T ARTlŞMALI İ.LMİ İHTİSAS TO PLANTILARI -II İSLAMI iLiMLERDE METODOLOJİ/USÜL • MES'ELESI II Tartışmalı ilmi ihtisas Toplantıları, 1,2,3 15-16 Mart i 19-20 Nisan i 17-18 Mayıs 2008 Çamlıca Sabahattin Zaiın Kültür Merkezi İstanbul 2009 TEBLİGDE Hz. PEYGAMBERiN BAŞARILI OLMASININ SIRLARI ve ASRIMIZDA NELERİN YAPILMASI GEREKTİGİ Prof Dr. Remzi KAYA* Prof. Dr. Said Şimşek Hocama bir soru sormak suretiyle başlamak istiyorum. Hocam dünkü konuşmalarında Allah'a en çok fakirler dua eder fakat fakirlikleri devam eder demişlerdi. Allah'a en çok Allah'tan korkanlar dua etmez mi? Desek daha isabetli olmaz mı? diye soruyorum. Bu sorumu şu şe­ kilde açmak istiyorum. Benim tespitierime göre Kur'an-ı Kerim'de dua ile ilgili 116 ayet var. Bu ayetleri incelediğimizde Allah'tan en çok korkarın dua ettiklerini görmekteyiz. Mesela, Yüce Allah Bakara suresinde; "Kullarını sana, beni sorduğımda (söyle onlara): Ben çok yakıııım. Bana dua ettiği vakit dua edenin dileğine karşılık veririm. O halde (kullarını da) benim davetime ııysımlar ve bana inaıısııılar ki doğru yolu. bulalar. " 1 Buyurarak dua edenlerin isteklerini yerine getirceğini ifade ederken, Furkan suresi~nde de "(Resi'iliim!) De ki: (Kulluk ve) yalvarınanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin? (Ey iııkarcılar! Size Resi'il' ün bildirdiklerini) kesinkes yalan saydmız; onun için azap yakaıızzı bırakmayacaktır!"2buyurıır. Örnek olarak aldığımız iki ayette de görüldüğü gibi Allah'a en fazla dua edenler peygamberler, Allah dostları ve alimierin olduğu anlaşılır. Burada Uludağ Ü. ilahiyat Fakültesi, [email protected] Ak ara, 2/186. 2 Furkan, 25/77. . ' . İSLAMI iLiMLERDE METODOLOJİ/USÜL PROBLEMİ-II 640 şunu da ifade ehnek gerekir. Dua edilmeden önce duanın gereğinin yapıl­ ması gerekmektedir. Gereği yerine getirildikten sonra Yüce Allah kullarının duasına cevap verir. Zenginlik izafidir. Bugün zengin olan yarın fakir olabilir. İlim ise sahibi hayatta olduğu sürece onunla beraberdir. Duaya bu ifadeler çerçevesinde bakmanın daha uygun olacağını düşünmekteyim. Hocaının affına sığıruyorum. Hz. PEYGAMBER'İN BAŞARILI OLMASININ SIRLARI Hz. Peygamber yirmi üç sene gibi bir zaman diliminde İslfun'ı tebliğ ehniş ve çok başarılı olarak geniş kitlelerin Müslüman olması sağlanmışhr. Bunun sırrı nedir? Asrımızda aynı başarı sağlanamaz mı? gibi soruların aydınlanması gerekmektedir. Bu sorulara iki şekilde yaklaşılması gerekir. Peygamber'imizin başarılı olmasının incelikleri nelerdir? Asrımızda neler yapmamız gerekir. A. Hz. Peygamber'in Başarılı Olmasının İncelikleri 1- Hz. Peygamber'in başarılı olmasının birinci sebebi bütün güzel hasletleri üzerinde taşımasıdır. O insan ve peygamberdir. İnsan ve peygamber olmanın bütün özelliklerini taşır. Ken~isi için; "Ben de insamm, diğer insanlar gibi ben de bazen sevinç duyar hoşnut olurımı, ·bazen de öfkeleııirim" 3 buyurur. İnsan olmanın özelliği, ihtiyaç sahibi olması, düşünmesi, konuşması ve karşılıklı ilişki içine girmesi ve fani olmasıdır İslam akidesine göre, peygamberlerin bir takım sıfatları bulunur. Bunlar, Kur'an-ı Kerim'de açık olarak zikredilmese de, mümkündür. Söz konusu sıfatlar: bazılannın delillerini bulmak a) İSMET; (Peygamberlerin hata yapmaktan korunması) Kur'an-ı Kerim'de Hz. Peygamber için "Allah'ın Resulünde sizin için güzel bir örnek 3 Müslim, Birr 95. MÜZAKERELER 641 vardır." 