İĞNEADA LONGOZ (SU BASAR ) ORMANLARI BALTADAN DÖNDÜ MÜ? Prof. Dr. Osman İNCİ Çevre ve Orman Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve İSKİ bütün Trakya ve Kuzeybatı Anadolu suları İstanbul’a aitmiş, bu komşularındaki tüm hayatların suya ihtiyacı yokmuş gibi İstanbul çevre illerinin doğal su kaynakları üzerinde kullanım hakkını kendinde görüyor. İstanbul’da yaşayanlar artık musluk suyu içmiyor ve yemeklerde de kullanmıyor. İstanbul planında, İstanbul’un tarım alanları yerleşimlere açılıyor. Yine kendi planında olmayan 3. Boğaz Köprüsü hükümetin isteği ile plana işleniyor. İstanbul’un kendi su havzalarını tamamen ortadan kaldıracak girişimler yapılıyor. İstanbul’un tek su havzası olan Çırpıcı Çayırı rezervi zaten kirlilikten dolayı kullanılmaz durumda. UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinden çıkarılması gündemde olan 2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul’un bu hallerinden kimler sorumlu acaba? Bolu’dan Bulgaristan’a kadar çevre illerin su havzalarına saldıran İstanbul, Küresel Çevre Fonu tarafından koruma altına alınan Longoz Ormanları’nı tehdit etmektedir. Istranca Dereleri üzerinde yapılan barajlar ile (7 baraj) İstanbul’a su toplarken İğneada Longozu ciddi tehdit altındadır. İSKİ web sitesinde Bulgaristan ile sınır olan Rezve Deresi’nden su almak için dışişleri bakanları düzeyinde görüşmeler yapıldığı bildirilmektedir. İstanbul’u yönetenlerce Istranca sularının olmayan kalanını İstanbul’a taşımak için durmadan ütopik projeler üretilmektedir. Örneğin, Rezve Deresi’nin denize döşenen borularla Demirköy Barajı’na taşınması gibi. Deniz dibine isale hattı, kıyı ekosistemini alt üst eder. Bu derelerin toplanması kıyı balıkçılığını öldürür. Kıyıköy ve Limanköy balıkçılığı can çekişmektedir. Nehirlerin denize ulaşamaması sonucu kıyıdaki balıklar beslenememekte ve sayıları azalmaktadır. Ülkemizde 3 tane longoz (su basar) ormanı var: Avrupanın en büyüğü 2.511 dönüm ile İğneada Longozu, (dünyanın tek parça en büyüğü) Sakarya Karasu Acarlar Longozu, son olarak da Sinop Sarıkum Longozu. İlk ikisi İstanbul’un Entegre İçme Suyu Master Planı içerisinde kalmaktadır. Longozlar; dere suyunu deniz ile birleştiği yerde gerek denizden gelen kum birikintileri gerekse akarsuyun denize dökülmeden biriktirdiği parçacıklarla dere ağzının kapanması sonucu dere suyunun geri gitmesi ile oluşan göller ve burdaki ekosistemdir. Temel koşul, taban suyunun devamlı varolmasıdır. Bu göllere su basar da denir. İğneada Longozu’nda 544 tür bitki (bazıları bölgeye ait ve çok ender görülmektedir.), 46 tür canlı, 25 tür sürüngen, 50 tür memeli, 30 tür tatlı su balığı, 20 tür deniz balığı, 219 tür kuş barınmaktadır. Longoz Ormanları gürgen, kayın ve meşe ağırlıklı ağaçlar olup, lagün göller özel doğal yapılardır. Aynı zamanda bu bölge kuzey-güney kuş göç yolu üzerindedir. Küresel Çevre Fonu (GEF) hibe katkısı ile Çevre ve Orman Bakanlığı-Dünya Bankası arasında 01.08.2000’de imzalanan “Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal Hayat Yönetimi” projesi kapsamında Dünya Bankası 8,2 milyon dolar, Orman Bakanlığı ise 3,2 milyon dolar para katkısı sağlayarak, longozu