sporcu sa*lı*ı - Olympic Karate 2020

advertisement
SPORCU SAĞLIĞI
2. KADEME ANTRENÖR YETIŞTIRME KURSU
YRD.DOÇ.DR. MUAMMER ALTUN
İÇERİK
A- Bölgelere Göre Spor Yaralanmaları (2 Saat)
B- Çocuklarda Görülen Spor Yaralanmaları (1 Saat)
C- Doping (1 Saat)
Olası Yaralanmalar
A- Bölgelere Göre Spor Yaralanmaları
◦Baş, Boyun Yaralanmaları
◦Gövde Yaralanmaları
◦Alt ve Üst Ekstremite
Yaralanmaları
Baş, Boyun Yaralanmaları
Baş ve boyun sakatlıkları sporda en
ciddi sakatlıklardandır. Otomobil
sporları, paraşüt, kayakla atlama,
amerikan futbolu, snowboard, binicilik
ve boksta sık olarak görülürler.
Beyin ve omuriliği yakından
ilgilendirdiğinden hayati tehlikesi her
zaman mevcuttur, bazen ölüm ya da
kalıcı sakatlıklarla sonlanabilir. Bu
nedenle ilk yardım acilen ve doğru
olarak yapılmalıdır.
Acil müdahale gerektirmeyen baş ve
boyun zedelenmeleri:
1. Boyun sinirlerinin gerilme sendromu (Burner ya da Stinger)
2. Boyun gerilmeleri (Whiplash)
3. Akut tortikollis (Eğri boyun)
4. Akut boyun fıtığı
5. Boyunda omur kayması (Spondilosis)
6. Disk zedelenmeleri
7. Göz zedelenmeleri
8. Kulak ve burun zedelenmeleri
Kafa Travmaları
Kafa travmalarının doğru
anlaşılması çok önemlidir, kısa
süre içinde hızlı bir şekilde hayati
tehlike arz ederler. Sık olan ufak
kafa travmalarında kalıcı beyin
hasarı olabilir.
Akut Kafa Zedelenmeleri
 Konküzyon: Konküzyon, akut beyin
zedelenmelerinde geçici fonksiyon
kaybıdır.
 Kontüzyon (Ezilme): Kontüzyonda ise
kanama mevcuttur ve beyin dokusunda
şişme, ödem mevcuttur.
 Kanama: Kanamada, beyin dokuları
arasında kan birikmesi oluşur.
 Kırık: Kırıkta ise kafatası kemiği ezilir ya
da kırılır.
Kafa Travmaları
ACIL MÜDAHALE
HAYATI RISK
Kafa yaralanmalarında sporcuda
çınlama/kulaklarda zil çalması, baş ağrısı,
bulantı ve görme bozukluğu olabilir. Daha
şiddetli travmalarda geniş hafıza kaybı (nerede,
kim olduğu sorulduğunda yeterli doğru cevap
alınmayabilir), konuşma bozukluğu, epileptik
nöbet ve solunum bozukluğu görülür. Bu
durumlarda tıbbi bakımın daha acil bir şekilde
yapılması gerekmektedir.
Kafa travması geçiren sporcuda bunlara ilave
olarak, burundan, ağız ya da kulaklardan kan
veya berrak sıvı (BOS) gelebilir, Darbe yerinde
şekil bozukluğu veya şişlik olabilir. Pupiller
(ışığa duyarlı gözbebekleri) eşit olmayabilir ve
ışık refleksi bozulabilir. Nabız bozulabilir.
Daha şiddetli vakalarda solunum bozukluğu
veya durması, bu bulgulara ilave olabilir.
Boyun Sakatlıkları
Boyun sakatlanmalarında
daima çok dikkatli
olunmalıdır. Boyun
sakatlanmasında, kişi asla
hareket ettirilmemelidir.
Genellikle kafa travması ile
birlikte olur.
Akut Boyun Zedelenmeleri
 Sprain: Omurgamızdaki bağların gerilmesi ya da
yırtılması sprain olarak isimlendirilir. Boynun
stabilitesi etkilenir ve bunun sonucu vertebraların
birbiri üstünde kayması olabilir. Böylece spinal kord
ya da buradan çıkan sinirler zedelenebilir.
 Kırıklar: Vertebraların bir ya da birkaçının kırığında
da sinirler ya da spinal kord zedelenebilir [4].
 Kontüzyon (Ezilme): Kontüzyonda kemik, adale ya da
omurilikte kanama ve şişlik olabilir.
 Strain: Strainde ise kaslar ya da tendonlar gerilir ya
