İNSAN İLİŞKİLERİ VE İLETİŞİM

advertisement
İNSAN İLİŞKİLERİ
VE İLETİŞİM
Kuruluşların iki yönü
TEKNİK
İNSAN İLİŞKİLERİ
Bütünlük içinde, Birbirine bağlı ve
birbirinden destek alarak çalışır.
İnsan ilişkileri,
Bir örgütteki insanları birleştirip
uyumlaştırarak çalışma durumuna
getirmeye çalışan yönetsel bir işlevdir.
Çalışanın örgüt içindeki yerleşmesini;
işlerine ve iş arkadaşlarına bağlanmalarını
ve örgüt içinde en iyi hizmet verecek
şekilde çalışmalarının sağlanmasını amaç
edinen bir konudur.
Çalışma davranışlarının bir incelemesi;
hem çalışanların, hem de kuruluşun ortak
çıkarları için, çalışma koşullarının
geliştirilmesi çabasıdır.
Kuruluşlardaki insan ilişkilerinin
geliştirilmesiyle işbirliği ve verimlilik
artar, ayrıca çalışanların sosyolojik,
psikolojik ve ekonomik gereksinmeleri
karşılanır.
Kuruluşun başarılarında insan ilişkileri
yönünün
daha
belirleyici
olduğu
zamanımızda elde edilen kazanç kadar
önemlidir.
Çünkü bir çalışan davranışı, görünüşü ve
konuşması ile kurumunu müşteriye
beğendiren, vitrini oluşturan kişidir.
Günümüz yüzyılı günlük yaşamı, sosyal
ilişkilere dayanmaktadır. İş yaşantısında
ise sosyal ilişkiler bir zorunluluk haline
gelmiştir. Çalışanlar arasında kendilerini
başkalarına sevdiren, sosyal çevreleri
geniş olan kimselerin daha başarılı ve
mutlu oldukları inkar edilemez bir
gerçektir.
Çalışan insan üstleri ve astları ile olan
ilişkilerinde ve dış ilişkilerinde aynı
başarıyı gösterdiğinde, hem kurumun
kamuoyundaki saygınlığını hem de
kendi saygınlığını arttıracaktır.
Bir kurumda sosyal ilişkiler iyi kurulamamışsa;







VERİM AZALIR,
DİSİPLİNSİZLİK ARTAR,
HUZURSUZLUK ARTAR,
DEVAMSIZLIK SIKLAŞIR,
İŞ KALİTESİ DÜŞER,
HATALAR ÇOĞALIR,
DEDİKODU, ÇEKEMEMEZLİK
sağlıksız ilişkiler doğar.
vb.
İLETİŞİM
Günümüz insanın en çok zorlandığını itiraf
ettiği iletişim;
Duygu, düşünce veya bilgilerin, akla
gelebilecek her yolla(görsel, yazılı ve sözlü
yöntemler;
Konuşma,dinleme,
yazma,
eylem,davranış,
tavır,
resim,
işaret)
karşımızdaki kişi veya gruplara aktarma
işlemidir.
İLETİŞİMİN AMACI
İletişim halindeki kişi ya da kişiler
arasındaki bir şeyi ortak kılmak, anlaşma ve
uzlaşma sağlamaktır.
Bilgi vermek, ikna etmek, talimat vermek,
eğitmek, teşvik etmek, anlamak, eğlendirmek
amacındadır.
İLETİŞİM SÜRECİ
Gürültü
Kodlama
Kaynak
MESAJ
KANAL
Geri Besleme
Kod Açma
Alıcı
KAYNAK:
Konuşan, yazan, çizen ya da yüz ve
beden hareketlerinde bulunan yani
mesajı ileten; kişi radyo, tv
v.b.........
MESAJ:
Kaynaktan alıcıya gönderilen uyarı, düşünce,
duygu, kanı ya da bilginin kaynak tarafından
kodlanmış biçimidir. Bir başka deyişle;
kaynağın içeriği seçim süzgecinden geçirerek
ifade etmesidir. Seçim süzgeci düşünerek
seçmeyi anlatır. Bir de düşünmeden
yaptığımız
refleksler
vardır.
Örneğin
yüzümüze yakın yerde el çırpılması halinde
gözümüzü kırparız; bu mesaj değildir.
