AliEmraCirik - MahmutYilmazMemis

advertisement
İletişim iki birim arasında birbiriyle ilişkili
mesaj alışverişidir
 İletişim her zaman heryerdedir; insan
istesede istemesede bir iletişim ağı içinde
yaşamaktadır
 Dolayısıyla iletişim, bizden önce var olan ve
bizim de içine doğduğumuz toplumsal koşullar
içinde gerçekleşir.

Kaynak Anlamı Kodlama
(konuşan)
Kodu Açma
Mesaj
(sözlü/sözsüz)
(karşılıklı alışveriş)
Geri Bildirim
Hedef
(dinleyen)

Mesaj

Alışveriş

Kanal
- işitme kanalı
- görsel kanal
- duyu kanalı

Kod: Mesajın işaret haline dönüşmesinde
kullanılan simgelerdir.

Kodlama: mesajın içeriğinin kod
simgelerine dönüştürülmesine denir.

Kod açma: Çözümleme süreci





İletişim çok kanallı etkileşimsel bir süreçtir
İçinde bulunduğumuz toplumun kendiliğinden mevcut
toplumsal, kültürel, ekonomik koşulları, paylaştığımız kültürün
öğeleri, kuralları ve kodları bizim iletişimimizi de şekillendirir
İletişimin bir süreç olması onun yalnızca “anlık” bir edim
olmaması anlamına gelir. İletişim geçmiş birikimleri olduğu
kadar geleceği de kapsar. İletişimi “etkileşimsel” bir süreç
olarak değerlendirmemiz bundandır
Tek yanlı bir mesaj gönderimi değildir. Gönderen ve alıcı
arasında süreklilik taşıyan, anlamın her iki tarafın katkısıyla
kurulduğu bir “etkileşim”dir iletişim
Paul Watzlawick, iletişim kurmamak ya da iletişim kurmayı
reddetmek imkansızdır der. Bu, biz böyle bir amaç taşımıyorken
bile, çevremizdeki insanlara belli mesajlar gönderiyoruz
demektir.
Duruşumuz, bakışlarımız, giyimimiz, aksesuarlarımız,
toplumsal kimliğimize, ruh halimize dair çeşitli göstergeler
yoluyla belli bilgileri aktarırız. Her tutum ve nesne
iletişimsel bir anlam taşır.
 İletişimin hem biçimi, hem de içeriği, bireylerin kişisel,
toplumsal karakterlerini gösterir. Rolleri ve ilişkileri
tanımlar.
 Kimlik boyutu, bizim amaçlarımızı, gereksinimlerimizi
karşılama, kendimizi tanımlama/kim olduğumuzu
başkalarına aktarma ve kabul ettirme, birbirimizi anlama,
diğerlerini tanımlama gibi beklentilerimizle ilgilidir.
Burada kişinin başkalarınca tanınma ihtiyacı etkilidir. Bir
yere ait olma duygusu, bir şeye bağlanma ihtiyacı,
beğenilme duygusu kimlik boyutuyla ilgilidir.


İletişim insanlar arasındaki farklılaşmaları, haklılaşmayı ve
kurumsallaşmayı amaçlayan açıklamalardan ve ifadelerden oluşur.
Süreç içinde egemenlik kurma, ekonomik, kültürel, siyasal üretim
ve ilişki düzenlerini sürdürme, baskı ve boyun eğme
mekanizmalarını işletme amacıyla iletişim kurabiliriz.

İki yada daha fazla kişi arasında
gerçekleşen aracılı veya aracısız her türlü
iletişime kişilerarası iletişim denir
Hedefin\dinleyicinin doğası:kişilerarası
iletişimde bazı durumlarda hedef tek bir kişi
olurken kimi zamanda kalabalık bir grup
olabilir ancak hedef bir tüzel kişiyse
kişilerarası iletişim sayılmaz.
 Mesajı gönderinin doğası:mesajı gönderinin
gerçek kişi olması durumudur.
 İlişki boyutu:iletişimdeki kişilerin genelde
birbirini tanıması durumudur.
 İletişim aracı:kişilerarası iletişim yüzyüze veya
araçlı olabilir, kitle iletişim araçları ile iletişim
bu gruba girmez.

