ilköğretim 8. sınıf düzeyinde kimyasal tepkimeler konusunun

advertisement
ĠLKÖĞRETĠM 8. SINIF DÜZEYĠNDE KĠMYASAL TEPKĠMELER
KONUSUNUN KUANTUM ÖĞRENME MODELĠNE DAYALI OLARAK
ÖĞRETĠMĠ
Cemile ÇAKIR1
1
Gamze ARIKIL2
Ali ġuuri Ġlköğretim Okulu, Balıkesir
2
Balıkesir Üniversitesi, Necatibey Eğitim Fakültesi, Ġlköğretim Bölümü, Balıkesir
ÖZET
Bilgi ve becerilerin kazandırılmasında nitelikli bireylerin yetiştirilmesinde ilköğretim dönemi çok önemlidir.
İlköğretim öğrencileri, duyu organları ile elde ettikleri bilgilere güvenme eğiliminde oldukları için soyut kavramları anlamak
onlar için önemli bir problemdir. Fen ve teknoloji dersi kapsamında yer alan kimya konuları ilköğretim düzeyinde
öğrenilmesi ve öğretilmesi zor bir öğrenme alanıdır. Bu alandaki en büyük öğrenme zorluğu öğrencilerin günlük yaşamlarına
bakış açıları ve sezgileriyle uyuşmayan kimyasal tepkimeler konusudur. Araştırmada kullandığımız Kuantum Öğrenme
Modeli ile öğrencilerin hem motivasyonu hem de soyut kavramları içselleştirme düzeyi artırmıştır. Araştırmanın örneklemini,
Balıkesir ili Ali Şuuri İlköğretim Okulu 8. Sınıfta eğitim gören 32 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmaya hazırlık olarak
öğrencilerle birlikte toplam 9 saat çalışma yapılmıştır. Yapılan bu çalışmada; hızlı okuma, hafızalama ve not tutma teknikleri,
öğrenme modelinin tanıtımı etkinlikleri yer almaktadır. Öğrenci velileri toplantı ile bilgilendirilmiş olup öğrencilerden elde
edilen nitel verilerin ve dokümanların kullanılması için veli izin belgeleri alınmıştır. Kimyasal tepkimeler konusunun
kazanımlarını hedefleyen 10 saat ders planı, araştırmacılar tarafından kuantum öğrenme modeli basamaklarına uygun olarak
hazırlanmıştır. Öğrencilerin öğrenme stilleri ve kuantum öğrenme becerileri- teknikleri esas alınarak etkinlikler planlanmıştır.
Araştırma grubu öğrencilerinin öğrenme sitilleri belirlenerek karışık kümeler oluşturulmuştur. Etkin öğrenme ortamları
hazırlanmıştır. Araştırmada veri olarak; ders süreci gözlemleri, öğrenci günlükleri ve ürünleri değerlendirilmiştir. Araştırma
sonucunda elde edilen verilerden yola çıkılarak kuantum öğrenme modelinin hedeflerinin gerçekleştiği görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Kuantum Öğrenme Modeli, İlköğretim, Fen Eğitimi, Kimyasal Tepkimeler.
1.GĠRĠġ
Günümüzde eğitimin önemi, nitelikli bireyler yetiştirme bakımından daha da artmıştır. Üst
zihinsel becerilerin ve yeteneklerin gelişmesi alanında yapılan araştırmalara göre, öğrenme sürecine
aktif olarak katılan öğrencilerin daha iyi öğrendikleri ortaya çıkmıştır (Harris, et al, 2001). Üst zihinsel
becerilerinin kazandırılması açısından, ilköğretimde yer alan fen dersleri oldukça önemlidir (Akgün,
2001).Fen Öğretimi; bilimin ortaya koyduğu dinamik yaklaşımlar ile fen dersinin amaçlarına
ulaşmasını sağlayan bir bilim dalıdır (Akgün, 2001). Fen ve teknoloji öğretiminin amaçları arasında;
öğrencilerin yaratıcı, eleştirel düşünmeye- sorgulayıcı ve problem çözme becerilerine sahip bireyler
olması beklenmektedir. Etkin fen öğretimi için; öğrencilerin, bilimsel yöntemleri kullanarak, yaparak
yaşayarak ve tartışarak öğrenmeleri gereklidir. Öğrencilerin fen eğitiminin temel hedeflerine
ulaşabilmesi için bir takım süreçleri hayatına katması gerekir. Bu süreçler; bilimsel düşünme, bilimsel
iletişim kurma, bilimi yaşama geçirme, sorumluluk almadır. Öğrencilerin etkin katılımı ile bu
süreçlerin kazandırılması için yapılan planlamada, öğrenmelerinin farklı hızda ve farklı yöntemlerle
olduğuna, öğrenmenin hem bireysel hem de grup halinde olabildiği, öğrenme sitillerinin farklı olduğu
göz önüne alınmalıdır (MEB, 2000).
