Doğum öncesi eğitim programı

advertisement
Doğum öncesi eğitim programı
Doğum , aslında kadın için fizyolojik bir olaydır.Ancak günümüzde yaşadığımız
doğumla ilgili sıkıntılar,birçok tartışmayı da beraberinde getirmektedir.Son
günlerde ki sezeryan tartışmaları sorunu güncellemiştir.Bildiğiniz gibi meclis
isteğe bağlı sezeryanı yasakladı.
İsteğe bağlı sezeryanın istatistiki olarak arttığını biliyoruz.Ancak kendi
pratiğimden biliyorum ki,isteğe bağlı sezeryan oarak Sağlık Bakanlığına
bildirdiğim hastaların çoğu aslında isteğe bağlı sezeryan değildi.Sosyal Güvenlik
kurumu SGK ,normal doğumda, geçtiğimiz dönemde 400 TL
ödüyordu.Sezeryanda 450 TL ödüyor ve sezeryan sebebini kabul etmezse 10
katı,yani 4000 TL hastaneye ceza kesiyordu.Hastane cezanın yarısını ,yani 2000
tl yi doktordan kesiyordu. Yani 200 TL sezeryan ücreti alırken 2000 TL ceza
ödemek zorunda kalınıyordu.Bu nedenle doktorlar olarak doğumun
gerçekleşemeyeceğini düşündüğümüz hastaları isteğe bağlı sezeryan olarak
sisteme bildirdik.Gerçekte isteğe bağlı sezeryan oranları daha azdı.Artık
sezeryan isteğe bağlı yapılamayacağından doğum oranları bu yasadan nasıl
etkilenecek önümüzde ki günlerde göreceğiz.
Yasanın önemli bir düzenlemesi de doktorları hukuk önünde korumaya yönelik
oldu.Önlemlerini aldığı ve gerekeni yaptığı sürece doğumda oluşabilecek
problemlerde doktorun ceza almayacağı kanunlaştı.Sağlık Bakanlığının doktor
lehine aldığı son yılardaki en iyi gelişme.Hastalar beni niçin sezeryan yapmadın
diye doktorlara dava açamayacak.Açsa da dava masrafları üzerine kalacağı için
zararlı çıkacak.
Sezeryan oranlarını azaltmada benim tesbit ettiğim en etkili yöntem eğitim.
Kimi eğiteceğiz?
Tabii ki öncelikle sağlık mensuplarını,sonra gebe ve yakınlarını .
Sağlık Bakanlığı sezeryan oranı yüksek doktorları eğitime alacak.Ancak doktor
ve ebeler doğum yaptırmayı da takibini de biliyorlar.Dikkate alınmayan en
önemli etken korkular.Sağlık mensubunun sakin olması ve gebeleri rahatlatması
gerekiyor.Korku negatif enerji.Doktor ve ebedeki korku hastaya akıyor,doğumu
zorlaştırıyor.Sağlık mensuplarında korkular için EFT etkili bir yöntem. EFT ile
korkularımızı yendiğimizde basit problemlerden panik olmayız.Gerçek
tehlikelerde ise daha hızlı harekete geçeriz.Sağlık çalışanlarına yönelik bireysel
veya grup çalışmaları yapmaktayım.Aslında doktor kardeşlerimize önerim
gebeleriyle beraber grup eğitimlerine katılarak kendilerini yetiştirmeleri.Bu
konuda doğum yaptırdığım özel hastane personellerinden istek oldu.İnşallah
çalışmalara başlıyacağız.Gebe kardeşlerimiz doğum yapmayı planladıkları
hastanelerden eğitim talep ederlerse hastaneler yardımcı olacaklardır.
Ben kendi pratiğimde gebeleri iki gruba ayırıyorum Problemli
olanları(diabet,hipertansiyon,gelişme geriliği gibi) sıkı takibe alıyorum. Onları
da sakinleştiriyorum,ancak sıkı takip yapıyorum .Düşük riskli ,sağlıklı gebeleri
doğal seyirlerine bırakıyor,daha az sıklıkla çağırıyorum.Aslında yeterli sürede
bakabildiğimiz tüm gebelere muayeneler esnasında eğitim de veriyoruz.ilk
gebelikleri genelde her ay çağırıp ,korku ve stresleri ile baş etmeyi öğretmeye
çalışıyorum .Aşırı stresli,korkulu gebeleri ayrı olarak grup eğitimlerine alıyorum.
Yeterli olmazsa özel seanslar uyguluyorum.
