İLK YARDIM DERS NOTLARI İÇİNDEKİLER SOLUK YOLU NASIL AÇILIR? SOLUNUM YOLU NASIL DÜZELTİLİR?(YAPAY SOLUNUM) DOLAŞIMIN ETKİNLİĞİ NASIL SAĞLANIR?(KALP MESAJI) KAZA,FELAKET VE TRAFİK KAZASI KAZA YERİ-İLKYARDIM ÖNLEMLERİ – İLKYARDIM ÇANTASI İLKYARDIM SONRASI KULLANILAN POZİSYONLAR İLKYARDIM ÇANTASI SOLUNUM SAĞLANMASI SUNİ SOLUNUM ÇEŞİTLERİ KALP MASAJI KANAMALAR GEÇİCİ KANAMA DURDURMA YÖNTEMLERİ SIRASIYLA KAZA SONUCU MEYDANA GELEN YARALANMALAR YARALANMALARDA İLKYARDIM ÖNEMLİ ORGAN YARALANMALARI YANIKLAR DOKU VE ORGAN BAĞIŞI ÖNEMLİ ORGAN KIRIKLARI YARALIYA VERİLECEK POZİSYONLAR SAĞLIĞI BOZAN DIŞ ETMENLER VE İLKYARDIM SÜRÜCÜLÜKLE İLGİLİ SAĞLIK YETERLİLİĞİ UYGUN OLMAYAN DAVRANIŞLAR VE RUHSAL DURUM SOLUK YOLU NASIL AÇILIR? 1.Ağızda toz toprak,kırık takma diş ve yabancı cisimler varsa çıkarılır. 2.Bilinci kapalı kişilerde dil arkaya düşüp havayolunu tıkayabilir.Bu durumda baş geriye itilip çene yukarı kaldırılarak soluk yolu açılır. SOLUNUM YOLU NASIL DÜZELTİLİR?(YAPAY SOLUNUM) Solunumu duran kişiye derhal yapay solunum uygulanmalıdır. 1.Hasta sert bir zemine yatırılır. 2.Ağız içi temizlenerek varsa yabancı cisimler çıkarılır. 3.Çenesi yukarı kaldırılarak baş hafifçe arkaya itilir. 4.Ağızdan ağza solunum yapılacaksa burun kapatılır.Burundan solunum yapılacaksa ağız kapatılır. 5.Derin bir soluk alınıp,solunum yaptırılacak kişinin ağzına (yada burnuna) ağız yerleştirilir. 6.Hastanın göğsünün kabarmasına yetecek şiddette soluk verilir. DOLAŞIMIN ETKİNLİĞİ NASIL SAĞLANIR?(KALP MESAJI) 1.Kalp durmuşsa hemen kalp mesajına başlanır. 2.Hasta sert bir zemine yatırılır ve bir yanına diz çökülür. YARA İÇİNDEKİ YABANCI CİSİM, KEMİK, PARÇASI VS. ÇIKARILMAMALIDIR. 3.Göğüs kemiğinin(iman tahtası)üçte bir alt ucuna bir elin ayası sıkıca yerleştirilir,diğer elin ayası bunun üstüne konur.Parmaklar hastaya temas etmemelidir. 4. Kollar dik tutularak (Bilek ve dirsekler bükülmeden)sabit ve ritmik bir şekilde göğse 4-5 cm bastırılır. 5. Arada nabız kontrol edilerek dakikada 60 kez olmak üzere dolaşım başlayıncaya kadar devam edilir. KAZA,FELAKET VE TRAFİK KAZASI KAZA: Ani olarak meydana gelen, daha önceden olacağı tahmin edilemeyen ancak tedbir alındığında çoğunun önlenebileceği ölüm, yaralanma ve hasarla sonuçlanan olaylara denir. Kazaların genel sebepleri insan hatalarıdır. Trafik kazası, iş kazası, ev kazaları en çok karşılaştığımız kazalarıdır. Kazaların Özellikleri Ani olarak meydana gelir. Daha önceden olacağı tahmin edilemez. Tedbir alındığında çoğunlukla önlenebilir. Kazaların en büyük nedeni insanlardır. Kazalar insanların bilgisizliği, dikkatsizliği ve ihmalleri sonucu meydana gelir. FELAKET: Kasıt unsuru olmaksızın meydana gelen, insanları ve çevreyi olumsuz yönde, çoğunluğu doğal kaynaklı olan ve kazalara oranla daha büyük ölçüde ölüm, yaralanma ve hasarla sonuçlanan olaylar denir.