SAĞLIK BİLİMLERİ HERŞEYDEN ÖNCE SAĞLIKLI YAŞAMAYA… BrainTr TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR OLUŞMA Doğum Öncesi Gelişim: Yumurta;Döllenme süresi şöyle sıralanabilir. * Yaş : sıfır * Yaş : 3 günlük Boy: 0,1 mm Boy:0,3 mm * Yaş : 7-8 günlük * Yaş : 28 günlük Boy : 1 mm Boy : 2,5 mm * Yaş : 4 aylık Boy: 18 cm * Yaş : 9 aylık Boy: 50 cm * Yaş : 5-6 günlük Boy : 0,8 mm * Yaş : 6 hafta Boy : 13 mm VÜCUDUMUZU TANIYALIM Vücudumuz : Mikroskopla görülebilen küçük yapı taşlarından oluşan hücrelerden oluşur. Hücreler birleşerek dokuları, dokular birleşerek organları, organlar birleşerek harika vücut makinamızı meydana getirirler. MİKROSKOP ALTINDA İNSAN Bir hücreden altmış trilyon hücreye Bütün canlıların en küçük yapı taşı hücredir. İnsan, bir tek döllenmiş hücreden yaratılmaktadır. Dişi ve erkek üreme spermi ile bir tek hücre oluştururlar. Dört günlük yolculuktan sonra ana rahim duvarına yapışarak hayatını devam ettirir. İnsanın bütün hücrelerinde 46 (23) çift adet kromozom vardır. Erkek x kromozomu ile dişi x kromozomu ile birleşirse; kız, erkek y hücre kromozomu ile dişi x kromozomu birleşirse; erkek. Erkekte x-y hücre kromozomları dişi de x-x hücre kromozomları vardır. İki hücre birleşince 92 kromozom oluşur. İnsan vücudunda % 56’sı sudan ibarettir. 40 litre olduğu düşünülürse ; 25 litresi hücrelerin içinde yer alır. 5 litresi kanın plazmasında, 10 litresi dokularda bulunur. KEMİKLER Kafa kemiği,alın,burun,alt,üst çene,boyun omurları,köprücük,omuz,göğüs omurları,dirsek kemiği,kuyruk sokumu kemiği,kuyruk kemiği,bilek kemiği,parmak kemiği,el tarağı,bacak kemiği,diz kapağı,kaval kemiği,kamış kemiği,ayak bileği,ayak tarağı. Kemiklerden insan vücudu oluşur. İskelet 206 kemikten meydana gelir. KASLAR 600’e yakın kas vardır. 2 Çeşit kas vardır; Çizgili kaslar: Yürümek,koşmak,yük kaldırmak,konuşmak ve yazı yazmak gibi irademize bağlı hareketleri yerine getirirler. 400 yakın kas var. Düz kaslar: Mide,bağırsak,böbrek ve karaciğer gibi irademiz dışında iç organlarımızı çalıştırırlar. 200 yakın kas var. KAN VE DOLAŞIM SİSTEMİ Bu görevin merkezi kalptir. Temiz kanı atardamara pompalayan kalp vücuda temiz kan verir. Toplardamardan kirlenmiş kanı emer ve akciğere göndererek temizlenmesini sağlar. Toplar ve atardamarlar kalbe bağlıdırlar. Atar ve toplar damarlar vücudun hücrelerine nüfus edecek incelikte olmadıklarından bunlara bağlı çok ince kılcal damarlar vardır. Kılcal damarlar sayesinde bütün dokuların içine girerek hücreleri beslerler. Oksijen: en fazla oksijene ihtiyaç duyan organ kalptir.Kalp kanın % 75’ni kendisi için çalıştırır.Kalan % 25 ise vücut kullanır.Kalpten sonra oksijene en çok ihtiyaç duyan beyindir. TANSİYON VE NABIZ Kalbin kasılıp gevşeyerek damarlara yaptığı basınca,halk arasında kalp atışı denir. Yaklaşık 60-80 defa kasılma yapar. Buna vuruş veya nabız denir. Nabzı bilek,çene alt tarafından saniye şeklindedir. SİNDİRİM SİSTEMİ Hücrelerin,oksijenden ayrı olarak,gıdaya da ihtiyacı vardır.bu gıdaları kandan alır.Kan ise yediğimiz besinlerden elde eder.Buna sindirim sistemi diyoruz. BEYİN Organların merkezidir.En iyi korunan organımızdır.İnsan beyni 12-15 milyarı sinir hücresi olmak üzere 100 milyar hücreden meydana gelmiş,yaklaşık 1400 gram ağırlığında yumuşak bir dokudur.Desteksiz olarak katı bir yere bırakıldığında muhallebi gibi yayılır.Beynimiz,yumuşak bir zar ve daha dışta sert gevşemez bir tabaka ile çevrilidir.Bu durumu ile kemiklerden yapılmış bir kafatası içinde yer alır.Beyin=>Beyin kıvrımları=>Beyincik=>Beyin sapı şekli ile Sağ,Sol ve Yarım küre loblarından oluşur. SOLUNUM SİSTEMİ Hücrenin en önemli ihtiyacı oksijendir.Oksijensiz kalan bir hücre 7-8 dakikadan fazla yaşayamaz.Çok hassas olan beyin hücreleri daha önce ölürler.Hücreler oksijen ihtiyaçlarını kandan,kan da akciğerden temin etmektedir.Bu sistemin alışverişine solunum sistemi diyoruz. SİNİR SİSTEMİ Beynimizin içinden giden ve dolaşan sinir damarlarımız hareketlerimizi ve hareketsizliğimizi yani negatif ve pozitif yanlarımızı kontrol etmektedirler. Sinir sisteminin en büyüğü insanda mevcuttur. DUYU ORGANLARI Gözle görür,kulakla işitir,burunla koklar,dilimizle tat alır ve derimizle ise sıcağı,soğuğu,yumuşaklığı ve sertliği hissederiz.Duyu organları haber alıcılarıdırlar,bu beyne sinir sistemiyle ulaştırılır ve değerlendirilip anlam ifade eder. SAĞLIKLA İLGİLİ MEVZULAR YAPAY SOLUNUM Eğer nefesi boğuk ve hıçkırıksıysa yana doğru döndürün (yarası yoksa) netice vermezse derin bir nefes alıp ağzına yapışın ve bütün gücünüzle üfleyin,göğsü şişmişse bırakın,şişmemişse 15-20 defa tekrarlayın. KALP DURMASI Gözlerinin göz bebeği büyümüş ve nabzı duyulmaz,işitmez ve kıpırdamıyorsa kalp durmuş olabilir.Bu durumda masaj yapın;göğsünün ortası (memelerin arası) bulacak şekilde kollar gevşek ve dik üç saniye içinde basınç yapın.Bunu 5 defa tekrarlayın,ardından yapay solunum yapın. KIRIK-ÇIKIK-BURKULMA Burkulma: Aniden bir sarsılmayla incinebilen hareketlerden;damar yırtılması,şişme,morarma meydana gelebilir.Böyle durumda burkulan yeri sarsmayın altına sert bir düzlemde bir şeyle sarıp koruyun.