T. B. M. M. 24 . 5 . 1988 B : 69 şan bir ekolojik sistemdir, tnsan İhtiyaç­ larını karşılayan mal ve hizmet üretimi için, haVa, su ve doğal kaynaklar çevre­ den alınıp kullanılırken, üretim süreci so­ nunda çevreye kirli hava, kirli su ve kirli atık dediğimiz bazı maddeler verir. Bu olgu sonucunda çevre kirlenmesi ortaya çıkar ve çevremiz karmaşık bir hal alır. Bu kirlilik ve atıklar, sağlığımızı da olum­ suz yönde etkiler. Bu kirlilikten tüm can­ lılar da olumsuz yönde etkilenirler. Do­ ğa dengesi bozulur. İhtiyaçlarımızın kar­ şılanmasında en önemli kaynaklar olan bava ile su, doğal güzellikleri oluşturan göl, deniz ve orman, sessiz ve sakin çevre­ nin ve yaban hayatının önemi hepimizce 'bilinmektedir. Bunların kirlenmesi veya yok olması, çevre sorunlarının bir başka önemli yönüdür. Çevre boyutunun, 'bütün insan faali­ yetlerini kapsayan bir sistematik içinde ele alınması, tüm sektörlerle tutarlı ve kararlı çevre politikaları olması gerek­ mektedir. Ekonomik ve sosyal kalkınma gerçekleştirilirken, doğal çevre korunma­ lıdır. Çevreyi korumak için alınabilecek tedbirlerden ise, ekonomik olanlar seçil­ melidir. Türkiye, hava, su, toprak kaynakla­ rını korumak için, çok eski yıllardan beri, ihtiyaçları doğrultusunda mevzuat ve idarî düzenlemeleri kısmen de olsa yap­ mıştır; ancak, bu düzenlemeler, ihtiyaç­ lar doğrultusunda, bütünlükten uzak, belli sorunlara çözüm aramak biçiminde olmuştur. 1924 yılında çıkarılan Köy Kanunu, 1930 yılında çıkarılan Umumî Hıfzıssı'Mia Kanunu, 1937 yılında çıkarı­ lan Orman Kanunu ve nihayet 1973 ve 1987 yılları arasında çevre ile ilgili yapı­ lan yeni düzenlemeler bunlar arasındadır. Sayın milletvekilleri, gelişmekte olan ülkemizin en önemli sorunlarından biri­ nin ekonomik kalkınma olduğu açıktır. Ekonomik kalkınma sürecinin çevre açı­ sından doğrudan doğruya yol açtığı so­ runlar yanında, hızlı nüfus artışı ve nü­ fus artış hızının iki katı civarında bir hız­ la artan kentsel nüfusun ortaya çıkardığı çevre sorunlarının öneminin giderek art­ makta olduğu gözlenmektedir. Öte yandan, ekonomik kalkınma hızı­ nın son on yıl içinde ilk üç plan döne­ mine göre azalması, buna karşılık nüfus artış hızının halen yüzde 2,5 düzeyinde olması, işsizlik sorununu da önemli öl­ çüde artırmıştır. İşsizlik, önemli bir eko­ nomik sorun olduğu gibi, önemli bir sos­ yal sorun ve hatta önemli bir çevre so­ runudur. Çevre, canlı varlıklar ile bu var­ lıkların yaşadığı ortamdaki hava, su ve topraktan ya da doğal kaynaklardan olu­ 0: 1 1 'Sayın milletvekilleri, sanayileşmede yanlış yer seçimi sorunlar arasında önem­ li bir yer tutmaktadır. Sanayileşme için yer seçilirken tarım, turizm, doğal ve kül­ türel alanlar göz ardı edilemez. Hatalı yer seçimiyle değerli tarım topraklanm izin doğal ve turizm değerleri olan alan­ larımızın önemli bir kısmı elden çıkarıl­ mıştır. Turizm potansiyeli yüksek alan­ larda çevreyi kirleten sanayi tesislerinin kurulması, yılda b'ir kaç kez ürün alınabi­ len değerli topraklarımızın fabrikalarla kaplanması ve atıklarıyla kirletilmesi bu »tür çelişkilerdendir. Gökova Kemerköy Termik Santralının o yörede kurulmak İsteği bunun açık bir örneğidir. Gökova Körfezinin doğal ve sosyal dokusu Kemerköy'de kurulacak termik santralın açılmasıyla büyük ölçüde etkilenecek ve bu yöre hava kirliliğiyle yaşanılmaz bir bölge haline getirilecektir. Geçen, yıl da bu olay karşısında yöre halkının tepkileri­ ni sayın hükümetin umursamaz bir tu­ tum içerisinde nasıl karşıladığını ibretle izledik. — 213 —