Slayt 1 - İdris YAVUZYİGİT

advertisement
Kız doğduğunda babasına cennet kapısı açılır;
Evlendiğinde kocasının imanının yarısı tamamlanır;
Anne olduğunda cennet ayaklarına serilir…
Islamda
Kadın
Idris Yavuzyigit
VAAZ DOKUMANLARI
1
/idrisyavuzyigit
“YARATAN” VE YARATILAN
Allah’ın yeryüzüne insan olarak gönderdiği her varlık,
varoluş itibarı ile onurlu ve mükemmel yaratılmıştır.
Zira yaratan Allah, yaratılan insandır.
ALLAH, ERKEK VEYA KADIN OLMAYI
İNSANINTERCİHİNE
‫لقَما‬
ُ‫خ‬
ُ‫ي‬
َْ‫رض‬
ّ‫اْل‬
ْْBIRAKMMAMIŞTIR
‫و‬
ََ‫ات‬
ّ‫مو‬
َ‫الس‬
‫لك َّه‬
ُ‫م‬
ُْ‫ّٰلِل‬
‫اثا‬
ً‫ان‬
َّ‫اء‬
ُ‫يش‬
ََ‫من‬
ْ‫ل‬
َّ‫هب‬
ُ‫ي‬
ََ‫اء‬
ُ‫يش‬
ََ
‫ور‬
َ‫الذك‬
ُُّ ‫اء‬
ُ‫َش‬
‫ْنَي‬
‫َم‬
‫هبّل‬
ُ‫ي‬
َ‫و‬
ََ
‫اثا‬
ً‫ان‬
َ‫و‬
َّ‫انا‬
ً‫كر‬
َ‫ذ‬
ُْ‫هم‬
ْ‫ِّج‬
ُ‫و‬
ُ‫يز‬
َُ‫او‬
َْ
‫ُه‬
‫ان‬
َّّ‫يما‬
ًٖ‫اءَعق‬
ُ‫يش‬
ََ‫من‬
َْ‫عل‬
ُ‫ج‬
َ‫ي‬
ْ‫و‬
ََ
‫ير‬
ٌٖ‫يمَقد‬
ٌٖ‫َعل‬
“Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Dilediğini
yaratır; dilediğine kız çocukları, dilediğine de
erkek çocukları bahşeder. Yahut onları, hem
erkek hem de kız çocukları olmak üzere çift verir.
Dilediğini de kısır kılar. O, her şeyi bilendir, her
TARİHTE KADINA HAK ETTİĞİ DEĞERİ
İSLAM VERMİŞTİR
• Yahudiler, kızları babalarının evlerinde hizmetçi kabul edilmiş, Tevrat’ta
insan mıdır? değil midir? tartışmaları halen mevcut ve uğursuz
addedilmektedir, şeytandan ona üfürülüp üfürülmediği? tartışmalara sebep
olmuştur.
• Eski Roma'da, kadının ruhsuz ve edebi hayattan nasibi olmayan bir
hayvandan ve şeytanın iğrenç işinden ibaret bulunduğuna dair kararlar
alındığı eski kaynaklarda mevcuttur.
• Ortaçağda Bizans'ın en şaşaalı zamanlarında Kadın erkeğin malı idi. Onda
istediği gibi tasarruf hakkı vardı. Hayat ve ölümü eşinin elindeydi. Köle olarak
kabul edilirdi. Kadının önce babasının, evlendikten sonra kocasının, kocası
ölünce de oğlunun esiri idi. Kadın bir şehvet metaı addolunurdu.
• ingiltere'de 1788 yıllarına kadar kadın kocasına mutlak itaate mecbur olup
hemen hemen hiçbir hakka sahip değildi.
• Asya da; kadın insan kabul edilmezdi, ailede kız dünyaya geldi mi o aileye
bir musibet geleceğine inanılırdı.
Cahiliye Devrinde Kadının Konumu
•
•
•
•
•
•
Kızlara karşı nefret duyuluyordu
Kabile savaşlarında kadınlar ganimet malı olarak görülüyordu.
Kadın ticareti yapılıyordu.
Miras hakkından mahrumdu.
Zulüm ve hakaretlere maruz bırakılıyordu.
Bazı aileler kız çocuklarını diri diri toprağa gömüyorlardı.
‫ودا‬
ًّ‫س‬
َْ
‫ههُم‬
ُ‫ج‬
ُ‫و‬
َْ‫ظل‬
ََّ‫هثى‬
‫اْلن‬
ْْ ُ
‫ْمّب‬
‫ُه‬
‫ُد‬
‫اح‬
ََ‫ِّر‬
َ
‫اذاُبش‬
َّ
‫َو‬
‫يم‬
ٌٖ‫هوَكظ‬
َ‫و‬
َُ
‫على‬
‫ُهَه‬
‫ُك‬
‫ّس‬
‫ْم‬
‫ُي‬
‫ِّرّبهَٖا‬
‫ش‬
َ‫وءَماُب‬
ّ‫منُس‬
ّْ‫وم‬
ّ‫ق‬
ْ‫ال‬
َْ ‫من‬
َّ‫ارى‬
‫توه‬
َ‫ي‬
ََ
‫ون‬
َ‫كم‬
ُ‫ح‬
ُ‫ي‬
َْ‫اءَما‬
َ‫اْلَس‬
ََ‫اب‬
ّ‫التر‬
َُّ ‫سهّفى‬
ُ‫د‬
ُّ‫ي‬
َُ‫ام‬
َْ‫ون‬
ٍ‫ُه‬
“Onlardan birine kız müjdelendiği zaman öfkelenmiş olarak yüzü
kapkara kesilir. Kendisine verilen müjdenin kötülüğünden dolayı
kavminden gizlenir. Onu, aşağılık duygusu içinde yanında mı
tutsun, yoksa toprağa mı gömsün! Bakın ki, verdikleri hüküm ne kadar
kötüdür!” (Nahl Suresi, 58-59)
• Dünyanın her yerinde insan haklarının çiğnendiği,
•
•
•
•
•
İnsan ve kadın ticaretinin yapıldığı,
Kadına hiçbir hakkın tanınmadığı,
Her türlü zulüm ve hakaretin reva görüldüğü,
Bir meta gibi elden ele satıldığı,
Hatta uzun süre "kadının ruhu var mıdır, yok
mudur?" Diye tartışmasının yapıldığı bir
çağda,
İslâm'ın ve sevgili Peygamberimizin kadın
haklarına karşı gösterdiği titizlik, hiç şüphesiz
yüce dinimiz İslâm'ın getirdiği yeniliklerdir.
Tarih budur, gerçek budur.
Tarihte kadına hak ettiği değeri her zaman İslam vermiştir
İSLAM
GELENEĞİNDE
KADIN
KUR’ANDA KADIN ERKEK AYRIMI YOK
•
•
•
•
Yaratılış İtibarıyla Aynıdır.