(ilkin soğuk su ile yıkayın) Çıkık: parmak-kol-bacaklarda-belde görülen kemikten ayrılana çıkık denir.Bu durumda sarsmayın ve dokunmayın.Doktora görünün. Açık kırıklar: Dokuyu delip dışarı çıkarsa bu açık kırıktır.Bu durumda sarsmayın sakin dikkatlice düzeltmeye ve sarmaya çalışın EZİLMELER Bir darbe sonucunda zedelenip dokuda kılcal damarların ezildiği durumda ilkin soğuk suyla kompres yapın sonra soğuk bezle zedelenen yerin üstüne sarın. BAŞ YARALANMALARI Bunun belirtileri baş kanaması,baş dönmesi,el,kol dengesizliği durumunda hemen düz bir şekilde sarsmadan yatırın ve düzenli nefes almasını sağlayıp gereken durumu kontrol edin. VÜCUT YARALANMALARI Herhangi dokunun yaralanmasında veya sivri birşeyin batmasıyla müdahale edip temizlenmeli ve tetanos aşısı yapılmalıdır. Belirtileri;dokununca acır,yanar,şişer. KANAMALAR Toplardamar,atardamar,kılcal damarlar da kanamalarda ilk yapılacak şey bezi kanayan yere bastırarak 10-20 dakika bekleyin eğer kanama kesilmez ise ciddi bir durum vardır.Ama ilk müdahale olarak 4 katlı bir bezi üstüne koyup hafifçede iki yandan bağlanabilir.Yarım saatten fazla kapalı bırakılmamalı sargıyı açıp iki dakika açık kalması gerekiyor.Hala durmadıysa tekrar kapatın. BURUN KANAMASI Sıcak ve düşmeden meydana gelebilecek kanamalarda burnu 4 dakika sıkın ve oturun burundan nefes almayın.Ciddi bir durumda kanama durmazsa hemen doktora gidilmeli bunun yanında soğuk bir bezle bastırılmalı.Yaşlılarda tansiyon yüksekliğinden olabilir,doktora gitmeleri iyi olur. YANIKLAR Üç çeşit yanma vardır Güneş yanıkları: Deri kızarır Isı yanıkları: Kabarcıklar oluşur Kimyasal madde yanıkları: Dokularda zedelenme yapar. Bu durumda soğuk suyla kompres yapın bezle üstünü kapatıp sarın.Tuzlu su için (çay kaşığı ¼) 15 dakika da bir. SICAK ÇARPMASI Bundan yaşlılar ve çocuklar en çok zarar görür.Bu tür durumlarda baş ağrısı,ateş yüksekliği ve halsizlik belirtileri görülür.Elbiseler çıkarılıp soğuk bir süngerle vücuda sürtmeli sonra dinlenmelidir. DONMA Bu belirtiler;burun,kulak,el,ayakla hissedilir.Ancak ilkin hissedilmez sonra parmaklarda,bacaklarda ağrı hissedilir.İlk müdahale soğuk suyla üstüne sürülmeli yavaş yavaş sıcaklık hissettirilmeli. Donan birini hemen sıcak sobaya yaklaştırmayın. ZEHİRLENMELER Bulantı,karın ağrısı,kusma ve sürekli ishal durumlarında parmakla ağzın iç kısmındaki küçük dile dokundurup kusmayı sağlayın.Eğer ağır bir zehirlenme ise (gaz,benzin) kusturmayın çünkü boğaza zarar verir. Farklı Zehirlenmeler: Yılan,akrep ve mantar gibi ağır zehirlerden gelen bir durumda mantar zehirlenmesinde kusturulması sağlanmalı bunun için küçük dile parmak sokma veya tuzlu su içirme.Yılan ve akrep zehirlenmelerinde müdahale zehirlenen bölgeye alev verilmeli ve jiletle yırtmalı emmeli tükürmeli (ağızda yara olmamalı) ondan sonrasında bir şeyle bağlayıp vücutta dolaşmamasını sağlamalı. TARAFİK KAZASI Eğer kaza sırasında kişilerden gelen sesliye değil baygın veya şokta olup susanla ilgilenin.Herhangi bir kazalı durumda kemeri çıkarıp yara varsa üzerine bastırın. ELEKTRİK KAZASI Çıplak elle çıplak kabloya dokunmamalı.Islak elle elektrik cihazlarını kullanmamalı.Herhangi bir durumda elektriğin çarpmasıyla karşılaştığınız kişiyi bir plastik veya odunla ayırmaya çalışın. SUDA BOĞULMA KAZASI Derin ve bilinmeyen bir suyun içine,hele tek başınıza ise hiç girmeyin.Boğulmadan kurtarılan veya kurtulan biri bayılmışsa yapay solunumla kendine getirin. GÖZE YABANCI BİR CİSİM KAÇARSA Genellikle;toz,kıl,tahta parçası veya sert cisimleri göze kaçması üstteki göz kapağı içine geçer.Göze zarar vermeyecek şekilde hafifçe kapağın altından almaya çalışın,olmuyor ise bırakın.Gözün içindeyse kapatıp açın,gözünüzün yaşıyla birlikte çıkmaya başlar. SOLUNUM YOLUNA BİR ŞEY KAÇARSA Bu boğaza veya buruna girmiş yemek kırıntıları veya küçük çocuklarda boncuk vb. şeylerin kaçması ile birlikte,hemen burundaysa sümkürtün,boğazda ise öksürtün.Buda olmasa doktora gidin. KRAMP Aniden kasların kasılmasıyla oluşur.Soğuk ve sıcaktan kaynaklanabilmekte ve yaşlılarda daha sık görülmektedir.Eğer ağır şekilde geçmez ise ciddi bir sinir sistemi hastalığıdır.Bu durumda masaj yapıp ovmak iyi gelecektir. BAYILMA Beyne giden kanın bir anda azalmasıyla a doğar.Bayılanı düz bir yere uzatıp 10 dakika içinde ayılması sağlanmalı. ŞAK Bayılma şekline benzer ancak daha ciddi sebepler geçirebilme riski taşır. Belirtileri;yüzde sararma,baş dönmesi,mide bulantısı,görme ve işitmede zayıflama, hızlı hızlı nefes alıp verme. Ayıltmaya çalışın;masaj,solunum,soğuk bez kullanın. ŞUUR KAYBI Herhangi bir sebeple beyinden sinir sistemi kanalıyla organlara giden kumandaların kısmen veya tamamen durması halidir.kısmen sersemleme ve şok geçirme,tamamen durmasına koma diyoruz. Eğer mantıksız konuşuyorsa;şok,hiç konuşamıyorsa,kıpırdamıyorsa;koma neticesidir. Nedenleri;zehirlenme,havasızlık,havale,kalp krizi,beyin sarsıntısı,beyin iltihabı,kan kaybı,şeker kanaması,aşırı ateş yükselmesi. KALP KRİZİ Ağır seyreder,yani yavaş yavaş gelişir.Başta hafif sonra sık sık tekrar eder. Belirtileri;nefes darlığı,göğüste,üst karın bölgesinde,,sol kolun aşağı tarafında ve omuzda ağrı,ayak bileklerine şişlik,tırnaklarda ve dudaklarda morarma,sürekli öksürük. Kalp krizi geçireni hemen yatırın,ağrı şiddetli ise bacakların altına bir yastık koyun,odayı havalandırın. HIÇKIRIK Göğüs boşluğu ile karın boşluğu arasında diyaframın irademiz dışına kasılmasıdır. Nedenleri;fazla yemek,hazımsızlık,acı ve baharatlı gıdalar,katılırcasına gülmek. Ne yapmalı;nefes alıp tutmalı,su içmeli,aniden korkulma tesirli olur. BULAŞICI HASTALIKLAR İnsandan insana geçen hastalıklara denir.Mikroplar gözle görülemeyecek kadar küçük,tek hücreli,bölünerek çoğalan mikroorganizmalardır.Bunlara karşı vücudumuzda savaşan antikorlar (molekül) lenfosit hücreleri virüslü dokulara gönderir ve zaferi muhakkak onlar alır. MİKROPLAR NASIL BULAŞIR Havadan,sudan,yiyecek maddelerinden bulaşabildikleri gibi hayvansal yolla;bir,pire,tahta kurusu,sinek,böcek gibilerden de bulaşabilirler. Bu tür kötücül virüslerden uzak