İlköğretim Fen ve Teknoloji dersi 4 öğrenme alanından oluşur. Madde ve Değişim bu öğrenme
alanlardan biridir. İlköğretim öğrencileri, yaşlarının küçük olması ve konuların soyut olması
nedeniyle, bu öğrenme alanı içinde yer alan kimya kavramlarını yapılandırmakta zorlanmaktalar. Bu
yaşta öğrenciler duyu organları ile elde ettikleri bilgilere güvenme eğiliminde oldukları için soyut
kavramları anlamak onlar için önemli bir problemdir. Kimya, ilköğretim düzeyinde öğrenilmesi ve
öğretilmesi zor bir öğrenme alanıdır. Bu alandaki en büyük öğrenme zorluğu, öğrencilerin günlük
yaşamlarına bakış açıları ve sezgileriyle uyuşmayan kimyasal tepkimelerdir. Konu soyut olunca
öğrenilmesi ve içselleştirilmesi oldukça zor olmaktadır. Dünyanın her yerinde farklı yaş gruplarındaki
öğrencilerin büyük bir çoğunluğu maddenin yapısını doğru bir şekilde kavrayamamaktadır
(Kadayıfçı,2001). Öğrencilerin kimyadaki birçok konuyu kavramsal olarak anlayamaması, onları
ezberciliğe zorlamaktadır (Gabel, Samuel ve Hunn, 1987).
Bilginin sürekli yenilendiği bilgi toplumu diye adlandırılan çağımızda, yaşam boyu öğrenen
bireylerin artması amacı ile öğrenme-öğretme sürecinde öğreneni merkeze alan öğrenme modellerine
ilgi artmıştır (Hanbay,2009). Öğrencilerin zihinsel becerilerinin gelişmekte olduğu ilköğretim çağında
bilgilerin veriliş yöntemi çok önemlidir (Yavru ve Gürdal, 1998). Farklı öğretim yöntem ve teknikleri
kullanarak, bilgiler verilir (Balım ve Mutlu 2005). Yeni eğitim yaklaşımlarına göre; öğrencilerin
beceri kazanması, bilgi kazanmasından çok daha önemlidir. Öğrenilen bilgiler her ne kadar temel
bilgiler olsa da öğrenciler hayata atıldıklarında, beceriler olmadan bu bilgiler yetersiz olacaktır.
Beklentiler göz önüne alındığında, öğrenmeyi öğrenme ve yaşam boyu öğrenme gibi beceriler daha da
önem kazanmaktadır. Kuantum öğrenme modeli, bu becerileri etkin olarak kullanan yaklaşımlardan
biridir (Gedikoğlu, Tokay ve Demir, 2006).
1.1.Kuantum Öğrenme Modeli
1900 yılında siyah cisim ışıması deneyleri ile ortaya çıkan enerji paketi anlamında olan bu
kavram Max Planck tarafından gündeme getirilerek kuantum teorisi ortaya çıkmıştır (Zengin,1990).
Bu teorinin dayandığı temel kavramlar; olasılık ve belirsizlik ilkeleridir.
Kuantum öğrenme modeli, araştırmaların etkin olduğu, etkili uygulamalar, eğlenceli öğrenme
ortamı, liderlik, iletişim becerileri ve üst zihinsel becerilerinin kazanımı gibi daha birçok önemli
faktörlere sahip modellerden biridir (Usta 2006). Kuantum öğrenme birçok yaklaşımın süzgeçten
geçirilmiş ve sentezlenmiş halidir (Tuncel ,2010). Kuantum öğrenme anlayışı, ABD’de 80’li yıllarda
Bobbi De Porter tarafından, kuantumun enerjiyi “ışığa çeviren etkileşim” olarak tanımlamasından yola
çıkarak geliştirilmiştir (De-Porter ve Hernacki, 1992).
Kuantum öğrenme modelinde öğrencilere öğretilecek beceriler; akademik beceriler ve yaşam
boyu öğrenme becerileri olarak iki basamakta toplanır.
1.1.1.Akademik Beceriler
Kuantum öğrenme modeli; öğrencinin öğrenme yeterliliklerini sağlayacak not alma,
hafızalama, kuantum yazma –okuma teknikleri gibi akademik becerileri kazanmasını hedefler. Zihin
haritalama ve not-AY tekniği;hatırlamayı kolaylaştıran, dersteki anahtar kavramları yakalayarakilişkilendiren, daha sonra kullanılabilecek, etkili öğrenmeyi sağlayan ve öğreneni öğrenme süreci içine
alan not alma tekniklerindendir.Hafızalama tekniği;,eski bildiklerimiz ile yeni öğrendiklerimiz
arasında sınıflandırma-gözlem-zihinde canlandırma-çağrışım sistemi ile hafıza çivileri oluşturarak
etkili ilişki kurulması temeline dayanır. Kuantum yazma tekniği; klasik yazma kurallarından çok farklı
olan bu teknikte, dilbilgisi kurallarına dikkat edilmez. Beynin her iki yarım küresini kullandırmayı
gerektiren salkımlama ve hızlı yazma teknikleri olmak üzere iki kısma ayrılır. Kuantum okuma,
okumaya başlamadan önce zihinsel ve fiziksel hazırlık yapılarak etkin ve hızlı okumanın yapılmasıdır
(Demir,2006).
1.1.2.YaĢam Boyu Öğrenme Becerileri
Yaşam boyu öğrenme becerileri; yaratıcı problem çözme teknikleri, mükemmelliğin sekiz
anahtarı ve etkili iletişim becerilerini içerir. Kuantum öğrenmede “mükemmelliğin 8 anahtarı” olarak
bilinen, kişilerin hayatlarını ve hayat felsefelerindeki temelleri düzenlemelerine yardımcı olmak
amacıyla oluşturulmuş prensipler; “bütüncül ol”, “hatalar başarıya götürür”, “güzel amaçla konuş”,
“hedefine odaklan”, “kendini idealine ada”, “işini sahiplen”, “esnek ol”, “dengeli ol” anahtarlarıdır.