Kişilerarası iletişim iki ya da daha fazla kişi arasındaki,
yüz yüze veya teknolojiyle aracılanmış şimdi veya
araçla gecikmiş değişen yakınlıkta, kişisel veya
resmi, değişen yoğunlukta, dostça veya düşmanca,
değişen egemenlik ve mücadele bağlamında, farklı
örgütlü yer ve zamanda, farklı nedenlerle ve
amaçlarla gerçekleşir
Genel olarak, kişilerarası iletişimin gerçekleşmesi
için tarafların iletişim kurma niyeti olmalıdır.
Ama bu her zaman için geçerli bir kural değildir.
Kimi durumlarda iletişim kurmayı istemeden de
iletişim kurarız.

Kişilerarası iletişim sürecini anlamak için ya
bir model geliştirilir ve sürecin bileşenleri
belirlenir, ya da etkili kişilerarası iletişimle
özdeşleşen davranışlar belirlenir. Kişilerarası
iletişim becerileri tanımlanır
Motor beceriler: Fiziksel beceriler (tenis
oynamak, bisiklete binmek, araba
kullanmak…)
 Sosyal beceriler: (sohbet etmek)
 Fiziksel aktivitelerdeki performans ile sosyal
durumlar arasındaki performans arasında
benzerlikler vardır.
 Model, herhangi bir fiziksel aktiviteye
uygulanabilir.

Kişilerarası iletişim yüz yüze veya aracılı
iletişimdir.
 İletişimi başlatan ve/veya mesajı alan (genellikle)
gerçek kişi veya kişiler olmalıdır.
 Kişilerarası iletişim bir ilişkiyi içerir. Bu ilişki
farklı rollerle kurulabilir. Resmi/ tanımlanmış ya
da gayrı resmi/ tanımlanmamış, uzak ya da yakın
olabilir.
 Kişilerarası iletişim iki yönlüdür
 Kişilerarası iletişimde anlam mesaj değiş tokuşu
değildir. Süreç içinde üretilir. Çok yönlü olabilir.

 Kişilerarası
iletişim tek tek olaylardan
oluşmaz. Bir süreçtir. Olayın öncesi ve
sonrası iletişimi ve iletişim içinde oluşan
anlamı belirler
 Kişilerarası iletişimde zaman boyutu
önemlidir. Yaşanmış olaylar, deneyimler,
geçmiş birikimler ve öğrenme, süreci
oluşturur.

1.
2.
3.
4.
Sosyal ilişkilerle ilgili becerilerin tam olarak motor
beceriler gibi açıklanamayacağını ileri sürer.
iki insan etkileşim içindeyken her ikisinin de
amaçları vardır.
Sosyal bağlam önemli bir etkendir.
Diğer insanların tepkilerinden olduğu kadar
kendi hareketlerimizden de geribildirim alırız.
Duygularımızdan olduğu gibi
düşüncelerimizden de etkileniriz. Bu nedenle
dönüştürme yerine «aracılanmış unsurlar»
kavramını yeğler.



Sosyal beceriler öğrenilebilir, öğretilebilir; ancak
motor beceriler gibi değil. Daha karmaşıktır.
Sosyal becerilerin bileşenleri olan davranışları
tam olarak belirlemek zordur.
Bunun için farklı eğitim teknikleri kullanılır.
› Düşünme,
› Hissetme,
› Uygulama (rol oyunları gibi)
Ancak eğitimin sonuçlarını ölçmek de zordur.







Sözsüz iletişim
Destekleme (dinlediğini belli eden işaretler)
Soru sorma
Yansıtma
Açılış ve kapanış
Açıklama
Dinleme
›
›
›
›
›
Kendini açma
Etkileme
İddia etme
Grup etkileşimi
Liderlik
Dinlemeye hazır olduğunu gösterir.
 Sözsüz sinyaller gönderir.
 Göz teması kurar.
 Dinleme sırasında örtülü sorular sorulmalı:
› Konuşmacı tarafından ifade edilen
temel noktalar ne?
› Hangi gerekçeler veriliyor?
› Bunlar nasıl anlaşılmalı?


