ürününüz *ç*n do*ru de*er z*nc*r* ned*r?

advertisement
PROF. MARSHALL LEE FISHER (1997)
Çalışmanın Amacı
Şirketler kendi özel durumları için hangi
tedarik zincirinin en iyisi olduğuna karar
vermelerine yardımcı olacak bir
çerçeveden yoksunlar
 Fisher, ürünlerine olan talebin doğasını
anlamaları ve o talebi en iyi şekilde
karşılayacak tedarik zincirini
kurmalarında yöneticilere yardımcı
olmak amacıyla bir tür çerçeve sunuyor.

TEDARİK ZİNCİRİ PERFORMANSINI ARTIRMAK
için hiçbir zaman bu kadar fazla teknoloji ve beyin gücü
kullanılmamıştı.

Satış noktası tarayıcıları şirketlerin müşterinin sesini
yakalamasına olanak tanıyor.

Elektronik veri değiş tokuşu, tedarik zincirinin tüm
kademelerinin o sesi duymasına ve
esnek üretim, depoculukta otomasyon ve süratli lojistik
gibi olanakları kullanarak tepki vermelerine imkân
sağlıyor.

Süratli tepki, etkin tüketici tepkisi, doğru yanıt, isteğe
uygun kitlesel düzenleme, düşük maliyetli üretim
ve çevik imalat
gibi yeni kavramlar performansı iyileştirmek için yeni
teknolojiyi uygulamak üzere modeller sunuyor.
Yine de, birçok tedarik zincirinin performansı
hiçbir zaman şimdiki kadar kötü olmamıştı.
Peki, yeni fikirler ve teknolojiler neden
daha iyileşmiş performanslara yol
açmadılar ?
Çünkü yöneticiler kendi şirketlerinin özel
durumu için, hangilerinin en iyileri
olduğuna karar vermelerine yardımcı
olacak bir çerçeveden
yoksunlar.
O nedenle, verimli bir tedarik zinciri stratejisi
tasarlamanın ilk adımı, şirketin ürünlerine olan talebin
doğasını göz önünde bulundurmaktır.

Önemli olan birçok yön vardır:
• ürünün ömür çevrimi,
• talebin öngörülebilirliği,
• ürün çeşidi ile tedarik süresi ve hizmet için piyasa
standartları.

Talep kalıpları bazında ürünler şu iki kategoriden birine girer;
1. işlevsel
2. yenilikçi

Her tür ürün de belirgin bir şekilde farklı bir tedarik
zincirine ihtiyaç duyar.
Ürününüz İşlevsel mi, Yenilikçi
mi?

İşlevsel ürünler zaman içinde pek değişmeyen
temel ihtiyaçlara cevap verdiğinden, istikrarlı,
tahmin edilebilir talepleri ve uzun ömür çevrimleri
vardır. Ancak istikrarlı olmaları rekabeti davet eder
ki, bu da çoğunlukla düşük kârmarjlarına yol açar.

Düşük kâr marjlarından kaçınmak amacıyla, birçok
şirket modayla ilgili veya teknolojik yenilikler
sunarak ürünlerini almaları için müşterilerine ilave
bir neden verirler. Moda giyim ve kişisel
bilgisayarlar bunun bariz örnekleridir.
CENTURY PRODUCTS
Önde gelen çocuk otomobil koltuğu
üreticilerinden olan Century 1990
Ların başına kadar ürünlerini işlevsel olarak sattı.
Daha sonra Parlak renklerde çok çeşitli kumaşlar
sundu ve bir kaza esnasında hareket ederek enerjiyi
emen ve içinde oturan çocuğu koruyan bir koltuk tasarladı.
Koltuğa Smart Move (Akıllı Hareket) adı verildi. Tasarım o kadar
yenilikçiydi ki, bir kaza esnasında otomobil koltuklarının hareket
etmemesini emreden resmi ürün güvenliği standartları değişene
kadar koltuk satamadı.

Yenilik bir şirketin daha yüksek kâr marjları elde
etmesini sağlamasına karşın, yenilikçi ürünlerin çok yeni
olması onlara olan talebi kestirilemez kılar.

Ayrıca ömür çevrimleri de kısadır (genellikle sadece
birkaç ay); çünkü taklitçiler yenilikçi ürünün elde ettiği
rekabetçi avantajı tükettikçe, şirketler sürekli bir yenilik
akışı sağlamak zorunda kalırlar.