4 ayetiyle birlikte daha önceki peygamberler için, "Onlar Allah'ın hi-: dayet verdiği kirnselerdir. Sen de onların yolundan yürü/' 5 buyurrnaktadır. Dolayısıyla, Peygamber olarak gönderilenlerin her konuda örnek olabilecek nitelikte insanlar olmaları gerekmektedir. Kendileri yapmadıklarını başkala­ rına söylerneleri mümkün olmaz. b) SIDK; (Doğru olmak) Kur'an'da Hz. Muhammed için, "Eğer Muhammed bize karşı O'na bazı sözler katmış olsaydı biz O'nu kuvvetle yaka. lardık. Sonra O'nun şah darnarını koparırdık. Hiç birinizde O'nu savunarnazdıruz. Doğrusu Kur'an Allah'a karşı gelrnekten sakınanlara bir öğüt­ tür."6 buyurrnaktadır.7. c) EMANET; Peygamberler emin kişilerdir. Allah'tan aldıklarını aynen tebliğ etmişlerdir. Yüce Allah kulu için, "O kendi nefsinden bir şey konuş­ maz. Ancak kendisine vahyedileni söyler"s "Size Rabbirnin vahyettiklerini duyumyorum ve ben sizin için güvenilir bir öğütçüyürn." 9 "Bilin ki ben, size gönderilmiş güvenilir bir elçiyirn." 10 "O orada sayılan, güvenilen (bir elçi) dir."ll.ifadeleriyle Peygamber'inin ve bütün peygamberlerin vahiyle hareket ettiklerini belirtmiş olmaktadır. 12 d) TEBLİG, (Bildirmek, açıklamak) Her peygamber Yüce Allah'tan almış olduğu emirleri ürnmetine aktarmakla yükümlüdür. Hiçbir Peygamber'in bunların aksini yapması düşünülrnez. Zira Yüce Allah; "Ey Peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ. Eğer bunu yapmazsan O'nun elçiliğini 4 Ahzab 33/21; Krş. Sad 38/48-49. 5 En' am 6/90. 6 Hakka 69/44-48. 7 En'am6/33. B Necm 53/3-4. 9 A' raf, 7/68. ı o Şuara, 26/107. ll Tekvir, 81/21. 12 Tekvir 81/24; Ahzab 33/39. . . ' İSLAMI İLİMLERDE METODOLOJİ/USÜL PROBLEMİ-II 642 yapmamış olursun ... "13 "Peygamber' e düşen O'nu tebliğ etmesidir" 14 ifadeleriyle, Hz. Peygamber'in tebliğ etmedeki görevini açıklamışhr. e) FETANET; (Zeki, akıllı) Peygamberlerde bulunması gereken sıfatlardan biri de fetanettir. Kur'an-ı Kerim'de birçok Peygamber'in kıssalarından örnekler verilerek, onların mücadeleleri anlahlır.1 5 Bu mücadeleler anlahlır­ ken Peygamberlerin zeki, çalışkan, ferasetli, kabiliyetli olmaları gibi güzel hasletleri belirtilmiş, onlarda noksanlık meydana getiren vasıfların olmadığı vurgulanmışhr. Öte yandan, tarihi seyr içinde dini inkar edenlerin dışında peygamberlere deli diyen kimse çıkmamışhr. İslam akaidinde yer alan yukarıdaki sıfatlar bütün peygamberler için geçerlidir. Hz. Peyga~ber de bu hasletler en güzel bir şekilde bulunmaktadır. - 2. Sabırlı ve Mutedil Olması . Hz. Peygamber her iş ve olay karşısında sabırlı ve mutedil olmuş, alacağı karar ve yapacağı işlerde ashabı ve ailesiyle İstişare ederek karar vermiş­ tir. Yüce Allah Hz. Peygamber'in sahsında konuya işaret ederken, "Ey iman edenler! Sabredin; (düşman karşısında) sebat gösterin; (cihad için) hazırlıklı ve uyanık bulımım ve Allah' tan korkım ki başanya erişebilesiniz. "16 buyurmuştur. Olaylar karşısında sabır, sabırda süreklilik, Allah' a güvenip dayanma ve Allah' tan gereği gibi korkma. 