da yırtılır ve sonuçta boyunda instabilite oluşur.
Boyun Sakatlıkları
OLUŞUM
ÖNLEM
Hemen hemen tüm baş ve boyun
zedelenmelerinin çoğunluğu direkt darbe ya da
çarpma sonrası oluşur. Genellikle amerikan
futbolu, rugby, buz hokeyi ve lakros, bisiklet,
kayak ve cimnastikte fazla görülür.
Baş ve boyun zedelenmelerinde boyun
esneklik ve kuvvetlendirilmesi çok önemlidir.
Bunun yanında yapılan spora uygun olarak
koruyucu ekipmanlar önemlidir. Tam temas
sporlarında bunların önemi bir kat daha
artmaktadır.
Düşme sonrası, doğrudan darbe gelmesi ya da
dönme hareketlerinde boyun da ezilme, öne,
yana ya da arkaya bükülme, dönme şeklinde
zedelenebilir.
Boyun Sakatlıkları
ACIL MÜDAHALE
HAYATI RISK
Eğer sporcu baş ya da boyun zedelenmesi
sonrası boynunda ağrıdan şikayetçi ise acilen
tıbbi gözetim altına alınmalıdır.
Sporcunun boyun zedelenmesinde el ve
ayaklarında uyuşukluk ya da yanma
hissedebilir. Parmaklarını oynatamayabilir,
sıkma ve yakalama gücü kaybolmuş olabilir.
Solunum zorluğu bulunabilir.
Acil olan baş ve boyun zedelenmeleri, spor
yapılan yerdeki tam teşekküllü bir ambulans
ekibi tarafından en kısa sürede hastanelere
ulaştırılmalıdır.
Boyun Gerilme Sendromu
Başa darbe geldiğinde ya da yanlara doğru zorlandığında kemik, kas ya da diğer boyun dokuları
yanındaki sinirler sıkışabilir. Böyle bir durumda sporcunun boyun, omuz ya da kolunda uyuşukluk
ya da yanmadan şikâyet ettiğini saptarız. Boyun arkası ve omuzda his kaybı gözlenir. Kol ve elde
güç kaybı vardır. Futbol ve güreş sporunda sık karşılaşılır.
Tekrarlayan zedelenmeler sonrası sinir etrafında ya da kendisinde skar dokusu birikir ve bu kalıcı
sinir hasarına yol açabilir.
Sportif müsabaka sırasında böyle bir olayla karşılaştığımızda eğer sporcunun his ve kuvvet kaybı
5 dk. içinde geri dönmezse ya da zedelenme tekrarlarsa sporcu derhal gözetim altına alınmalıdır.
Sinir zedelenmesi ekarte edilmeden sporcunun tekrar spora dönmesine izin verilmemelidir.
Boyun Gerilmesi (Whiplash)
Boyuna gelen kuvvetli darbe sonrası omurlar arasındaki bağların gerilmesi ya da yırtılması
sonrası açığa çıkar. Boynun bir yanında ani ağrı oluşur. Bu ağrı 30 dk. içinde azalır ve yerini şiddeti
az olan ağrı yada sızı olarak algılanan bir acı hissine bırakır. Şiddetli vakalarda ise ağrı daha batıcı
ve rahatsız edici hale gelir. Buna ilaveten baş hareketlerinde kısıtlanma, boyunda kas spazmı
oluşur. Sporcu, baş ve boynunu kendi rahat edeceği şekilde, anormal pozisyonda tutar.
Boyun gerilmesi, sıklıkla temas sporlarında ve düşmeler sonrası görülür. Acil tıbbi gözetim
gerektiren durumlardan biridir. Boyun tespit edilmeli ve sporcuya basit bir antienflamatuar ve
ağrı kesici verilmelidir.
Zedelenmenin şiddetine bağlı olarak tam iyileşme süresi birkaç günden birkaç aya kadar
değişebilir.
Akut Tortikollis (Eğri Boyun Hastalığı)
Sporcularda sık görülen zedelenmelerden birisidir. Boynun bir pozisyonda uzun süre tutulması ya
da ani hareket sonrası gelişebilir. Tüm sporlarda gözlenebilen bir durumdur. Bazen disk
kireçlenmesi sonrası karşımıza çıkabilir ve mutlaka bu durum ekarte edilmelidir. Boynun