Temelde yaptığımız nedir?Gebelere sakin olmayı ve nefes tekniklerini,doğum
sancılarını azaltmada nasıl davranacaklarını öğretiyoruz.Aslında şartlı refleks
olarak biliçaltına öğretiyoruz.Doğumda bilincin zayıfladığı ve bilinçaltının
otomatik olarak doğumda kontrolü elinde bulundurduğunu
unutmamalıyız.Özelikle 30.haftalarda çalıştırabildiğim gebelerde çok iyi sonuç
almaktayım .Tabii ki bireysel farklılıklar olmakta.Bazı kişilerde doğuma yakın
çalıştırdığımda da iyi sonuçlar almaktayım.
Eğitimde birinci yaptığım EFT ve self hipnozu öğretmek.Sonrasında gevşeme ve
rahatlamayı öğrettiğimizde doğum o kadar rahat oluyor ki,tanık olan hastane
personeli şok oluyor.Geçenlerde çalıştırdığım bir gebeyi ilk kez gitiğim bir
hastanede normal doğum yaptırdım. Doğumun ertesi gün hastamı hastane
çalışanları ziyaret etmiş,bu işi nasıl başardın diye tebrik etmişler.O da çok mutlu
olmuş.Lohusalığı da çok rahat geçirdi tabii.
Doğumda problemlerin yaşanması, komplikasyonların gelişmesi her gebede
görülebilir.Ancak doğumla ilgili yaşanan sıkıntıların psikolojik yönden zayıf olan
bir gebede ve yakınlarında oluşturduğu travma zannedilenden fazla
olmaktadır. Sağlık çalışanları bu işin içinde olduğumuzdan problemleri doğal
bir süreç olarak algılamakta ve hayatımıza hiçbir şey olmamış gibi eskisi gibi
devam etmekteyiz. Oysa gebeler bedensel,ruhsal ve zihinsel yönden daha
zayıftır.Eğer doğum öncesi gebeyi doğum öncesi doğuma hazırlarsak ,doğumu
eğlenceli ve keyifli bir olaya dönüştürebiliriz,komplikasyonları daha az hasarla
atlatmasını sağlayabiliriz.
SAĞLIKLI BİR DOĞUM İÇİN KORKULARDAN VE
STRESDEN KURTULMALIYIZ.
Doğumdaki ağrının en büyük sebebi korkudur. Uterus kasılmaları aslında ağrı
olarak algılanmaz. Cervixe olan baskı gebe tarafından ağrı olarak
algılanır.Korkan bir gebe sık nefesler alır,kasılır, rahime giden oksijen miktarı
azalır,doğumun başında yorulur.Yorgunluğu arttıkça paniği,stresi ve ağrıları
artar.Ancak rahim kasları bozulan hormon düzeyi nedeniyle birlikte değil
birbirlerine karşı çatışmaya başlamıştır.Rahim ağzı açılmaz ve sezeryan oranları
artar.Kasılmalar esnasında gevşersek rahim ağzı daha hızlı açılır ve daha az ağrı
duyarız.Ayrıca korku nedeni ile salgılanan adrenalin gibi hormonlar.doğumun
doğal işleyişini bozmakta ve rahim kaslarının birlikte çalışması yerine
birbirlerine karşı çalışmasına neden olmaktadır. Aslında oksitosin hormonu
,aynı zamanda endorfin salınımını arttırır. Böylece doğumda kasılmalar daha
rahat karşılanır.Korkan bir kadında korku-gerginlik-ağrı çemberi nedeniyle
gebeler daha çok ağrı çekerler,kontrol mekanizmaları bozulur.Doğumu hayatları
boyunca kötü bir anı olarak anlatırlar.Bu nedenle ,doğum hikayeleri çay
partilerinin vazgeçilmez konusudur.Aslında korkunun panzehiri bilgidir.Sağlıklı
ve doğru bilgi pozitif enerji oluşturur.
Biz EFT ile korku ve kaygıları yenmeyi kolaylaştırıyoruz.Gebenin kendine nasıl
EFT yapacağını öğretiyoruz.Doğum süresince ve sonrasında ona yardım edecek
kişileri de bu konuda eğitiyoruz.
EĞİTİM PROGRAMI
1…Gebelik öncesi ve gebelik sırasında anne adayı hekim ve yardımcı
personelin uygulayacağı işlemler hakkında bilgilendirilmeli ve
eğitilmelidir. Nelerle karşılaşacağını ve yapması gerekenleri önceden bilen bir
gebe doğumu doğal bir olay olarak algılayacaktır.Tersi durumda gebeler panik
ve korku içinde olmaktadırlar.Duydukları korkunç doğum hikayeleri ve ağrıları
hastanın doğum sırasında uyumunu bozacaktır.Ülkemizde doğum
hastanelerinin sancı odaları,kalabalık ,gürültülü ve mahremiyete uygun
olmayan bir şekilde planlanmıştır.Sağlık personelinin ilgilenmesi gereken
hastaların sayısının fazla olması ,yoğun çalışma saatleri ve nöbetler nedeniyle
hastalarla yeterli iletişim kuramamaları hastaların paniklerini ve korkularını
arttırmakadır.
