kişilerarası iletişim

advertisement
KİŞİLERARASI
İLETİŞİM
I
(09.10.2012)
1








Kişilerarası İletişim Kavramı
Kişinin Kendini Tanıması
Zor Kişilikler ve Yaşam
Zeka Türleri (IQ /EQ)
Duygusal Zeka – Sosyal Zeka – Ekolojik Zeka
Çatışmalar ve Çözümleri
Kişilerarası İletişim Modelleri
Empati ve Etkin Dinleme
....
2
Öfke Kontrolü,
Zaman ve Stres
Kontrolü...
“Herkes kızabilir, bu
kolaydır. Ancak doğru
insana, doğru ölçüde,
doğru zamanda, doğru
nedenle ve doğru
şekilde kızmak, işte bu
kolay değildir.”
Aristoteles, Nikomakus
Etiği
3

İletişim sözcüğünün kökeni Batı dillerindeki
COMMUNICATION sözcüğü, latincedeki
COMMUNIS sözcüğüne dayanmaktadır.

Communis; benzeşenlerin oluşturduğu ortaklık ya
da topluluk anlamına gelmektedir.

İletişim; bilgi üretme, aktarma ve anlamlandırma
sürecidir.
4
Genel anlamda iletişimin
gerçekleşmesi için iki
etmen gereklidir.
 Örneğin iki insan, iki
hayvan, iki makina ya da
bir hayvan bir insan gibi
...
 Ve ayrıca bir de ileti...
 Bir başka deyişle
bir alıcı, bir verici ve bir ileti
zorunludur.

5
 İletişim;
birbirlerine ortamlarındaki olaylarla ilgili
değişimleri haber veren, bilgi aktaran
benzer duygu ve düşüncelere sahip
insanların bir topluluk ya da toplum
içerisinde gerçekleştirdikleri duygu,
düşünce, tutum, bilgi aktarımıdır.
6
İleti alışverişi anlamında iletişim tüm canlılar
dünyasında gözlenir; ancak, yalnız insanlar
arasında göstergeler aracılığıyla duygu,
düşünce, bilgi biriktirilip aktarılması söz
konusudur.
 İletişim,
-siyasette,
-törelerde,
-gelenekte,
-sanatta,
-mimaride kısaca her alanda kendini
göstermektedir.
 İletişim bireyler için vazgeçilmez, olmazsa
olmazdır.

7
2.4. İletişim Nasıl Oluşuyor?
İletişimin oluşumu iki aşamada gerçekleşiyor.
 Bireyin kendi kendiyle olan iletişimi – Kişi içi iletişim
 Bireyin çevresiyle olan iletişimi – Kişilerarası .... İletişim
Birincisi, bireye herhangi bir ileti geldiği zaman yaşam deneyimleri ve o andaki
gereksinimlerini gözönüne getirir; bunları değerlendirir ve geçmişteki deneyimlerine
göre kendi iç dürtüleri ile dış koşulları karşılaştırır.
Sonra uygun biçimde hareket etmeye karar verir ve kendisine doyum vereceğine
inandığı anlamlı kişiyi yani alıcıyı saptar. Alıcının saptanması ve iletinin ona aktaımı
ikinci oluşum aşamasını başlatır.
Örneğin: Arkadaşı Ayşe'ye "Bu hafta sonu tiyatroya gidelim mi?" diye bir mesaj ilettiğinde
Ayşe bir hafta önce de aynı mesajı aldığını ve durakta saatlerce o gün
randevusuna gelmeyen arkadaşını beklediğini düşünür. Aynı sonucun tekrar
oluşabilme olasılığını da değerlendirerek kendi kendine "durakta zaman harcamaktansa
evde ders çalışmak daha iyi" kararına varır ve arkadaşına "yapılacak
çok işim var, bir başkası ile gidebilirsen iyi olur" mesajını iletir.
Ayşe'nin mesajı arkadaşına iletmesi ile ikinci oluşum aşaması başlar. İkinci aşamada
gönderilen mesaj önem taşır.
8
Mesajın iki önemli bölümü vardır:
■ İçerik (content)- göze çarpan, görünen
■ Amaçlanan-Niyet edilen - Kastedilen (Intent) mesajın özü
http://www.aof.anadolu.edu.tr/kitap/EHSM//1208/unite04.pdf
9