Hedef ve problemin anlaşılması-fikir üretme ve harekete geçme aşamalarından oluşan beceri; yaratıcı
problem çözme becerisidir.Yaşam boyu öğrenme becerilerinden bir diğeri ise bireyin aile ve okul
içinde yaşadığı iletişim sorunlarına çözüm olabilecek iletişim becerileridir.
1.2.Kuantum Öğrenme Modelinin Dayandığı Temeller
Kuantum öğrenme modelinin dayandığı en önemli temel, beyin temelli öğrenmedir. Kuantum
öğrenme modelinin destek aldığı diğer temeller ise; “Suggestopedia” ile birlikte hızlandırılmış
öğrenme, nörolinguistik programlama (NLP), ikili beyin teorisi, üçlü beyin teorisi, öğrenme biçimleri,
bütüncül öğrenme, çoklu zeka teorisi ve duygusal zeka kuramlarıdır (De Porter ve Hernacki, 1992).
Suggestopedia: Hızlandırılmış öğrenme ile iç içe olan,insan beyninin nasıl çalıştığı ve etkin
olarak nasıl öğrendiğini temel alan bu öğrenme yaklaşımını 1970 yılında Georgi Lozanov tarafından
geliştirilmiştir (Walsh, 2002).“Suggestion (telkin)” ve “pedagogy (pedagoji)” kelimelerinin
birleştirilmesinden oluşmuştur. Suggestopedik öğrenmenin uygulanmasında; sınıfın aydınlıkrengarenk olması, barok müziği ile uyanık zihin- pozitif beklentiler- güçlendirilmiş hafıza ve öğrenme
hızlandırılması, gerilimsiz neşeli ve rahat bir sınıf atmosferi çok önemlidir (Minewiser, 2000).
HızlandırılmıĢ öğrenme: Beynin bütün bölümlerin çalıştıran, hafızayı güçlendiren,
öğrencilerin farklı öğrenme sitillerini ve ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik bir yaklaşımdır (Walsh,
2002).
NLP (Neuro Linguistik Programming): Bu programın sınıf içinde kullanılmasıyla, “Eğer bir
kişi bir işi yapabiliyorsa herkes o işi yapmayı öğrenebilir” ve “Başarısızlık yoktur sadece geribildirim
vardır” ilkeleri, mükemmelliğin 8 anahtarını, iletişim becerilerini de içine alarak öğrencinin
motivasyonu olumlu yönde arttırır (Blackerby, 2006).
1.3. Kuantum Öğrenme Döngüsü
Kuantum öğretim ilkelerine dayalı, kuantum öğrenme tekniklerinin kullanıldığı ve birbirini
takip eden öğretme sürecine kuantum öğrenme döngüsü adı verilir. Öğrenme döngüsü, altı aşamadan
oluşur. Bu döngüye, aşamaların baş harflerinden adını aldığı için kısaca EEL Dr.C adı verilir.
Öğrenme döngüsünü oluşturan aşamalar; yakalama (Enroll), deneyimlerle ilişkilendirme (experience),
etiketleme (label), gösterme (demonstrate), tekrarlama (review) ve kutlama (celebrate) evrelerinden
oluşur. Bu döngü, akademik ve yaşam boyu öğrenme becerilerini de kapsayarak sürdürülür (DePorter,
Reardon ve Nourie, 1999).
1.2. Amaç
İlköğretim 8. Sınıf düzeyinde öğrenciler için henüz soyut olan kimyasal tepkimeler konusunun
kuantum öğrenme modeline dayalı olarak öğretilmesi, iletişim becerilerinin ve derse olan ilgilerinin
arttırılması amaçlanmıştır. Kuantum öğrenme modelinin aşamalarını kapsayan ders planı ile fen ve
teknoloji dersi öğretimine katkı sağlaması beklenmektedir.
2.YÖNTEM
2.1.Örneklem
Çalışma 2011-2012 eğitim öğretim yılı 1. döneminde, Balıkesir Merkez ilçesinde yer alan ve
akademik başarı bakımından orta dereceli bir devlet okulunda gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın
örneklemini 8. Sınıfta eğitim gören 16’sı kız, 16’erkek olmak üzere toplam 32 öğrenci
oluşturmaktadır. Sınıfın çalışmaya istekli olması sebebi ile örneklem olarak yansız seçilmiştir.
2.2.Veri Toplama Aracı
Kuantum öğrenme modeli süreci içerinde öğrencilerin tuttukları günlükler, 10 ders süreci
boyunca sınıf içi yapılan yerinde gözlemler, öğrenci zihin haritaları ve hafızalama ürünleri
değerlendirilmiştir.
