vergisel yönden sektörel dış ticaret şirketleri ve dış

advertisement
FOCUS DENETİM VE Y.M.M. LTD. ŞTİ
Maltepe MAH. Edirne çırpıcı yolu 5-4
Vatan rezidans a BLOK
kat:5 DAİRE:10
topkapı/İSTANBUL
TEL: +90 212 510 4814
FAX: +90 212 510 5314
www.fokusdenetim.com.tr
2001 TEMMUZ
SAYI : 239
VERGİSEL YÖNDEN SEKTÖREL DIŞ TİCARET ŞİRKETLERİ VE DIŞ TİCARET SERMAYE
ŞİRKETLERİ
ZIHNI KARTAL
Hesap Uzmanı
GENEL AÇIKLAMA
Sektörel dış ticaret şirketi ve dış ticaret sermaye şirketi, Türk Ticaret Kanunu’nda tanımlanan ve yapısı belirlenen anonim
şirketin özel birer türüdür. Özellikleri, amacının sınırlı ve özel olması ve de bu statünün bir kamu makamınca
belirlenmesidir.
Türkiye’de 1980 den sonra benimsenen “dışa açık büyüme modeli” çerçevesinde istikrar ve sürekliliğin sağlanması için,
ihracatçıların dış piyasalarda eşit şartlarda rekabet edebilmesi, büyümenin lokomotif gücü olarak kabul edilen ihracat
açısından çok önemli bir durum olarak görülmekteydi. Özellikle de 1980’li ve 1990’lı yıllarda Türk ekonomisinde yaşanan
yapısal sorunlar ve bu sorunların başında gelen “ihracatın ithalat karşısında devamlı açık vermesi” sorunu siyasi otoriteyi
ve işletmeleri yeni ihracat modeli arayışlarına yöneltmiştir.
Bu nedenle, ilk olarak ihracatta örgütlenme modeli olarak tüm dünyada uygulanan “Dış Ticaret Sermaye Şirketleri”
(DTSŞ) modeli kurulmuş, ihracat, bu şirketler aracılığıyla gerçekleştirilmeye çalışılmıştır.
Bu şekilde 1981-1989 yılları arasında dış ticaret sermaye şirketleri ihracat işlemlerinde ve pazarların bulunmasında
başarılı olarak görülmüş, bu şirketlerin ülke toplam ihracatı içindeki payı ise ortalama %45 dolaylarına ulaşmıştır. Bunda
dış ticaret sermaye şirketlerine devlet tarafından sağlanan yüksek düzeydeki avantaj ve ayrıcalıkların payı da oldukça
büyük olmuştur. Ancak, bu örgütlenme modeli, Türkiye’de daha çok büyük sermaye gruplarının öncülüğünde
oluşturulmuş ve daha çok aynı grubun mallarının ihraç edilmesi noktasında yoğunlaşmıştır.
06.01.1996 tarihli, 22515 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan yürürlükteki 22.12.1995 tarihli, 95/7623 sayılı İhracat Rejimi
Kararı’nın 3/k maddesinde; Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın bağlı olduğu Bakanlığın ihracatçı şirketlere, ‘dış ticaret sermaye
şirketi’ statüsü vermeye, geri almaya ve bunların hak, yetki ve sorumluluklarını tespit etmeye yetkili olduğu belirtilmiştir.
Söz konusu maddeye dayanarak adı geçen Müsteşarlıkça çıkarılan ve 06.01.1996 tarihli, 22515 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanan ‘Dış Ticaret Sermaye Şirketleri Statüsüne İlişkin Tebliğ (İhracat 96/4)’de aşağıdaki düzenlemeler yapılmıştır.
Ödenmiş sermayeleri ve ihtiyatları toplamı en az 20 milyar TL olan ve bir önceki takvim yılında gümrük beyannamesi
bazında;
a) FOB 100 milyon ABD Doları veya eş değerdeki fiili ihracatı gerçekleştiren (transit veya bedelsiz ihracat hariç) anonim
şirketlere,
b) FOB 75 milyon ABD Doları veya eş değerdeki fiili ihracatı gerçekleştiren (transit veya bedelsiz ihracat hariç) ve bu
tutarın en az % 50’si aynı mal grubunu kapsayan anonim şirketlere,
c) Aynı mal grubunu kapsamak şartıyla FOB 50 milyon ABD Doları veya eş değerdeki fiili ihracatı gerçekleştiren (transit
ve bedelsiz ihracat hariç) anonim şirketlere, her yılın Mart ayının son gününe kadar başvurmak kaydıyla “dış ticaret
sermaye şirketi” statüsü verilebilir.
Yürürlükteki dış ticaret sermaye şirketleri listesinde yer almayan firmaların, talepleri halinde, başvuru tarihleri itibariyle
on iki ay geriye gitmek suretiyle yapılacak inceleme sonucunda yukarıdaki şartları yerine getirdiklerinin belirlenmesi
durumunda; bu firmalar da yürürlükteki dış ticaret sermaye şirketleri listesi kapsamına alınabilirler.
Yukarıda şartları haiz bulunan firmaların dış ticaret sermaye şirketi statüsü alabilmeleri için ilgili belgelerle birlikte Dış
Ticaret Müsteşarlığı’na (İhracat Genel Müdürlüğü) müracaat etmeleri gerekmektedir.
Yapılan incelemeler sonucunda gerekli şartarı haiz olduğu belirlenen firmalara “dış ticaret sermaye şirketi” statüsü
verilerek bu firmaların listesi Resmi Gazete’de yayımlanır. Yukarıda belirlenen koşullar çerçevesinde dış ticaret sermaye
şirketi statüsü bulunan şirket sayısı 01.06.2001 tarihi itibariyle 43’ dür 1
Söz konusu tebliğe göre, dış ticaret sermaye şirketi statüsü, yayımlandığı tarihten itibaren müteakip yıla ait dış ticaret
sermaye şirketleri listesi yayımlanıncaya kadar geçerlidir.