Kaynağın (verici) kendi kendi ile iletişimi
(algılama, karar verme, değerlendirme, mesaj
iletme) ne kadar sağlıklı ise o kadar açık,
başarılı ve etkili olacaktır.
Başarılı bir iletişimde alıcı, mesajın içeriği kadar
kastedileni de (niyet) doğru olarak algılamaktır.
10
•İletişim bilindiği üzere bir toplumsallaşma
sürecidir.
•Bireyin gerek kişilerarası gerek toplumla
ilişkilerini sağlayan bir süreçtir.
•İletişimin toplumsal yanını öne çıkaran bu
yöntem beraberinde kültür olgusunu da
getirmektedir.
•Kültür; insan topluluklarına kimliklerini veren ve
onları birbirlerinden ayırteden özelliklerinin
toplamı olarak tanımlanır.
11
12
13
İLETİŞİMİN SINIFLANDIRILMASI
İletişimin niteliği bakımından;
A)Toplumsal ilişkiler sistemi olarak
Kişi-içi
Kişilerarası
Grup iletişimi
Örgüt iletişimi
Toplumsal
Toplumlararası
B)Grup ilişkilerinin yapısına göre
Yatay
Dikey/biçimsel
C)Kullanılan kanala ve araca göre
Görsel
Görsel-işitsel
İşitsel
Dokunmayla
Kitle iletişimi
Doğal/yapay araçlarla
D)Kullanılan koda göre
Sözlü
Yazılı
Sözsüz
E)Zaman ve uzam boyutuna göre
Yüzyüze
Uzaktan
14
KİŞİLERARASI İLETİŞİM





Kaynağını ve hedefini insanların oluşturduğu
iletişim türü.
2 kişi arasında geçen iletişim biçimi. (7 kişiye
kadar olabilir. Ancak 2 hep sabittir.)
Kaynak ve alıcı arasında zaman ve mekan
birliğinin bulunması durumunda oluşmaktadır.
Kimi zaman yalnız biri yeterlidir.
Kişilerarası iletişime katılanlar belli bir yakınlık
içinde yüzyüze olmalıdır.
İletiler sözlü/sözsüz niteliktedir.
15
Kişilerin “kendi adlarına” belli bir toplumsal
role ya da kimliğe bürünmeksizin
gerçekleştirdikleri iletişim biçimidir.
(Trafik polisi ve yaya arasında toplumsal
iletişim vardır; kişilerarası iletişim değil)
16
Kişilerarası iletişim kişisel ve psikolojik
nitelikli bir bilgi alış verişidir. Ancak trafik
polisine “kusura bakma abi, görmedim”
diyen sürücünün iletişimi kişilerarası
iletişime kayar (Yakınlık)
Mektuplaşma, bakışma, telefon etme de
kişilerarası iletişimdir!
17
KİŞİLERARASI
İLETİŞİM II
(16.10.2012)
18
 SORUN
NE?
 HİÇ...
 SORUN
NE ANLAT
 YOK BİŞEY
 TAMAM
 TAMAM O ZAMAN...
19
Kişilerarası iletişim nedir?

Örgütsel İletişim üzerine çalışan
iletişimbilimci Clampitt’e göre iletişimde;

Ok yaklaşımı, iletişimin daha çok, hedefe
yöneltilmiş bir ok gibi olduğu ve herşeyden
önce göndericinin becerilerine dayanan tek
yönlü bir eylem olarak görüldüğü bir
yaklaşımdır. Doğrusal modeldir;
Amaç: etkili ifade = etkili iletişim
Dinleyici aşırı edilgendir.
VERİCİ
KANAL
ALICI
GÜRÜLTÜ
20
Döngüsel yaklaşım,
iletişim çift yönlü olarak
görülür ve yanıtın yerine
geribildirimi, içeriğin
yerine ilişkiyi,
düzanlamın yerine yan
anlamı ve boyun eğme
ve kabullenme yerine
“anlamayı” vurgular.
Amaç:
Anlama = Etkili İletişim
21
ANCAK;
 Dans olarak iletişim yaklaşımında, eşlerin
ikili ilişkilerde dans eder gibi, hareketlerini
uyumlaştırmak zorunda olduklarını,
karşılıklı anlayış ve hoşgörü gerekli olduğu
üzerinde durulmaktadır.
22
 Kişilerarası
iletişim her zaman iki
yönlüdür.
 Kişilerarası iletişim sürecinde mutlaka bir
niyet, bir amaç vardır.
 Yüzyüze iletişim önemlidir.
 Bireylerin kişisel özellikleri ve toplumsal
rolleri de yansıtılmalıdır.
Örneğin iki arkadaşın sohbeti ya da
tartışması; ana-baba-çocuk iletişimi; gibi...
23
 Rollerin
yansıtımı konusunda, “katı” ve
“sert” biçimde rollerimizin karşı taraftan
benimsenmesini değil, bizi karşıdakinin
tanıması, bizim özelliklerimizi bilmesidir.
Yoksa “rollerin yansıtımı” ilişkiler açısından
son derece zarar verici olabilir.
24
Kişilerarası iletişimde
-Karşılıklı güven
-Kişilerin birbirini
tanıması ve kişilerin kendilerinin
karşıdakine açmaları
-Karşılıklı hoşlanma,
ilginin oluşması
-Zorunlulukların,
yaptırımların olmaması (ders
aldığınız kişinin size “nasılsın”
demesi zorunluktan ise
iletişimden söz edilemez.)
-Yalnızca ileti aktarımı
değil, anlamın da aktarımı
önem kazanır
25
İLETİŞİM ENGELLERİ
GÜRÜLTÜ: İletişim
sürecinde verici
tarafından aktarılan,
yöneltilen iletilerde verici
ve alıcı arasında
-önceden
düşünülmemiş,
-istenmeyen,
-amaçlanmayan
engellerle karşılaşılması.
26
GÜRÜLTÜ TÜRLERİ
-Fiziksel nitelikli (Uçak sesi, televizyon,
Radyo sesi, silik yazı vb.)
-Fizyo-nörolojik nitelikli (Duyularda
bozukluk, açlık, yorgunluk vb.)
-Psikolojik nitelikli (Heyecan, sinirlilik,
gerginlik, korku vb.)
-Toplumsal-ekinsel nitelikli (Bilgi, deneyim,
yaş, toplumsal konum farkı vb.)
27
İLETİŞİMİ DAHA ETKİN KILAN
ETMENLER










