agroforestry uygulamalarının organik tarım

advertisement
AGROFORESTRY UYGULAMALARININ ORGANİK TARIM TEKNİĞİNE
ETKİLERİ
Yrd. Doç. Dr. Sezgin AYAN
G. Ü. Orman Fakültesi Öğretim Üyesi,
E.mail:[email protected]
Prof. Dr. Hasan VURDU
G. Ü. Orman Fakültesi Dekanı 37200 - Kastamonu
E.mail:[email protected]
ÖZET
Tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de insanların ihtiyaçları gün geçtikçe
farklılaşmakta ve gittikçe artmaktadır. İnsanoğlunun bu isteklerine olumlu yönde katkıda
bulunmak amacıyla organik tarım, agregat kültürü, su kültürü vb. değişik tarımsal üretim
teknikleri ile agroforestry, agrosilvapastoral sistemler gibi tarım ve ormancılığın entegre
edildiği çeşitli yöntemler geliştirilmiştir.
Organik tarım tekniğinde üründe kantite yerine kaliteyi destekleyici pestisit ve mineral
gübre kullanımı en aza indirilmesi veya tamamen üretimde girdi olmaktan çıkarılması
hedeflenmektedir. Buna uygun olarak azot ve organik madde bakımından büyük bir bölümü
yetersiz olan ülkemiz topraklarının işletilmesinde tarım-ormancılık (agroforestry)
uygulamalarının başlatılmasında yarar görülmektedir. Çünkü, agroforestry uygulamaları
organik tarımın ilkeleriyle özdeşleşmektedir.
Bu çalışmada; pestisit ve mineral gübre kullanımını azaltıp, çevre hassasiyetini ön
planda tutan, ürün kalitesini artırmayı hedefleyen organik tarıma, agroforestry
uygulamalarının katkısı değerlendirilecektir.
1.GİRİŞ
Dünya nüfusunun hızla artmasına karşın kullanılan tarım alanlarının sınırlı kalması
dünya ülkelerini ve tarımsal araştırıcıları daha çok ürün elde etmek için yeni uygulama ve
araştırmalara zorlamıştır. Kısaca, tarımsal üretimde ana hedef, kantitatif verim artışı olmuştur
(Ulusoy, 1999). Bunun sonucu olarak, sınırlı tarım toraklarını ürün artışı sağlamak amacıyla
suni gübre, pestisit ve hormon gibi yapay girdilerin kullanılması hızla artırmıştır. Ancak doğal
olmayan bu maddelerin tarımda yoğun ve bilinçsiz kullanılması insan sağlığını tehdit eder ve
bir çok canlı doğal kaynak komplekslerinde tahribata neden olmaktadır.
Özellikle Türkiye gibi tarihin en eski dönemlerinden bu yana yoğun kullanıma obje
olan topraklarda bu tahribatı ve sömürüyü daha üst düzeyde görmemiz mümkündür.
Bu çalışma ile, insan sağlığını ve çevre hassasiyetini ön planda tutan organik tarım
tekniği uygulamalarına destek olabilecek agroforestry tekniğinin hangi konularda katkı ve
desteğinin olabileceği irdelenmiştir.
2. ORGANİK (EKOLOJİK, BİYOLOJİK) TARIM
Işıkber tarafından Grieshop ve Raj (1992)’a atfen; Organik tarım, ürün verimini belli
bir seviyede tutarak daha ziyade ürünün kalitesinin yükselmesini amaçlayan;su toprak, enerji
gibi doğal kaynakları koruyarak uzun süre kullanılabilirliğini talep eden, kimyasal
kullanılmasının azaltılmasını ve insan yapımı kaynaklara en az güveni tavsiye eden; çevre
hassasiyetini ön planda tutarak tarımsal girdilerin etkili ve akıllı kullanılmasını amaçlayan bir
tarımsal üretim şekli olarak tanımlanmaktadır (Işıkber 2001). İlter vd. (1999), ekolojik tarım
felsefesinde güdülen amacın öncelikle kötü gidişi durdurmak ve mümkün olduğunca çevreyi
insan sağlığını tehlikeye düşürmeyen, onları sağlıklı ürünlerle besleyen bir hale getirmektir.