(Deprem,çığ kasırga vs.) Felaketin Özellikleri: 1.Felaketlere çoğunlukla doğal kaynaklı olaylar neden olur. 2.Sonuçta kazalara göre daha çok kayba neden olur. 3.Her zaman önlem alarak önlemek mümkün değildir.. TRAFİK KAZASI: Karayolu üzerinde hareket halinde olan, en az bir yada birden fazla aracın karıştığı ölüm, yaralanma ve hasarla sonuçlanan olaylara denir. Ülkemizde en çok ölümle sonuçlanan kaza türü trafik kazalarıdır. Trafik kazalarının sebepleri ve yüzdeleri: İnsandan kaynaklanan %96-97 Araçtan kaynaklanan %3-4 Çevre ve iklim şartlarından %1-2 İnsandan kaynaklanan trafik kazaları ve yüzdeleri: 1. Sürücülere ait sebeplerle meydana gelen %80 2. Yayalara ait sebeplerle meydana gelen %15 3. Yolculara ait sebeplerle meydana gelen %5 Yukarıdaki oranlardan anlaşıldığına göre trafik kazalarının en büyük sebebi insan olup, insanlar arasında da en çok sürücüler trafik kazalarına sebep olmaktadır. Trafik kazalarında sürücüler ait sebepler arasında ; kurallara uymamak, dikkatsizlik, yorgunluk, uykusuzluk ve ruhi dengesizlik sayılabilir. Sürücüler şehir içinde, şehir dışına göre daha az kazaya sebep olur. Şehir içinde trafik kazalarından en çok etkilenen yaya grupları, yaşlılar ve çocuklardır. Bir trafik kazası görüldüğünde, sürücülerin her durumda müdahale etmesi zorunludur. Trafik kazasını gördüğü halde müdahale etmeyen sürücülere para ve puan cezası birlikte uygulanır. İLKYARDIM: Ani olarak hastalanan yada kazaya uğrayan kimseye tıbbi tedavisi yapılıncaya kadar,anında ve olay yerinde, çevre imkanlarından yararlanılarak yerine getirilen geçici müdahaleye ilkyardım denir. İLKYARDIMIN AMACI: Kazazedenin hayatını kurtarmak, durumunun kötüye gitmesini engellemektir. Kazazedeye ilkyardım anında , olay yerinde ve emniyetli bir yerde uygulanır. Sürücüler trafik kazalarına ilk müdahale edebilecek kimse oldukları için ilkyardım bilgi ve becerisine sahip olmalıdır. Hücre: Vücudumuzun en küçük canlı birimidir. Hücrenin beslenmesine yardımcı olan bölümü hücre zarıdır. Hücre bağımsız yaşayabilen en küçük vücut birimidir. Hücreler birleşerek dokuları, dokular birleşerek organları oluştururlar . Bir hücrenin beslenmesini sağlayan hücrenin zarıdır. Doku: Vücudumuzun canlılık faaliyetini yerine getirmek için genellikle yapı ve görevi yapan hücre topluluğuna doku denir. Organ: Belli bir görevi yapan dokuların bir araya gelerek oluşturduğu vücut birimine organ denir. Sistem: Canlılık faaliyetlerinden herhangi birini yapan değişik organların bir araya gelmesiyle oluşan vücut faaliyetine sistem denir. Dolaşım vücut sistemi faaliyetleri içerisinde yer alır. VÜCUT BOŞLUKLARI 1.Kafatası ve omurga boşluğu: Kafatası boşluğunda beyin omurga boşluğunda omurilik bulunur. Omurga kanalında sinir sistemi organları faaliyet gösterir. 2.Göğüs boşluğu: Akciğer, kalp soluk borusu, yemek borusu, bu boşlukta yer alır. 3.Karın boşluğu: Karaciğer, mide, bağırsak, pankreas, dalak ve böbrekler bu boşlukta yer alır. 4.Leğen boşluğu: İdrar kesesi bu boşlukta yer alır. BAZI ÖNEMLİ VÜCUT SİSTEMLERİ VE ORGANLARI Hareket sistemi: Kemikler, eklemler ve kaslardan oluşur. Dolaşım sistemi: Kalp, damarlar, kan Sindirim sistemi: Ağız, dişler, yutak, yemek borusu, mide, bağırsak, karaciğer pankreas, safra kesesi . Sinir sistemi: Beyin, omurilik, sinirler. KAZA YERİ-İLKYARDIM ÖNLEMLERİ – İLKYARDIM ÇANTASI 1. Kaza yerinde trafik güvenlik önlemleri: İkinci bir kazayı önlemek, geçen sürücüleri uyarmak için kazanın ön ve arkasına uygun uzaklıkta reflektör üçgeni konur. Bir patlamayı yol açmamak için kaza yerine sigara ile yaklaşılmamalı, kazaya uğrayan aracın kontağı kapatılmalıdır. 2. Kazazedeleri inceleyerek önce kimlere yardım edilmesi gerektiğini belirtmek: 1. Solunum güçlüğü çekenler ve solunumu duranlar 2. Kanaması olanlar 3. Şoka girenler 4. Kalbi duranlar Yukarıdaki sayılan kazazedeler acil ilkyardıma ihtiyacı olan yaralılardır. 