Somatoform Bozukluklar

advertisement
SOMATOFORM BOZUKLUKLUKLARA
GENEL BAKIŞ VE SOMATİZASYON
BOZUKLUĞU
Prof. Dr. Hayrettin Kara
• Somatoform Bozukluklar, klinik tabloya somatik belirtilerin
egemen olduğu bir grup psikiyatrik hastalıktır. Bu somatik belirtiler
ilk elde tıbbi bir hastalığın işaretiymiş izlenimi verirler. Ama bu
fiziksel belirtileri izah edecek tıbbi bir durum ya da madde etkisi
gösterilemez.
• Amerikan Psikiyatri Birliği'nin Mental Bozuklukların Tanısal ve
İstatistiksel Kılavuzunda (DSM) “Somatoform Bozukluklar”
başlığı altında yedi antite tanımlanmıştır.
Bunlar; Somatizasyon Bozukluğu, Farklılaşmamış Somatoform
Bozukluk, Konversiyon Bozukluğu, Hipokondriyazis, Beden Dismorfik
Bozukluğu, Somatoform Ağrı Bozukluğu ve Başka Türlü
Adlandırılamayan Somatoform Bozukluktur.
• Somatoform Bozukluklar kategorisi psikiyatrinin en tartışmalı
alanlarından biridir. İki ana psikiyatrik sınıflandırma sistemini (DSM
ve ICD) basitçe karşılaştırmak bile bu “tartışmalılık” konusunda bize
bir fikir verebilir. Mesela Konversiyon Bozukluğu DSM' de
Somatoform Bozukluklar içinde yer alırken ICD' de Disosiyatif
Bozukluklar başlığı altında sınıflandırılmıştır.
• Somatoform Bozukluklarla ilgili bir diğer önemli sorun da, burada
tanımlanan bozuklukların farklı kültürlerde çok değişik
semptomatolojiye sahip olabilmeleridir.
• Somatoform terimi, somanın yani bedenin şeklini alma, bedenselliğe
bürünme anlamına gelir. Terim, örtük olarak varolan fiziksel
belirtilerin bedensel olmayan bir kökenden kaynaklandığını ima eder.
Psikiyatrideki kullanımı tam da bu anlamdadır. Yani ortada bir
hastalık örüntüsü oluşturan fiziksel belirtiler vardır ama bu fiziksel
belirtiler herhangi bir tıbbi durumla açıklanamamaktadır. O zaman
fiziksel belirtilerin açıklaması olarak geriye zihinsel ya da psişik
nedenler kalmaktadır.
Somatoform Bozuklukların Ortak
Temel Özellikleri
1- Belirgin tıbbi bir hastalığa işaret etmekle beraber, bir organ
bozukluğuyla bağlantılandırılamayan somatik şikayetlerin mevcudiyeti.
2- Bozukluğun ortaya çıkması ve süre gitmesinde etkili olan psikososyal
etmenler ve içsel çatışmaların bulunması.
3- Fiziksel semptomlar ve bedensel sağlıkla ilgili aşırı meşguliyetin kişinin
bilinçli denetimi dışında olması.
• Fiziksel semptomlar Somatoform Bozukluklar dışında birçok
psikiyatrik hastalıkta da çok sık bulunur. Mesela panik ataklı
hastada klinik tabloya çarpıntı, terleme, nefes darlığı, bulantı gibi
fiziksel semptomlar hakimdir. Yine bildiğimiz gibi depresyonlu
hastalarda başağrısı, gastrointestinal yakınmalar, nedeni
açıklanamayan ağrı gibi birçok fiziksel semptom bulunur. O halde
Somatoform Bozukluk diyebilmemiz için fiziksel semptomların
yalnızca tıbbi bir durumla değil başka bir psikiyatrik bir hastalıkla da
izah edilememesi gerekir.
Sıkıntının Bedenselleştirilmesi
• Dünyanın her yerinde insanlar içsel sıkıntılarını yaygın biçimde beden
yoluyla ifade ederler. Sıkıntının bedenselleştirilmesinin evrensel bir
davranış olması, beden/zihin etkileşiminin felsefik bir sorun olmaktan
öte klinik bir sorun olduğunun açık bir göstergesidir.
• Sıkıntının bedenselleştirilmesini patolojik düzeye taşıyan etkenlerin
neler olduğu henüz tam olarak bilinmiyor. Bununla birlikte
araştırmalar biyolojik bir yatkınlığın varlığına işaret etmektedir.
Biyolojik yatkınlık yanında sıkıntının bedensel ifadesinin öğrenilmiş
bir davranış olduğuna ilişkin de birçok veri vardır. Ebeveyn
tutumlarını modelleyerek ürettikleri ağrı yakınmalarıyla hastanelere
başvuran çocuklara ilişkin birçok vaka çalışması yayınlanmıştır.
Ayrıca çocukluk dönemindeki örseleyici yaşantılar, stresle ilgili
biyolojik düzenekler üzerinden algı ve biliş patolojilerine bir eğilim
oluşturabilmektedir.
