhtılaşacağı için kanın sulandırılarak bu
sürenin uzatılması gerekir. ACT cihazı pıhtılaşma süresinin ölçülmesi
için kullanılır.
Download