2.3. ĠĢlem
Araştırmaya hazırlık olarak, öğrencilerle birlikte toplam 9 saat çalışma yapılmıştır. Yapılan bu
çalışmada; hızlı okuma, hafızalama ve not tutma teknikleri, öğrenme modelinin tanıtımı etkinlikleri
yer almaktadır. Öğrenci velileri, toplantı ile bilgilendirilmiş olup, öğrencilerden elde edilen nitel
verilerin ve dokümanların kullanılması için veli izin belgeleri alınmıştır. Kimyasal tepkimeler
konusunun kazanımlarının belirtke tablosu çıkartılarak, önerilen süreye uygun olarak 10 ders saatlik
plan, geniş bir literatür taraması yapılarak araştırmacılar tarafından kuantum öğrenme modeli
basamakları-modelin öğrenme becerileri-tekniklerine uygun olarak hazırlanmıştır. Öğrencilerin
öğrenme stilleri belirlenerek karışık olmak üzere, kız ve erkek sayısı dikkate alınarak 6 tane kuantum
çalışma grubu oluşturulmuştur. Sınıfın sıcaklığı, temizliği, sıraların U düzeninde ve kümeler şeklinde
dizayn edilmesi, ışık düzeyi, müzik, renkli posterler ile donatılması, lavanta–gül kokuları kullanılarak
etkin öğrenme ortamı hazırlanmıştır.
KUANTUM ÖĞRENME MODELĠNE DAYALI DERS PLANI
Öğrenme Alanı: Madde ve Değişim
Sınıf Düzeyi: 8
Ünite 3: Maddenin Yapısı ve Özellikleri
Konu: Kimyasal Tepkimeler
Ders Süresi: 10 ders saati
Kazanım Sayı: 7
3.1.Yükü bilinen iyonların oluşturduğu bileşiklerin formüllerini yazar.
3.2.Çok atomlu yaygın iyonların oluşturduğu bileşiklerin (Mg(NO3)2, Na3PO4 gibi) formüllerinde
element atomlarının sayısını hesaplar.
3.3.Kimyasal bir tepkimenin gerçekleştiğini gösteren deneyle gösterir.
3.4.Kimyasal değişimi atomlar arası bağların kopması ve yeni bağların oluşması temelinde açıklar.
3.5.Kimyasal değişimlerde atomların yok olmadığını ve yeni atomların oluşmadığını, kütlenin
korunduğunu belirtir.
3.6.Basit kimyasal tepkime denklemlerini sayma yöntemi ile denkleştirir.
3.7.Yanma tepkimelerini tanımlayarak basit yanma tepkimelerini formüllerle gösterir.
DÜZEN
Kuantum Öğrenme Düzeni Öğrenme Öğretme Süreç Analizi
YAKAL
ĠLĠġKĠLEND ETĠKETL GÖSTE
TEKRARL
AMA
ĠRME
EME
RME
AMA
BECERĠLER
Kuantum
ÇalıĢma
Kuantum
okuma
Kuantum
yazma
Kuantum not
alma/ zihin
haritaları
Kuantum/salkı
mlama hafıza
M. 8 anahtarı
ĠletiĢim
Problem
Çözme
Kendine Güven
Liderlik
X
X
X
X
X
X
X
KUTLA
MA
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
Derse Hazırlık ÇalıĢmaları
Sınıf atmosferi U düzeni olacak şekilde sıralar yerleştirilir. Derse başlamadan önce sıcaklık
kontrolü, lavanta kokusu sıkılır, konu ile ilgili renkli görsellerle sınıf donatılır ve dersin sürecine göre
ses ayarının yapıldığı barok müziği kullanılır. Öğrenciler öğrenme stillerine göre karışık olmak üzere
5’er kişilik gruplar halinde kümelere ayrılırlar.
1.AĢama: Yakalama
Öğretmen derse yanmış şeker, kesme şeker ve sıcak su ile gelir. Kesme sekeri sıcak suyun
içine atar ve çözünme gözlemlenir. Şekerin özelliğinin kaybolup kaybolmadığı sorgulanır. Öğretmen
yanmış kesme şekeri alır ve şeker özelliğinin kaybolup kaybolmadığını öğrencilere sorar. 6. sınıfta
görmüş oldukları fiziksel kimyasal değişim hatırlatılır. Günlük yaşamdan örnekler verilir. “Hafızamızı
Yoklayalım” adlı etkinlik kuantum grup çalışması ile yapılarak fiziksel ve kimyasal değişim
kavramları pekiştirilir. Kimyasal tepkimelere geçmeden önce, yükünü bildiğimiz iyonların
oluşturduğu bileşiklerin formüllerini, çok atomlu yaygın iyonların oluşturduğu bileşiklerin
formüllerinde element atomlarının sayısını hesaplamayı hatırlayacağız denilerek konu sıralaması
yapılır.
2.AĢama: ĠliĢkilendirme
Tahtaya tek atomlu ve çok atomlu iyon kartları yük sayısına göre gruplandırılarak yapıştırılır.
Öğrenciler ile birlikte okunarak 7. sınıf düzeyinde öğrendikleri tek ve çok atomlu iyonlar hatırlatılır.
Kuantum ÇalıĢma Ortamı ile EĢleĢtirelim Etkinliği
Çok yaygın çok atomlu iyonlar ve adlarını tanıtan kartlar hazırlanır. Bu kartlar 20 öğrencinin
üzerine iliştirilir. İyonların formülünü taşıyan öğrenciler bir tarafa, diğer tarafa iyonların isimlerini
taşıyan öğrenciler sıralanır. Geriye kalan 13 öğrenciden 10 tanesi sırayla iyonları ve isimlerini
eşleştirir, diğer 3 öğrenci ise iyonları yük durumuna göre sıralar. İki öğrenci ellerini üstten köprü
biçiminde birleştirerek kaldırır. Eşlenmiş olan iyonlar kendilerini ve yüklerini tanıtarak köprünün
altından geçerler.