Peygamber Ve Kur’an’a Muhatap Olma Açısından
Allah Ve Resulünün Hükmüne Boyun Eğmede
İman Ve Amel Bakımından, (İbadet Bakımından Bazı kolaylıklarla
Birlikte),
•
Mali İbadetlerde (Zekat, Fitre, Kurban, Hac)
•
İlimde,
• Çalışma Hayatında; Yönetimde,
• Emri Bil Ma’ruf Nehyi Anil Münker’de
• Suç ve cezada; evlenme ve yuva kurmada
• Cennet’e Talip Olmada
kadın erkek arasında hiçbir ayrım söz konusu değildir.
İslam, herkesin fıtratına göre sorumluluklar yüklemiştir.
KUR’ANDA KADIN ERKEK AYRIMI YOK
Allah ve Rasulüne itaat, Mali ibadetlerde eşitlik
‫ْم‬
‫ضه‬
ُ‫ع‬
ُ‫ب‬
َْ‫ات‬
ُ‫من‬
َ‫ؤ‬
ّ‫م‬
ْ‫ال‬
ُْ‫ونَو‬
َ‫من‬
ُ‫ؤ‬
ّ‫م‬
ْ‫ال‬
ُْ‫َو‬
‫وف‬
ّ‫ُر‬
‫مع‬
ْ‫ال‬
َْ‫ونّب‬
َ‫ُر‬
‫ُم‬
‫ْا‬
‫ٍضَي‬
‫ْع‬
‫اءَب‬
ُ‫لي‬
َ‫و‬
ّ‫ا‬
َْ
‫ون‬
َ‫يم‬
ُٖ‫ويق‬
َُ‫كر‬
ّ‫ن‬
َ‫م‬
ْ‫ال‬
ُْ ‫عن‬
َّ‫ون‬
َ‫ه‬
ْ‫ن‬
َ‫ي‬
ْ‫و‬
ََ
‫ون‬
َ‫يع‬
ُٖ‫ويط‬
َُ‫وة‬
َ‫الزك‬
‫ون َّه‬
َ‫ؤت‬
ُ‫ي‬
ْ‫و‬
َُ‫وة‬
َ‫الصل‬
‫َّه‬
‫ان‬
َّّ‫الِل‬
ٰ‫ُه‬
‫هم‬
ُ‫م‬
ُ‫ح‬
ُ‫ر‬
َ‫ي‬
ْ‫س‬
ََ‫ـئك‬
َّ‫ول‬
‫ولهُاه‬
َُ‫رس‬
ُ‫و‬
ََ‫الِل‬
ٰ‫َه‬
‫يم‬
ٌٖ‫يزَحك‬
ٌٖ‫الِلَعز‬
ٰ‫َه‬
“Mümin
erkeklerle mümin kadınlar da
birbirlerinin velileridir. Onlar iyiliği emreder,
kötülükten alıkorlar, namazı dosdoğru kılarlar,
zekâtı verirler, Allah ve Resûlüne itaat ederler.
İşte onlara Allah rahmet edecektir. Şüphesiz Allah
KUR’ANDA KADIN ERKEK AYRIMI YOK
İlimde eşitlik
Kuranda, ilimden bahseden veya ilme teşvik eden 750 ayet olup,
hiçbirisinde her hangi bir cinsiyet ayrımı yapılmamaktadır.
‫ين‬
َٖ‫الذ‬
َّ‫ونَو‬
َ‫لم‬
ُ‫ع‬
َ‫ي‬
َْ‫ين‬
َٖ‫الذ‬
َّ ‫ّوى‬
‫َت‬
‫ْس‬
‫ْلَي‬
‫ْلَه‬
‫ُق‬
‫اب‬
ّ‫لب‬
َ‫اْل‬
َْْ‫ولوا‬
ُ‫كرُا‬
ُ‫ذ‬
َّ‫ت‬
َ‫ي‬
ََ‫نما‬
َ‫ا‬
َّّ‫ون‬
َ‫لم‬
ُ‫ع‬
َ‫ي‬
َْ‫َْل‬
“De ki: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?”
Ancak akıl sahipleri öğüt alırlar.” (Zümer Suresi, 9)
‫اده‬
ّّ‫عب‬
َّ‫من‬
ّْ‫الِل‬
ٰ‫ىه‬
َ‫خش‬
َ‫ي‬
َْ‫نما‬
َ‫ا‬
َّّ
‫موا‬
ُ‫ل‬
‫عه‬
َ‫ال‬
ُْ
karşı ancak; kulları içinden âlim
olanlar derin saygı duyarlar.”
“Allah’a
(Fatır Suresi, 28)
Peygamberimiz:
“İlim öğrenmek
erkek ve kadına farzdır”
TARİH BOYUNCA ÖTELENEN KADIN İSLAM’DA DA
ÖTELENMESİN ENDİŞESİNİ TAŞIYAN BİR PEYGAMBER
‫حق‬
ََّ‫ِّج‬
ُ‫أح‬
‫ر‬
َُ‫ِّى‬
‫هم! إن‬
َّ‫الل‬
َُّ
‫يم‬
ّ‫يت‬
ّ‫ل‬
َ‫ا‬
َْ:‫ين‬
ّ‫يف‬
َْ‫الضع‬
َّّ
.‫أة‬
ّ‫ْر‬
‫َم‬
‫ال‬
ْ‫َو‬
Ebu Hureyreden: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
Ben şu iki zayıfın
hakkının çiğnenmesinden cidden
sakındırırım:
"Allah'ım!
Yetim ve kadın."
(İbn Mace, Edep, 6, II, 1213)
Tarihte kadına hak ettiği değeri her zaman İslam vermiştir
KUR’AN’IN
KADINA
VERDİĞİ DEĞER
KUR’AN’DA KADINA DAİR BİLGİLER
• Kur’an’da kadınlara ait sureler var (Nisa (Kadınlar),
Müntehine (imtihan edilen kadın), mücadele (Zıhar denen
boşamadan dolayı mücadele eden kadın), Meryem (Hz. İsa’nın
annesi )... gibi sure isimleri vardır.)
• Kadınların giyim kuşamlarına, evden dışarı çakarken ki
hallerine dair bilgiler
• Sosyal hayatta kadının tutum ve davranışlarına dair bilgiler
• Kadınların ibadetleri ve özel halleriyle ilgili bilgiler (Hayız ve
nifas)
•
•
•
•
•
•
Kadınların eş olarak görevlerine dair ayetler
Neslin devamını sağlayan kişiler olmaları,
Miras ve mehir hakları
Anne olmaları ve hamileliklerine dair bilgiler
Haksızlık karşısında hak aramaları gerektiğine dair bilgiler
Allah’ın “Rahim” sıfatının annede tecelli etmesi ve rahmin
annenin özelliği ve güzelliğine işaret etmesi
KUR’AN’DA ZİKREDİLEN ÖRNEK KADIN ŞAHSİYETLER
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Mucizeye tanıklık eden İmanlı anne örneği: Hz. Meryem
İmanlı eş örneği: Hz. Hatice, (Allah selam ediyor)
Küfür karanlığı içerisinde İmanlı kadın örneği: Hz. Asiye (Musa)
İmanlı kız örneği: Hz. Şuayp peygamberin kızları (Hz. Musa
evlenir)
Kafir kadın örneği: Hz. Nuh’un Karısı, Hz. Lut peygamberin eşi
İman eden kadın örneği: Yemen ülkesi / Sebe melikesi Belkıs
İftiraya maruz kalan kadın örneği: Hz. Aişe
Sevgi ve kıskançlık örneği: Hz. Züleyha (Aşkın karanlıklarından
İman denizine akan bir hayat)
Tevbe eden kadın örneği: Hz. Havva (Arafat'ta vakfe)
Şeytanla mücadelede başarı örneği: Hz. Hacer (Safa Merve Arası
Sa’y, Şeytan taşlama)
Şeytanla mücadelede başarı örneği:
Hz. Hacer (Safa Merve Arası Sa’y, Şeytan taşlama)
•
•
•
•
•
Bu kadın, köle iken firavun tarafından, Hz. İbrahim veya bir diğer rivayete göre
İbrahim’in karısı Sara’ya cariye olarak hediye edilmeye layık nitelikte vasıflara sahip
bir kadındır.