durmalıdır. VÜCUDUN SAVUNMA SİSTEMLERİ Biz mikroplarla yaşarız her an ama bizi koruyan antiseptik moleküller vardır.Vücuda gelen zararlı virüsleri temizler ve dengemizi korur. Ancak alkol,uyuşturucu gibi zararlı maddelerle savaşı yenemez. KIZAMIK Mikrobun girmesinden 11 gün sonra kendini belli eder. Belirtileri;ateş yükselir,öksürük ve nezle başlar,iltihaplanma görülür. Ne yapmalı;12. aydan sonra kızamık aşısı yaptırınız (çocuklara) hastaya sulu ve sıvı yiyecekler verin.Kızamığa benzer hastalıklar da vardır.soğuktan ve yaralardan korunmalı kendimizi hastalığa kaptırmamalıyız. ÇIBAN Ateşli hastalıklarda veya vücudun yenik düştüğü sıralardan faydalanıp virüs yoluyla dokuyu işgal ederler. Ne yapmalı;oluşan çıbanın etrafını temizleyip üstünü örtün. BULAŞICI MENENJİT Menigokak adı verilen hastalık mikrobuyla tehlike verir.Bir ila beş yaşındaki çocuklarda çabuk bulaşır.Ayrıca gençlerde gıda ve uykusunu alamayanlarda dahildir.boğazda bekleyen menenjit mikropları,vücut direncini yendikleri ilk fırsatta beyin zarına ulaşır ve istila eder. Belirtileri;kusma,ensede sertlik,baş ağrısı,hasta başını yere eğemez,ışıktan ve gürültüden rahatsızlık,yüksek ateş,yüzde kızarıklık,deride döküntüler başlar. Ne yapmalı;doktora gidilmeli. BEYİN İLTİHABI Beynin,fazla uykuyla ele geçirilmesi yani hastalıklar edinmesi bunlar;herpes,kızamık,çiçek,suçiçeği gibi bulaşıcı hastalıklar yoluyla yardımcılık yaparlar. Belirtileri;yüksek ateş,kusma,baş ağrısı,bulantı daha sonra yüz ve boyun bölgelerinde felçler çıkar.felç öncesinde;şaşılık,çırpınma nöbetleri ve uyku hali görülebilir.Doktora görünmeli ve gereken yapılmalıdır. ÇOCUK FELCİ Buna büyüklerde yakalanabilir.sindirim sisteminden geçerek virüsler en fazla lağım sularını kullanır.Sinek ve diğer uçucu haşereler tarafından yiyecek maddelerinden bulaşır.Aşırı yorgunluk,üşütme,vücut hastalığında yenik düşmede,virüsler antikorları yenerek sistemde dolaşır. Belirtileri;ilkin bir şey hissettirmez sinsicedir.Sonrasında soğuk algınlığı,ateş,baş ağrısı,halsizlik,terleme ve iştahsızlık belirtileri.Sonra da felç rahatsızlığı baş gösterir.Eğer felç hali solunum sistemine atlarsa,hasta yutkunma,konuşma ve soluk alma güçlükleri çeker.müdahale edilmediği takdirde sonu ölümdür.Hasta bu durumda direncini yitirmemeli ve gereken sağlık tedbirlerini almalıdır. KUDUZ Özellikle köpek,kedi,kurt,tilki ve yarasa gibi memeli hayvanlarda görülen bir hastalıktır.İnsanlara da bunların ısırıklarıyla geçer.Virüsler yaradan içeri girdikten sonra sinirler yoluyla merkez sinir sistemine ulaşır;tahribatını yaparak sonu ölüm olan genel felçlere sebebiyet verirler. Belirtileri;hayvanlar ısırdıktan bir ila altı ay sonra hastalık kendini belli eder. İlk belirtileri;huysuzluk ve karamsarlıktır,sonra ağızda ağrılar başlar ve su içilemez duruma gelinir.Sonrası ise delilik belirtileridir. Bu durumda ısırılma vakalarında hemen soğuk su ve sabunla yıkayın ve doktora görünün. TETANOZ Toz,toprak ve hayvan gübresi ile bulaşmış yaralarda vücuda giriş yaparlar. Belirtileri;mikroplar girdikten üç hafta sonra kendini belli eder.Endişe ve huzursuzluk belirtileri ile kas sertliği ve ağzını açamama durumu belirir. Ne yapmalı;çocukları evvela korumalı tehlike yüksektir.Tetanoz aşısı,boğmaca ve difteri aşısı yapılmalıdır. GIDA ZEHİRLENMELERİ Çeşitli yiyecek bozukluklarında meydana gelir.Mesela konserve şişmiş kutudaysa onu almayın ve dolapta bekletilen ve koku alan yiyecekleri yemeyin. Belirtileri;yenen zehirli gıdalar barsaklar tarafından emilerek kana karışır ve merkez sinir sistemini etkiler. Kusmaya çalışın ve sonra da doktora mutlaka gidin. DİFTERİ Bu hastalığa sebep olan bakteri kalpte ve sinir sisteminde çok tehlikeli bozukluklar yapan bir zehir salgılamaktadır.Difteri mikrobu en çok burun,ağız ve gırtlakta yerleşmekle beraber,göz,ortakulak,göbek ve deride görüldüğü vakalarda vardır. Belirtileri;baş ağrısı,kusma,karın ağrısı gibi. Doktora görünün ve difteri aşısı yaptırın. BOĞMACA Mikropların üst solunum yollarına yerleşmesinden iki hafta sonra hastalık kendisini öksürük ile belli eder.İlkin soğuk algınlığı ve hafif ateşle başlar.Sonra da akşam vakitlerinde gelen öksürük devresi başlar,kramplar ve kusmalar olabilir. Ne yapmalı;doktora görünmeli ve hastanın odası havalandırılmalı,güneş görmeli.Ayrıca kuru şeyler değil sulu ve enerjik yiyecekler verilir. GRİP Salgın halinde ortaya çıkan,değişik karekterde virüsler tarafından oluşturulan bir solunum yolları hastalığıdır. Belirtileri;ateş,halsizlik,eklemlerde ağrı ve hastalık duygusu ile başlar.Öksürük,burun akıntısı,boğazda ağrı,hastalığın yerleştiğini gösterir. Ne yapmalı;doktora görünmeli.sulu yiyecekler yenmeli sıcak tutulmalı hasta. Hastalık geciktirildiğinde bronşit,akciğer zarı iltihabı,beyin ve sinir sistemi iltihapları olur. KABAKULAK Kulağın ön ve altındaki bezlerinde şişlik yaptığında kolay teşhis edilen bir hastalıktır.Bu virüsler erbezlerini etkileyebiliyor. Belirtileri;halsizlik ve ateşle başlar,tükürük bezleri yutkunmada acır. Ne yapmalı;kulaktaki şişlik üzerine kompres uygulayın,doktora görünün. Ağız temizliğine dikkat edin ve istirahat edin. VEREM Bulaşıcı hastalıklar içinde en ciddi olanıdır.Geç belli eder kendini.Sık sık hasta olan ve vücut dirençleri zayıf olanlarda,uykusuz kalanlarda,yeterli beslenmeyenlerde,güneşten ve temiz havadan mahrum yerlerde çalışanlarda vereme yakalanma riski yüksektir.keza asabi gençlerde bilhassa kızlarda bu hastalığa sık rastlanmaktadır.tüberküloz girdikleri yerde küçük grimsi düğümcükler şeklinde iltihap oluştururlar. Belirtileri;iltihap düğümleri teşekkül ederken hastada