51 miicadeleyi açmak istiyen bir vasatı açmak için Ibıı

advertisement
M. Meclisi
B : 51
miicadeleyi açmak istiyen bir vasatı açmak için
Ibıı kürsüyü suiistimal ediyor.
YAHYA KANBOLAT (Hatay) — Stratiçi
böyle mi söylüyor? Hayret..
RIZA KUAS (Ankara) — 150 maddelik
tadil teklifi getirdik..
BAŞKAN — Beyefendiler çok rica ediyo­
rum, bir dakika sayın Hatip..
RIZA KUAS (Ankara) — Öğrensin de öyle
konuşsun..
BAŞKAN — Müsaade buyurun, yerinizden
bağırırsanız hiç 'bir şey ifade edemezsiniz. Ook
rica ejderim içtüzüğe hürmetkar olalım. Yeri­
nizden bağırma âdetinizden vazgeçmenizi is'tirıham ederim.
RIZA KUAS (Ankara) — 150 tane teklif
getirdik.
BAŞKAN — Yine bağırıyorsunuz efendim,
lütfen oturunuz yerinize, yerinizden konuşımaınız hiç bir mâna ifade etmez. Lütfen yerinize
loturunuz ve karşılıklı konuşmayınız. (A. P.
sıralarından gürültüler «otur yerine» sesleri).
NAZMI ÖZOÖUL (Edirne) — Sersem otur
yerine!..
RIZA KUAS (Ankara) — Kabak gibi ko­
nuşma, gel dışarı.. Öyle ka'ba kuvevtlerinizden
'korkan yoık sizin.
BAŞKAN — Sayın Ivuas lütfen
yerinize
oturunuz. Lütfen karşılıklı konuşmayın ve ha­
tibi dinleyin. Birleşimin sonuna geldiğimiz bir
zamanda bir şey çıkartmayın bizi de lütfen din­
leyin efendim.
TURHAN BİLGİN (Devamla) — Miktarları
az ve fakat kaba kuvvet istimalinde, her türlü
telzailıürü göstermefk istiyen bir zihniyetin yeni
ıbir tezahürünü gördük. Biz, kendilerini
sü­
kûnetle dinledik, büyük bir çoğunluğa sahibolmajmıza rağmen. (Gürültüler.)
YUNUS KOÇAK (Konya) — Biz böyle ko­
nuşmadık. Yalan söylüyor.
BAŞKAN — Lütfen susun efendim. Dinle­
tmesini öğrenmek lâzımdır, rica ediyorum. Si­
zin yerinizden bağırmanız neyi ifade eder?
Yerinizden bağırmaıkla neyi istihsal
edebilir­
siniz ?
YUNUS KOÇAK (Konya) — İş Kanununu
görüşüyoruz burada Sayın Başkan.
BAŞKAN — İş Kanunu bağırmakla görü­
şülür mü? Bağırmakla ne anlaşılır, rica ederim.
(Gürültüler.)
10 . 2 . 1967
O :1
Sayın Karcı, şimdi de siz başlamayın çok
rica ederim.
TURHAN BİLGİN (Devamla) — Bizim de­
yimimizle hakikatleri, kendi tabirleri ile gerçelkleri ifade ettiğimiz zaman büyük bir telâş
içindedirler.
Bir kanunun tümü hakkında görüşme açıldı,
tümü hakkında görüşler ifade edilirken burada
bu Parlâmentoya girdikleri günden beri tekrar
ettikleri konuları - tâbiri amiyanesi ile - bir tem­
cit pilavı gibi buraya getiriyorlar, işçi yararına
en ufak, tümü hakkında, bir şey ifade etmediler.
Getireceklerinden bahsettikleri 150 maddelik tâdil
teklifinde de, bizim için, bilinmiyen bir taraf
yoktur. Türkiye'deki işçi sefaletinin, fukaralığı­
nın sadece edebiyatı yapılacak, bir şiir haline ge­
tirilecek, her vesile ile bu kürsüde ifade edilecek
ve ondan sonra bu bilinçli muhalefet olacak, bu
ilim adına konuşma olacak ve işçi haklarının sa­
vunması sadece kendi tekellerinde olacak... Olmaz
böyle şey.
YUNUS KOÇAK
yun, siz de koruyun...
(Konya) — Siz de koru­
TURHAN BİLGİN (Devamla) — Biz bu
Parlâmentoda dört yıl' çalışmış arkadaşlarmızız.
Bu Parlâmentonun (İşçi Partisi sıralarından mü­
dahaleler)
BAŞKAN — Siz mütemadiyen müdahale edi­
yorsunuz...
YUNUS KOÇAK (Konya) — Biz böyle ko­
nuşmadık ama.
TURHAN BİLGİN (Devamla) — Dört yıl­
lık çalışmalar içinde Tarım İş Kanunu mevzuun­
da, tarım işçilerinin sosyal sigortalara ithal edil­
mesi mevzuunda gereken teklifleri de yaptık. Bu
hususta o günkü Çalışma Vekilini de işhat ede­
rek konuşuyoruz. Sözler belki uçar, fakat tarihe
intikal eden Meclis zabıtları vardır. Bu Parlâ­
mentonun bütün partileri, vatanperver partileri
işçi hakları için gereken bütün çalışmalarını ve
bütün iyi niyetlerini ortaya koymuşlardır ve koy­
maya devanı edeceklerdir. Uakat her vesile ile
kalkılacak burada, demin söylediğim yazarın de­
diği gibi, bir doktrin körlüğü içinde mutemediydi
sefaletin, mütemadiyen fukaralığın edebiyatı
yapılacak. Olmaz böyle şey. Fikri olan gelir
burada söyler. Göreceğiz, maddelerde de söyliyec'ek hiçbir şeyleri yok, sadece ve sadece işçi
arasında, işveren arasında nifak çıkarmak, mem-
001 —
Download