3. S~vgiyi Esas Alması Hz. Peygamber tebliğ metodunu sevgi ekseni üzerine kurduğu anlaşılır. İnsanlara karşı son derece şefkatli ve merhametlidir. Yüce Allah hiçbir Peygamber' e vermediği iki önemli ismini Hz. Peygamber' e verdiği görülür. "Andolsun size kendinizden öyle bir Pet;gamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğra:.. manız ona çok ağır _gelir. O, size çok düşkün, müminlere karşı çok şefkatlidir, mer- 13 Maide, 5/67. 14 Nur, 24/54. 15 Bk. Enbiya, 21/51-58, 67, 83-84. 16 Al-i İmran, 3/200. MÜZAKERELER 643 Jıametlidir. "17 Ümmetinin ~ıkınhsına üzülmüş, olara karşı anne ve babaların­ dan daha sevecen yaklaşmışhr. 4- Diğer Din Mensupianna Yaklaşımı Hz. Peygamber insanlara Allah'ınrahmeti gereği yaklaşmaktadır. Karşı­ lıklı ilişkilerde adaleti esas alarak maddi ve manevi tedbirlerin hepsini yerine getirmiştir. İslam'ın gelişi sırasında Hicaz'da Yahudi, Hıristiyan, Müşrik, · Sa bii ve İran' da Mecusi olduğu bilinir. Kur'an bu din sahiplerine işaret etmektedir. Bunların öncelikle Müslümanlara yaklaşımı menfi olmuş, inananları yok etmek için her türlü olumsuzlukları yapmışlardır. Hz. Peygamber ise bunlara şefkatle yaklaşmış, alınması gereken tedbirleri almaktan da geri durmamışhr. Allah'ın Resulü muhataplarına yaklaşırken son derece yumuşak bir tavırla yaklaşmış, onlara güzel sözler söylemiştir. Öncelikle Ehl-i Kitap'ın kabul ettiği prensiplerden hareketle tevhid inancı eksenini toplamaya çalışmışhr. 18 Hz. Peygamber Ehl-i Kitap'a Allah'ın emrettiği şekilde İslfun'ı tebliğ etmiş, 19 mücadele etmesi gerektiği yerlerde de yapılması gerekenin dı­ şına çıkmamışhr. 2o Öte yandan askeri alanda düşmanlar neye sahip iseler Peygamber de onları elde etmiştir. Diğer insanlara yaklaşımı bir örnek ile açıklamak istiyorum. 1996 yılında Türkmenistan'da İlahiyat Fakültesi açıldı. İlk eğitimi Kıpçak köyünde yaphk. İlk Cuma günü köyün rriollası hutbede şunları-söyledi. "Camaat! Yetmiş sene Ruslada nasıl uruşmuşsak Türk muallimlerle öyle uruşacağız ve onları buradan tart edeceğiz. Onlar bizim mezhebimizi bozmak için buraya geldiler." Bu sözlerden soma camide olanların bizlere bakışlarını ifade etmek mümkün değil. Molla bizim Türkmence bilmediğimizi zannediyor. Ben Oraz isimle bir öğrencimiz ile Molladan randevu aldım. Mollanın evine vardığı­ mızda avanelerini etrafına toplamış bizleri bekler bulduk. Selamlaşmadan soma dedim ki. Molla düğünler, nikahlar, hayırlar, cenazelerin hepsi senin. 17 Tevbe, 9/128. 18 Bk. AI-i İmran, 3/64. 19 Bk. Nahl, 16/125. 20 Ankebut, 29/46. İSLAMI İLİMLERDE METODOLOJİ/USÜL PROBLEMİ-II 644 Sen bizim de mollamızsın. Bizlere istediğin zaman Kur' an, hadis, tefsir dersleri verebilirsin. Molla bizleri bir imtihandan geçirdi. Ertesi günkü öğle namazından sonra bana şunları söyledi Muallim senden bir isteğim var. Ben de buyurun dedim. Ben senden Kur'an öğrenmek istiyorum Ancak ben akşamları senin evine geleceğim. Beraber okuyacağız ancak bu halk benim seni okuttuğunu bilecek. Çünkü halk beni veli olarak biliyor dedi. Bende olur dedim ve belirli bir vakit ders yaphk. Hayli zaman sonra Türkmen başının hacası evime gelip şöyle bir soru sordu. "Muallim bir soru soracağım ama düz ayıtacaksın. Sen mi bizim mallayı okutuyorsun? Yoksa molla mı seni okutuyor?" Ben kendisine sizin molla beni akutuyar dedim. Kasım amca "düz ayıtmadın. Çünkü bizim mollanın eskiden okudukları aniaşılınıyor du. Şimdi ise okudukları anlaşılıyor deyince beraber gülümsemiş olduk." Allah' a şükürler olsun şimdi bizim