2…Doğumda
sevgi ve güven dolu bir ortam hazırlamalıyız.
Bazı Anadolu köylerinde yapılan ev doğumlarında kadın ev ortamında özgürce
hareket edebilir. Eskiden evlerde ebe yardımıyla ,çok daha kısa sürede kolay
doğumların olduğunu biliyoruz.hatta birçoğunda dikiş olmamıştır.
Doğumda bir gebenin en çok ihtiyaç duyduğu şey sevgi,güven dolu bir ortamda
rahatça hareket edebileceği mahremiyetinin korunmasıdır.
Gebelerin önceden doğum yapacakları hastaneyi planlamaları,doktorları ile
doğumlarını konuşmaları ,değiştiremeyeceği koşullar varsa bunları önceden
görerek kendilerini bu ortama hazırlamalarıyla doğum korkuları azalmaktadır.
Böylece doğum neyle karşılaşacağınızı bildiğiniz beklenen bir tecrübe olacaktır.
Doğum ilk fazında kasılmaların olduğu dönemde doktordan çok ebeyle
muhatap olacağınız için ebenizi seçmeniz,onunla sağlıklı bir ilişki kurmanız da
sizin için faydalıdır.Doktorunuzun devamlı başınızda olması genellikle mümkün
olmamaktadır.
Doğumdan sonraki kritik saatler anne-bebek bağının kurulması ve bebeğimizin
gelecekteki davranışlarını etkileme yönünde hayati önemi vardır.
Özel hastanelerde de hasta yakınlarının sayıca fazla olması,gereksiz ve
niteliksiz konuşmaları hem sağlık personelinin çalışmasını engellemekte hem
de doğumu güçleştirmektedir.Doğum ortamı sessiz ve loş olmalıdır.Gebeyle
konuşulmamalı,özellikle de soru sorulmamalıdır.Doğumu yöneten oksitosin
hormonu utangaç bir hormondur. Utangaç bir insan gibi yabancılar ve izleyiciler
arasında mutlu olamaz. Gebe eğitim programında gebenin en sevdiği ve onunla
ilgilenmesi mümkün olan kişiyi belirlemesini istiyoruz.Günümüzde doğum
koçlarının sayısı ülkemizde yeterli olmadığı için, bu yakınını gebeyle birlikte
eğitiyoruz.
3.Doğum sırasında bebeğin anne karnından nasıl dışarı
çıkacağını,hangi organların ve kasların çalışacağını,bebeğin doğum
kanalında nasıl ilerleyeceğini detaylara girmeden gebeye görsel
olarak anlatılır.Doğumun hangi safhasında olduğunu bilen gebe ,bilinçli bir
şekilde cevap verecektir.Her rahim kasılmasında kendini sıkmak ve panik yerine
,gevşeme ve daha az ağrı bilinçli nefes almayla cevap veren gebede ,doğum
kolay ve kısa sürecektir. Ağrılar daha az ve dayanılabilir boyutta olmaktadır.
4.Hangi Teknikleri Kulllanıyoruz;
-Fiziksel egzersizler
-Nefes çalışmaları
-Derin gevşeme
-İmaginasyon, hayal kurma,görselleştirme
_Masajlar
-Yürüme
-Doğum kolaylaştırıcı doğum pozisyonlarıDoğum aktif bir kas eylemidir. Nefes
teknikleri ,kasılmaları düzenler. Aynı zamanda rahime ve bebeğe giden oksijen
miktarını arttırarak doğumun ilerlemesini sağlar. Öğrenilen gevşeme teknikleri
ile gebeler bedenini eğitir ve doğum anında otomatik olarak uygulayabilir.
Beden zihnin robotudur. Zihinsel düşünce karşısında beden fiziksel bir cevap
verir.
Salgılanan doğal hormonlar anne ve bebeğin ilk aşkı için tüm koşulları hazırlar.
Doğal doğumun büyüsü buradadır. Bebekler ilk dakikalarda kendilerini
annelerine sevdirmeye çalışmaktadırlar. Ancak sezeryanlarda bebeklerimizin bu
kadar aktif olamadıklarını bilmekteyiz.
