BM Dünya Kız Çocukları Günü Uluslararası Konferansı Güçlü Kızlar

advertisement
BM Dünya
Kız Çocukları Günü
Uluslararası
Konferansı
Güçlü Kızlar,
Güçlü Yarınlar
“Kapsayıcı ve Kaliteli Eğitim ile
Çocuk Yaşta Evliliğe Son”
EKİM 2016 - İSTANBUL
Fotoğraflar için;
Bünyamin Aygün,Ercan Arslan, Ozan Güzelce,
Sebati Karakurt ve Selçuk Şamiloğlu’na teşekkür ederiz.
İÇINDEKILER
YÖNETICI ÖZETI
GIRIŞ
03
07
I.
KIZ ÇOCUKLARININ
GÜÇLENMESI VE
SÜRDÜRÜLEBILIR
KALKINMA HEDEFLERI
II.
EĞITIMDE TOPLUMSAL
CINSIYET EŞITLIĞI:
ELDE EDILEN
BAŞARILAR VE
KARŞILAŞILAN
ENGELLER
III.
ÇOCUK YAŞTA
EVLILIK: KIZLARIN
EĞITIMININ
ÖNÜNDEKI KRITIK
ENGEL
13
19
29
IV.
ROL MODELLER VE
KIZ ÇOCUKLARININ
GÜÇLENMESINDE
GENÇLERIN KATILIMI
V.
ORTAK GÖRÜŞLER VE
ÖNERILER
37
45
EK 1.
KONFERANS
PROGRAMI
EK 2.
GENÇLIK
DEKLARASYONU
EK 3.
KONFERANSIN
MEDYADAKI
YANSIMALARI
49
55
59
YÖNETICI ÖZETI
03
YÖNETICI ÖZETI
Katılımcılar başta
Kaliteli Eğitime ilişkin
4. Hedef ve Toplumsal
Cinsiyet Eşitliğine
ilişkin 5. Hedef olmak
üzere dünyadaki tüm
kız çocuklarının hakları
ve refahı konusunda
ilerleme sağlanması
için Konferansın tarihi
bir fırsat yarattığını
ifade etmişlerdir.
Bu rapor, Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Grubu’nun tavsiyeleri
ışığında, UNFPA, UNICEF, BM Kadın Birimi ve Aydın Doğan Vakfı işbirliğinde
11 Ekim 2016 tarihinde düzenlenen Dünya Kız Çocukları Günü Konferansı’nda
ele alınan konuların özetini içermektedir 1 . Konferans, “Güçlü Kızlar, Güçlü
Yarınlar: Çocuk Yaşta Evliliğe Son Vermek için Kapsayıcı ve Kaliteli
Eğitim” başlığıyla gerçekleştirilmiştir. Bu konferansın amacı; küresel gündem
doğrultusunda, çocuk yaşta evliliklerin önlenmesi başta olmak üzere
paydaşların, kız çocuklarının kaliteli ve sürekli eğitime erişimi önündeki
engeller üzerinde tartışarak görüş birliğine varmalarını sağlamak üzere bir
diyalog ortamı oluşturmaktır.
Konferans; BM Temsilcileri, özel sektörün önde gelen kuruluşlarının
temsilcileri, kadın ve çocuk hakları aktivistleri ile dünyadan ve Türkiye’den
akademisyenler, sanat ve spor camiasından tanınan isimler ve kadınların
ve kızların güçlenmesinde aktif rol oynayan kadınların bir araya gelerek
görüşlerini paylaştıkları bir etkinlik olmuştur. Konferansa sivil toplum
kuruluşlarının üyeleri, akademisyenler ve ortaöğretime devam eden
öğrenciler de dâhil olmak üzere Türkiye’nin birçok ilinden yaklaşık 300 kişi
katılmıştır.
Konferans boyunca ele alınan temel konular şunlardır:
• Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKH) gündemi, Katılımcılar başta
Kaliteli Eğitime ilişkin 4. Hedef ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine ilişkin
5. Hedef olmak üzere dünyadaki tüm kız çocuklarının hakları ve refahı
konusunda ilerleme sağlanması için Konferansın tarihi bir fırsat
yarattığını ifade etmişlerdir.
4
• Konferans katılımcıları, çocuk yaşta evliliklerin önlenmesi başta olmak
üzere, kaliteli ve devamlı eğitimin ve kadınlara ve çocuklara karşı şiddetin
ve ayrımcılığın ortadan kaldırılmasının kız çocuklarının güçlenmesine
giden yol olduğu konusunda hemfikir olmuştur.
• Eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliği birçok yönden ele alınarak,
yalnızca eğitimde fırsat eşitliği konusu değil, aynı zamanda kadınların
eğitim sektörüne karar verici bireyler olarak katılımı ve okullardaki ve
müfredattaki toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı ayrımcılık konuları
üzerinde de durulmuştur.
1
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
Konferans Programı ektedir.
BM DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ ULUSLARARASI KONFERANSI
Katılımcılar; çocuk yaşta evliliğin, hem kız çocukları ve genç kadınlar hem
de onların çocukları ve yaşadıkları topluluklar için toplumsal, psikolojik,
ekonomik yönlerden ve sağlıkları açısından yıkıcı sonuçlar doğurduğunu
vurgulayarak, eğitim düzeyi ve çocuk yaşta evlilik arasındaki karşılıklı ilişkiyi
ele almışlardır.
• Hem kız hem de erkek çocuklarının geçtiğimiz yıllarda ilköğretimden sonra
okulu bırakma oranlarının ve ortaöğretim devamsızlık oranlarının çocuk
işçiliği ve çocuk yaşta evlilikle ilgisi incelenmiş ve bunların Türkiye’de
yükseköğretime devam etmenin önündeki temel engeller olarak kabul
edilmiştir.
• Katılımcılar; bu yılki Dünya Kız Çocukları Günü Uluslararası Konferansı’nda
yapılan gözlem doğrultusunda, çocuk yaşta evlilik ve kız çocuklarının
eğitimi konularında kapsamlı bir çalışma da dâhil olmak üzere, ergenlik
çağındaki genç kızlar hakkında daha ayrıntılı bilgiler ve bulgular
toplanması ihtiyacını vurgulamışlardır.
Güçlü ve sesi çıkan
bir kadın hareketinin,
kadın sivil toplum
kuruluşlarının ve
özel sektörde çalışan
kadın girişimcilerin,
Türkiye’deki toplumsal
cinsiyet eşitliğinin en
önemli savunucuları
olarak desteklenmesi
gerektiği
vurgulanmıştır.
• Konferans öncesi düzenlenen çalıştaya katılan çocuklar ve gençler ve
Konferans katılımcıları; çocukların seslerinin daha çok duyurulması
gerektiğini, bunun için çocukların fikirlerini dile getirebilecekleri ve
tartışmalar yürütebilecekleri çeşitli platformlar oluşturulabileceğinin altını
çizmişlerdir.
• Konferans katılımcıları; özel sektör, hükümet ve sivil toplum arasındaki
işbirliğinin kızların eğitimine etkin ve yenilikçi müdahaleler yapılmasına
olanak sağlayacağı ve bu tür örneklerin arttırılması gerektiği hususunda
fikir birliğine varmışlardır.
• Güçlü ve sesi çıkan bir kadın hareketinin, kadın sivil toplum
kuruluşlarının ve özel sektörde çalışan kadın girişimcilerin, Türkiye’deki
toplumsal cinsiyet eşitliğinin en önemli savunucuları olarak desteklenmesi
gerektiği vurgulanmıştır.
Bu rapor, konferans sırasında gerçekleştirilen oturumlarda tartışılan ana
temalara dayalı olarak yazılmıştır. Raporda, bu temaların oturumlarda ele
alındıkları sıra ve başlıklar farklılık gösterebilir. Raporda, ayrıca Konferansta
sunulan verilere ve ilgili dokümanlara da gönderimde bulunulmuştur.
KAPSAYICI VE KALITELI EĞITIM ILE ÇOCUK YAŞTA EVLILIĞE SON
5
GIRIŞ
07
GIRIŞ
Kız çocukları, yalnızca kişiliklerinin şekillendiği çok önemli yıllar olan ergenlik
çağında değil, birer genç kadın olarak olgunlaşma sürecine girdikleri dönemde
de güvenli ve sağlıklı bir şekilde yaşama ve eğitim alma hakkına sahiptir.
Ergenlik yıllarında etkin bir şekilde desteklenmeleri halinde genç kızlar hem
bugünün güçlü genç kızları olarak hem de geleceğin işçileri, girişimcileri,
anneleri, danışmanları, hane reisleri, sanatçıları ve siyasi liderleri olarak
dünyayı değiştirebilme potansiyelleri vardır. Ancak, sahip oldukları bu büyük
potansiyele ve eşit muamele görme haklarına rağmen, kız çocuklarına çoğu
zaman aşağı bir konumdalarmış gibi davranılmakta, kendilerini geri plana
atmaları öğretilmekte, bu da onların özgüvenlerini zedelemektedir.
Kamal Malhotra
Birleşmiş Milletler Türkiye
Mukim Koordinatörü ve
UNDP Türkiye Mukim
Temsilcisi
8
“Barış veya savaş
zamanlarında ya da
acil durumlarda kız
çocuklarının karşılaştığı
güçlükleri anlayabilmek
için ayrıntılı bilgiye,
yani kız çocukları odaklı
ve onlara ilişkin yerinde
bilgiye ihtiyacımız var.
Bu verileri sorunlara
çözüm aramak ve
kaydedilen ilerlemeyi
takip etmek amacıyla
kullanmamız gerekiyor.”
Dünya Kız Çocukları Günü, kız çocuklarının dünyanın her yerinde
karşılaşmakta olduğu toplumsal cinsiyet eşitsizliği sorunlarına vurgu
yapmak amacıyla her yıl 11 Ekim’de kutlanmaktadır. Bu özel günün amacı; kız
çocuklarının güçlenmesi için yapılan sosyal, ekonomik ve siyasi yatırımların,
hem nesilden nesile aktarılan yoksulluk, şiddet, dışlanma ve ayrımcılık
zincirinin kırılması hem de eşitlikçi ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine
ulaşılması bakımından ne kadar önemli olduğunun altını çizmektir.
Türkiye’de Dünya Kız Çocukları Günü’nü kutlamak, kız çocuklarına yönelik
ayrımcılığın, dışlanmanın ve şiddettin arındırıldığı bir dünya yaratmak ve de
küresel çapta yürütülen gayretlerin içerisinde yer almak amacıyla, Birleşmiş
Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Grubu’nun tavsiyeleri ışığında, UNICEF,
UNFPA, BM Kadın Birimi ve Aydın Doğan Vakfı işbirliğinde uluslararası
bir konferans düzenlenmiştir. Bu konferansın amacı; kız çocuklarının karşı
karşıya kaldığı belirli güçlüklerin altını çizmek, sahip oldukları potansiyeli
vurgulamak ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin oluşturulması ve kız çocuklarının
güçlenmesine yönelik faaliyetlere hız kazandırmaktır. Bu yıl “Güçlü Kızlar,
Güçlü Yarınlar: Çocuk Yaşta Evliliğe Son Vermek için Kapsayıcı ve Kaliteli
Eğitim” başlığıyla gerçekleştirilen konferansta, kapsayıcı ve kaliteli eğitimin
çocuk yaşta evliliğe son vermek için bir araç olarak kullanılması üzerinde
durulmuştur. Konferansın genel amacı, kız çocuklarının kaliteli ve sürekli
eğitime erişimi ve çocuk yaşta evliliklerin önlenmesi başta olmak üzere,
paydaşların kız çocuklarının güçlenmesi için küresel gündem doğrultusunda
2030 yılına kadar yürütecekleri faaliyetlere ilişkin bir yol haritası üzerinde
görüş birliğine varmalarını sağlamak üzere bir diyalog ortamı oluşturmaktır.
Birleşmiş Milletler Türkiye Mukim Koordinatörü ve UNDP Türkiye Mukim
Temsilcisi Kamal Malhotra’nın ifade ettiği üzere, 2016 Dünya Kız Çocukları
Günü’nün küresel teması “Kız Çocuklarında İlerleme (=) Hedeflerde
İlerleme: Küresel Kız Çocuk Veri Hareketi” olarak belirlenmiştir. Bu tema
ile Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşmak için toplumsal cinsiyet
eşitliğinin oluşturulması ve kız çocuklarına yönelik ilerleme kaydedilmesinin
ne kadar büyük önem taşıdığının altı çizilmektedir.
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
BM DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ ULUSLARARASI KONFERANSI
Okuma Yazma Bilmeyen
Kadın Sayısı*
2.191.867
%83
OKUMA YAZMA BILMEYEN
TOPLAM KADIN & ERKEK SAYISI*
2.644.144
%17
Okuma Yazma Bilmeyen
Erkek Sayısı*
452.277
Kaynak: TÜİK ADNS Eğitim, Kültür ve Spor Veri Tabanı 2015 sonuçları, Konferans’ta Prof. Gülsün Sağlamer tarafından sunulmuştur.