Dış ticaret sermaye şirketi modelinin Türkiye’de daha çok büyük sermaye gruplarının öncülüğünde oluşturulması ve
KOBİ’ lerin ürettiği malların pazarlanması ile pek fazla ilgilenilmemiş olması nedeniyle, yeni örgütlenme modelleri arama
görüşü ağırlık kazanmıştır.
FOCUS DENETİM VE Y.M.M. LTD. ŞTİ
Maltepe MAH. Edirne çırpıcı yolu 5-4
Vatan rezidans a BLOK
kat:5 DAİRE:10
topkapı/İSTANBUL
TEL: +90 212 510 4814
FAX: +90 212 510 5314
www.fokusdenetim.com.tr
Daha sonra 1990’ lı yılların başlarında da ülke ihracatındaki paylarının önemli ölçüde azalmış olması ve de dış ticaret
sermaye şirketlerine verilen devlet desteğinin kaldırılması bu modelin önemini yitirmesine neden olmuştur. Kısacası, dış
ticaret sermaye şirketlerinin Türk dış ticaretinin gelişmesinde alternatif bir model oluşturamayacağı kanısına varılmıştır.
Ancak, ihracatta örgütlenme çalışmaları bu şekilde son bulmamış ve 14.02.1992 Tarih ve 21142 Sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanan 92/2 sayılı tebliğ ile imalat ve ihracat sektörünün sürükleyici ve dinamik gücü olan ve sanayinin de %98’ini
oluşturan KOBİ’ lerin bir araya gelmesi ile oluşturulan ve AET, Japonya ve ABD de başarılı örnekleri bulunan “Çok Ortaklı
Dış Ticaret Şirketleri” (ÇOŞ) modeli Türkiye için yeni bir ihracat modeli önerisi olarak sunulmuş, ancak bu modelde de
beklenen gelişmelerin sağlanamaması ve ülke ihracatının 1994 yılında bir krizle karşı karşıya kalması gibi nedenlerle
sektörel dış ticaret şirketlerinin kuruluş ve işleyişini belirleyen yeni düzenlemelere gidilmesine yol açmıştır.
Bu şirketlerin amacı, küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin (KOBİ) ihracat sektörü içinde bir organizasyon altında
toplanarak dünya pazarlarına yönlendirilmesi amacıyla; ihracat ve ilgili konularda (finansman, tedarik, nakliye, sigorta,
gümrükleme v.b.) hizmet sağlayarak, dış ticarette uzmanlaşmaları ve bu suretle daha etkin faaliyet göstermeleridir 2.
Bu şirket modeli, ilk olarak 18 Mayıs 1995 tarih ve 22287 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Sektörel Dış Ticaret
Şirketleri Statüsüne İlişkin Tebliğ” (İhracat 95/4) ile düzenlenmişlerdir. Bu şirket türüne ilişkin ikinci düzenleme
06.01.1996 tarih ve 22515 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Sektörel Dış Ticaret Şirketleri Statüsüne İişkin Tebliğ”
(İhracat 96/5)’dir. Bu tebliğ ile KOBİ’lere Dış Ticaret Müsteşarlığı’nca “Sektörel Dış Ticaret Şirketi” statüsü verilmesi, geri
alınması ve bu şirketin sorumlulukları düzenlenmiştir.
Yine sektörel dış ticaret şirketi ile ilgili son düzenleme 26 Aralık 1996 tarih ve 22859 Sayılı “Sektörel Dış Ticaret Şirketleri
Statüsüne İlişkin Tebliğ” (İhracat 96/39)’ dir. Bu tebliğ ile 27 Eylül 1996 tarih ve 22770 Sayılı Resmi Gazetede
yayımlanan “Sektörel Dış Ticaret Şirketleri Statüsüne İlişkin İhracat 96/32” Sayılı Tebliğ bu Tebliğin yürürlüğe girmesi ile
yürürlükten kaldırılmıştır
06.01.1996 tarihli, 22515 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 22.12.1995 tarihli, 95/7623 sayılı İhracat Rejimi Kararı’nın
3/k maddesinde; Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın bağlı olduğu Bakanlığın ihracatçı şirketlere, ‘sektörel dış ticaret şirketi’
statüsü vermeye, geri almaya ve bunların hak, yetki ve sorumluluklarını tespit etmeye yetkili olduğu belirtilmiştir.
Söz konusu maddeye dayanarak adı geçen Müsteşarlıkça çıkarılan ve 26.12.1996 tarihli, 22859 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanan ‘Sektörel Dış Ticaret Şirketleri Statüsüne İlişkin Tebliğ (İhracat 96/39)’de aşağıdaki düzenlemeler yapılmıştır.