genellikle tek tarafında hafif ağrı oluşur. Boyun kasları gergin ve hassastır. Başın hareketleri ise
kısıtlanmıştır.
Sporcuda böyle bir durumla karşılaşıldığında boyunlukla tespit yapılır ve daha sonra sıcak nemli
pedler uygulanır. Sporcuya ağrısı için antienflamatuar ve ağrı kesici ilaç tedavisi uygulanır. Eğer
durum bir hafta içinde tamamen düzelmezse daha detaylı incelemeler yapılmalıdır.
Sporcu hastaneye ulaştığında mutlaka boyun filmi çekilmeli ve nörolojik muayene yapılmalıdır.
Akut Boyun Fıtığı
Sporcuda daha önce gelişmiş ufak zedelenmeler sonrası disk kireçlenir ve daha parçalanabilir
hale gelir. Böyle durumlarda günlük aktiviteler sırasında bile disk kayabilir ve omurilik ya da
sinirleri sıkıştırabilir. Sporcunun aktivite sırasında boyun veya kolunda ağrı oluşur. Sinirin
etkilenme derecesine göre ağrı hafif veya çok şiddetli olabilir. Kol hareketleri etkilenir. Refleksler
azalabilir ve duyu kaybı olabilir.
Sporcuda sportif hadise sırasında böyle bir durumla karşılaşıldığında hemen boyunluk takılarak
tespit yapılır. Kas spazmını azaltmak için sıcak tedavisi uygulanır. Tam bir nörolojik muayene
sonrası mutlaka radyolojik tetkik gerekir.
Boyun fıtığı tanısında boyunluğun yanı sıra adale gevşetici ve ağrı kesici ilaçlar kullanılır. Eğer
konservatif tedavi yeterli olmazsa cerrahi olarak baskı yapan diskin çıkarılması gerekir.
Ameliyat sonrası rehabilitasyon ile 3 ayda spora tekrar dönebilir.
Boyunda Omur Kayması (Spondilosis)
Tekrarlayan darbeler ve boynun bükülmeleri ile oluşabilir. Boyun hareketleri kısıtlanır. Giderek
artan ve kötüleşen boyunda yanma ve acı hissedilir. Bu acı omuzlara kadar yayılabilir. Bazen ağrı
göğse doğru hareket eder ve kalp krizi belirtilerine benzer bir durum yaratır. Boyundaki sertlik
sonrası baş ağrısı, çınlama ve uyku bozukluğu oluşur. Bazı şiddetli durumlarda kol ve parmaklarda
uyuşukluk ve güçsüzlük olur.
Eğer bu durum tedavi edilmez ise boyun hareketleri kısıtlanır, süreğen ağrı olur ve bazen yutma
zorluğu görülür.
Sporcuda bu durumlarda boyunluk takılır, sıcak pedler uygulanır ve ortopedik yastık önerilir.
Ağrı için antienflamatuvar ve adale gevşeticiye başlanır.
Tedavi genellikle cerrahi değildir. Gerektiğinde omurga füzyonu yapılır.
Gövde - Sırt ve Bel Zedelenmeleri
Sporcunun mesleğini ve hatta yaşamını etkileyen sakatlıklardır.
Omurilik ve buradan çıkan sinirler zedelenebilir.
Süreğen sırt ve bel şikâyetleri, tekrarlayan ufak travmalar, uygun olmayan vücut mekaniği ve
kireçlenmeler sonucu yıllar sonra görülebilir.
Spor yapanların %60- 80'inde değişik derecelerde bel ağrısı görülebilir.
Bel ve Sırt Sağlığını Etkileyen Faktörler:
1.Kardiyovasküler Dayanıklılık
4.Hamstring Esnekliği
2.Vücut Kompozisyonu
5.Kalça Fleksör Esnekliği
3.Bel Esnekliği
6.Karın Kaslarının Kuvveti
7.Sırt ve Bel Ekstansör Kas
Kuvveti
8.Belde Kas ya da Bağ Gerilmesi
Bel ve sırt zedelenmelerini önleme
•Kas kuvveti oranları doğru olmalıdır.
Örneğin Hamstring / Quadriceps 2/3 oranında
•Uygun güçlendirme, germe programı, iyi ısınma ve soğuma
•Yeterli kas kuvveti ve esneklik sakatlıkları en aza indirir
•Düzenli ve sürekli yapılan germe ve kuvvetlendirme egzersizleri
yanında her zaman iyi bir postür sağlanmalıdır.