Altındişli ve İlter (1999) ekolojik tarımı, ekolojik sistemde hatalı uygulamalar sonucu
kaybolan doğal dengeyi yeniden kurmaya yönelik, insana ve çevreye dost üretim sistemlerini
içermekte olup,
esas itibariyle sentetik kimyasal ilaçlar ve gübrelerin kullanımının
yasaklanmasının yanında organik ve yeşil gübreleme, münavebe, toprağın muhafazası,
bitkinin direncini artırma, parazit ve predatörlerden yararlanmayı tavsiye eden, bütün bu
olanakların kapsamlı bir sistemde oluşturulmasını talep eden, üretimde miktar artışını değil
ürünün kalitesinin yükselmesini hedefleyen bir üretim şekli olarak tanımlamaktadır.
Ayan (1999), ekolojik tarımı ise, sağlıklı gıdalar üretmek ve doğanın dengesini
bozmamak amacıyla bitkisel ve hayvansal üretimin uygun ekolojilerde, kültürel tedbirler
biyolojik mücadeleler ve doğal gübreleme yoluyla gerçekleştirilen tarım şeklinde
tanımlamaktadır.
3. AGROFORESTRY
Tarımsal ormancılığın tanımı değişik şekillerde yapılmaktadır. Ancak bu tanımların
ortak yönü, aynı arazi parçası üzerinde aynı zamanda çeşitli ürünler elde etmek olarak ifade
edilebilir (Şefik 1995). Ayberk (1992), Atkinson’a atfen İngiltere’de tarımsal ormancılığın,
iğne yapraklı ağaç plantasyonları altında ve arasında yem bitkilerinin ve tarım ürünlerinin
yetiştirilmesi şeklinde uygulandığını belirtmektedir.
Türker (1989) Napoleon (1987)’e atfen, tarımsal ormancılığı sürekli bir içerisinde en
fazla çıktı elde etmek amacıyla çok yıllık odun ürünlerini yıllık tarımsal ürünler ve/veya
hayvanlar ile aynı arazi üzerinde planlı olarak kullanıldığı bir arazi kullanım sistemidir.
Tarımsal ormancılık uygulamalarında iki yönlü ürün alınmasının yanı sıra verimlilik,
devamlılık, ekonomiklik, toprak ve suyun korunması, erozyon kontrolü, yetişme ortamının
organik madde yönünden zenginleştirilerek, fiziksel ve kimyasal özelliklerinin iyileştirilmesi
ve verim gücünün artırılmasını göz önünde tutulmaktadır (Şefik 1995, Young, 1989). Ayrıca,
kullanılan tarımsal ormancılık sistemine bağlı olarak değişen şekillerde ekolojik koşulları
iyileştirmek, hava sıcaklığını düşürmek ve rüzgar hızını azaltmak gibi fonksiyonlar da
gerçekleştirilir.
3.1. Agroforestry’nin Avantajları
1. Toprak Kalitesini ve Besin Seviyesini İyileştirmesi
Bitkilerin topraktan dikey yönde yararlanma alanlarının çoğalması ve toprağın
kimyasal, fiziksel ve biyolojik karakteristiklerinin gelişmesine olanaklı kılarlar.
Toprağın üst ve alt katmanların verimlilik yönünden farklıdır. Ağaçlar, genellikle, alt
topraktan almış oldukları besin maddelerini üst toprağa taşımak suretiyle zirai ürünlere
verirler.
2. Toprak Erozyonunun Azaltılması (Su ve Rüzgar Erozyonu)
Ağaçlar, toprağı dal ve yaprakları vasıtasıyla örterek şiddetli yağışlardan korur ve
toprağın erozyon riskini azaltır.
3. Mikroklimanın Düzelmesi
Rüzgar koruma tesislerinin inşa edildiği arazilerde, toprak, rutubet yönünden olumlu
olarak etkilenir.