Köle ve siyah derili bir kadın olduğu halde, Hz. İbrahim’in karısı Sara’nın, bir
peygambere eş olarak kendi eliyle sunduğu bir kadındır.
Bu kadın öyle bir kadındır ki, hamile kalması ve çocuk doğurması bile kıskanılacak
nitelikte bir kadındır.
Bu kadın öyle üstün vasıflara sahip bir kadındır ki, bir resul tarafından bir küçük
bebek ya da bir başka rivayete göre küçük bir çocukla tek başına yaşama elverişsiz
bir mahalde bırakılabilecek kadar güçlü bir kadındır.
Bu kadın öyle bir kadındır ki, bir bebekle bırakıldığı meskûn mahalde, bir
peygamberi yetiştiren, bir medeniyetin temellerini kuran vasıflarda bir kadındır.
•
Hz. Hacer; Firavun için değerli bir köle; Hz. İbrahim’in karısı Sara için ideal
bir kuma; peygamber İbrahim için itaatkâr bir sahabe ve sadık bir eş; Hz.
İsmail için “bulunmaz” bir anne; Allah için ona muti bir kul; İnananlar için
kıyamete dek muhteşem bir abide ve örnekliktir.
•
İslam tarihinde, İslam kaynaklarında yer alan Hz. Hacer ve Hz. İsmail’in, Mekke’de
başlarından geçtiği kabul edilen su arayışı hadisesi, Hac ibadetinin bir menasiki
olmuştur.
Tarihte kadına hak ettiği değeri her zaman İslam vermiştir
EFENDİMİZİN
KADINA
VERDİĞİ DEĞER
Hz. Peygamber’in kadına verdiği değer
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Hz. Hatice’ye her daim bağlılığı, ölümünden sonra anması
Hz. Aişe’ye olan sevgisi “kör düğüm gibi sevmesi ve Hz. Aişe’nin zaman zaman kör
düğüm nasıl diye sorması ve her seferinde eskisi gibi diye cevaplaması.
Hz. Fatıma geldiğinde ayağa kalkması ve kendi yerine oturtması.
Vefatına yakın sırrını Hz. Fatıma’ya söylemesi.
Efendimizin soyunun kızıyla devam etmesi.
Ev işlerinde eşlerine yardımcı olması.
Kervan yolculuğu sırasında söylediği şarkılar ve çaldığı şeylerde develeri coşturan
enceşe’ye “kristalleri incitme” diye uyarıda bulunması.
Kadınlarla istişarelerde bulunması (Hudeybiye bölgesinde hac yolculuğu engellenince
Ümmü Seleme ile istişare etmesi)
İslam tebliğinde kadınlara müsaade etmesi ve görevlendirmesi
Medine döneminde zabıta memuru olarak kadın görevlendirmesi.
Savaşlarda yaralıları tedavi etmek üzere kadınları görevlendirmesi.
Kız çocuğu yetiştirenlere cennet müjdesi vermesi.
Çocuklar arasında kız ve erkek ayrımı yapılmaması konusundaki uyarıları.
Anneye hizmet etmenin cihada denk olduğunu ifade etmesi.
Cennetin anaların ayakları altında olduğunu söylemesi.
Hak gözetmede önceliğin anneye ait olduğunu bildirmesi.
Ailenin nafakasını temin etmek için çalışmanın ibadet olduğunu vurgulaması.
Kadınlara haftanın bir gününü tahsis etmesi.
Kadınlardan biat alması….
ALLAHIN SELAM ETTİĞİ KADIN: HZ. HATİCE
Vahyin kesildiği bir devrede Hz. Peygamber Hira’ya çıkar
ve üç gün dönmez. Yaşlı kadın endişelidir, eşinin azığı
belki bitmiştir diye. Azık hazırlar ve dağa tırmanmak
üzere yola koyulur. Zor zahmet, ilerleyen yaşına rağmen
bu gün dahi çıkılması zor ve meşakkatli dağa tırmanır ve
huzurdadır. Bir zamanların en zengin kadını, Üzerinde
yamalı elbiselerle, saygıyla efendisine bakar ve Allah
sevgisini izhar eden selametinin ifadesi olan kelamını
Cibril’le Hz. Peygambere bildirir: «Ya Hatice! Allah sana
selam ediyor»
İşte dünyanın, yaşanılan hayatın en anlamlı anıdır
yaşanan tablo…
KRİSTALLERİ İNCİTME
Veda haccı sırasında Rasulüllah (s.a.v)’in kafiledeki develerin
yürüyüşünü ezgileriyle diri tutan bir hizmetkârı vardı. Adı
Enceşe’ydi, sesi çok güzeldi. Enceşe bazı ezgiler okumuş develeri
iyice hızlandırmıştı. Develer ezgiye göre hızlanıp yavaşlıyorlardı.
Kervandaki kadınların ve ezvacı tahiratın güç yetirmeyeceği
şekilde develerin hızlı gittiğini gören Efendimiz Enceşe’ye
seslendi
‫ْر‬
‫كس‬
ّ‫ت‬
َْ‫شةَْل‬
ُ‫ج‬
َ‫ن‬
َ‫ا‬
َْ‫دكَيا‬
ّ‫ي‬
َ‫و‬
َْ
‫ُر‬
‫ير‬
ّ‫ّر‬
‫قوا‬
َ‫ل‬
َ‫ل‬
ّْ‫قك‬
َ‫و‬
َ‫س‬
َْ‫او‬
َْ‫ير‬
ّ‫ار‬
ّ‫قو‬
َ‫ل‬
َ‫ل‬
ّْ
“Ey
Enceşe dikkat et, ağır ol, Pırlantaları,
Kristal parçalarını kırma.” (Buhari, Edep, 90)
Peygamber Efendimiz, hanımlarıyla oturur konuşur, hatta bir arkadaş gibi
onlarla bazı meselelerin müzakeresini bile yapardı.