3.Kazazedeleri tehlikeli kaza yerinden daha emniyetli yere alma: Yaralı araçtan mümkünse üç kişi ile çıkarılmalıdır. Ancak acil durumlarda (araç yanıyorsa vb)tek kişi ile çıkarılabilir. Yaralı araçtan çıkarılırken omurga eksenin düzlüğü korunmalı, yaralının boyun omurları zarar görmüşse boyun kask veya kalın bir malzemeyle sarılır. Yaralının araçtan rast gele çıkarılması durumun daha kötüye gitmesine sebep olabilir. 4.Gerekli ilkyardım uygulamasını yapmak: Gerektiğinde kazazedenin hayati tehlikelerine karşı önlem alınması , kalp masajı yapılması, solunumun sağlanması, kanamanın durdurulması, şoka engel olunmasıdır. Bu uygulamalar öncelikli kişilere uygulanan ilkyardım girişimlerine örnektir. 5.Haberleşme: Kazazedenin hayati tehlikelerine karşı önlem alındıktan sonra kaza haber verilir. Ülkemizde Hızır acil telefonu 112’dir. Yardım istenirken mesaj kısa ve öz olmalı, kazanın yeri, yaralı sayısı ve durumu bildirilmelidir. 6. Uygun pozisyonda kazazedeleri sağlık kuruluşuna götürmeye çalışmak: İlkyardımda en son iş kazazedenin sağlık kuruluşuna uygun pozisyonda taşınmasıdır. İLKYARDIM SONRASI KULLANILAN POZİSYONLAR - Omurga boyun ve bacak , kalça kemiği kırık olanlar, karın yaralanması olanlar, şokta olanlar sırt üstü yatırılır. - Baş göğüs yarsı olanlar , köprücük , kaburga kolu kırık olanlar , burun kanaması olanlar oturuş pozisyonu - Kusan solunum zorluğu çekenler , kulağında kan gelenler, bilinci yerinde olmayan kazazedeler yan yatış pozisyonuna alınırlar. - Kalp masajı, suni solunum sonucu canlandırdığımız kazazedelere de bu pozisyon u veririz. İLKYARDIM ÇANTASI Karayolları Trafik kanunu ve yönetmenliği hükümlerine göre(iş makineleri , G. Motosiklet A2 ve Motorlu bisiklet A1 hariç) trafiğe çıkacak bütün motorlu araçlarda ilkyardım çantası bulundurmak zorunludur. İlkyardım çantası aracın içinde kolayca erişebilir ve görünür bir yerde bulundurulur. İlkyardım çantası muhtemelen bir trafik kazasında yaralılara önlem almak için bulundurulur. İlkyardım çantasında bulundurulması zorunlu malzemeler: 1. Sargı bezi 2. Steril gazlı bez 3. Pamuk 4. Yara Bandı 5. Makas 6. Çengelli İğne 7. Üçgen Sargı Bezi 8. Elastik Bandaj (Turnike) 9. Air Way - Suni Solunum Maskesi (TS 4019’a göre bulunması gereken malzemeler) Tentürdiyot ve oksijenli su, Emniyet genel müdürlüğünce çanta muhteviyatından çıkartılmıştır. Araç ilkyardım çantasında gerekli olan malzemenin miktarını etkileyen taşınan yolcu sayısıdır. Bu itibarla otobüs, minibüs, gibi çok sayıda yolcu taşıyan araçlarda, daha çok malzemesi olan ilkyardım çantası bulundurulmalıdır. (Her 10 kişi için bir ilkyardım çantası) SOLUNUM SAĞLANMASI Yetişkin bir insan dakikada 15-20 solunum yapar. Çocuklarda bu sayı daha yüksektir. Çocukların ve bebeklerin solunum sayısı dakikada 3040 ‘dır. Solunumun durduğu göğüs kafesi hareketlerinin gözlenmesi anlaşılır. Solunumu durmuş olan kimseye dışarıdan hava takviyesi etmeğe suni solunum denir. Solunumun durması ile 40-6 dakika içerisinde ölüm gerçekleşir. İlk etapta kandaki oksijen oranı düşer. Solunum zorluğu olan kişinin ağız ve boğazı temizlenip dil kontrol edildikten sonra baş geriye bükülerek hasta yan yatış