Normal yörelerde yalnız aynı sektörden oluşan sektörel dış ticaret şirketlerinin;
i- 1-200 arasında işçi istihdam eden,
ii- aynı üretim dalında faaliyette bulunan,
iii- asgari 10 küçük ve orta büyüklükteki şirketin bir araya gelmesiyle,
iv- en az 10 (on) milyar TL. ödenmiş sermayeli anonim şirket olarak,
kurulması gerekmektedir.
b) Kalkınmada öncelikli yörelerde, aynı veya farklı sektörlerden oluşan sektörel dış ticaret şirketlerinin;
i- 1-200 arasında işçi istihdam eden,
ii- asgari 5 küçük ve orta büyüklükteki şirketin bir araya gelmesiyle,
iii- en az 5 (beş) milyar Tl. ödenmiş sermayeli anonim şirket
olarak kurulması gerekmektedir.
c) Sektörel dış ticaret şirketlerinin hiç bir ortağının sermaye payı, toplam şirket sermayesinin, normal yörelerde %10 ve
kalkınmada öncelikli yörelerde %20’sinden fazla olamaz.
d) Hisse senetlerinin tamamının nama yazılı olması ve nakit karşılığı çıkarılması gerekmektedir.
e) 30/4/1985 tarihli ve 3186 sayılı Tarım Satış Kooperatifleri ve Birliklerinin Kuruluşu Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun ve 29/4/1985 tarihli ve 18739 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan
85/9282 sayılı Tarım Satış Kooperatifleri ve Birliklerinin Ana Sözleşmelerinin Kabulüne Dair Bakanlar Kurulu Kararı
hükümleri çerçevesinde faaliyet gösteren tarım satış kooperatifleri ve birliklerinin;
i- Anonim şirket şeklinde ve
ii- En az 10 (on ) milyar TL. ödenmiş sermaye ile,
Sektörel dış ticaret şirketleri, şirketin kurulması ve gelişmesinde yardımcı olmak amacıyla, aşağıda belirtilen unsurlardan
en fazla ikisini bünyelerinde bulundurabilirler.
a) Ortaklık payları toplamı SDŞ sermayesinin %10’unu aşmamak kaydıyla, kurucu ortak olarak, 200’den fazla işçi
istihdam eden şirketler,
b) Ortaklık payları toplamı, SDŞ sermayesinin %10’unu aşmamak ve şirkette profesyonel yönetici olarak çalışmak
kaydıyla gerçek kişiler.
c) Ortaklık payları toplamı, SDŞ sermayesinin %10’unu aşmamak kaydıyla, SDŞ’nin faaliyette bulunduğu üretim dalına
mal, ekipman ve hizmet sağlayan şirketler.
FOCUS DENETİM VE Y.M.M. LTD. ŞTİ
Maltepe MAH. Edirne çırpıcı yolu 5-4
Vatan rezidans a BLOK
kat:5 DAİRE:10
topkapı/İSTANBUL
TEL: +90 212 510 4814
FAX: +90 212 510 5314
www.fokusdenetim.com.tr
d) Ortaklık payları toplamı, SDŞ sermayesinin %10’unu aşmamak kaydıyla, kooperatif, birlik, vakıf ve mesleki federasyon
v.b. kuruluşlar.
Bu şartları haiz bulunan şirketlerin sektörel dış ticaret şirketi olabilmeleri için, ilgili belgeler ile birlikte Dış Ticaret
Müsteşarlığı’na (İhracat Genel Müdürlüğü) müracaat etmeleri gerekmektedir.
Yapılan inceleme sonunda, gerekli şartları haiz olduğu anlaşılan şirketlere sektörel dış ticareti statüsü verilir ve Resmi
Gazete’de yayımlanır.
Sektörel dış ticaret şirketlerinde; ortaklıktan ayrılmak isteyen ortakların payları, Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın onayı alınmak
ve %10’luk (kalkınmada öncelikli yörelerde %20’lik) azami oran aşılmamak kaydıyla yeni veya mevcut ortaklara
devredilebilir.
Sektörel dış ticaret şirketleri, ortaklık yapısında ve sermayesinde yapılan değişiklikleri, bir ay içerisinde Dış Ticaret
Müsteşarlığı’na bildirirler.
Sektörel dış ticaret şirketleri, yaptıkları ihracatla ilgili olarak, altı aylık ve yıllık dönemler itibariyle, Dış Ticaret
Müsteşarlığı’na (İhracat Genel Müdürlüğü) faaliyet raporu vermekle yükümlüdürler.
Normal yörelerde yalnız aynı sektörden oluşan sektörel dış ticaret şirketlerinin kuruldukları yıl hariç, müteakip her yıl
içinde, ait oldukları üretim dalında en az 5 (beş) milyon ABD Doları ihracat gerçekleştirememeleri; kalkınmada öncelikli
yörelerde aynı ve farklı sektörlerden oluşan sektörel dış ticaret şirketlerinin kuruldukları yıl hariç, müteakip her yıl içinde,
en az 2.5 (ikibuçuk) milyon ABD Doları ihracat gerçekleştirmemeleri; yapılacak inceleme ve denetlemeler neticesinde, bu
Tebliğ hükümleri ile ortakların hak ve menfaatlerine aykırı durumların tespit edilmesi hallerinde sektörel dış ticaret şirketi
statüsü, Dış Ticaret Müsteşarlığı’nca geri alınabilir.
Yukarıda belirlenen koşullar çerçevesinde sektörel dış ticaret şirketi statüsü alan şirket sayısı 01.06.2001 tarihi itibariyle
29’ dur 3 .
I-VERGİSEL FARKLILIKLAR
A-KATMA DEĞER VERGİSİNDE TECİL-TERKİN UYGULAMASI OLANAĞI
Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11/1-c maddesinde; ihraç edilmek şartıyla imalatçılar tarafından kendilerine teslim
edilen mallara ait katma değer vergisi, ihracatçılar tarafından ödenmez. Mükelleflerce tahsil edilmeyen ancak ilgili dönem
beyannamesinde beyan edilecek olan bu vergi, vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunur.
Söz konusu malların, ihracatçıya teslim tarihini takip eden ay başından itibaren üç ay içinde ihraç edilmesi halinde, tecil
edilen vergi terkin olunur.