EFENDİMİZİN HZ. FATIMAYA OLAN SEVGİSİ
Peygamber Efendimiz, Hz. Fâtıma huzuruna
girdiğinde kalkar, elini tutar, kendisini öper
ve yanına oturturdu. Fâtıma (r.anhâ)’da
muhterem babasına aynı şekilde mukabele
ederdi. (Ebû Dâvûd, Edeb, 143-144)
EFENDİMİZİN KIZ ÇOCUKLARA OLAN SEVGİSİ
Peygamber efendimiz, yanında Ebu’l-As’ın
kızı Umame olduğu hâlde yanımıza geldi. O
hâlde namaz kılmaya başladı. Rükû ederken
onu yere bırakıyor, kalktığı zaman onu da
beraber kaldırıyordu.
Namaz gibi huşu gerektiren bir ibadet sırasında bile,
Peygamberimizin çocuklara karşı duyduğu bu şefkat
anlayışında, bütün insanlık için örnek alınması icâp eden
yönler vardır.
KIZ ÇOCUĞU YETİŞTİRMEK
‫ين‬
ّ‫يت‬
َْ‫ار‬
ّ‫الَج‬
َ‫منَع‬
َْ
‫اء‬
َ‫لغاَج‬
َ‫ب‬
ُ‫ت‬
َْ‫حتى‬
ََّ
‫أنا‬
ََ‫يامة‬
َّ ‫الق‬
ّ ‫وم‬
َ‫َي‬
‫ين‬
ّ‫ات‬
َْ‫كه‬
ََ‫وهو‬
َُ
“Her
kim iki kız çocuğunu yetişkinlik
çağına gelinceye kadar büyütüp
terbiye ederse, kıyamet günü o
kimseyle ben şöyle yan yana
bulunacağız” buyurdu ve parmaklarını
KIZ ÇOCUĞU YETİŞTİRMEK
•
“Kimin
bir kız çocuğu olur da onu diri diri
gömmezse, onu aşağılamazsa ve erkek
çocuğunu ona tercih etmezse Allah onu
cennete sokar.” (İmam Ahmed, Müsned)
Enes radıyallahu anh’den şu hadis rivayet edilir:
•
“Kimin üç kız çocuğu varsa, onlara sabrederse ve
bulabildiğinden onları giydirirse onlar, onun için
cehennemden koruyan bir engel olur.” (Ebu Davut. Edep, 120121)
KADINLAR YETİŞTİRMEK
“Bir kimsenin üç kız çocuğu ya da kız kardeşi olur
da onlara ihsanda bulunursa, mutlaka cennete
girer.” (Tirmizi ve Ebu Davud)
“Her kim kız çocukları yüzünden bir sıkıntıya
uğrar da onlara iyi bakarsa, bu çocuklar onu
cehennem ateşinden koruyan bir siper olurlar.”
(Riyazü’s-Salihin, Hadis No: 270)
Kadının, yabancı bir kadın olması durumunda dahi ona yardıma teşvik etmiştir.
“Dul kadına ve miskine yardıma koşan Allah yolunda
cihat eden, bıkmadan namaz kılan ya da sürekli oruç
tutan gibidir.” (Buhari ve Müslim)
KADINLARIN SOSYAL HAYATTAKİ YERİ
1. Peygamberimiz (s.a.v.) kadınların okuma yazma öğrenmelerini
ister ve buna teşvik buyururlardı. Okuma yazma bilen zeki ve
tecrübeli bir kadın olan Şifa Hatun'dan, kendi eşi Hafsa'ya yazı
yazmayı öğretmesini istemiştir.
2. Hz. Aişe, Muhaddis, fakih sahabelerdendir.
3. Hz. Ümmü Seleme validemiz Hasan-ı Basrinin en önemli hocasıdır.
4. Asrı Saadet’e 4 kadın doktor , 12 kadın hemşire
5. Tüccar hanım sahabî sayısı 11
6. ilk muhacirlerden Şifa Hatun zabıta
7. Kadın âlimlerinin sayısı 8 (Hz Aişe)
8. Sahabe’nin içerisinde şair olan hanım sayısı 11
9. Hatibe olan hanım sayısı 13’dür.
10. Meslekleri ile bildiğimiz 72 hanım sahabe
(İslam Peygamberi, Muhammed Hamidullah)
AİLE HAYATINDA
KADIN
Kız doğduğunda babasına cennet kapısı açılır;
Evlendiğinde kocasının imanının yarısı tamamlanır;
Anne olduğunda cennet ayaklarına serilir…
“SALİH” VE “SALİHA” EŞ
‫اع‬
ّ‫َت‬
‫يرَم‬
ُ‫خ‬
ْ‫و‬
ََ،‫اع‬
ٌ‫مت‬
ََ‫نيا‬
َ‫د‬
ْ‫ل‬
ُّ‫ا‬
َْ
‫حة‬
ُ‫ال‬
َّ‫الص‬
َّ ‫أة‬
ُ‫مر‬
ْ‫ال‬
َْ ‫نيا‬
َ‫الد‬
ُّْ
Abdullah b. Amr b. As (Ra.) şöyle rivayet etmiştir: Peygamber (SAV) buyurdular:
“Dünya bir meta'dır.
Dünya metaının en hayırlısı
saliha kadındır.”
(Müslim, Rada 64, (1467); Nesaî, Nikah 15, (6, 69))
SALİHA KADIN
«DİNİN YARISI» KABUL EDİLMİŞ
‫حة‬
ً‫ال‬
َّ‫أةَص‬
ً‫ر‬
َ‫م‬
َ‫إ‬
ّْ‫الِل‬
َّ ‫قه‬
ُ‫ز‬
َ‫ر‬
ََ‫من‬
َْ
‫ينه‬
ّّ‫طرّد‬
ّ‫ش‬
َْ‫على‬
ََ‫انه‬
َ‫َع‬
‫قدَا‬
ْ‫ف‬
ََ
‫اق‬
ّ‫َب‬
‫ال‬
ْ ‫طر‬
ّ‫ش‬
َْ‫الِلّفى‬
ّ ‫تق‬
ّ‫ي‬
َّ‫ل‬
َ‫ف‬
َْ
Hz. Enes (Ra.) peygamberimizin şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Allah her kime Saliha bir kadın nasip etmiş
ise, dininin yarısında ona yardım etmiş
demektir. Geri kalan yarısında da Allahtan
korksun.”