genel bir yorgunluk,iştahsızlık,vücut ateşinde 38 dereceye kadar yükselme,sırt ağrıları ve öksürük görülür. Ne yapmalı;doktora görünün,röntgen filmi çektirin. DONG HASTALIĞI Etinden ve sütünden istifade edilen hayvanlardan insana geçen bir hastalıktır.Don hastalığının insandan insana geçtiği hiç görülmemiştir.Geçiş yolları deri ve sindirim sistemidir. Belirtileri;Ateş,terleme,ishal müdahale edilmediği takdirde hastalık 2 sene kalır. Vücut direnci zayıf olanlarda,kulak alt bezlerinde,erbezlerinde,akciğer zarında,atardamarlarında ve kalp kaslarında iltihap yapabilir. WELL HASTALIĞI Daha çok fare,köpek,bazen de sığır cinsi hasta hayvanların sidiği ile dışarı atılan mikroplar,içecek ve yiyeceklerden bulaşmakta ve insana geçmektedir. Belirtileri;ateş,terleme,halsizlik,kusma ve sarılık. Ne yapmalı;doktora gitmeli geciktiği takdirde böbrek ve beyin organlarını da etkiler. TİFÜS Bit yoluyla insana bulaşan hastalıktır.Temizliğe dikkat edilmeyen cemiyetlerde ve savaş sırasında askerler arasında görülür. Belirtileri;ateş,terleme,baş ağrısı ile birlikte kol,bacak ve sırtta ağrı.Bu belirtilerden 5 gün sonra döküntüler başlar.Başta kol sonra bacakta olur. Ne yapmalı;bitle mücadele etmeli ve temizliğe dikkat etmeli.Tetrasiklin grubu ilaçlar oldukça etkilidir.yatak istirahatı ve sulu yiyecekler yenmelidir. TULAREMİ Tavşan,fare,sincap gibi hayvanlardan bulaşır.Eller,gözler ve ağızdan mikrop kapar.Bunlardan uzak durun ve hastalık kaptıysanız antibiyotik etkili olur. TAKSOPLAZMOS Evde kedi,köpek,kuş ve diğer memeli hayvanları beslemeye meraklı ve onlarla fazla haşir neşir olan avrupa ülkelerinde sık rastlanan bir hastalık türüdür. Dikkat: bu hastalık hamile kadınlar için çok tehlikeli olup mikropların fetuse geçmesi halinde sonuç ya düşük ya da ölü doğumdur.Bebek kurtarılsa dahi,göz ve beyin sakatları bırakır.Ayrıca karaciğer,dalak ve akciğerlerde harabiyet görülebilir. ŞARBON İnek,koyun,at gibi hayvanlar arasında görülen ve salgınlar halinde ölüme sebep olan basilli bir hastalıktır.Genellikle bu hayvanlarla temas eden ,veteriner,kasap,çoban,celep,çiftçide görülür. Hayvanların yünü,eti,derisi ile geçer. Belirtileri;mikroplar genellikle el,kol ve bacaklarda yerleşirler.önce ortasında siyah leke bulunan kırmızı kabarcıklar ortaya çıkar. Ne yapmalı;aşı olunmalı ve antibiyotik tedavisi yapılmalıdır. SITMA Plasmadium cinsi bir parazitin sebep olduğu ciddi bir kan hastalığıdır.insandan insana anofel tipi sivrisinekte taşınır.Sivrisinek insanı soktuğu zaman sporozoit halindeki parazit hücrelerini kana boşaltır.kan yoluyla da alyuvarlara geçer çoğalır ve doldururlar. Belirtileri;baş ağrısı,terleme,titreme,kol ve bacak ağrısı. Ne yapmalı;sivri sinekler ilaçlanmalı ve pencerelere sineklik takılmalı,yatarken cibinlikte yatmalıdır. AMİPLİ DİZANTERİ Sinekler tarafından insandan insana taşınan tek hücreli bir mikro-organizmanın sebep olduğu hastalıklardandır.Mikroplar ayrıca pis sulardan ve yiyeceklerden de geçmektedir. Belirtileri;en açık işareti sümüksü,balgamlı ve kanlı bir ishaldir. Ne yapmalı;belirtilerden biri ortaya çıktığında gecikmeden doktora görünmeli. UYKU Genellikle çeçe sinekleri tarafından insana bulaşır. belirtileri;ateş,dalak,lenf bezleri ve bacaklarda şişme. Ne yapmalı;tedavi olunmalı. KOLERA Bilhassa 19. yüzyılda salgınlar halinde can alan tehlikeli bir hastalık idi. Belirtileri;ishal ve kusma. Ne yapmalı;tedavi olunmalı yiyecek ve içeceklere dikkat edilmeli. VEBA Hastalığın sebebi pasteurella pestis adındaki bir mikroptur.fare,pire,tahtakurusu tarafından insana geçmektedir.hastalık bulaştıktan 3-5 gün sonra lenf yollarında iltihaplanma yapar. Belirtileri;kasık,koltukaltı ve boyun lenf bezleri iltihaplanarak şişer.deri de döküntüler ve hastalık kan ve beyinde oluşabilir. Ne yapmalı;sülfamit ve streptamisin cinsi ilaçlar kullanılarken sulu yiyeceklerle beslenmeli. Dikkat:hastalık belirtisinin 15 saat sonrasında mutlaka doktora görünün ölüme sebebiyet verebilir.ev ve çevre temizliğine özen göstermeli. CÜZZAM Cüzzam,nadir olarak bulaşan,salgınlar halinde görülmeyen bir hastalıktır.Mikroplar vücuda girdikten 3-5 yıl gibi uzun bir zaman sonra belirtileri görünmeye başlanır.hastalığın iki çeşidi vardır; a)Nodüler veya leprametöz: belirtileri; Genellikle tekrarlayan ateş krizleri ile kendini belli eder.Yüzde kırmızıya çalan şişkinlikler ortaya çıkar. Dil,gırtlak ve boğazda yaralar oluşur.Bu yaralar iyileştikten sonra yerlerinde sert bir kabuk ve şekil bozukluğu kalır. b)Nöral veya tüberküloid: Belirtileri; Vücutta ve kalçalarda erime görülür.Daha sonra çürümeler ve yaralar ortaya çıkar.El ve ayak parmaklarında kangreleşmeler başlar. Ne yapmalı; Doktora görünmeli ve vaktinde tedavi olunmalıdır. Sülfanomit ve streptamisin tipi ilaçlar cüzzam içinde oldukça etkilidir. SARI HUMMA Aedes aegypti adındaki bir sivrisinek cinsi tarafından insanlara taşınan virüslü bir hastalıktır.Sivrisineğin sokması ile vucüda giren ve kana karışan mikroplar bir hafta içinde hastalık belirtilerini ortaya çıkarırlar. Belirtileri;Ateş,nabız yavaşlaması,kusma ve idrarda albümin çıkması başlıca belirtileridir.Bundan sonra hastada kanama ve sarılık görülür. Ne yapmalı;Aşı yaptırın.Dikkati sarı humma virüsünün araştırma sonucunda sivrisineklerde maymunlardan alıp bulaştırıyor. METABOLİZMA HASTALIKLARI Şişmanlık: Vücutta aşırı yağ depolanması neticesi vücut ağırlığının artışına denmektedir.