İhracatın yukarıdaki şartlara uygun olarak gerçekleşmemesi halinde, tecil olunan vergi tahakkuk ettirildiği tarihten
itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme
zammının %50 fazlası ile birlikte tahsil olunur. Ancak, ihraç edilmek şartıyla teslim edilen malların Vergi Usul Kanunu’nda
belirtilen mücbir sebepler nedeniyle ihraç edilmemesi halinde, tecil edilen vergi tecil edildiği tarihten itibaren 6183 sayılı
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 48 inci maddesine göre ilgili dönemler için geçerli tecil faizi ile
birlikte tahsil edilir.
Tecil ve terkin edilen bu vergilerin ihracatçılar tarafından iadesi istenemez.
Aynı kanunun 11/2 maddesi ile, Maliye Bakanlığı’na, katma değer vergisi tahsil edilmeden teslim edilecek mal miktarını,
ihracatçı ve ihracatçıya mal teslim edenlerin her biri için, bir önceki yıl işlem hacmi, cari yıldaki işlemler ve vergi
alacağının emniyet altına alınması amacıyla gerekli görülen hallerle sınırlama ve bu istisnaların uygulamasına ilişkin usul
ve esaslar ile istisnanın uygulanacağı asgari miktarları tespit etme yetkisi verilmiştir.
Yukarida özetle açıklanan sistemde alıcı konumundaki mükellef, aldığı malı belli şartlar altına ihraç etmek kaydıyla
satıcıya katma değer vergisi ödeme, ihracatı gerçekleştirdikten sonra ise, vergi iadesi formaliteleri ile uğraşmamaktadır.
Böylece, hem zaman ve emek tasarrufu yapmış olmakta hem de parasının vergi iadesi alıncaya kadar değer kaybına
uğramasını önlemektedir. Uygulamada, “tecil-terkin uygulaması”, “11/1-c uygulaması” veya “3065’li satış” olarak
adlandırılan katma değer vergisiz satış olanağı, yukarıya alınan madde metninden de anlaşılacağı üzere, esasında
imalatçılara tanınmıştır. Ancak, Maliye Bakanlığı, söz konusu kanunun 11/2 maddesine dayanarak, 27 no.lu KDV Genel
Tebliği’nin B bölümünde, imalatçı olmayanların, ihraç edilmek üzere, dış ticaret sermaye şirketine yaptıkları teslimler ile
62 no.lu KDV Genel Tebliği’nde, imalatçı olmayanların ihraç edilmek üzere, sektörel dış ticaret şirketine yaptıkları
teslimler için de bu olanağın kullanılmasını uygun görmüştür 4.
Anılan tebliğlere göre, dış ticaret sermaye şirketlerine ve sektörel dış ticaret şirketlerine mal teslim eden mükellefler
nezdinde yapılacak vergi inceleme sonucu, bir vergi ziyaının tesbiti halinde, ziyaa uğratılan vergiden, buna tekabül eden
cezalardan ve gecikme faizinden mükelleflerle birlikte dış ticaret sermaye şirketleri ve sektörel dış ticaret şirketleri de
Vergi Usul Kanunu’nun 11. maddesi uyarınca müteselsilen sorumlu olacaklardır.
FOCUS DENETİM VE Y.M.M. LTD. ŞTİ
Maltepe MAH. Edirne çırpıcı yolu 5-4
Vatan rezidans a BLOK
kat:5 DAİRE:10
topkapı/İSTANBUL
TEL: +90 212 510 4814
FAX: +90 212 510 5314
www.fokusdenetim.com.tr
Bununla birlikte, tecil-terkin uygulaması kapsamına giren mükelleflerin, bu esasa başvurmadan ve katma değer vergisi
ödemek suretiyle genel hükümler çerçevesinde işlem yapmaları mümkün bulunmaktadır 5. Ancak bu şekilde ödenen
verginin, malı teslim eden mükellef tarafından ilgili vergi dairesine genel esaslara göre beyan edilip ödenmesinden Vergi
Usul Kanunu’nun 11. maddesi gereğince malı satan ve alan mükellefler birlikte müteselsilen sorumludurlar 6.
B-KATMA DEĞER VERGİSİ İADESİNDE VERİLECEK TEMİNAT TUTARININ DÜŞÜK OLMASI
Katma Değer Vergisi Mevzuatı’nda sektörel dış ticaret şirketi ve dış ticaret sermaye şirketlerine tanınan kolaylıklardan biri
de, katma değer vergisi iadesi talepleri halinde, vergi dairesine verecekleri teminat tutarının diğer mükelleflere oranla
düşük olmasıdır.
Maliye Bakanlığı, dış ticaret sermaye şirketi statüsü bulunan mükellefler için, ihracat istisnasından doğan katma değer
vergisi iadeleri için verecekleri teminat tutarını, 29 seri no.lu KDV Genel Tebliğleri ile, iadesi istenen katma değer
vergisinin %30’u (12.08.1988-25.08.1989 tarihleri arasında geçerli), 35 seri no.lu KDV Genel Tebliği ile %10’u
(25.08.1989-21.01.2000 tarihleri arasında geçerli), 73 seri no.lu KDV Genel Tebliği ile (21.01.2000-10.5.2001 tarihleri
arasında geçerli) %5’i, 82 seri no.lu KDV Genel Tebliği ile (10.5.2001 tarihinden beri yürürlükte bulunan) %4 ‘ü;
sektörel dış ticaret şirketi statüsü bulunan mükellefler için ise, 46 seri no.lu KDV Genel Tebliği ile iadesi istenen katma
değer vergisinin %10’u (17.03.1995-21.01.2000 tarihleri arasında geçerli), 73 seri no.lu KDV Genel Tebliği ile
(21.01.2000-10.5.2001 tarihleri arasında geçerli) %5’i, 82 seri no.lu KDV Genel Tebliği ile (10.5.2001 tarihinden beri
yürürlükte bulunan) %4 ‘ü olarak belirlemiştir.