*25 yaş ve yukarı nüfusu kapsamaktadır.
KAPSAYICI VE KALITELI EĞITIM ILE ÇOCUK YAŞTA EVLILIĞE SON
9
GIRIŞ
Dünya Kız Çocukları Günü’nün 2015 yılındaki gündemi çerçevesinde,
Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKH) kapsamındaki 17 ana hedef ve
169 alt hedefe ulaşılmasına yönelik bir strateji olarak kız çocuklarına
yatırım yapılmasının hayati bir gereklilik olduğu üzerinde durulmuştur.
Sn. Malhotra’nın dile getirdiği üzere, “Kız çocuklarının karşı karşıya kaldığı
sorunların çözüme kavuşturulması için doğru verilerin kullanılması, özellikle
eğitime ilişkin 4. Hedef ve toplumsal cinsiyet eşitliğine ilişkin 5. Hedef olmak
üzere tüm Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri konusunda önemli bir ilerleme
kaydedilmesini sağlayabilir”.
Philippe Duamelle
UNICEF Türkiye Temsilcisi
10
“Bugün bizlerin görevi,
2030’a kadar kız
çocuklarının geleceğinin
toplumsal cinsiyet
rolleri nedeniyle
kısıtlanmasını önlemek
ve kız çocuklarına,
yetişkinliğe geçerken
hak ettikleri tüm
fırsatların sunulmasını
sağlamaktır. Bu
ilerlemeyi kız çocukları
için kaydedebilirsek,
kızların güçlenmesine
yönelik küresel bir
hareket başlatır
ve sürdürebilirsek,
toplumda büyük
gelişmelerin meydana
geleceğine tanıklık
edebiliriz.”
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
UNICEF Türkiye Temsilcisi Philippe Duamelle konferansta yaptığı açılış
konuşmasında Dünya Kız Çocukları Günü’nün küresel teması çerçevesinde,
sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin bizlere daha adil ve hakkaniyetli
toplumlar inşa etmemiz ve yoksulluk, şiddet, dışlama ve ayrımcılığın nesilden
nesile aktarıldığı zinciri kırmamız için ‘kaçırılmaması gereken bir fırsat’
sunduğunu vurgulamıştır.
Bu Konferans; eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliğinin oluşturulması
konusunda kaydedilen ilerlemeleri gözden geçirmek ve sürdürülebilir
kalkınma hedeflerine ilişkin olarak yukarıda sözü edilen küresel gündem
çerçevesinde çocuk yaşta evlilikle mücadele etmek için de bir platform
yaratmıştır. Eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve çocuk
yaşta evlilikle mücadele konularında ülkelerin kaydettiği ilerlemelerin
adalet ve dünya barışının tesis edilmesi açısından hayati önem taşıdığı
vurgulanmıştır. Aydın Doğan Vakfı Başkanı Hanzade Doğan Boyner’in açılış
konuşmasında altını çizdiği üzere, küresel barışa giden en önemli yollardan
biri eğitimdir ve bu nedenle eğitim yalnızca karar alma mercilerinin değil,
sivil toplum, özel sektör ve kanaat önderleri dâhil olmak üzere toplumun
tüm kesimlerinin gündeminde yer almalıdır.
Gençlerin ve ergenlik çağındaki çocukların kaygılarının ve tavsiyelerinin
politika yapıcılar ve diğer önemli paydaşlar tarafından dinlenmesi ve hesaba
katılması için gençler ve çocuklarla etkileşimli diyaloglar da konferansa
dâhil edilmiştir. Konferansın panel oturumunda söz alan konuşmacılar,
sosyal ölçütlerin şekillendirilmesi, aile ve topluluk düzeyinde davranış
değişikliklerinin sağlanmasına yönelik yenilikçi uygulamaları masaya
yatırmıştır. Türkiye’nin tüm dünyada en yüksek sayıda sığınmacı çocuğa
ev sahipliği yapmakta olduğu dikkate alınarak, eğitimde toplumsal cinsiyet
eşitliğinin oluşturulması, çocuk yaşta evliliklerin sona erdirilmesi konularında
özellikle sığınmacıların karşılaştığı güçlüklerin altı çizilmiş ve bu sorunlara
ilişkin somut çözüm önerileri üretilmiştir.
BM DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ ULUSLARARASI KONFERANSI
Konferans BM Temsilcileri, özel sektörün önde gelen kuruluşlarının
temsilcileri, kadın ve çocuk hakları aktivistleri ile akademisyenler, sanat
ve spor camiasından tanınan isimler ve destek programlarının önceki
faydalanıcıları ve/veya rol modelleri olan genç kadınların bir araya gelerek
tartışmalara katıldığı bir etkinlik olmuştur. Konferansa sivil toplum
kuruluşlarının üyeleri, akademisyenler ve ortaöğretime devam eden kız
öğrenciler dâhil olmak üzere İstanbul, Ankara, Gaziantep, Urfa, Van, Muş,
Nevşehir, Eskişehir, Edirne, İzmir, Antalya ve Hatay’dan yaklaşık 300 kişi
katılmıştır.
Konferans kapsamında, kız çocuklarının güçlenmesi ile Sürdürülebilir
Kalkınma Hedefleri (SKH) arasındaki bağlantı, eğitimde toplumsal cinsiyet
eşitliği, kızların eğitiminin önünde kritik bir engel olan çocuk yaşta evlilik
ve kızların güçlenmesinde rol modeller ve gençlerin katılımının önemi gibi
konulara ilişkin sunumlar yapılmış ve tartışmalar gerçekleştirilmiştir. Bu
rapor, Konferans kapsamındaki oturumlarda tartışılan bu dört ana tema
üzerine inşa edilmiştir. Raporda, seçilmiş verilerle panel konuşmacıları
tarafından sunulan somut iyi uygulama örneklerine gönderimde
bulunulmakta ve tartışmalar sonucunda ortaya çıkan bir dizi öneriye yer
verilmektedir.
Hanzade Doğan Boyner
Aydın Doğan Vakfı Başkanı
“Sadece cinsiyeti
yüzünden toplumunu,
nüfusunun yarısını
eğitimsiz bırakan,
hor gören, şiddet
görmelerine izin
veren toplumlar,
karanlıkta kalmaya
mahkumdurlar.
Küreselleşen
dünyamızda bu
toplumların sadece
kendileri karanlıkta
kalmıyor; aynı zamanda
etraflarındaki ışıkları da
söndürüyorlar. “
KAPSAYICI VE KALITELI EĞITIM ILE ÇOCUK YAŞTA EVLILIĞE SON
11
I. KIZ ÇOCUKLARININ GÜÇLENMESI VE
SÜRDÜRÜLEBILIR KALKINMA HEDEFLERI
13
I. KIZ ÇOCUKLARININ GÜÇLENMESI VE SÜRDÜRÜLEBILIR KALKINMA HEDEFLERI
Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKH), diğer adıyla Küresel Hedefler, yoksulluğun
sona erdirilmesi, dünyanın korunması ve tüm insanların barış ve refah içinde
yaşamasının sağlanmasına yönelik evrensel düzeyde bir eylem çağrısıdır. Bu
hedefler birbirleriyle bağlantılıdır; diğer bir deyişle, bir hedef konusunda başarı
sağlanması için çoğu zaman diğer bir hedefin kapsamında yer alan sorunlarla
mücadele edilmesi gerekir. SKH’nin işleyişi, gelecek nesiller için yaşamı
-sürdürülebilir bir biçimde- iyileştirmek amacıyla bugün doğru seçimleri yapacak
bir işbirliği ve fayda ruhu içinde hareket edilmesini esas alır.
Hanzade Doğan Boyner
Aydın Doğan Vakfı Başkanı
14
“Biliyoruz ki toplumsal
cinsiyet eşitliğini
sağlayan ülkeler daha
iyi ekonomik büyüme
gerçekleştirirler. Daha
çok kadın çalıştıran ve
lider kadın yöneticiye
sahip şirketler daha
hızlı büyür ve başarılı
olurlar. Meclisinde
daha çok kadın olan
ülkeler, sosyal, sağlık ve
eğitim gibi sorunlara
çözüm bulurken, daha
etkindirler. Tüm bu
sonuçlar gösteriyor
ki, kız çocukları için
sağlayacağımız eşitlik,
tüm dünya ülkeleri
için toplumsal gelişimi
hızlandıracak.”
SKH, toplumsal cinsiyet eşitliğiyle tüm kadınların ve kız çocuklarının güçlenmesine
ilişkin kilit önemdeki hedefler içerir. Bu hedefler, nesilden nesile aktarılan
yoksulluk, şiddet, dışlanma ve ayrımcılık zincirinin kırılması ve herkes için onurlu
bir yaşam sağlanması vizyonunun gerçekleştirilmesi için küresel bir taahhüt
fırsatı sunarlar. Kız ve erkek çocukları arasında eşitliğin sağlanması, sürdürülebilir
kalkınma ve sosyal adaletin en önemli unsurlarından biridir. SKH gündemi, başta
en dezavantajlı gruplarda yer alanlar olmak üzere tüm çocukların hakları ve refahı
konusunda ilerleme sağlanması ve hem bugünün çocukları hem de gelecek nesiller
için sağlıklı bir dünyanın güvence altına alınması için tarihi bir fırsat sunar. Kız
çocuklarının güçlenmesinin anahtarı, nitelikli ve sürekli eğitime erişimin sağlanması
ve çocuk yaşta evlilik gibi zararlı uygulamalar başta olmak üzere, kadınlara ve
kız çocuklarına yönelik şiddet ve ayrımcılığın sona erdirilmesinden geçer. Bu
çerçevede, Dünya Kız Çocukları Günü Uluslararası Konferansı kapsamında “2030’a
Bakış: Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve Kız Çocukların Güçlenmesi” başlıklı bir
panel oturumu düzenlenmiştir.
Geniş anlamıyla, ‘güçlenme’, bir kuşaktan diğerine, kişilerde anlamlı değişiklikler
yaratma süreci olarak tanımlanır. Dünyanın her yerindeki tüm çocuklar için olduğu
gibi, gelişmekte olan ülkelerde yaşayan kız çocukları için de güç, kişinin içinde
yaşadığı hanenin ve topluluğun eşit bir mensubu ve karar alma yetkilisi olmak ve
toplum içerisinde gerçek temsil kabiliyeti olan ve özgür ve bilinçli kararlar alan
bir yetişkin haline gelmek demektir. Ne var ki güç, dünyadaki pek çok kız çocuğu
ve kadının ulaşamadığı bir olgudur. Kızların güçlü birer kadın olmalarına giden yol
eğitimden geçer. Nitelikli temel eğitim almış olan kız çocuklarının erken yaşta
ve zorla evlendirilme ve çocuk doğururken ölme ihtimalleri daha düşük; kendi
istekleriyle sağlıklı bebekler dünyaya getirme, çocuklarını okula gönderme ve
dolayısıyla bu olumlu sosyal faydaları bir sonraki nesile aktarma olasılıkları
ise daha yüksektir 1.
1
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
UNICEF. (2009). Empowerment through girls’ education. In Catalyst for education and gender equality
BM DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ ULUSLARARASI KONFERANSI
Geçen yıl (2015) gerçekleştirilen Dünya Kız Çocukları Günü Uluslararası
Konferansı’nda da tartışıldığı üzere, kızların güçlenmesinin çeşitli bileşenleri
mevcuttur. Bunlardan bazıları şunlardır;
•
•
•
•
•
•
•
Nitelikli eğitime erişim
Çalışma yaşamına ve geçim kaynağı fırsatlarına erişim
Cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetleri başta olmak üzere,
sağlık hizmetlerine erişim
Yaşam becerileri geliştirme
Her düzeyde liderlik ve karar alma süreçlerine katılım
Çocuk yaşta evlilik dâhil olmak üzere kadına yönelik şiddetten
arındırılmış bir yaşam
Özgüven ve kendi kendine yetebilme
Bu konuda önemli olan bir diğer unsursa “güçlenme” ifadesinin, diğer aktörler
tarafından “güçlendirilmek”ten ziyade “kadınların ve kız çocuklarının kendi
kendilerini güçlendirmesi” olarak anlaşılmasıdır. Bu anlamda güçlenme, kadınlara ve
kız çocuklarına kendilerini güçlendirmeleri ve “kabiliyetlerini” arttırmak için ihtiyaç
duyacakları araçların temin edilmesi olarak tanımlanmaktadır.
Bu çerçevede, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri arasında yer alan 4. ve 5. Hedefler
kızların güçlenmesiyle doğrudan ilişkilidir:
SKH, toplumsal
cinsiyet eşitliğiyle
tüm kadınların ve
kız çocuklarının
güçlenmesine ilişkin
kilit önemdeki hedefler
içerir. Bu hedefler,
nesilden nesile
aktarılan yoksulluk,
şiddet, dışlanma ve
ayrımcılık zincirinin
kırılması ve herkes
için onurlu bir yaşam
sağlanması vizyonunun
gerçekleştirilmesi için
küresel bir taahhüt
fırsatı sunar.