“
(Etterğib ve Terhib, imam münziri, c4, s203)
KADIN İNSANLIK İÇİN HUZURDUR
‫كم‬
ُْ
‫فس‬
ّ‫ن‬
ُ‫ا‬
َْ‫من‬
ّْ‫كم‬
ْ‫ل‬
َُ‫لق‬
َ‫خ‬
ََ‫ان‬
َْ‫اته‬
ّ‫اي‬
َ ‫من‬
ّْ
‫َو‬
‫ْم‬
‫نك‬
َُ
‫بي‬
َْ‫عل‬
َ‫ج‬
َ‫و‬
ََ‫يها‬
َ‫ل‬
ْ‫ا‬
َّ‫كنوا‬
ُ‫س‬
ُْ
‫َت‬
‫اجاّل‬
ً‫َو‬
‫ْز‬
‫َا‬
‫وم‬
ٍ‫ق‬
َْ
‫اتّل‬
ٍ‫ْلي‬
ََ‫ذلك‬
َّ ‫ان فى‬
َّّ‫مة‬
ً‫ح‬
َ‫ر‬
ْ‫و‬
ََ‫دة‬
ً‫و‬
َّ‫م‬
ََ
‫ون‬
َ‫كر‬
ُ‫ف‬
َّ‫ت‬
َ‫ي‬
ََ
“Kendileri
ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden
eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet
var etmesi de onun (varlığının ve kudretinin)
delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum
için elbette ibretler vardır”. (Rum, 30/21)
‫هن‬
َّ‫ل‬
َُ‫اس‬
ٌ‫لب‬
َّ‫تم‬
ْ‫ن‬
ُ‫ا‬
ْ‫و‬
ََ‫كم‬
ْ‫ل‬
َُ‫اس‬
ٌ‫لب‬
َّ‫هن‬
َُّ
"... Onlar, sizin
187)
örtüleriniz, siz de onlara örtüsünüz..." (Bakara
İki yarı
Peygamberimiz :
“Kadınlar, erkeklerle birlikte
bir bütünü tamamlayan
diğer yarıdır.”
(Ebû Dâvûd, Tahâret, 94)
KADIN GÜNAHLARIMIZIN DÖKÜLME SEBEBİDİR
“Kişi zevcesinin yüzüne sevgi ve merhametle baktığı
vakit zevcesi de onun yüzüne aynı duygularla bakarsa
Allah her ikisine de rahmet nazarıyla bakar.
Keza erkek hanımının ellerini avucuna alınca,
o da zevcinin ellerini tutarsa
parmaklarının arasından günahları dökülür.”
(Feyzü'l-Kadir, 2/333.)
HAYIRLI OLMAK İÇİN
‫هم‬
ْ‫ن‬
ُ‫س‬
ُ‫أح‬
َْ ‫انا‬
ً ‫إيم‬
َ ‫ين‬
َ‫ؤمن‬
ّّ‫الم‬
ُ ‫مل‬
ُ‫أك‬
َْ
.‫ّه‬
‫ْلهل‬
ّْ ‫كم‬
ُْ
‫ار‬
ُ‫َي‬
‫ْمّخ‬
‫ُك‬
‫ار‬
ُ‫َي‬
‫ّخ‬
‫َو‬،‫قا‬
ً‫خل‬
ُُ
Hz. Ebu Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)
buyurdular ki:
"Müminler
arasında imanca en
kâmil olanı, ahlâkça en güzel
olanıdır. En hayırlınız da ailesine
hayırlı olandır."
(Tirmizî, Radâ 11, III, 466; Ebu Dâvud, Sünnet 16, V, 60)
KADIN ANNEDİR
Eş, kadın “anne” olmuştur artık.
Rabbimizin “rahim” sıfatını kuşanır ve
şefkat abidesi olarak bağrını açar yeni
dünyaya gözlerini açan “can”a.
Duası müstecaptır.
Ahı asla yerde kalmaz varlığın adıdır anne.
Annenin adımları cennete öylesine yakındır ki
“anneye hizmeti cihat” olarak adlandırır.
(Ebû Dâvûd, Cihâd, 31)
KADIN ANNEDİR: DOĞUM SANCISINI YAŞAYAN KADINDIR
‫مه‬
ُ‫ا‬
ُُّ‫ته‬
ُ‫ل‬
َْ
‫حم‬
ََ‫يه‬
ّ‫د‬
ْ‫ال‬
َّ‫بو‬
َّ‫ان‬
َ‫نس‬
َ‫اْل‬
ّْْ‫ينا‬
َ‫ص‬
ْ‫و‬
َّ‫و‬
ََ
‫ّن‬
‫امي‬
َْ‫اله فٖىَع‬
ُُ‫فص‬
َ‫و‬
َّ‫هن‬
ٍ‫و‬
َْ‫على‬
‫هناَه‬
ً‫و‬
َْ
‫لی‬
َّ‫ا‬
َّ‫يك‬
َ‫د‬
ْ‫ال‬
َّ‫لو‬
َ‫و‬
َّ‫ْر لٖى‬
‫اشك‬
ُْ ‫ان‬
َّ
‫ير‬
ُٖ‫المص‬
َْ
“Biz insana, ana babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Çünkü
anası onu nice sıkıntılara katlanarak taşımıştır. Sütten ayrılması da iki
yıl içinde olur. (İşte bunun için) önce bana, sonra da anababana şükret diye tavsiyede bulunmuşuzdur. Dönüş ancak
banadır” (Lokman 14)
KADIN ANNEDİR
İslam, kadının hakkını anne iken de gözetmiştir.
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’e bir adam gelir ve
Ey Allah’ın Rasulü! Kime iyilik ve
hürmette bulunayım?” der.
“
Rasulüllah (s.a.v.): “Annene” buyurur.
Adam, “Sonra kime?” der. “Annene” buyurur.
Adam, “Sonra kime?” der. “Annene” buyurur.
Adam, “Sonra kime?” der. “Babana” buyurur. (Buhari ve Müslim)
‫ات‬
ّ‫مه‬
ََّ
‫اْل‬
ُْ‫ام‬
ّ‫قد‬
َ‫ا‬
َْ‫حت‬
َ‫ت‬
َْ‫نة‬
ُ‫ج‬
َّ‫ل‬
َ‫ا‬
َْ
“Cennet
annelerin ayakları altındadır.”
buyurarak annelik ve kadınlık onuruna verdiği değeri
göstermiştir.
(Nesai, Cihad, 6.)
CİHAD’A EŞ bir değer annelik
Abdullah b. Amr b. As (r.a.) anlatıyor:
“Bir adam Hz. Peygamber’e (s.a.v.) gelerek cihada
katılmak için kendisinden izin istedi. Hz. Peygamber (s.a.v.)
ona:
–Annen baban sağ mı? diye sordu.
Adam:–Evet sağdırlar, dedi.
Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v.) adama:
Öyleyse
onların
rızasını
kazanma uğrunda cihad et!
–
buyurdu. (Buhârî, Müslim, Ebû Davud, Tirmizî ve Nesaî )
37
EŞLERLE İYİ GEÇİNMEK EMREDİLMİŞTİR
‫ان‬
ْ‫ف‬
َّ‫وف‬
ّ‫عر‬
ُ‫م‬
ْ‫ال‬
َْ‫وهنّب‬
َُّ‫اشر‬
ُّ‫وع‬
ََ
‫رهوا‬
ُ‫ك‬
َ‫ت‬
َْ‫ان‬
َْ‫عسى‬
‫فه‬
ََ‫وهن‬
َُّ‫تم‬
ُ‫ه‬
ُ‫ر‬
ْ‫ك‬
َّ
‫يرا‬
ً‫خ‬
َْ‫يه‬
ّٖ‫الِل ف‬
ٰ‫ُه‬
‫َل‬
‫َع‬
‫ْج‬
‫وي‬
ََ‫يپا‬
ً‫ش‬
َْ
‫يرا‬
ًٖ‫َكث‬
“Onlarla iyi geçinin.
Eğer onlardan hoşlanmadıysanız,
olabilir ki, siz bir şeyden hoşlanmazsınız da
Allah onda pek çok hayır yaratmış olur.”