29 seri no.lu KDV Genel Tebliği’ne göre, ‘dış ticaret sermaye şirketi’ veya ‘sektörel dış ticaret şirketi’ statüsü alanların,
indirimli teminat uygulamasından yararlanabilmeleri için;
1- Son beş yıl içinde tahakkuk eden gelir, kurumlar ve katma değer vergilerini ödemiş olmaları (vergilerin tecil edilmesi
bu şartın ihlali sayılmaz.)
2- Katma değer vergisi iadesi amacıyla yapılan incelemeler sonunda, birbirini izleyen son beş vergilendirme döneminde
haklarında olumlu rapor yazılması (Olumlu rapordan kasıt; iade hakkı doğuran işlem dolayısıyla yüklenilen vergilerin –
ihraç kayıtlı teslimlerde teslim bedeli üzerinden hesaplanan verginin- en az % 90’ının iadesinin öngörülmesi; sahte veya
muteviyatı itibariyle yanıltıcı belgeler nedeniyle reddedilen bir kısım varsa bu kısmın, iade hakkı doğuran işlem dolayısıyla
yüklenilen vergilerin –ihraç kayıtlı teslimlerde teslim bedeli üzerinden hesaplanan verginin-% 5’inden fazla olmamasıdır.)
7
şartlarını birlikte taşıması gerekmektedir.
78 seri no.lu KDV Genel Tebliği’nde yer alan açıklamaya göre, indirimli teminat uygulamasından yararlanan mükelleflerin;
mal ve hizmet satın aldıkları mükellefler ve bunlara mal veya hizmet temin eden mükellefler zincirinde yer alan
mükelleflerle ilgili olarak:
-Haklarında sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullandıkları veya kullananlardan mal aldıkları,
- İlgili dönem defter veya belgelerini ibraz etmedikleri,
- Yapılan araştırmada adreslerinde bulunmadıkları,
- Katma değer vergisi beyannamesini vermedikleri,
gibi tespitlerin bulunması halinde, söz konusu olumsuzlukları tespit edilenlerden temin edilen mal ve hizmetlere isabet
eden katma değer vergisi miktarının ilgili dönemde iadesi talep edilen verginin % 20’sini aşmaması ve bu kısma
ilişkin iadenin yapılacak inceleme sonucuna göre yerine getirilmesi konusunda yazılı başvuruda
bulunulması kaydıyla, iade talepleri artan kısım için % 100 teminat verilmesi halinde yerine getirilir. Bu
şartların birlikte varolmadığı durumda, iade talebinin haklarında yukarıda sayılan tespitler bulunan mükelleflerden yapılan
mal ve hizmet alımına isabet eden kısmı dört kat teminat karşılığında yerine getirilecek, iade talebinin diğer kısmı için
genel teminat ve iade prosedürü geçerli olacaktır. Genel teminat ve iade prosedürünün geçerli olduğu bu kısmın yeminli
mali müşavir tasdik raporuyla iadesi mümkündür 8.
C-KATMA DEĞER VERGİSİ İADESİNDE SAĞLANAN DİĞER KOLAYLIKLAR
77 seri no.lu KDV Genel Tebliği’ne göre, yeminli mali müşavir tasdik raporuna dayalı olanlar dahil olmak üzere,
mükelleflerin nakden veya mahsuben katma değer vergisi iade talepleri, gümrük beyannamelerinin teyidi
gerçekleşmeden yerine getirilemez. Ancak, indirimli teminat uygulamasından yararlanan dış ticaret sermaye şirketlerinin
katma değer vergisi iade talepleri için, gümrük beyannamelerinin teyidinin gerçekleşmesi şart değildir.
Katma Değer Vergisi iadelerinde mükelleflerce yeminli mali müşavir tasdik raporu ibraz edileceğinin beyan edilmesi
halinde, iade talepleri incelemeye sevk edilmemektedir. Söz konusu tebliğ uyarınca, iadenin yapıldığı tarihten itibaren altı
ay içerisinde bu iade ile ilgili yeminli mali müşavir raporu ibraz etmeyenlerden teminatlarını % 100’e tamamlamaları
istenir, onbeş iş günü içerisinde teminatlarını % 100’e tamamlamayanların bu döneme ait teminatları paraya çevrilir.
FOCUS DENETİM VE Y.M.M. LTD. ŞTİ
Maltepe MAH. Edirne çırpıcı yolu 5-4
Vatan rezidans a BLOK
kat:5 DAİRE:10
topkapı/İSTANBUL
TEL: +90 212 510 4814
FAX: +90 212 510 5314
www.fokusdenetim.com.tr
Ancak, dış ticaret sermaye şirketleri bu düzenlemenin de dışında tutulmuştur. Bu şirketlerin, iade ile ilgili yeminli mali
müşavir raporu ibraz etmesi, belli bir süre ile sınırlandırılmamıştır.
D-DIŞ TİCARET MEVZUATINDA YER ALAN AVANTAJLAR
Dış ticaret sermaye şirketlerinin ve sektörel dış ticaret şirketlerinin ihracattaki işlevi, başkalarının mallarını ihraç etmekten
ibarettir. Diğer bir deyişle, dış ticaret sermaye şirketleri ve sektörel dış ticaret şirketleri, başka kişi veya kurumlardan
aldıkları malları yurt dışına satmakla uğraşırlar. Bu ihracat türüne, aracılı ihracat veya by-pass ihracat
denilmektedir.