Hafızalama ÇalıĢması
Öğrenci gruplarına büyük kağıtlar verilir ve kuantum çalışma ortamı içinde verilen sürede
grup işbirliği ile etkinliği yapmaları istenir. Tek atomlu ve çok atomlu iyonları öğrenciler, hafızalama
tekniklerini kullanarak hafıza çivilerine asarlar. Yaptıkları çalışmaları sınıf ortamında paylaşırlar.
Çok atomlu iyonlar ile ilgili animasyonlar izletilir. Öğrencilerin oynaması sağlanır. Öğrenciler
not ay tekniği için hazırlık yaparlar. Bileşiklerin formüllerini yazmayı ve adlandırmaları anlatılır.
Öğrenciler not –ay tekniği ile not tutarlar.
Hadi Bakalım BileĢiklerimizi OluĢturalım Etkinliği
Beşer kişilik gruplar renkli fon kağıtlarına 10 ar adet anyon ve katyonların formüllerini ders
öncesinde hazırlayarak sınıfa gelirler. Gruplara renkli 2 adet poşet ve formülleri yazabilecekleri kağıt
verilir. Anyon ve katyonlar ayrı ayrı poşetlere konur. Süre başlayınca grupta bulunan öğrenciler sıra
ile ayrı ayrı torbalardan bir kart çeker ve bir araya getirerek kurallara göre bileşiğin formülünü yazar.
Süre bittiği zaman en fazla bileşik yazan grup alkışlanır. Grupların yazmış oldukları bileşikler tahtaya
yazılır. Öğrencilerin bileşik yazmayı pekiştirmeleri için çalışma kağıtları verilir. Verilen sürede önce
kendileri doldururlar.
3.AĢama: Etiketleme
Kimyasal ve fiziksel değişim tekrarlanır. Öğrenciler not- AY tekniği ile not tutarlar.
Neler Oluyor Bize? Etkinliği
YapılıĢı: Gruplar salkımlama tekniği ile kimyasal değişimde gerçeklesen olayların ve değişen
özelliklerin neler olduğunu yazarlar (Gaz çıkısı, renk değişmesi, ısı veya ışık yayılması, çökelti
oluşması…). Gruplar etkinlikte verilen olaylar gerçekleştirirler ve bu süreçte olan değişimleri,
gözleyerek çizelgeye kaydederler.
– Toz şeker çay kaşığına konur ve mum alevinde ısıtılır.
– Bir parça buz, su dolu beherglasa eklenir.
– Karbonat sirkeye eklenir.
– Mumdan bir parça kesilir ve çay kaşığına konarak mum alevinde ısıtılır.
– Una, seker, su ve bira mayası eklenir ve bekletilir.
– Maytap yakılır.
– Su kaynatılır, şişirilmiş balona toplu iğne batırılır.
Verilen olaylardan hangilerinde maddenin kimliğinin değiştiği, hangilerinde değişmediği
belirtilerek fiziksel ve kimyasal değişimler belirlenir. Her gaz çıkışı, renk değişimi, ısı ve ışık
yayılması veya çökelti oluşması olaylarının kimyasal değişim olmadığı gibi kimyasal değişimler
olduğu zaman fiziksel özelliklerin değişebileceği vurgulanır.
Etkinlik: Yangın Söndürme Aracı Yapalım
YapılıĢı: Yangın söndürme araçlarının temel görevi yanan cismin hava ile ilişkisini kesmektir. Çoğu
zaman havadan ağır, yanıcı olmayan gazlardan ve diğer maddelerden faydalanır. Karbondioksit
havadan ağır ve yanıcı olmayan bir gazdır. Aynı şekilde sabun köpüğünde havadan ağır bir maddedir
ve yangın söndürücü olarak kullanılabilir. Şişenin kapak deliğinden ince cam veya plastik bir boruyu
bu delikten geçirelim. Şişeye bir miktar sirke koyup, üzerine bir kaşık dolusu karbonat dökelim.
Zaman geçirmeden şişenin tıpasını takıp şişenin ağzını daha önceden yaktığımız mumun üzerine doğru
çevirelim. Karbonat ile sirke reaksiyona girip karbon dioksit gazı çıkaracaktır. Havadan ağır olan bu
gaz ateş ile havanın temasını kesip yaktığımız "zararsız-ufak" ateşin sönmesine neden olanaktır.
4. AĢama: Gösterme
Fotosentez ekmek pişirmeye benzer analojisi sınıfta haritalandırarak yapılır. Tepkimeye
girenler, tepkimeden çıkanlar- ürünler ve tepkime denklemi örnek üzerinden gidilerek gösterilir.
Öğrenciler ile birlikte analojinin benzeyen benzemeyen yönler çıkartılır.
Demire Ne Oldu? Etkinliği
YapılıĢı: Hassas terazide 7 gram demir ve 4 gram kükürt tartılır. (ölçüm verileri yazılır kütlenin
korunumu konusunda hatırlatılır). Demir ve kükürt tozları porselen tabak içinde karıştırılır ve herhangi
bir değişiklik olup olmadığı kontrol edilir. Mıknatıs karışıma yaklaştırılır, mıknatıs tarafından çekilme
durumu kontrol edilir. Demir ve kükürt tozları yeniden karıştırılarak karışım ısıtılır. Isıtılan karışımın
renk değişimi gözlenir. Bu karışıma mıknatıs yaklaştırılır ve mıknatıs tarafından çekilip çekilmediği
kontrol edilir. Kütlesi tartılır ve not tutulur.