Kısa ömür çevrimleri ve bu ürünlerin tipik özelliği olan
çeşit çokluğu önceden tahmin edilemezliği artırır.
Yüksek kâr marjları ve kısa süreli talepleriyle yenilikçi
ürünler, istikrarlı ve düşük kâr marjlı işlevsel ürünlerin
gerektirdiğinden tamamen farklı bir tedarik zinciri
gerektirirler.
 Tedarik zincirinin iki farklı tür işlevi olduğu
bilinmelidir:
1. Fiziki işlev:
Hammaddeleri parçalara, aksamlara ve sonuç
olarak da mamul yada mala dönüştürme ve
hepsini tedarik zincirindeki bir noktadan bir
sonrakine taşıma
2.
Piyasa arabuluculuğu işlevi:
Pazara ulaşan ürün çeşitlerinin tüketicinin satın
almak istedikleriyle birbirini tutmasını sağlamak
Fiziki maliyetler
üretim, nakliye ve
stok saklama maliyetleridir

Piyasa arabuluculuğu maliyetleri,
arz talebi aştığında ve bir ürün fiyatı
indirilerek zararına satıldığında veya
arz talebin altında kalarak
kaybedilmiş satış fırsatlarına ve
müşteri memnuniyetsizliğine neden
olduğunda ortaya çıkar.
İşlevsel ürünlerin tahmin edilebilir talepleri piyasa
arabuluculuğunu kolaylaştırır, arz ve talep arasında
neredeyse mükemmel bir uyum sağlanabilir.
Onun için, bu tür ürünleri yapan şirketler nerdeyse
tamamıyla fiziki maliyetleri en aza indirmeye
odaklanabilirler.Bu da işlevsel ürünlerin çoğunun
fiyat duyarlı olması nedeniyle hayati bir hedeftir.
Yenilikçi ürünlerde ise;




Yeniliğe karşı olan belirsiz piyasa tepkisi, ürün
darlığı ya da fazlalığı riskini artırır.
Yüksek kâr marjları ve erken satışların yeni
ürünler için pazar payı tesis etmedeki
önemi, ürün darlıklarının maliyetini yükseltir.
Kısa ürün ömür çevrimleri de, ürünün eskimesi
(modasının geçmesi) ve fazla ürün stoku
maliyeti riskini artırır.
O nedenle, bu tür ürünlerde piyasa
arabuluculuğu maliyetleri daha çok öne çıkar.
Sport Obemeyer büyük bir moda kayak
giyim tedarikcisidir. Her yıl ürünlerinin %95’i
tamamıyla yeni tasarımlardan olduğundan,
talep tahminleri sıklıkla %200’e varan
oranlarda hata verir. Parakende sezonunun
da sadece bir kaç ay nedeniyle, piyasayı
yanlış tahmin ettiği taktirde şirketin tepki
vermek için çok az zamanı vardır.
 Şirketin tedarik zinciri çabaları artırılmış hız
ve esneklik yoluyla piyasa arabuluculuğu
maliyetlerini azaltmaya yönlendirilmiştir.

Buna karşılık Campbell’in ürettiği ürünlerin sadece
%5 yenidir. Çoğu uzun zamandır piyasada olan
mevcut ürünlerin satışının yüksek oranda tahmin
edilebilir olması, Campbell’e talebin %98’ini mamul
mallar stokundan karşılayarak neredeyse mükemmel
hizmet düzeyine ulaşma imkanı sağlar. Birkaç yeni
ürününde yönetilmesi kolaydır.
Şirket 1991 yılında sürekli ikmal adını verdiği bir
tedarik zinciri programını lanse ettiğinde, hedef
fiziki verimlilikti. Ve o hedefe ulaştı: katılan
perakendecilerin stok dönüşleri iki katma çıktı.
Ürünlerinin doğasını ve tedarik zincirlerinin
önceliklerini belirledikten sonra, yöneticiler ideal
tedarik zinciri stratejisini belirlemek için bir
matris kullanabilirler.

Verimli bir tedarik zinciri ile yenilikçi bir ürünü
(sağ-üst taraftaki hücre) veya tepki veren bir
tedarik zinciriyle işlevsel bir ürünü (sol-alt
taraftaki hücre) olanlar, sorunları olan
şirketlerdir.