Kişilerarası iletişim (interpersonal
communication), en genel ve günlük
yaşamda en çok rastlanan iletişim
türüdür. Oyun parklarında, okullarda, iş
yerlerinde, alışveriş merkezlerinde, toplu
taşım araçlarında ve benzeri birçok
ortamda insanlar, kişilerarası iletişim
sürecine dâhil olmaktadırlar.
En basit ifade tarzı ile kişilerarası iletişim,
belirli anlamların üretilmesi amacıyla
bireyler arasında sözlü ve/veya sözsüz
olarak mesajlar iletme ve alma sürecidir.
 Kişilerarası iletişim, sosyoloji, psikoloji,
sosyal psikoloji ve iletişim gibi sosyal
bilimlerde pek çok alanın inceleme
konusudur.









İletişim sürecinin en önemli parçasını oluşturan
kişilerarası iletişim, ‘kişiden geçerek diğer bir
kişi ya da kişilerle olan ilişki’ biçiminde
tanımlandığında, kişilerarası iletişim,
•Farklı nedenlerle ve amaçlarla,
•Çeşitli kurallarla yapılandırılmış yer ve
zamanda,
•Yüz yüze veya araçlarla aracılanmış olarak,
•Anında veya zamansal farklılıklarla,
•Toplumsal roller ve ilişkisellikler ile bireylerin
kişisel özelliklerine göre değişen biçimlerde,
•Değişen yakınlıkta (kişisel veya resmî ),
•Değişen yoğunlukta (dostça veya
düşmanca),
-Kişilerarası iletişim, kendiliğinden
gerçekleşmez. Her zaman amaçlı, çoğu
zaman da planlıdır. Toplumsal bağlamından
kopuk bir iletişim düşünülemez. Bunun temel
nedeni, iletişimin belli bir toplumda belli bir
zamanda gerçekleşiyor olmasıdır.
 -Bireyin içinde bulunduğu fiziksel çevre,
kişilerarası ilişki düzeyini ve doğasını etkiler.
 -İki insan arasındaki herhangi bir iletişim,
aralarındaki ilişkiden etkilenir. İlişki, kültürel
farklılıklar, cinsiyet farklılıkları, medeni durum,
meslekler, unvanlar ve statü farklılıklarına
göre değişir.

-Kişinin yetişme tarzı veya birlikte yaşadığı
insanların egemen iş yapış biçiminden
kaynaklanan algısal farklılıklar ve kalıp
yargılar da kişilerarası iletişimin doğasını
etkiler.
 -İnsan eylemi, doğduğu toplumdan
bağımsız değildir ve bu toplumun örüntüleri
ile anlam kazanır.
 -Toplantı veya kalabalık ortamlardaki
kişilerarası iletişim ile baş başa ya da
arkadaş grubundaki iletişim de farklı nitelikte
olacaktır

•Kişilerarası iletişim, ‘kendi’ ile başlar.
 •Kişilerarası iletişim tamamen karşılıklıdır.
 •Kişilerarası iletişim içerisinde bireyler
fiziksel yakınlık içindedirler.
 •Kişilerarası iletişim sosyal rollerle şekillenir.
 •Kişilerarası iletişim geri alınamaz.
 •Kişilerarası iletişim tekrarlanamaz



Kişinin kendisi hakkındaki düşünceleri ve
kendisini algılayış biçimi, iletişim sürecinde
etkilidir.
Kişinin iş yapış biçimi ile hayatı yorumlama tarzı
da belirleyicidir. Birey, yaşamı boyunca dâhil
olduğu toplumun kültürel yapısından hareketle
davranışlarını belirler. Tepkiler de bu kültürün bir
sonucudur. Kültürün içerisinde çeşitli roller
üstlenen birey, iletişiminde bu rollerin
sınırlamalarında hareket eder. Bu bağlamda,
‘benlik’, ‘rol’ ve ‘kültür’ kişilerarası iletişim
sürecinin önemli bileşenlerini oluşturur.
Özsaygının çok değişik tanımları vardır. Bu
tanımların ortak noktası kendine saygı
duymak ve değer vermektir. Yani kendini
sevmek, kendine sürekli sevecen
davranmak, kendini saymak, kendine
öncelik vermek ve kendi ihtiyaçlarını
karşılamaktır.
 Kişinin kendini algılayışıyla ilgili bir kavram
olan öz saygı, kişinin güçlü ve zayıf yönleriyle
kendini olduğu gibi kabul etmek ve kendini
değerli görmektir.

