Din ve Takva

advertisement
Mayıs-1984
DİN VE TAKVA
Diyanet
َََ َ ‫اّلل ح ََٰق ت ُّ َقات ۪ه‬
َ ٰ ‫يََٓا اَيُّٰهَا الَٰ ۪ذينَ ٰا َمنُّوا اتَٰ ُّقوا‬
‫تَمُّوت َُّٰن ِا ََٰ ََاَنْت ُّ ْم مُّسْ لمُّو َن‬
Muhterem Müslümanlar!
Bu hutbemizde takva'dan bahsedeceğiz.
Takva: Kaçınmak, korunmak, varlığını her
türlü kötülüklerden korumak manalarına
gelir.
Dünyada
bulunduğumuz
müddetçe
başımıza gelebilecek hadiseleri hesaplamak
ve kendimizi ona göre ayarlamak, hayati
vazifelerimizdendir.
Bütün yaratılanları koruyan en büyük
kudretin Allah (c.c.) olduğunu biliyoruz. O
halde takva, Allah'ın himayesine girmek,
O'nun yasaklarından kaçmak, emirlerine
koşmak, azabından korkarak merhametine
sığınmak demektir. Böyle bir himayeye
mazhar olmak, dini esaslara riayet etmek ve
yasaklardan kaçınmakla mümkün olur.
Rabbimizin razı olduğu din, İslam Dini
olduğuna göre takva da Müslümanlık
esaslarına uyarak Peygamberin (s.a.v.) ve
O'nun Ashabı'nın yoluna ayak uydurmaktan
ibaret olacaktır. Dinimiz dünya ve ahiret
tehlikelerini, ölüm ve ölümden sonraki
hayatın acı hakikatlerini bildirip insanları
uyandırmak, müjdeler ve tehditler şeklinde
telkin ederek, Hak yolcularını yüce
gayelerine kavuşturmak için gelmiştir.
Dünya ve ahiret saadeti isteyenler, İslam'ın
takva ile ilgili hükümlerine harfiyyen riayet
göstermelidirler.
İslami
hükümlere
ve
esaslara
uymayanlar, dünya ve ahirette türlü
ıstıraplara, huzursuzluklara ve azaplara
uğrayacaklardır. Mahkeme-i Kübrada ilahi
adaletin pek ince olduğunu Kuranı Kerim ve
Hadisi Şerifler haber veriyor. İnsanların
başıboş bırakılmadıklarını, işlediğimiz iyi ve
kötü her şeyin görevli meleklerce not
edildiğini Rabbimiz bizlere haber veriyor.
Allah'ın azabı olduğu gibi, takva
sahipleri için hazırladığı Cennet nimeti ve
cemali ilahiyesi de vardır. Takva sahibi bir
insan ölümle birlikte elinden çıkacak dünya
mallarının yerini ne ile dolduracağını
düşünür.
Aziz Müslümanlar!
Dinimizde takvanın önemi büyüktür. Bu
hususta pek çok Ayeti Kerime ve Hadisi
Şerif vardır. Bir ayeti Celile'de mealen şöyle
buyruluyor: "Ey iman edenler! Allah'tan
daima korkun ve O'na ulaşmaya yol arayın.
O'nun yolunda cihat edin ki, kurtuluşa
erersiniz"1 Bu ayette açıkça bildirilmektedir
ki, saadet ancak İman, takva ve Hak yolunda
cihatla elde edilebilir. Hutbemizin başında
okuduğumuz Ayeti Kerime'de de "Ey İman
edenler! Gerçek takvaya yaraştığı gibi
Allah'tan korkup sakının ve herhalde
Müslüman olarak can verin"2 buyurulmuştur.
Peygamber
(s.a.v.)
Efendimiz
de
"Nerede
olursanız
olunuz,
takvadan
ayrılmayınız. Beşeriyet icabı bir kötülük
yaparsanız, arkasından ona hemen bir iyilik
ekleyiniz ve insanlara karşı güzel ahlak ile
muamelede bulununuz"3 buyurmuşlardır. Bir
başka Hadisi Şerifte de Bildiğin hususlarda
takva üzere ol. Yani günah olduğunu bildiğin
şeyleri
yapma! Öğrendiğin ibadetleri,
bildiğin iyilikleri, gücün yettiği kadar yap.
Bu suretle bilgin derecesinde muttaki olmaya
çalış"4 Bir başka hadiste de "Zorlukta da
bollukta da muttaki ol"5 buyuruluyor.
Aziz kardeşlerim!
Biliniz ki Hak yolunda ve ahirette en
güzel rızık, takvadır. Allah katında kıymet
ölçüsü de takvadır. Ahiret, takva sahipleri
için emin bir ülkedir. Muttaki olan ve iyilik
üzere bulunan Müminlere ebediyen korku
yoktur. Onlar üzülmezler de.
***
1
2
3
4
5
Maide, 5/35.
Al-i İmran, 3/102.
Suyutî, Camiu's-Sağır, I/6.
Aynı eser I/6.
Aynı yer.
Download