öğrencilerimizin her biri müftü, öğretmen, imam ve diğer hizmetlerde görev yapmaktadırlar. ilahiyat hocalığından kısa b_ir süre önce Bursa'nın Gürsu ilçesinde imamlık yaphm. İlk vardığımda ilahiyat mezunu olduğum için kimse ilgilenmedi. Kısa zaman sonra farklı guruba bağlı cemaatle kaynaşmak suretiyle İman Hatip ve ilahiyat Fakültesi'ne çocuklarını vermelerini sağlamış olduk. Samimi yaklaşma ve Hz. Peygamber'in siyasetini uyguladığımız zaman düşmanlıkların kısa zaman içinde dostluğa dönüştüğü görülmektedir. 21 5. Şefkat, Merhamet ve Affı Esas Alması Hz. Peygamber'in tebliğinde şefkat, merhamet ve afv öncelikleri arasın­ da bulunur. Bunun en güzel örneğini Uhud Savaşında Müşrik ve Müslümanlara yaklaşımında görmekteyiz. Savaşın dehşetinden dolayı Hz. Peygamber'i yalnız bırakarak uzaklaşan Müslümanlara yaklaşıırıı konusunda Yüce Allah şöyle buyurmaktadır. 21 Konuyla İlgili üç kitap yazmış bulunuyorum. " Kur'an'a Göre Ehl-i Kitap ve İslam", "Kur'an'da Dostluk İlişkileri" ve "Kur' an' da İstikamet." Son eser bizleri ilgilendirirken diğerleri diğer insanlarla kurulması gereken ilişkileri içermektedir. MÜZAKERELER "O vakit Allalı'tan bir rahmet ile onlara 645 yumuşak davrandın! Şayet sen kaba, katı yürekli olsaydm, hiç şüphesiz, etrafından dağılıp giderlerdi. Şu halde onları affet; bağışlanmaları için dua et; iş hakkında onlara damş. Kararını verdiğin zaman da artık Allalı 'a dayanıp güven. Çünkü Allah, kendisine dayaıııp güvenenleri sever. "22 Bu ayet bizlere tebliğde kaba haşin davranmarun yerinin olmadığı çok açık bir şekilde göstermektedir. Nitekim Yüce Allah Hz. Musa ve Harın As. Firavn' a tebliğ için "On'a yumuşak söz söyleyin. Belki O akl mı başma alır veya korkar. "23 ifadeleriyle peygamberlerin ümmetierine nasıl yaklaşhklarını göstermesi açından önemlidir. Diğer taraftan Uhud Muharebesinde kendisini öldürmeye gelen Müşriklere hidayet dilesi önemlidir. 6- Hayahnda Ümitsizliğe yer Verıneyişi Peygamberler Allah'tan aldıkları görevleri eksiksiz yerine getirmişler, neticesini Yaralıcı'ya bırakmışlardır. İnsanlık gereği zaman zaman üzülen Hz. peygamber' e Yüce Allah görevini hahrlatarak; "(Resı?liim) İnkiirda yarışanlar sana kaygı vermesin. Çünkü onlar, Allah'a hiç- bir zarar veremezler. Allalı onlara, alıiretten yana bir nasip vermemek istiyor. Onlar için çok biiyük bir azap vardır. Şıırası muhakkak ki, imanı verip inkiirı alanlar, Allah' a hiçbir zarar veremezler. Onlar için elfnı bir azap vardır. İnkar edenler sanmasmlar ki, kendilerine mülılet vermemiz onlar için daha lıayırlıdır. Onlara ancak güııalılarıııı arttırmaları için fırsat -veriyoruz. Onlar için alçaltıcı bir azap vardır" 24 buy!Jrarak görevinin tebliğ ederek hahrlahnadan ibaret olduğunu belirhniş­ tir. "Sen tebliğ et. Sen tebliğ etmekle görevlisin. İnsanlar üzerinde zorlayıcı değil- "25 sm. 22 AI-i İmran, 3/159. 23 Taha, 20/44. 24 AI-i İmran, 3/176-178. 23 Gaşiye, 88/21-22. . ' , . İSLAMI İLİMLERDE METODOLOJİIUSÜL PROBLEMİ-II 646 7- Kötülüğe iyilikle Karşılık Verme Hz. Peygamber'in hayahnda kötülük ve haksızlık yer almaz. inanan ve inanmayan hiçbir insan Hz. Peygamber' den şikayet ettiği nakl edilmemiştir. Hz. Hamza'yı şehid eden vahşi affedilrniş, kendisini öldürmek üzere gelenlere şefkatle yaklaşılmış, öz vatanından çıkarmak ve öldürmek için plan kuranlar affedilmiştir. 