Şirketlerin sol-alt hücrede olmaları nadirdir.
İşlevsel ürünler sunan sirketler onları tedarik
etmek için verimli zincirlere ihtiyaçları
olduğunu bilirler.
ŞİRKETLER KENDİLERİNİ SIKLIKLA
SAĞ-ÜST HÜCREDE BULURLAR

Bu hücrede bulunmak mantıksızdır. Çünkü; bu
şirketler tedarik zincirlerinin tepki verme yeteneğini
geliştirmek için harcamaları gereken her 1
dolarkarşısında yanlış davranarak ya stokların
tükenmesi maliyetine ya da arz-talep arasındaki
uyuşmazlıktan doğan fazla stokları eritmek için
yapacakları indirimlere katlanırlarki bunlar 1
dolardan daha fazla olacaklardır.

Stok tükenme ve fazla stok maliyetleri o kadar
fazladır ki tedarik zincirinin tepki verme
yeteneğine yapılan yatırımlar mutlaka en kısa
zamanda kendini geri ödeyecektir.

Önde gelen bir Japon hazır giyim üreticisi olan
World Company,

basit modellerini düşük maliyetli Çin fabrikalarında
üretir,

yüksek moda modellerinin üretimini yükselen
moda trendlerine süratle cevap verebilmenin
avantajının yüksek işçilik maliyetlerinin
dezavantajım fazlasıyla karşıladığı Japonya’da
tutar.
Eğer bir şirketin sürekli yenilikler sunmak, çok
çeşitlilik ve düşük kâr marjı gibi özellikleri olan bir
ürün hattı varsa, bu onun sola doğru hareket etmesi
gerektiğinin kesin bir işaretir.

Dünyanın her üreticiden 28 çeşit diş macununa ihtiyacı
var mı? Bir süredir birçok ürün hattını ve fiyatlandırma
sistemini basitleştirmekte olan Procter&Gamble’ye göre
cevap hayırdır. Diş macunu sola doğru bir
hareketin (yenilikçiden işlevsele) mantıklı olduğu bir
kategoridir.
İşlevsel Ürünlerin Verimli Arzı





Campbell Soup ve Sürekli İkmal Programı
1991 yılında, şirket en çok gelişen perakendecileriyle birlikte
sürekli-ikmal programını lanse etti.
Campbell perakendecileriyle elektronik veri değiş tokuşu
(EVD) bağlantıları kuruyor. Perakendeciler her sabah şirkete
tüm Campbell ürünleri için olan taleplerini ve dağıtım
merkezlerindeki stok düzeylerini elektronik yolla bildirirler.
Campbell bu bilgileri gelecekteki talep tahmini
ni yapmak ve daha önce perakendecilerle birlikte saptanan
üst ve alt stok limitleri bazında hangi ürünlerin ikmal
gerektirdiğini belirlemek için kullanır.
Program, programa katılan dört perakendecinin stoklarını
yaklaşık dört haftalık maldan iki haftalık mala düşürdü.
Şirket, teslimat süresini düşürdüğü, tüm perakendecilerin
stoklarını bildiği ve bu nedenle de her ürünü en fazla ihtiyaç
duyulduğu yere dağıtabildiği için bu iyileştirmeyi sağlayabildi.
Sürekli ikmali sürdürmek, Campbell’ın fiyat indirimlerini
gereğinden fazla kullanılmasının fiziki verimlilik üzerinde
yapabileceği olumsuz etkileri fark etmesini sağladı

Heryıl ocak ayında Campbell’ın sunduğu
muazzam indirimler nedeniyle şehriyeli tavuk
çorbası sevkiyatlarında büyük bir artış olurdu.
Parekendeciler fiyat indirimlerinde stok yaparak,
bazı durumlarda bir yıllık malı satın alarak tepki
verirdi.
Bu işten hiç kimse kazançlı
çıkmadı

Perakendeciler bir yıllık stok tutmanın bedelini
ödediler, sevkıyat patlaması Campbell
sisteminin tümüne maliyet ekledi. Örneğin,
tavuk ayıklama tesisleri, patlamayı karşılamak
için, ekim ayından itibaren fazla mesai
yapmaya başlıyorlardı.