KAPSAYICI VE KALITELI EĞITIM ILE ÇOCUK YAŞTA EVLILIĞE SON
15
I. KIZ ÇOCUKLARININ GÜÇLENMESI VE SÜRDÜRÜLEBILIR KALKINMA HEDEFLERI
BIRLEŞMIŞ MILLETLER SÜRDÜRÜLEBILIR KALKINMA HEDEFLERI
HEDEF 4:
NITELIKLI EĞITIM ALT HEDEFLER
• 2030’a kadar bütün kız ve erkek çocuklarının ücretsiz, hakkaniyetli ve kaliteli bir şekilde hizmet veren
ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında eğitimlerini tamamlamalarının ve böylece ilgili ve 4. Hedef
çerçevesindeki etkili öğrenme çıktılarının elde edilmesinin sağlanması
• 2030’a kadar bütün kız ve erkek çocuklarının ilköğretime hazır hale gelmelerini sağlayacak şekilde
nitelikli erken çocukluk gelişimi, bakım ve okul öncesi eğitime erişimlerinin güvence altına alınması
• 2030’a kadar bütün kadın ve erkeklerin üniversite dâhil olmak üzere, erişilebilir ve nitelikli teknik
eğitim, mesleki eğitim ve yükseköğrenime eşit biçimde erişimlerinin sağlanması
• 2030’a kadar istihdam, insana yakışır işlerde çalışma ve girişimciliğe yönelik teknik ve mesleki
becerileri de kapsayan ilgili becerilere sahip gençlerin ve yetişkinlerin sayısının önemli ölçüde
arttırılması
• 2030’a kadar eğitim alanındaki toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin ortadan kaldırılması ve engelliler,
yerli halklar ve dezavantajlı çocuklar dâhil olmak üzere dezavantajlı grupların her düzeyde eğitim ve
mesleki eğitime eşit biçimde erişimlerinin sağlanması
• 2030’a kadar bütün gençlerin ve hem kadın hem de erkek olmak üzere yetişkinlerin büyük bir
bölümünün okuryazar olmasının ve matematiksel beceriler kazanmasının güvence altına alınması
16
• 2030’a kadar sürdürülebilir kalkınma ve sürdürülebilir yaşam tarzları için eğitim, insan hakları,
toplumsal cinsiyet eşitliği, barış ve şiddete başvurmama kültürünün geliştirilmesi, dünya vatandaşlığı
ve kültürel çeşitliliğin ve kültürün sürdürülebilir kalkınmaya katkısının takdiri yoluyla bütün öğrenciler
tarafından sürdürülebilir kalkınmanın ilerletilmesi için gereken bilgi ve becerinin kazanımının
sağlanması
• Çocuklara, engellilere, toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı eğitim olanaklarının yaratılması ve
geliştirilmesi, herkes için güvenli, şiddete dayalı olmayan, kapsayıcı ve etkili öğrenme ortamlarının
oluşturulması
• 2020’ye kadar en az gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan küçük ada devletleri ve Afrika ülkeleri başta
olmak üzere gelişmekte olan ülkelere, gelişmiş ve diğer gelişmekte olan ülkelerdeki mesleki eğitim
programlarını ve bilgi ve iletişim teknolojileri programlarını, teknik programları, mühendislik
programlarını ve bilimsel programları kapsayan yükseköğrenim programlarına kayıt olanağı sunan
bursların sayısının dünya çapında önemli ölçüde arttırılması
• 2030’a kadar özellikle en az gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan küçük ada devletleri başta olmak
üzere gelişmekte olan ülkelerdeki öğretmen eğitimi için uluslararası işbirliğinin sağlanması aracılığıyla
nitelikli öğretmen tedarikinin önemli ölçüde arttırılması
Güçlenme ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ilişkin olarak yukarıda özetlenen çerçeve dikkate
alındığında, UNFPA Doğu Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü Alanna Armitage, SKH’nin
gerçekleştirilebilmesinin büyük oranda ergenlik çağındaki kızlara yatırım yapılmasına bağlı olduğunu
vurgulamıştır. BM Kadın Birimi Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü Ingibjorg Solrun Gisladottir
de kadınlar güçlenmeden hiçbir hedefin gerçekleştirilemeyeceğini ifade etmiştir. Panel oturumuna
katılan her iki konuşmacı da, devletleri SKH’ni uygularken toplumsal cinsiyete duyarlı bir yaklaşım
benimsemeye davet etmiştir.
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
BM DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ ULUSLARARASI KONFERANSI
BIRLEŞMIŞ MILLETLER SÜRDÜRÜLEBILIR KALKINMA HEDEFLERI
HEDEF 5:
TOPLUMSAL CINSIYET EŞITLIĞI ALT HEDEFLER
•
Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik her türlü ayrımcılığın her yerde sona erdirilmesi
•
Kadın ticareti ile cinsel istismar ve diğer sömürü çeşitleri dâhil olmak üzere, kamusal ve özel
alanlarda tüm kadınlara ve kız çocuklarına yönelik her türlü şiddetin ortadan kaldırılması
•
Çocuk evlilikleri, erken yaşta ve zorla evlendirilme ile kadın sünneti gibi bütün zararlı uygulamaların
ortadan kaldırılması
•
Kamu hizmetleri ile altyapı ve sosyal koruma politikalarının sunulması, hane ve aile içinde
sorumluluğun paylaşılmasının ulusal açıdan uygun bir biçimde teşvik edilmesi yoluyla, ücretsiz
bakımın ve ev işlerinde çalışmanın öneminin takdir edilmesi ve değer görmesi
•
Kadınların siyasi, ekonomik ve sosyal hayatın karar verme süreçlerine tam ve etkin bir biçimde
katılımlarının ve kadınlara karar verme mekanizmalarında, her düzeyde lider olabilmeleri için eşit
fırsatlar tanınmasının güvence altına alınması
•
Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı Eylem Programı, Pekin Eylem Platformu ve bunların
gözden geçirme konferansları kapsamında üretilen çıktılara uygun olarak, cinsel sağlık ve üreme
sağlığı hakları ile üreme haklarına evrensel erişimin sağlanması
•
Kadınların ekonomik kaynaklara ulaşma, toprak ve mülkiyet ve bunlar üzerinde kontrol sahibi olma,
finansal hizmetler, miras ve doğal kaynaklara erişimleri gibi konularda ulusal mevzuata uygun olarak
eşit haklara sahip olmaları için reformlar yapılması
•
Kadınların güçlenmesi alanında ilerleme sağlanması için bilgi ve iletişim teknolojileri başta olmak
üzere kolaylaştırıcı teknolojilerin kullanımının arttırılması
•
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin desteklenmesi ile tüm kadınların ve kız çocuklarının her düzeyde
güçlendirilmeleri için sağlam politikaların ve yasal olarak uygulanabilir mevzuatların kabul edilmesi
ve güçlenmesi
KAPSAYICI VE KALITELI EĞITIM ILE ÇOCUK YAŞTA EVLILIĞE SON
17
II. EĞITIMDE TOPLUMSAL CINSIYET EŞITLIĞI:
ELDE EDILEN BAŞARILAR VE KARŞILAŞILAN ENGELLER
19
II. EĞITIMDE TOPLUMSAL CINSIYET EŞITLIĞI: ELDE EDILEN BAŞARILAR VE KARŞILAŞILAN ENGELLER
Eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliği, konferans boyunca birçok yönden
irdelenmiştir. Ele alınan temel konulardan bazıları şunlardır:
1. Eğitimin çeşitli aşamalarında toplumsal cinsiyet eşitliği ve eğitim
düzeyleri
2. Kadınların karar alıcılar ve uygulayıcılar olarak eğitim sektörüne
katılımı
3. Okullarda ve müfredattaki toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılık
İlk olarak, ülkede toplumsal cinsiyet eşitliğinin genel durumuna ilişkin bir
değerlendirme sunmak gerekir:
Candan Fetvacı
Aydın Doğan Vakfı
Yürütme Kurulu Başkanı
20
“Türkiye’deki genç
kadınların neredeyse
yarısı okuldan, iş
hayatından uzak;
öğrenmeye, gelişmeye
en açık oldukları yılları
ev kızları, ev kadınları
olarak, çoğu zaman
ev işleriyle uğraşarak
ya da çocuk bakarak,
sosyal hayatları
aile çevreleri ve
komşularıyla kısıtlı
geçiriyorlar.”
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliğine ilişkin temel konuların bazılarında
kayda değer gelişmeler sağlanmıştır. Avrupa Konseyi’nin İstanbul
Sözleşmesi’ne ev sahipliği yapan ve bu sözleşmeyi ilk imzalayan ülkelerden
biri olan Türkiye, kız çocuklarına ve kadınlara yönelik şiddetle mücadele
etme konusundaki taahhüdünün arkasında durduğunu yinelemiştir. Bununla
birlikte, Türkiye, 2016 Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi’nde 144 ülke
arasında oldukça düşük bir sırada, 130’uncu sırada yer almıştır. Dünya
Ekonomik Forumu (2016) göstergelerine göreyse ekonomik fırsatlar ve iş
gücüne katılım açısından 129’uncu, kadınların siyasi yönden güçlenmesi
açısından 113’üncü ve eğitim düzeyi açısından 109’uncu sıradadır 1 .
1
http://www3.weforum.org/docs/GGGR16/WEF_Global_Gender_Gap_Report_2016.pdf
BM DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ ULUSLARARASI KONFERANSI
Belirli mesleklerde yer alan kadınların oranı ülkedeki kadınların durumunu
gösteren önemli bir göstergedir. Bu oranlara ilişkin bazı örnekler aşağıda
verilmektedir:
Muhtarlar
Belediye Başkanları
Savcılar
%1,3
%2,4
%7
Kaymakamlar
%10,7
Büyükelçiler
%14,3
Milletvekilleri
Yargıçlar
Türkiye’de toplumsal
cinsiyet eşitliğine
ilişkin temel konuların
bazılarında kayda değer
gelişmeler sağlanmıştır.
Avrupa Konseyi’nin
İstanbul Sözleşmesi’ne
ev sahipliği yapan
ve bu sözleşmeyi ilk
imzalayan ülkelerden
biri olan Türkiye,
kız çocuklarına ve
kadınlara yönelik
şiddetle mücadele
etme konusundaki
taahhüdünün
arkasında durduğunu
yinelemiştir.
%14,7
%36,9
(Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu, İstatistiklerle Kadın 2014; KADER Mart 2016)
KAPSAYICI VE KALITELI EĞITIM ILE ÇOCUK YAŞTA EVLILIĞE SON
21
II. EĞITIMDE TOPLUMSAL CINSIYET EŞITLIĞI: ELDE EDILEN BAŞARILAR VE KARŞILAŞILAN ENGELLER
Türkiye’de zorunlu
eğitim 12 yıllık bir
süreyi kapsasa da kız
çocuklarının okullaşma
oranları hâlâ %100’ün
altındadır. 2000 yılında
Dakar Konferansı’nda
belirlenen okullaşma
oranı hedefi ise
%100’dü. Türkiye’de
okulu bırakma
ve devamsızlık
oranlarındaki başarı da
belirlenen hedeflerin
altında kalmıştır.
22
Eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliğiyle ilgili olarak, Konferans katılımcıları,
çocuklara sağlanan eğitim fırsatları açısından, özellikle de ilköğretim
düzeyinde, Türkiye’nin toplumsal cinsiyet eşitliği hedeflerine ulaşmış olduğu
konusunda hemfikirdir. Aydın Doğan Vakfı Yürütme Kurulu Başkanı Candan
Fetvacı on yıl önce her on kız çocuğundan birinin eğitim hakkından yoksun
olduğunu; bugün ise neredeyse tüm kız çocuklarının ilköğretime erişiminin
sağlandığını belirtmiştir. Kız çocuklarının ortaokula kayıt oranı da hızla
artmıştır; fakat bu oran bazı illerde erkek çocuklarının kayıt oranına kıyasla
hâlâ oldukça düşüktür. Candan Fetvacı’nın da vurguladığı üzere, Türkiye’de
zorunlu eğitim 12 yıllık bir süreyi kapsasa da kız çocuklarının okullaşma
oranları hâlâ %100’ün altındadır. 2000 yılında Dakar Konferansı’nda belirlenen
okullaşma oranı hedefi ise %100’dü. Türkiye’de okulu bırakma ve devamsızlık
oranlarındaki başarı da belirlenen hedeflerin altında kalmıştır.
Öte yandan, okullulaşma genç kadınların kendiliğinden beceri kazandıkları,
toplumsal katılımlarının arttığı ve güçlendikleri anlamına da gelmeyebilir.
2013 yılındaki OECD verilerine göre 15-29 yaşları arasındaki kadınların yüzde
45’i bir işte çalışmamakta, mesleki ya da örgün eğitim programına da
devam etmemektedir. Bu oran erkeklerde yüzde 18’dir. Candan Fetvacı’nın
da açıkladığı üzere, çok sayıda kız çocuğunun ve kadının potansiyeli
kullanılmadan heba olmaktadır.
(Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu, İstatistiklerle Kadın 2014; KADER Mart 2016)
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
BM DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ ULUSLARARASI KONFERANSI
2013 yılındaki OECD
verilerine göre 15-29
yaşları arasındaki
kadınların yüzde 45’i
bir işte çalışmamakta,
mesleki ya da örgün
eğitim programına da
devam etmemektedir.
Bu oran erkeklerde
yüzde 18’dir.
Katılımcılar, eğitimde fırsat eşitliği ve eğitim düzeyleriyle ilgili verileri
de analiz etmiştir. Analiz edilen temel veriler aşağıdaki tablolarda
özetlenmektedir:
Tablo 1
ERKEK VE KADIN EĞITIM DÜZEYLERI
23
EĞITIM DÜZEYI
TOPLAM
ERKEK
KADIN
Okuma yazma
bilmeyenler
2.644.144
452.277
2.191.867 (%83)
Okuma yazma
bilip örgün eğitim
programından mezun
olmayanlar
8.697.753
3.689.832
5.007.921 (%58)
İlköğretim mezunu
(1.-5. sınıflar)
19.825.078
8.903.202
10.921.876 (%55)
İlköğretim mezunu
(1.-8. sınıflar)
10.690.444
5.314.047
4.009.122 (%38)
Ortaokul mezunu
7.269.584
4.130.893
3.138.691 (%43)
12.990.847
7.436.617
5.554.230 (%43)
8.340.145
4.606.778
3.733.367 (%45)
641.210
372.049
269.161 (%41)
Doktora
168.211
100.940
67.271 (%40)
Bilinmiyor
597.642
297.439
300.203 (%50)
TOPLAM
70.497.783
35.304.074
35.193.709 (%50)
Lise mezunu
Üniversite veya diğer
dengi yükseköğrenim
kurumu mezunu
Yüksek Lisans
Kaynak: TÜİK ADNS Eğitim, Kültür ve Spor Veri Tabanı 2015 sonuçları,
Konferans’ta Prof. Gülsün Sağlamer tarafından sunulmuştur.
KAPSAYICI VE KALITELI EĞITIM ILE ÇOCUK YAŞTA EVLILIĞE SON
II. EĞITIMDE TOPLUMSAL CINSIYET EŞITLIĞI: ELDE EDILEN BAŞARILAR VE KARŞILAŞILAN ENGELLER
Tablo 2
İLKÖĞRETIM, ORTAÖĞRETIM VE YÜKSEKÖĞRENIME KAYIT ORANLARI
Eğitimde toplumsal
cinsiyet eşitliğiyle
ilgili olarak, Konferans
katılımcıları, çocuklara
sağlanan eğitim
fırsatları açısından,
özellikle de ilköğretim
düzeyinde, Türkiye’nin
toplumsal cinsiyet
eşitliği hedeflerine
ulaşmış olduğu
konusunda hemfikirdir.
ILKOKUL
ORTAOKUL
YIL
2012-2013
2013-2014
2014-2015
2015-2016
TOPLAM
98.86
99.57
96.30
94.87
ERKEK
98.81
99.53
96.04
94.54
KADIN
98.92
99.61
96.57
95.22
LISE
YIL
TOPLAM
ERKEK
KADIN
93.09
94.52
94.35
94.39
93.19
94.57
94.39
94.36
92.98
94.47
94.30
94.43
ERKEK
38.40
38.90
37.95
KADIN
38.61
40.93
41.10
2012-2013
2013-2014
2014-2015
2015-2016
YÜKSEKÖĞRENIM
YIL
2012-2013
2013-2014
2014-2015
2015-2016
TOPLAM
70.06
76.65
79.37
79.79
ERKEK
70.77
77.22
79.46
79.36
KADIN
69.31
76.05
79.26
80.24
YIL
2012-2013
2013-2014
2014-2015
2015-2016
TOPLAM
38.50
39.89
39.49
Kaynak: Prof. Cennet Engin Demir tarafından Konferans’ta yapılan sunumdan alınmıştır.
Tablo 3
YÜKSEKÖĞRENIM KURUMLARINDAKI ÖĞRENCI SAYISI
ÜNIVERSITE
24
TOPLAM
1.897.692
KADIN
942.554 (%49)
TOPLAM
328.594
KADIN
138.245 (%42)
ERKEK
45.535
TOPLAM
78.223
KADIN
32.688 (%41)
ERKEK
1.740.743
TOPLAM
3.200.540
1.459.797 (%45)
ERKEK
955.138
YÜKSEK LISANS
ERKEK
190.349
DOKTORA
TOPLAM
Kaynak: Gülsün Sağlamer, IDGC Konferansı’nda yapılan sunum.
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
KADIN
BM DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ ULUSLARARASI KONFERANSI
Lise Mezunlarının Cinsiyete Göre Dağılımı
(Kadın Sayısı)
5.554.230
%43
25
%57
Lise Mezunlarının Cinsiyete Göre Dağılımı
(Erkek Sayısı)
7.436.617
Kaynak: TÜİK ADNS Eğitim, Kültür ve Spor Veri Tabanı 2015 sonuçları, Konferans’ta Prof. Gülsün Sağlamer tarafından sunulmuştur.
KAPSAYICI VE KALITELI EĞITIM ILE ÇOCUK YAŞTA EVLILIĞE SON
II. EĞITIMDE TOPLUMSAL CINSIYET EŞITLIĞI: ELDE EDILEN BAŞARILAR VE KARŞILAŞILAN ENGELLER
Türkiye, üniversitelerde
dikey toplumsal
cinsiyet ayrımının en
az olduğu ülkelerden
biridir. Türkiye’de kadın
profesörlerin sayısı
oldukça fazladır. Hatta
Türkiye, Avrupa’da en
çok kadın profesöre
sahip olan ülkelerden
biridir.
Prof. Cennet Engin Demir’in sunumunda verdiği bilgiye göre kız çocukların
eğitimlerinin iyileştirilmesine yönelik MEB projesi kapsamında (16 ilden
2682 kişiyle yapılan görüşmeler sonucunda) şu bulgu elde edilmiştir: Kız
çocuklarının okullulaşma ve devam oranlarının düşük olmasının en temel
nedenleri sosyo-kültürel faktörlerdir. Bu faktörleri okullarla ilgili nedenler,
ailelerin algıları, ekonomik nedenler, şahsi nedenler ve siyasi nedenler
takip etmektedir1. Yukarıda belirtilen sosyo-kültürel faktörler arasında
geleneksel toplumsal yapısı ve toplumsal cinsiyete ilişkin kalıp yargılar da yer
almaktadır.
1
http://kizlarinegitimi.meb.gov.tr/KEP I/files/img/2012.11.02_b.1.3_consolidated_report_revised_final.pdf
Kadınların eğitim sektörüne katılımı da eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliğini
daha iyi anlayabilmek açısından önemli bir göstergedir. Mayyada AbuJaber de eğitimde toplumsal cinsiyet eşitsizliğine ilişkin bir örnek vermiştir.
Ürdün’de yapılan bir analizin sonuçlarına göre, sahada çalışan (öğretmenler
de dâhil) Eğitim Bakanlığı personelinin çoğu kadındır fakat merkezdeki karar
alıcıların hepsi erkektir.
Prof. Dr. Gülsün Sağlamer’in aktardığı verilere göre, Türkiye, üniversitelerde
dikey toplumsal cinsiyet ayrımının en az olduğu ülkelerden biridir. Türkiye’de
kadın profesörlerin sayısı oldukça fazladır. Hatta Türkiye, Avrupa’da en çok
kadın profesöre sahip olan ülkelerden biridir.
26
Tablo 4
ÜNIVERSITELERDEKI AKADEMIK POZISYONLARA GÖRE KADIN VE
ERKEK AKADEMISYEN ORANLARI
PROFESÖR
DOÇENT
DOKTOR
YARDIMCI
DOÇENT
DOKTOR
ARAŞTIRMA
GÖREVLISI
Erkek
12.544
8.022
16.477
21.519
Kadın
5.694 (%31,2)
4.273 (%34,8)
10.283 (%38,4)
20.891 (%49,3)
18.238
12.295
26.760
42.410
TOPLAM
Okul müfredatı ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile ilgili olarak,
AbuJaber tarafından sunulan verilere göre, müfredatta, özellikle de üst
sınıfların müfredatlarında, yer alan mesajlarla öğrenciler toplumsal cinsiyet
ayrımcılığını içselleştirmektedir. Örneğin, ders kitaplarında liderlerin %85,6’sı
erkek, sadece %14,4’ü kadındır. Öğrencilere verilen mesaj şudur: Ev dışında
çalışan kadınlar ailenin bütünlüğüne zarar verebilir ve değerler sisteminin
değişmesine yol açar. Bu sistemde, kız çocukları evliliğe hazırlanırken erkek
çocukları işgücü piyasası için hazırlanmaktadır.
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
BM DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ ULUSLARARASI KONFERANSI
Benzer şekilde, Doç. Dr. Yasemin Esen de Türkiye’deki ders kitaplarında
toplumsal cinsiyet rollerinin onaylandığını ve yeniden üretildiğini tespit
etmektedir. Esen, okullardaki fiziksel yapıların ve bazı uygulamaların
toplumsal cinsiyete ilişkin kalıp yargıları nasıl şekillendirdiğini ve yeniden
ürettiğini de açıklamıştır. Bu yeniden üretim, aşağıdakiler aracılığıyla
gerçekleşmektedir:
•
•
•
•
Sınıfların, tuvaletlerin, okul bahçelerinin vb. tasarımı
Kız ve erkek çocukları için farklı oyun ve sosyalleşme alanları
Sınıflardaki oturma düzenleri
Sınıfta kız ve erkek çocuklarına yüklenen sorumluluklar ve roller
Konferans katılımcıları; Türkiye’de eğitim eşitliğini sağlamaya çalışırken
karşılaşılan ve yukarıda özetlenen engelleri göz önünde bulundurarak
bu konudaki çabaların okullaşma oranını arttırmanın ötesine geçmesi
gerektiğini vurgulamışlardır. Aydın Doğan Vakfı Yürütme Kurulu Başkanı
Candan Fetvacı’nın da belirttiği üzere, okullarda toplumsal cinsiyet rollerinin
yeniden üretilmesine engel olmamız gerekir. Bunun yanı sıra, amacımız, kız
çocuklarının okuldan çalışma hayatına geçiş oranlarını arttırmak ve kızları
en üretken yıllarında güçlendiren dönüştürücü bir eğitim sistemi inşa etmek
olmalıdır.
Konferans katılımcıları;
Türkiye’de eğitim
eşitliğini sağlamaya
çalışırken karşılaşılan
ve özetlenen
engelleri göz önünde
bulundurarak bu
konudaki çabaların
okullaşma oranını
arttırmanın ötesine
geçmesi gerektiğini
vurgulamışlardır.
27
KAPSAYICI VE KALITELI EĞITIM ILE ÇOCUK YAŞTA EVLILIĞE SON
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
III. ÇOCUK YAŞTA EVLILIK: KIZLARIN EĞITIMININ
ÖNÜNDEKI KRITIK ENGEL
29
KAPSAYICI VE KALITELI EĞITIM ILE ÇOCUK YAŞTA EVLILIĞE SON
III. ÇOCUK YAŞTA EVLILIK: KIZLARIN EĞITIMININ ÖNÜNDEKI KRITIK ENGEL
İlk evlenme yaşı
ortalaması dünya
çapında yavaş yavaş
artmaktadır. Öte
yandan, bu gelişme,
temelde yüksek gelirli
ailelerin kız çocukları
ile sınırlı kalmaktadır.
Toplumun tüm
kesimleri daha yoğun
ve sürekli bir çaba
göstermediği takdirde,
bu durum milyonlarca
kız çocuğunun kalıcı
zarar görmesine neden
olabilir.
30
Çocuk yaşta evlilik, bilhassa kız çocuklarını etkilemekte, kızların eşlerini
seçme ve geleceklerini belirleme haklarını ellerinden almakta, hem kız
çocukları ve genç kadınlar hem de onların çocukları ve yaşadıkları topluluklar
için toplumsal, psikolojik, ekonomik yönlerden ve sağlıkları açısından
yıkıcı sonuçlar doğurmaktadır. Katılımcılar; eğitim düzeyi ve çocuk yaşta
evlilik arasında karşılıklı bir ilişki bulunduğunu vurgulamışlardır. Okullaşma
düzeyi düşük olan kız çocuklarının erken yaşta evlenme olasılığının daha
yüksek olduğu ve çocuk yaşta evliliğin kızların eğitimini sonlandırdığı
dünyanın birçok yerinde belgelerle kanıtlanmış bir gerçektir. Buna karşılık,
ortaöğretime devam eden kızların çocuk yaşta evlilik yapma ihtimaliyse altı
kat daha azdır1. Dolayısıyla, eğitim, kızları korumak ve çocuk yaşta evliliği
önlemek için en iyi stratejilerden biridir.