Kaynağın uzmanlık alanı ve güvenirliği;
Zeka ve ikna edilebilirlilik düzeyi;
Alıcının yararına bir bilgi aktarımı
Pekiştirme;
Sevgi;
Özdeşleşme;
Korku;
Yineleme;
İki yönlü (Olumlu/Olumsuz) düşünce aktarımı;
Varolan tutumda çelişki yaratma.
28
ETKİLİ İLETİŞİM Kurabilmek İçin,

Doğru yer, doğru zaman ve doğru kişiye, doğru iletiyle
yönelmek (4D Kuralı)
(Uygun İletiyi Oluşturmak-Hedef Kitleyi Tanımak)
İletişimde
- Nereden başlayacağımızı bilmek, Amacımızı belirlemek;
 Destekleyici Olmak;
 Eleştirel Olmamak;
 Doğal Olmak;
 Açık Düşünceli Olmak;
 Kararlı Olmak;
ÖNEMLİDİR.
29
KİŞİLERARASI
İLETİŞİM III
23.10.2012
30
Kişilerarası iletişimin diğer iletişim
biçimlerinden farkı
Kişilerarası iletişimi tanımlamanın tek yolu onu
diğer iletişim biçimleriyle karşılaştırmaktır.
Böylelikle kişilerarasındaki yakınlığı/uzaklığı daha
iyi anlayabiliriz.
 Kişilerarası iletişimin diğer iletişim biçimlerinden
farkı:
- En az iki kişiyle gerçekleşmesi
- Bu kişiler birbirine oldukça yakınlık, samimiyet
bulunması
- İletişim sürecinde alınan geribildirim anlıktır,
anındadır.
31


Kişilerarası iletişim sürecinde katılımcılar arasındaki
ilişkiler farklılaşmaktadır.
Örneğin hiç kuşkusuz, bir satıcı ve bir arkadaşımızla
aramızda kurduğumuz iletişim farklıdır. Bu durumda
kişilerarası iletişimin etkinliği açısından katılımcıların
birbirlerini “belli bir süredir” tanıyor olmalar gerekmektedir.
Kişilerarası iletişim süreciyle ilgili iletişimbilimcilerin
geliştirdiği ve/ya da benimsediği görüş ve bakış açıları
vardır:
 İletişim araştırmalarıyla ilgili bakış açısı
 İnsan İlişkilerinin Gelişimi ile ilgili “Gelişimsel Bakış
Açısı”:
(Mark Knapp - İlişki Aşamalama Modeli;
Steve Duck - İlişki Süzgüleme Modeli
Mark Knapp - İlişki Sona Erdirme Modeli)
32
Kişilerarası İletişimin Gelişimi
Mark Knapp’ın «İlişkilerin Aşamalanması Modeli»
İnsan ilişkilerinin gelişimini
anlamak için Mark Knapp’ın
(1938) İlişki Aşamalama Modeli’ne
bakmak gerekmektedir.
Knapp geliştirdiği modelde
kişilerarası ilişkileri türlere
ayırmıştır:
-romantik ikili,
-arkadaş,
-iş ortağı,
-oda arkadaşı gibi.
33
Knapp «İlişkilerin Aşamalanması
Modeli»
Başlangıç Aşaması Çok kısa bir
dönemdir. 10-15 saniye
arasındadır. Bu aşamada bireyler
birbirleriyle ilgili olumlu izlenimler
edinmeye çalışırlar.
Deneme AşamasıBireyler soru
sorarak bilgi toplarlar ve iletişimin
sürüp sürmeyeceğine karar verirler.
Birçok ilişki bu aşamada biter.
34
Yoğunlaşma
AşamasıBireylerin
kendi kendilerine
karşısındaki kişiye
açılmaları, kendini
tanıtmaları bu
aşamadadır.
İletişim daha az
biçimsel(formel)dir.
Aralarında iletişimin
sürmesiyle ilgili
anlaşmalar
oluştururlar.
35
Bütünleşme AşamasıBu
aşamada bireyler “ayrılmaz ikili”
durumuna gelmişlerdir. Birlikte
birşeyler yaparlar ve diğer
insanlarda onların “ikili”
olduğunun ayırdına varırlar.
Zincirlenme, Kenetlenme
AşamasıBu aşamada kimi
biçimsel, kimi zaman yasal
anlaşmalar yapılır. Örneğin
“evlilik”, “kan kardeşi olma” gibi.
Çok az ilişki bu aşamaya
ulaşmaktadır.
36
Kişilerarası İletişimde Temel
Davranış Biçimleri

