yaşlı bireylerde ilaç kullanımı, alternatif ve tamamlayıcı tedavi

advertisement
Original Article
Spatula DD. 2012; 2(3):135-139
Kalp Hastalarının Tamamlayıcı Tedavileri Kullanma
Durumu
Use of Complementary Therapies in the Patients with Heart
Disease
Zeynep Erdoğan1, Sıdıka Oğuz1, Elvan Erol2
1
Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, İç Hastalıkları Hemşireliği AD, İstanbul, Türkiye
2
İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Kardiyoloji Kliniği, İstanbul, Türkiye
ÖZET
AMAÇ: Bu çalışma, kalp hastalarının tamamlayıcı tedavi (TT) yöntemlerini kullanma durumlarını belirlemek amacıyla planlandı.
YÖNTEM: Mart 2011-Mayıs 2011 tarihleri arasında tanımlayıcı olarak planlandı. Araştırmanın evrenini çalışmanın yapıldığı dönemde bir
üniversite hastanesinin Kardiyoloji kliniğinde yatarak tedavi gören tüm kalp hastaları (n: 306), örneklemi ise basit rastgele yöntemle seçilen
hastalar arasından çalışmaya katılmaya gönüllü olan, 18 yaş ve üzeri, en az altı ay önce herhangi bir kalp hastalığı tanısı alan, bilinci açık 102
hasta oluşturdu. Veriler yüz yüze görüşme yöntemi ile toplandı. Araştırma öncesi kurumlardan ve hastalardan bilgilendirilmiş onay alındı.
Verilerin değerlendirilmesinde SPSS 11,5 paket programı kullanılarak yüzdelik, ortalama ve kikare testi yapıldı. Veriler sosyodemografik ve
hastalığa ilişkin özellikleri içeren anket formu yardımıyla toplandı.
BULGULAR: Çalışmaya katılan hastaların yaş ortalaması 60,73±15 olup, % 43’ü kadın, % 57’i erkek ve büyük çoğunluğu evlidir.
Hastaların % 35,3’ü TT yöntemlerini kullanmaktadır. Kullanılan TT uygulamalarını incelediğimizde; bitkisel olmayan destekleri % 33.3 (%
22,5’i multivitaminler), bitkisel tedavileri % 84,4 ve diğer tedavileri % 28,2 oranında kullandıkları saptandı. Hastaların %94’ünün TT
yöntemlerini kullandığını sağlık personeline bildirmediği bulundu. Hastaların %47’si bu yöntemleri yararlı olduğunu düşündüğü, % 33’ü
kendini iyi hissettiği, % 8’i tıbbı tedaviden fayda görmediği, % 6’sı vücut savunmasını artırdığı ve yan etkisi az olduğu için kullandıklarını
bildirmiştir. Hastaların sosyodemografik özellikleriyle TT kullanma durumları arasında ilişki yoktu (p>0,05).
SONUÇ: Kalp hastalarının üçte birinin tamamlayıcı tedavi yöntemlerini kullandığı, bitkisel tedavilerin en çok tercih edilen yöntem olduğu
bulundu.
Anahtar kelimeler: Tamamlayıcı tedaviler, kalp hastalığı.
SUMMARY
AIM: The objective of this study was designed to determine use of the complementary treatment (CT) methods which are used among
people with heart disease.
METHODS: This study was planned between March 2011 and May 2011 as a descriptive design. The population of this study composed all
heart patients who were hospitalized in a university hospital cardiology clinic, 102 patients who volunteered to participate in the study of
simple randomly selected patients, aged 18 and older, at least six months before the diagnosis of any heart disease, conscious. The data were
collected by face to face interview. Before study informed consent was taken from institues and patients. The data were evaluated by SPSS
11.5 package program, percentage, average, and chi-square. The data were collected using a questionnaire containing sociodemographic and
disease- related characteristics.