pozisyonunda yatırılır. Solunum zorluğu çekenler birinci derece özellikle taşınmalıdır. Suni solunum 4-6 dakika önce solunumu durmuş olanlara uygulanır. Kazazede kendi kendine nefes alıncaya kadar devam edilir. Solunum yetmezliğinden etkilenen ilk organ beyindir. SUNİ SOLUNUM ÇEŞİTLERİ * Ağızdan ağza, ağızda buruna, ağızdan ağız ve buruna birlikte * Holger Nielsen metodu (sırttan bastırma –Dirseklerden kaldırma)ile * Silvester metodu ile Tüm suni solunum yöntemleri içinde en etkili olanı ağızdan ağza suni solunumudur. Bebeklerde ise ağız ve buruna birlikte az hava sık aralıklarla verilir. Suni solunumda amaç, ciğerlerimizdeki havayı hastanın akciğerlerine göndermek ve bu şekilde hastanın kanında düşen oksijenin seviyesini yükseltmektir. Ağızda ağza suni solunumda şu sıra takip edilir: 1. Hasta Sırt üstü yatırılır, 2. Hastanın ağız ve boğazı yoklanır, gözle görülen tıkayıcı maddeler, parmağımıza sardığımız bezle temizlenir. 3. Boyun geriye bükülür.(Bu şekilde dil kökünün gevşeyerek soluk yolu üzerine düşmesi önlenmiş olur.) 4. Dışarıdan aldığımız derin soluk, hastanın ağızdan içeri üflenir.Suni solunum dakikada 15-20 kez yapılır. Bu sırada verdiğimiz hava basıncının yeterli olup olmadığını, hastanın göğsünün yükselip alçalmasında anlaşılır. Bu itibarla göğüs hareketleri gözlenmelidir. Silvester Metodunda şu sıra takip edilir: Yüz üstü yatamayacak şekilde darbe alan yaralılara uygulanır. 1. Kazazede sırtüstü yatırılır. 2. Omuz kaldırılarak yastıkla desteklenir. 3. Başı arkaya bükülerek boyun gerdirilir. 4. Dil öne- arkaya doğru çekilir. 5. Baş yana çevrilir. 6. Hastanın kolları göğsü üzerinde yerleştirilir. 7. İlkyardımcı kazazedenin göğsü üzerine bastırarak akciğerdeki hava dışarı çıkarılır. 8. Sonra dirseklerden tutarak kolları yukarı ve kendine doğru çeker. 9. Her iki hareket 3-4 saniye içinde yapılır ve 15-20 defa uygulanır. Holger Nielsen Metodu (Sırttan bastırma – Dirseklerden kaldırma)şu sıra takip edilir: Omurga yaralanmalarında göğüs yaralanmalarında , kol ve omuz yaralanmalarında yapılmaz. Hastanın ağzından kan geliyorsa veya kusuyorsa uygulanır. 1. Hasta sert bir yere yüz üstü yatırılır. 2. Hastanın başı kolları üzerine yerleştirilir ve yana çevrilir. 3. Kollar gergin tutulur omuz gücü ile hastanın sırtına yüklenerek akciğerlerdeki havanın nefes alması sağlanır. 4. Sonra kazazedenin dirseklerinden tutulur biraz öne ve yukarıya doğru mümkün olduğu kadar kaldırılarak nefes alması sağlanır. 5. Bu işlem 4 saniye aralıklarla dakikada 15 defa yapılır. KALP MASAJI Kalp, dolaşım sisteminin merkezidir. Normal dinlenme pozisyonunda olan yetişkin insanın kalbinin dakikada (nabız) 60-100 ‘dir. Bebeklerin kalp atım sayısı büyüklere oranla daha fazla olup dakikada 100-140 civarındadır. Kalbin görevleri, kanın içinde bulunan oksijen ve yararlı maddeleri hücrelere taşımak kirlenmiş kanı oksijenlendirmek üzere akciğerlere taşımak ve vücuttaki atık maddelerin hücrelerden alınıp, boşaltım sistemine taşınmasını sağlamaktır. Kalp durmasının belirtileri şunlardır:Nabız alınmaz, göz bebekleri büyür, vücut ısısı azalır, tansiyon sıfıra düşer ve morarmalar görülür. Nabız en kolay boyundan alınır.Kalp durması halinde ilk etkilenecek olan kan dolaşımıdır. Kalp masajı yapmak için kalbin durduğundan kesin olarak emin olmak gerekir.