İlişkilerde iki temel davranış biçimi vardır:
-Baskın ve Teslimiyetçi.

Baskın ilişki, sıklıkla ilişkide üstünlük sağlamayı ifade ederken;

Teslimiyetçi ilişki, ilişkide uysallığa gönderme yapmaktadır.
Ancak ilişkilerde en iyi ve etkili davranış biçimi “dengeli” olanıdır. Bu
davranış biçiminde iki ilişki biçiminin birbirini tamamladığı ve bütünlediği
görülmektedir -biri otoriterken diğeri ise teslimiyetçi ve edilgendir- ve bu
nedenle ilişki her iki taraf içinde tatmin edicidir (Dengeli ilişki)

Kimi dengeli olmayan ilişki biçimlerinde ise; ya her iki tarafta otoriterdir
ya da pasiftir (edilgendir). İlişkilerde sorunlar bireylerin kendilerini
ilişkide otoriter ya da teslimiyetçi rolü üstlenen kişi tarafından tuzağa
düşürüldüğünü duyumsadığı zaman ortaya çıkabilir.

İlişkilerde esneklik her iki tarafın ilişkiden tatmin olmasına yardımcı
olabilir.
37
 Baskın
Teslimiyetçi
38
Üçüncü tür ilişki ve davranış modeli
ise sarmal model’dir.
 Bir sarmal ilişki biçiminde eşlerden
birinin davranışı diğerinin
davranışlarını etkiler.
Bu ilişkide eşlerden biri ilişkinin diğeri
için tatminkar olmasını sağlayabilir,
yani ilişki olumlu bir gelişme
gösterebilir.
Bu durumun tersi de söz konusudur.
Eğer ilişkide eşlerden birinin iletişimi
tatminsizliği beraberinde getiriyorsa,
bu defa sarmal ilişki gerileyebilir.
Bu tür gerileyen bir ilişki biçimini
sonlandırmanın yolu, iki bireyinde
açık bir iletişim kurmalarına bağlıdır.

39
Sarmal İlişki
40
Son ilişki ve davranış modeli ise; bağımlı ilişki ve
bağımlı olmayan ilişkidir.
 Bağımlı ilişkide bireylerden biri kendisini herhangi
bir şey için diğer kişiye bağlı görür. Bu nedenle de
birey ilişkide diğer kişinin düşüncelerini paylaşılır
ve yaptıklarını onaylar. (Teslimiyetçi davranış
biçiminden farkı: Paylaşım ve onaylama)
 Bağımlı olmayan ilişki biçiminde ise; birey kendini
diğer kişiye bağımlı görmez. Bu nedenle de çoğu
zaman diğer kişi ile aynı düşünceyi paylaşmaz.
(Özgür hissetme)

41
 Bağımlı
İlişki
Bağımlı Olmayan İlişki
42
Onaylamama ve Reddetme
Biçimleri
Ne zaman birisiyle iletişim kursak kendimizi
karşımızdaki tarafından reddedilmeye açmış
oluruz. Karşımızdaki birey bizim söylediklerimizi
kabul edebilir ya da reddedebilir.
 Onaylama karşımızdaki bireyin “varlığını kabul
etmemizle”, “iki kişinin yakın olmasıyla”,
“karşımızdakinin bize bir anlam ifade etmesiyle”,
“karşımızdakinin deneyim ve düşüncelerinin
değer taşımasıyla” yakından ilgilidir.

43
 Araştırmacı
Dr.Evelyn Sieburg, ilişkide
karşımızdakini onaylamamanın da bir
biçiminin olmasından söz etmiştir.
Karşımızdakini onaylamamayı; kişinin
ilişkideki diğer birey tarafından
reddedilmesini, 7 farklı biçimde
tanımlamıştır:
44
Küçümsemek: Karşısındaki
kişiyi küçük görmek.

