Büyük Ortadoğu Projesi Suya Mı Düşüyor? 90’lı yılların başında, tüm dünyayı siyaset, ekonomi ve askeri anlamda etkisi altına alan soğuk savaş dönemi sona erdi. Bu dönem sonunda tek süper güç olarak yola devam eden, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) oldu. ABD, bu dönemin sona ermesiyle birlikte Orta Doğu gibi stratejik öneme sahip bölgelerde yayılma ve genişleme planlarına hız verdi. Yalnız bu planların gerçekleştirilmesi anarşist bir yapıya sahip dünya düzeninde süper güç olan ABD için bile o kadar da kolay değildir. Bunu önemli nedenlerinden bir tanesi de dünya üzerindeki örgütlerin hız kazanarak çoğalmasıdır. Bu örgütlenmelere örnek olarak; 1996 yılında “Şanghay Beşlisi” olarak bir araya gelen Rusya, Çin, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan’a 2001 yılında Özbekistan’ın da katılımıyla, “Şanghay İşbirliği Örgütü” (ŞİÖ) adını alan bölgesel oluşumu gösterilebilir. ŞİÖ, bölgesel güvenliği ve silah kontrolünü sağlamak, terörizm ve sınırlardaki uyuşturucu kaçakçılığını önlemek, politika, güvenlik ve ekonomi alanlarında işbirliğini sağlayabilmek amacı ile kurulmuştur. Her yıl örgüt tarafından düzenlenen zirveler, dünya gündeminde fazlasıyla yer bulmaktadır. Bunu yegâne sebebi zirvelerde alınan kararların bölgenin siyasal, ekonomik, askeri düzenine yeni oluşumlar kazandırmak amacını gütmesidir. Örgütün 2005 yılında Kazakistan’ın başkenti Astana’da yaptığı zirvede, ABD’den, Özbekistan’daki askeri üstlerini boşaltması talebini örnek olarak gösterebiliriz. ŞİÖ’nün belirtmiş olduğu bu bildiri ile batı karşıtı bir yol izledikleri konuşulmuştu. ŞİÖ geçtiğimiz temmuz ayında 7. zirvesini gerçekleştirmek için Kazakistan’ın başkenti Bişkek’te bir araya geldi. Bu zirveye üye devletlerin yanı sıra; Moğolistan, Pakistan, Afganistan, Hindistan, Türkmenistan ve İran’ın yetkili devlet adamları gözlemci statüsü ile katıldılar. Zirvede İran’ın tam üyelik girişimlerinde bulunması, daha önce konuşulan batı karşıtı oldukları suçlamalarına bir yenisini daha ekledi. Ayrıca zirvenin gündeminde, resmi olarak kuruluş amaçları arasında bulunmayan enerji birliğinin görüşüldüğü gelen haberler arasında. Bu konunun Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in önerisi olarak gündemde yer aldığı biliniyor. Bu gündem maddesi ile iki ve çok taraflı anlaşmalar yapılabileceği, böylece örgüt içinde enerji konusunda kurumsallaşmanın olabileceği söyleniyor. Böyle bir projenin gerçekleşmesi halinde İran, Rusya gibi büyük üreticiler ve Çin, Pakistan gibi büyük tüketiciler bir araya gelmiş olacaklar. Eğer ŞİÖ, diğer alanlarda gösterdiği başarıyı bu alanda da kanıtlarsa, Orta Asya’daki OPEC tarzı bir oluşumu gözlemlemek kaçınılmaz olsa gerek. Bu zirvenin dikkat çeken bir başka özelliği de beraberinde “Barış Misyonu 2007” adında bir tatbikatın ilk defa düzenlenmesi oldu. Çin ve Rusya’nın önderlik ettiği tatbikatta, ŞİÖ askeri kuvvetleri tarafından teröristlerce işgal edilmiş bir yerleşim bölgesinin kurtarılması ve düzenin tekrar sağlanması anlatıldı. ŞİÖ bu tatbikat ile dünya gündeminde yankı uyandırdı. Bazı çevreler tarafından bu tatbikatın Çin ve Rusya’nın bölgedeki hâkimiyetini göstermek amacı ile düzenlenmiş olduğu yapılan yorumlar arasında. Şanghay İşbirliği Örgütü kurulduğu günden bu yana yaptığı zirveler, aldığı kararlar ile Ortadoğu’da dengeleri değiştirebilecek adımlar atıyor. Bu gelişmeler Amerika’nın daha önce Orta Doğu üzerinde, genellikle enerji kaynakları için yaptığı planlarını ve bölgesel çıkarlarını günden güne daha da zorlayacak gibi görünüyor. Soğuk Savaş sonrası bölgesel oluşumların gerçekleşmesi ile dünyanın tek kutuplu sistemden çıkarak, çok kutuplu sisteme daha çok yaklaştığını göz ardı etmek mümkün olmasa gerek. İlknur ÜNAL Uluslararası İlişkiler ve Avrupa Birliği 3. Sınıf Öğrencisi Avrupa Birliği Kulüp Başkanı