26 Yüce Allah'ın "İyilikle kötülük bir olmaz. Sen (kötülüğü) en güzel bir şekilde önle. O zammı seninle arasında düşmanlık bulıman kimse, sanki candan bir dost olur. Buna (bu güzel davranışa) ancak sabredenler kavuşturulur; buna ancak (hayırdaıı) biiyük nasibi olan kimse kavuşturıılur. "27 ifadelerinde belirtilen vasıflar son nebide eksiksiz görülmüştür. 8. Söz ve Fiilin Bir Oluşu Hz. Peygamber'in tebliğin başanya ulaşmasııun en önemli özelliklerinden bir diğeri yaphğııu söylemiş, söylediğini yapmışhr. Hz. Peygamber'e göre sözden ziyade yaşanh önemlidir. Amelsiz sözün etkisi olmaz. Yüce Allah peygamber'in şahsında Müslümanlara, "Ey iman edenler! Yapmayacağıııız şeı;leri niçin söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allalı katında biiyük bir nefretle karşılanır. "2Bbuyurmuş, Hz. Peygamber de bu emirlerin gereği eksiksiz yerine getirmiştir. Kendisi her konuda ümmetine örnek olmuş, namazlarııu mescidlerde kılmış, zekat ve sadakasım gereği gibi verİniş, mazlumun yaıunda yer almışümmetinede gerekli uyanlarda buluıunuştur. 9. Özendirme ve İmrendirme Hz. Peygamber her konuda imrenilecek bir insandır. Her peygamberli- ğinden önce arkadaşları ve çevresi arasında sevilen, güvenilen ve imrenilen bir insan olmuştur. Konuşması, yaşanhsı, yemesi, içmesi hep mutedil olmuş, aşırılıktan kaçınmışhr. İnsana değer vermiş, zengin fakir, amir memur yaşlı genç ayrımı yapmadan herkese 26 Bk. Enfal 8/30. 27 Fussilet, 41/34-35. 28 Saf, 61/2-3. yaklaşmış, mazlumun yanında yer almış, MÜZAKERELER haksızlık karşısında suskun kalanı kınamışhr. 647 Yüce Allah ile insanlar arasın­ da en güzel bağı oluşhırmuşhır. İnsanlar araşında ayrım yapmamış, hanım­ lar istedikleri zaman mescidlere gelebilmişlerdir. Buna ilave olarak hanımla­ ra özel zaman ayırarak vaaz ettiği bilinmektedir. Bu toplanhlarda Hz. Peygamber'e istedikleri gibi soru sormuşlardır. İslam'dan önce hiç değer verilmeyen hanımlar Hz. Peygamberle gerçek değerini bulmuş, Allah yanında kadın erkek olmak değil, takva sahibi olmanın önemine vurgu yapılmışhr. O çocuklara da ilgi göstermiş, selam vermiş, başlarmı okşamış, kucağına almış, hediyeler vermiş, gerektiğinde oyunlarına iştirak etmiştir. Yaşanhsını üçe bölerek, Allah'a, ailesine ve insanlara ayırmışhr. Kendileri uyumlu, birleştirici, kaynaşhrıcı ve hataları ineitmeden düzeltmeyi başarrnışhr. Kendileri sade ve düzgün giyinir, dağınıklıktan hoşlanmaz, gayr-i Müslimlere benzemekten kaçınmışhr. O dünya ve ahiret işlerinde gerektiği gibi örnek olmuş, bir insan, bir dost, bir eş, bir baba, bir arkadaş, bir öğretmen, bir komutan, bir tüccar, bir devlet başkanı vs her konuda kendisine imrenilmiş, özenilmiştir. Hiçbir konuda şöyle olsaydı dememiş, tam aksine itiraz edenler daha sonra yanıldıklarının farkına varmışlardır. 10. Kolay Olanı Tercih Etmesi İslam'ın esası kolaylıkhr. Yüce Allah kolayı emretmiş ve kolay olanın yapilmasından merrınun olmuştur. İndirdiği Kur'an'ın kolay olduğunu ve düşünülmesi gerektiğini hahrlahr.29 Diğer peygamberlere gönderilen kitapların aksine Kur'an'ın binlerce insan tarafından ezberlenmiş olması kolay olduğunun en güzel delilini teşkil etmektedir. Kur'an'ın içeriğine bakıldığında .. yasakların bir iki madde ile sınırlı olduğu,3° helal olanların ise sınırsız olduğu görülür. 