.Doğumdan sonraki kritik saatler anne-bebek bağının kurulması, emzirme ve
bebeğimizin gelecekteki davranışlarını etkileme yönünde hayati bir öneme
sahiptir.Geleceğimizin teminatı olan bebeklerimizin ve annelerinin doğum
sonrası mutlu olması ve anneliğin keyfini sürmesi aynı zamanda doktoru ve
gebenin yakınlarını da mutlu etmektedir.
5.Doğum sürecinde gebelerde Beslenme Ve Sıvı Alımı
Ülkemizde hastahaneye yatırılan gebelerde ağızdan beslenme kesilmekte ve
serum takılmaktadır. Hem devlet hastahanelerinde hem özel hastahanelerde
bu uygulamaya sık rastlamaktayız. Uzun süre aç kalan gebelerde rahim
kasılmaları zayıflamakta hastada çok halsiz kalmaktadır. Gereksiz yere takılan
sancı serumları hastaların sezaryan oranlarını arttırmaktadır. Eğitim alan
gebelerde ağrılar daha rahat karşılandığı için panik olmamakta, hastahanede
daha az kalmaktadır. Aslında riskli gebeleri normal gebelerden ayrı tutmak ve
daha sık takip etmek sezaryan oranlarını azaltacaktır. Az riskli gebelerde
beslenmede daha toleranslı davranmalıyız. Doğal doğum programlarında
hastaya serum takılmamakta ancak doğuma hazırlanmış olan gebeler
hastahaneye doğuma yakın geldiği için sorun olmamaktadır. Ama ülkemizdeki
pratik uygulamada gebeler panik halinde olduğu için hastahaneye erken
başvurmakta , doğumhanelerde uzun süre kalmaması için oksitosinli serum
takılmaktadır. Kendi pratiğimde kurallarına uygun olarak takılan serumun
doğumun sürecini bozmadığını, hatta süreyi kısalttığı için faydası olduğunu
tespit ettim. Ancak travay başlamadan ve gereksiz yere takılan ağrı serumlarının
sezeryan oranını arttırdığı kesindir. Gebeliği sonlandırması gereken riskli
gebelerde serum takılması zorunludur.Aslında prostaglandin türevi olan ,vaginal
uygulanan bir ilacımız daha var.Bu ilaçla vaginal açılma daha güzel ve ağrısız
olmakta,normal doğum oranları artmaktadır.
Unutmamamız gereken nokta problem olması durumunda yapılan sezeryanın
anne ve bebek için hayat kurtarıcı olduğudur.Gebelerin sezeryan olmaları
durumunda psikolojilerinin bozulmaması kendileri için de faydalı olacaktır.
Aslında gebenin doğum şekli için ön yargılı olmaması kendini rahat bırakması ve
doktoruna güvenmesi normal doğum oranlarını arttıracaktır. Gebelerin de
doktorlarına güven vermeleri gerekir. Doktor , karşısındaki gebenin doğumda
elinden gelen gayreti göstereceğine inanırsa normal doğum için kendini
zorlayacaktır. Aksi taktirde sezeryan yapmak doktor için daha güvenli ve kısa
sürelidir.
6.Doğumda unutulmaması gereken önemli bir kişi de babadır.
Toplumda duyguları bastırılarak yetişen erkekler,eğitime eşlerinin ve
bebeklerinin duygularını paylaşırlar.Özellikle EFT tekniğinde eşine destek olan
erkeklerin de doğumla ilgili kaygıları azalmakta , gebelerde eşlerinin sevgilerini
daha iyi hissetmektedirler.Özellikle erkeklerin normal doğum istediği ,gebenin
sezeryanı tercih ettiği ailelerde babalara EFT yi uygulattığımda gebeler daha
kolay ikna olmakta ve mutlu olmaktadır.
Evlilikte erkeğin beklediği saygı ,kadının ise sevgidir.Babalar ,eşlerine sundukları
sevgi ve güven sayesinde daha çok saygı görürler.
SONUÇTA;
Eğitim alan ve çalışan gebeler doğuma aktif olarak katılırlar.Kendilerine uyan
farklı teknikleri kullanarak daha rahat ve daha az ağrılı bir doğum yaşarlar.Doğar
doğmaz bebeklerini emzirirler.Bebeklerimiz ilk annelerinin sevgi dolu
göğüsleriyle ve güzel sesleriyle karşılaşırlar.Sonuçta doğum öncesi mutlu
olmaya zihinsel hazırlanan gebenin doğum sonu mutlu bir lohusalık dönemi
geçirecektir,bebeklerimiz de hayatlarına mutlu başlıyacaktır.
Download