1
United Nations Population Fund [UNFPA] (2012), “Marrying Too Young. End Child Marriage”, Available at:
http://www.unfpa.org/sites/default/files/pub-pdf/MarryingTooYoung.pdf
Konferans katılımcılarının da belirttiği üzere, ilk evlenme yaşı ortalaması
dünya çapında yavaş yavaş artmaktadır. Öte yandan, bu gelişme, temelde
yüksek gelirli ailelerin kız çocukları ile sınırlı kalmaktadır. Toplumun tüm
kesimleri daha yoğun ve sürekli bir çaba göstermediği takdirde, bu durum
milyonlarca kız çocuğunun kalıcı zarar görmesine neden olabilir. UNICEF
Türkiye Temsilcisi Philippe Duamelle’in belirttiği üzere, dünyada her yıl 18
yaşından küçük 15 milyon kız evlenmektedir. Çocuk yaşta evlilik uygulaması
gittikçe azalsa dahi, bu konuda kaydedilen gelişme, bölgeler ve ülkeler
arasında eşit bir şekilde dağılmamıştır. Ciddi bir değişiklik olmadığı takdirde,
bu sayılar artmaya devam edecektir.
Çocuk yaşta evlilik, Türkiye’deki temel sorunlardan biri olmaya devam
etmektedir. 2013 tarihli Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması’na göre 2549 yaş arasındaki kadınların %22’si 18 yaşına gelmeden evlenmiştir. 20-24
yaşları arasındaki kadınlar arasında ise bu oran %14,7’dir (Bu orana 15 yaşına
kadar evlenmiş olan %1,1 de dâhildir). UNICEF Türkiye Temsilcisi Philippe
Duamelle’in de vurguladığı üzere, Türkiye’de geçtiğimiz on-yirmi yılda sağlık
ve eğitim alanında önemli gelişmeler kaydedilmiş olsa da bu rakamlar, kız
çocuklarının evlenmek yerine eğitimlerine devam etmeleri için daha fazla
çaba göstermek gerektiğini ortaya koymaktadır.
Katılımcılar; çocuk yaşta evliliğe yol açan çok sayıda toplumsal ve yapısal
faktörün bulunduğunu belirtmişlerdir. Bunlar yandaki şekilde özetlenebilir:
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
BM DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ ULUSLARARASI KONFERANSI
• Toplumsal normlar: Çocuk yaşta evliliğe ilişkin “toplumsal normlar”
şunlara işaret etmektedir: genel toplumsal normlar (çocuk yaşta evliliğin
“herkes tarafından yapılan”, “normal” ve “kabul edilebilir” bir uygulama
olarak algılanması; aileler, çocuklar ve topluluklar tarafından bu şekilde
kabul edilmesi), zararlı kültürel uygulamalar (“Berdel” ya da “beşik
kertmesi” gibi uygulamalar) veya toplumsal cinsiyete ilişkin normlar
(örneğin bir eş ve anne olarak kadınlara atfedilen değerler, cinsellikle ilgili
tabular, kadınların cinselliği üzerindeki toplumsal kontrol vb.). Doç. Dr.
Golnar Mehran’ın da açıkladığı üzere bu toplumsal normların kökeninde şu
ortak anlayış da yatmaktadır: “Kızlar ne kadar okurlarsa okusunlar, sonunda
evlenecekler ve eğitimlerini hayata geçirmeyecekler.” Mehran, bazı ailelerin
bu anlayıştan dolayı kız çocuklarının eğitimine yatırım yapmadıklarını
belirtmiştir.
• Kadınlara yönelik şiddet: Kız çocukları, aile içindeki şiddetten kaçmak için
de evlenmeyi tercih edebilmektedir. Diğer yanda, aileler, kızlarını aile ya
da topluluk içerisindeki (çoğunlukla cinsel olan) şiddetten “korumak” için
evlendiriyor da olabilirler. Zira evlilik, çocuğu “koruma altına almanın” bir
yolu olarak görülmektedir.
• Eğitim fırsatlarının önündeki engeller: Eğitimle evlilik yaşının artması
arasında bir ilişki bulunduğu tespit edilmiştir. Zira eğitim, kızların hem
toplumsal yaşama katılımı hem de genel olarak sosyo-ekonomik statüleri
açısından olumlu sonuçlar doğurmaktadır.
• Mali kısıtlar: Mali sıkıntılar, insanların eğitim de dâhil olmak üzere birçok
hizmete erişimine mâni olabilmektedir. Çocuk yaşta evlilik örneğinde,
mali sebeplere, ailelerin “başlık parası” gibi uygulamalarla elde ettikleri
ekonomik avantajlar ya da hanede “besleyecek bir boğazın azalması” gibi
faktörler de dâhil edilebilir. Çocuğa daha iyi ekonomik olanaklar sağlama
isteği de mali nedenlerden biri olabilmektedir.
• Çatışmalar ve insanlık krizleri: Çatışmalar ve insani krizler çocuk yaşta
evliliğin artmasına neden olmaktadır. Zira böyle durumlarda mali sıkıntılar
artmakta, eğitim olanakları daha da azalmakta ve toplumsal cinsiyet
normları kadınları aşırı ölçüde etkileyebilmektedir.
Çocuk yaşta evlilik,
Türkiye’deki temel
sorunlardan biri olmaya
devam etmektedir.
2013 tarihli Türkiye
Nüfus ve Sağlık
Araştırması’na göre
25-49 yaş arasındaki
kadınların %22’si 18
yaşına gelmeden
evlenmiştir. 20-24
yaşları arasındaki
kadınlar arasında ise bu
oran %14,7’dir.
KAPSAYICI VE KALITELI EĞITIM ILE ÇOCUK YAŞTA EVLILIĞE SON
31
III. ÇOCUK YAŞTA EVLILIK: KIZLARIN EĞITIMININ ÖNÜNDEKI KRITIK ENGEL
18 yaşından daha küçük
yaşta evlenmiş kızların
cinsel sağlık ve üreme
sağlığıyla ilgili sıkıntı
yaşama ihtimali daha
yüksektir ve eğitim
düzeyleri de daha
düşüktür. Dolayısıyla
okuma yazma
bilmeme oranları da
yükselmekte; zorla
cinsel ilişki de dâhil
olmak üzere şiddet
görme ve istismara
uğrama ihtimalleri
artmaktadır.
32
18 yaşından daha küçük yaşta evlenmiş kızların cinsel sağlık ve üreme
sağlığıyla ilgili sıkıntı yaşama ihtimali daha yüksektir ve eğitim düzeyleri de
daha düşüktür. Dolayısıyla okuma yazma bilmeme oranları da yükselmekte;
zorla cinsel ilişki de dâhil olmak üzere şiddet görme ve istismara uğrama
ihtimalleri artmaktadır. Çocuk yaşta evlenen kızlar, iş olanaklarının kısıtlı
olması nedeniyle, daha büyük yoksulluk riskleriyle karşılaşmakta, hukuki
destek kanallarına erişimleri de kısıtlanmaktadır. Sosyal dışlanma ve psikososyal sorunlar da yaşayabilmektedirler.
İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ayşen Ufuk Sezgin çocuk yaşta evliliğin
genç kızlar üzerindeki psiko-sosyal etkileriyle ilgili ayrıntılı bir sunum
yapmıştır. Sunumunda çocuk yaşta evlilik ve çocukların cinsel istismarı
arasındaki bağ üzerinde de durmuştur. Prof. Dr. Sezgin tarafından paylaşılan
temel bulgulara göre:
•
Çocuğun cinsel istismarı çoğu zaman (%61,4) çocuk 4 ila 11 yaşları
arasında iken başlamaktadır.
•
Çocuğun cinsel istismarı tek bir kez olabildiği gibi 20 yıl gibi uzun süreler
de sürebilir.
•
Çocuğun cinsel istismarı çoğu zaman (%88,6) mağdurun evinde
gerçekleşmektedir.
•
Kız çocukların cinsel istismarı vakalarının %29’unda, erkek çocukların
istismarı vakalarının %11’inde fail, aile üyelerinden biridir.
•
Cinsel şiddete maruz kalan hem çocuklar hem de yetişkinler benzer hisler
yaşamaktadırlar. Kendilerini suçlu, kirli, değersiz ve çaresiz hissetmekte
ve utanç duymaktadırlar. Kimsenin onlara inanmayacaklarından,
konuşurlarsa zarar göreceklerinden ve suçun failinden korkmaktadırlar.
RET International’dan Nour Tlass’ın belirttiği üzere, cinsel istismar
mağdurlarına özel tedavi ve rehabilitasyon sağlamanın yolları arasında halka
açık gruplar, bireysel danışmanlık hizmetleri ve rehabilitasyona yönelik
yakın grup çalışmaları yer almaktadır. Danışanların kabul ve sevk edilme
prosedürleri, standart formlar ve onam formları kullanmak; tüm mağdurlara
yeterli, standart ve kaliteli hizmetler sunulmasını sağlamak açısından büyük
önem taşımaktadır.
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
BM DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ ULUSLARARASI KONFERANSI
Üniversite veya Dengi
Yükseköğrenim Kurumu Mezunu (Kadın Sayısı)
3.733.367
%45
ÜNIVERSITE VEYA DENGI
YÜKSEKÖĞRENIM KURUMU
MEZUNU* (KADIN & ERKEK SAYISI)
8.340.145
%55
Üniversite veya Dengi
Yükseköğrenim Kurumu Mezunu (Erkek Sayısı)
4.606.778
Kaynak: TÜİK ADNS Eğitim, Kültür ve Spor Veri Tabanı 2015 sonuçları, Konferans’ta Prof. Gülsün Sağlamer tarafından sunulmuştur.
KAPSAYICI VE KALITELI EĞITIM ILE ÇOCUK YAŞTA EVLILIĞE SON
33
III. ÇOCUK YAŞTA EVLILIK: KIZLARIN EĞITIMININ ÖNÜNDEKI KRITIK ENGEL
“Gelin Etmeyin,
Okula Gönderin”
projesi kapsamında
çocuk yaşta evlilik
vakalarının bildirilmesi
için yerel bir yardım
hattı kurulmuştur.
Proje sayesinde bu
yardım hattına ulaşan
27 kızın evlenmek
yerine eğitime devam
etmesi sağlanmıştır.
34
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
Konferans katılımcıları; çocuk yaşta evliliği tespit etmeye ve önlemeye yönelik
ulusal ve yerel girişim örnekleri de vermiştir. Bu örnekler arasında Sabancı
Vakfı’nın desteklediği projeler ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından
uygulanan projeler de bulunmaktadır. Gaziantep Büyükşehir Belediye
Başkanı ve Aile ve Sosyal Politikalar Eski Bakanı Fatma Şahin “Gelin Etmeyin,
Okula Gönderin” projeleri hakkında bilgi sunmuştur. Bu proje; devlet kurumları
ve sivil kuruluşlarının işbirliğiyle uygulanmıştır. Proje kapsamında çocuk
yaşta evlilik vakalarının bildirilmesi için yerel bir yardım hattı kurulmuştur.
Proje sayesinde bu yardım hattına ulaşan 27 kızın evlenmek yerine eğitime
devam etmesi sağlanmıştır. Belediye; çocuk yaşta evliliğin önlenmesi ve
yerel müdahalelerin güçlenmesi için UNICEF’le 2 yıllık bir çalışma planı da
imzalamıştır. Asıl hedef 18 yaşından küçük kızların evlenmesini önlemek
ve evli çocuklara sunulan destek hizmetlerini iyileştirmektir. Bu girişim
kapsamında, çocuk yaşta evliliği önlemeye yönelik temel stratejilerden biri
olarak kızların ortaöğretime devam etme oranlarını arttırmaya yönelik
çabalar da yer almaktadır.
BM DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ ULUSLARARASI KONFERANSI
Söz konusu girişim evli olan ve 18 yaşından önce evlenme riski taşıyan tüm
çocukları hedeflemektedir. Kız çocuklarına, özellikle de engelli çocuklar da
dahil olmak üzere dezavantajlı konumda olan çocuklara ve ergenlik çağındaki
genç kızlara odaklanılmaktadır. Mülteciler ve Gaziantep’te geçici koruma
altında bulunan Suriyeli çocuklar da bu kapsamda yer almaktadır. Yapılan
etkinliklerden bazıları şunlardır:
1) Veri toplama ve çocuk-merkezli analizler
• İhtiyaç tespiti ve yerel aktörlerin haritalanması
• Hizmet sağlayıcıları hedefleyen eğitim programlarının ve gerekli
materyallerin geliştirilmesi ve uygulamaya konması
• Hizmet sağlayıcılar için Standart Uygulama Rehberlerinin geliştirilmesi
2) Kapasite geliştirme
• İlde mevcut bulunan koordinasyon mekanizmasının güçlenmesi
• Okul modellerinin yanı sıra önleme ve müdahale yaklaşımının
geliştirilmesi
• Topluma ulaşmaya yönelik faaliyetler (eğitimler ve bilgi paylaşımına
yönelik)
• Ailelere, çocuklara ve hizmet sağlayıcılara yönelik kapasite artırma
faaliyetleri
• Vakaların bildirilmesi, yönetilmesi ve takibi için (acil yardım hatları da
dâhil) sistemler kurulması
“Gelin Etmeyin,
Okula Gönderin”
girişimi kız çocuklarına,
özellikle de engelli
çocuklar da dahil olmak
üzere dezavantajlı
konumda olan
çocuklara ve ergenlik
çağındaki genç kızlara
odaklanmaktadır.