•Başarısızlıklar karşısında çabuk
toparlanır.
 •Kararlıdır.
 •Daha az esnektir.
 •Kolay ikna edilemez.
 •Olumlu tepkiler verir.
 •Tutarlı ve kararlı öz kavrayışa sahiptir.
 • Öz-geliştirmeci motivasyonlara
yönelmiştir.








•Kolaylıkla incinebilir.
• Karakteri sarsılabilir.
•Esnektir ve şekillendirilebilir
•Kolay ikna olur.
•İsteme-elde etme konusunda şüpheleri
vardır.
•Yüzeysel, tutarsız ve kararsız bir öz kavrayışa
sahiptir.
•Öz korumacı motivasyonlara yönelmiştir.





Öz-anlatım sürecinde, karşıdaki insana
yakınlık, dinleyici sayısı, konuşulan konu,
cinsiyet, verilen tepkiler gibi birçok unsur
belirleyici olabilmektedir. Öz anlatım
sürecinde birey, aynı zamanda kişisel, ilişkisel
ve mesleki riskler almaktadır.
Kişilerarası iletişim sürecinde ilişkiyi
tanımlayan altı aşama mevcuttur.
•Kontak Kurma
•Katılım
•Bozulma
•Onarma
•Çözülme
•Yakınlık
•Kontak Kurma: Karşıdaki kişiyle algısal
ya da etkileşimsel olarak kontak kurulur.
Bireyler birbirlerinin farkına varırlar ve ilk
etkileşim başlar.
 •Katılım: Karşı taraf hakkında daha fazla
bilgi edinilmeye çalışılır; ortaklık kurma ve
bağlantı arayışı söz konusudur.
Başlangıçta, karşıdaki test edilir, ancak
ilerleyen sürede kişi kendisinden de
bahsetmeye başlar.
 •Yakınlık: Kişilerarası bağlanma ile birlikte
kişilerarası iletişimde yakınlaşma,
karşıdakine yakınlık besleme söz konusu
olur.

•Bozulma: Kişilerarası bağın zayıflaması ile
birlikte ilişki bozulur. Kişisel memnuniyetsizlik,
etkileşimlerde yaşanan sıkıntılar ve güven
kaybı kişilerarası iletişimde bozulmaya yol
açar.
 •Onarma: İlişkide sıkıntılar yaşanmaya
başlanması ile birlikte ilişkiyi kurtarmak
amacıyla çeşitli girişimlerde bulunulabilir.
Bireyler, çözüm olarak davranışlarını ya da
beklentilerini değiştirme yoluna gidebilirler.
 •Çözülme: Karşıdaki kişiyle bağların koptuğu
aşamadır. Bu ayrılık anlamına gelir ve bu
süreçte bireyler birbirlerini görmek bile
istemezler.

Dinleme, kişinin gereksinimlerine cevap
veren ya da istediği bir bilgiyi edinmesini
sağlayan konuda ise daha etkin
olacaktır.
 Uyaranlar, herhangi bir mesaj,
konuşmacı, kanal ve fiziksel çevre olabilir.
Dinleme eyleminin niteliğini belirleyen de
yine bu uyaranlardır.


•Dinleme süreci motivasyon ve
duygulardan etkilenir. Konuşan bir kişi
dinlenirken, motifler ve gereksinimler
devreye girer.
•Dinleme, uyaranların diğer deneyimlerle
ilişkili olması durumunda daha etkin olur.
Kişiler, dinlerken deneyimleriyle bağ
kurmaktan zevk alırlar ve geçmişle ilgili
olumlu bir bilgi, uyaranlara karşı ilgiyi artırır.
 •Ses, dinleme için önemli bir uyarandır.
Gürültü, dinlemeyi olumsuz yönde etkiler.