Şişmanlıkta daima alınan enerji,tüketilen enerjiden fazladır. Şişmanlığın Sebepleri;ruhi faktörler şişmanların çoğu,çocukluğunda yeteri kadar sevgiye doymamış kimselerdir.Bu sevgi eksikliğini,yemekle gidermek isterler.Günlük sıkıntı ve huzursuzluklardan yemeğe sığınırlar. Hareket azlığı ve tembel yaşama.Konforun ve rahatın artışı.Besin bolluğu ve hareket eksikliği.Gebelik ve doğumlar ŞİŞMANLIĞIN YO AÇTIĞI GÜÇLÜK VE TEHLİKELER Bütün istatistiklere göre,şişmanların ömrü daha kısadır. Şişmanlık solunum yükünü artırdığından nefes darlığı çekerler. Varis ve fıtık hastalıkları gibi şeylere kolay yakalanabilir. İdeal Kilo:Mesela boyu 1.78 cm olan bir erkeği alalım.Önce 178-150=28’i buluruz.Bunu dörde bölersek 7 çıkar.100 ekleyip (100+7)boydan çıkarmamız (178107) ideal kiloyu verir=71 kg. ŞİŞMANLIĞI TEDAVİSİ Bu şişmanlığı bir hastalık olarak kabul etmeli.Öncelikle fazla yememeli ve hareketli yaşanmalıdır. Diyetlerde şunlara dikkat;Şeker ve şekerli besinler,gazoz gibi meşrubatlar,fıstık ve fındık gibi kuru yemişler,kuru meyveler terk edilmelidir.Etlerin yağsız kısmı tercih edilmeli,yemeklerin az yağlı ve haşlama olması sağlanmalıdır. ZAYIFLIK İdeal bir kiloya sahip biri zayıf değildir.Ancak onun altına inen git gide zayıflayan birinde hastalık aranmalıdır.Zayıf olup kilo almak isteyenler herhangi vitamin (iştah açıcı) ilaçlar kullanmamaları gerekir çünkü faydası yoktur.Kilo almakta ısrar edenler;Kuru üzüm,kuru incir,reçel,bal cazip hamur işleri yemesi tavsiye edilir. ROMATİZMA Soğuktan kaynaklanır.İyi giyinmeli ve soğuktan uzak durmalıdır. GECE KÖRLÜĞÜ A Vitamini eksikliğinden sebep olduğu bir göz hastalığıdır.A vitamini ,balık,süt ve süt ürünleri,yumurta ve yeşil sebzelerde bol yenmemesi durumunda gözün retina tabakası için çok gerekli olan rodapsin maddesi üretilemez.Bir adı da görme moru olan bu madde zamanla ışığın etkisiyle tamamen solar ve gece körlüğü dediğimiz hastalık ortaya çıkar. Belirtileri;hasta geceleyin,bilhassa alaca karanlıkta hiç görmez. Dikkat;tedavi edilmese körlük meydana getirir. BERİBERİ HASTALIĞI Vücutta B-I vitamini eksikliği sonucu ortaya çıkan bir metabolizma hastalığıdır.ayrıca karaciğerde glikojenden glikoz yapımını hızlandırır.Bu hastalıktan korunmak için;süt ve süt ürünleri,mercimek,fasulye,yeşil sebze,fındık ve fıstıkta bolca yenmelidir. Belirtileri;kaslar erir ve kemik refleksleri körelir. İSKARBÜT C vitamini eksikliğinden oluşur.Vücuda c vitamini yiyecek ve içecek verilmelidir.C vitamini,bağ dokusunda,kıkırdakta,kemik ve diş yapısında çok önemli görevler yüklenir. Belirtileri;Diş eti kanaması-deri altı kılcal damarlardan kanama ve bunun sonucu çürük oluşumları. ALERJİ HASTALIĞI Mikropların bulaşıp kaşıntı yapıp kabarcık oluşturan türden meydana gelir.Eczacı,laborantlar,hastane işçileri gibi yerlerde sık olabiliyor. Tedavi;alerji veren maddeden uzak durmalı ve temizleyip dokunmamalıdır. SAMAN NEZLESİ Her yıl belirli zamanlarda ortaya çıkan ve daha çok bitki çiçek tozlarıyla bulaşan alerjik bir nezledir. Belirtileri;Burun akıntısı önce sulu sonra koyu ve sarı renktedir.burun akıntısı ile birlikte öksürükte görülür. Ne yapmalı;Hastalık kuru ortamı sever uzak durmalı nemli yerde bulunmalı. MİDE Mide,yemek borusundan sonra gelen,yaklaşık 1 litre kapasiteli bir kesedir.Mide iç zarı,küçük borucuklar şeklinde olan milyonlarca salgı bezi ile donatılmıştır.Yemekler,ihtiva ettikleri maddelere bağlı olarak,mide de 2 ila 6 saat kalırlar.Su,beklemeden geçen maddelerin başında gelir.Sonra karbonhidratlar ve onlardan sonra da proteinler mideden bağırsaklara geçer.En son yağlar mideyi terk eder.Mide sinir sistemi yönetiminde çalışır.Sinirlenince aksama yapıp ince bağırsaklara geçmez.Sakinken her şey düzgün çalışır. GASTRİT (MİDE İÇ YÜÜZNDE İLTİHAP) Çok sık rastlanan bir hastalıktır.Düzensiz beslenme,sinir gerginliği,alkol,sigara,fazla kahve ve çay bu hastalığı davet eden faktörlerdir.Kansızlık ve vitaminsizlikte ektir. Yemekten yarım ve ya 1 saat dinlenmek iyi gelir. MİDE ÜLSERİ Günümüzde sık rastlanan bir hastalıktır.İşi aşırı yorgunluk verenlerde,alkol tüketenlerde,aspirin ve benzeri ağrı kesici ilaçları fazla kullananlarda ülsere sık rastlandığı da bir gerçektir. Belirtileri;Ağrı hemen yemeklerden sonra görülür ve hasta aç olduğu zaman kendisini iyi hissederse mide ülserinden şüphelenilir. Ne yapmalı;ilaç tedavisinin yanı sıra diyet uygulanır. Alkol ve sigara terk edilmeli ve sinir gerginliği yapan şeylerden uzak durmalı. MİDE KANSERİ Çok sık rastlanan bir kanser türüdür.Erkeklerde daha sık görülür.Gastrit ve mide ülseri belirtisi veren her vakada mutlaka kanserden şüphe etmeli ve bir hastaneye giderek gerekli testler yaptırılmalıdır. Belirtileri;Sindirim güçlüğü-Devamlı kilo kaybıİştahsızlık ve halsizlik-Bulantı ve zaman zaman kusma Ne yapmalı;tedavi olunmalı.Kansızlığa karşı vitamin alınmalı ve antibiyotik verilebilir. İNCE BAĞIRSAKLAR Sindirim yolunun mideden sonra gelen ve kalın bağırsağa en uzun kısmıdır.Karın boşluğunun orta kısmında yer alan ince bağırsakların boyu beş metreyi bulmaktadır.