24. Ulusal Kimya Kongresi, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, 29 Haziran-2 Temmuz 2010, Zonguldak Karbohidrat Bağlı CdSe/CdS Kuantum Dotların MCF-7 Meme Kanser Hücreleri Üzerinde Etkinliğinin İncelenmesi Özlet Akçaa, E.İlker Medinea, Perihan Ünaka, Serhan Sakaryab, Suna Timurc Ege Üniversitesi, Nükleer Bilimler Enstitüsü, Nükleer Uygulamalar Anabilim Dalı,İzmir b Aydın Adnan Menderes Üniversitesi, Merkez Araştırma Laboratuvarı, Aydın c Ege Üniversitesi, Fen Fakültesi, Biyokimya Bölümü,İzmir [email protected] a Kuantum dotlar, 2 ile 12 nm arasında çapa sahip, yarı-iletken nanoparçacıklar olup UV ışık altında boyutlarına bağlı olarak farklı ve yüksek lüminesans özellik gösterirler [1]. Ayrıca kolay hazırlanmaları, biyokonjugasyona olan yatkınlıkları, düşük toksisite göstermeleri, suda çözülebilir olmaları ve floresans özelliklerinin kararlılığından dolayı diagnostik uygulamalar ve biyolojik görüntüleme çalışmaları için önemli bir alternatiftir [2]. Bu çalışmada, bir prekürsör şeker molekülü olan Mannoz triflate [1,3,4,6-tetra-O-asetil-2-Otriflorometan sulfonil-beta-D-mannopiranoz], radyoprotektif ajan Sisteamin (2-aminoetantiyol) ile birleştirilmiş [3] ve CdSe/CdS kuantum dotlara konjuge edilerek MCF-7 meme kanser hücreleri üzerindeki etkileri in vitro olarak incelenmiştir. Sentezlenen CdSe/CdS kuantum dotların ve Mannoz triflate-Sisteamin konjuge CdSe/CdS kuantum dotların Floresans ve Absorbsiyon spektroskopisi, Floresans mikroskobu ve Atomik Kuvvet Mikroskobu (AFM) ile karakterizasyonu gerçekleştirilmiştir. AFM sonuçları parçacıkların küresel olduğu ve ortalama parçacık boyutunun 7-12 nm olduğunu göstermiştir. Mannoz triflate-Sisteamin bileşiği CdSe/CdS kuantum dotlara konjuge edilerek kanser hücreleri için spesifik bir ajan oluşturulmuştur. Mannoz triflate-Sisteamin-CdSe/CdS nanoparçacıklar MCF-7 meme kanser hücre hatlarına uygulanmıştır. Hazırlanan nanoparçacıkların inkübasyon süresi sonunda hücre yüzeyine bağlandıkları mikroskop altında görüntülenmiştir. Kuantum dotların floresans özelliklerinin kararlılığı, MCF-7 meme kanser hücrelerinin uzun süre izlenmesini mümkün kılmıştır ve bu durum gerçekleştirilecek hayvan denemelerinde tümörün belirgin bir biçimde görüntülenmesine imkan verecektir. Bu parçacıkların terapi radyonüklidleri ile işaretlenebilmesi halinde terapi için kullanım alanları da doğabilecektir. Bu sonuca yönelik hücre kültürü ve tümörlü hayvan modelleri üzerinde daha ileri düzeyde deneysel çalışmaları planlanmaktadır. KAYNAKLAR 1. Galian, R. E., Guardia M., Trends in Analytical Chemistry, 28, 279-291, 2009. 2. Deng, D-W., Yu, J-S., Pan Y., Journal of Colloid and Interface Science, 299, 225–232, 2006. 3. Babu, P., Sinha, S., Surolia, A., Bioconjugate Chemistry, 18, 146-151, 2007.