Aracılı ihracatların önemli bir bölümü, ‘dış ticaret sermaye şirketleri’ ve ‘sektörel dış ticaret şirketleri’ vasıtasıyla
yapılmaktadır. Uygulamada, imalatçı ya da tedarikçi firmalar söz konusu şirketlere ihracı yapılacak mal ve/veya
mamullerin yurt içi teslimini kaydi olarak yapmakta, mal fiilen dış ticaret sermaye şirketlerine veya sektörel dış ticaret
şirketlerine teslim edilmemektedir. Gerçekte, ihraç malına ilişkin gümrükleme, nakliye gibi işlemler ise vekalet
hükümlerine göre imalatçı ya da tedarikçi tarafından yürütülmekte, yurt dışı alıcılarla ticari bağlantılar yine imalatçı ya da
tedarikçi firmalar tarafından yapılmaktadır. İmalatcı ya da tedarikçi ile aracı konumundaki dış ticaret sermaye şirketleri
veya sektörel dış ticaret şirketleri arasındaki işlemler kaydi olarak yürütülmektedir. Yurt dışı alıcıyı bulup, satış şartlarını
belirleyen, imalatçı ya da tedarikçi konumundaki şirketler olmaktadır.
Gerek satıcı, gerekse aracı ihracatçı firmaları aracılı ihracat yöntemini kullanmaya teşvik eden ve bu ihracat türünün
yaygın bir uygulama alanı bulmasını sağlayan hususlar aşağıdaki gibi sıralanabilir;
-Dış ticaret sermaye şirketleri veya sektörel dış ticaret şirketlerinin ihracat taahhütlerini kapatma olanağına kavuşması,
-İhracat hacimlerini yükseltmek suretiyle EXIMBANK’tan daha fazla ihracat kredisi kullanma imkanına kavuşması,
- İhracat hacimlerini yükseltmek suretiyle dış ticaret sermaye şirketi veya sektörel dış ticaret şirketi statüsünü koruma
olanağına kavuşması,
-Satıcı firmaların ihraç edilecek mallarla ilgili olarak yurt içi satış işlemi yapmaları dolayısıyla, ihracatta KDV iadesi
formalitelerinden kurtulmaları ,
- Dış ticaret sermaye şirketleri veya sektörel dış ticaret şirketlerinin KDV iadesi formalitelerinin daha kolay olması9,
-Dış ticaret sermaye şirketleri veya sektörel dış ticaret şirketlerine KDVK nun 11/1-c maddesi kapsamında satış
yapmaları halinde, yaptıkları toplam teslim tutarları üzerinden K.D.V iadesi almaları (ihracatı doğrudan kendileri yaptıkları
takdirde K.D.V ye tabi yüklenimlerin K.D.V.ni iade olarak alabilirler)10,
Aracılı ihracatın tanımı ve içeriği 23.12.1999 tarihli, 99/13819 sayılı Dahilde İşleme Rejim Kararını açıklayan tebliğde
yapılmıştır. 08.02.2000 tarihli, 23958 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Dahilde İşleme Rejim Tebliği (İhracat
2000/4)’nin “Aracı İhracatçı ile İhracat” başlıklı 22’nci maddesinde; dahilde işleme izin belgesi alan ihracatçıların ve/veya
imalatçı ihracatçıların, ihracını taahhüt ettikleri malların ihracatını bizzat yapabilecekleri gibi, Dış Ticaret Müsteşarlığı’ndan
izin almadan başka bir ihracatçı aracılığı ile de yapabilecekleri, bu tür ihracatta aracı ihracatçı, belge sahibi, yan
sanayicilerin unvanları ile dahilde işleme izin belgesi tarih ve sayısının gümrük beyannamelerine kayıt edileceği
belirtilmektedir.
Ayrıca söz konusu maddede; ihraç malını imal veya tedarik eden firma ile ihracatçı firma arasındaki tüm hukuki
sorunların, aralarında yapacakları sözleşme hükümlerine tabi olduğu yer almaktadır. Böylece, aracılı ihracatın imalatçı
ya da tedarikçi ile ihracatçı (aracı) arasında yapılacak bir sözleşmeye göre yürütüleceği kurala bağlanmış olmaktadır.
Uygulamada, dış ticaret sermaye şirketi veya sektörel dış ticaret şirketleri ile imalatçı/tedarikçi arasında
düzenlenen aracı ihracatçı sözleşmelerine, ortaya çıkabilecek olası vergisel sorunlarda muhatabın
imalatçı/tedarikçi olacağı, dış ticaret sermaye şirketi veya sektörel dış ticaret şirketlerinin herhangi bir
vergisel sorumluluk üstlenmeyeceğine ilişkin hükümler konulmaktadır.
Düzenlemeden görüleceği üzere, imalatçı/tedarikçi ile ihracatçı arasındaki hukuki sorunların kendi aralarında yapacakları
sözleşmeyle çözüme kavuşturulacaktır. Doğal olarak taraflardan biri ile üçüncü kişiler veya Devlet arasındaki hukuki
sorunlar konusunda bu sözleşmeye başvurulması mümkün değildir. Çift taraflı bir sözleşmenin öngördüğü hükümlerin,
sözleşmenin tarafı olmayanları bağlaması hukuken öne sürülemez.
Kaldı ki vergi açısından Devlete karşı hiç ileri sürülemez. Zira Vergi Usul Kanunu’nun 8 inci maddesinin emredici hükmüne
göre, mükellefiyete ve vergi sorumluluğuna ilişkin özel sözleşmeler vergi idaresini bağlamaz. Verginin mükellefi ve
sorumlusu ilgili vergi kanununda düzenlenip hükme bağlanır. Bu konularda, kanuna aykırı olarak mükellefiyeti veya
sorumluluğu taraflar arasında devreden özel sözleşmeler, Devlet açısından hüküm ifade etmez. Diğer bir deyişle batıldır.