4. Ürün Kayıpları Riskinin Azalması
Orman ve tarım ağaçları ile yıllık ürün veren zirai bitkilerin bir mekan düzeni
içerisinde birlikte yetiştirilmesi, klimatik ekstremlerden, böcek afetlerinden ve fiyat
dalgalanmalarından meydana gelecek kayıpların azaltılmasına yardımcı eder. Bazı böcekler,
bir kısım bitki türlerine göre zarar verirken, diğer türler musallat olmazlar. Bu olay, köylünün
ürün gelirinin korunmasında önemli bir etkendir. Bazı ürünlerin böcek afetinden
etkilenmelerine rağmen, diğer ürünler bu durumu telafi eder. Bir kurak dönem sonunda
meydana gelecek bir böcek afetinde köylü, ürün çeşitliliğinden dolayı kaybı azdır.
Aynı şekilde, herhangi, bir fiyat dalgalanmalarında, birkaç ürün yetiştirmenin tek ürün
yetiştirilmesine göre riski daha azdır. Bir malın fiyatının düşmesi halinde, diğer ürünün
fiyatının yükselmesi veya fiyatını koruması, çiftçiyi ekonomik yönden rahatlatır.
5. Ağaçlar, Sarılıcı Zirai Bitki Türlerine Destek Sağlar
Birçok ağaç türleri, alt tabakada yetişen, karabiber, vanilya, tatlı patates gibi sarılarak
büyüyen zirai bitkilere fiziksel destek sağlar. Bu ağaçlar, sarılıcı bitkiler için gerekli olan ve
ekonomik değere haiz direk çubuk gibi materyallerin yerini alır ve köylünün ürün masraflarını
azaltır.
6. Gölgelemenin Müspet Etkisi
Sıcak Uzak Doğu ülkelerinde, kahve ve kakao gibi bazı ürünler, iyi yetişebilmeleri
için gölgeleme etkisinden faydalanmak durumundadırlar. Bu durum, toprak durumu yeteri
kadar elverişli olmayan ve şiddetli yağışlar ve anormal sıcaklıkların vuku bulduğu yerler de
çok önemlidir. Dünyanın birçok bölgesinde, bu çeşit ürünler için gölge temin eden ve toprağa
nitrojen sağlayan çok amaçlı, ağaç türleri kullanılmaktadır. Örneğin, Doğu Malezya’da gölge
ağacı olarak Albizzia falcataria, kahve plantasyonları için kullanılmaktadır.
7. Köylü Gelirinin Artışı
Monokültür tarım sisteminde, bir mevsim içerisinde yüksekçe bir gelir elde
edilmektedir. Halbuki agroforestry’de işin çeşitlenmesi ve bütün yıla dağıtılmış olması gelirde
artışlar sağlar.
8. Ürün Çeşitliliği Köylüye Daha Fazla Yarar Sağlar
Odunsu ve otsu bitkilerin birlikte aynı arazi üzerinde yetiştirilmesi ile yakacak odun,
sırık, kereste, hayvan yemi elde edilir. Ayrıca, sıcak ülkelerde hayvanlar ve bitkiler için
gerekli gölgelenme ve rüzgardan korunma gibi çeşitli faydalar da sağlanmış olur. Örneğin,
Doğu Karadeniz Bölgesi geleneksel agroforestry uygulamaları için; fındık+orman ağacı
türleri (kızılağaç, kestane vb.) kombinasyonu, fındık+mısır uygulamaları (fındık kapalılık
oluşturuncaya kadar geçen 4-5 yıl için mısır yetiştirilmesi gibi) (Turna 1992, Şefik, 1995)
Ayrıca, D. K. Bölgesi I.–IV. sınıf arazilerden erozyon, tuzluluk, taşlılık, yüksek eğim
ve yaşlık gibi faktörler nedeniyle tarım yapılamayan veya pahalı ıslah önlemi gerektiren
kısımlarında kızılağaç ağaçlandırmaları ekonomiklik sağlayabilecektir (Ayan vd. 2001).