RESULTS: The mean age of patients was 60.73 ± 15 years and 43% of women, 57% men and most of these patients were married. 35.3 %
of the patients use CT methods. 33.3% of patients were nonherbal supplements (22.5% multivitamins), herbal treatments were used by
84.4%, and other treatments (28.2 %). 94% of patients methods of CT use found that did not say health care providers. 47% of them used
these methods because of useful, feels so good 33%, medical treatment was not effective 8%, the defense of the body to increase 6%, and
less side effects % 6. There was no relationship between sociodemographic characteristics and using of TT (p>0.05).
CONCLUSION: One-third of patients with heart patients were used complementary therapies. Herbal treatments were the most preferred
method.
Key words: Complementary therapy, heart disease.
Corresponding Author:
Zeynep Erdoğan
Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, İç Hastalıkları
Hemşireliği AD, İstanbul, Türkiye.
E-mail: [email protected]
Spatula DD
Received April 19, 2012; accepted July 06, 2012
DOI 10.5455/spatula.20120706095039
Published online in ScopeMed (www.scopemed.org).
Spatula DD. 2012; 2(2):135-139.
135
Kalp Hastalarında Tamamlayıcı Tedaviler
GİRİŞ
Günümüzde hastalıkların tanı, bakım ve
tedavilerinde gözlenen hızlı gelişmelere paralel
olarak hastaların kendi tedavilerinde daha fazla
kontrol ve sorumluluk almak istemeleri, semptomları
azaltıcı girişimlere ulaşma çabaları, sağlık ekibinin
yeterli zaman ayıramayışı, güncel tedavilerin yüksek
maliyeti, ruhsal olarak daha iyi hissetme, geleneksel
tedavi yöntemlerinden doyum sağlayamama gibi
durumlar tamamlayıcı tedavilere (TT) olan ilgiyi
artırmıştır. Kronik hastalıklarda TT kullanımı
gittikçe artış göstermiştir [1-6].
TT ile ilgili çalışmalar incelendiğinde bu
tedavileri daha çok iyi eğitimli, yüksek
sosyoekonomik düzeye sahip, kadın ve gençlerin
tercih ettiği görülmüştür. Ülkemizde kanserli
hastalarda yapılan farklı çalışmalarda ise % 22,1 ile
% 84,1 gibi değişen oranlarda TT kullanılmaktadır
[3, 5, 7, 8]. Kalp hastalarında ise TT kullanımı ise %
29 ile % 64 arasındadır [9-12]. TT dünyada yaygın
kullanılmasına karşın, ülkemizde bu yöntemlerin
yeterince bilinmemesi, bu konuda yapılan
çalışmaların ve TT uygulayan profesyonel kişi
sayısının az olması nedeniyle kullanımı sınırlıdır.
Bununla birlikte ülkemizde tamamlayıcı tedavilere
olan ilginin artması ve halk arasında kullanımının
yaygınlaşması sağlık profesyonellerinin bu alana
yönelmesini zorunlu kılmıştır. Ayrıca TT
kullanımına ilişkin yapılan çalışmalarda hastaların
çoğunluğunun
hemşire
ve
doktorunu
bilgilendirmediği bunun nedeninin de sağlık
profesyonellerinin bu konuya karşı farklı tutumları
olduğu bildirilmiştir [3, 5, 7]. Bu durumda TT ile
geleneksel tedaviler arasında etkileşimler nedeniyle
istenmeyen durumlar ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle
hemşirelerden geleneksel tedavilerle birlikte TT
kullanımına ilişkin uygulamalarını geliştirmeleri, bu
tedavilerle ilgili kanıt düzeyi yüksek olan bilimsel
çalışmaları takip edip sonuçlarını kullanmaları ve
sağlıklı/hasta
bireyi
doğru
bir
şekilde
yönlendirmeleri beklenmektedir [7, 8].
GEREÇ ve YÖNTEM
Bu çalışma kalp hastalarının tamamlayıcı ve
alternatif
yöntemlerini
kullanma
durumunu
incelemek amacıyla tanımlayıcı olarak planlandı.
Veriler Mart ve Mayıs 2011 tarihleri arasında
toplandı.