KANAL :
Işık dalgaları, radyo dalgaları, ses dalgaları,
telefon kabloları, hava, sinir sistemi gibi
mesajı taşıyan fiziki araçlardır.
ALICI:
İletişim sürecinde kaynağın gönderdiği
mesaja hedef olan öğedir. İletişim
yalnızca
insanlara
özgü
değildir.
Hayvanlar, makineler(Satranç oynayan
bilgisayarlar) arasında da olabilir.
İletişimin olabilmesi için sadece mesaj
alışverişi yani iki yönlülük yetmez. Alınan
ve verilen mesajların birbirleriyle ilişkili
olması da gerekir.
Günlük yaşamda yorgunluk, yanlış
anlama, dikkati başka noktaya verme gibi
nedenlerle alınan mesaj ile geri bildirimin
birbiriyle ilişkili olma durumu aksatılabilir.
Bu aksaklık süreklilik gösterirse kişinin
ruhsal dengesinde bozukluk olduğu
düşünülür.
İLETİŞİMDE İLK DAKİKA
ÖNEMLİDİR.
Karşı karşıya gelen iki insan arasındaki ilk
etkileşim,
iletişim
sürecinin
önemli
bir
belirleyicisidir. Bu etkiyi yaratan faktörler
karşılaşılan kişinin beden dilinden, kullandığı
kelimelere ve kişinin taşıdığı aksesuarlardan
içinde bulunduğu fizik ortam nesnelerine kadar
geniş bir dağılım gösterir. Bütün bu faktörlerin
bileşkesi “algılayan kişinin” değerlerinde bir yer
bulur ve o çerçeve içinde yorumlanır.
İnsanların %90 ı ilk birkaç
dakikada daha çok
görünüşe göre yargıya
varmaktadır.
İLETİŞİM SADECE BİLGİ
ALIŞVERİŞİ DEĞİLDİR.
Yalnızca bilgilerin değil, duygu ve düşüncelerin
bir bilgi olarak aktarılmasındaki eylemler ve bu
eylemlerin biçimi, iletişimin özünü yapılandırır.
Buna İletişimin evrensel yönü denir.Bilgiyi veriş
biçimi, sözlerin bedendeki ifadesi, iletişimi
değerlendirmede önemli bir noktadır.(Gülen bir
yüz, ancak gergin yüz hatları ile) iletişimde
bilgilenmek ve kavramak anlamak değildir. Amaç
anlayarak kavramaktır. (Hastanın ne istediğini
kavrar, ancak ne yaşadığını anlayamazsınız.)
İLETİŞİM KİŞİYE DEĞİL, KİŞİ İLE
YAPILIR.
İletişim ortaktır, bir başka kişi ile
yapılandırılır. Eğer alıcı hazır değilse
iletişim yolu kapalıdır. Kanaldan
alıcıya ulaşmaz.
İLETİŞİM BİR BÜTÜNDÜR
İletişimi kelimeler, eller, gözler gibi bütünlükten
soyutlayıp
süreçteki
bir
kesite
bakarak
değerlendirirsek yanılabiliriz. Örneğin Ellerin
masaya dayanması, sandalyeye ters oturmak,
sözsüz iletişim açısından destek aramak ve
güvensizlik işareti olarak yorumlanır. Bazen
güvensizlikten değil, bedenimizi dinlendirmek,
belimizdeki rahatsızlığı gidermek için olabilir.
Yine ayakta duran ve bacaklarını birbirine dolayan
kişinin güvensizlik ve gerginlik işareti verdiği
düşünülürken, soğukta üşümek veya tuvalet
ihtiyacı olduğu anlamına gelebilir.
