İntrazonal-Azonal Topraklar

advertisement
TÜRKİYE’DE İNTRAZONAL TOPRAKLAR
Bu toprakların oluşumunda topografya ana materyal faktörleri etkilidir. Bu nedenle de
topraktaki bütün horizonlar gelişmemiş olup, genellikle AC horizonudur. Nitekim
kireççe zengin ana materyal üzerinde vertisol ve rendzina suların biriktiği alanlarda
hidromorfik, tuzlu alanlarda halomorfik topraklar yaygındır.
Halomorfik Topraklar : Halojen grupların yer aldığı bu topraklar kurak ve yarı kurak
bölgelerde havzaların tabanlarında sularda çözünür hale gelen çeşitli tuz ve
karbonatların suyun buharlaşması ile toprağın yüzeyinde veya muhtelif derinliklerde
birikmeleriyle oluşur. Bu toprakların gelişmesinde hakim olan pedojenik süreç
salinizasyondur.
Hidromorfik Topraklar : Bataklık, sazlık gibi suların biriktiği sahalarda, toprak
devamlı olarak su altında olduğu için oksijensiz şartlar altında kalır. Bataklık
bitkilerinden hasıl olan organik artıkların su altında geç ayrışma ile birikerek organik
madde yönünden zenginleşir. Ayrıca hidrojen iyon konsantrasyonu arttığından toprak
asitleşir.Bu topraklar sürekli taşkına uğrayan taşkın ovalarında, tektonik kökenli
olukların çukur kısımlarındaki taban suyu seviyesinin yüksek olduğu alanlarda,
dağların yüksek kesimlerindeki lokal çukurluklarda görülür. Hidromorfik topraklar,
başta iyi havalanmadığı için tarım ürünlerinin yetişmesini engeller. Drenajı sağlanan
sahalarda toprak organik madde bakımından zengin olduğu için verimli tarım
sahalarına dönüşür.
Kalsimorfik Topraklar : Yumuşak kireç taşı ve marn depoları üzerinde oluşan bu
topraklar, kireç yönünden zengindir. Organik maddenin kille birleşerek kompleks
yapması, toprağın üst kısmının koyu renkli olmasını sağlar. Genel olarak A
horizonuna sahip ve taneli yapı gösteren bu topraklar tarıma uygun olan alanları
oluşturur. Kireçli Orman Toprakları, Vertisoller ve Rendzinalar bu grup içerisinde
yer alır. Ülkemizde Marmara, Ege, Akdeniz bölgeleriyle yer yer İç ve Doğu Anadolu’
da da görülür.
Kireçli Orman Toprakları: Bu topraklar genellikle serin yarı nemli alanlarda yer alır.
Balçıklı veya ince bünyeli baz doygunluğu % 50 den fazla yüksek biyolojik aktiviteye
sahip topraklardır. Yağış miktarının toprağın yıkanmasındaki rolü düşük olduğundan
sadece çözünebilir tuzlar ve kısmen kireç ve diğer elementler az miktarda
uzaklaşmıştır. B horizonu tan anlamıyla oluşmamıştır. Güneydoğu Toroslarda,
Mardin_midyat Platosunda, İçbatı Anadolu bölümünde ve Orta Karadeniz bölgesinde
yaygındır.
a)Vertisoller: Muş ovasında, Ergene havzasında, kısmen Bursa – Karacabey
arasında, Menemen ve Bornova ovasında görülür. Killi topraklardır. Bu yüzden,
yazın kuruduğunda çatlaklar oluşur. Kışın suya doygun hale gelince çatlakların
altında oluşan topraklar yüzeye çıkar. Bu topraklara dönen toprak anlamına gelen
vertisol denmiştir. Anadolu da bu topraklara taş doğuran topraklar denir. Toprağın
üst kısmı organik madde bakımdan zengindir.Altta kireç birikimi vardır. Sürülmesi
zordur.
b)Rendzinalar: Bu topraklar killi ve kireçli göl tortuları veya yumuşak kireç
taşlarının bulunduğu sahalarda oluşmuştur. Koyu renkli rendzinaların içinde kireç
taşları da bulunur. Toprak, besin maddeleri yönünden zengindir. Bu topraklarda tahıl
yetiştiren eğimli sahalarda yer yer ormanlar yetişir. İç Anadolu Trakya Ege ve
D.Anadolu da yaygındır.
TÜRKİYE’DE AZONAL TOPRAKLAR
Bu topraklar genel olarak horizonu olmayan topraklardır. Eğimli sahalarda devam
eden aşınma ve taşkın ovalarında sürekli malzeme birikmesi toprakların gelişmesini
özellikle horizonlaşmasını engeller. Alüvyal topraklar, kolüvyal topraklar, litoseller ve
regosoller bu grup içerisindedir. Ülkemizdeki bütün ovalarda çok verimli olan bu
topraklara rastlanmaktadır.