31 İbadetler konusunda ileri giden sahabeleri ikaz eden Hz. Peygamber'in Allah'tan en çok kendisin korktuğu, buna karşılık yediğini, içtiği­ ni, gerektiğinde oruç hıthığunu, namaz kıldığını, uyuduğunu, evlenip çocuk sahibi olduğunu hahrlatmışhr. Yüce Allah da Peygamber'~ önce gönderilen 29 Kamer, 54/17. 30 Bk. Maide, 5/3. 31 Bk. Bakara, 2/29. . . ' İSLAMI İLİMLERDE METODOLOJİIUSÜL PROBLEMİ-II 648 ilahi kitaplardaki vasıflarına işaret ederken görevinin insanlar üzerindeki ağır yilideri kaldırmak olduğunu belirtrniş, 32 insanların yapamayacaldarını ernretrnediğini hahrlatrnışhr.33 Kur'an ayetleri ve Hz. Peygamber'in hadisleri incelendiğinde zorluğu emreden bir ernre rastlanrnadığı, ernredilenlerin tamamen kulların yararına olduğu anlaşılır. ll. Allah Sevgisi V e Cihat Bekli de en önce ilave edilmesi gereken madde sona alınrnışhr. Bunun sebebi hahrda daha iyi kalması için yapılrnışhr. Hz. Peygamber'in başarıya ulaşmasının sırrı Allah'ı her şeyden daha çok sevmesi, O'na güvenip dayanrnasıdır. Yüce Allah kendisini seveni sever. Seveni karanliktan aydınlığa çıkarır. Bu durumu son nebisi aracılığı ile şöyle ifade eder. "De ki: k~zandığmız Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabaııız mallar, kesada uğramasmdaıı korktıığımuz ticaret, Jıoşlandığıııız mes- kenler size Allalı 'tan, Resı?lünden ve Allalı yalıında cihad etmekten daha sevgili ise, artık Allah em rini getirinceye kadar erdirmez. "34 bekleı;iıı. Allalı fasıklar topluluğunu Jıidayete, Anlamını aldığımız ayet Allah'ın rızasıriı kazanmada engel teşkil eden sevgilere işaret etmektedir. Allah sevgisi veya dünya sevgisi. Dünya sevgisi birinci plana çıkarılması durumunda başanya ulaşmak mümkün görulrnez. Hz. Peygamber Allah' ı her şeyden daha çok sevmiş peşinden İslam'ın ilerlemesi için nefis ve diğer şekillerle yapılan cihada ahfta bulunulmuştur. B. Zamanımızda Tebliğin Konumu İslam'ın oku emriyle başlayarak, kalem ve rnürekkebe işaret etrnesi,35 ilme ve yeniliklere açık olduğunu gösterir. Dikkat edilirse "oku" emri genel bir ifadedir. Sadece diru emirleri içerrnez. hrnin tamarnını kapsar: Bu durum 32 33 Bk. Araf, 7/157. Bk. Bakara, 2/286. 34 Tevbe, 9/24. 35 Kalem, 68/2; 87/1-2. MÜZAKERELER 649 her asrın ihtiyaçlarına göre bir takım yeniliklerin olacağı akla gelmektedir. Mesela, yazılı ve görsel basın bunun bariz örneğidir. Hz. Peygamber İslam' ı tebliğ ederken asrının imkanlarını en güzel bir şekilde kullaruruşhr. Binek olarak binilecek hayvanları kullanırken, yayın olarak mektup, hitabet ve elçileri kullanmışhr. Asrımızda bunlara ilaveten diğer teknik imkanların kulanılması gerekir. Mesela, deve ve at yerine uçak ve araba, kılıç yerine ateşli silahlar, mektup yerine basın yayın organlan vs. İslam bunları teşvik ehnektedir. Kur'an ve Sünnet'in Örnek Alınması Kur'an ve sünnetin örnek alınması başarının temelini oluşturur. Yukarı­ da belirhneye çalışhğımız maddeler temel teşkil ederek işe başlamak durumundayız. Hz. Peygamber'in sahip olduğu güzel ahlak, güvenirlik, hoşgörü­ lük, afv, adalet, haberlerin irdelenmesi, aşırılıktan uzak olunması, Allah ve peygamber sevgisinin bütün sevgilerin üzerinde tutulması, can ve malla in~ sanların faydası için çalışılması, Müslümanlar arasında kardeşliği pekiştire­ rek, diğer