İLETİŞİMDE ETKİLİ DİNLEME
ÖNEMLİDİR;
§
§
§
§
§
§
§
Tarafsız olarak dinle,
Konsantre ol,
Yargılamadan dinle,
Not al
Sözsüz iletişimi dikkate al,
Fiziksel olarak rahat konumda ol,
Savunmaya geçme
İLETİŞİMİ ENGELLEYEN
FAKTÖRLER
§
§
§
§
§
§
Katı hiyerarşi
Kapalı kapı politikası
Hizmet bilgisi eksikliği
Yaratıcılığa pirim vermeyen yapı
Ekip değil, kişi menfaatleri
§
Ön yargı
§
Karmaşık mesajlar
§
Eleştirinin eleştirildiği ortamlar
§
Sosyal ortamlar
§
Teknoloji
Etkili İletişim Yöntemleri
•Konuşmayı Kesmemek
•Karşınızdakini Rahatlatmak
•Karşınızdakini Dinlemek
•Sorular Sormak
•Dikkati Dağıtmamak
•Kendinizi Karşıdakinin Yerine Koymak
•Sinirli ve Öfkeliyken İletişim Kurmamak
• Tartışma ve Eleştirilerde Sert Olmamak
•Tekrar Etmek
•Yanıt Almaya Çalışmak
•Önyargılı Olmamak
•Ne Düşündüğünü (Fikrini) Sormak
•Soruları Açıklıkla Yanıtlamak
•İnandırmak ve Olumlu Yanıt Almak
•Vücut Dilini Okumaya Çalışmak
•Farklı Görüşlere Saygıyla Yaklaşmayı Bilmek
•Değerlendirme ve yargıyı sona bırakın
MESAJLARIN ULAŞMA
KANALLARI
SÖZ
SES
BEDEN DİLİ
%7
% 38
% 55
BEDEN DİLİ
Bedenimiz iç dünyamızı saran bir
eldivendir.
Beden
dili
de
iç
dünyamızın dışa yansımasıdır.
Dış görünüş, vücut duruşu, göz
teması, yüz ifadesi, el kol hareketleri,
sesimizin tonu ve hızı, eşyaların
konumu.
DIŞ GÖRÜNÜŞ:
Fiziksel özelliklerimiz ve yaratılışımız bize
genlerimizle geçmiştir. (Huy-Mizaç) Belli bir ölçüye
kadar değişmez niteliktedir.
Yürüyüş, oturuş, duruş biçimimiz yaratılışın,
eğitimin ve koşullanmanın sonucunda ortaya
çıkar.
Ancak giyiniş biçimimiz kişisel seçimimizdir.
Görünüşümüz, beden dilimiz, ön duruşumuz,
iletişim tarzı (Konuşma,yazım,dinleme, düşünme,
sunum tarzı) kişinin kendini dış dünyaya sunması
kısaca kişisel REKLAMDIR.
BEDENİMİZi
PROFESYONELCE
KULLANMALIYIZ!
İyi görünmek, özgüveni artırır,
olumlu bir imaj oluşturur, ilişkileri
geliştirir, performansı yükseltir.
KİŞİSEL İMAJ KIRICILAR ;
Rahatsız edici saç süsleri
 Spor
ayakkabılar, boyası geçmiş
ayakkabı
 Çok fazla kullanılmış parfüm veya
deodorant
 Rengi solmuş veya ütüsüz takım elbise
 Takım elbise altına spor ayakkabı

KİŞİSEL İMAJ KIRICILAR ;
 Elde taşınan üzerinde çeşitli markalar olan




torbalar
Özensiz saç ve sakal tıraşı, kepekli saçlar
Sıradan kalem, bloknot ve derisi eskimiş
çanta
Aşırı parlak, çarpıcı renkli kıyafetler, çiçek
desenli giysiler
Abartılı makyaj, bakımsız tırnaklar, özensiz
ojeler
KİŞİSEL İMAJ KIRICILAR ;
 Ter kokusu, bakımsız ağız ve dişler
İri, göze çarpan, sallanan takılar, zincir ve
yüzükler
 Takıldığı halde gevşek duran kravatlar

Aşırı parlak, çarpıcı renkli kıyafetler, çiçek
desenli giysiler
 Abartılı makyaj, bakımsız tırnaklar, özensiz
ojeler

GÖZLER:
Göz bebeklerimiz bir şeyi onayladığımız ya
da hoşlanmadığımız durumda genişler,
onaylamadığımız ya da hoşlanmadığımız
durumda ise küçülür, bunlar birer mesajdır.
Sürekli göz teması sağlama ve sürdürme
özgüvenli görünmemizi sağlar.
Karşımızdaki
kişinin
gözlerinin
içine
bakmak, gözlerini kaçırmamak özgüveni
gösterir. Bu temas iş dünyasında 5 – 10
saniyeyi aşmamalıdır. Gözleri aşağı indirmek
ise itaatkar bir tavır sergiler.
YÜZ İFADESİ:
İnsanın yüz ifadesi öfke, korku,
şaşırma, iğrenme, mutluluk, acı
gibi temel duyguları gösterebilir.