Araştırmanın evrenini, çalışmanın yapıldığı
dönemde bir üniversite hastanesinin kardiyoloji
kliniğinde yatarak tedavi gören tüm kalp hastaları
136
(n=306); örneklemini ise, basit rastgele yöntemle
seçilen hastalar arasından çalışmaya katılmaya
gönüllü olan, 18 yaş ve üzeri, en az altı ay önce
herhangi bir kalp hastalığı tanısı alan, bilinci açık
102 hasta oluşturdu.
Veriler, sosyodemografik ve hastalığa ilişkin
özellikleri içeren anket formu kullanılarak, yüz yüze
görüşme yöntemi ile toplandı. Araştırma öncesi
kurumlardan ve hastalardan bilgilendirilmiş onam
alındı.
Verilerin değerlendirilmesinde SPSS 11.5 paket
programı kullanılarak yüzdelik, ortalama ve kikare
testi yapıldı. Anlamlılık düzeyi p< 0,05 olarak alındı.
BULGULAR
Yaş ortalaması 60,73±15 olan hastaların % 43’ü
kadın, % 57’i erkek ve % 81’i evliydi. Büyük
çoğunluğu ilköğrenim (% 56), sosyal güvenceye
sahip olup (% 94) ve ekonomik durumu orta düzeydi
(% 81). Hastaların tanıları incelendiğinde sırasıyla;
büyük çoğunluğu (% 45,1) koroner arter hastalığı, %
23,5 aritmi, % 17,6’sı kalp yetersizliği ve % 10’u
kardiyomiyopati olduğu bulundu. Ortalama hastalık
süresi 6,73±5 yıldı. Çalışmamızda kalp hastalarının
TT yöntemlerini kullanma durumu % 35,3 olarak
bulundu. Hastaların sosyodemografik özellikleriyle
TT kullanma durumları arasında ilişki yoktu
(p>0,05).
Hastaların kullandığı TT türlerinin dağılımı Tablo
1’de gösterilmiştir. Bitkisel destekleri % 84,4
oranında kullandıkları bulundu, en çok tercih edilen
bitkisel destekler sırasıyla maydanoz (% 11,8),
sarımsak (% 10,8), yeşil çay, nane ve çörek otuydu
(% 9,8). Bitkisel olmayan destekleri % 33,3 (% 22,5
multivitamin) oranında kullandıkları, balık yağı ve
omega 3-6-9’un en çok tercih edilen destekler
olduğu, multivitaminler içinde en çok tercih
edilenlerin sırasıyla B, D, C ve E vitamini olduğu
bulundu. Hastaların diğer TT yöntemlerini % 28,2
oranında kullandıkları, en çok dua (% 20,4), müzik
(% 4,9) ve nefes terapisinin (% 2,9) tercih edildiği
belirlendi (Tablo 1).
Tablo 2’de görüldüğü gibi, tamamlayıcı tedavileri
kullanan hastaların % 94’ü sağlık personeline bilgi
vermediği, % 70’i sağlık personeline söylemeye
gerek duymadığı ve % 30’u sağlık personeli
sormadığı için söylemediği bulundu. Bu yöntemlerin
kullanma nedenleri incelendiğinde; % 47’sinin
yararlı olduğu, % 33’ünün kendini iyi hissettiği, %
8’inin tıbbı tedaviden fayda görmediği, % 6’sının
vücut savunmasını artırdığı ve % 6’sının yan etkisi
geleneksel tedaviden daha az olduğu için kullandığı
Spatula DD
Erdoğan, Oğuz, Erol
belirlendi. Hastaların % 42’sinin bu yöntemleri
arkadaş ve aile çevresinden, % 25’inin medyadan, %
14’ü internet ve % 19’u sağlık personelinden
duydukları belirlendi.