İç yüzleri sümüksü bir zarla kaplıdır.Zarın üzeri,sayıları beş milyondan fazla olan emici von tuşlarla kaplıdır.Bir milimetre uzunluğundaki bu kabarcıklar sindirilen besinleri emerek kendilerine bağlı kılcal damarlar ve lenf damarlar aracılığı ile vücudun her tarafına dağıtırlar. SAFRA KESESİ İnce bağırsaklarda yağların sindirilmesinde yardımcı olan safra adındaki bir salgıyı depolamakla görevlidir. KARACİĞER Vücut için hayati önemi haiz pek çok görevle yüklü bir organımızdır.Yaklaşık iki kilo ağırlığında,koyu kırmızı renkli,yumuşak bir yapıdadır.Safra karaciğerde üretilerek safra kesesine depolanır.On iki fonksiyonel bölmeye ayrılan karaciğerin her bölmesi atar ve toplardamarlarla donatılmıştır.Bir taraftan protein,yağ ve karbonhidratlar senteze uğratılıp depo edilirken,diğer taraftan görevini yapıp işe yaramaz hale gelenleri yıkıma uğratılmaktadır.Vitaminlerin depo edilmesi,zehirli maddelerin ve ihtiyaç fazlası hormonların yıkıma uğratılarak zararsız hale getirilmesi,safra ve üre imalatı,vücut ısısının her tarafta sabit tutulması sayabileceğimiz görevlerinden sadece birkaç tanesidir. KALIN BAĞIRSAKLAR Sindirim yolunun son kısmıdır.Kalınbağırsağın görevi,içinde yaşayan faydalı bakteriler vasıtası ile sindirime yardımcı olmak,sindirilmiş besinlerden orta kalan posayı son bölümü olan anüste dışarı atmaktadır. İSHAL Çoğu zaman midede ortaya çıkan bir rahatsızlık bağırsaklara da intikal etmektedir.Uzun süren ishallerle,kolera,tifo ve dizanteri gibi bulaşıcı hastalıkların etkisi vardır.Keza tüberküloz,kan zehirlenmesi ve her türlü zehirlenmeler böbrek yetmezliği,guatr,safra kesesi hastalığı,sindirim yolu iltihapları ve ruhsal bunalımlarda ishale sebep olurlar. Belirtileri;sarımsı renkte,ağrısız ishaller incebağırsak kökenlidir.Sümüksü,ağrılı,kimi zaman kanlı ve iltihaplı geçen ishaller ise kalınbağırsak kökenlidir.ishalle birlikte ateş ve kusmada görülür.Gribe benzer belirtide olabilir. Ne yapmalı;ishal ve kusmada kendini temizliyordur.İlaçla durdurulmamalı.Tedaviye bir kaşık hint yağı ile başlanmalı,bu bağırsakları temizler.24 saat hiçbir şey yememek en tesirli unsurdur.Bu müddet içinde şekersiz papatya çayı veya nane çayı içilebilir.24 saatin sonunda elma kürüne başlanır.Hastaya günde 1-1,5 kilo çiğ elma verilir.İki gün sona normal yemeğe dönülebilir. KABIZLIK Kalınbağırsağın son kısmında dışkı fazla bekletildiği zaman içindeki su geriye emilmekte ve sertleşen dışkının atılması zorlaşmaktadır.Sebze,meyve ve taneli bitkileri az yiyen insanlarda kabızlık daha sık görülmektedir. Ne yapmalı;kabızlığa yakalanmamak için kepekli undan yapılmış kara ekmek yiyiniz.Bakliyat türü,az yağlı yemekleri tercih edin.Bol sebze ve meyve yiyin.Şeftali,portakal,çilek iyi gelir ayrıca ballı süt. APANDİSİT Bağırsakların,kalınbağırsağın onikiparmak bağırsağına bağlanan yerinde,kör bağırsak adı verilen kısımda,içi başı yaklaşık 10 cm uzunluğunda bir çıkıntıdan oluşur.Bu çıkıntıya apandisit bakteriler marifetiyle iltihaplanmasına da apandisit diyoruz.Mikroptan hastalık oluşturur. Ne yapmalı;doktora görünmeli. FITIK Karın zarının doğuştan yada sonradan zayıflayan bir bölgesinden karın içindeki organların dışarı sarkmasına fıtık diyoruz.En sık rastlanan göbek ve kasık fıtığıdır.Bazen da karın ameliyatlarından sonra dikiş yerinin açılması ile olur. GÖBEK FITIĞI Doğumdan sonra bebeklerde göbek kordonu,çevresindeki karın derisi ile birleşmez ise göbek fıtığı oluşur.Ağlama,bağırma ve ıkınmalar sırasında göbek ucu şişer.Fındık ila yumurta büyüklüğü arasında değişen bu şişmeler göbeğin iki ucu birleştirilip yara bandı ile yapıştırılır.Sona sarılır.Çocuk iki yaşına gelince ameliyat gerekir.Göbek fıtığı,sık doğum yapan kadınlarla yaşlı erkeklerde de görülebilir. KASIK FITIĞI Karın derisinin erbezi torbaları ile birleştiği yerler oldukça zayıftır.Ağır yük kaldırma,taşıma ve üfleme gerektiren meslek sahiplerinde kasık fıtığına sık rastlanır.Kasık bölgesindeki zayıf deriyi iterek dışarı sarkan böbrek parçası,bir şişlik meydana getirir. Tedavisi ameliyattır.Hasta müdahale etmemeli doktora gitmelidir. GUATR Boyun alt bölgesinde bulunan tiroid bezinin çeşitli sebeplerle şişmesi sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır.Tiroid bezinin şişmesi aşırı hormon salgıladığının bir işareti sayıldığından buna hipertiroidizm adı verilmektedir.Aşırı tiroid hormonu bir çeşit kan zehirlenmesine yol açtığı için hipertiodizme zehirli guatr da denmektedir.Kadınlarda erkeklerden beş misli fazla görülmektedir.Nefes darlığı,kalp çarpıntısı ve göğüste ağrı gibi yan etkileri vardır. Ne yapmalı;doktora görünmeli çeşitli ilaçlarla tedavi yapılabilmekte. İLTİHAPLI VAKALAR Tiroid bezindeki şişmelerin sebebi sadece aşırı hormon salgılaması değildir.Bulaşıcı hastalık mikropları bazen tiroid bezine kadar ulaşarak iltihaplara sebep olurlar. İRİNLİ TİROİD Çeşitli mikro organizmaların tiroid bezine yerleşmesi sonucu ortaya çıkan bir iltihap şeklidir.Tiroid bezi üzerindeki boyun derisinde kızarıklık görülür.Şişlik,ağrı ve ateş vardır.Antibiyotik tedavisi iyi netice vermektedir. SUBOKUT TİROİD Genellikle enfeksiyonlu virüs hastalıkları ile birlikte görülür.Ağrılı şişkinlik ve yutkunmada zorluk şeklinde kendisini belli eder.Ağrıyı dindirmek için aspirin ve kartizon verilebilir. MÜZMİN TROİD Hashimoto hastalığı ve riedel struması olmak üzere iki şekli vardır.Hashimoto,genellikle 30-40 yaş arası kadınlarda görülür.Boğazda dolgunluk hissi verir.Tiroid bezi sert plastik kıvamında olup irileşmiştir.Yüzeyi engebeli ve ağrısızdır.Sebebi bilinmemekle beraber,devamlı tiroid hormonu verilerek hastalığın etkisi hafifletilmektedir. Ne yapmalı;doktora görünmeli.Cerrahi müdahale gerektirebilir. KOLİT (KALIN BAĞIRSAK İLTİHABI) Kalın bağırsağa ait bütün iltihabi hastalıklar kolit adı altında incelenmektedir.Amipli ve besilli dizanteri,kalın bağırsak veremi,ülseratif kalit,crahn hastalığı,akut veya kronik gastro enterit,spozmadik kolon ve iskemik kalit bunların başlıcalarıdır. ÜLSERATİF KALİT Psikolojik bozukluklarla birlikte görülen bir hastalıktır.