Sözünü Kesmek: Diğer kişinin
iletisini kısa kesmek.

45
 İlgisizlik:
Karşıdaki kişiye onun
anlattıklarıyla ilgisiz bir yanıt vermek.
 Kısa Yanıtlar: Diğer kişinin iletisine kısa bir
biçimde yanıtlamak.
 Resmi Durma: Resmi bir dille yanıt
vermek.
 Uyumsuzluk: Düzensiz yanıtlar vererek
anlaşılması güç iletiler göndermek.
 Bağlantısızlık: Birbirleriyle çelişik,
karşımızdakinin aktardığı ile bağlantısı
olmayan sözlü ve sözlü olmayan iletiler
vermek.
46
KİŞİLERARASI
İLETİŞİM IV
MARK KNAPP’IN İLİŞKİ SONA
ERDİRME MODELİ
30.10.2012
47
 Ayrım
Yapma
 Sınırlama (Eşlerin birbirlerine sınır
koymaları)
 Çökme (Tartışmalar azalır)
 Kaçınma (Ayrılma)
 Sona Erdirme
48
KNAPP’IN İLİŞKİ SONA ERDİRME
MODELİ
 Ayrım
Yapma
Bu aşamada tarafla “biz” yerine “ben” i
vurgularlar.
Başka bir ,bireyler bağımsızlıklarına sahip
çıkarlar. Değişik hobiler ve etkinlikler
geliştirebilirler.
İlişki ayrışmayı sürdürebilir ya da bu
aşama çiftlerin ilişki durumunu
irdelemelerine bir işaret oluşturabilir.
49
 Sınırlama
Çiftin ilişkisi bu aşamada çok azalır.
Belirli tartışma konularını göz ardı etme
eğilimi gösterirler.
Dışa karşı çift normal görünür.
Ancak iki taraf arasında ilişkinin
tartışılması ve daha olumlu bir düzene
döndürülmesi konusunda girişimler olabilir.
50
Çökme
Bu aşama süresince bireyler ilişki konusunda tartışmadan
kaçınırlar.
Çünkü diğerinin ne söyleyeceğini bildiklerini düşünürler.
Başkaları bir bozukluk olduğunun farkına varmaya başlar.
51
Kaçınma
Bu aşamada
çiftler fiziksel
anlamda
birbirlerinden
kaçınmaya
başlarlar.
Bireyler tartışma
fırsatlarını da en
aza indirirler.
52
 Sona
Erdirme
Bu ilişkinin son aşamasıdır.
Bu son, bir okulun dönem sununda oda
arkadaşlarının ayrılması gibi doğal olarak
da olabilir ya da boşanmada olduğu gibi
bir hüküm sonunda da olabilir.
İlişkinin sona ermesi olumlu ya da olumsuz
gelişebilir.
53
KİŞİLERARASI
İLETİŞİM V
Etkili Kişilerarası İletişim İçin
Kendini Açmak
06.11.2012
54
ETKİLİ KİŞİLERARASI
İLETİŞİM
Kaynağın, hedefe(Alıcıya) gönderdiği ileti
aracılığıyla amaçladığı sonuçlara ulaşabilmesi
ve geribildirimin gerçekleşmesi etkili bir iletişim
biçiminin temel yapı taşını oluşturmaktadır.
 Etkili kişilerarası iletişimde, hedefin tutum ve
davranışlarında istenilen yönde bir değişiklik
yaratmak yani kaynağın hedefi ikna edebilme
yetisini ortaya koyabilmesi önem kazanmaktadır.

55
ETKİLİ KİŞİLERARASI İLETİŞİMDE
DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN İLKELER

1.
2.
3.
4.

1.
Destekleyici olmak.
Yardımsever bir tutum sergilemek.
Gerekli yerde karşıdaki kişiyi övmek
Karşınızdaki kişiye cesaret vermek.
Sorumluluk vermek.
Eleştirel Olmamak.
Yargılayıcı olmadan, yapıcı eleştirilerde
bulunmak.
56
"Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir... Türk milleti milli birlik ve beraberlik
içerisinde güçlükleri yenmesini bilmiştir… Türk milletinin tarihi bir niteliği de güzel sanatları sevmek ve onda
yükselmektir. Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni
alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır..."
"Bizim başka milletlerden hiç bir eksiğimiz yok. Cesuruz, zekiyiz, çalışkanız, Yüksek
amaçlar uğrunda ölmesini biliriz."
"Türk kuvvet ve zekasının yenmediği ve yenemeyeceği güçlük yoktur."
57

1.
2.
3.