(Nisa, 4/19)
‫هم‬
ْ‫وب‬
ّّ‫قل‬
ُُ‫ين‬
َ‫ب‬
َْ‫لف‬
َ‫ا‬
َّ‫و‬
ََ
KADINLAR İÇİN SEVGİMİZ OLSUN
‫اس‬
ّ‫لن‬
َّ‫همّْل‬
ْ‫ع‬
ُ‫ف‬
ُ‫ن‬
َ‫ا‬
َْ‫من‬
َْ‫اس‬
ّ‫الن‬
َّ ‫ير‬
ُْ
‫َخ‬
“İnsanların en hayırlısı
Megazi, 35) buyurdunuz.
insanlara faydalı olandır.”
(Buhari,
Biz iyilikte ve hayr’da yarışamadık.
‫منوا‬
ُ‫ؤ‬
ّ‫ت‬
ُْ‫حتى‬
ََّ‫نة‬
َ‫ج‬
َّ‫ال‬
َْ ‫ون‬
َ‫خل‬
ُ‫د‬
ُ‫ت‬
َْ‫َْل‬
‫ابوا‬
ُّ‫تح‬
ََ‫حتى‬
ََّ‫منوا‬
ُ‫ؤ‬
ّ‫ت‬
ُْ‫وْل‬
ََ
“Allah'a
yemin ederim ki; sizler iman etmedikçe
cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de
gerçek iman etmiş olamazsınız." (Müslim, İman, 81)
Cennete giden yolun ve imanın kemalinin birbirimizi
sevmekten geçtiğine dikkat çekiyor Efendimiz. Lakin biz
39
muhabbet fedaileri olamadık.
Tarihte kadına hak ettiği değeri her zaman İslam vermiştir
KADINA
KARŞI ŞİDDET
2015
2014
2013
2012
Öldürülen kadınların isimleri http://www.anitsayac.com/
KADINI MAALESEF YANLIŞ KAYNAKLARDAN
ELDE ETTİĞİMİZ BİLGİLERLE TANITTIK
"Kadınlara okuma- yazma öğretmeyin" (Kitabul Mevzuat 2/268)
“Ey kadınlar! Eğer kocalarınızın size olan haklarını bilseydiniz,
ayaklarının tozunu yüzlerinizle silerdiniz. (Hafız Zehebi, Büyük Günahlar Sayfa 187)
"Kadınlarla istişare edin, onlara tanışın ve onların söylediklerinin
zıttını yapın" (El- Makasıdul Hasene: 248, Keşful Hafa :2)
“Kadınların dinleri ve akılları eksiktir.”
"Kadınlara itaat pişmanlıktır." (Kitabul Mevzuat : 2, 272)
"Kadınlar olmasaydı, erkekler cennete girerdi." ( Camiussağir: 2/113)
"Uğursuzluk kadın, at ve evdedir."
Gibi pek çok uydurma hadislerle kadın algısını yanlış yönde
yönlendirmek suretiyle kadını hor ve hakir görülmektedir.
Kur’an-ı Kerim’de kadının biyolojik yapısının erkeğe benzemediği
edilerek
gözetme
verilmiştir.
‫هم‬
ْ‫ض‬
ُ‫ع‬
َifade
‫ب‬
َْ‫الِل‬
ٰ‫له‬
ُ‫ض‬
َ‫ف‬
ََّerkeğe
‫بما‬
َّkadını
‫اء‬
ّ‫ِّس‬
َ
‫الن‬
‫َلى‬
‫ع‬görevi
َ‫ون‬
َ‫ام‬
ُ
‫َّو‬
‫الَق‬
ُ‫ِّج‬
َ
‫َالر‬
‫ات‬
ُ‫الح‬
َّ‫الص‬
َّ ‫همَف‬
ْ‫ال‬
ّّ‫مو‬
َ‫ا‬
َْ‫من‬
ّْ‫فقوا‬
ُ‫ن‬
َ‫ا‬
َْ‫بما‬
َ‫و‬
َّ‫عض‬
ٍ‫ب‬
َْ‫على‬
‫َه‬
‫التٖى‬
ٰ‫ه‬
‫الِلَو‬
ٰ‫ُه‬
‫فظ‬
َ‫ح‬
َّ‫بما‬
َّ‫يب‬
ّ‫غ‬
ْ‫ل‬
َ‫ل‬
ّْ‫ات‬
ٌ‫افظ‬
َّ‫اتَح‬
ٌ‫َت‬
‫ان‬
ّ‫َق‬
‫اجع‬
ّّ‫مض‬
َ‫ل‬
َْ
‫وهنّفى ا‬
َُّ‫جر‬
ُ‫اه‬
ُْ‫وهنَو‬
َُّ‫عظ‬
ُ‫ف‬
َّ‫هن‬
َّ‫وز‬
َُ‫نش‬
ُُ‫ون‬
َ‫اف‬
ُ‫تخ‬
ََ
‫يَل‬
ًٖ‫َّنَسب‬
‫يه‬
ّ‫ل‬
ْ‫ع‬
ََ‫بغوا‬
ُ‫ت‬
َْ‫فَل‬
ََ‫كم‬
ْ‫ن‬
ُ‫ع‬
َ‫ط‬
ْ‫ا‬
ََ‫ان‬
ْ‫ف‬
َّ‫وهن‬
َُّ‫رب‬
ُ‫اض‬
ّْ‫َو‬
‫يرا‬
ًٖ‫لياَكب‬
ًّ‫ع‬
َّ‫ان‬
َ‫الِلَك‬
ٰ‫َه‬
‫ان‬
َّّ
“Allah'ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması
sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için erkekler
kadınların yöneticisi ve koruyucusudur. Onun için sâliha kadınlar
itaatkârdır. Allah'ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (kimse
görmese de namuslarını) koruyucudurlar. Baş kaldırmasından
endişe ettiğiniz
• Kadınlara öğüt verin,
• Onları yataklarda yalnız bırakın ve
• (bunlarla yola gelmezlerse) dövün. Eğer size itaat
ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü
Kadınlarını dövenleriniz iyileriniz değildir
Ayetin baş tarafındaki ifadeler, böyle bir eylemin ancak ‘nâşize’ olan
kadınlarla ilgili olduğunu göstermektedir. Nâşize kelimesinin kendisinden
‘Nüşûz’ kelimesi, kadının
iffet noktasında ayağının kayma
aşamasına gelmesi ve kocasına
karşı düşmanca tavırlara girip
başkasına göz koyması’ anlamına
türediği
gelmektedir. Yani ortada iffet probleminin bulunduğu bir durum vardır.
Kadınlarını dövenleriniz iyileriniz değildir
“Kadınlarını dövenleriniz
iyileriniz değildir”
“İçinizden biri, karısını köle
döver gibi dövüp sonra da gece
onunla yatabilir mi?”