Mülteciler ve
Gaziantep’te geçici
koruma altında
bulunan Suriyeli
çocuklar da bu
kapsamda yer
almaktadır.
3) Mağdurların, kız çocuklarının ve ailelerinin güçlenmesi için özel destek hizmetlerinin geliştirilmesi
• Evli çocukların (eğitim de dâhil) hizmetlere erişimini arttırmaya yönelik
uygulamalar
• Kız çocuklarının ve ailelerinin güçlenmesini hedefleyen programlar
4) Çocuk yaşta evlilikle ilgili toplumsal normları değiştirmeyi amaçlayan medya kampanyası
5) Kullanılan modellerin diğer illere de yayılması amacıyla gerçekleştirilen faaliyetler
6) Girişim kapsamında kaydedilen ilerlemeleri takip etmek için bir izleme sisteminin oluşturulması ve uygulanması.
KAPSAYICI VE KALITELI EĞITIM ILE ÇOCUK YAŞTA EVLILIĞE SON
35
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
IV. ROL MODELLER VE KIZ ÇOCUKLARININ
GÜÇLENMESINDE GENÇLERIN KATILIMI
37
KAPSAYICI VE KALITELI EĞITIM ILE ÇOCUK YAŞTA EVLILIĞE SON
IV. ROL MODELLER VE KIZ ÇOCUKLARININ GÜÇLENMESINDE GENÇLERIN KATILIMI
Geçen yıl yapılan Konferansta rol modellerin kızların güçlenmesi açısından
önemli etkiye sahip oldukları vurgulanmıştır. Bu yılki Konferansa yurtiçinden ve
yurtdışından önemli rol modeller de katılmıştır.
Muzvare Betty Makoni
38
“Kızların bizim de
geçmişte onlar gibi
olduğumuzu bilmelerini
istiyorum. Kendinizi
güçlendirmeniz sizin
de yoksulluk ve
şiddet çemberinden
kurtulmanızı
sağlayacaktır. Hiçbir kız
çocuğu mağdur olarak
doğmaz.”
Muzvare Betty Makoni genç kızlar ve genç kadınlar için önemli rol modellerden
biridir. Toplumsal cinsiyet aktivisti olan Makoni, kendisini “lidere dönüşen bir
mağdur” olarak tanımlamaktadır. Çocuk istismarı, çocuk yaşta evlilik ve çocuk
işçiliği deneyimlerini yaşamış bir kişi olarak bu deneyimlerin onun çalışmalarını
nasıl şekillendirdiğini anlatmıştır. Bu deneyimlerin onu birçok kız için bir rol
model hâline getirdiğini belirtmiştir. Makoni, okul ücretleri ödenmediği için
okuldan atılmış ve sokaklarda çalışmaya başlamıştır. Daha sonra karşına çıkan
okula dönüş fırsatı hayatını bütünüyle değiştirmiştir. Şu an Makoni’nin Girls’
Empowerment and Education Fund (Kız Çocuklarının Güçlenmesi ve Eğitimi
Fonu) adlı kuruluşu; Afrika’daki kızların üniversiteye başlamaları ve yenilikçi
stratejiler geliştirdiği projeler uygulamaları için kızlara küçük miktarlarda
hibeler sağlamaktadır. 1999 ve 2014 yılları arasında 100 bini aşkın kız çocuğu
destek almak için onun kurduğu fona başvurmuştur. Bu kızların %80’i kırsal
kökenlidir. Yaklaşık 2.000 kız mezun olduktan sonra üniversiteye devam
etmiştir. Makoni’nin de vurguladığı üzere bu tür kampanyaları belgelendirmek ve
geçmişte zorluklar yaşamış kadınlara kendi hikâyelerini anlatmaları için olanak
sağlamak, kız çocukları için rol model oluşturmak açısından kritik bir öneme
sahiptir.
Mahendra Singh Vakfı’nı 1 (MSF) kurmuş olan Monica Singh, geçmişte bir asit
saldırısına2 maruz kalmıştır. Şu an fiziksel ve cinsel istismara, asit saldırılarına,
tecavüze ve aile içi şiddete uğramış olan kadınların kendilerine güvenlerini
ve güçlerini yeniden kazanmalarına yardımcı olmakta ve ‘mağdur’ olmaktan
kurtulup kazananlara dönüşme yolunda onlara destek vermektedir. Kendi
deneyimlerini Konferans katılımcılarıyla paylaşmış, asla pes etmediğini ve hep
mücadele etmeyi tercih ettiğini vurgulamıştır. Bir moda okuluna kabul edilmek
için çok sıkı çalıştığını da anlatmıştır. Günümüzde aldığı eğitim ve babasının
da yardımları sayesinde kadın haklarını savunmaktadır. Singh’in kurduğu vakıf
bu konudaki farkındalığın yayılması için çalışmakta ve mağdurların hayatlarını
yeniden inşa etmelerine yardım etmek için danışmanlık, eğitim, tıbbi bakım ve
kariyer danışmanlığı sağlayan topluluk kaynaklarını harekete geçirmektedir.
Kızların rol modeller aracılığıyla güçlenmesiyle ilgili olarak diğer bir kurumsal
örnek de Mayyada AbuJaber tarafından verilmiştir. ‘Girls’ Education
Champions: A Global Network for Girls’ Education Leaders’ (Kızların Eğitimi
Şampiyonları: Kızların Eğitimi Liderleri için Küresel Ağ), yaklaşık 20 ülkede farklı
sektörlerde kızların eğitimi için çalışan 150’yi aşkın kadın hakları savunucusu
ile yürütülen görüşmeler sonucunda oluşturulmuştur. Bu ağdaki şampiyon
savunucular; kızların eğitimi davasına büyük bir tutku ile hizmet eden ve
küresel bir ağa katılma konusundaki güçlü isteklerini ortaya koymuş olan
kişilerdir. Kızların Eğitimi Liderleri Küresel Ağı (Global Network for Girls’
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
BM DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ ULUSLARARASI KONFERANSI
Monica Singh
Education Leaders); Brookings Enstitüsü tarafından kurulan küresel bir ağ olan
“Kızların Eğitimi Liderlerini Güçlenme Küresel Ağı”nın bir parçası olarak
kurulmuştur ve “Kızların Eğitim Liderlerinin”3 Ortadoğu ve Kuzey Afrika (MENA)
bölge merkezi olarak faaliyet göstermektedir. Bu merkez, dünyanın farklı
ülkelerinde ve toplumun çeşitli kesimlerinde kızların eğitimi için çalışan liderleri
bir araya getirmektedir. Söz konusu liderler, çalışan kadınlara ilişkin toplumsal
algıları değiştirmek için ön saflarda mücadele etmekte ve dolayısıyla genç
kızların okuldan işgücü piyasasına geçişini kolaylaştırmaktadırlar. Küresel ağ ise
liderlerin bu çabalarını güçlenmektedir. Liderlerin bilgi paylaşımı olanaklarına
ve kapasite arttırıcı faaliyetlere erişimini sağlayarak çabalarının etkisini en
üst düzeye ulaştırmaktadır. Liderler; küresel Brookings Girişimi tarafından bir
araya getirilen küresel uzman havuzundan ve dinamik bir bilgi kaynağından da
faydalanmaktadır.
1
Daha fazla bilgi için internet adresini ziyaret ediniz.
2
Monica Singh, günümüzde her yıl yaklaşık 200 asit saldırısına şahit olduğumuzu belirtmektedir. Bu
“Mağdur bir kadın değil,
güçlü bir kadındım
artık. Peki, tüm bunları
mümkün kılan neydi?
Eğitim. Sizlere mesajım
şudur: tüm genç kızlara
ve genç kadınlara
eğitim sağlayalım ki
en azından dünya
nüfusunun yarısının
hayata eşit şartlarda
katılma şansı olsun.
Onlara bir şans verin,
toplumsal cinsiyet
eşitliği için mücadele
edin, eğitim için
savaşın.”
vakaların %70,2’sinde mağdurlar kadındır ve saldırganlar genelde bu kadınlar tarafından reddedilen
erkeklerdir (“karşılıksız aşk” nedeniyle yapılan saldırılar).
3
Daha fazla bilgi için http://worldofletters.net/home-page-2/ internet adresini ziyaret ediniz.
KAPSAYICI VE KALITELI EĞITIM ILE ÇOCUK YAŞTA EVLILIĞE SON
39
IV. ROL MODELLER VE KIZ ÇOCUKLARININ GÜÇLENMESINDE GENÇLERIN KATILIMI
TIGER projesinin
temel hedefi şunu
kanıtlamaktır: kızların
temel bilgileri,
becerileri ve ilişkileri
arttıkça, bu yöntem
sayesinde kendi
hayatları üzerindeki
denetimleri de
artacaktır.
40
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
Harvard Eğitim Enstitüsü’nden Dr. Richard Rowe da genç kızların eğitimi
için ağ oluşturmaya yönelik yenilikçi bir örneği Konferans katılımcılarıyla
paylaşmıştır. TIGER (Kaplan) Projesi (These Inspiring Girls Enjoy Readingİlham Veren Bu Kızlar Okumayı Seviyor), Birleşmiş Milletler Mülteciler
Yüksek Komiserliği (BMMYK) ve International Relief & Development
(Uluslararası Yardım ve Kalkınma) kuruluşu tarafından ortaklaşa yürütülen
Açık Öğretim Programının (Open Learning Exchange (OLE) 1) bir projesidir.
TIGER projesinin hedefi; Ürdün’de Za’atari Mülteci Kampındaki genç kızlarla
yürütülen topluluk temelli, yenilikçi ve ölçeklenebilir eğitim yaklaşımının
etkinliğini göstermek ve belgelendirmektir. Program bir yandan katılımcıların
kişisel eğitim hedeflerine ulaşmalarını kolaylaştırırken diğer yandan
özgüvenlerini, farkındalıklarını ve çevreleriyle bağlantılı oldukları duygusunu
arttırmayı amaçlamaktadır. Projenin temel hedefi şunu kanıtlamaktır:
kızların temel bilgileri, becerileri ve ilişkileri arttıkça, bu yöntem sayesinde
kendi hayatları üzerindeki denetimleri de artacaktır. Proje kapsamında kısa
BM DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ ULUSLARARASI KONFERANSI
TIGER projesinin
hedefi; Ürdün’de
Za’atari Mülteci
Kampındaki genç
kızlarla yürütülen
topluluk temelli,
yenilikçi ve
ölçeklenebilir eğitim
yaklaşımının etkinliğini
göstermek ve
belgelendirmektir.
41
KAPSAYICI VE KALITELI EĞITIM ILE ÇOCUK YAŞTA EVLILIĞE SON
IV. ROL MODELLER VE KIZ ÇOCUKLARININ GÜÇLENMESINDE GENÇLERIN KATILIMI
bir süre önce yapılan değerlendirmenin sonuçlarına göre, birçok kız TIGER
programının okulda kendilerine güvenlerini arttırdığını, işbirliğine dayalı sorun
çözme becerilerini geliştirdiğini, hayatlarının birçok bölümünde TIGER’daki
akranları ve koçlarını da içeren güçlü bir sosyal ağ kurmalarına destek olduğunu
bildirmişlerdir.
Tennille Amor
42
“Müziğim benim
açımdan önemli
meseleler hakkında
konuşmak için bir
zemin olmuştur
hep. İyi bir amaç için
kullanmayacaksanız
neden bir zemininiz
olsun ki? Olumlu bir
rol model olmak ya da
olmamak arasında bir
tercih yapmak bizim
elimizde, fakat bu,
benim için bir tercih
değil; bir gereklilik. “
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
Yukarıdaki örneklerin de gösterdiği üzere, sivil toplum, halkı bilgilendirme,
rol modellerinin toplumla ilişki kurmasını sağlama, uzmanlıklarını ve başarılı
hikâyelerini görünür kılma konularında önemli bir rol oynamaktadır. Bu
doğrultuda, Aydın Doğan Vakfı Yürütme Kurulu Başkanı Candan Fetvacı sivil
toplumun görünürlüğünü arttırarak, sektörler arası ve uluslararası işbirlikleri
kurarak Türkiye’de oynaması gereken önemli rolün altını çizmiştir. Başarılı bir
işbirliği örneği olarak “Baba Beni Okula Gönder Kampanyası”2 kapsamındaki
gelişme aşamaları ve elde edilen sonuçları paylaşmıştır.
1
Daha fazla bilgi için http://www.ole.org/ internet adresini ziyaret ediniz.