•Beklentiler, dinleme eyleminde
devamlılığı etkiler. Kişinin neyi duymayı
beklediği, gerçekte neyi duyduğunu
etkileyebilir.
 •Alışkanlık, tutum ve ön yargılar,
uyaranların sağladığı bilginin alımını
engelleyebilir. Seçici algılama ve
anlamlandırma da kişinin alışkanlık ve
tutumları çerçevesinde şekillenmektedir.


İletişim bir toplulukta veya bir grupta
oldukça önemlidir ve sosyal açıdan olmazsa
olmaz bir nitelik taşımaktadır. Kişi, sosyal
çevrede sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmek
için iletişim kurmak zorundadır. İletişim
hayatın vazgeçilmez bir gereğidir. Ayrıca
ruhsal - bedensel ihtiyaçları gidermek için
iletişim oldukça gereklidir. Toplumsal kanun
ve kuralları sağlıklı bir biçimde işletebilmek
için gereklidir.


Dil göstergeleri: Söz ve yazıyla gerçekleştirilen her
eylem bu gruba girer. İnsan duygu ve düşüncelerini
en iyi şekilde dil ile anlatır.
Dil dışı göstergeler: Resim, şekil, işaret, hareket, jest ve
mimikler bu gruba girer.
› Belirti: Amacı olmayan, istem dışı gelişen doğal
göstergelere denir. Belirtide gösteren ile gösterilen
arasındaki ilişki nedenlidir. Örneğin; dumanın görülmesi
ateşin olduğunu gösterir.
› Belirtke: İletişim kurma, bir ileti aktarma, bir bilgi verme
amacı içeren göstergelerdir. Gösteren ve gösterilen
arasındaki ilişki nedensiz ve uzlaşımsaldır. Örneğin; Trafik
levhaları
› İkon (görsel gösterge): Dili kullanmadan bilgi ve iletileri
aktaran en basit araçlardır. Temelde benzerlik ilişkisi vardır.
Örneğin, bir kişinin fotoğrafları, resim, heykel vb.
› Simge: Bir toplumda bir gösteren ile gösterilen arasında
sürekliliğini koruyan uzlaşımsal ve çoğunlukla da nedensiz
olan ilişkiye dayanan görsel biçime denir.
İletişimin olmazsa olmaz iki temel öğesi
olan kaynak ve alıcının temel amacı,
etkin bir iletişimi sağlamak olsa bile,
bilerek veya bilmeyerek bazen özellikle
kendileri, iletişimin önünde ciddi bir sorun
oluşturabilirler. Bu durum, kaynak ve
alıcının farklı kişilik yapılarına sahip
olmalarından kaynaklanır.
1. İnsanlar önyargılı ve seçidirler. Duymak
istediklerini duyar, görmek istediklerini görür.
2. Korku ve diğer duygusal durumlar mesajın
algılanmasını zorlaştırır.
3. Güven eksikliği, etkin iletişimin önemli bir engelidir.
4. İfade zorlukları anlaşılmazlığın ve karışıklığın
kaynağıdır.
5. Aşırı bilgi yükü ve iletişim becerisindeki eksiklik.
İnsanlar genellikle, kendi inançlarıyla
çatışan iletişim mesajlarını ya inkâr eder ya
da reddeder.
 Bazen de mesajları, işimize gelecek şekilde
nasıl anlamak istiyorsak o şekilde anlamak
için çarpıtırız.
 Sadece alıcının kişisel deneyimleri ve inancı
değil, kaynağın anlatım biçimi ve psikolojik
yapısı da bir iletişim engeli oluşturabilir.
 İletişimi başlatan kaynağın verdiği mesajlar
alıcı tarafından alınmak istenmediğinde,
iletişim engellenir. Buna, tıkanık iletişim denir.