Uygun Kuvvet Oranları
Kuvvet antrenmanı ile kurulması gereken kuvvet
dengesini oranları;
◦ Hamstring/Quadriceps oranı 2:3,
◦ Triceps/ biceps oranı 1:1,
◦ Kalça fleksiyon/ekstansiyon oranı 1:1,
◦ Omuz fleksiyon/ekstansiyon oranı 2:3,
◦ İnversiyon/eversiyon oranı 1:1,
◦ Ayak ve el bileği planter/dorsal fleksiyon
oranı 3:1 olması gerekir.
Bu oranların hız arttıkça 1:1 yaklaşması gerekir.
Akut Bel ve Sırt Zedelenmeleri
 Sprain
 Belde Ezilme (Kontüzyon)
 Kırıklar
 Aşırı Kullanıma Bağlı Bel
Fıtığı
 Kontüzyon
 Strainler
 Spondilolizis ve
Spondilolistezis
(Kısmi ve tam omur
kayması)
Sporcularda Üst Ekstremite Yaralanmaları
Sporcularda fazla kullanım veya travma
nedeniyle olan üst ekstremite yaralanmaları
oldukça sık görülmektedir. Çoğu üst ekstremite
yaralanması el geriliyken üzerine düşme ya da
direkt travma nedeniyle olmaktadır. Bu tip
yaralanmalar en sık futbol, voleybol, hentbol,
tenis, yüzme ve cimnastikte görülmektedir.
Akut Omuz Yaralanmaları
Dislokasyon ve Subluksasyonlar (Çıkık ve kısmi çıkıklar)
Akromioklavikular Eklem Yaralanmaları
Stenoklavikular Eklem Yaralanmaları
Glenohumeral Eklem Yaralanmaları
Tendinitler (Rotator Kaf, Biseps vb.), Yırtıklar ve Sıkışma Sendromları
Kırıklar (Skapula, Klavikula, Proksimal Humerus vb.)
Sinir Yaralanmaları
Akut Dirsek Yaralanmaları
Atış sporlarında dirsek yaralanmaları
Tenisçilerde Dirsek Yaralanmaları
Yüzücülerde Dirsek Yaralanmaları
Cimnastikçilerde Dirsek Yaralanmaları
Travmatik Dirsek Yaralanmaları
Dislokasyonlar
Kırıklar
Kontüzyonlar
Akut Kas ve Tendon Yaralanmaları
Tekrarlayıcı Travma Yaralanmaları
Akut El ve El Bileği Yaralanmaları
El Bileği Yaralanmaları
Karpal Kırıklar (Skafoid, Hamatum, Kapitatum, Psiform, Trapezyum, Distal Radius, Lunatum
kırıkları ve dislokasyonu)
Metakarpların ve Falanksların Kırıkları ve Dislokasyonları
Ulnar Kollateral Ligaman Yaralanmaları
Proksimal İnterfalangial Eklem Yaralanmaları
Alt Ekstremite Spor Yaralanmaları
Alt ekstremite kompleksi içerisinde bağlar,
kemikler, kıkırdak yapılar, amortisör elemanlar
(menüsküsler-bursalar), kas ve tendonlar
bulunmaktadır. Günlük yaşamsal aktiviteler ve
sportif faaliyetler sırasında alt ekstremite
kompleksi fizyolojik ve biyomekanik sınırlar
içerisinde pek çok yüklenmeyle karşı karşıya
kalmaktadır. Bu yüklenmelerin fizyolojik ve
biyomekanik sınırları aştığı ve alt ekstremite
kompleksinin buna uyum sağlayamadığı koşullarda
spor yaralanmaları olmaktadır.
Alt Ekstremite Spor Yaralanmaları
Alt ekstremite spor yaralanmaları, yaklaşık %60 oranında görülme
sıklığı ile spor hekimliği uygulamalarında ilk sırayı alır.
Alt ekstremite spor yaralanmaları, yapılan sporun şiddetine, sıklığına,
süresine, türüne ve biyomekanik soruna bağlı olarak
kalça ve kasık bölgesinde %6,
diz ekleminde %33,
ayak bileğinde %16,
ayak ve ayak parmaklarında %5 oranında görülür.
ayak ve ayak
parmakları, 5
kalça ve
kasık , 6
ayak bileği, 16
diz eklemi, 33
Kalça Ağrısı
Sporcularda kalça ağrısına sıklıkla kalça eklemi sinoviti, artriti, periartriti, femur başı aseptik
nekrozu ve femur boynu stres kırıkları neden olur.
Alt Ekstremite Spor Yaralanmaları