2
http://bababeniokulagonder.org/
Konferansta spor, sanat ve medya sektörlerinden kadın rol modellerin önemi
de ele alınmıştır. Ünlü bir futbol hakemi olan Lale Orta eğitimi için verdiği
mücadeleyi ve Türkiye’de erkek egemen bir sektör olan futbol endüstrisindeki
hakları için yaptığı mücadeleyi katılımcılarla paylaşmıştır. Kızların sportif
etkinliklerde yer almaları için teşvik edilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Zira
spor, çocukların hem fiziksel sağlığını ve becerilerini geliştirir hem de zihinsel
gelişimlerine ve kültürel birikimlerine katkıda bulunur. Orta’nın da belirttiği
üzere eğitim ve sosyalleşme süreçlerinin ilk aşamalarında kız çocuklarından
evde kalmaları erkek çocuklarından ise dışarıda arkadaşlarıyla sosyalleşmeleri
beklenmektedir.
Ayşe Begüm Onbaşı ise genç bir jimnastikçi olarak, ailesinden aldığı
desteğin önemini vurgulamış ve sporun kendi geleceği hakkında karar verme
konusundaki güvenini arttırdığını belirtmiştir.
BM DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ ULUSLARARASI KONFERANSI
Panelde yer alan iki tanınmış sanatçı, Tuba Büyüküstün ve Murat Yıldırım,
medyanın toplumsal cinsiyet kalıplarını şekillendirme ya da dönüştürme
konusunda oynadığı önemli rolü vurgulamışlardır. Yıldırım’ın da belirttiği
üzere, medya, kadınların iş hayatında ayrımcılıkla karşılaştığı birçok
sektörden biridir. Yıldırım özellikle de televizyon programlarının kadınlığa ve
erkekliğe ilişkin olumsuz temsilleri tersine çevirmesi gerektiğini belirtmiştir.
UNICEF Türkiye’nin İyi Niyet Elçisi olan Tuba Büyüküstün, kız çocuklarının ve
genç kadınların rol modeller sayesinde kendi potansiyellerinin farkına nasıl
vardıklarına ve gerçekleştirdiklerine dair örnekler vermiştir:
Toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleyen “I’m a Girl” adlı şarkısıyla tanınan
şarkıcı/söz yazarı ve BM Kadın Gençlik Savunucusu (Champion) Tennille
Amor, rol model olmakla ilgili görüşlerini şöyle dile getirmektedir:
Özel sektörden katılımcılar da olumlu rol modellerle kızların güçlenmesine
ilişkin örnekler vermişlerdir. Orkid’in ‘kız gibi yap’ kampanyası, Türkiye
kadın millî voleybol takımına sponsor olması ve Milli Eğitim Bakanlığı
ile yürüttükleri ortak proje de bu örnekler arasında yer almaktadır. Öte
yandan, Microsoft şirketi de teknoloji sektöründeki kadınların dünyadaki kız
çocuklarına ve genç kadınlara ilham verebileceğini göstermiştir. Microsoft
Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu’nun belirttiği üzere, yirmi birinci
yüzyılda, toplumun farklı kesimleri arasında eşitliği sağlamanın en önemli
yollarından biri teknoloji ve teknoloji kullanma becerileridir. Özellikle de
Türkiye’nin çok genç bir nüfusu olduğu göz önünde bulundurulduğunda,
teknoloji yoluyla güçlenme önemli bir yöntem olabilir. Kız çocuklarının
ve kadınların teknoloji kullanımıyla ilgilenmediklerine ve bu konuda
kabiliyetlerinin bulunmadığına dair yanlış bir kanı vardır. Microsoft’un
KAGIDER (Türkiye Kadın Girişimciler Derneği) ile işbirliği içerisinde
gerçekleştirdiği kampanyalardan da bazı örnekler verilmiş ve katılımcılarla
paylaşılmıştır. Söz konusu kampanyalar, bu yanlış kanıyı düzeltmeyi ve
teknoloji kullanımı yoluyla kızları güçlenmeyi amaçlamaktadır Teknolojinin
Kadın Liderleri 1 Ödül Programı ve DigiGirlz Günü2 kampanyaları da bu
kapsamdadır.
1
Tuba Büyüküstün
“Zaman zaman
kız çocukları bana
“zor durumdayken,
şimdi Tuba olsa ne
yapardı diye kendime
soruyorum” diyor.
Bunun birazcık farkında
olmalarını sağlıyorsam,
birazcık etkim varsa
benim için bu çok
değerli.”
Ortaokul öğrencilerinden şirket yöneticilerine farklı mesleklerden ve yaşlardan 300’ü aşkın kadın ve genç
kız sekiz farklı kategoride yarışmıştır.
2
DigiGirlz; Microsoft’un küresel YouthSpark (GençKıvılcım) programının bir parçasıdır. Bu program
liseye devam eden kızlara teknoloji alanındaki kariyerler hakkında bilgi edinme, Microsoft çalışanları ve
ortaklarıyla tanışma, uygulamalı bilgisayar ve teknoloji çalıştaylarına katılma fırsatı sunmaktadır.
KAPSAYICI VE KALITELI EĞITIM ILE ÇOCUK YAŞTA EVLILIĞE SON
43
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
V. ORTAK GÖRÜŞLER VE ÖNERILER
45
KAPSAYICI VE KALITELI EĞITIM ILE ÇOCUK YAŞTA EVLILIĞE SON
V. ORTAK GÖRÜŞLER VE ÖNERILER
46
Eğitimde toplumsal
cinsiyet eşitliğini
sağlamak, Türkiye’nin
ekonomik ve sosyal
kalkınma hedeflerine
ulaşmasının en önemli
yoludur. Kızların
eğitiminin önündeki
engeller (özellikle de
geçtiğimiz yıllarda
ilköğretimden sonra
okuldan ayrılma
oranlarının yüksekliği)
kaygı vericidir ve
politika yapıcıların
bu konuda derhal
önlemler alması
gerekmektedir.
Dünya Kız Çocukları Günü Uluslararası Konferansı’na katılan panelistlerin
üzerinde anlaşmaya vardığı temel hususlar ve temel öneriler aşağıda
özetlenmiştir:
• Eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak, Türkiye’nin ekonomik
ve sosyal kalkınma hedeflerine ulaşmasının en önemli yoludur. Kızların
eğitiminin önündeki engeller (özellikle de geçtiğimiz yıllarda ilköğretimden
sonra okuldan ayrılma oranlarının yüksekliği) kaygı vericidir ve politika
yapıcıların bu konuda derhal önlemler alması gerekmektedir.
• Katılımcılar; bu yılki Dünya Kız Çocukları Günü Uluslararası Konferansı’nda
yapılan gözlem doğrulusunda, ergenlik çağındaki genç kızlar hakkında daha
ayrıntılı bilgiler ve bulgular toplanması ihtiyacından söz etmişlerdir.
Sayın Kamal Malhotra ve Sayın Philippe Duamelle; kız çocuklarına
odaklanan ve kız çocuklarıyla ilgili verilere ihtiyacımız olduğunu
vurgulamışlardır. Sorunlara çözüm bulmak ve gelişmeleri izlemek için bu
verileri kullanmamız gerekmektedir. Özellikle de aşağıdaki konularda daha
fazla bilgiye ihtiyaç vardır:
• 4+4+4 sisteminin etkisi henüz tam olarak anlaşılmış değildir. Daha
fazla veri toplanması ve sağlıklı bir değerlendirme araştırması yapılması
gerekmektedir.
• Açık öğretimi sisteminin kızların eğitimi üzerindeki etkisi de ayrıntılı
bir değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Zira bu sistem, kızların okulu
bırakma ve tam zamanlı eğitime devamsızlık oranlarındaki artışla ilgili
kaygılar yaratmaktır.
• Çocuk işçiliği (hem kızlar hem de erkekler için), çocuk yaşta evlilik
ve düşük eğitim düzeyleri arasındaki ilişki daha derinlemesine
irdelenmelidir.
• Sivil toplum kızların eğitimini arttırmak açısından temel bir rol
oynamaktadır. Devletin faaliyetlerini ve politikalarını izleme ve
yönlendirme konusundaki rolü ise daha da önemlidir. Çocuk hakları,
eğitim, kadınların ve kız çocuklarının hakları üzerinde çalışan sivil toplum
kuruluşları desteklenmelidir.
• Karma eğitim çocukların sosyal ve zihinsel gelişim sağlığı açısından
şarttır. Farklı cinsiyetten çocukların birbirlerini tanıması ve toplumsal
cinsiyetlerinden bağımsız olarak birbirlerine saygı duyması açısından büyük
bir önem taşımaktadır.
• Cinsel sağlık, üreme sağlığı ve sahip oldukları haklara ilişkin eğitim
kızların aldığı eğitimin temel bileşenleri olmalıdır.
• Çocukların sesleri daha çok duyulmalıdır. Bunun için çocukların fikirlerini
dile getirebilecekleri ve tartışmalar yürütebilecekleri çeşitli platformlar
oluşturulmalıdır.
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
BM DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ ULUSLARARASI KONFERANSI
• Toplumu harekete geçirmeye yönelik faaliyetlerde, farkındalık
etkinlikleri, geleneksel aktörler, liderler ve uygulamalar daha etkin şekilde
kullanılmalıdır.
• Özel sektör, hükümet ve sivil toplum arasındaki işbirliği kızların eğitimine
etkin ve yenilikçi müdahaleler yapılmasına olanak sağlar. Bu tür örnekler
arttırılmalıdır.
• Toplumsal değişim “tarifi”nin üç temel malzemesi vardır: zihniyetlerin
değişmesini sağlayacak kadar güçlü ve sesi çıkan bir kadın hareketi,
toplumsal cinsiyet eşitliğine inanan bir lider ve finansman. Müdahalelerin
etkili olması için ilgili paydaşlar arasında işbirliği oluşturularak söz konusu
üçlü elde edilmeye çalışılmalıdır.
Sivil toplum, kızların
eğitimini arttırmak
açısından temel bir
rol oynamaktadır.
Devletin faaliyetlerini
ve politikalarını izleme
ve yönlendirme
konusundaki rolü ise
daha da önemlidir.
Çocuk hakları, eğitim,
kadınların ve kız
çocuklarının hakları
üzerinde çalışan sivil
toplum kuruluşları
desteklenmelidir.
• Kadın CEO’lar Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliğinin en önemli
savunucuları arasında yer almaktadır. Kadın CEO’ların hem fon sağlayıcılar
hem de rol modeller olarak daha görünür olmaları sağlanmalıdır.
• Çatışma bölgeleri ve muhafazakâr çevreler de dâhil olmak üzere bazı
çevrelerde kızların eğitimi için çalışan aktivistlerin, radikal gruplar
tarafından hedef alındığı görülmektedir. Bu tür durumlar için sosyal medya,
bilişim ve iletişim teknolojilerinin kullanımı da dâhil olmak üzere daha
yenilikçi müdahale yöntemleri önerilmektedir.
• Çocukların cinsel istismarını önlemeye ve vaka yönetimine ilişkin olarak
ifade edilen bazı özel önerilerse şunlardır:
• Çocuklara kendilerini serbestçe ifade edebilecekleri alanlar
sağlanmalıdır.
• Çocuklara hizmet sağlayan profesyoneller çocuk istismarının önlenmesi
hakkında yeterli eğitime ve becerilere sahip olmalıdır.
• Yasal kovuşturmalar ve dava süreçleriyle ilgili eksiklikler giderilmelidir.
• Tüm toplumun bu konudaki hassasiyeti ve farkındalığı genel olarak
arttırılmalıdır.
• Çok-disiplinli bir yaklaşım gereklidir.
• Tedavi ve rehabilitasyon konusunda uzmanlaşmış merkezler olmalıdır.
• Çocuk istismarını önlemek için çalışan STK’lar tanınmalı ve
desteklenmelidir.