• Neden ne olursa olsun sonuçta somatoform bozukluğu olan kişiler
duyusal olarak fiziksel uyarıları algılamada aşırı hassas hale gelmekte
ve bilişsel olarak da küçük fiziksel değişiklikleri hayati bir sorunun
işareti gibi yorumlamaktadırlar. Bu kişiler genellikle düşük bir benlik
algısına sahiptirler. Kendilerinin strese tahammül edemeyecek kadar
dayanıksız ve güçsüz olduklarını düşünürler.
SOMATİZASYON BOZUKLUĞU
Bir Uyarı
• Somatizasyon Bozukluğunu ele almadan önce DSM'deki çok önemli
bir uyarıyı hatırlamak gerekir. DSM, Somatizasyon Bozukluğu
bölümünde “Özgül Kültürel ve Cinsiyete Bağlı Özellikler”
başlığı altında şu ciddi uyarıyı yapar;
“Bu el kitabında Somatizasyon Bozukluğu için sıralanan semptomlar
Birleşik Devletler’de en tanı koydurucu olduğu bulunanların
örnekleridir. Görülme sıklığı sırasının da Birleşik Devletler’de yapılan
çalışmalardan çıkarıldığı da göz önünde bulundurulmalıdır.
Dolayısıyla semptomların gözden geçirilmesi kültüre göre
uyarlanmalıdır.”
• Tarihsel olarak histeri ya da Briquet sendromu olarak da bilinen
Somatizasyon Bozukluğunun başlıca özelliği, klinik açıdan önemli,
yineleyen, çok sayıda somatik yakınma örüntüsünün bulunmasıdır.
Somatik yakınmalar otuz yaşından önce başlar ve yıllarca sürer.
Bu tanımda “klinik açıdan önemli” nitelemesi ile somatik
semptomların kişinin işlevselliğini bozması ve tedavi arayışlarına yol
açması kastedilmektedir.
• Somatizasyon Bozukluğundaki somatik semptomlar DSM'de
tanımlandığı biçimiyle dört ana gruba ayrılır:
Bunlar;
1- Ağrı semptomları
2- Gastrointestinal Semptomlar
3- Cinsel semptomlar
4- Psödonörolojik semptomlardır.
Klinik Görünüm
• Somatizasyon Bozukluğu olan kişiler yakınmalarını genellikle renkli,
abartılı ama kesinlikten yoksun biçimde dile getirirler. Bundan dolayı
klinisyen çoğu zaman tutarlı bir hastalık öyküsü oluşturmakta güçlük
çeker. Önceden uygulanmış tıbbi tedaviler ve hastane yatışlarının
genel bir gözden geçirilmesi hekimin zihnini hastanın anlattıklarından
daha çok netleştirir.
• Somatizasyon Bozukluğu olan hastalarda anksiyete semptomlarına
ve depresif mizaca çok sık rastlanır. Dürtüsel ve antisosyal
davranışlar, intihar edeceklerine dair gözdağı vermeler, intihar
girişimleri ve evliliklerinde geçimsizlikler görülebilir.
• Sık ilaç kullanımı yan etkilere ve madde kullanımı ile ilişkili
bozukluklara yol açabilir. Genellikle bu kişilere çok sayıda tıbbi
inceleme, tanısal işlem ve cerrahi girişim yapılır ve bu kişiler sıklıkla
hastaneye yatırılır.
Somatizasyon Bozukluğunun Eşlikçileri
• Somatizasyon Bozukluğuna sıklıkla Major Depresif Bozukluk, Panik
Bozukluğu ve Madde Kullanımı ile ilişkili bozukluklar eşlik eder.
Birlikte en sık görülen kişilik bozuklukları Histrionik, Borderline ve
Antisosyal Kişilik Bozukluklarıdır.
Somatizasyon Bozukluğunun Genel
Tıbbi Durumlardan Ayrımı
• Genel tıbbi durumlardan ayırt edilirken Somatizasyon Bozukluğunun
üç temel özelliği esas alınır;
1- Birden çok organ sisteminin tutulumu.
2- Erken başlangıç ve kronik seyir. Bu kronik seyir esnasında fiziksel
bulguların ya da yapısal bozuklukların gelişmemiş olması.
3- Genel tıbbi duruma özgü laboratuar sonuçlarının bulunmaması.
• Bununla birlikte hekim yine de, karışık, belirsiz, çoklu somatik
belirtilerle seyreden tıbbi hatalıkları hesaba katmalıdır. Bu açıdan ilk
elde hiperparatiroidi, akut intermittan porfiri, multipl skleroz,
sistemik lupus eritematozus, hemokromatozis, Lyme hastalığı ve
kronik paraziter hastalıklar hatırlanmalıdır. Ayrıca ileri yaşlarda
ortaya çıkan çoklu fiziksel belirtiler aksi gösterilene kadar genel tıbbi
bir durum olarak kabul edilmelidir.