Büyük Trokanter Bursiti

İliotibial Bant Tendiniti

İskial Bursit

Shin Splint

Priformis Sendromu

Medial Tibial Stres Sendromu (MTSS)

Pubis Senfiziti

Kompartıman Sendromu

Sinoviyal Plika

Osgood-Schlatter / Sinding-Larsen-Johannson

Patellar Tendinit (Sıçrayıcı Dizi)

Patellar Tendon Yırtığı

Popliteus Tendiniti

Patella Subluksasyonu – Dislokasyonu

Bursit

İnfrapatellar Yağ Yastıkçığının Sıkışma Sendromu

Osteokondral Defekt (OCD)
Alt Ekstremite Spor Yaralanmaları
Ayak Bileği Burkulmaları
Aşil Tendon Yaralanmaları
Plantar Fasiit
Stres Kırıkları
Metatarsalji
Alt Ekstremite Spor Yaralanmaları
İç Yan Bağ Yaralanması
Dış Yan Bağ Yaralanması
Menisküs Yaralanmaları
Ön Çapraz Bağ Yaralanması
Arka Çapraz Bağ Yaralanması
Patellofemoral Ağrı Sendromu
Bütün spor yaralanmalarının akut tedavisinde
ilk adım olarak, istirahat, buz kompresyon ve
elevasyonu içeren RICE prensibi
uygulanmalıdır. Sonraki dönemde izometrik
egzersizler ve kondisyonun devamı için üst
ekstremiteye yönelik aerobik ve anaerobik
çalışmalar yapılır. Akut dönem geçtikten sonra
sportif rehabilitasyon ilkeleri uygulanır.
ACİL YARDIM ve SPORA DÖNÜŞ
Acil müdahale olarak
• istirahat, buz kompresyon ve elevasyonu içeren RICE prensibi uygulanır.
Alt ve üst ekstremite tedavisinde ilk adım olarak,
• gerekiyorsa hekimin belirlediği süre kadar beklenir,
• sonraki dönemde ilk olarak duruma göre önce pasif sonra aktif hareketlendirme yapılır,
• ardından izometrik kuvvetlendirme egzersizleri yapılır,
• aynı anda farklı bölge çalışmaları ile kondisyonun devamı sağlanır,
• daha sonra kademeli olarak spora dönüş sağlanır.
B- Çocuklarda Spor Yaralanmaları
Erişkinlerdeki antrenman kalıplarının çocuklara aynen uygulanması mümkün
değildir. Özellikle aşırı yüklenme durumunun ortaya çıkmamasına dikkat
edilmelidir. Çocuklarda gerek antrenman yanlışlığı, gerekse anatomik yetersizlik
nedeniyle aşırı yüklenme ve zorlanmalar olabilir ve sakatlanma riski artar.
Henüz kemikleşmenin tam olmadığı noktaların zorlanmasıyla, Osgood-Schlatter
Hastalığı benzeri durumlarla karşılaşılabilir.
Aynı şekilde, kas-tendon geçiş bölgesi yırtıkları ile kemik, kıkırdak ve yumuşak
doku yaralanmaları çocuklarda sık olmaktadır.
B- Çocuklarda Spor Yaralanmaları
Çocuklarda üzerinde durulması gereken en önemli konulardan biri, epifiz
yaralanmalarıdır.
Çocukluk çağında ligamentler zayıf, epifiz kıkırdaklarının bir kısmı kapanmamış
olduğu için sakatlanma riski yüksektir.
Aşırı kas kasılması veya ağırlık yüklenmesi sonucu epifiz kaymaları olabilir.
Ani darbeler veya sürekli mikro travmalar sonucu, büyüme plaklarında zedelenmeler
ortaya çıkabilir.
Epifiz yaralanmaları, 7-9 ve 12-16 yaş gruplarındaki çocuklarda daha sık görülür.
Büyüme çağındaki çocukta çok duyarlı bir yapıya sahip olan epifiz bölgesinin
zedelenmesi sonucu, değişik derecelerde, akut veya kronik nitelikte sakatlanmalar
oluşabilir.
B- Çocuklarda Spor Yaralanmaları
Cimnastikle uğraşan çocuklarda özellikle omurgayı dikkatle kontrol etmek gerekir. Tekrarlayan
hiperekstansiyon pozisyonlarının etkisiyle omurgada değişik patolojiler gelişebilir. Spinal
osteokondritis, omurgada stres fraktürü, listezis ve Scheuermann Hastalığı bu problemler
arasında sayılabilir.
Bir yanlış yüklenme ya da düşme sonucu yaş ağaç kırığı ihtimali, burkulmadan çok daha fazladır.
Bu kırıklar kolayca fark edilmemekte ve kendiliğinden çabuk kaynamakta, çoğu kez alçı tesbiti
gerekmemektedir.
B- Çocuklarda Spor Yaralanmaları
Çocukların 1/3 kadarında çeşitli postür bozuklukları görülebilir. Postür bozukluğu, çok ileri
derecelere ulaşmadıkça, günlük aktivasyonda azalmaya ve belirgin bir yakınmaya yol açmadığı
için, fark edilmesi güç olmaktadır. Büyüme çağı geçtikten sonra fark edilen bozuklukların tedavisi