(Buhârî, Tefsîru sûre (91)1; Müslim, Cennet 49) )
Kadın dövme hakkını kimse kendinde görmemelidir
Hz. Aişe (ra) dan; “Resulullah
(sav) Allah yolunda
savaş hali dışında, ne bir kadına ne de bir
hizmetçiye, kısacası hiçbir kimseye el
kaldırıp vurduğunu görmedim” (Müslim. Fedail. 79)
“Allah’ın hanım kullarına vurmayın!.. (Bu
gece) Muhammed’in eşlerine pek çok kadın
geldi. Hepsi de kocalarından şikayetçiydi.
Bu adamlar sizin hayırlılarınız değildir.”
(Ebu Davut, Nikah, 41-42)
Kadın dövme hakkını kimse kendinde görmemelidir
İbn Ömer (ra) bizlere şöyle diyor:
“Biz
Peygamber
(sav)
zamanında
hakkımızda vahiy indirilir korkusuyla
hanımlarımıza karşı söz söylemekten ve
istediğimiz gibi davranmaktan çekinirdik.
Ancak Peygamber (sav) Efendimiz vefat edince
hanımlarımıza
istediğimiz
gibi
söz
söylemeye ve rahat davranmaya başladık.”
(Buhari, Nikah, 81)
Kadın dövme hakkını kimse kendinde görmemelidir
Yeri gelmişken kadına vurma hususunda islam’ın getirdiği bir takım
kriterler vardır. Bu işin göstermelik olduğunu bu kriterlerden bizler
anlıyoruz. Fırsat ele geçti deyip kum torbası yerine koymak,
yüzünü gözünü dağıtmak, vücudunun her hangi bir
yerini morartmak gibi bir durum söz konusu değildir.
Yüzüne vuramazsın, sırtına vuramazsın, önemli
ve hayati öneme sahip organlarına vuramazsın,
üç taneden fazla vuramazsın, sopayla veya başka
bir cisimle vuramazsın, ancak kaba yerlerine vurabilirsin ve
buda intikam alırcasına değil.
Kadın dövme hakkını kimse kendinde görmemelidir
her gün gazetelerde,
televizyonlarda internet ortamında kaşı gözü patlamış,
suratı dağılmış, sopayla dövülmüş, yürüyemeyecek hale
getirilmiş insanları görmekteyiz.
Günümüzde
durum
böylemi;
İslam hiçbir erkeğe bu hakkı vermemiştir.
Oysa kadınlara önce öğüt vermekten bahsedilmektedir.
Ama adamın herhangi bir bilgisi yok. Ne öğüt versin ne
biliyor ki ne anlatsın. İyisi mi kızdın mı vur gitsin. Sonra
da bunu kıt akılla Allaha mal edelim ve İslam'ı küçük
düşürelim.
Önce gelişelim, bilinçlenelim, aile olmaya, birbirimizin haklarının
nerede başlayıp nerede bittiğini öğrenelim. Ondan sonra bakalım
durum hala böylemi olacak.
İslam Dini, kadınların ruh yapısının da farklı yaratıldığına işaret ederek onlara
karşı hassas davranmamız istenmektedir.
Hz. Peygamber (s.a.s.) Efendimiz şöyle buyurmaktadır.
“Kadınlara iyi davranmanızı tavsiye ediyorum;
vasiyyetimi tutunuz. Zira kadın kısmı kaburga
kemiği gibidir. Onu doğrultmaya kalkarsan
kırarsın. Eğer ondan faydalanmak istersen bu
hâliyle de faydalanabilirsin.”
“Mümin bir kimse eşine karşı nefret beslemesin.
Çünkü onun bazı huylarından hoşlanmasa da
hoşlandığı başka huyları mutlaka vardır”. (Müslim, Rada,
61)
İslam Dini, kadınların ruh yapısının da farklı yaratıldığına işaret
ederek onlara karşı hassas davranmamız istenmektedir.
“Kadınlarınıza eziyet etmeyin!
Onlar, Allah’ın sizlere emanetidir. Onlara
yumuşak olun, iyilik edin”
Peygamberimiz,
“Onların haklarını gözeterek ve güzellikle geçinin. Eğer
siz onlardan hoşlanmayacak olsanız bile, olur ki sizin
hoşunuza gitmeyen bir şeyde Allah pek çok hayır
yaratır.” (Nisa Sûresi, 4/9)
Hz.Ömer’e(r.a)Hanımını Şikayete Gelen Adam?
Hazreti Ömer (r.a.)'ın hilâfeti zamanında, bir şahıs hanımının çok söylenmesi ve çekilmez
bir hal alması karşısında Hazreti Ömer'e şikâyete karar verip Halifenin evine gelir. Hz.
Ömer (r.a)’ın kapısına geldiği zaman, hanımı Ümmü Gülsüm’ün Hz. Ömer’e bağırıp
çağırdığını duydu.
Adam kendi kendine şöyle dedi: -“Ben hanımımı şikayete geldim. Ama onun da başında
aynı dert var. Dönerken Hz. Ömer(r.a) onu çağırdı ve niçin geldiğini sordu.
Adam şöyle dedi: -“Ya Ömer! Ben karımdan şikâyet etmeye gelmiştim... Baktım ki nice
insanları karşısında dize getiren Ömer bile karısının karşısında konuşmuyor. Onun bütün
sözlerini büyük bir sabırla dinliyor... Ben neye şikâyet edeyim, dedim ve geri dönmeye
karar verdim,
Bunun üzerine Hz. Ömer (r.a) şöyle dedi: -“Onun bende bazı hakları var, onun için
söylediği şeylerin hepsine aldırış etmiyorum. Şöyle ki:
1-O,ateşle aramda bir perdedir. Kalbim onunla sükunet bulur, harama dalmam.
2-O benim için bir hazine dardır. Ben evimden çıkınca, malımın bekçiliğini yapar, korur.
3-O çamaşırcıdır, elbisemi yıkar.
4-Çocuğumun sütanasıdır.
5-O bana ekmek pişirir, yemek yapar.
Biraz fazla yorulmuş da bana çatmışsa ne olur. Elbette karşısında susmam gerek,Bunları
dinleyen adam şöyle dedi: -“Sana yapılan bana da yapılıyor ey Emir-el Mü’minin. Sen hoş
görüp geçtikten sonra, ben de hoş görüp geçerim.
Kaynak: Tenbîhü’l-Gâfilîn ((Zehebî, el-Kebâir, s. 179).)
Kadın dövme hakkını kimse kendinde görmemelidir
ُ َ
ُ َ ْ َ ‫ٌ َ ُْ َ َ ْ َ َُ ه‬
َ
َ
َ
ُ
َ
َ
َ
ْ
ْ
َ
َ
ْ‫« ال تضربوا إ َماء اَّللهِ » « لقد أطاف بآل ب ي‬
‫ت مح هم ٍد ِنساء كثيِر نسكون أزواجهن ليس أو ِلئك‬
ِ
ْ ‫ِ ُك‬
» ‫بخئ ِار م‬
Kadınları dövmeyin onulara yumuşaklıkla muamelede bulunun
İyâs İbni Abdullah İbni Ebû Zübâb radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu
aleyhi ve sellem:
-
“Kadınları dövmeyiniz”
buyurmuştu.