Çevreye uymakta zorluk çeken,kabiliyet ve şahsiyetlere uyuşmayan işlerde çalışan,sevmediği kişilerle beraber yaşamak zorunda kalan insanlarda psikolojik streslerle birlikte bağırsak hareketleri de fazla olur.hareket fazlalığı sebebi ile kalın bağırsak zarında kanamalar ortaya çıkar.Daha çok 15 ila 35 yaş arası kimselerde görülür. Belirtileri;ishal,dışkılamalarda kanamalar,karın ağrıları,zayıflama ve bitkinlik ile birlikte kendini gösterir.Belirtiler ruhsal gerginlik sırasında ağırlaşır. CRAHN HASTALIĞI Kalın bağırsağın son kısmında ortaya çıkan bir iltihap şeklidir.Karın ağrıları,ishal,ateş ve kilo kaybı ile karakterizedir. Teşhis ancak röntgen filmiyle ortaya çıkar. AKUT VE KRONİK GASTRO ENTERİT Mikro organizmaların (parazit,mantar,bakteri ve virüs) sebep olduğu iltihaplardır.Beslenme bozuklukları,aşırı yeme de gastro entriti hazırlayıcı sebeplerdir. Belirtileri;bulantı,kusma,ishal,iştahsızlık diğer işaretlerdir. Tedavi;mikro organizmalarla ilaçlı mücadele ve sulu bir diyet uygulaması şeklindedir. BÖBREKLER Karın arka duvarında,bel bölgesinin iki yanında her biri ortalama 10 cm boyunda,150 gram ağırlığında,kuru fasulye tanesi biçiminde iki adet böbrek vardır.Her böbreğin üst tepesinde kana önemli hormonlar salgılayan birer böbrek üstü bezi bulunur.Böbreğe bağlanan atardamar,toplardamar,sinirler ve idrar kanalı bilum adı verilen karın bölgesinden giriş yaparlar.Böbrek ana dokusu yaklaşık bir milyon nefron adı verilen mikroskobik kılcal damarlar yumağından meydana gelmiştir.Böbreklerin görevi şöyle özetlenebilir. BÖBREKLERİN GÖREV ÖZETİ Kanın asit baz dengesini sabit tutmak.Vücudun su ve elektrolit dengesini sağlamak.Zararlı maddeleri idrar yoluyla dışarı atmak.Bir insan böbreksiz 2-3 hafta yaşayabilir.Böbreklerin çalışması,böbrek üstü hipofiz,iç salgı bezlerinin salgıladığı hormonlar ve sinir sisteminden gelen sinirlerle idare edilir.Böbrekler,kandaki zararlı maddeleri vücut için fazla olan su ile idrar kanalına boşaltırlar.İdrar kanalları 20-25 cm uzunluğunda olup idrar torbasına açılırlar.İdrar torbası dolunca,uyarıcı hormonlar tarafından organizma haberdar edilir.Böylece idrar boşaltma ihtiyacı duyarız BÖBREK İLTİHABI Sindirim yolları ile vücuda giren ve oradan kana karışan bulaşıcı hastalık mikropları,zehirlenmeler,prostat,hamilelik ve böbrek taşları gibi sebeplerle böbreklerin iltihaplandığı görülmektedir.İltihabın okut ve kronik tipleri olduğu gibi nefrotik sendrom denilen özel bir şekilde vardır. Akut Nefritin belirtileri;kanlı idrar-yüz ve bacaklarda şişme-Ense ve baş ağrısı-kan basıncında yükselmeİdrarda azalma-İlerlemiş vakalarda nefes darlığı,öksürük ve bazen bulantı ile kusma görülür. Tedavi;Hastaya tuzsuz bir diyet uygulanır-Sıvı ve proteinli yiyecekler azaltılır.-yatak istirahatı yapılmalı. KRONİK NEFRİTİN BELİRTİLERİ Akut nefritinin tedavi edilmemesi halinde kronik nefrite dönüşerek ağır neticeler verebilmektedir.Hasta normalden fazla idrara çıkar-İdrar sulu olup tuz kaybı vardır-Kanda üre seviyesi artar-Kansızlık ve yüksek tansiyon görülebilir. Tedavi;Vücutta artık azot birikmesini,su ve tuz kaybını asgari seviyeye indirici bir diyet uygulanır. Kan basıncını düşürücü ilaç verilir-Hastalıkla mücadele edilir. NEFROTİK SENDROM Böbreklerin rahatsızlığı sonucu idrarla fazla albümin kaybı olduğu için kandaki protein seviyesi aşırı derecede düşüş gösterir.Dokularda su toplanarak şişlikler ortaya çıkar.En çok iki ila dört yaş arası erkek çocuklarda görülür. Belirtileri;Nefrolik sendrom hastalığı genelde su hastalıklarından ortaya çıkar.Akut nefrit,şeker hastalığı,ilaç zehirlenmeleri-Yüz,bacaklarda şişlikler görülür. Tedavi;Ödem şişliklerini gidermek için diüretiklerle birlikte potasyum tuzları verilir.Sodyumsuz bir diyet uygulanır. BÖBREK TAŞI Normalde idrar içinde erimiş halde bir çok madde kristalleri mevcuttur.Böbrek veya idrar yollarındaki bir arıza sebebiyle bu kristaller çökerek birleşme eğilimi gösterirler.Birleşen kristaller böbrek taşı dediğimiz katı bir kütle oluştururlar.Böbrek pelvisinde duran bir taş,çok iri bile olsa,ağrı yapmayacağından formasi ile taşın taşın varlığı anlaşılır. Belritileri;Taş idrar yollarına geçtiği zaman ağrı ve idrarda kan görülmesi ile varlığı kesinlik kazanır.-Taşın idrar yollarından idrar torbasına düşmemesi halinde dayanılması imkansız ağrılara sebep olurlar.-Kesin teşhis röntgen ve idrar tahlili ile konabilir. Ne yapmalı;Ağrı kesici ve iltihap kurutucu ilaçlarla hastanın kendisini iyi hissetmesi sağlanır.Tuz ve kalsiyum oranı düşük bir diyet uygulanırken hastaya bol su içirilir. Ameliyat yerine ultrasyon dalgaları ile taşları parçalayarak idrar torbasına inmesi sağlanmaktadır. İDRAR TORBASI İLTİHABI İdrar torbasının iltihabı genellikle bakteri ve virüslerin marifetidir.kadınlarda,idrar yolu çok kısa olduğundan,hamilelik hastalıkları ile birlikte idrar torbası iltihabına çok sık rastlanır.Bel soğukluğu vakaları da idrar torbası iltihabına sebep olabilmektedir. Belirtileri;çok sık idrara çıkma-İdrar yolarında yanmaİdrarda kötü bir koku-Bazen idrar da kan,ateş ve terleme de görülebilir. Ne yapmalı;idrar tehlili edilerek iltihaba sebep olan mikro-organizmanın cinsi tespit edilir.ve ona göre etkili bir antibiyotik tedavisi uygulanır.