3.2. Agroforestry’nin Dezavantajları
- Yıllık ve çok yıllık bitkiler arasındaki olası rekabet,
- Toprak işleme ve hasat döneminde ağaçların zarar görebilmesi,
- Hayvanların yıllık ve çok yıllık tarım bitkilerine zarar verebilmesi,
- Kombine yetiştirilen bitkilerden bazılarının köklerinden salgıladığı enzimler
vasıtasıyla diğer bitkinin gelişimini engelleyebilmesi (Allelopaty)
- Ağaçların, zararlı böcekler için alternatif yaşam yeri olması gibi bazı dezavantajlar
olasıdır.
3.3. Agroforestry’de Tercih Edilmesi Gereken Ağaç ve Ağaççıkların Özellikleri
Ve Kullanılabilecek Türler
Agroforestry sistemlerinde yetiştirilecek ağaç ve zirai ürünlerin birbiriyle uyumlu
olabilmeleri için aşağıdaki özelliklerin bir çoğun sahip olmaları gerekmektedir.
Ülkemizde adaptasyon sürecini tamamlamış ve ıslah çalışmaları üzerinde yoğunlaşılan
ekzotik tür olan Eucalyptus camaldulensis ile Populus sp. ve, Alnus sp. gibi hızlı büyüme
özelliğindeki türler,
Kolay sürgün verme yeteneğindeki ve tetar işletmeciliğine uyum sağlayabilecek
Morus sp., Robinio pseudoacacia, Populus sp., Sequoia sempervirens gibi türler,
Toprağa organik madde desteği ve besin maddesi geri beslemesi yapabilecek geniş
yapraklı ve bol yaprak dökümü özelliğine sahip Alnus sp. ve Populus sp. türleri,
Kök gelişimleri bakımından da kuvvetli ve yüzeysel yan kök geliştirmek suretiyle
kombine olarak yetiştirildiği tarım ürünü ile kök mücadelesine girmeyecek özelliğe sahip
Acacia sp., Albizzia sp., Castanea sp. türleri,
Havadaki azotu köklerindeki yumruları ile toprağa bağlayabilen Acacia sp., Robinia
pseudoacacia, Casuariana equisetifolia türleri,
Tepe çatısı fazla gölge yapmayan diğer bir ifadeyle tepe çatısı altına ışık geçmesine
olanak veren ve tepe elastikiyeti fazla olmayan Eucalyptus camaldulensis, Acacia sp., ve
Populus sp. türleri,
Sivri tepeli türler rüzgar perdesi gibi sistemlerde kullanılması olanağı sunan Cupresus
sempervirens, Ailantus altissima, Robinia pseudoacacia türleri,
Budanmaya dayanıklı olan Populus sp. ve Eucalyptus camaldulensis gibi türler,
Erken yaşlarda, geniş aralık ve mesafe için uygun Populus sp. ve Eucalyptus
camaldulensis gibi türler,
Kolay ayrışabilen, sert olmayan yapraklara sahip Alnus sp. gibi türler,
Toprağın derin tabakalarından besin alıp, bol yaprak dökümüyle tekrar toprağı geri
besleyebilen türler,
Kullanılacak tarımsal ormancılık sistemine göre özellikle tarımsal ürünle yan yana
olacak şeritlerde ağaç ile tarım bitkisinin kök mücadelesini engelleyebilecek, kök sistemi
yoğun çalılar,
Asit topraklara dayanıklı, toprak ıslahı, rüzgar perdesi, peyzaj ve biomass üretim
amaçlı olarak kullanılabilen ayrıca, yaban yaşamı için koruyucu bir örtü ve besin
sağlama özelliğindeki Alnus sp. türleri ile biyolojik savaşa olanak sunacak ekosistemi
oluşturabileceğinden agroforestry amaçlı olarak kullanılması önerilebilecek türlerdir
(Yahyaoğlu vd. 2002, Şefik 1995, Ürgenç 1998, Turna 1992).
