Prof.Dr Recep Akdur: KÜÇÜK ASYA FELAKETİ Haberler - Recep Akdur 13 Eylül 2013 Bizans İmparatorluğu’nu bir Helen imparatorluğu olarak kabul eden Yunan milliyetçileri, Bizans’a ait toprakları kendilerine hak sayarlar. Bu nedenle de Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethettiği günden beri İstanbul’u ve geride kalan Bizans’a topraklarının tümünü tekrar alarak, İstanbul başkent olmak üzere, büyük Helen İmparatorluğu‘nu yeniden kurmayı kendilerine ülkü edinmişlerdir. Bu ülkü tarihte ve siyasal yazında Megalo İdea/ Büyük Ülkü olarak anılır. Güçlü zamanlarında hiç kimse bu arada da Megalo İdea sahipleri bırakın Osmanlı’dan toprak koparmayı bunu akıllarından bile geçirememiştir. Bu nedenle de Büyük Ülkü fazla taraftar bulmamış ve bu düşüncenin devamını sağlamak çok zor olmuştur. Ancak Ortodoks Kilisesi’nin bu düşüncenin ateşli bir taraftarı olması nedeni ile varlığını sürdürebilmiştir. 1850’lerden sonra zayıflayarak gerileme devrine giren, sürekli savaş ve toprak kaybeden Osmanlı İmparatorluğu’nu parçalamak isteyen İngiltere, Rusya ve Fransa’nın bu amaçları doğrultusunda Büyük Ülküyü kullanmaları ve desteklemeleri, Yunan idarecilerinin iştahını tekrar kabartmış ve böylece büyük Ülkü Yunan Halkı arasında ve Anadolu’daki Bizans bakiyesinde etkili bir düşünce akımı haline gelmiştir. Birinci Dünya Savaşı’ndaki masa başı yenilgisi ile parçalanma dönemine giren. Osmanlıyı bitirmek ve topraklarını paylaşmak isteyen İngiltere ve Fransa için, Büyük Ülkü iştahı kabaran Yunanlıları kullanmanın tam zamanı idi. Yunan orduları 15 Mayıs 1919’da İzmir’den karaya çıktı. 22 Ağustos 1921’de Sakarya Nehri’ni geçerek, Ankara’ya 50 kilometre yakınlıktaki Polatlı’ya kadar işgal etti.Mustafa Kemal’in başkomutanlığındaki Türk Ordusu’nun 23 Ağustos 1921’de başlayan karşı taarruzu gece gündüz 22 gün süren çok kanlı savaşlarla 13 Eylül 1921’de Yunan ordusunun Sakarya’nın batısına atılması ile son buldu. Kurtuluş Savaşı tarihimizde Sakarya Meydan Muharebesi diye adlandırılan bu savaşı Atatürk çok büyük ve kanlı savaş anlamına gelenMelhame-i Kübra diye adlandırır. Bazı tarihçilerimiz ise, Sakarya Meydan Muharebesi ile başlayan bu taarruzu 13 Eylül 1683’de Viyana’da başlayan ve 238 yıl süren Türk’ün geri çekilişinin durdurulması olarak kabul eder. 9 Eylül 1922’de İzmir’in kurtuluşu ve Anadolu topraklarının Yunan ordusundan arındırılması ile sonuçlanan bu süreci Yunanlılar ve onları kışkırtan İngiltere, Rusya ve Fransa Küçük Asya Felaketi(Minor Asia Catastrophe) olarak adlandırır. Türk’ün 30 Ağustos 1921 Sakarya Meydan Muharebesi ile başlayan ve 9 Eylül 1922 işgalcinin denize dökülmesi ile sonuçlanan bu zaferi Yunanistan okullarında okutulan ders kitaplarında Yunan Tarihi’nin en büyük felaketi olarak anlatılır. Çünkü bu yenilgi, onlar için Büyük Ülkü’nün tarihe gömülmesi anlamına gelmektedir. Savaşlar tek bir olay ancak iki ayrı taraf için iki ayrı sonuçtur. Taraflardan birisi için zafer ötekisi için ise felaket. Zaferlere sevinilir/kutlanır, felaketlere ise üzülünür/anılır. 30 Ağustos, 9 Eylül, 13 Eylül Türkler için sevinç duyulacak kutlanacak zafer tarihleridir. Emperyalistler ve Bizans bakiyeleri için ise üzülecek günlerdir. Bu günlerin kutlamalarında/törenlerinde ayağa kalkmıyorlar ise, sevinmiyorlar ise bunu çok görmemek ve anlayışla karşılamak gerek. Bu günler kendini Türk olarak hissetmeyenler için birer felaket günleridir. 13 Eylül 2013 Sakarya Meydan Muharebesi’nin 92.Yılı kutlu olsun. İLK KURŞUN 155