Isıtma ile iki farklı maddenin yeni bir bileşik oluşturabileceğini bir örnekle gösterip, sebebini
açıklayınız? Sorusu öğrencilere yöneltilir. Deneyle birlikte yeni madde oluştuğunu ve tepkimeye giren
maddeler ile özelliklerinin aynı olmadığı vurgulanır. Suyu oluşturan elementlerin özellikleri ve suyun
özellikleri analiz edilir. Öğrencilerden çevrelerinde meydana gelen tepkimelerden örnek vermeleri
istenir. Değişen özellikler incelenir. Tepkimelerde yeni bağları oluştuğu görsellerle vurgulanır.
Öğrencilere görsellerin olduğu renkli fotokopiler verilir ve tepkimeler incelenir.
Kütlem DeğiĢmedi Etkinliği
YapılıĢı: İki adet erlenmayerin içine eşit miktarda su konulur. Eşit kollu terazinin bir tarafına balon,
kalsiyum sandoz ve içinde su bulunan kap konur. Diğer tarafına içine kalsiyum sandoz tableti atılıp
ağzı balon ile kapatılmış olan kap konur. İki düzenek eşit kollu terazide karşılaştırılır. Kalsiyum
sandoz tableti su ile karıştığında gaz çıkartıp çıkartmadığı kontrol edilir. Gözlemler sınıfta paylaşılır
ve öğrenciler, kütlenin korunumu kanununu örnekler vererek izah ederler.
Öğrencilerin kuantum çalışma ile kütlenin korunduğunu ispatlayan deney tasarlamaları ve
paylaşmaları istenir. Özellikle gaz çıkışının olabileceği ya da giren maddelerin hava içinde bulunan
maddeler ile tepkimeye girebileceği düşünülerek deneyde kapalı ortam kullanılması gerektiği
vurgulanır.
Öğrenciler not- ay tekniği ile not tutmak için hazırlanır. Tepkime denkleştirilmesi ve korunan
özellikler anlatılır.
Denklem denkleĢtirmek ne kolaymıĢ Etkinliği
CH4 +2 O2
CO2 +
C +
O2
CO2
Mg +
2HCl
MgCl2 +
2Mg +
N2
+
O2
3 H2
Fe+ S
2 H2O
H2
2 MgO
2NH3
FeS
YapılıĢı: Öğrenciler 5 er kişilik gruplara ayrılırlar. Gruplara oyun hamurları ve denkleştirecekleri
yukarıda yazılan formüller verilir. Gruplar öncelikle tepkimeye giren ve çıkan ürünleri oyun hamurları
ile modellerler ve tepkimeleri denkleştirirler. Fon kağıdı üzerine modeller yapıştırarak tepkimeleri
sınıfa sunarlar. Nasıl denkleştirdiklerini anlatırlar. Sınıf tahtasında denklemleri yazarak
denkleştirilirler. Öğrencilere çalışma kağıdı verilir hep birlikte denklemler denkleştirilir.
Öğretmen elinde paslanmış çivi ve kibrit getirir. Kibriti yakar ve alev olduğuna dikkat çekilir.
Demirin paslanması hatırlatılır. Tepkimeye giren maddeler vurgulanır. Her ikisinde de oksijen gazının
girdiği ama her ikisinde alev olmadığı vurgulanır. Soğuk bir günde ağzımızdan çıkan soluğumuz
neden sıcaktır? Vücudumuz bunu nasıl sağlıyor olabilir? Maddelerin yanması, demir aletlerin
paslanması, hidrojen ve oksijenden suyun oluşması, kimyasal değişim örnekleridir. Yemeklerimizin
pişirilmesi, yediğimiz besinlerin vücudumuzda sindirilmesi, arabaların çalışması, roketlerin uzaya
fırlatılması ve daha birçok olay yanma tepkimeleri sayesinde gerçekleşir. Yanma tepkimelerini yavaş
ve hızlı yanma diye ikiye ayırırız. Her iki tepkimede de ısı çıktığı söylenir. Hayatımızın başka hangi
alanlarında yanma tepkimesi olmaktadır? Bazı yanma tepkimeleri çok uzun yıllar sürebilir. Örneğin,
demir parmaklıkların, arabanın kaportasının paslanması bir yanma tepkimesidir. Çünkü bu metaller de
havada bulunan oksijenle tepkimeye girerek yanarlar. Aynı zamanda besinlerin sindirilmesi, besinlerin
solunum yoluyla havadan aldığımız oksijenle tepkimeye girmesi anlamına gelir ve yanmaya örnek
olarak verilebilir. Yanma olayı için neler gerekir? Şuan sınıfta yakıcı gaz olan oksijen gazı ve yanacak
madde olduğu halde niçin yanma olayı olmuyor?
Ġstasyonlarda yangın var? Etkinliği (Hafızalama teknikleri- kuantum hızlı yazma)
YapılıĢı: Öğrenciler gruplara ayrılırlar. Masalar, masal-şiir-gazete haberi- oyun ve mektup yazma
olmak üzere 6 ya ayrılır. Öğrenci grupları verilen sürede masanın üzerinde bulunan büyük kağıtlara
sıra ile yanma ile ilgili bildiklerini masanın rolüne göre uyarlarlar. Her masa için süre verilir. Gruplar
bütün masaları gezerler ve kendilerinden önce yazılanları devam ettirirler. Süre bitince grup
temsilcileri kağıtlar da yazılanları okuyarak paylaşırlar. Sınıf panosunda ürünler sergilenir.
