Türkiye`de Ekolojik Hayvancılığın Mevcut Durumu

advertisement
Türkiye’de Ekolojik Hayvancılığın Mevcut Durumu
Ekolojik tarım, AB ve ABD gibi gelişmiş ülkelerde tarım sektörü içerisinde en hızlı gelişme
gösteren sektörlerden biri. Dünyada 25 milyar doları aşan ekolojik ürün ticaret hacminin
yakın bir gelecekte 100 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Gelişmiş ülkelerde ekolojik
tarımın gelişmesi için ekolojik ürünlerin üretimi ve tüketimi önemli düzeyde destekleniyor.
Dünyada ekolojik tarımda bitkisel üretim yanında hayvansal üretimde de önemli gelişmeler
sağlandı. Süt ve süt ürünleri, et, yumurta ve bal gibi ürünler ekolojik olarak da üretilmeye ve
tüketilmeye başlandı.
Türkiye’de ise ekolojik tarım ihracata dayalı olarak gelişme gösterdi. Ancak, arı ürünleri
dışındaki ekolojik hayvansal ürünlerin ihracat şansı düşük. İç pazarda ise tüketici bilinci ve
alım gücü yetersiz. İç pazardaki talep yetersizliği nedeniyle bal dışındaki ekolojik hayvansal
ürünlerin üretimi ve tüketimi çok düşük düzeydedir. Bu nedenle ekolojik hayvancılığın
gelişebilmesi için mutlaka desteklenmesi gerekiyor.
Türkiye’de Ekolojik Hayvancılığın Potansiyeli Büyük
Aslında Türkiye hayvan sayısı bakımından büyük bir potansiyele sahip. Tavukçuluğun
tamamına yakını, süt sığırcılığının ise bir bölümü hariç diğer hayvancılık dallarında üretim
daha çok eski yöntemlerle yapılıyor. Birçok hayvancılık dalında girdi kullanımı oldukça
düşük olduğu için, birim hayvan başına verim ve yetiştiricinin gelir düzeyi de düşük. Koyun
ve keçi gibi hayvan türlerinin yetiştiriciliği daha çok meraya dayalı olarak yürütülüyor ve
çoğu bölgede hayvanların yem gereksinimlerinin yüzde 80-90’ı çayır, mera ve yayla gibi
doğal otlatma alanlarından karşılanıyor. Yetiştiricilik genellikle hastalıklara karşı dayanıklı,
düşük verimli yerli ırklarla yürütülüyor. Dolayısıyla Türkiye’de ekolojik hayvancılık
potansiyeli oldukça yüksek olmakla birlikte bu potansiyelden yeterince yararlanılamıyor.
Bu noktada, başta Doğu Anadolu Bölgesi olmak üzere, yoğun tarım ve sanayi nedeniyle
kirlenmemiş bölgeler ekolojik hayvancılık açısından büyük önem taşıyor. Fakat Türkiye’deki
bazı hayvan hastalıkları nedeniyle hayvansal ürünlerin ihracatında sorunlar bulunması, iç
piyasada ise tüketicinin alım gücü ve tüketici bilincinin düşük olmasına bağlı talep yetersizliği
ekolojik hayvancılığın gelişimini olumsuz etkiliyor. Ancak, yalnızca ihracat açısından değil,
çevre ve ekolojinin korunması ve Türk insanlarının da daha sağlıklı hayvansal gıdalarla
beslenebilmeleri için, ekolojik hayvancılık konusundaki araştırma ve üretim çalışmalarının
desteklenmesi ve artırılması gerekiyor. Türkiye’nin ekolojik hayvancılık potansiyelinin iyi
değerlendirilmesi halinde, hayvansal üretimdeki dezavantajların ekolojik hayvancılık ile
avantaja dönüştürülme şansı yüksek.
Download