1.
2.

1.
Doğal Olmak
Durgun ve resmi olmak yerine, canlı enerjik,
dinamik olmak.
Israrcı bir davranış biçimi sergilemekten
kaçınmak.
Güleryüzle canlı bir ses tonuyla konuşmak.
Açık Düşünceli Olmak
Yeni düşünceleri kısa sürede kavrayabilmek.
Sabit düşünceli olmamak.
Kendini Anlatmak
Kişinin kendiyle ilgili karşı tarafa bilgi
aktarması.
58
59
Kendini Anlatmak ve Bilinç:
Kendini başkalarına açmak. Hepimizin içinde
kendini gizleyen bir tarafı vardır.
Johari Penceresi Modeli bu durumu tanımlar.
1. Açık (serbest) Alan
2. Kapalı(kör) Alan
3. Saklı (gizli) Alan
4. Bilinmeyen (karanlık) Alan
60
1. Açık (serbest) Alan:





Başkalarının da bildiği yaşam alanı
Hem kişinin kendisi hakkında bildiklerini hem de diğerlerinin
o birey hakkındaki bildiklerini içermektedir.
Bu alan, genel olarak kolay gözlemlenebilir, kişinin
anlatmaktan çekinmediği bilgileri kapsar.
Sizin bütün bilinçli hareketlerinizi ve ifadelerinizi içerir.
Örneğin; Kişinin evli ve iki çocuk sahibi olduğunu
çevresindekilerin bilmesi
61
2. Kapalı(kör) Alan

Kendinize kapalı başkalarına açık olan alan.
Diğerlerinin bildiği ancak kişinin farkına varmadığı
bilgileri içerir.
 Bazen “kuşkulu” olarak adlandırılan bu tür bilgi,
kişinin bir başkası hakkında edindiği izlenimler ve
o kişinin davranışlarının yorumlanması ile ilgilidir
 Örneğin; Kişinin kendisinde olduğunu fark
etmediği rahatsız edici alışkanlıklar.

62
3. Saklı (gizli) alan

Başkalarına kapalı, kendinize açık alandır.
(Sırlar alanıdır)
Kişinin diğerleri ile paylaşmak istemediği,
bilinçli olarak gizlemek istediği bilgileri
kapsamaktadır.
 Kaygılar, korkular, kıskançlık duygularıyla
ilgili bilgiler bu alanda yer alır.

63
4. Bilinmeyen (karanlık) alan

Başkalarına da kendinize de kapalı olan alan.
Bu alan tanım olarak bilinmez olduğu için,
sadece var olduğunu varsayabilir ve ona
bilinçaltı ya da bilinçdışı gibi isimler
verebiliriz.
 Rüyalar, uyuşturucu benzeri etkiler ve mistik
deneyimleriniz Bilinmeyen Alanının en güçlü
kanıtlarıdır.

64
Açık Alan
Saklı Alan
65
 Bilinmeyen
Alan
Saklı Alan
66
 Kapalı
Alan
67
Johari penceresi:
Johari penceresi kendini açma açısından yararlı bir yoldur.
Johari penceresi senin kendi hakkında ne kadar bilgiye sahip
olduğunu ve diğer insanların seninle ilgili ne kadar bildiğini
göstermenin iyi bir yoludur.
 Açık iletişimden ne kastedildiğini ve iletişimin
gerçekleştirilmesinde karşılaşılan sorunların giderilmesi
yanında, güven sağlama ve danışmanlık sürecinde de
kullanılmaktadır.
 Bir başka deyişle Johari Penceresi, 2 veya daha fazla insan
arasındaki, kişi tarafından bilinen yani paylaşılan ya da kişinin
kendi tarafından bilinmeyen , paylaşılmayan iletişimi inceleyen
bir yöntemdir.


