T. B. M. M. B 2 47 rliımM topraklara kurulan fabrikalar ve bunların atıkları, yetişen ürünleri yok etmekte ve bunun sonucu, çoik büyük ekonomik kayıplar onmaktadır. Arttan nüfusun besleınımjesi liçin, bu çok önemli ibik husustur. (Tanım iiaç'jarının yanlış ve bilinçsiz kutanımı, doğayı kirleten bir başka hu­ sustur. Pek çolk yararlı yaban hayatı da bu kirlenmie sonunda yok olmaktadır. Ayrıca, erozyon çok önemli bir çev­ re sorunudur. Her yıl Kıbrıs Adası bü­ yüklüğünü 10 santimetre kaplayacak ta­ bakada toprak, erozyon sonucu ytitir il­ mektedir., Toprağı tutan bitki örtüsünün yok edilmesi, su rejiimlinli bozmakta ve böylece erozyon olay* arıtmaktadır. Maa­ lesef, bu konuda alınan tedbirler, yok denecek kadar az ve yetersizdir. Sanayi ve kentsel atıkların deşarj edilmemesi, tarımsal ilaçların sulara geçmesi, su kaynaklarının doğal özelli kflorini bozmakta, temiz su varlığımızın yitirilmesine neden olmaktadır. Ormanlarımızın yangınlarla ve bi­ linçsizce; kesilerek yolk ©dilmesi, yağış rdjiminii bozmakta, sellere ve Itabiî afet­ lere sebep olmaktadır. Bu tahribatlarla doğal denge üzerinde olumsuz etkiler yaratıldığı İçin, ormanlar içinde yer alan yaban hayatının yaşamı ortadan kalkmaktadır. Ayrıca, ormanllarımızın yok olmasıyla da büyük ekonomik ka­ yıplar meydana gelmektedir. Sayın milletvekilleri, plansız ve ge­ lişigüzel sanayileşme sonucu, daha ge­ niş alanlarda, hava, su ve toprak, daha büyük oranlarda kirlenmekte ve böyle­ ce, çevre sorunlarının karmaşık bir hale geldiği görülmektedir. Bu nedenle, sanayi atıklarının arıtılması ve tekrar hammadde olarak, başka tip ürünlerde kullanılması ve ıdeğelrilendirilmesi, günü­ 6.4.1988 O: 2 müzde giderek hız kazanmıştır. Bunun içindir Ikii, sanayide atıkları aırıltma ve de­ ğerlendirme tesisleri, uzun dönemde eko­ nomik yararlar sağlamaktadır. Oysa, ülkemizde sanayi teknolojisinin ve alt­ yapısının, atıkların arıtılması İçin yeter­ sizliği veya yokluğu sonucu Çevre kirli­ liği fazla olmakta, sanayileşmemiz de maliyet bakımından artmaktadır. Sanayileşmede yanlış yer seçiımii, çev­ re sorunları larasında önemli bir yer tut­ maktadır. Sanayileşme için yer seçilir­ ken, tarım, turizm, doğal ve kültürel alanları gözardı edemezsiniz. Hatalı yer seçimiyle, değerili tarım topraklarımı­ zın, doğal ve turizm değerleri olan alan­ larımızın, önemi bir kısmı elden çıka­ rılmıştır. Turizm potansüyleli yüksek alanlarda, çevreyi kirleten sanayi tesisle­ rinim kurulması, yılda birkaç kez ürün alınabilen değeri topralklarıımızın fab­ rikalarla kapatılması ve atıklarıyla kir­ letilmesi, bu tür çdlişkilterdendir. GökoVa - Kemerköy Termik Santra­ lının o yörede kurullma isteği, 'bunun açık bir örneğidir. Gökova Körfezinin doğal Ve sosyal dokusunu, Kamierköy'de' kurulacak termik santralın açıilıması da büyük Ölçüde etkileyecek ve bu yöre, hava kirliliğiyle, yaşanılmaz bir bölge halinıe getirilecektir. Geçen yıl da bu olay karşısında yöre halkının tepkilerini, sa­ yın Hükümetin umursamaz bir tutum içerisinde nasıl karşıladığını ibretle izle­ dik. Tarihî ve kültürel değerlerimizin tahribi de çevre sorunları arasında yer almaktadır. Eski uygarlıklardan arta kalan eserler kültür ve turizm açısın­ dan önemli olup, bunların tahribini ön­ lemek, önemli bir konu haline gelmiştir, Ülkemizde hızlı şehikiieşme, yapay çev­ renin doğal çevre üzerindeki etkisini — 18<> —