Çalışan kalbe kalp masajı yapılması halinde, kalp durabilir. Kalp masajı 3-5 dakika önce durmuş olanlara uygulanır. Kalp masajı göğüs kemiğinin alt 1/3 ‘lük kısmına uygulanır. Yetişkin bir insana kalp masajı uygulama sayısı dakikada 60-100 ‘dir. Bebeklerde ise bu sayı 100 -140’dür. Kalp masajı yapılırken sırt üstü bir yere yatırılır ve yan tarafta bulunan ilkyardımcı ellerini çapraz olarak dirsekler gergin bir vaziyette göğüs kemiğinin 1/3 ‘lük alt kısmına koyarak, dirseklerini kırmadan ağırlığını hasta üzerine aktararak göğüs kemiğini 5-7 cm esneterek ve sonra geri bırakır. Kalp masajına en fazla 5 dakika devam edilir. Kalp durmasında, solunumda otomatik olarak duracağından, kalp masajı yaparken suni solunumda birlikte yapılır. Bunun için iki ilkyardımcı gereklidir. Bir kişi masajı yaparken, diğeri suni solunum birlikte uygulanır. İki ilkyardımcıyla beş kalp masajını bir suni solunum takip eder. Elektrik çarpmasında, kazazede elektrik devresinden çıkarıldıktan sonra kalp masajı bölgesine bir defa kuvvetli yumruk vurulur. Netice alınmazsa daha sonra kalp masajına başlanır. KANAMALAR Sağlıklı bir insanda ortalama vücut ağırlığının 1/13 ‘ü kadar kan bulunur. İnsan vücudunda ortalama 5-7 litre kan bulunur. Kanama sonucu en az %20 oranında kan kaybı, hayati tehlikenin ortaya çıkmasına sebep olur. Kanamalar 3’e ayrılır. 1. Atardamar kanaması:Açık kırmızı renkte fışkırarak kanar. 2. Toplardamar kanaması:Koyu kırmızı renkte, akarak kanar. 3. Kılcal damar kanaması:Sızarak kanar. Kısa zamanda fazla miktarda kan kaybı söz konusu olduğundan, en tehlikeli kanama atardamar kanamasıdır.İlkyardıma gerek duyulmayan kanama çeşidi kılcal damar kanamasıdır. GEÇİCİ KANAMA DURDURMA YÖNTEMLERİ SIRASIYLA 1. Kanayan yere parmakla yada elle bastırmak 2. Baskılı sargı uygulamak 3. Basınç noktalarına baskı uygulamak Başın saçlı derisi ;şakak kemiği üzerine Baş kanamalarında; Şah damarı , tek taraflı Omuz ve koltukaltı; Köprücük kemiği arka iç kısmına Koldaki kanamalarda ;Koltukaltı Bacak kanamalarında; Kasık 4. Kanayan yeri kalp hizasından yukarı kaldırmak 5. Turnike (sıkma bağı)uygulamak:Kanayan yer ile kalp arasındaki tek kemik üzerinden sıkma uygulanarak kanayan yere kan gitmesinin engellenmesiyle kanama durdurulur.En etkili geçici kanama durdurma yöntemi turnike uygulamaktır.Turnike olarak :5-6cm .eninde elastik bandaj, mendil, kravat, vb; ip, sicim, kablo gibi ince ve kesici malzemeler turnike olarak kullanılmaz. Turnike 20 dakikada bir 5-10 saniye gevşetilir. ŞOK Dolaşım yetmezliği sonucu hayati faaliyetlerinin zayıflamasıdır. Şokta dolaşımdaki yetersizlik sonucu organ ve dokulara kan gitmemesi nedeniyle ölüm görülür.Trafik kazalarında şoka en fazla neden olan durum aşırı kanamalardır. Şokta dolaşım sisteminin yetmezliği söz konusudur. Şok belirtileri beden ısısında düşme, nabız sayısında artma , halsizlik, bitkinlik, soğuk terleme. Şokta ilkyardım , hastaya şok pozisyonu verilir. Şok pozisyonda hasta sırt üstü düz yatırılır. Bacaklar 20-30 cm. yükseltilir. Bu pozisyonda ayakları yukarı kaldırmanın yararı beyne kan gitmesine yardımcı olmaktır. BAYILMA Bayılma hastanın kendisinden geçmesi bilincini kaybetmesidir. Bayılmada hareket sistemi geçici olarak faaliyetini kaybeder. Bayılan hastaya şok pozisyonu verilir.Hasta kesinlikle