Tablo 1. Kullanılan Tamamlayıcı Tedavi Türü (n=102)
Bitkisel olmayan destekler
(%)
Balık yağı
4,9
Koenzim Q10
1,0
Omega 3-6-9
3,9
Glukozamin
1,0
A vitamini
2,0
B vitamini
7,8
C vitamini
3,9
D vitamini
4,9
E vitamini
3,9
Toplam
33,3
Bitkisel destekler
(%)
Sarımsak
10,8
Ekinezya
1,0
Keten tohumu
2,9
Maydanoz
11,8
Kekik
5,9
Adaçayı
6,9
Nane
9,8
Çörek otu
9,8
Kırmızıturp
8,8
Kara üzüm/çekirdeği
6,9
Yeşil çay
9,8
Toplam
*84,4
Diğer terapiler
(%)
Ruhsal iyileşme/Dua
20,4
Müzik
4,9
Nefes terapisi
2,9
Toplam
28,2
*Birden fazla seçenek işaretledikleri için yüzdeler
yüksek çıkmıştır.
TARTIŞMA
Günümüzde kronik hastalıklarda TT kullanımı
gittikçe artış göstermiştir. Kalp hastalarında TT
kullanımı % 29 ile % 64 arasındadır. Çalışmamızda
kalp hastalarının TT yöntemlerini kullanma durumu
% 35,3 olarak bulundu. Kalp hastalarının TT
kullanma durumuyla ilgili yapılan çalışmalarda;
Wood ve arkadaşları kalp hastalarının % 64’ünün,
Yeh ve arkadaşları % 36’sının TT kullandığını
bildirmiştir [9,11]. Zick ve arkadaşları, kalp
yetersizliği olan hastaların üçte birinin, Osamor ve
arkadaşları hipertansiyonu olan hastalarda % 29
oranında TT kullanıldığını bildirmişlerdir [10,12].
Çalışma bulgularımız literatürle uyumludur.
Spatula DD
Tablo 2: TT Kullanımıyla İlgili Özellikler (n=36)
Sayı
%
Evet
Hayır
TT kullanma durumu
36
66
35,3
64,7
TT kullanımından sağlık
personelinin haberdar olma durumu
(n=36)
Evet
Hayır
2
34
6,0
94,0
24
10
71,0
29,0
17
12
3
2
2
47,0
33,0
8,0
6,0
6,0
15
7
9
5
42,0
19,0
25,0
14,0
Sağlık Personelinin Haberdar
olmama nedeni
Gerek duymadım
Sorulmadığı için söylemedim
TT kullanma nedenleri
Yararlı olduğunu düşünüyorum
Kendimi iyi hissettiriyor
Tıbbi tedavimden fayda görmüyorum
Yan etkisi daha az
Vücut savunmamı artırıyor
TT hakkında bilgiyi nereden aldığı
Arkadaş
Sağlık personeli
Medya
İnternet
Kalp hastalarında sosyodemografik özelliklere
göre TT kullanımının incelendiği çalışmalarda, Yeh
ve arkadaşları, kadınlarda, gençlerde, eğitim seviyesi
yüksek olanlarda ve yüksek gelir düzeyine sahip
olanlarda, Osamor ve arkadaşları ise erkeklerde ve
evli olanlarda TT kullanımının daha yaygın olduğunu
bildirmişlerdir [11,12]. Wood ve Zick ise yaş,
cinsiyet, eğitim ve sosyoekonomik durum gibi
sosyodemografik özelliklerle TT kullanımı arasında
farklılık bulmamıştır [9,10]. Bu sonuçlar Wood ve
Zick’in çalışmasıyla benzerlik göstermiştir.
Hastaların kullandığı TT türlerinin dağılımı Tablo
1’de gösterilmiştir. Bitkisel tedavileri % 84,4
oranında kullanıldığı, en çok tercih edilen bitkisel
desteklerin sırasıyla maydanoz (% 11,8), sarımsak
(% 10,8), yeşil çay, nane ve çörek otu (% 9,8) olduğu
bulundu. Yeh ve arkadaşları en çok tercih edilen TT
tedavisinin bitkisel destekler olduğunu (% 18) ve
ekinezya, sarımsak, ginseng, ginkgo bilobanın,
Wood ve arkadaşları bitkisel desteklerin % 32
oranında kullanıldığını ve en çok sarımsak, ekinezya,
keten tohumu, bitkisel karışımlar ve maydanozun,
Osamar ise bitkisel desteklerin % 63 oranında
kullanıldığını ve sarımsağın (% 21) en çok tercih
edildiğini bildirmiştir [9,11,12]. Zick ve arkadaşları
da en çok yeşil çay, bitkisel karışım, sarımsak, keten
tohumu ve nanenin kullanıldığını bulmuştur [10].