koruma projesi oluşturmuşlardır. İSKİ ise İstanbul’a su getirmek için İMF’den kredi almıştır. İkibinli yıllarda Dünya Bankası ile İMF kredileri karşı karşıya geldi. Üniversitelerinde katkısı ile korumacılık göreceli olarak kazandı. Ancak yarım bir başarıydı. Yeni barajlar önlendi. İSKİ, İstanbul’a su getirmek için Istranca suları üzerine 7 adet baraj yaptı. Son büyük vuruşu Demirköy Barajı ile yapacaktı. Ancak köylülerin, bilim insanlarının ve çevreci derneklerin ortak güç birliği ile Demirköy Barajı durduruldu. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi öğretim üyelerinin raporunda Demirköy Dereleri’nin toplam su geliri yıllık 129 milyon m3, bölgenin toplam su ihtiyacı 86 milyon m3. İşte kalan 43 milyon m3 suyun İstanbul’a getirilmesi için milyon dolar içeren ihaleler, isale hattı, yollar, enerji hatları için onbinlerce ağaç kesimi ve en önemlisi de bu bölgenin doğal yapısına, ekosistemine yapılan ölümcül müdahaleler olacaktır. Bir başka açıdan baktığımızda İstanbul’a günlük 2,5 milyon m3 su verilmektedir. Bu suyun %27’si çeşitli nedenlerle sistem kaçağıdır. Istrancalarda ise günlük 148.000 m 3 su gelecektir. Bu İstanbul’daki kaçağın ¼’ü ve İstanbul’un yıllık su ihtiyacının 17 günlüğüdür. Bunun için İğneada Longozu’nu yoketmeye değer mi? Hem sorun İğneada’nın yokedilmesi ile bitmiyor, sürekli büyüyerek adeta yuvarlanan kar topu gibi, kayan çığ gibi üzerimize gelen İstanbul ihtiyaçları var. Komşular kendini feda etse de yeni komşuları da tehdit etmekte. Bölgenin çeşitli alanları daha önce de değişik tarihlerde koruma altına alınmıştı. Çevre gönüllülerinin, Limanköy balıkçılarının, bölgede yaşayanaların, Marmara Çevre Platformu’nun (MARÇEP) uzun ve soluklu çalışmaları ile İğneada Longozu kısmen kurtarıldı. İğneada Longoz Ormanları, ülkemizin 39. Milli Parkı oldu. 3.155 hektar alan GEF II Projesi çerçevesinde kurtarma projeleri ile korunmaya çalışılmaktadır. Ancak halen İstanbul’a su aktarımı Limanköy ve İğneada Limanı projesi ile bölge tehdit altındadır. Longozu besleyen derelere su kapama tesisleri ve barajı yapmak için bazı yerlerin koruma dışı bırakıldığı ileri sürülmektedir. Örneğin, Milli Park dışındaki alanlarda doğan kaynaklardaki sular birleşerek dereler ile park alanına girmektedir. İşte Milli Park sınırlarını dışında kalan bu dere başlangıçlarındaki ve kaynaklardaki su toplama işlemlerine yönelik bir koruma yoktur. Longoz Ormanları 2.618 hektar, Milli Park alanı is 3.155 hektardır. Buradan da anlaşıldığı üzere orman dışında çok az bir bölge koruma kuşağı içindedir. Sayın bakanın İSKİ Genel Müdürü olduğu dönemden başlayan Istranca sularını İstanbul’a taşıma projeleri DSİ Genel Müdürlüğü ve bakanlığı döneminde de devam etmektedir. 2004 yılında durdurulduğunu bildiğimiz Demirköy Barajı her an yeni ihalelerle gündeme gelebilir. Önceki yıllarda baltadan dönen İğneada Longozu ve onu besleyen su havzası kanunla koruma altına alınmalıdır. Sakarya Karasu Acarlar Longozu da DSİ’nin İçme Suyu Master Planı içindedir. İğneada Longozu’nun yaşadıklarını Karasulular ve Karamüezzinler köylüleri iyi bilmelidirler. İçme Suyu Entegre Havza Yönetimi Master Planı içinde yer alan iller;