4. ORGANİK TARIM YETİŞTİRİCİLİĞİ İLE KOMBİNE EDİLEBİLECEK
AGROFORESTRY SİSTEMLERİ
Tarımsal ormancılıkta uygulanan sistemler iki grupta toplanmaktadır.
A. Ürün rotasyon sistemleri: Yıllık zirai ürünlerin zaman içinde ağaç ürünleriyle
artarda kullanıldığı tüm agroforestry sistemlerini kapsar.
a) Dönüşümlü kültivasyon
b) Taungya sistemi gibi
B.
İç içe kültivasyon sistemleri: Bu sistemde çok yıllık (ağaçlar-ağaççık) ve
yıllık (zirai ürünler) aynı alanda yetiştirilir. Bu sistemde üç alt sistem mevcuttur.
a) Sınır-Hudut Boyuna Ağaç Dikimleri: Bu sistemde, daha çok çiftçilerin ağaçları,
rüzgar perdesi, çit ve hudut işareti olarak tarlaların kenarından yetiştirmelerinden ortaya çıkar.
Bu sayede; aynı alan üzerinde yakacak odun üretimi, çiftlik hayvanları için yem üretimi,
organik gübre olarak yeşil gübre üretimi ve sahanın korunması-iyileştirilmesi gibi
tamamlayıcı hizmetleri yerine getirir.
b) Alternatif Sıralar ve Şeritler (Alley-Hedgerows Kültürü): Bu sistem, erozyon
kontrolü ve eğimli arazilerin stabilizasyonunda etkili olabilmek için tesviye eğrileri boyunca
veya eğime karşı, iki tarafı ağaçlı yol, dar yol ve koridor şeklinde ağaç dikiminin yapıldığı ve
ara alanlarda zirai ürünlerin yetiştirildiği bir sistemdir.
c) Rastgele Karışım: Ürün bileşiminin yapısında herhangi bir özel ve sınırlayıcı bir
durum yoktur. Düzenleme karışık görülüyor olmasına rağmen, gerçekte bitkiler kendi
ekolojilerine uygun yerlerde yer alırlar ve çok iyi bir şekilde bir arada bulunurlar. Endonezya
ve Filipinler’de çoğu “ev bahçeleri” bu çeşittendir.
d) Nehir Kenarı Tarım Arazilerinde Kombine Kültivasyon: Akarsu mecrasının
büyüklüğüne bağlı olarak dizayn ve tesis edilecek odunsu elemanlar ile su etkisiyle aşınan
kıyılar daha stabil hale getirilmiş, zirai ürün yetiştiriciliğinde kullanılan mineral gübre ve
pestisitlerin odunsu elemanlar tarafından daha güçlü tutulabilmesi ve dolayısıyla su
içerisindeki
canlıların
kirleticilere
karşı
korunması
kombine
kültivasyon
sağlanabilmektedir (Turna 1992, Şefik 1995, Dosskey Schultz Isenhart 1997).
ile
5. SONUÇ VE ÖNERİLER
Organik ürün yetiştirilen arazide odunsu elemanların kombine kültivasyonu
düşünüldüğünde;
Toprağın verimliliği daha uzun süre korunarak, üretimin yapıldığı yetişme ortamında
kendi içinde geri besleme özelliği olan bir sistem oluşmasına destek verilmiş olunur.
Beklenmeyen olumsuz çevre ve pazar koşullarına karşı riski daha düşük bir ekoloji ve
ürün çeşitliliği yelpazesi sunabilir.
Odunsu elemanların organik artıkları ile toprağın organik madde oranına destek
sağlanmış olur.
Toprakta var olan ancak zirai ürünlerin faydalanamadığı besin maddelerinin ağaçağaççıklar ile ortama geri kazandırılması olanaklı olabilir.
Hastalık ve zararlılara karşı ağaç ve çalılar ile faydalı böceklere ortam oluşturulabilir,
böylece de kombine kültivasyonun yapıldığı söz konusu ortamda zararlılara karşı
biyolojik mücadele olanağı sağlanabilir.