Somatizasyon Bozukluğunun Diğer
Psikiyatrik Durumlardan Ayrımı
• Somatizasyon Bozukluğu, diğer psikiyatrik bozukluklar içinde en
fazla Anksiyete bozuklukları ve Depresyonla karışabilir. Çünkü
Somatizasyon Bozukluğu olan hastalar sıklıkla kaygılı ve sıkıntılıdır.
Buna karşılık Anksiyete bozukluğu ve Depresyonu olan hastalar da
sıklıkla fiziksel semptomlardan yakınırlar.
• Ayrım konusunda şu noktalara dikkat edilmelidir:
Panik Bozukluğundaki çoğul somatik semptomlar öncelikle panik
ataklar sırasında ortaya çıkarlar. Yaygın Anksiyete Bozukluğunda ise
anksiyetenin odağı fiziksel yakınmalarla sınırlı değildir. Depresyonda
da fiziksel yakınmalar kronik seyirli değil depresif epizotlarla sınırlıdır.
Bununla birlikte ölçütleri karşılanıyorsa hem Anksiyete Bozukluklarına
hem de Depresif Bozukluklara komorbid bir durum olarak
Somatizasyon Bozukluğu tanısı konabilir.
• Somatizasyon Bozukluğunun çoğul somatik hezeyanlarla giden
Şizofreniden de ayırt edilmesi gerekir. Nadir de olsa Somatizasyon
Bozukluğu ve Şizofreni birlikte bulunabilir.
Bu tür durumlarda varsanılar psödonörolojik semptomlar olarak
ortaya çıkabilir ve Şizofrenide görülen tipik halüsinasyonlardan ayırt
edilmelidir.
Somatizasyon Bozukluğunda Genel
Tedavi İlkeleri
• Tedavi edilmesi gereken hastalık değil hastadır. Bu genel ilkenin ne
denli geçerli olduğunu klinisyen olarak bize en iyi anlatan hastalık
grubu Somatoform Bozukluklardır. Bedensel belirtilere ya da
laboratuar tetkiklerine odaklanmak hastayı daha da kötüleştirir.
Odaklanılması gereken hastanın kendisidir.
• Hasta güvene dayalı bir ilişki içinde dikkatle dinlenmelidir. Hastalar
yakınmalarının kendilerini ne denli kötüleştirdiğinin hekim tarafından
anlaşıldığını görmeye ihtiyaç duyarlar. Hekim bu terapötik ihtiyacı
karşılayacak düzeyde hasta odaklı olmalıdır. “Her şey senin
kafanın içinde”, “sen düzelmek istemiyorsun”, “hiçbir şeyin
yok abartıyorsun” tarzındaki ifadeler hastanın öfkeyle
uzaklaşmasını hızlandırmaktan başka işe yaramaz.
Bu arada bu hastaların genel olarak memnuniyetsiz, tedavi
çabalarını ve hekimini takdir etmeyen yakınmacı bir tarzları olduğunu
unutmamak gerekir. Bu özelliklerinden dolayı tedavi sürecinde
tedaviyi olumsuz etkileyecek karşı aktarımlar ortaya çıkabilir. Hekim
karşı aktarımlar konusunda dikkatli olmalıdır.
• Yakınmalarla ilgili kısmi bir fizik muayene yapılmalı, ancak gereksiz
tetkik, girişim ve ilaç kullanımından özenle sakınılmalıdır.
• Hastaya makul ölçülerde güven verilmelidir. Fazla güven verilirse
hasta, doktorunun gerçek hastalığı bilmediğini düşünebilir. Yetersiz
güven durumunda ise hasta kendisine söylenmeyen ciddi bir
hastalığı olduğu endişesine kapılabilir.
• Hastayı beden ve zihin arasındaki etkileşimler konusunda
bilgilendirmek ve eğitmek önemlidir. Bu ilişkileri daha iyi anlamaları
ve hekime anlatmaları için hastalara eğitim seviyelerine uygun
ödevler verilmelidir. Bu amaçla hastalardan dış olaylar ve beden
semptomları arasındaki ilişkiler hakkında günlük tutmaları istenebilir.
Ayrıca ayrıntılı bir psikososyal öyküden sonra anksiyete, depresyon
ya da hayat olayları ile bedensel semptomlar arasında kurulacak bir
bağ hastanın belirtilerin doğasını anlamasında yardımcı olacaktır.
• Somatizasyon Bozukluğunun ilaç tedavisi konusunda yapılan
araştırmalar sınırlı olmakla beraber antidepresanların faydalı
olduğuna ilişkin kanıtlar vardır. Özellikle ikincil depresyonların
varlığında ilaç tedavisi daha da faydalıdır. Bununla birlikte bu
hastaların ilaçları uygunsuz biçimde kullanabileceği, ilaç bağımlılığı
geliştirebilecekleri, intihar girişimlerinde yüksek doz ilaç alabilecekleri
unutulmamalıdır.
Download