din sahipleri için Mümtehıne suresi 8,9, Al-i İmran Surtesi, 118, Enfal suresi 60, 73, Nahl suresi 125 ve Ankebut suresi 46. ayetler çerçevesinde ilişkilerin geliştirilmesi gerekmektedir. C. Başarısız Oluşumuzun Sırları İslam'ı tebliğde istenilen başanya ulaşılamıyorsa öncelikle kendimizi sorgulamamız gerekmektedir. Cami cemaati, din görevlileri ve öğrenciler üzerinde yaphğımız anket ve araşhrmalarda bazı çarpıcı noktaların tespit edildiği görülmektedir. ~ 1) Genel anlamda ilahiyat, diyanet ve İmam-Hatip hocaları olarak bizlerin ilk tenkit edildiğimiz nokta söylediğimiz ile yaşanhmızın farklı oluşu­ dur. Hoca olarak bizler namaz kılınmasını tavsiye ederiz. Çok azımız müstesna ezan okunduğunda yerimizden kalkıp camiye gihneyiz. Özellikle sabah ve yatsı namazlarında camiye gidenimize az rastlanır. Oysa Hz. Peygamber'in yaşanhsı böyle değildir. 650 İSLAMI İLİMLERDE METODOLOJİ/USÜL PROBLEMİ-II 2) Anketlerde çıkan ikinci sonuç, kindar, haset ve bir birini çekiştirme­ dir. Bu konuda da Hz. Peygamber'den ayrılınz. Allah'ın Resulü hiç kimseye kin beslememiş, affetmiş, kalbini kazanarak Müslümanların kuvvetlenınesini sağlamışhr. Yüce Allah da, duyulan bir haberin araşhrılmadan karar verilmemesini istemiştir.36 3) Kendimizi Yenilememe Yüce Allah Kur'an'ın okunınası ve düşünilimesini emrederken,37 istenilen çalışma ve düşünmeyi yapmayız. Müslümanlar arasında Kur'an ve hadisleri her gün belirli ölçüde okuyanın sınırlı olduğu anlaşılır. İslami alanda böyle olduğu gibi diğer ilimlerde de istenilen çalışmaları yaptiğımızı söylememiz mümkün değildir. Netice Olarak tebliğde ve diğer konularda başarıya ulaşmamız ve İs­ lam'ın yayılması ve Müslümanların çoğalıp dünya barışının sağlanabilmesi için öncelikle kendimizi sorgulamamız gerekir. Suçu başkasına atmak kolaydır. Ben ne yapıyorum? Hz. Peygamber'i istenilen ölçüde örnek alabiliyor muyum? Dini iyi öğrenip örnek olabiliyor muyum? Başkalarını tenkit ettiğim eksiklikler bende de var mı? Kur'an'ın anlamını, tefsirlerini ve hadisleri ne derece okuyup gereğini yapıyorum? Gibi soruları kendimize sorarak, Allah'la, Peygamberle, kendimizle ve bütün insanlıkla barışık durumuna gelmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu soruların cevabını kendimiz değil zaman, zaman bulunduğumuz ortamlarda anketler yaparak kendimizi sorguluya biliriz. Bu yapılmadan kendimizi öğrenmemiz mümkün· olmaz. Nefis muhasebesi yapılması için dört farklı ayetin anlamlarını sunarak bitirmek istiyorum. ayetlerin yorumlarını okuyucuya bırakmak istiyorum. a) Allah'la barışık olmak "Allah sözün en güzelini, birbiriyle uyumlu ve bıkılmadan tekrar te_krar okunan bir kitap olarak indirdi. Rablerinden 36 Bk. Hucurat, 49/6. 37 Bk. Kamer, 54/17. korkanların, bu Ki tab' ın etkisinden tüyleri ür~ 651 MÜZAKERELER perir, derke-iz hem bedenleri ve hem de gönülleri Allah' m zikrine ısmıp yumuşar. İşte bu Kitap, Allah'm, dilediğini kendisiyle doğru yola ilettiği hidayet rehberidir. Allah kimi de saptırırsa artık ona yol gösteren olmaz. "38 "Müminler ancak, Allah anıldığı zaman yürekleri titreyen, kendilerine Allah' m fiyetleri okımduğımda imanlarını artıran ve yalnız Rablerine dayanıp güvenen kimselerdir. Onlar namazlarını dosdoğru kılan ve kendilerine rızık olarak verdiğimizden (Allah yolunda) harcayan