ise son derece zorlaşmaktadır.
Sistemik kontrollerle postür bozukluğunun farkına varıldığında, uygun bir egzersiz programı ile
sırt, bel ve karın kaslarının güçlendirilmesi, bazı hallerde cihaz kullanılması gereklidir.
Postürle solunum arasında yakın bir ilişki vardır. Postür bozukluğu olan kişilerde karın solunumu
gelişir. Karın kaslarının gevşek oluşu, bu problemin daha da ilerlemesine yol açar. Normal
postürün sağlanmasında, karın kasları önemli rol oynar. Bu nedenle sırt ve bel kaslarının yanı sıra
karın kaslarının da gelişip güçlendirilmesi gerekir.
Çocuklarla Kuvvet Çalışmalarının Riskleri
Çocuk ve gençlerde, özellikle büyümekte olan kemiklerdeki ciddi yaralanmaların kalıcı nitelikler
taşıdığı bilinmelidir.
Çocuklarla kuvvet çalışmalarında kas sistemi, yorgunluk yönlendirme mekanizmasının koruması
altındadır. Bu nedenle kuvvet antrenmanlarında kas sistemi için aşırı yüklenme söz konusu
olamaz.
Hareket sistemindeki kuvvet çalışmasına bağlı spor sakatlıklarının hemen hemen tümü pasif
hareket aygıtında ortaya çıkar.
Epifizler erkeklerde 16, kızlarda 14 kemik yaşında kapanmaktadır.
Akut yaralanmalar
Çocuklarda ekstremitelerde epifizyel bölge kırıkları, ağırlık çalışmalarında en sık rastlanan
sakatlıktır. Çünkü bu kıkırdak bölgesinde kemikleşme henüz gerçekleşmediğinden kırılmaya
yatkındır.
Örneğin; Halter çalışması yapan çocuk ve gençlerde radiusun distal epifizinde kırıklar oluşması
sıkça rastlanan bir durumdur. Halteri kaldırırken dirsek bükülü durumdan ani olarak gerilince ön
kolun el bileğinin, üzerindeki bölgeye ani ağırlık binmesi sonucu oluşur. Bu durumlardan
kurtulmak için genelde üç yöntem önerilir:
-Ergenlik öncesi maksimal ya da maksimale yakın ağırlıklarla kuvvet çalışması yapılmamalı,
-Yanlış hareket formları uygulanmamalı (doğru kaldırış teknikleri öğretilmeli)
-Başta büyük eklemlerde olmak üzere, herhangi bir ağrı ya da fonksiyon bozukluğu yakınmalarına
gereken önem anında alınmalıdır.
Kronik yaralanmalar
Kronik yaralanmalar, mikro yaralanmaların tekrarlanmasından oluşur. Bir başka neden ise, aşırı
yüklenmelerdir.
Fiziksel baskılar sonucu iskelet sisteminde üç değişik bölgede bulunan kıkırdak doku hasar
görebilir. Örneğin; büyümekte olan çocukların spor yaralanmalarından, özellikle maksimal kuvvet
çalışmalarına erken yaşlarda başlanması halinde, büyüme plakları arasında bir kırık şeklinde
ortaya çıkabilir. Bu durumda metafizden üçgen bir parçayı koparırken, epifizde anormal doku
oluşur. Buna bağlı olarak kronik şekil bozukluğu ortaya çıkar.
C- DOPİNG
Müsabık sporcunun vücuda yabancı olan bir
maddeyi aşırı miktarda veya fizyolojik bir
maddeyi normal dışı bir yolla, yapay ve dürüst
olmayan bir şekilde performansı arttırmak
amacıyla vücuda sokmasıdır. Herhangi bir
maddeyle tıbbi tedavi gerektiren durumlarda,
bu madde, yapısı ve tedavi için gerekli dozu
nedeniyle sporcunun müsabaka
performansında yapay ve dürüst olmayan bir
şekilde artışa neden oluyorsa doping olarak
kabul edilir.
Doping Nedir?
Doping, sporcunun yarışma sırasında fiziksel ve zihinsel performansını arttırmak amacı ile,
"Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) tarafından yasaklanmış madde veya yöntemlerin sporcu
tarafından bilinçli veya bilinçsiz olarak kullanımı" olarak tanımlanmaktadır.
Doping hem haksız rekabete zemin hazırlaması, hem de sporcu sağlığını kısa ve uzun süreli
olarak bozması ve hatta olası ölüm risklerinin oluşmasına neden olmasından dolayı spor etiğine
aykırıdır.
Bu nedenlerle doping WADA, Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), FIFA, UEFA, FIBA, IAAF gibi
uluslararası spor organizasyonları tarafından yasaklanmıştır.
Doping maddelerinin zararları nelerdir?
