Kötülükleri Önlemek Dini Bir Görevdir

advertisement
İLİ
:RİZE
AY/YIL :MART 2013
TARİH :22.03.2013
ِ ‫بِس ِم‬
‫الرِحي ِم‬
َّ ‫الر ْْحـَ ِن‬
َّ ‫اّلل‬
‫ْ ه‬
ْ
ْ ‫ُِ ْم ُُ خ كَُّْأ‬
‫كيخ ُ ُمت ُكن‬
ُ ‫َر‬
‫كِخَت ُمكَُ كَ خ‬
ُ ‫َُأوُ خر‬
ْْ
ْ
ْ ‫كْ ْاكنَّخ أ ُْ ْمكتَُ خَْ أُُ ُن‬
ْ
‫كَ لك‬
ُ ُ ُ ‫ََّخ ُ خ ُمتن ُكتَُخأ ُِ خُ ُن‬
KÖTÜLÜKLERİ ÖNLEMEK DİNİ BİR
GÖREVDİR
Aziz Müminler!
Allah-u Teâlâ kâinatı insanların huzur içinde
yaşayabilecekleri elverişli bir mekân olarak
yaratmış; göklerde ve yerde ne varsa hepsini
insanların hizmetine sunmuştur. Bu ilâhi lütuf
karşısında insanlardan istediği, kendisinin eşsiz
varlığını kabul etmeleri, yeryüzünde fitne ve fesat
çıkarmadan insanca yaşamaları, kötülüklerin
önüne geçerek yeryüzünü imar, ıslah ve inşa
etmeleridir. İslam inancına göre bireyin
kurtuluşu, ferdi sorumluklarının yanında,
toplumsal sorumluluklarını da yerine getirmesine
bağlıdır.
Değerli Kardeşlerim!
Yüce dinimiz İslam’ın vaad ettiği dünya ve ahiret
mutluluğuna erişebilmek için; akıllı, şuurlu ve
vicdan sahibi müslümanlar olarak, yaşanabilir bir
toplum ve yaşanabilir bir dünya oluşturmamız
gerekmektedir. Bir müslümanın toplumdaki
iyilikleri çoğaltması, kötülüklere karşı da
mücadele etmesi dini olduğu kadar, aynı zamanda
insani bir görevidir.
Bu hususta Yüce
Mevlamız Kur’ân-ı Kerim’de: “Siz, insanlar için
çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği
emreder, kötülükten men eder ve Allah’a iman
edersiniz.”1 buyurmaktadır.
Kıymetli Cemaat!
Toplumdaki bazı kişiler, o toplumun değer
yargılarını hiçe sayarak, kötülükleri ve günahları
açıktan işlemeye başlar; o toplum da, bunları ıslah
etme ve düzeltme noktasında ‘neme lazım’ der ve
zaaf gösterirse, böylece toplumda bozulma ve
çözülme baş gösterir. İşte o zaman, yapılan ve
engel olunmayan bu kötülüklerin belası, iyilerin de
içinde bulunduğu bütün bir toplumu kuşatır.
Bu husustaki ilahi yasasını Yüce Rabbimiz Kur’ânı Kerim’de: “Bir de öyle bir azaptan sakının ki o,
içinizden yalnız zulmedenlere erişmekle kalmaz
(umuma sirayet eder). Biliniz ki Allah azabı
çetin
olandır.”3
şeklinde
açıklayarak,
Müslümanların kötülülere karşı cephe almada
duyarlı olmaları emredilmektedir.
Değerli Müminler!
Birey olarak, aile ve toplum olarak mutlu ve
huzurlu olmamız, dinimizin koyduğu esaslara
uygun olarak yaşamamıza bağlıdır. Toplumda
düzeni sağlayacak dini esaslardan bir tanesi de,
iyiliği emretme ve kötülükten sakındırma
prensibidir.
Kıymetli Kardeşlerim!
Hutbemi bir hadis mealiyle bitiriyorum:“Nefsimi
kudret elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, ya
iyiliği yayar ve kötülüğü önlemeye çalışırsınız;
yahut Allah-u Teâla’nın, katından umumî bir
belâ göndermesi yakındır. O zaman yalvar
yakar olursunuz da duanız kabul edilmez.”4
Hazırlayan: Abdulkerim ÇELİK
Rize İl Vaizi
Sevgili peygamberimiz de, çirkin ve haksız bir iş
karşısında müslümanın sessiz kalamayacağını ve
gücü nispetinde mutlaka tavır alması gerektiğini
belirtiyor ve “Sizden kim bir kötülük görürse
onu eliyle düzeltsin, buna gücü yetmezse
diliyle düzeltsin, buna da gücü yetmezse
kalbiyle buğz etsin. Bu, imanın varlığını
göstereceği en zayıf noktadır.”2 buyuruyordu.
3
Ali İmran, 3/110
2
Müslim, İman 78; Ebû Dâvud, Salât 232.
1
4
Enfâl, 8/25
Tirmizi, el-Câmiu’s-Sahih, 4, 468.
Related documents
Download