06.01.1996 tarihli, 22515 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ‘Dış Ticaret Sermaye Şirketleri Statüsüne İlişkin Tebliğ
(İhracat 96/4)’in 4 üncü maddesi ve 96/39 sayılı Sektörel Dış Ticaret Şirketleri Statüsüne İlişkin Tebliği’nin 10 uncu
maddesine göre, dış ticaret şirketleri ile sektörel dış ticaret şirketlerinin, ihraç ürünlerimizin tanıtılması, çeşitlendirilmesi,
pazar paylarının artırılması ve yeni pazarlara girilmesi amacıyla Devlet Yardımlarından öncelikle yararlanmaları sağlanır.
FOCUS DENETİM VE Y.M.M. LTD. ŞTİ
Maltepe MAH. Edirne çırpıcı yolu 5-4
Vatan rezidans a BLOK
kat:5 DAİRE:10
topkapı/İSTANBUL
TEL: +90 212 510 4814
FAX: +90 212 510 5314
www.fokusdenetim.com.tr
96/4 sayılı tebliğin 5 inci ve 96/39 sayılı tebliğin 9. maddesinde; dış ticaret sermaye şirketleri ve sektörel dış ticaret
şirketlerinin, kendi adlarına yaptıkları ve adlarına faturası kesilen ve kendilerine teslimatı yapılan malların ihracı halinde
ihracat, kambiyo ve ilgili sair mevzuat yönünden münhasıran sorumlu olduğu; ancak aracılı ihracata konu olan malın
üretimi veya temini hususunda düzenlenen belgelerden, dış ticaret sermaye şirketi ve sektörel dış ticaret şirketlerinin
yazılı sözleşme ile akit tarafı olan imalatçı veya tedarikçiler sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Söz konusu Tebliğ maddelerinde, yer alan hüküm Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29, 34 ve 32 inci
maddelerine uygun değildir. Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29, 34 ve 32 inci maddelerine göre,
mükellef yasal defterlerine kaydederek indirim/iade konusu yaptığı belgelerin hukuki geçerliliği
konusunda sorumludur. Vergi Mevzuatında bunun aksi yönünde bir düzenleme mevcut değildir. Kaldı ki
Katma Değer Vergisi Kanunu’nun hiç bir maddesinde Dış Ticaret Müsteşarlığı’na katma değer vergisi
konusunda düzenleme yapma yetkisi verilmemiştir.
Dolayısıyla Dış Ticaret Müsteşarlığı’nca yayımlanan Dış Ticaret Sermaye Şirketleri Statüsüne İlişkin 96/4 Sayılı İhracat
Tebliği’nin 5 inci maddesi ve ve 96/39 sayılı Sektörel Dış Ticaret Şirketleri Statüsüne İlişkin Tebliğ’nin 10 uncu maddesi,
katma değer vergisi yönünden hem yetkisiz bir düzenlemedir, hem de kanuna aykırılık teşkil etmektedir.
Bu nedenle, söz konusu düzenlemeleri, dış ticaret sermaye şirketleri ve sektörel dış ticaret şirketlerinin aldıkları
faturaların hukuki geçerliliğinden sorumlu olmadıkları şeklinde anlamamak gerekir. Zira, temel düzenlemeleri içeren
Katma Değer Vergisi Kanunu’na göre, mükellefler yasal defterlerine kaydederek indirim/iade konusu yaptıkları bütün
belgelerden sorumludurlar. Anılan tebliğ düzenlemeleri, katma değer vergisi yönünden butlan hükmünde olup,
uygulama alanı bulamayacağı görüşündeyiz.
Diğer taraftan 31.12.1999 tarih ve 23923 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 99/13812 sayılı İhracat, İhracat Sayılan
Satış ve Teslimler ile Döviz Kazandırıcı Hizmet ve Faaliyetlerde Vergi, Resim ve Harç İstisnası Hakkında Karar’ın 4’üncü
maddesine göre, ihracatın ve döviz kazandırıcı diğer faaliyetlerin finansmanında kullanılmak kaydıyla, kredi kuruluşlarınca
kullandırılan her türlü krediler (Türk EXIMBANK’ın fon temini işlemleri, bu banka tarafından aracı bankalar vasıtasıyla
kullandırılan krediler ve TC Merkez Bankası’nca Türk EXIMBANK’a açılan kısa vadeli senet reeskont kredileri ile Türk
Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Mevzuat uyarınca ihracat taahhüdüne bağlı olarak kullandırılan altın kredileri dahil)
ve firmaların sağladıkları prefinansmanlar ile bunların geri ödenmesi, ihracatla ilgili işlem yapan kuruluşların ihracat,
ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetlerle ilgili olarak yapmış oldukları bütün hizmet ve
muameleler dolayısıyla kendi lehlerine her ne nam ile olursa olsun nakden veya hesaben aldıkları paralar ve kambiyo
işlemleri, Dahilde İşleme Rejimi kapsamında yapılan ithalat ve/veya yurt içi alımlarla ilgili işlemler ve bunların finansmanı
amacıyla kullanılan krediler, ihracat karşılığı yapılacak her türlü ödemeler, ihracat, ihracat sayılan satış ve teslimler, döviz
kazandırıcı hizmet ve faaliyetler ile transit ticaretle ilgili işlemler ve bu işlemler sebebiyle düzenlenen kağıtlar Banka ve
Sigorta Muameleleri Vergisi’nden, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu ile ihdas edilen Damga Vergisi’nden, 492 sayılı
Harçlar Kanunu gereğince alınan harçlar ve diğer kanunlarda yer alan vergi, resim ve harçlar ile 12/9/1960 tarihli ve 80
sayılı Kanun’a göre alınan hal rüsumundan istisnadır.