Çalışma bulgularımıza göre bitkisel destekler en çok
137
Kalp Hastalarında Tamamlayıcı Tedaviler
tercih edilen TT türü olup, kullanma oranı
literatürden farklıdır. Bunun nedeni hastalarımızın
birden fazla bitkisel destek kullanmaları olabilir.
Tercih edilen bitkisel desteklerin ise literatürle
uyumlu olduğu görülmüştür.
Hastalarımızın bitkisel olmayan destekleri % 33,3
(% 22,5 multivitamin) oranında kullandıkları,
multivitaminler içinde en çok tercih edilenlerin
sırasıyla B, D, C ve E olduğu bulunmuştur. Balık
yağı ve omega 3-6-9 en çok tercih edilen bitkisel
olmayan desteklerdir.
Wood ve arkadaşları çalışmalarında bitkisel
olmayan desteklerin % 22 oranında kullanıldığını, en
çok balık yağı, glukozamin, koenzim Q10’nun ve
vitaminlerden E, C, B ve A’nın tercih edildiğini
bildirmiştir [9]. Zick ve arkadaşları % 4’er oranında
koenzim Q10 ve glukozamin kullanıldığını
vitaminlerden C vitaminin en çok tercih edildiğini
(% 7) bildirmiştir [10]. Bulgularımız literatürle
paralellik göstermektedir.
Çalışmamızda
diğer
TT
yöntemleri
değerlendirildiğinde, en çok dua (% 20,4), müzik (%
4,9) ve nefes terapisinin (% 2,9) tercih edildiği
görüldü. Osamar ve arkadaşları bitki ve duanın % 8
oranında kullanıldığını bildirmiştir [12]. Wood ve
arkadaşları çalışmalarında akupunktur, chiropractic,
relaksasyon teknikleri, enerji terapileri ve
biofeedback en sık tercih edilen diğer TT türleridir
[9]. Yeh’in çalışmasında derin solunum egzersizleri,
meditasyon, chiropractic ve masaj en sık başvurulan
yöntemlerdir [11]. Çalışma sonuçlarımızın literatürle
uyumlu olmamasının nedeni, ülkemizde TT’ın ve TT
uygulayıcılarının
çok
yaygın
olmaması,
hastalarımızın
bu
yöntemlerden
haberdar
olmayışıdır. Bu nedenle en çok tercih edilen
yöntemler dua, müzik ve nefes terapisidir.
Çalışmamızda tamamlayıcı tedavileri kullanan
hastaların % 94’ü sağlık personeline bilgi
vermediğini, % 70’i sağlık personeline söylemeye
gerek duymadığını ve % 30’u sağlık personeli
sormadığı için söylemediğini belirtmektedir. Wood
ve arkadaşları da çalışmalarında hastaların % 80’inin
TT kullanımını kendi hekimleriyle konuştuklarını
bildirmiştir [9]. Bizim sonucumuz literatürle uyumlu
değildir. Bunun nedeni ülkemizde TT yöntemleri
hakkında sağlık personelinin ve hastaların yeterli
bilgiye sahip olmaması ve TT kullanımıyla ilgili
kanıt
temelli
çalışmaların
yetersizliğinden
kaynaklanabilir.
Hastaların bu yöntemleri kullanma nedenleri
incelendiğinde; % 47’si yararlı olduğu, % 33’ü
kendini iyi hissettiği, % 8’i tıbbı tedaviden fayda
görmediği, % 6’sı vücut savunmasını artırdığı ve %
6’sı yan etkisi geleneksel tedaviden daha az olduğu
138
için kullandığı bulundu. Wood ve arkadaşları TT
kullanımının hastaların durumlarında düzelme
olabileceği (% 57), tedavi üzerine faydası
kanıtlandığı (% 28), geleneksel tedaviden doyum
sağlamadığı (% 17), geleneksel tedaviden daha ucuz
(% 3) ve yan etkisinin daha az (% 3) olduğu için
tercih edildiğini bildirmiştir [9]. Yeh; hastaların %
59’unun geleneksel tedaviyle birlikte kullandığını, %
50’si merak ettikleri için kullandığını bildirmiştir
[11].