68
DİĞERLERİNCE BİLİNEN
KENDİ HAKKINDA
KENDİ HAKKINDA
BİLDİĞİN
BİLMEDİKLERİN
AÇIK BÖLME:
GÖRÜLMEYEN (KAPALI)
KENDİ VE DİĞERLERİNCE BÖLME:
BİLİNEN
KENDİNE KAPALI,
DİĞERLERİNCE
GÖRÜLEBİLEN
DİĞERLERİNCE
GİZLİ BÖLME:
BİLİNMEYEN
KENDİNE
DİĞERLERİNE KAPALI
BİLİNMEYEN BÖLME:
AÇIK
KENDİ VE DİĞERLERİNCE
BİLİNMEYEN
69
Kendini Açma ve Önemi
 Kendini
açma diğer insanlarla bilgi
paylaşmak için yararlı bir strateji olarak
görülür. Bilgi paylaşımıyla insanlarla daha
yakın oluruz ve bu bizim kişiler arası
ilişkilerimizi güçlendirir.
70
Kendini Açma ve Önemi
 Kendini
açma basit bir biçimde diğer
insanlarla bilgi paylaşımı değildir. Onun
yerine, bilim adamları kişisel açıklamayı,
kendini açmayı diğer insanlarla yani
normalde bilmedikleri ya da tanımadıkları
insanlarla bilgi paylaşımı biçiminde
tanımlamaktadır. Kişinin bilgiyi paylaştığı
kişiyle ilgili risk ve tehdit içerir.
71
KENDİNİ AÇMANIN İŞLEVLERİ:
 Kendini
açmanın farklı işlevleri
bulunmaktadır. Bu diğer insanlarla ilgili
bilgi edinmenin yararlı bir yoludur. Çünkü
bireyler tanıdıkları insanların
düşündüklerini ve hareketlerini önceden
tahmin edebilmeyi isteriz. Kendini açma,
diğer insanların nasıl düşündüğünü ve
hissettiğini öğrenmenin bir yoludur. Bir kişi
kendini açmaya görsün diğer insanında
kişisel bilgilerinin dışa vurur.
72
Kendini anlatmanın birkaç avantajı olsa da riskleri
de vardır:
 Risk açıldığımız kişinin bilgiye uygun yanıt
vermemesidir. Kişisel açıklama, kişinin kendini
açması otomatik olarak uygun etkiye rehberlik
etmez.
 Bir diğer risk, diğer kimsenin edindiği bilgiyle
ilişkide güç elde edecek olmasıdır. Sonuç olarak,
fazla kendini ortaya koyma ya da ilişkide çok erken
kendini açma zarar verir. Böylece kendini açma
aynı zamanda kullanışlıysa da ilişkiyi etkisi altına
alabilir.

73
 Bir
kişinin diğerine kendini açması
karşılıklı güveni derinleştirir ve her iki
insanın bir birini anlamasına yardımcı olur.
Söylediklerinin diğer insanın kabul
edilmesi kendi hakkında, ilişkileri hakkında
bireyi daha iyi hissettirir.
74
KİŞİLERARASI İLETİŞİM VE ÇATIŞMA ve
ÇÖZÜMLERİ VI
18.12.2012
Yaşanılan ortamlarda:
-hayal kırıklıkları
-güven sorunu çıkması,
-uyuşmazlıkların yaşanması
-çatışmaların varlığı
kaçınılmazdır.