Doping maddelerinin hemen hepsi vücutta kısa ya da uzun süreli yan etkilere
neden olurlar. Özellikle sporcular tarafından en çok kullanılan erkeklik hormonu
benzeri maddelerin kalp krizi, iyi ve kötü huylu tümör oluşumu, karaciğer
fonksiyon bozukluğu, kısırlık gibi rahatsızlıklara neden olduğu bilinmektedir. Bu
maddeleri kullanan sporculardan bazılarının, sportif yaşamları sırasında ya da
sporu bıraktıktan sonra bu maddelerin kullanımı nedeniyle oluşan hastalıklar
yüzünden öldüğü bilinmektedir.
Yasaklı madde sınıfları
IOC tarafından bildirilen yasaklı maddeler 5 ana grup altında toplanmaktadır:
1.
Uyarıcılar (Amfetamin, efedrin v.b.)
2.
Narkotik Analjezikler (Morfin v.b.)
3.
Anabolik Ajanlar (Testosteron v.b.)
4.
Diüretikler (Furosemid v.b)
5.
Peptid hormonlar ve benzerleri (Eritropoetin, büyüme hormonu, v.b.)
Ayrıca çeşitli kısıtlamalara girmiş bulunan
ilaç sınıfları
1.
Alkol
2.
Marihuana
3.
Lokal anestezikler
4.
Kortikosteroidler
5.
Beta-blokörler
Uyarıcılar
Uyarıcılar merkezi sinir sistemi üzerine doğrudan etkiyle uyarım
yapan maddelerdir. Metabolizma hızına, beyin, omurilik ve kalp
üzerine uyarıcı etkileri vardır.
Uyarıcılar sınıflaması içinde yer alan efedrin, psödoefedrin,
fenilpropanolamin gibi maddeler grip ilaçlarında da bulunabilirler.
Birçok sporcu içinde yasaklı madde olduğunu bilmeden aldığı ilaçlar
yüzünden ceza almıştır. Karşılaşma öncesi ilaç kullanmadan önce
mutlaka ilacın yasaklı madde içerip içermediği kontrol edilmelidir.
Uyarıcıların Yan Etkileri
Uyarıcıların yan etkileri, doza, süreye ve kullanım sıklığına bağlıdır.
Düşük dozlarda bile yan etkiler görülebilir, yüksek dozlarda olumsuz
etkiler daha da belirgindir. Kalp ve diğer hayati organların düzenli
çalışması bozulabilir. Uzun süre ve sıcak ortam gibi ciddi koşullarda
spor yapıldığında yan etkiler şiddetlenir. Uzun süre kullanımda aynı
etkiyi alabilmek için dozu artırmak gereklidir. Çünkü bu tür
maddelere zaman içinde tolerans gelişir.
Narkotik analjezik ilaçlar
Bu grup ilaçlar, morfin ve morfinin kimyasal ve farmakolojik benzerleri olup, öncelikle ağrı kesici
olarak kullanılmaktadır. Ağrıyı hissetmemek için kullanılan narkotiklerin pek çoğu solunum
depresyonuna neden olup, fiziksel ve psikolojik bağımlılık gibi oldukça tehlikeli yan etkileri
bulunmaktadır.
Sporcu, bir rahatsızlıktan dolayı ağrı kesiciye gereksinim duyarsa ne yapmalıdır?
Hafif ya da orta derecedeki ağrıların tedavisinde kullanılabilecek çeşitli doping sınıfına girmeyen
ağrı kesiciler bulunmaktadır. Sporcu, bu konuyu spor hekimine danışarak çözebilir.
ANABOLIK - ANDROJENIK STEROIDLER
Anabolik-androjenik steroidler sporcular tarafından ençok kullanılan doping maddelerindendir,
vücutta üretilen doğal bir steroid olan testosteron hormonuna benzer etkilere sahip sentetik
maddelerdedir. Doğal testosteron "anabolik" (kas yapıcı) ve "androjenik" (erkeğe özgü hal ve
davranış) etki sağlar.
Kas gücü ve kas kitlesini artırmak amacıyla kuvvet ve sürat sporlarında kullanılır. Diğer doping
maddeleri yarışmadan kısa bir süre önce kullanılırken, anabolik steroidlerin etkili olabilmesi için
karşılaşmadan aylarca önce ve normal tedavi dozlarının 10-100 katı dozlarda kullanılması
gereklidir.
ANABOLIK - ANDROJENIK STEROIDLERIN
YAN ETKILERİ
Sportif performansı artırabilmek için anabolik steroidlerin yüksek doz ve uzun süreler
kullanılması gereklidir. Kısa süreli ve düşük dozlarda bile yan etkiler oluşabilmektedir. Anabolik
steroidler hemen hemen vücuttaki tüm organlarda yan etkiler oluşturabilir.
Anabolik ajanlar, normal hormon fonksiyonunu etkiler. Anabolik steroidler karaciğer hastalığı
riskini artırır, kan basıncını yükseltir, yüksek yoğunluklu lipidlerin düzeyini yükselterek