Hastaların % 42’si bu yöntemleri arkadaş ve aile
çevresinden, % 25’i medyadan, % 14’ü internet ve %
19’u sağlık personelinden duyduklarını belirttiler.
Wood’un çalışmasında hastaların % 43’ü arkadaş ve
aile çevresinden, % 42’si hekiminden, % 23’ü
basından, % 6’sı TT uygulayıcısından, % 4’ü ürün
satıcısından ve % 3’ü internetten bilgi almıştır [9].
Bu sonuçlar literatürle paralellik göstermiştir.
SONUÇ ve ÖNERİLER
Sonuç olarak, kalp hastalarının üçte birinin TT
yöntemlerini kullandığı, en çok tercih edilen
yöntemlerin bitkisel destekler ve dua olduğu
saptanmıştır. TT yöntemlerini tercih eden kalp
hastalarının büyük çoğunluğu sağlık personelinin
bilgisi dışında bu yöntemleri kullanmaktadır. Bu
yöntemler geleneksel tedavilerle kullanıldığında
toksik etkilere neden olabileceğinden, hastayla
yapılan görüşmelerde hastanın almış olduğu tedavi,
ilaç-bitki, ilaç-ilaç etkileşimleri göz önünde
bulundurularak, TT yöntemlerinin sorgulanmasını
önermekteyiz.
REFERENCES
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
Cassileth B. Evaluating complementary and alternative
therapies for cancer patients. Cancer Journal for Clinicians.
1999; 4(9):362-75.
Ernst E. Prevalence of use of complementary/alternative
medicine: a systematic review. Bulletin of the World Health
Organization. 2000; 78(2):252-7.
Altun R, Özden A, Tamamlayıcı ve alternatif tıp. Güncel
Gastroenteroloji. 2004; 8(3):231-5.
Barnes PM, Powell-Griner E, McFann K, Nahin RL.
Complementary and alternative medicine use among adults:
United States, 2002. Advance Data from Vital and Health
Statistics. 2004; 343:1-20.
Araz A, Harlak H, Meşe G. Sağlık davranışları ve alternatif
tedavi kullanımı. Kor Hek. 2007; 6 (2):112-22.
Schnepper L. Energy therapies. Oncology Nurse Edition. 2010;
24(7): 40-3.
Kav S, Hanoğlu Z, Algıer L. Türkiye’de kanserli hastalarda
tamamlayıcı ve alternatif tedavi yöntemlerinin kullanımı:
literatür taraması. UHOD. 2008; 18(1):32-7.
Spatula DD
Erdoğan, Oğuz, Erol
8.
Turan N, Öztürk A, Kaya N, Hemşirelikte yeni bir sorumluluk
alanı: tamamlayıcı terapi. Maltepe Üniversitesi Hemşirelik
Bilim ve Sanatı Dergisi. 2010; 3(1):93-8.
9. Wood MJ, Stewart R, Heather M, Johnstone D, Cox. Use of
complementary and alternative medical therapies in patients
with cardiovascular disease. American Heart Journal. 2003;
145,(5):806-12.
10. Zick S, Blume A, Aaronson A K, The prevalence and pattern of
complementary and alternative supplement use in ındividuals
Spatula DD
with chronic heart failure. Journal of Cardiac Failure. 2005;
11(8):586-9.
11. Yeh G, Davis R, Phillips R. Use of complementary therapies in
patients with cardiovascular disease. 2006; The American
Journal of Cardiology. 2006; (98):673-80.
12. Osamor P, Owum B. Complementary and alternative medicine
in the management of hypertension in an urban Nigerian
community. BMC Complementary and Alternative Medicine.
2010; 10(36):1-9.
139
Download