lösemide modern çağın tehlikeleri!

advertisement
BASIN BÜLTENİ
28 MAYIS 2015
30 Mayıs-5 Haziran Uluslararası Lösemili Çocuklar Haftası
Elektronik kirlilikten genetiği değiştirilmiş besinlere…
LÖSEMİDE MODERN ÇAĞIN TEHLİKELERİ!
Halk arasında kan kanseri olarak bilinen ve özellikle 2-5 yaş arasındaki çocukları tehdit eden
lösemiye bazı doğumsal ve kalıtsal hastalıkların yanı sıra, çevresel faktörler de yol açabiliyor.
Teknolojinin gelişmesine paralel olarak artan elektronik kullanımı sonucu oluşan manyetik
kirlenme, genetiği değiştirilen besin maddeleri, besinlerin muhafaza ve uzun süreli kullanıma
uygun hale getirilmesinde kullanılan katkı maddeleri, bitkisel ve hayvansal ürün artırıcı
kimyasal ve fiziksel yöntemlerle, şampuanından vücut kremine dek bazı kozmetik ürünlerin
devamlı kullanılması gibi faktörler çocuk kanserleri için risk oluşturabiliyor! Acıbadem
Maslak Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi
Uzmanı Prof. Dr. İnci Ayan, 30 Mayıs-5 Haziran Lösemili Çocuklar Haftası
kapsamında yaptığı açıklamada hem bu tehlikeleri anlattı hem de anne-babalara çok önemli
uyarılar ve önerilerde bulundu.
“Yaramazlığından” dediğiniz lösemi olabilir!
Çocukluk çağı kanserleri içerisinde yüzde 30 ile en sık görüleni lösemi. Kendini bazı sinyaller
ile belli eden bu tehlikeli hastalıkta erken müdahale hayat kurtarıyor. Ancak lösemi
hastalığının teşhisinde en önemli sorun, anne-babanın löseminin işaretlerini ‘çocuğunun
hareketli ve yaramaz’ olduğuna bağlayıp erken fark edememesi! Hele de biraz hareketli bir
çocuksa, çoğu zaman bacağındaki morluklar bir yere çarpmasına, bel ve bacağındaki şiddetli
ağrılar yaramazlığına bağlanarak bunların löseminin işaretleri olabildiği akla gelmeyebiliyor.
Oysa ebeveynlerin çok iyi birer gözlemci olmaları ve bu ciddi hastalığın belirtilerine karşın
çocuklarındaki farklılıklara dikkat etmeleri “yaramazlığındandır” deyip geçmemeleri gerekiyor.
Acıbadem Maslak Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Çocuk Hematolojisi ve
Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. İnci Ayan, yenidoğan döneminden ergenliğe kadar her yaşta
görülebilen löseminin en sık 2-5 yaş arasındaki çocukları tehdit ettiğini belirterek “Çocuk
kanserleri tedavi edilebilen bir hastalıktır. Ancak erken tanı son derece önemlidir. Son yıllarda
teknoloji ve tıptaki gelişmeler sayesinde erken tanı ve uygun tedavi ile iyileşme şansı oldukça
yüksektir. Ebeveynler çocuklarını iyi gözlemlemeli ve bazı işaretleri gördüklerinde zaman
kaybetmeden hekime başvurmalıdır” diyor.
Diz üstündeki morlukları, bacak ağrılarını önemseyin!
Kemik iliğinde çoğalan ve tüm vücuda dağılan ilkel hücreler sağlıklı hücrelerin oluşmasını
engelleyerek kansızlık, bağışıklık sisteminde yetersizlik ve kanamaya yatkınlık gibi belirtilere
neden oluyor. Prof. Dr. İnci Ayan, özellikle diz üstünde çıkan, bir travma olmadan
kendiliğinden oluşan morluklar, şiddetli bel ve bacak ağrıları, sık sık tekrarlayan yüksek ateş,
burun ve diş eti kanaması, yorgunluk, solukluk ve halsizlik, boyun, koltuk altı ve/veya kasık
bölgesindeki lenf bölgesinde genellikle ağrısız şişlikler, uzun süreli ve nefessiz bırakan
öksürüğün löseminin işaretleri arasında yer aldığını vurguluyor.