oturtulmaz.Uyarıcı kokular koklatılarak duyu organları uyarılmaya çalışılır. Hasta kendine geldikten sonra ayağa kaldırılmaz. Bayılmada hemen otaya çıkan bilinç kaybıdır. BURUN KANAMASININ DURDURULMASI Burun ve ense soğuk suyla yıkanır. Hasta dik oturtulur.Burun sıkıştırılır. KAZA SONUCU MEYDANA GELEN YARALANMALAR YARA: Etkiler sonunda deri ve deri altı dokularının bütünlüğünde meydana gelen bozulmalara yara denir. YARA ÇEŞİTLERİ 1. Ezik yara: Sert ve künt cisimlerle meydana gelir.Trafik kazalarında en çok meydana gelen yara çeşididir. Tetanoz ve gazlı kangren tehlikesi vardır.Bu nedenle en tehlikeli yara da ezik yaradır. 2. Kesik yara: Kesici bir araçla (bıçak, jilet vb.)meydana gelir.Kanama fazladır. Kesik yaralının vücut eksenine göre önem taşır. Enine olan yaralanmalar daha tehlikelidir. 3. Delici yara: Sivri uçlu cisimlerle meydana gelir. 4. Diğer yara: Yanık vb. YARALANMALARDA İLKYARDIM Yaralı emniyetli bir yere alınır. Kanama ve şok önlenir. Yara üzerine pamuk, tentürdiyot, alkol. Yara merhemi gibi maddeler sürülmez. Sadece steril gaz bezi kullanılır. Açık yaralar sarılırken yara kenarları birbirine yaklaştırılarak sarılır. Yara içinde derine batan cisim varsa çıkarılmaz. Etrafı sargı bezi ile desteklenerek derine batması önlenilir. Yaralı bölge kalp seviyesinden yukarıda tutulmalıdır. ÖNEMLİ ORGAN YARALANMALARI *Baş yaralanması: Bir trafik kazası sonucunda başından darbe alan kişide yaralanma belirtileri olmasa dahi gözlem altında tutulmak üzere sağlık kuruluşuna sevk edilmelidir.Belirtileri bulantı ve kusma, göz bebeklerinin büyüklüğünde farklılık beyinde hasar olduğunu gösterir. Kulak ve burundan kan geliyorsa kan akan bölge altta kalacak şekilde yan yatılır ve kanama durdurulmaya çalışılmaz.Baş bölgesi yaralanmalarında vücut sıcak tutulmalıdır. * Omurga yaralanması: Yaralanan bölgenin aşağı kısmında duyu kaybı meydana gelir. Hasta sert zemine sırtüstü düz yatırılır. Kesinlikle oturtulmaz., felç olabilir. *Göğüs yaralanmaları: Kazazedenin ağzından açık renk köpüklü kan gelmesi akciğer yaralanmasını gösterir . Açık göğüs yaralanmasında yaranın hava almayacak şekilde kapatılmasıdır. Bunu yaparken ıslak sargı bezi kullanılmalıdır. Göğüs yaralanmasında yaralı yan oturuş pozisyonunda sevk edilir. *Karın yaralanması: Kapalı karın yaralanmasının belirtisi karın duvarında sertliktir.İç kanama tehlikesi vardır.Yaralanan bölgeye soğuk uygulanır. Açık karın yaralanmasında organlar dışarı sarkmış ise organlar yara üzerinde toplanarak ıslak temiz bir bezle örtülür.Sırtüstü yatış pozisyonu verilir. Yara uzunlamasına ise ayaklar gergin tutulur.Yara enlemesine ise YANIKLAR 1. Derce Yanık: Sadece derinin üst kısmı yanmıştır.Örnek;güneş yanığı 2. Derece Yanık: Yanıkta su toplama görülür. Su toplayan kesecik patlatılmaz. İz bırakabilir. 3. Derece Yanık: Deri tamamen yanmış, deri altı dokuları ve kaslarda yanığa iştirak etmiştir.Geniş ve belirgin iz bırakır.Vücut yüzeyinin %20 veya daha fazla yandığında hayati tehlike oluşur. Yanıklarda ilkyardım yanan bölge soğuk suyla yıkanır, üzeri temiz ıslak bezle örtülür.Yanık üzerine hiçbir şey sürülmez. Araçta Yangın: Kazadan sonra araçta yangın çıkmaması için kontak kapatılır.