kimselerdir. "39 b) Peygamberle barışık olmak "(Resulüm!) De ki: Eğer Allalı'ı seviyorsanız bana uyımuz ki Allalı da sizi sevsin ve günalılarmızı bağışlasın. Allalı son cferece bağışlayıcı ve esirgeyicidir. De ki: Allalı 'a ve Resıllü 'ne itaat edin. Eğer yüz çevirirlerse bilsinler ki Allalı kfijirleri sevmez. "40 "De ki: Eğer babalarmız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabamz kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktıığımıız ticaret, lıoşlandığmız meskenler size Allalı'tan, Resıllündeıı ve Allalı yolunda cilıad etmekten daha sevgili ise, artık Allalı enzrini getirinceye kadar bekleyin. Allalı Jfısıklar topluluğunu lıidayete erdirmez.'' 41 c) Kur'an'la Barışık Olmak "Kim de beni anmaktan yüz çevirirse şüphesiz onun sıkıntılı bir hayatı olacak ve biz onu, kıyamet günü kör olarak Jıaşredeceğiz. 0: Rabbim! Beni niçin kör olarak lıaşrettin? Oysa ben, lıakikaten görür idim!, der. (Alla/ı) buyurur ki: İşte böyle. Çünkü sana ayetlerimiz geldi; ama sen onları unuttun. Bugün de aynı şekilde sen unu tuluyorsuıı! "42 ~ 38 Zümer, 39/23. 39 Enfal, 8/2-3. 40 Al-i İmran, 3/31-32. ~ı Tevbe, 9/24. ~2 Taha, 20/124-126. İSLAMI İLİMLERDE METODOLO]İIUSÜL PROBLEMİ-II 652 "Kim Rahman'ı zikretmekten gafil olursa, yanından musallat ederiz." "Şüphesiz doğru bu ayrılmayan şeytanlar onları doğru yoldmı alıkoyarlar bir şeıjtam ona da onlar, kendilerinin yolda olduklarını sanırlar." "O şeıjtaıı d~stu nin aranda doğu bize gelince arkadaşına: Keşke benimle seile batı arası kadar uzaklık olsaydı, ne kötü arkadaşmışsııı! der." "Zulmettiğiniz siz, azap ta kimse, eıı sanımda için bugün (nediimet) size hiçbir fayda vermeıJecektir. Çünkü ortaksınız. "43 d) Yarahlanlarla Barışık Olmak "Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tamşmamz için sizi kavim/ere ve kabileZere ayırdık. Muhakkak ki Allalı yamnda en değ.erli olanımz, O'ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allalı bilendir, her şeıjden Jıaberdardır. "44 "Miinıinler ancak kardeştir/er. Öyleyse kardeşlerinizin arasım düzeltin ve Al- lah' tan korkım ki esirgenesiniz. "45 Sonsöz olarak üç noktaya temas ehnek istiyorum birincisi, Mustafa Köylü bey kardeşimizin yapacağı çalışmalara katkıda bulunmaya hazır olduğu ifade ehnek isterim. İkincisi; İlahiyat, Diyanet, İmam-Hatip ve Ehl-i Sünnet mensubu cema- cemaatler aleyhinde bulunmasını bir art niyet ve nifak hareketi düşünüyorum. Bize bir haber gelmiş ise haberin kaynağına inerek doğru ve yanlış olduğunu öğrenip helallaşmamız gerekmektedir. Aksi durumda başkalarının ekmeğine ya$ sürmüş oluruz. atlerin olarak diğer 43 Zuhruf, 43/36-39. 44 Hucurat, 49/13. 45 H ucu rat, 49/10. MÜZAKERELER 653 Üçüncüsü; Maddi ve manevi çalışmayı beraber yürütmemiz gerekir. Enfal suresi 60. ayet maddi çalışmanın boyutlarını belirlerken, manevi yönüyle ibadet, dua ve Hz. Peygamber'in münafık ve Ehl-i Kitab'a karşı uyguladığı siyaset bizim için örnek alınması gerekmektedir. Münafık olanlara karşı Ubey b. Selül' e uyguladığı yalnız bırakma metodu çok önemlidir. Kötülüklere iyilikle karşılık vermek, böylelikle kötü olanın etrafındakileri kazanmak önemlidir. Gayr-i Müslimlere karşıda adalet, dinlerinde esnek yaklaşma ve düşünme imkanı verme İslam'ın yayılmasına kolaylık sağlamakhr . . Teşekkür ederim.