Alüvyal topraklar: Bu tür topraklar; delta ovalarında ve akarsuların oluşturduğu
çöküntü ovalarında yaygındır. Akarsular taşıdığı malzemeleri geniş sahalara yayar ve
biriktirir.Malzemelerin boyutuna göre alüvyon topraklarda; kumlu, killi bazende
kumlu- killi katlar bulunur. Sürekli birikmenin olduğu alüvyon topraklarda
horizonlaşma görülmez. Buna karşılık taşkınların olduğu kenar kısımlarda sığ
topraklar vardır. Örnek: Bafra ve Çarşamba ovalarının güneyinde Çukurova’da Ege
graben ovalarında ve iç bölgelerdeki tektonik havzalarda (Malatya, Erzincan ovaları
gibi) alüvyon üzerinde gelişmiş topraklar sözkonusudur.
Muş ve Erzurum ovalarında özellikle taban suyunun yüksek olduğu yerlerde ve delta
ovalarının altında uzun süre su altında kalan sulu alüvyal topraklara rastlanır. Alüvyal
topraklar; mil ve kumdan oluştuğu için kolay işlenir. Karadeniz delta ovalarında
sebze, meyve ve akarsu kenarlarında çeltik, Ege ve Akdeniz deltalarında sebzecilik,
meyvecilik ve seracılık yapılır. Çukurova da iklimin etkisinden dolayı yılda birden fazla
ürün alınır.
Kolüvyal Topraklar: Dağ yamaçlarından taşınan maddeler yamaçların eteklerinde
birikir. Bu biriken toprakta yamaç deposu, kolüvyal depolar, bu depoların üzerindeki
topraklara kolüvyal topraklar denir. Bu toprakların fiziksel ve kimyasal özelliklerini
yamaçtan gelen malzemenin özelliklerini etkilemektedir. Yamaç depolarındaki kaba
malzemeler yamaçta sellerin oluştuğunu, ince malzemeler doğal dengenin
bozulmadığını gösterir. Yamaç toprakların dağ kuşaklarımızın etekleri boyunca yer
yer görülür. Bunlar, Toros Dağ., Akdeniz eteklerinde, Ege’ de Bozdağlar ve Aydın
Dağlarının eteklerinde depolar ve yamaç toprakları bulunur.Bu topraklar
üzerinde;ormanlar,üzüm bağları ve meyve bahçeleri görülmektedir. Ege’ deki zeytin,
incir ağaçları ve tütün tarlaları ile Toroslardaki turunçgillerin bir bölümü bu topraklar
üzerinde yetişmektedir. Türkiye engebeli ve rölyefin kısa mesafeler içinde dğiştiği bir
ülke olduğu için bu toraklar yaygın bir şekilde görülür.
Litosoller: Dağlık alanlardaki eğimli yamaçlar boyunca ayrışma ürünü olan çeşitli
boyuttaki kum ve mil boyutundaki malzemeler kolyalıkla yüzeysel akıma geçen sular
ile taşındıklarından geriye çoğunlukla iri malzemeler kalır. Bu nedenle dağlık
alanlardaki yamaçlarda taşlı topraklar baskın durumdadır.
Regosoller: Volkanlardan çıkan kum boyutundaki volkanik malzeme ile akarsuların
oluşturduğu kumlu depolar veya yamaç eteklerinde kumlu kolüvyal depolar
üzerindeki topraklara regosol denir. Bu alanlarda kumlu topraklar hakimdir. Kumlu
olan bu topraklardan yağış suları kolaylıkla sızdığı için ayrışma fazla olmamaktadır.
Ayrışma pek fazla olmamaktadır. Bu nedenle kumlu depolar üzerinde topraklar son
derece geç gelişmekte ve genellikle birkaç cm kalınlığında toprak oluşabilmektedir. İç
Anadolu’da volkanik kumlar üzerinde regosoller çok yaygındır. Gevşek bir yapı
gösteren bir yapı gösteren bu topraklar yumrulu bir bitki olan patatesin çok iyi
yetişmesini ve yüksek verim alınmasını sağlamaktadır. , Isparta da gül,kumlu
topraklarda iyi yetişir
Karadeniz de kumtaşlarının bulunduğu araziler üzerinde (özellikle Bolu, Samsun ve
Bartın arasında) ayrıca Isparta(Gölcük) İç An. Ürgüp-Nevşehir arasında Doğu
An. Sarıkamış, İzmir(Foça) ve Kızılcahamam dolaylarında da bu topraklar görülür .
Granit, gnays, mikaşist, trakit ve kuvarsit, kayalarının çözünmesiyle de kumlu
topraklar oluşur.
Download