5.AĢama: Tekrarlama
Sunu ile işlenen konular tekrarlanır.Konu ile ilgili bilgi fotokopileri kuantum okuma ile
okunur. Kuantum yazma ile özet çıkartılır.
Kelime iliĢkilendirme Etkinliği
YapılıĢı: 10 ders saati sürecinde geçen kavramlar tahtaya yazılır.Öğrencilerin hepsi daire olurlar ve
öğretmenin yönlendirmesi ile konuda geçen kavramlar top atılarak söylenir. Topu karşılayan öğrenci
kelime ile ilgili anlamlı ilişki kuramassa oyundan çıkar ve oyun kalanlar ile sürdürülür.
Kelimeler: Katyon, anyon, tek atomlu iyon, çok atomlu iyon, sülfat, fosfat, flor iyonu, sodyum iyonu,
iyonik bileşik, kovalent bileşik, molekül, kalsiyum klorür, su, hidrojen klorür, alimunyum oksit,
magnezyum oksit, gümüş nitrat, kalsiyum karbonat, alüminyum sülfat, kalsiyum oksit, karbon di oksit,
azot di oksit, kükürt di oksit, kimyasal değişim, fiziksel değişim, boyama ile saç renginin değişmesi,
elmanın sindirilmesi, buzun suda bekletilmesi, naftalinin küçülmesi, ojenin aseton ile çıkartılması,
sabunun eldeki kirleri çıkartması, çivinin paslanması, suyun elementlerine ayrılması, yaprakların
sonbaharda sararması, güneş batımı sırasında gökyüzünün kızıla dönmesi, kütlenin korunumu kanunu,
kimyasal tepkime, girenler, ürünler, tepkimede değişmeyenler.
Zihin Haritalama Etkinliği: Öğretmen gruplara zihin haritalama için kağıtlar verir. Verilen sürede
kimyasal tepkime için öğrenci grupları zihin haritalama yaparlar.
6. AĢama: Kutlama
10 ders saati çekilen fotoğraflar slayt şeklinde sunulur.Ders süreci içerisinde iletişim
becerilerini en iyi kullanan öğrenciler oylama ile seçilir ve sınıfta alkışlanırlar. Bir sonraki ders için
hazırlık yapılır.
3. BULGULAR
3.1.Öğrencilerin tutmuĢ olduğu günlüklerden örnekler
Öğrenci günlüklerinden elde edilen sonuca göre, derse ilgisi az olan öğrencilerin kuantum
öğrenme modeli ile dersi iyi anladıkları, dersi heyecan ile bekledikleri,7. sınıf düzeyinde bu konuyu
sevmedikleri halde şimdi eğlenceli buldukları ve sınıf atmosferinden memnun oldukları ortaya
çıkmıştır.
3.2.Hafızalama Tekniği ile yaptıkları ürünlerden örnekler
Bu teknikte özgün ürün üretilmesi zor olduğu halde, öğrenciler ders süreci içinde kısa
zamanda hafızalama tekniğini uyguladılar. Yapılan gözlem ve görüşmelerde elde edilen verilere göre;
hafızalama çalışmaları yaparken ilk başta zorlandıklarını, şimdi ise eğlenceli ve öğretici buldukları
ortaya çıkmıştır.
3.3.Öğrencilerin hazırlamıĢ oldukları Not-AY tekniğinden örnekler
Not-AY tekniğini çok sevmişler ve konuyu daha iyi hafızada tuttuklarını belirtmişlerdir.
3.4. Öğrencilerin hazırlamıĢ oldukları zihin haritalama tekniğinden örnekler
4.SONUÇ ve ÖNERĠLER
Son yıllarda yapılan araştırmalara göre, eğlenceli-etkin öğretme –öğrenen merkezli
yaklaşımların temel alındığı ve buna dayalı olarak farklı yöntem ve tekniklerin de önem kazanmaya
başladığı görülmektedir. Okullarda yapılan öğretim programlarının hedeflerinde, akademik başarının
ile birlikte yaşam boyu öğrenme isteği, etkili iletişim, yaratıcı düşünme, öğrenmeyi öğrenme ve
problem çözme gibi önemli becerilerin kazandırılmasını ön plandadır (Meydan, 2004). Kuantum
öğrenme modelinin hedeflediği beceriler ile günümüz eğitim programları örtüşmektedir.
Yurt içi ve yurt dışı yapılan çalışmalarda; kuantum öğrenme modeli ile öğrencilerin akademik
başarılarında artış olduğu belirlenmiştir. Öğrencileri pozitif olarak etkileyecek poster ve sözlerin
çalışma ortamlarına asılması, ders esnasında ve çeşitli etkinliklerde uygun müziklerin kullanılması ile
etkin ders süreci gerçekleştirilir (Demir ve Gedikoğlu, 2006).