Elektronik kirlilikten genetiği değiştirilmiş besinlere…
Çocukluk çağı lösemilerine bazı doğumsal ve kalıtsal hastalıkların yanı sıra, çevresel faktörler
de yol açabiliyor. Modern çağın vazgeçilmezleri arasında yer alan ve teknolojinin hızla
gelişmesine paralel olarak artan elektronik kullanımı sonucu oluşan manyetik kirlenmeden
genetiği değiştirilmiş besinlere dek birçok faktör bu tehlikeler arasında yer alıyor. Besinlerin
muhafaza ve uzun süreli kullanıma uygun hale getirilmesinde kullanılan katkı maddeleri,
bitkisel ve hayvansal ürün artırıcı kimyasal ve fiziksel yöntemler, şampuanından vücut
kremine dek bazı kozmetik ürünlerin devamlı kullanılması, çocuğun yanında sigara içilmesi,
bazı virüsler, anne/babanın boya ve ağır metal sanayinde çalışması da tehlikeye davetiye
çıkarıyor.
Erken teşhiste iyileşme şansı yüksek
Çocuk kanserlerinin günümüzde tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu, erken tanı ve uygun
tedavi ile iyileşme şansının yüzde 70’e kadar çıkabildiğini belirten Prof. Dr. İnci Ayan “En sık
görülen akut lösemilerde hücre tipine ve hastalığın risk grubuna göre değişmek üzere tedavi
edilebilirlik oranı yüzde 45’ten yüzde 85’e kadar yükselebilmektedir. Unutulmamalıdır ki
bugün bir zatürre veya ishal hastalığında bile iyileşme şansı yüzde 100 değildir. Ülkemizde
tam donanımlı araştırma hastanelerinin çocuk onkoloji bölümlerinde ulusal ve uluslararası
standartlara göre hazırlanmış tanı ve tedavi modelleri ile en yüksek tedavi şansı elde
edilebilmektedir” diyor. Çocuk lösemilerinde başlıca tedavi biçiminin ilaç (kemoterapi )
tedavisi olduğunu, kemoterapiye ek olarak verilen kan ve kan ürünleri ile koruyucu ve
gerektiğinde tedavi edici antimikrobiyal tedavinin, moral ve ruh sağlığını destekleyici
tedavilerin başarı şansını artırmada katkı sağladığını vurgulayan Prof. Dr. İnci Ayan
“Süregelen araştırmalarla lösemi hücresinin moleküler genetik karakterleri belirlendikçe
hedefe yönelik yeni tedavi modelleri geliştirilmektedir. Günümüzde löseminin tipi ve risk
grubuna göre hastalar 2-3 yıl süren bir tedavi ile sağlıklarına kavuşabilmektedir. İlk tedaviye
yanıt vermeyen veya yanıt verdiği halde daha sonra tekrarlayan hastalıkta kemik iliği nakli
tedavisi ile hastaların bir bölümünde yine iyileşme şansı mevcuttur” diyor.
Basın İletişimi İçin:
Funda ÇATAR / Basın İlişkileri Sorumlusu 0216 544 29 60 / 0533 256 03 04 / [email protected]
Aslı TEKÖZ KAHRAMAN / Basın İlişkileri Sorumlusu 0216 547 35 58 / 0532 501 11 45 / [email protected]
Duygu YILMAZ / Basın İlişkileri Sorumlusu 0216 547 35 58 / 0532 773 67 11 / [email protected]
Sezen MUTLU / Basın İlişkileri Sorumlusu 0216 544 96 93 / 0539 584 86 54 / [email protected]
Download