İltihabın böbreklere sirayet etmesini önlemek için potasyum nitrat karışımı bol sıvı verilir. ADDİSON HASTALIĞI Böbrek üstü hormon bezlerinin,ağır kanama,frengi,tüberküloz veya tümör gibi ciddi vakalardan sonra yıkıma uğrayarak iş göremez duruma düşmesi sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Belirtileri;Genel zayıflık,kansızlık,midede aşırı hassasiyet ilk belirtileridir.Hormon eksikliğinin devam etmesi halinde kalp kaslarında gevşeme ve dolayısıyla kalp atışlarında zayıflama görülür. Ne yapmalı;Böbrek üstü hormonların salgıladığı hormonları dışarıdan (ağız yoluyla) vermekten başka çare yoktur.Bu bir eksikliği tamamlama tedavisi olduğundan hasta verilen hormonal ilaçları ömür boyu kullanmak zorundadır. ÜREMİ Çeşitli sebeplerle böbreğin hastalanıp görevin yerine getirememe sonucu kandaki azot artıklarının vücuttan dışarı atılamaması,olayına üremi adı verilmektedir. İdrarla atılması gereken üre,ürik asit ve kreatinin gibi azot metabolizma artıkları kanda birikerek zehirlenmeye benzer belirtiler gösterir.Bunların en tehlikelisi üre olup kandaki oranı yüzde 50 mg’ın üzerine çıktığında zehirlenme belirtileri başlar. ÜREMİYE SEBEP OLAN FAKTÖRLER Şoka yo açan ağır ameliyatlar,zehirlenmeler,ateşli hastalıklar,yanıklar,şiddetli ishal ve kusmalar böbrekleri de etkileyerek kandaki üre miktarının artmasına sebep olurlar.keza şeker hastalığının ağırlaşması sonucu ortaya çıkan susuzluk şokunda,addison krizinde,ileri derecede kalp yetmezliğinde,akut ve kronik nefritte,ilerlemiş böbrek tüberkülozu vakalarında,böbrek tümörlerinde,iki taraflı böbrek enforktüsünde,her iki böbrekte ve idrar yollarında taş,ur ve kan pıhtısı olduğunda,bu hastalıkların şiddeti ile orantılı olarak üremi hastalığı ortaya çıkabilmektedir. Belirtileri;İlk belirtileri halsizlik ve kas zayıflığı şeklindedir.Gündüz dalgın olan hasta,geceleri uyuyamaz.Karakterine göre zıt olarak saldırganlık ve bağırıp çağırmalar görülebilir.Hastanın şuuru bulanır ve nihayet komaya girer. Tedavi;Üremi,kendi başına ortaya çıkan,müstakil bir hastalık olmadığından tedavisi böbrek yetmezliğine yo açan asıl hastalığa yöneliktir.Asıl hastalık şifa bulunca,üremi de kendiliğinden iyileşme gösterir. AKCİĞERLER Solunum sisteminin temel organı akciğerdir.Göğüs kafesi içinde yer alıp sağlı sollu iki adettir.Sağ akciğer üç loptan,sol akciğer iki loptan meydana gelmiştir.Her lop,yine kendi içinde lopçuklara bölünmüştür.Lopçukların her biri müstakil kan damarlarına ve bronşlara sahip olduğundan dokusu vasıtasıyla bir birine bağlanmışlardır. ZATTÜRE Bir veya birkaç akciğer lobunun iltihaplanması şeklinde ortaya çıkan bir hastalıktır.İltihaplanmaya virüs,bakteri veya mantar gibi mikro-organizmalar sebep olmaktadırlar.Ayrıca alkol,uyuşturucu maddeler,sigara ve kötü hayat şartları zattüreye ortam hazırlayan faktörlerdir. Belirtileri;Yüksek ateş,titreme ve kuru öksürük ilk işaretleridir. Ne yapmalı;en etkili tedavi antibiyotikler olup asıl hastalığa yöneliktir. AKCİĞER ZARI İLTİHABI Akciğerlerin üzeri plevra ad verilen çift katlı bir zarla örtülü olup iki zarın arasında sıvı dolu bir başlık vardır.Su sıvı,akciğerlerin göğüs kafesi içinde rahatça hareket etmesini sağlar.Zattüre veya benzeri sebeplerle akciğerlere yerleşen hastalık mikropları akciğer zarını da tahrip edebilirler.Zarların tahrip edilmesi sonucu,ara sıvının miktarında artış olduğu gözlenmektedir. Belirtileri;Nefes alındığı zaman göğüste ağrı hissedilir. SİNÜZİT Kafatası içinde burun boşluğuna açılan bir kısım hava boşlukları vardır ki bunlara sinüs adı verilir.Burun iltihabının sinüslere geçmesi halinde ortaya çıkan rahatsızlığa ise sinüzit diyoruz.Sinüzitte ayrıca burundaki şekil bozuklukları,polip,diş ve dişeti iltihapları da sebep olurlar. Belirtileri;İltihaplanan sinüsün üst kısmı şişer ve ağrı yapar.Burun tıkanır,zor nefes alınır.Baş ağrısı ve ateş yapar. Ne yapmalı;Boğuseptiller,sinüs ağızlarını açıp burun akıntısı temin etmede oldukça etkilidirler. BRONŞİT-BRONŞLAR Ağız ve burun yoluyla aldığımız temiz hava,yutak ve gırtlaktan geçerek soluk borusuna ulaşır.Soluk borusu iki ana yola ayrılır.Bu kollarda kendi aralarında küçük yollara ayrılarak akciğere bağlanırlar.Soluk borusunun büyük kollarına bronş,daha küçük kollarına ise bronşiyol adı verilir.Akciğerlere giriş yapan bronşiyollerin sonu kesecikler şeklinde olup gaz alışverişi bu keseciklerde gerçekleşir.Keseciklerin iç duvarı kılcal kan damarları ile donatılmıştır.Kan hücrelerine oksijen yükleme ve karbondioksit alma bu kılcal damarların bronşiyol keselerine açılan yüzünde meydana gelir. Tedavi;Mevsimlerde,soğuk ve sıcaklara dikkat etmeli ve iyi korunmalıdır. KALP YETMEZLİĞİ Akciğerlerden gelen kanın yeterli olmayışıdır.Bunun sonucu olarak,karaciğer büyür ve bacaklarda su toplanır.Bağırsaklarda ve midede kan birikimi olur.İştahsızlık ve bulantı,kusma görülür. Ne yapmalı;Dinlenmeli,bu tür durumda sakinlikle oturmalı ve doktora görünmeli. AYHALİ Ergenliğe adım atan her genç kızda yumurtalıklar dişi üreme hücresi imal etmeye başlar.Aynı zamanda yumurtalıkta salgılanan bir hormon vasıtası ile aybaşı kanamaları ortaya çıkar.Bu durumda annenin bilgisiyle kızın durumu anlaşılır.Bir şekilde anlatılmalıdır.Kanamalar en çok 3 en fazla 10 gün sürer.Bundan bir uzun müddetle kanama devam ederse normal değildir.Bir rahim hastalığının işaretidir. KANAMA PERİYOTLARI Genelde iki ay hali arasında geçen zaman 26-28 gündür.Bir kaç gün gecikme olduğu takdirde fazla ciddiye alınmamalıdır.Ancak gecikme bir haftayı aştığı takdirde bir kadın doktoruna görünmelidir.Ergenlik dönemine giren genç kızlarda ilk ay hali,bölge farklarına bağlı olarak,on bir ila on dört yaşları arasında görülür.On altı yaşını geçtiği halde ay hali görmeyen genç bir kızın rahatsız olduğuna hükmedilmeli,ehil bir doktora görünmelidir.Kadınlarda ay hali 45 ila 50 yaş arasında sona erer.Buna menepoz dönemi diyoruz.Menepoza giren bir kadın,ilk ay halini gördüğü gündeki gibi korkuya kapılır.Kadınlığının sona erdiğini düşünerek ruhsal bir çöküntüye düşer.Oysa ay halinin sona ermesi ile sadece çocuk yapamayacaktır.Diğer bütün dişilik özellikleri devam eder.Erkekte dölden kesilme yoktur.Ömrünün sonuna kadar üreme hücreleri döllenme kabiliyetini muhafaza ederler.