Su ve rüzgar etkisiyle olan toprak erozyonu ve zirai ürün üzerindeki rüzgarın olumsuz
etkisi azaltılmış olur.
Özellikle atmosferik azotu toprağa bağlayabilen akasya, kızılağaç gibi odunsu türler
ile toprak azotça zenginleştirilerek, tarım topraklarındaki en önemli handikap bir ölçüde
azaltılabilir.
6. KAYNAKLAR
Altındişli E., İlter, E., 1999. Eko-Tarımda İlke ve Kavramlar, Ekolojik Tarım, ETO Ekolojik
Tarım Organizasyon Derneği, Kasım-1999, İzmir.
Ayan, R., 1999. Ekolojik Tarımda Kontrol ve Sertifikasyon, Ekolojik Tarım, ETO Ekolojik
Tarım Organizasyon Derneği, Kasım-1999, İzmir.
Ayan, S., Çetiner, Ş., Ulu, F., 2001. Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesinde Fındık ve Çay
Ziraatı ile Birlikte Kızılağaç Tarımının İrdelenmesi, G. Ü. Kastamonu Orman Fakültesi
Dergisi, Kasım-2001, Yıl.1, s. 269-280, Sayı.2, ISSN. 1303-2399, Kastamonu.
Ayberk, S., 1992. Tarımsal Ormancılığın Tanımı, Önemi, Uygulama ve Araştırmalardan
Örnekler, Kavak Ve Hızlı gelişen Yabancı Tür Orman Ağaçları Araştırma Enstitüsü, 1992/1
No.18, İzmit.
Dosskey, M., Schultz, D, Isenhart, T., 1997. How to Design a Riparian Buffer for
Agricultural Land, Agroforestry Notes, USDA Forest Service, Rocky MountainStation-USDA
Naturel Resources Conservation Service, January-1997.
Işıkber, A. A., 2001. Ekolojik Tarımsal Üretim ve Biyolojik Mücadele Programları, KSÜ
Rektörlüğü, Yurtdışından Dönen Akademik Personel Konferansları, I. Bölüm Ziraat FakülteiOrman Fakültesi, Yayın No.86, Kahramanmaraş.
İlter, E., Altındişli, A., İlter, U., 1999. Ekolojik Tarımın Tarihçesi, Ekolojik Tarım, ETO
Ekolojik Tarım Organizasyon Derneği, Kasım-1999, İzmir.
Şefik, Y., 1995. Tarımsal Ormancılık (Agroforestry), KTÜ, Orman Fakültesi, Trabzon.
Turna, İ., 1992. Akçaabat Bölgesinde Agroforestry Potansiyelinin Belirlenmesi, KTÜ, Fen
Bilimleri
Enstitüsü,
Orman
Mühendisliği
Anabilim
Dalı,
Yüksek
Lisans
Tezi,
(Yayınlanmamış) Trabzon.
Türker, M. F., 1989. Agroforestry Sistemleri, (Napoleon T. Vergaradan Çeviri) Orman
Mühendisliği Dergisi, Ankara.
Ulusoy, E., 1999. Tarımsal Üretim Biçiminde Değişen Kavram ve Koşullar, Ekolojik Tarım,
ETO Ekolojik Tarım Organizasyon Derneği, Kasım-1999, İzmir.
Ürgenç, S., 1998. Genel Plantasyon ve Ağaçlandırma Tekniği, İÜ, Orman Fakültesi,
Genişletilmiş 2. baskı, İstanbul.
Yahyaoğlu, Z., Ayan, S., Gerçek, V., Şahin, A., 2002. Alnus glutinosa subsp. barbata
Çeliklerinde Köklendirme Denemeleri, Kafkas Üniversitesi-Artvin Orman Fakültesi-Artvin
Orman Bölge Müdürlüğü, II. Ulusal Karadeniz Ormancılık Kongresi, Cilt. II, s. 423-430, 1518 Mayıs 2002, Artvin.
Young, A., 1989. Agroforestry for Soil Conservation, ICRAF, Nairobi, Kenya.
Download