Araştırma sonucunda elde edilen verilerden yola çıkılarak kuantum öğrenme modelinin
hedeflerinin gerçekleştiği görülmüştür. Bu hedefler; Öğrenmeyi öğrenme metotlarıyla etkili öğrenmeyi
gerçekleştirme, net hedeflerin belirlenmesiyle motivasyon artışı, okuduklarını daha kolay hafızada
tutarak başarıyı yükseltme, hızlı not alma teknikleriyle ve zihin haritalarıyla zaman kazanma, beynin
sağ lobunu daha aktif hale getirerek hayal gücü ve gözlem yeteneğini geliştirmedir.
Bilgi ve becerilerin kazandırılmasında nitelikli bireylerin yetiştirilmesinde ilköğretim dönemi
çok önemlidir. İlköğretim öğrencileri, duyu organları ile elde ettikleri bilgilere güvenme eğiliminde
oldukları için soyut kavramları anlamak onlar için önemli bir problemdir. Fen ve teknoloji dersi
kapsamında yer alan kimya konuları, ilköğretim düzeyinde öğrenilmesi ve öğretilmesi zor bir öğrenme
alanıdır. Bu alandaki en büyük öğrenme zorluğu, öğrencilerin günlük yaşamlarına bakış açıları ve
sezgileriyle uyuşmayan kimyasal tepkimeler konusudur. Araştırmada kullandığımız Kuantum
Öğrenme Modeli, öğrencilerin hem motivasyonunu hem de soyut kavramları içselleştirme düzeyi
artırmıştır. Ders programları öğretiminde özellikle, öğrencilerin zorlandığı konularda kuantum
öğrenme modelinin uygulanması önerilir. Derse ilgisi az olan öğrencilerin derse katılımlarının
arttıkları yapılan gözlemler ile ortaya çıkmıştır.
5.KAYNAKLAR
Akgün, Ş. (2001): Fen Bilgisi Öğretimi, Ankara: Pegem A Yayıncılık.
Balım, A. G., ve Mutlu, M. (2005) İlköğretim Fen ve Teknoloji Sınıflarında Öğrenme Öğretme
Yaklaşımları, İlköğretim Fen ve Teknoloji Öğretimi (Aydoğdu, M., ve Kesercioğlu, T., Eds.), Anı
Yayıncılık, Ankara, s71-95 .
Blackerby, D. A. (2006). Using neuro-linguistic programming (nlp) in the classroom.
www.rediscoverthejoyoflearning.com/nlpclassroom.cfm. (Erişim Tarihi:18.12.2011).
Demir, S. (2006), Kuantum Öğrenme Modelinin Ortaöğretim Düzeyinde Öğrenci Başarısına Etkisi
(Gaziantep Örneği), Doktora Tezi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Gaziantep Üniversitesi.
DePorter, B., vd(1992). Quantum Learning: Unleashing the Genius in You. Dell Publishing Group.
DePorter, B., Reardon M. ve Nourie S. S. (1999). Teaching Orchestrating Student Success. A Viacom
Company.
Hanbay, O. (2009). Kuantum Öğrenme Temelli Öğreterek Öğrenme Yönteminin İkinci Yabancı Dil
Olarak Almancanın Öğrenilmesine Etkisi, Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi
Dergisi,1(12), 17–27.
Harris, K., Marcus, R., McLaren, K. & Fey, J. (2001). Curriculum materials supporting problem-based
teaching, School Science & Mathematics, 101(6), 310-318
Kadayıfçı, H. (2001). “Lise-3 Sınıftaki Öğrencilerin Kimyasal Bağlar Konusundaki Yanlış
Kavramların Belirlenmesi ve Yapılandırıcı Yaklaşımın Yanlış Kavramaların Giderilmesi Üzerine
Etkisi”, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Ankara.
Gabel, D. L., Samuel, K. V., & Hunn, D. (1987). Understanding the particulate nature of matter.
Journal of Chemical Education, 64(8), 695-697.
Gedikoğlu, Tokay ve Demir, Servet. Kuantum Öğrenme Modelinin Ortaöğretim Düzeyinde Öğrenci
Başarısına Etkisi (Gaziantep Örneği). Muğla: XV. Ulusal Eğitim Bilimleri Kongresi, 13-15 Eylül 2006
MEB. (2000). İlköğretim Okulu Fen Bilgisi Dersi Öğretim Programı, MEB Talim ve Terbiye Kurulu
Başkanlığı, Ankara
Meydan, A. (2004). Sosyal Bilgiler Dersi Coğrafya Ünitelerinin İsleyisinde Öğrenmeyi Öğrenme
Stratejilerinin Öğrencilerin Basarı ve Tutumlarına Etkisi, Yayımlanmamış Doktora tezi,Selçuk
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Minewiser, L. (2000). Accessing the “reserve capacities:” suggestopedia, the brain and mind-body
learning, Journal of Accelerated Learning And Teaching, Volume: 25, Issue 1&2.
Tuncel, A.(2010).Kuantum Öğrenme.(Ed.Ö. Demirel).Eğitimde Yeni Yönelimler. Ankara: Pegem A
Yayıncılık, 2010.
Usta, E. (2006), Kuantum Öğrenme: Öğretmenlere ve Öğrencilere, İlköğretmen Eğitimci Dergisi,
Aralık, Sayı:4, Ankara, 20–25.
Walsh, D. (2002), An Analysis of the Competencies that Instructors Need toTeach Using Accelerated
Learning, The Graduate College University of Wisconsin-Stout, Wisconsin
Zengin, M, Aygün E, (1990), Kuantum Fiziği, Ankara Üniversitesi Fen fakültesi Yayınları, Ankara
Download