İletişimde bu ifadeler önemli rol
oynar.
KAŞ İŞARETİ
Biri ile göz göze geldiğimizde
kaşları 1–2 saniyeliğine yukarı
kaldırmak
dostça
ve
güven
vericidir.
BURUN UCUNDAN BAKMAK:
Başınız dik hafifçe geriye yaslanmışsanız,
burnunuzun ucundan bakıyor görüntüsü
verirsiniz.
Bu da karşınızdakinden uzak
duruyorsunuz ya da üstünlük
taslıyorsunuz izlenimi oluşturur.
DURUŞ:
Beden dilinin içeriğinde duruş önemlidir.
Özgüvenli ve dik bir duruş elde edilmeli.
Sıkıldığımız
ortamda
ellerimizi
veya
kollarımızı birbirine bağlar kendimizi dışa
kapatarak
savunma
mekanizması
oluştururuz.Sıkılan bir çocuk ellerini birbirine
kavuşturup, başını eğip çevreye hiç pas
vermez. Askerler savruk, süklüm-püklüm
dursa bizim güvenliğimizi sağlayabilecekleri
görüntüsüne inanabilir miydik?
JESTLER:
El sıkmak, sarılmak , el sallamak,
sırt sıvazlamak gibi jestler bilinçli
eylemlerdir.
YALANLAR:
Doğruyu söylemeyen bir kişiyi ele veren
çeşitli işaretler vardır.
Yönlendirici bir soru sorulduğunda kişi
beden dili ile bir tepki oluşturur. Yüze ,
boyuna, saçlara, buruna veya kulak
memesine doğru istem dışı hareketleri
gözlemliyorsanız,
daha
ileriki
hareketlerde de aniden gözlerini yere
veya tavana kaçırıyorsa, bu durumda
doğru söylemediğini veya gerçekleri
abarttığını anlayabilirsiniz.
İNSAN KAYNAKLARI
YÖNETİCİLERİ;
Birlik duygusunu yaratmak
Herkesi bir araya getirip karşılıklı
yükümlülükler üzerinde anlaşmayı
sağlamak gerekir. Bunu
başarabilmek son derece güçtür.
İNSAN KAYNAKLARI
YÖNETİCİLERİ;
Karşılıklı yükümlülükleri keşfetmek
Bu düşünce yönetim ile işgücünün
birbirlerinin karşısında yer
almaktansa, ortaklar olarak
çalışabilecekleridir.
İNSAN KAYNAKLARI
YÖNETİCİLERİ;
Bir güvenlik ve adalet ortamı oluşturmak
Çalışanların geçmişten gelen
alışkanlıklarından vazgeçip, bu ortaklık
içinde yer alabilmeleri için, işlerinin
güvende olduğuna ve koşullar kötüye
gittiğinde kendilerine adil davranılacağına
inanmaları gerekmektedir.
İNSAN KAYNAKLARI
YÖNETİCİLERİ;
Görüş ayrılıklarını kabul etmek ve güveni
geliştirmek
Sınırları aşmak ve karşılıklı bağımlılık ilkesi
çerçevesinde çalışmak, doğal olarak görüş
ayrılıklarına yol açmaktadır.Bireyler
anlaşmazlıkların, güç kullanma tehdidine
başvurmadan da başarıyla çözümlenebileceğini
öğrendiklerinde, çelişkiler yerini güven
ilişkilerine bırakır.
İnsanların Psiko – Sosyal Genel
Özellikleri ;
• Her İnsan Sevilmek, Sayılmak ve Önemli
Olmak İster
•Her İnsan “ İnsan Yerine Konmak “ İster
•Herkes Kendisini Olduğundan Fazla Görür
•Her İnsan “Ben “ Sonra da “Biz “
Olmak İster
• Herkes Kendini Haklı Görür
•Herkesin Farklı Görüşü, Düşüncesi,
Duygusu, İnancı, Amacı ve Çıkarı Vardır
•Herkesin Kendine Özgü Farklı Tavrı Ve
Davranışı; Farklı Üslubu ve Usulü Vardır
•Herkesin Bir Kimliği ve Kişiliği Vardır
•İnsanlar Tenkit ve Şikayet Edilmekten
Hoşlanmazlar
•Herkesin Birine İhtiyacı Vardır
Download