Her iletişim davranışının bir amacı vardır.
İletişimin temel amacı, kişiler açıkça dile
getirilmese de başkaları üzerinde etkili
olmak ve onları etkilemektir.
 Bunun için, iletişimde neyi, kime, ne
zaman, nasıl ve ne tür bir etki yaratmak
için ileteceğimizi belirlememiz gerekir.

Bazen iletişimde, kaynağın saptadığı hedef
alıcıyla ilgili olarak sapmalar ortaya çıkabilir.
 Yani, kaynağın iletmek istediği mesaj
istediği kişilerden farklı kişilere ulaşabilir.
 Örneğin, bir arkadaşa yazılan mektup, cep
telefonuyla gelen bir mesaj yanlışlıkla ilgisiz
biri tarafından okunabilir, birisine söylenen
sözler orada bulunan başkaları tarafından
kendilerine söylenmiş sayılabilir.




Arada başka insanların aracılığıyla kurulmaya çalışılan
iletişimlerde mesajların uğrayabileceği değişiklikler ve
bozulmalar da bir diğer iletişim engelini oluşturur.
Kitle iletişiminde kaynaktan gelen mesajları alan ve
bunları almayanlara ikincil bir yayın yapanlar doğal
olarak böyle bir sorunun yaşanmasına neden
olabilirler.
Kişiler arası iletişim durumlarında da kaynak, alıcıya
başkaları aracılığıyla ulaşmak istediğinde ya da
zorunda kaldığında da yanlış anlaşılmalar sıkça
yaşanmaktadır.

Tanımlama ve buna bağlı olarak beklenti
farkından doğabilecek sorunlar:

Çalıştığımız kurumda, nasıl karşılanacağını
düşünmeden ast olarak, amirimizle
kendimize ilişkin özel konuları konuşup,
ondan özel bir yardım istediğimizi düşünelim.
Bu durum, ast ile üst ilişiklerinin rol ve statü
tanımlarına uymadığında yanlış anlamalar
ve tepkilere yol açabilir.

Rol ve statü ilişkilerinin ortama göre
değerlendirilmemesinden kaynaklanabilecek
sorunlar:

Özel yaşamında yakın arkadaş ya da
akraba olduğu amiriyle, iş yerinde ya da
başkalarının yanında, yakın arkadaş ya da
akrabası olduğu için senli benli olması bu
başlık altındaki sorunlara örnek oluşturabilir.

Belli bir rolün, otoritenin saygınlığın, gücün
bilinmemesinden ya da azımsanması
nedeniyle ortaya çıkabilecek sorunlar:

Örneğin, karakolda ya da Jandarma
komutanlığında, amir ya da komutanla
nasıl konuşulacağının bilinmemesinden
ötürü ortaya böyle bir sorun çıkabilir.

Belli bir statüye ilişkin davranış beklentilerin
gereğinden fazla olmasından
kaynaklanabilecek sorunlar:

Örneğin, Bir jandarma erinin kendisini
ziyarete gelen hısım ya da arkadaşlarından
sahip olduğu statüsünün üstünde bir saygı
görme beklentisi içinde olması gibi.



Bir diğer önemli iletişim sorunu de zaman
baskısıdır. Kurumlarda yöneticiler, zaman
sınırlılığı nedeniyle tüm astlarıyla iletişim kurma
olanağına sahip olamayabilirler.
Bu nedenle iletişim kurma konusundaki zaman
baskısı, çoğu kez iletişim sorunlarına neden olur.
Fiziksel uzaklık da bir diğer iletişim engelidir.
Biriyle yüz yüze görüşmemiz olanaksız
olduğunda, fiziksel uzaklık da iletişimin önünde
engel oluşturur.
PETER HARTLEY KİŞİLERARASI İLETİŞİM
 http://notoku.com/iletisimde-sorunlar-veengeller/#ixzz3a1sSwW9W
 http://blog.milliyet.com.tr/ozsaygi-nedir/Blog/?BlogNo=21093
 http://www.doktorsitesi.com/makale/ozs
aygi-ve-ozguven-nedir- http://www.bilgiustam.com/kisiler-arasiiletisim-engelleri/

Download