İnsanlar kaza yerinden uzaklaştırılır.Araçta yangın söndürücü sürücünün hemen yanında olmalıdır.Motorda başlayan bir yangını önce kaputu açmadan ön ve arka kısmına sıkılır, sonra kaput açılır. DOKU VE ORGAN BAĞIŞI Kronik ağır bir hastanın faaliyetlerini kaybeden organlarının yerini doldurmak amacıyla bağışlanan sağlam doku ve organların bu hastalara nakledilmesine izin vermeye doku ve organ bağışı denir. Ülkemizde hem hukuken hem dinen uygundur. Organ bağışı yapacak kişide ağır iltihaplı hastalık, şeker hastalığı, kanser, AİDS, hepatit veya böbrek hastalığı bulunmaması gerekir. Ülkemizde en çok bağışlanan veya nakli yapılan KAN’dır. Kandan sonra en çok bağışına ihtiyaç duyulan organ BÖBREK’tir. KIRIK: Herhangi bir sebeple kemik dokusunun bütünlüğünün bozulmasına kırık denir. ÇIKIK: Eklem yüzeylerin birbirinden ayrılmasına çıkık denir. Çıkık bölge soğuk tutulur. BURKULMA: Eklem bağlarının ve yüzeylerinin zedelenmesine burkulma denir. İlk 120 saat soğuk su, sonra sıcak uygulama yapılır.Şişmemesi için burkulan bölge vücut seviyesinden yukarı tutulur. TESPİT: Kırık, çıkık ve burkulmalarda ilkyardım organının hareketsizliğinin sağlanmasıdır.Tespit etmek amacıyla kullanılan sert ve düz malzemelere atel denir. ÖNEMLİ ORGAN KIRIKLARI * Ön kol kemiği kırıkları: Ön kol atel ile tespit edildikten sonra doksan derecelik açı ile boyundan askıya alınır. Ön kol kırıklarında atel malzemesi bulunmazsa ceket veya gömlek eteği ön kol üzerinden kaldırılıp iğnelenerek tespit işlemi yapılır. * Kol (pazı) kemiği kırıkları: Atel tahtası ve sargı bezi ile sarılan kol göğüs üzerinden geçir,ilen üçgen sargı koltuk altından bağlanarak tespit edilir. Ön kol üçgen sargı bezi ile boyundan askıya alınır. * Köprücük kemiği kırıkları: Üçgen sargı bezi ile omuz bölgesi tespit edilir.Atel kullanılmaz.Hasta oturuş pozisyonunda taşınmalıdır. * Kaburga kırıkları: Hastaya derin bir nefes verildikten sonra üçgen sargı bezi ile göğüs sarılır.Hasta oturuş pozisyonunda taşınmalıdır. * Kalça ve diz arası kırıkları: Tespit işlemi koltuk altından topuğa kadar tahta atel ile yapılır. *Diz kırıkları: Ayak bileği arası kırık ise kalçadan topuğa kadar atel kullanılır HABERLEŞME Kaza yerine gelen sürücüler, yaralıların ölmesini engelleyecek önlemleri aldıktan sonra haberleşmeyi sağlamalıdır.Hızır Acil servis tel. (112) ‘dir.Yardım isterken verilecek mesaj kısa ve öz olmalıdır.Kaza yeri, yaralıların durumu ve sayısı bildirilmelidir. YARALI TAŞIMACILĞI Yaralı taşırken sedye kullanımı her zaman tercih edilmelidir.Yaralı sedye ile taşınırken ayakları önde kalacak şekilde taşınmalıdır.Merdiven inerken ve çıkarken baş yukarıda kalacak şekilde taşınmalıdır.Ambulansa binerken baş önde olacak şekilde tutulmalıdır. Yaralılar taşınırken solunum zorluğu olanlar birinci derecede öncelik taşınmalıdır. Aşırı derece yanık olanlar en son (4. Derecede öncelikli )taşınırlar. YARALIYA VERİLECEK POZİSYONLAR Yan yatış pozisyonu: Solunum güçlüğü olanlar, kusan hastalar, suni solunum sonrası tekrar solumaya başlayanlar, egzoz gazı zehirlenmeler, bayılanları sevk ederken ve kafa yaralanması sonucu kulaktan kan gelenler yan yatış pozisyonunda taşınırlar. Oturuş (yan oturuş) pozisyonu: Üst taraf kırıkları, göğüs yaralanması,, kaburga kırığı, köprücük kırığı, kol kırığı, ön kol kırığı olanlar yan yatış pozisyonunda taşınırlar. Sırt üstü yatış pozisyonu: Kalp masajı yapılanlar, ağızdan