İnsan davranışlarının değişimi

advertisement


Örgüt Bir insan ilişkileri ağıdır.
Bu ilişkiler ağı yöneticilerin işgörenlerden
bekleyişlerinin yönlendirdiği davranışlar ile
işgörenlerin yöneticilerden bekleyişlerinin
yönlendirdiği davranışlar ve işgörenlerin kendi
aralarındaki davranışlarını kapsar.



Peter Drucker kültür gibi soyut bir şeyi
değiştirmeye çalışmaktansa insan davranışlarını
değiştirmenin daha etkili olacağını iddia eder.
Örgütün başarısını desteklemeyen işgören
davranışlarının değiştirilmesi ve daha etken
tutum ve davranışlar kazandırılması yoluyla
örgütsel değişim gerçekleşebilir.
Teknoloji, yapı ve kültür gibi örgütsel alandaki
değişmeler kaçınılmaz olarak işgörenlerin
tutum ve davranışlarındaki değişimi gerektirir.

İşgörenlerin tutum ve davranışlarındaki
değişmeyi tek yönlü bir çaba olarak
algılamamak gerekir.Bu çabalar yönetsel
davranışın, başka deyişle yöneticilerin
işgörenler hakkındaki varsayımlarını ve bu
varsayımların yönlendirdiği yönetsel
uygulamaları değiştirmeyi de kapsamalıdır.


Örgüt ve işgören ilişkilerinde karşılıklı anlayış
olmadığında her iki taraf da kendi
beklentilerini oluşturacaktır. Taraflar farklı
beklentilere sahip olduğunda ilişkiler de
yapmacık olacaktır. İşveren-işgören ilişkilerine
çok az önem verilen zayıf bir ekonomide
işverenler işini kaybetmek istemeyen
işgörenlerin daha iyi çalışacaklarını düşünür.
Ancak bu güdüleme türü rekabetçi üstünlük
sağlayacak bir başarı düzeyi getirmez.


İşgörenlerin davranışlarını değiştirmenin ilk
adımı örgütsel amaçların başarılması isteğini
ön plana çıkarmak ve bireysel
gereksinmeleri dikkate almamak değil,
bunun karşılıklı bir anlaşmaya dayandığının
farkına varmaktır.
Bununla birlikte, örgüt işgören ilişkilerinde
örgütsel değişmeyi gerektiren birçok
hastalıklı yön vardır.

Bu hastalıklı yönleri gerçek yaşamda da
görmek mümkündür. Örneğin, hiyerarşik
yapısı olan birçok örgütte işgörenlerin itaat
etmesi en çok arzulanan davranıştır.
İşgörenlerin itaati denetim yoluyla sağlanmaya
çalışılır.



İtaat ve denetim çoğu kişinin arzulamadığı bir
durum olduğu halde, çeşitli nedenlerle bunu
yaşamayı tercih ederiz.
Hemen hepimizin yaşamında (iş ve özel
hayat) katılmadığımız kurallar,
onaylamadığımız otorite kullanımı olduğu
halde buna uymak zorunda kalmışızdır.
Ancak, gerek toplumsal ve gerekse iş
hayatındaki anlaşmalar bu kurallara uymayı
ve otoriteye itaat etmeyi gerektirir.


İşgörenlerde öz disiplinin, gönüllülük ve
sorumluluk duygusunun gelişmesi, buna
karşılık yöneticilerin denetlemek yerine
desteklemeye yönelmesi gerekir.
Destekleme yetiştirmeyi, yol göstermeyi ve
yardım etmeyi kapsar.

Bu iki etken ilişkilerde dürüstlük ve açıklıkla
tamamlanmalıdır. Ekonomik çıkarlara dayalı
ilişki sürecinde bireyler ve örgütsel birimler
kendi çıkarlarını korumaya güdülenirken;
dürüstlüğe ve açıklığa dayanan bir ilişki
daha duygusal ve organik bir anlaşmaya
dayanır. Bu ilişki yanı zamanda örgütsel
süreçlerde ve yönetim uygulamalarında
doğruluk duygusuyla desteklenir.

Örgüt ve işgören arasındaki sözleşmeler yasal
sözleşme yerine psikolojik sözleşme olmalıdır.
Bunun anlamı işgörenlerle örgüt arasında
ekonomik beklentilere dayalı bir anlaşma değil,
geniş kapsamlı ve değişmelere uyum sağlayan,
kişinin iş dışındaki yaşantısını da kapsayan bir
sözleşme yapılmasıdır.
Download