Campbell, sürekli-ikmal programındaki
perakende müşterilerini iskontolu bir
fiyatla ileriye dönük satın alma
seçeneğinden vazgeçmeye zorunlu tuttu.
İki haftalık bir stok azalması, yaklaşık olarak, satışların yüzde
l’ine eşit bir maliyet tasarrufu sağlar. Perakendecilerin ortalama
kârları satışların yüzde 2’sine eşit olduğundan, bu tasarruf
kârları yüzde 50 artırmaya yeterlidir.
Perakendecinin, sürekli ikmal yoluyla teslim
edildiğinde, Campbell ürünlerinden daha fazla
para kazanması, onu bu ürünlerin daha çok
çeşidini bulundurmaya ve onlara daha fazla raf yeri
vermeye teşvik eder.
Campbell bu programı uygulamaya koyduktan
sonra, ürünlerinin programa katılan perakendeciler
kanalıyla olan satışlarının diğer perakendeciler
kanalıyla olanlara göre iki kat daha hızlı arttığını
gördü.
Yenilikçi ürünlerin tepki veren arzı
Talep belirsizliğini kabul etmek
Yenilikçi ürünler için, belirsizlik iyi birşey
olarak kabul edilmelidir. Eğer bir ürün için
talep önceden kestirilebilir olsaydı, o ürün
yüksek kar marjlarına sahip yenilikçi bir
ürün olmazdı.
Risk ve getiri birbirine bağlıdır ve en
yüksek kar marjları çoğunlukla talepteki en
yüksek riskle elele gider.
Bir şirket talep belirsizliğini kabul ettikten sonra, o belirsizliği
yönetmek için koordine edilmiş 3 stratejiyi kullanabilir.

Şirket, yol gösterici göstergeler olarak yarar sağlayabilecek
yeni veri kaynakları veya bileşenlere olan talebin daha
öngörülebilir olması amacıyla ortak bileşenlerin farklı
ürünlerde mümkün olduğunca fazla kullanılmasını
sağlayarak, belirsizliği azaltmak için gayret göstermeyi
sürdürebilir.

Teslim sürelerini düşünerek ve tedarik zincirinin esnekliğini
arttırarak, belirsizlikten kaçınabilir ve bu suretle de sipariş
üzerine üretim yapabilir veya en azından ürünü talebin
gerçekleştiği ve doğru tahmin edilebildiği zamana yakın imal
edebilir.

Son olarak da, belirsizlik bir kez azaldıktan yada belirsizlikten
mümkün olduğunca uzaklaştıktan sonra, sirket geriye kalan
artık belirsizliğe karşı tampon stoklarla veya fazla kapasiteyle

National Bicycle on yıllar boyunca küçük fakat
etkili büyüyen bir bölüm olarak gelişti. Ama 1980’
lerin ortalarına gelindiğinde, başı dertteydi.
Japonya da bisikletler, temel olarak ucuz bir
ulaşım satın alınan bir işlevsel ürünlerdi ve
satışları sabitti.

Japonya’daki yüksek işçilik ücretleri National
Bicycle’ yi Tayvan ve Kore’den gelen ucuz
bisikletlerle rakabet edemez duruma getirdi.

1986 yılında, Matsushita durumu kurtarmak için
bir girişimde bulunarak National’ın başına başka
bölümlerden, bisikletler hiçbir tecrübesi olmayan
birini atadı.

Makoto Komoto, şirketin üretim ve
bilgisayarlarda teknik uzmanlık, çok kalifiye bir
iş gücü, güçlü bir marka (panasonic) ve 9000
bayiden oluşan bir şebekeye National
Bicycle’nin yüksek kar marjları elde eden
yenilikçi bir ürün bölümüne sahip olduğu (varlıklı
müşterilerin tamamen spor yapmak ve gezmek
amacıyla satın aldıkları spor bisikletleri)
konularına odaklandı.
Komoto’nun vizyonuna göre, müşteri bir Panasonic bayiine
gidecek ve ihtiyacı olan tam bisiklet çatısını bulmak için
özel bir ölçü standı kullanarak, ebat, renk ve aksamı
birleştiren 2 milyon seçenek arasından bir bisiklet
seçecekti. Sipariş, fabrikaya fakslanacak ve orada
bilgisayar kontrollü kaynak cihazları ve kalifiye işçiler
tarafından yapılarak iki hafta içinde müşteriye teslim
edilecekti.
1991 ’e gelindiğinde, bu vizyonla ateşlenen National
Bicycle, Japonya spor bisikleti piyasasındaki payını
yüzde 5’ten yüzde 29’a çıkarmıştı.
National Bicycle’nin başarısı, tepki veren tedarik zincirinin
iyi bir örneğidir.
TEŞEKKÜRLER
Download