Çatışmaların çözümü için ne yapılmalıdır?
Kişilerin toplumdan soyutlanarak ele alınması
doğru mudur?
HAYIR.
 Kişilerarası
iletişimde
çatışmaların
temelinde -bireysel yaklaşım farklılıkları
-toplumsal gelenekler
-kültürel ve ekonomik sorunlar
-bireylerde biçimlenmiş olan beklenti ve
amaçlar
-tutarsızlıklar,
-kendi içlerinde çatışmalar
bulunmaktadır.
Ancak tüm bu nedenler doğrultusunda
sorunu yalnızca kişinin psikolojisinde
aramak doğru değildir.
Çünkü Kişiler ;
-“Güvenli” bir yaklaşım biçimine yönelirler.
- Güven ortamının yaratılması önemlidir (Kendi
benlikleri ve dış dünya ile olan ilişkilerde
psikolojik denge ve uyum).
Bu bağlamda çatışmaların çözümü için
-Kişilere
göre
de
değişik
statejiler
uygulanmalıdır.
KİŞİLER ARASI İLETİŞİMDE ÇATIŞMADAN
KAÇINMA
BİLİŞSEL UYUMSUZLUK VE UYUMLULUK
Kişiler “Bilişsel Uyumluluk” kuramına
göre herhangi bir nedenle tutarsız,
dengesiz bir duruma düştüklerinde denge
kurmaya çalışırlar.
Çünkü uyumsuzluk, gerginlik kişilerin
üzerinde baskı yaratmaktadır.
Bilişsel Uyumsuzluk Kuramı’na göre;
kişinin kendi içinde yaşadığı ve diğer
bireylerle yaşadığı çatışmalarla
başa
1) Bir davranış değişikliğine gidilebilir
2) ya da gerginlik yaratan konuyla ilgili farklı bir tanımlama yapılarak
yaklaşım değişikliği gerçekleştirilir.
(Örneğin sigara içen birinin sigarayı bırakması ya da sigaranın zararlı
olduğunu düşünmeye son vermesi.)
2) Sorun yaratan uyumsuzluğa yeni öğeler katılır.
(Örneğin kişinin sigarayı bırakıp tütün çiğnemeye başlaması.)
3) Uyumsuzluk yaratan öğelerin aslında çok da önemli olmadığı
düşünülmeye başlanılır. (Örneğin ruh sağlığının beden sağlığında daha
önemli olduğu düşünülür. “Nasılsa öleceğiz, sağlıklı ya da sağlıksız ne fark
eder.”)
4) Uyumsuzluğu giderecek destekleyici bilgi aranır.
(Örneğin sigaranın yüksek tansiyona iyi geldiği gibi. )
5) Bilginin içeriği değiştirilir.
(Sigaranın sağlığa zararlı olduğu kabul edilmekle birlikte sigara
bırakıldığında örneğin alınacak kiloların daha zararlı olduğu düşünülür.)
6) “Yeni bilgi üretilir” ve zarar içeriği atılır ya da geçersiz yapılır.
(Örneğin Asya’da 5 yaşından beri sigara içen ve 120 yaşında bir kadının
yaşadığına dair bilgiler. )
KİŞİLER ARASI İLETİŞİM
ÇATIŞMASININ ÇÖZÜM YOLLARI
 Çatışmaları
çözmede
bireylerin
izleyecekleri yollar birbirinden farklıdır.
 Kimileri
çatışmaktan
ve
sorunlarla
yüzleşmekten kaçınırken kimileri ise
saldırgan
bir
yaklaşımı
benimsemektedirler.
 Ancak
çatışmayı aşamalı biçimde
çözmek olasıdır.
KİŞİLER ARASI İLETİŞİM ÇATIŞMASININ
ÇÖZÜM YOLLARI
Çatışmanın Çözüm Aşamaları
1-Çatışmayı tanımlamak:
Kişiye yöneltilen basit sorularla
sorunun
tanımlanması.
2- Olası çözümleri incelemek:
Bu aşamada oldukça fazla çözüm yolu ortaya
koyulması iyidir.
Örneğin Edward de Bono tarafından geliştirilen
“altı
şapkalı
düşünme”
tekniğinden
yararlanılabilir.
3-Çözümü Test Etmek:
“Çözüm gerçekleştiğinde taraflar kendilerini nasıl
hissedecek? Çözümden taraflar rahatsız olabilirler mi?
Çözüm yalnızca bir taraf mı kazanç sağlıyor?)
4- Çözümü Değerlendirmek: Çözüm soruna ilişkin
anlaşmazlığı ortadan kaldırabildi mi?
5- Çözümü kabul etmek ya da reddetmek: Çatışmaya
neden olan soruna ilişkin ortaya konan çözüm kişiler
tarafından kabul edildiğinde uygulamaya konulması
gerekmektedir.
KİŞİLERARASI ÇATIŞMA ÇÖZÜMDE OLUMLU
YAKLAŞIMLAR
1-Uzlaşma:
Yaşanan olayda tarafların çözüm bulabilmek amacıyla karşılıklı
anlaşmaya varmalarıdır. Uzlaşmada her iki tarafta özveride bulunmaktadır.
Bu tür bir çözümde kaybeden taraf olmadığından her iki tarafta uzlaşmanın
sonuçlarından memnundur. Her iki tarafta belli bir oranda sağlanan
uzlaşmayla kazanç sağlamaktadır. Ancak taraflardan biri gerçekten
özveride bulunmayı istemiyorsa. Bu durumda uzlaşma tam anlamıyla
sağlanamaz ve iletişim zarar görür.
2- Yumuşatma:
Olayların taraflar lehinde çözümlenmesi için uğraş verilmesidir. Burada
amaç farklılıklardan çok benzerliklerin vurgulanarak, çatışmanın
giderilmesidir. “Biz bir aileyiz” örneğinde olduğu gibi.
3- Problem Çözme:
Bu yolda, kaçınmanın aksine, sorunun üzerine açık bir biçimde
gidilmesi söz konusudur. Bireyler konuyu ayrıntılı bir biçimde ele almak
için yüz yüze bir araya gelirler.
Daha çok iletişim sürecinde bilgi paylaşımının yetersiz kaldığı ya da yanlış
anlamaların olduğu zamanlarda işe yarayan bir yoldur.
4- Görüşmek: Bu çatışma çözümü en iyi kazan- kazan
durumunun yaratılmasını sağlamaktadır.
Taraflar çatışmanın çözümünde birbirlerine güven
duymayı öğrenmektedirler ve birlikte çözüm bulma
arayışındadırlar.
5- Yeniden yapılandırmak:
Açık
bir
iletişim
ortamı
içerisinde
problemin
yeniden
tanımlanmasıyla taraflarda farklı bir algılamanın oluşması
sağlanabilir.
6- Karşımızdaki Bireyi Dinlemek:
Karşılık olarak kişilerin birbirini dinlemesi sorunun kısa zamanda
çözümlenmesini
ve
çatışmaların
ortadan
kalkmasını
sağlayacaktır.
Download