ağza suni solunum yapılacaklar omurga yaralanmalarında , kalça ve bacak kırığı olanla, silvester metodu ile suni solunum yapılacaklar sert zeminde sırtüstü düz olarak yatırılır. İki kişi ile sedyesiz taşıma: Göğüs yaralanması olanlar, solunum yolu ile zehirlenmelerinde hastalar iki kişi ile sedyesiz olarak taşınabilir. SAĞLIĞI BOZAN DIŞ ETMENLER VE İLKYARDIM ZEHİRLENMELER * Egzoz gazı zehirlenmeleri: Aracın kapalı garajda uzun süre çalıştırılması neden olur. Zehirlenme solunum yoluyla olur. En etkili madde karbon monoksittir. Egzoz gazı kanın oksijen taşıma özelliğini kaybettirerek zehirlenmelere yol açar. Zehirlene kimse hemen açık havaya çıkarılır, solunum kontrol edilir., solunum durmuş ise hemen suni solunum yapılır, yan yatış pozisyonunda acilen sevk edilir. * Yiyecek zehirlenmesi: Zehirli mantar, bozuk gıda ve henüz ilaç iken kili hemen kusturulur. * Yakıcı madde zehirlenmesi: Asit baz veya bilinmeyen kimyasal sıvı içildiğinde hasta kusturulmaz su içilir. * Yılan, Akrep, Böcek, ve Arı sokması: O bölge kalp seviyesinden aşağıda ve soğuk tutulur. GÜNEŞ ÇARPMASI Güneş çarpmasında vücut sıcaklığı artar. Terleme yoktur.Ateş yükseldiğinde beyin etkilenir.Güneş çarpmasında hasta hemen serin yere yatırılır. Baygınsa şok pozisyonu verilir. Soğuk uygulama ile vücut sıcaklığı yavaşça düşürülür. SICAK VURMASI Sıcak vurmasında hastada sıcak terleme görülür. Aşırı terleme ile vücutta su ve tuz kaybı olur. Hasta serin bir yere alınır.Sıvı kaybını karşılamak için içecekler verilir. (Tuzlu ayran vb).Baygınsa şok pozisyonu verilir. DONMA Donan kişinin vücut ısısı ılıktan sıcağa doğru yavaşça ısıtılmalıdır.Kesinlikle birden ısıtılmaz.Donma öncesi kişide uyku hali vardır.Kesinlikle uyutulmamalıdır.Alkol içirilmez., sert masajlar yapılmaz, gerekirse hafif ve yüzeysel masaj yapılır. SÜRÜCÜLÜKLE İLGİLİ SAĞLIK YETERLİLİĞİ UYGUN OLMAYAN DAVRANIŞLARVE RUHSAL DURUM Sürücü belgesi alamayanlar: ileri derece kalp yetmezliği olanlar. Tek gözü görmeyenler. Gece körü (tavuk karası) olanlar. Tek eli olmayanlar. Alkolikler Uyuşturucu kullananlar. H SÜRÜCÜ BELGESİ ALABİLECEK OLANLAR Ortopedik yetersizliği olanlar Sağır ve dilsiz olanlar Tek ayağı olmayanlar İki ayağı felç olanlar GÖZLÜK VE LENS TAKMA ZORUNLULUĞU Gözlük ve lens kullananlar araç kullanırken gözlük veya lensini takmak zorundadırlar. İŞİTME CİHAZI İLE BELİRLİ İŞİTME YETERLİLİĞİNE ULAŞANLAR B sınıfı özel araç ve F sınıfı alabilirler. Alkol ve sürücülük: Sürücülükte en doğru olan kesinlikle alkol kullanmamaktır.Alkol sürücünün reflekslerini zayıflatarak kaza yapmasına neden olur. Emniyet kemeri: Araçlarda emniyet kemerinin kullanımı en çok baş yaralanmalarını önler. Emniyet kemeri bulunan araçların koltuklarında kafalık bulunmalıdır. Emniyet kemeri kullanımı şehir içi ve dışında mecburidir. Motosiklet sürücüleri: Koruyucu başlık ve gözlük, yolcuların ise sadece başlık kullanmaları şehir içinde ve dışında mecburidir. Ruhsal yapı ve davranışların sürücülüğe etkisi: Sürücülükte ruhi yapı önemlidir.Ruhsal yapısı bozuk olanlar kullandıkları aracın üstünlüğünü kendilerine ait sanırlar.Sürücülerde öncelikle bulunması gereken davranış biçimi paylaşmadır.Paylaşmayı bilmek trafik kurallarının uygulanmasını kolaylaştırır. KATILIMINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER!