MÜTEVEKKÝL - ALELLAH, Ahmed b. Süleyman ta½fâ, Bulak 1324, I, 132-145; Kelvezânî, et-Temhîd fî u½ûli’l-fýšh (nþr. Muhammed b. Ali b. Ýbrâhim), Cidde 1406/1985, III, 14-33; Ýbn Berhân, elVü½ûl ile’l-u½ûl (nþr. Abdülhamîd Ebû Züneyd), Riyad 1404/1984, II, 139-156; Lâmiþî, Kitâb fî u½ûli’l-fýšh (nþr. Abdülmecîd Türkî), Beyrut 1995, s. 145-149; Mâzerî, βâ¼u’l-ma¼½ûl (nþr. Ammâr etTâlibî), Beyrut 2001, s. 421-432; Alâeddin es-Semerkandî, Mîzânü’l-u½ûl (nþr. Abdülmelik Abdurrahman es-Sa‘dî), Baðdad 1407/1987, II, 627633; Ýbn Rüþd el-Hafîd, e²-¿arûrî fî u½ûli’l-fýšh (nþr. Cemâleddin el-Alevî), Beyrut 1994, s. 67-70; Fahreddin er-Râzî, el-Ma¼½ûl (nþr. Tâhâ Câbir Feyyâz el-Alvânî), Beyrut 1412/1992, IV, 227-270; Muvaffakuddin Ýbn Kudâme, Rav²atü’n-nâ¾ýr (nþr. Abdülkerîm b. Ali b. Muhammed en-Nemle), Riyad 1415/1994, I, 347-360; Seyfeddin el-Âmidî, el-ݼkâm fî u½ûli’l-a¼kâm (nþr. Ýbrâhim el-Acûz), Beyrut 1405/1985, I, 258-272; II, 31-42; Ýbnü’sSalâh, £Ulûmü’l-¼adî¦, s. 267-269; Þehâbeddin elKarâfî, Þer¼u Tenš¢¼i’l-fu½ûl (nþr. Tâhâ Abdürraûf Sa‘d), Kahire 1414/1993, s. 349-353; Tûfî, Þer¼u MuÅta½ari’r-Rav²a (nþr. Abdullah b. Abdülmuhsin et-Türkî), Beyrut 1990, II, 73-102; Teftâzânî, et-Telvî¼, Kahire 1377/1957, II, 2-3; a.mlf., Þer¼u’l-Mašå½ýd (nþr. Abdurrahman Umeyre), Beyrut 1409/1989, I, 210-215; Bedreddin ez-Zerkeþî, el-Ba¼rü’l-mu¼î¹ (nþr. Ömer Süleyman elEþkar), Küveyt 1988, IV, 231-251; Zeynüddin elIrâký, et-Tašyîd ve’l-î²â¼, Beyrut 1984, s. 225227; Ýbn Hacer el-Askalânî, NuÅbetül-fiker, Ýstanbul 1288, s. 3-5; Molla Hüsrev, Mirßâtü’l-u½ûl, Ýstanbul 1321, s. 209-210; Ramazan b. Muhammed el-Hanefî, Þer¼u Rama²ân Efendi £alâ Þer¼i’l-£Ašåßid, Ýstanbul 1320, s. 46-56; Fenârî Hasan Çelebi, ¥âþiye £ale’t-Telvî¼, Ýstanbul 1284, II, 186; Ýbnü’n-Neccâr, Þer¼u’l-Kevkebi’l-münîr (nþr. Muhammed ez-Zühaylî – Nezîh Hammâd), Dýmaþk 1980, II, 323-344; A. Zysow, The Economy of Certainty: An Introduction to Typology of Islamic Legal Theory (doktora tezi, 1984), Harvard University, s. 1-24; Bilal Saklan, Mütevatir Hadisler ve Meseleleri (yüksek lisans tezi, 1986), MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü; Bernard G. Weiss, The Search for God’s Law: Islamic Jurisprudence in the Writings of Sayf al-D¢n al-…mid¢, Salt Lake City 1992, s. 274-328; a.mlf., “Knowledge of the Past: The Theory of Tawatur According to Ghazalý”, St.I, LXI (1985), s. 81-105; Hüseyin Hansu, Mutezile ve Hadis, Ankara 2004, s. 112-124; Murteza Bedir, Fýkýh, Mezhep ve Sün- net: Hanefi Fýkýh Teorisinde Peygamber’in Otoritesi, Ýstanbul 2004, s. 127-134, 152-159; a.mlf., “An Early Response to Shafi.ý: .Isa b. Aban on the Prophetic Report (Khabar)”, Islamic Law and Society, IX/3, Leiden 2002, s. 285-311; A. J. Wensinck – [W. F. Heinrichs], “Mutawatir”, EI 2 (Ýng.), VII, 781-782; G. H. A. Juynboll, “Tawatur”, a.e., X, 381-382. ÿH. Yunus Apaydýn – — MÜTEVÂTÝRÂT ( ) אאא Sayýlarýnýn çokluðu veya yalan üzerinde birleþmelerini aklýn imkânsýz gördüðü kimselerce tasdik edilen, ayrýca akla da aykýrý düþmeyen önermeler için kullanýlan mantýk terimi ˜ (bk. ZARÛRÝYYÂT). ™ – — MÜTEVEKKÝL - ALELLAH, Ahmed b. Süleyman ( ) א el-Mütevekkil - Alellåh Ahmed b. Süleymân b. Muhammed el-Hasenî ez-Zeydî (ö. 566/1170) ˜ Yemen’de ikinci Zeydîler Devleti’nin kurucusu ve Zeydiyye mezhebinin önde gelen imamlarýndan. ™ 500 (1106) yýlýnda Hûs’ta doðdu. Yemen’de birinci Zeydîler Devleti’ni kuran Hâdî Ýlelhak Yahyâ b. Hüseyin’in soyundandýr. Zeyd b. Hasan b. Ali el-Beyhaký’den fýkýh, Seyyid Hasan b. Muhammed el-Hâdevî, Abdullah b. Ali el-Ansî ve Ýshak b. Ahmed b. Abdülbâis’ten dinî ilimleri okudu. 532’de (1137-38) imamlýðýný ilân edip Sa‘de ve civarýnda halký kendisine biat etmeye çaðýrdý. Daha sonra Emlah ve Necran’da davet faaliyetini sürdürdü. Kýsa sürede þöhreti Yemen’in her tarafýna yayýldý. Necran, Zebîd ve Cevf’te büyük ilgi gördü. Berat þehrindeki Dühme kabilesi de ona itaat arzetti. Sultan Hâtim b. Ahmed b. Ýmrân’ýn etrafýnda toplanýp Mütevekkil - Alellah’a karþý mücadele bayraðýný açan Hemdânîler 533’te (1138-39) 700 süvariyle San‘a’ya girdiler. Mütevekkil - Alellah 535’te (114041) Sa‘de’deki kabilelerin desteðini saðlayýp Cevf’e geçince onlar da baðlýlýk arzetti. Mütevekkil, kendisine muhalefet eden Benî Rebîa kabilesini bozguna uðratýp yurtlarýný tahrip ettikten sonra büyük bir kalabalýkla Sa‘de’ye döndü. Buradan Zamâr’a baðlý Cebceb’e geçti. Ertesi yýl birçok kabile elçilik heyetleri gönderip kendisini imam olarak tanýdýklarýný ve biat ettiklerini bildirdiler. 545’te (1150) Yemen’in muhtelif þehirlerine giderek Ýslâm’a aykýrý davranýþlarda bulunanlarý cezalandýran Mütevekkil ayný yýl San‘a halkýnýn daveti üzerine yola çýktý. Beytibevs denilen yerde konakladýðý sýrada Hadûr halkýyla Benî Þihâb kabilesi gelip biat etti. Burada iken San‘a’ya gönderdiði bir adamýnýn Sultan Hâtim tarafýndan yakalanýp sorguya çekilmesi üzerine taraflar arasýnda savaþ rüzgârlarý esmeye baþladý. Mütevekkil, Mezhic ve Havlân kabilelerinin desteðini saðladýktan sonra San‘a üzerine yürüdü. Hemdânî Sultaný Hâtim b. Ahmed ona karþý koyamayacaðýný anlayýp itaat arzettiyse de kabul edilmedi. Mütevekkil’in taraftarlarý muhasarayý sürdürünce San‘alýlar eman dilediler. Sultan Hâtim, yakýn adamlarý ve eþrafýyla birlikte Beytibevs’e gidip Ýmam Mütevekkil’in huzuruna çýktý, Kâ‘b b. Züheyr’in ünlü þiirini okuyup af diledi. Ýmam da onu ve adamlarýný affettiðini bildirdi. Mütevekkil ertesi gün San‘a’da muhteþem bir törenle karþýlandý (545/1150). Meþhur Kadý Ca‘fer b. Ahmed’i San‘a kadýlýðýna tayin etti. Bir süre sonra Ýmam Mütevekkil ile Sultan Hâtim arasýnda ihtilâf çýktý. Ýmam Mütevekkil’in San‘a dýþýnda bulunmasýný fýrsat bilen Sultan Hâtim 547’de (1152) San‘a’ya girmeyi baþardý ve 556 (1161) yýlýnda vefat edinceye kadar San‘a’nýn hâkimiyetini elinde tuttu. Yemen’in çeþitli þehirlerinden gelen haberleri deðerlendiren ve Ýslâm’a aykýrý hareket edenleri þiddetle cezalandýran Mütevekkil bu amaçla 549’da (1154) Sa‘de’ye yürüyüp yedi ay boyunca þehri kuþattý, halkýn af dilemesi üzerine kuþatmaya son verdi. Ertesi yýl Mezhic ve diðer bazý kabilelerden oluþturduðu 3000 süvariyle Bâtýnîler ve Hemdânî Sultaný Hâtim’in kuvvetleriyle savaþtý. Savaþýn ilk safhalarýnda maðlûp olduysa da ardýndan toparlanýp onlarý bozguna uðrattý. Daha sonra San‘a üzerine yürüyüp Hemdânîler’in Gumdân’da yaptýrdýðý müstahkem geçitleri yýktýrdý. 553 (1158) yýlýnda halkýn davetiyle Zebîd’e yürüdü. Sultan Hâtim Ramazan 556’da (Aðustos 1161) San‘a’da ölünce Ýmam Mütevekkil güçlü bir düþmanýndan kurtulmuþ oldu. 565’te (1169-70) Kasýmîler’den Kasým b. Ali el-Ýyânî ile yaptýðý bir savaþta beklenmedik bir saldýrýya mâruz kalýp esir düþen Ýmam Mütevekkil, Hemdânî Sultaný Ali b. Hâtim’in aracýlýðýyla serbest býrakýldý. Mütevekkil - Alellah, Rebîülâhir 566’da (Aralýk 1170) Havlân b. Âmir’e ait topraklardaki Hîdân þehrinde vefat etti. Ýyi bir þair ve edip, fýkýh, tefsir, hadis ve münazara ilimlerinde büyük bir âlim olan Mütevekkil - Alellah, Zeydîliði parçalamaya çalýþmakla itham ettiði Mutarrifiyye ile Hüseyniyye’yi þiddetle eleþtirmiþ, Mutarrifiyye aleyhinde çeþitli kitaplar yazmýþtýr. Taberistan Zeydîleri ile Yemen Zeydîleri arasýnda bir fark görmeyip her ikisinin de ayný kökten doðduðunu savunarak Zeydiyye’nin birliðini saðlamaya çalýþmýþtýr. Onun zamanýnda Þiî - Mu‘tezilî düþünce Yemen’de yayýlma imkâný bulmuþtur. Önemli eserleri þunlardýr: U½ûlü’l-a¼kâm fi’l-¼elâl ve’l-¼arâm, ¥ašåßišu’lma£rife fî ma£rifeti’n-na¾ar ve vücûbih, el-¥ikmetü’d-dürriyye ve’d-delâleti’nnebeviyye (Nûriyye), er-Risâletü’l-vâ²ý¼atü’½-½âdýša fî tebyîni irtidâdi’l-fýršati’l-mârišati’l-Mu¹arrifiyyeti’¹-¹abî£iyyeti’z-zenâdýša, er-Risâletü’l-Hâþimiyye li-ünfi’Š-Šalâl min me×hebi’l-Mu¹arrifiyyeti’l-cehhâl, ez-Zâhir fî u½ûli’l-fýšh, 211 MÜTEVEKKÝL - ALELLAH, Ahmed b. Süleyman Dîvânü þi£ri’l-Ýmâm el-Mütevekkil£Alellåh A¼med b. Süleymân, Æa½îdetü’l-Ýmâm el-Mütevekkil ilâ Neþvân el¥imyerî, er-Risâletü’l-Mütevekkiliyye fî hetki estâri’l-Ýsmâ£îliyye, Kitâbü’l£Umde Þer¼u’r-Risâleti’l-Hâþimiyye (yazma nüshalarý ve diðer eserleri için bk. Brockelmann, GAL Suppl., I, 699; Abdullah Muhammed el-Habeþî, s. 589-591; Abdüsselâm b. Abbas el-Vecîh, s. 114-116). BÝBLÝYOGRAFYA : Abdülbâký b. Abdülmecîd el-Yemânî, TârîÅu’lYemen: el-Müsemmâ Behcetü’z-zemen fî târîÅi’l-Yemen (nþr. Mustafa Hicâzî), Beyrut 1985, tür.yer.; Yahyâ b. Hüseyin es-San‘ânî, øåyetü’lemânî fî aÅbâri’l-Æu¹ri’l-Yemânî (nþr. Saîd Abdülfettâh Âþûr), Kahire 1388/1968, s. 296-318; Brockelmann, GAL Suppl., I, 699; Ahmed Hüseyin Þerefeddin, el-Yemen £abre’t-târîÅ, Âbidîn 1384/1964, s. 210-211; Hasan Süleyman Mahmûd, TârîÅu’l-Yemeni’s-siyâsî fi’l-£a½ri’l-Ýslâmî, Baðdad 1969, s. 218, 234-236; M. Yahyâ el-Haddâd, et-TârîÅu’l-£âm li’l-Yemen, Beyrut 1407/ 1986, II, 358-368; Abdullah b. Abdülkerîm el-Cürâfî, el-Mušte¹af min TârîÅi’l-Yemen, Beyrut 1407/ 1987, s. 125-127, 175, 178-179; Ahmed b. Muhammed eþ-Þâmî, TârîÅu’l-Yemeni’l-fikrî fi’l-£a½ri’l-£Abbâsî, Beyrut 1407/1987, I, 454-473; Eymen Fuâd Seyyid, TârîÅu’l-me×âhibi’d-dîniyye fî bilâdi’l-Yemen, Kahire 1408/1988, s. 265-266; Abdullah Muhammed el-Habeþî, Me½âdirü’l-fikri’l-Ýslâmî fi’l-Yemen, Beyrut 1408/1988, s. 588591; Hüseyin Abdullah el-Ömerî, “Ahmed b. Süleymân b. Muhammed”, el-Mevsû£atü’l-Yemeniyye, Beyrut 1412/1992, I, 53; Abdüsselâm b. Abbas el-Vecîh, A£lâmü’l-müßellifîne’z-Zeydiyye, Amman 1420/1999, s. 114-116; C. L. Geddes, “Hamdanids”, EI 2 (Ýng.), III, 125; W. Madelung, “Mutarrifiyya”, a.e., VII, 772-773; a.mlf., “Zaydiyya”, a.e., XI, 480. ÿAbdülkerim Özaydýn – — MÜTEVEKKÝL - ALELLAH, Ca‘fer b. Muhammed ( ) א Ebü’l-Fazl el-Mütevekkil - Alellåh Ca‘fer b. Muhammed el-Mu‘tasým el-Hâþimî el-Abbâsî (ö. 247/861) ˜ Abbâsî halifesi (847-861). ™ Þevval 206’da (Mart 822) Baðdat yakýnlarýndaki Femüssýlh’ta doðdu. Babasý Halife Mu‘tasým - Billâh, annesi Türk asýllý bir haným olan Þücâ‘dýr. Halifeliðinden önceki hayatýna dair yeterli bilgi bulunmayan Mütevekkil’in 227 (842) yýlýnda hac emîri olarak Mekke’ye yaptýðý yolculuk dýþýnda baþþehir Sâmerrâ’dan ayrýlmadýðý anlaþýlmaktadýr. Halife Vâsik - Billâh veliaht tayin etmeden vefat edince Abbâsî tarihinde ilk de212 fa devlet erkâný yeni halifeyi seçmek için toplandý. Kadýlkudât Ýbn Ebû Duâd, Vezir Ýbnü’z-Zeyyât, Muhammed b. Abdülmelik, aralarýnda Ýnâk et-Türkî ve Vasîf’in de bulunduðu Türk kumandanlarý ile diðer devlet görevlilerinin katýldýðý toplantýda Vâsik’ýn oðlu Muhammed’in hilâfet makamýna getirilmesi kararlaþtýrýldý. Fakat küçük yaþta olmasý itirazlara yol açtý. Vasîf ve diðer Türk kumandanlarýnýn destekleri sonucu Vâsik - Billâh’ýn kardeþi Ca‘fer, Mütevekkil-Alellah lakabýyla halife ilân edildi (24 Zilhicce 232 / 11 Aðustos 847). Mütevekkil, ilk iþ olarak Vâsik - Billâh zamanýnda halifeyi kendisine karþý kýþkýrtan Vezir Ýbnü’z-Zeyyât’ý azletti. Ardýndan yolsuzlukla suçlanan bazý divan baþkanlarýyla çeþitli devlet görevlilerinin iþlerine son verdi. Büyük miktarlara ulaþan mal varlýklarýnýn müsadere edilmesini emretti. Ýlk zamanlarýnda devlet iþlerini bizzat takip eden Mütevekkil 233 (848) yýlý sonlarýnda vezirliðe Muhammed b. Fazl el-Cercerâî’yi getirdi. Bir süre sonra onun yerine Türk asýllý Ebü’l-Hasan Ýbn Hâkan’ý tayin etti (236/850). Mütevekkil, daha sonra Halife Me’mûn’un baþlatýp Mu‘tasým ve Vâsik Billâh’ýn devam ettirdiði siyasî, dinî ve fikrî politikalarda deðiþikliklere yöneldi. Otoritesini güçlendirmek için devlet içindeki nüfuzlu unsurlarla mücadeleye giriþti, halký memnun eden bir politika takip etti. Bu da yeni bir siyasî-dinî eðilimle kendini gösterdi. Bu doðrultuda önce Mu‘tezilî siyasete karþý çýkarak devletin ve toplumun gündemindeki halku’l-Kur’ân’la ilgili dinî tartýþmalarý ve Mu‘tezile’nin görüþünü benimsemeyenler üzerinde uygulanan baskýyý sona erdirdi (bk. MÝHNE). Kur’an’ýn mahlûk olduðu konusundaki tartýþmalar yasaklandý. Mihnenin tam anlamýyla ortadan kalkmasý Baþkadý Ebü’l-Velîd Muhammed’in görevinden azledilmesiyle gerçekleþti (237/ 851-52). Mütevekkil bu tarihten sonra muhafazakâr Sünnî âlimlerinin hâmisi oldu. Mihne sebebiyle tutuklu bulunanlarý serbest býraktý. Mu‘tezile’nin ileri gelenlerinden Kadýlkudât Ýbn Ebû Duâd’ý uzaklaþtýrýp yerine Yahyâ b. Eksem’i getirdi. Sünnîliðin yaygýnlaþtýrýlmasýna çalýþtý. Mihne döneminde muhalefetin âdeta öncülüðünü yapmýþ olan Ahmed b. Hanbel’e yakýnlýk gösterdi, Hanefî âlimlerini önemli görevlere getirdi. Türk kumandanlarýnýn nüfuzundan rahatsýzlýk duyan halifenin bu husustaki ilk icraatý Ýnâk et-Türkî’yi bertaraf etmek oldu. Ýnak hac dönüþü Baðdat’ta düzenlenen bir suikast sonucu öldürüldü (235/ 849). Mütevekkil ayný yýl üç oðlu Müntasýr, Mu‘tez ve Müeyyed’i sýrayla veliaht tayin etti. Bu tayindeki maksadýný etraflýca açýkladýðý uzun bir ahidnâme çýkarttý (Taberî, IX, 176-180). Siyasî ve sosyal faaliyetleri ve müslümanlara karþý davranýþlarý sebebiyle halktan gelen yoðun þikâyetler üzerine zimmîlerle ilgili sýnýrlayýcý birtakým kararlar aldý (235/850, 239/853). Öte yandan diðer Abbâsî halifeleri gibi Mütevekkil de Hz. Ali evlâdýna karþý þiddet ve baský politikasý uyguladý. Bu hususta aþýrý tavýrlarýyla dikkat çeken halife Ali b. Cehm, þair Þâmî, Ýbn Lüey, Ömer er-Ruhhacî, Vezir Ubeydullah b. Yahyâ gibi Hz. Ali ve evlâdýna karþý nefret hisleriyle dolu kiþileri önemli görevlere getirdi. Ali evlâdý aleyhinde þiir söyleyen þairlere ihsanlarda bulundu. Hz. Ali ile sürekli alay etti ve Ali evlâdýnýn her hareketinden þüphe duydu. Fedek arazisini Ali evlâdýndan geri alarak yakýnlarýndan birine iktâ etti. Hz. Ali ve evlâdýna sevgisiyle tanýnan edip Ýbnü’s-Sikkît’i iþkenceyle öldürttü (244/858). Mütevekkil döneminde Ali evlâdýna karþý gerçekleþtirilen baskýcý uygulamalardan ilki ve en önemlilerinden biri onuncu imam Ali elHâdî’nin Sâmerrâ’ya sürülerek göz hapsinde tutulmasýdýr. Ali evlâdýndan Muhammed b. Muhammed’i Rey’deki faaliyetlerinden dolayý Horasan Valisi Abdullah b. Tâhir yakalatarak hapse attýrdý ve Muhammed hapiste öldü; ayný þekilde Yahya b. Ömer el-Hüseynî tutuklanýp Baðdat’ta hapsedildi (235/849-50). 236 (850-51) yýlýnda Hz. Hüseyin’in türbesinin ve etrafýndaki yapýlarýn yýkýlmasýný, kabrin bulunduðu arazinin bahçe haline getirilmesini ve halkýn burayý ziyaret etmesine engel olunmasýný isteyen halife, ayný yýl Mýsýr Valisi Ýshak b. Yahyâ’ya emir verip Mýsýr’da bulunan Ali evlâdýnýn Medine’ye sürülmesini emretti. Daha sonra Mýsýr’daki Ali evlâdý ikinci bir sürgüne tâbi tutuldu (242/856). Ali evlâdýndan sevilen bir isim olan Kasým b. Abdullah b. Hüseyin de Medine’den Sâmerrâ’ya götürülüp zehirletilerek öldürüldü. Zeydî liderlerinden Ahmed b. Îsâ el-Hüseynî takibata uðrayýnca halifenin ölümüne kadar gizlenmek zorunda kaldý (247/ 861). Halifenin bu politikasýndan Ahmed b. Hanbel de nasibini aldý ve Ali evlâdýndan birini sakladýðý ithamýyla evi arandý. Ali evlâdýndan Muhammed b. Sâlih’in Medine yakýnlarýnda Süveyka’daki isyaný Ebü’s-Sâc kumandasýndaki birlikler tarafýndan bastýrýldý. Rey, Taberistan ve diðer bölgelerdeki küçük çaplý hareketler de önlendi. Mütevekkil’in hilâfet dönemi barýþ içinde geçmekle beraber zaman zaman sýnýr eyaletlerinde bazý isyanlar meydana gel-