kardiyovasküler olay riskinin artmasına neden olur. Bu etkilerinin yanı sıra psikolojik etkileri de
bulunmaktadır.
Anabolik ajanların kadınlarda kullanımları
sonucu oluşan etkiler
- Erkeksi karakterlerin oluşması
- Artan agresiflik, ruh halinde dalgalanmalar, depresyon,
- Anormal menstrual sikluslar ve mensturasyonun fonsiyon görmesinin baskılanması,
- Yüz ve vücutta fazla tüylenme,
- Klitorisin genişlemesi,
- Sesin kalınlaşması
Anabolik ajanların erkeklerde kullanımları
sonucu oluşan etkiler
- Akne
- Artan agresiflik, ruh halinde dalgalanmalar, depresyon,
- Testislerin boyutlarının küçülmesi,
- Azalmış sperm üretimi,
- Karaciğer ve böbrek fonksiyonlarında azalma,
- Göğüslerde büyüme,
- Vaktinden evvel oluşan kellik,
- Prostat bezinin genişlemesi,
Bu etkiler uzun kullanımda kalıcı olabilir.
Anabolik ajanların büyüme çağındaki
çocuklarda kullanımının etkileri
- Vücut ve yüzde oluşan akneler,
- Kemiklerdeki kıkırdak dokusunun erken sertleşmesi sonucu boyda uzamanın ve
büyümenin durması.
Diüretik nedir?
Diüretikler, böbrek üzerinde etkili olan ve fazla miktarlarda suyun vücuttan atılmasına
neden olan bir ilaç grubudur. Bunlar genellikle sporcular tarafından, belirli ağırlık
sınıflarına girebilmek için (örneğin güreş, boks v.b) geçici ağırlık kaybı ve diğer
bileşikler ile ilaçların vücuttan atılmalarını sağlayarak doping testlerinden kaçmak
amacıyla kullanılmaktadır.
Diüretikler neden yasaklıdır?
Diüretikler, kullanımları sonucu ortaya çıkabilecek sağlık risklerine ek olarak, idrar
numunelerinin seyretilmesi veya daha düşük ağırlık sınıflarında yarışmak amacıyla kilo
kaybında kullanılabildiği için yasaklanmıştır. Ayrıca diüretiklerin kullanımı, hakça bir
yarışmada sporun ruhuna aykırı olduğu için de yasaktır.
Diüretikler vücuda nasıl zararlı olabilir?
Diüretiklerin kullanımı, dehidratasyona, kas zayıflamasına, kramplara, kan basıncının
düşmesine ve elektrolit dengesizliğiyle oluşan kalp düzensizliklerine neden olabilir.
Diüretikler, sporcuların sıcaklığı tolere etme yeteneklerini etkileyebilirler.
PEPTİD HORMONLAR
Peptid hormonlar doğal hormonlardır ve diğer hormonların salınımını kontrol ederler.
Büyümeyi artıran ve ağrıyı azaltan etkileri vardır. Analoglar sentetiktir ve peptid
hormonlara benzer etkide bulunurlar.
Doping kontrolleri nasıl yapılır?
Doping Kontrolleri Ulusal ve Uluslararası Dopingle Mücadele Kuruluşları tarafından organize edilmekte
ve yönetilmektedir. Dünyadaki Dopingle Mücadele çalışmaları Dünya Anti-Doping Ajansı (World AntiDoping Agency – WADA) tarafından konulan kurallarla organize edilmektedir.
Ulusal ve Uluslararası Dopingle Mücadele Kuruluşları doping kontrollerini kabul edilen uluslararası
standartlara uygun yapmak zorundadır. Bu standartlar Dünya Anti-Doping Ajansı ve/veya Uluslararası
Spor Federasyonları tarafından yayınlanmaktadır.
Sporcudan idrar ve/veya kan örneği alan görevliler (Bağımsız Doping Kontrol Görevlileri) bu
standartlara uymak zorundadır. Sporcu ve doping kontrolü sırasında ona eşlik eden diğer görevlilerin
de (antrenör, yönetici, doktor, vs) doping kontrol örnek alma standartlarını bilmeleri gerekir.
Standartlara aykırı bir işlemin yapılması durumunda sporcunun ve / veya ona eşlik eden görevlinin
doping kontrol işlemine itiraz etme yetkisi vardır. İtiraz yetkili Ulusal ve Uluslararası Dopingle
Mücadele Kuruluşları tarafından değerlendirilip gerekli işlemler yapılır.
Etkili bir doping kontrolü için bütün sporcular görevliyle işbirliği yapmak zorundadır. Kurallar gereği
numune vermeyi reddetmek veya doping kontrol numunesi alım protokolünü bozmak Dopingle
Mücadele Kural İhlali demektir ve geçerli bir gerekçe yoksa cezalandırılmayı gerektirir.
Download