II- SONUÇ
Dış ticaret sermaye şirketleri ve sektörel dış ticaret şirketlerinin; katma değer vergisi uygulamasında, imalatçı olmayan
kişi ve kurumlardan satın aldıkları mallarda da “tecil-terkin” uygulaması olanaklarının bulunması, katma değer vergisi
iadesi taleplerinde istedikleri vergi tutarının %4’i kadar teminat vermelerinin yeterli olması, nispeten daha kolaylaştırılmış
katma değer vergisi iade formalitelerini bulunması, damga vergisi, harç, banka ve sigorta muameleleri vergisi istisnası
gibi vergisel avantajlara sahiptirler.
Dış ticaret sermaye şirketi veya sektörel dış ticaret şirketleri ile imalatçı/tedarikçi arasında düzenlenen aracı ihracatçı
sözleşmelerine, ortaya çıkabilecek olası vergisel sorunlarda muhatabın imalatçı/tedarikçi olacağı, dış ticaret sermaye
şirketi veya sektörel dış ticaret şirketlerinin herhangi bir vergisel sorumluluk üstlenmeyeceği şeklinde konulan hükümler,
vergi açısından Devlete karşı hiç ileri sürülemez. Zira Vergi Usul Kanunu’nun 8 inci maddesinin emredici hükmüne göre,
mükellefiyete ve vergi sorumluluğuna ilişkin özel sözleşmeler vergi idaresini bağlamaz. Verginin mükellefi ve sorumlusu
ilgili vergi kanununda düzenlenip hükme bağlanır. Bu konularda, kanuna aykırı olarak mükellefiyeti veya sorumluluğu
taraflar arasında devreden özel sözleşmelerin butlan hükmünde olduğu kanısındayız.
‘Dış Ticaret Sermaye Şirketleri Statüsüne İlişkin Tebliğ (İhracat 96/4)’in 5 inci maddesi ve ‘Sektörel Dış Ticaret Şirketleri
Statüsüne İlişkin Tebliği (İhracat 96/39)’nin 10 uncu maddesinde; dış ticaret sermaye şirketleri veya sektörel dış ticaret
şirketlerinin, kendi adlarına yaptıkları ve adlarına faturası kesilen ve kendilerine teslimatı yapılan malların ihracı halinde
ihracat, kambiyo ve ilgili sair mevzuat yönünden münhasıran sorumlu olduğu; ancak, aracılı ihracata konu olan malın
üretimi veya temini hususunda düzenlenen belgelerden, dış ticaret sermaye şirketleri veya sektörel dış ticaret
şirketlerinin yazılı sözleşme ile akit tarafı olan imalatçı veya tedarikçiler sorumlu olduğu yönünde düzenleme yer almakta
ise de, bu hükmün Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29, 34 ve 32 inci maddelerine açıkça aykırı olduğunu düşünüyoruz.
FOCUS DENETİM VE Y.M.M. LTD. ŞTİ
Maltepe MAH. Edirne çırpıcı yolu 5-4
Vatan rezidans a BLOK
kat:5 DAİRE:10
topkapı/İSTANBUL
TEL: +90 212 510 4814
FAX: +90 212 510 5314
www.fokusdenetim.com.tr
Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29, 34 ve 32 inci maddelerine göre, mükellef yasal defterlerine kaydederek
indirim/iade konusu yaptığı belgelerin hukuki geçerliliği konusunda sorumludur. Bu nedenle, söz konusu düzenlemenin
katma değer vergisi yönünden hüküm ifade etmeyeceği, diğer bir deyişle batıl olduğu görüşündeyiz.
Dipnotlar
1 Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı’nca yayımlanan tebliğ ve kararlardan derlenmiştir.
2 Bknz. 26.12.1996 tarihli, 22859 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sektörel Dış Ticaret Şirketleri Statüsüne İlişkin
Tebliğ (İhracat 96/39) Md. 1.
3 Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı’nca yayımlanan tebliğ ve kararlardan derlenmiştir.
4 Bakanlık 62 seri no.lu KDV Genel Tebliği ile imalatçı olmayanların, özel finans kurumlarına yaptıkları teslimler için de
tecil-terkin uygulanmasını uygun görmüştür.
5 Bknz. 16.12.1988 tarihli, 20021 sayılı RG’de yayımlanan 30 seri no.lu KDV Genel Tebliği’nin (C)bölümü.
6 10.5.2001 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 82 nolu KDV Genel Tebliği ile, yönetim, sermaye, denetim veya akrabalık
yönünden ilişki bulunmayan, aralarında bir menfaat ilişkisi olmayan ve KDV tutarını nama yazılı çek veya banka havalesi
yoluyla ödeyen mükellefler, müteselsil sorumluluk kapsamından çıkarılmıştır.
7 Bknz. 21.01.2000 tarihli, 23940 sayılı RG’de yayımlanan 73 seri no.lu KDV Genel Tebliği’nin (6) ıncı bölümü
8 Bknz. 21.01.2000 tarihli, 23940 sayılı RG’de yayımlanan 73 seri no.lu KDV Genel Tebliği’nin (5) inci bölümü
9 01.12.2000 tarihinden itibaren 77 seri no.lu KDV Genel Tebliğ hükümleri doğrultusunda, sektörel dış ticaret şirketleri,
imalatçı olan ortakları dışındakilerden yaptıkları alışlarını KDVK nun 11/1-c maddesi hükümlerine göre yapacaklarından
dolayı iade hakkı doğuran işlemleri, imalatçı ortaklarından ihraç kayıtlı olarak yapmadıkları alışlarla sınırlı olacaktır.
10 77 seri no.lu KDV Genel Tebliğ hükümlerine göre, 01.12.2000 tarihinden itibaren, sadece, sektörel dış ticaret
şirketlerinin imalatçı olan ortakları için bu olanak mümkündür.
Zihni KARTAL Baş Hesap Uzmanı
Focus Denetim
Sağlıklı çözümlere ODAKlanır
Download