Hz. Ömer, Peygamber aleyhisselâm’ın huzuruna çıkarak:
-
Kadınlar kocalarını dinlemez oldular, dedi. Bunun
üzerine Hz. Peygamber kadınların dövülmesine izin verdi.
Bu defa birçok kadın Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in hanımlarına gelerek kocalarını şikâyete
başladılar.
Bunun üzerine Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
-”Birçok kadın Muhammed ailesine gelerek kocalarını
şikâyet ediyorlar. Kadınlarını döven o kimseler, sizin
hayırlınız değildir.” (Riyazü’s Salihin, C.2, S.333, Hadis:281)
GÜNÜMÜZDE KADINA VERİLEN DEĞER
 Kimsesiz ve bakım evlerinde kalan kadınlar
 Hapishanelerde bulunan kadınlar (beş bin civarı-2010 444 annenin yanında 479 çocuk barındırılmaktadır.)
 Şiddet gören kadınlar (Emniyet Genel Müdürlüğü’nün resmi kayıtlarına göre, Şubat 2010-Ağustos 2011 arasındaki 19
ayda 78 bin 488 aile içi şiddet vakası yaşanmıştır. )
 Aile yapısı bozulan kadınlar
 Boşanmış kadınların durumları: 2012 yılında 603.751
evlilik olayı meydana
gelmiş; Zina Cana kast ve pek fena muamele Cürüm ve haysiyetsizlik Terk Akıl hastalığı
Geçimsizlik vb. nedenlerle 123.325 boşanma meydana gelmiş. 2013 yılında Evlenen
çiftlerin sayısı 600 138. Boşanan çiftlerin sayısı 125 305.
 Tacize uğrayan kadınlar (TUİK verilerine göre 2005–2010 yılları arasında, 100 binin üzerinde kadın cinsel
saldırı sonucunda mağdur olmuştur.)
 Öldürülen kadınların (İzmir
Ekonomi Üniversitesi'nden Sevda Alankuş’un verdiği rakamlara göre, 2002-2012 yılları
arasında 4,675 kadın, erkek şiddeti sonucu hayatını kaybetti.)
 Okutulmayan kadınlar (Okuryazarlık oranı kadınlarda %92,2 iken erkeklerde %.98,3’tür. )
 Kürtraj yapan kadınlar (Sağlık Bakanlığı 2012 de yaptığı açıklamada Türkiye genelinde gerçekleşen kürtaj olarak da
adlandırılan rahim tahliyesi sayısının 2009'da 60 bin 140, 2010'da 58 bin 186, 2011'de 69 bin 364 olduğunu açıkladı. Dünyada yılda
42 milyon kürtaj yapılmaktadır.)
 İş hayatında ezilen kadınlar (2012 yılında işgücüne katılım oranı kadınlarda %29,5 iken erkeklerde %71’dir.)
 Ticaret meta’ı olarak görülen kadınlar
GÜNÜMÜZDE KADINA VERİLEN DEĞER
Hz. Abbas şöyle anlatıyor:
“Bir gün Allah Resulü (a.s.m.) ile çarşıya gitmiştik. Yanında on dirhemi bulunan Peygamberimiz dört dirhem vererek kendine bir gömlek
aldı. Onu üzerine giydikten sonra yolumuza devam ettik. Yolda Ensar’dan biriyle karşılaştık. Adam gömleği görünce:
– Ya Resulallah! Şu gömleği bana giydirsene! Allah onun yerine sana cennet gömleklerinden birini giydirsin, dedi.
Allah Resulü (a.s.m.) üzerindeki gömleği çıkararak ona verdi. Tekrar dükkâna döndük. Satıcıya dört dirhem daha verip başka bir gömlek
aldı. Geriye iki dirhemi kalmıştı. Yola devam ederken ileride ağlayan bir cariye olan küçük bir çocuk gördük. Efendimiz cariyeye yaklaştı:
– Niçin ağlıyorsun, diye sordu. Cariye:
– Ya Resulallah! Ailem bana iki dirhem verip un almak için çarşıya gönderdi. Çarşıya giderken paralarımı kaybettim, dedi.
Kızın gözyaşlarını silen Allah Resulü (a.s.m.) onu teselli etti, kalan iki dirhemi ona verdi. Ancak biz oradan ayrılırken çocuk hâlâ ağlıyordu.
Allah Resulü (a.s.m.) kızın ağladığını duyunca geri döndü. Kızı yanına çağırdı:
– İstediğin iki dirhemi aldıktan sonra hâlâ niçin ağlıyorsun, diye sordu. Cariye kaybettiği parayı ararken eve gecikmişti. Bunun için
korkuyordu:
– Sahiplerim beni döver, dedi.
Allah Resulü (a.s.m.) küçük kızı yanına aldı, elinden tutup onunla birlikte eve kadar gitti. Selam verdi. İçeridekiler sesi duymuş, kimin
geldiğini anlamışlardı. Ama cevap vermiyorlardı. Allah Resulü (a.s.m.) ikinci kez selam verdi. Yine cevap veren olmadı. Üçüncüde cevap
geldi. Allah Resulü (a.s.m.) sordu:
– Selamı mı duymadınız mı?
– Duyduk ama tekrarlamanı istedik. Anamız-babamız sana feda olsun ya Resulallah, içeri buyur, dediler. İçeri girip hal hatır sorduktan
sonra ev sahipleri:
– Buraya niçin teşrif ettiniz ya Resulallah, diye sordular. Peygamberimiz cariyeyi gösterdi.
– Şu cariyeye şefkatimden dolayı geldim. Korkmuş, kendisine dayak atacağınızı sanmış. Onu rahatlatmak (olmaz ya olursa) dayaktan
korumak için geldim.
Cariyenin sahibi olan sahabe çok duygulandı. Sevgili Peygamberimizin hatırı için canını bile vermeye hazır olan sahabe:
– O Allah için hürdür, diyerek küçük kızı kölelikten azat etti. Olanlardan memnun kalan Allah Resulü (a.s.m.) onlara hayır duada bulundu
ve:
– Allah, şu on dirhemi ne kadar bereketli kıldı. Onunla Peygamberi, kendine ve Ensar’dan birine birer gömlek aldı, sonrada bir köle azat
etti, buyurarak sevincini ifade etti.”
GÜNÜMÜZDE KADINA VERİLEN DEĞER
Genç hanım sahabelerden Ümmü Hâlid anlatıyor:
“Habeşistan’dan geldiğimizde küçük bir kız çocuğuydum. Allah Resulü’nü (a.s.m.)
ziyaret etmek isteyen babam beni de yanında götürdü. O sırada üzerimde sarı bir
gömlek vardı. Allah Resulü (a.s.m.) benimle yakından ilgilendi. Üzerimdeki
gömleğimi kastederek bana Habeşçe:
– Senne, sene, yani güzel, güzel, buyurdu.
Babam onunla görüşürken Peygamberimize yaklaştım. Sırtındaki Nübüvvet Mührü
ile oynamaya başladım. Yaptıklarımın farkına varan babam, sert bir şekilde beni
engellemek istedi. Allah Resulü (a.s.m.) hemen babama müdahale etti. Ve:
- Onu rahat bırak, buyurdu.”
Download