KAPSAYICI VE KALITELI EĞITIM ILE ÇOCUK YAŞTA EVLILIĞE SON
47
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
EK 1. KONFERANS PROGRAMI
49
KAPSAYICI VE KALITELI EĞITIM ILE ÇOCUK YAŞTA EVLILIĞE SON
EK 1. KONFERANS PROGRAMI
BM DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ 2016
ULUSLARARASI KONFERANS, 11 Ekim 2016 – Hilton Istanbul Bosphorus
Tema: “Güçlü Kızlar, Güçlü Yarınlar: Kapsayıcı ve Kaliteli Eğitim ile Çocuk Yaşta Evliliğe Son”
8-9 Ekim 2016
09:30-17:00 Gençlerin Sesi-Çalıştay
11 Ekim 2016
08:45- 09:15
Kayıt
09:15- 09:45
Açılış Konuşmaları (Sunucu: Gözde Atasoy Kökçü, Kanal D):
Hanzade Doğan Boyner, Aydın Doğan Vakfı Başkanı
Kamal Malhotra, BM Mukim Koordinatör
09:45- 10:30
Konferans Ana Konuşmacıları:
Philippe Duamelle, Türkiye Temsilcisi, UNICEF
Lesley Abdela, Kadın Hakları ve Temsili Uzmanı
Becky Anderson, CNN International
10:30- 10:45
50
Ara
10:45- 12:00
PANEL A: 2030’a Bakış; Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve Kız Çocuklarının Güçlenmesi
Moderatör: Ahu Özyurt, CNN Türk
Panelistler;
1. İyi Örnekler: Çocuk Yaşta Evliliklerin Önlenmesinde Yerel Girişimler, Fatma Şahin, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı
2. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve Kız Çocuklarının Güçlenmesi, Monica Singh, Mhandra Singh Vakfı
3. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve Türkiye: Kız Çocuklarının Eğitimi, Prof. Dr. Gülsün Sağlamer, Avrupa Kadın Rektörler Derneği
4. Daha Güçlü Kız Çocukları için 21. Yüzyıl Becerileri, Mayyada Abu Jaber, World of Letters
5. Kız Çocuklarının Eğitimi ve Sivil Toplumun Rolü, Candan Fetvacı, Aydın Doğan Vakfı
6. Değişen Bağlam ve Geleceğe Yansımaları; Yeni Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Hedef 5- Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, Ingibjorg Solrun Gisladottir, BM Kadın Birimi Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü ve Türkiye Temsilcisi
12:00-12:15Ara
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
BM DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ ULUSLARARASI KONFERANSI
Çocuk Evliliğiyle Mücadele Üzerine Kısa Film Gösterimi: “ZAROK”
12:15- 13:15
PANEL B: Özel Sektör ve Hayırsever Yardımları: Kız Çocuklarının Güçlenmesinde İyi Uygulama Örnekleri
Moderatör: Hakan Çelik, CNN Türk
Panelistler;
1. Kız Çocuklarının Gelişimi için Özel Sektör ile İşbirliği, Alanna Armitage, UNFPA, Doğu Avrupa ve Orta Asya Bölge Ofisi
2. Teknolojide Kadın Liderler, Murat Kansu, Microsoft Türkiye, Genel Müdür
3. Ekonomik Bağımsızlık ile Çocuk Evliliklerinin Engellenmesi, Zerrin Koyunsağan, Sabancı Vakfı Genel Müdürü
4. Birlikte Daha Güçlü, Tankut Turnaoğlu, P&G, Türkiye ve Kafkasya CEO
5. Nar Taneleri, İdil Türkmenoğlu, Boyner Holding, Başkan Yardımcısı
13:15- 14:15
Öğle Yemeği
14:15- 15:15
PANEL C: Sessizliğini Boz - Çocuk Evliliği: Kız Çocuklarının Okullaştırılmasının ve Eğitimde Cinsiyet Eşitliğinin Önündeki Kritik Engel
Moderatör: Göksel Göksu, CNN Türk
Panelistler;
1. Kız Çocukları Ağı, Muzvare Betty Makoni, Zimbabwe
2. Çocuk Evliliği ve Cinsel İstismar: Cinsel İstismara Maruz Kalmış Çocukların Travma Sonrası Yaşadıkları. Prof. Dr. Ayşen Ufuk Sezgin, İstanbul Üniversitesi
3. Sosyal Norm Değişiklikleri İçin Kilit Unsur: Erkeklerin Katılımı, Mohammed Bakhreiba, Call of Culture
4. İran’da Kırsal ve Göçebe Topluluklarda Kız Çocuklarının Eğitimi Önündeki Engeller, Doç. Dr. Golnar Mehran, Alzahra Üniversitesi
15:15- 15:30
Ara
51
KAPSAYICI VE KALITELI EĞITIM ILE ÇOCUK YAŞTA EVLILIĞE SON
EK 1. KONFERANS PROGRAMI
15:30- 16:30 PANEL D: “Aydınlık bir Geleceğin İnşası”: Eğitim Herkesin Hakkı
Moderatör: Şirin Payzın, CNN Türk
Panelistler;
1. Dağılmış Toplumlarda Öğrenciler için Gelişen Teknolojiler, Dr. Richard Rowe, Open Learning Exchange
2. Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği: Politika ve Uygulamaların İncelenmesi, Prof. Dr. Cennet Engin Demir, ODTÜ
3. İnsani Kriz ve Gençlerin Yaşamına Etkisi: Mülteci Kız Çocukları, Nour Tlass, RET International
4. Acil Durumlarda Gençler için Kapsayıcı Yaklaşımların Benimsenmesi, Adalet Budak Akbaş, GAP
5. Eğitim Süreçlerinde Cinsiyet Ayrımcılığı: Okulda Neler Oluyor?, Doç. Dr. Yasemin Esen, Ankara Üniversitesi
16:30 - 16:50
Ara
Çocuk Evliliğiyle Mücadele Üzerine Kısa Film Gösterimi: “ZAROK”
16:50 - 17:50
Kız Çocuklarının Sesi: Ünlülerin Buluşması
Gençlerin Katılımı ve Güçlü Bir Nesil Yetiştirilmesi
Moderatör: Şirin Payzın
1. Tuba Büyüküstün, UNICEF İyi Niyet Elçisi
2. Lale Orta, Futbol Hakemi
3. Ayşe Begüm Onbaşı, Jimnastikçi
4. Murat Yıldırım, Aktör
5. Tennille Amor, Müzisyen, I am a girl *
*Bu panelde, Tennille Amor tarafından bir performans sergilenecektir.
52
17:50Kapanış
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
BM DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ ULUSLARARASI KONFERANSI
53
KAPSAYICI VE KALITELI EĞITIM ILE ÇOCUK YAŞTA EVLILIĞE SON
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
EK 2. GENÇLIK DEKLARASYONU
55
KAPSAYICI VE KALITELI EĞITIM ILE ÇOCUK YAŞTA EVLILIĞE SON
EK 2. GENÇLIK DEKLARASYONU
KIZ ÇOCUKLARININ GÜÇLENMESİ VE SOSYAL UYUM ÇALIŞTAYI
GENÇLERİN SONUÇ BİLDİRGESİ
8-9 Ekim 2016
İstanbul
11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü Konferansı için Türkiye’nin çeşitli illerinden 42 çocuk bir araya geldik. İki gün
boyunca haklarımızı konuştuk; kız çocuklarının içinde bulunduğu durumu ve neler yapabileceğimizi tartıştık.
Toplantımızı hem kızlar, hem erkekler bir arada yaptık. Çünkü kız çocuklarının güçlenmesi, kızları olduğu kadar
erkekleri de ilgilendiren bir konu. Peki, bu iki gün nasıl geçti? Öncelikle çocuk haklarını inceledik. Bunlar içinde kız
çocuklarının haklarının neler olduğunu tartıştık. Çeşitli oyunlar yoluyla, çocukların sosyal hayata ve kararlara katılımını
tartıştık. Kız çocuklarının katılımı önünde ne gibi engeller olduğuna baktık. Kız çocukları ile ilgili medyada çıkan
haberleri inceledik. Haberleri drama oyunlarına ve şiirlere dönüştürdük. Tüm grup hep birlikte bir kız çocuğunun
hikayesini yazdık ve bu hikaye üzerinden çalıştayda üzerinde duracağımız ana başlıkları çıkarttık. Bu başlıkları az
sonra sizinle paylaşacağız. Bu konular üzerinde internet taraması yaptık ve bunları sunduk. En sonda da tüm çalıştay
boyunca öğrendiklerimizi, tartıştıklarımızı bir bildiri olarak sizler için özetledik. Bu sunumu hangi arkadaşlarımızın
yapacağına ise kendi aramızda bir oylama yaparak karar verdik.
Şimdi çalıştayımız sonucunda çıkan önerileri sizlerle paylaşmak ve sizden destek almak istiyoruz.
Biz çocuklar ve gençler, karşımıza çıkan ana sorunları şöyle özetledik:
56
1. Birincisi, çocuk yaşta yapılan evlilikler
Kız çocuklarının en büyük rüyası ve oyun konusu olan evcilik, çocuk yaşta evlendirilme yüzünden kabusa dönüşüyor.
Çocuklar, bazen aile baskısı ile, bazen maddi sıkıntılar yüzünden, töreler ve geleneklerin etkisiyle, bazen de savaş ve
göç koşulları yüzünden evlendiriliyor. Evlendirilen çocukların eğitimleri yarıda kalıyor. Evlendirilen çocuklar daha fazla
baskı ve şiddete maruz kalıp, yaşam boyu daha fazla fırsat eşitsizliği yaşıyorlar. Tüm bu nedenlerle biz çocuklar ve
gençler, kendi rızası olmaksızın aile baskısıyla zorla evlendirilmenin kız çocuklarına yapılan en büyük şiddet olduğunu
düşünüyoruz.
2. Üzerinde durduğumuz ikinci önemli konu: istismar ve güvenlik problemleri
Günümüzde özellikle kız çocukları, toplumsal yaşamda ve eğitim yaşamında çeşitli istismarlara ve güvenlik
problemlerine maruz kalıyor, hatta gündelik yaşamda, yolda, otobüste tacize uğrayabiliyorlar. Maalesef bazen
toplumun da bu duruma kayıtsız kaldığını görüyoruz. Kızlara yönelik cinsel ayrımcılık ve kızların cinsel obje gibi
görülmesi kabul edilemez bir durumdur. Bizler bu tür tehditlere karşı korunduğumuzu bilmek ve gündüzleri de
geceleri de sokaklarda güvenle dolaşabilmek istiyoruz. İstismarla karşılaştığımızda bunu okulumuzda güvenle
anlatabilmek istiyoruz. Anlattığımızda bize inanan ve destek olan yetişkinlerin olduğunu bilmek istiyoruz.
3. Tespit ettiğimiz önemli sorunlardan biri de eğitimsizlik
Kız çocuklarının eğitiminin önündeki engellere baktığımızda, en önemli neden olarak toplum baskısını görüyoruz.
‘Kız çocuğu okusa da okumasa da nasıl olsa evlenip çocuklarına bakacaktır; o yüzden eğitim almasına gerek yoktur’
düşüncesi kız çocuklarının okulu yarıda bırakmasına ve bazen de evlendirilmesine neden olabiliyor. Karma eğitimin kız
çocukları için uygun olmadığı şeklindeki düşünce de kız çocuklarının eğitime devam edememesine sebep oluyor.
4. Bir başka önemli sorunumuz yoksulluk kaynaklı sorunlar
Ailede anne veya babanın işsizlik sorunu yaşaması, hızlı nüfus artışı, göç ve yoksulluk gibi nedenler çocukların
olumsuzluklarla karşılaşmasına neden oluyor. Yoksulluk çocukların çalıştırılmasına sebep olabiliyor.
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
BM DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ ULUSLARARASI KONFERANSI
Kız çocukları ya kardeşlerine bakıyor, ya temizliğe gitmek zorunda kalıyor, ya da ailesine yük olmamak için
evlendiriliyor. Her erkek hem de kız çocuklarının eğitim hakkı, yoksulluk sebebiyle engellenebiliyor.
5. Çocuklar ve gençler olarak karşılaştığımız en önemli sorunlardan biri de şiddet
Yalnızca fiziksel değil, psikolojik, duygusal, ekonomik zarar veren her türlü davranışın şiddet olduğunu vurgulamak
istiyoruz. Şiddet, karşımıza birçok farklı şekilde çıkıyor. Örneğin kızlara yönelik cinsel tacizin daha fazla olması, aile
içi şiddette anne babanın öfkesini kız çocuklardan çıkarması, kızların ekonomik olarak yoksun bırakılması, sosyal
medyada karşılaştığımız dijital şiddet gibi.
6. Toplumdaki Cinsiyet Ayrımcılığı da biz çocuklar ve gençlerin karşısındaki en önemli sorunlardan biri
Ataerkil toplum yapısı yüzünden kız çocuklarının evdeki sorumluluklarının erkek çocuklara göre ağır olduğunu
görüyoruz. Toplumda erkeklerin ihtiyaçları öncelikli olarak düşünülürken, kadınların ve kız çocuklarının ihtiyaçları ikinci
planda görülüyor. Gelenek ve göreneklerin erkeklerden yana olduğunu, toplumdaki kadın imajının olumlu olmadığını
ve değişmesi gerektiğini vurgulamak istiyoruz.
Biz çocuk ve gençler olarak bütün bu sorunların çözümü için siz büyüklerimizin aşağıdaki önerilerimizi dikkate
almanızı bekliyoruz:
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Öncelikle çocuklar, toplumun zayıf halkası olarak değil, birer birey olarak algılanmalı.
Kızlar da başarılı olabileceklerine inanmalı, inandırılmalı
Kızlar yeteneklerini keşfetmeleri ve daha özgüvenli olmaları için bilinçlendirilmeli
Kızların her ortamda katılımlarını arttırmak için özel programlar olmalı
Aileler, çocuklarını büyütmek konusunda eğitim almalı
Çocuklarla çalışan herkes cinsiyet eşitliği eğitimi almalı
Kızların okula gönderilmesi için ailelere maddi destek sağlanmalı ve bu aileler yakından takip edilmeli
Kızları güçlendirmek amaçlı sosyal sorumluluk programlarına öncelik verilmeli
Kız çocuklarını destekleyen ve onları koruyan kanunlar olmalı, bunları uygulamayanlara cezalar ve yaptırımlar
getirilmeli
Karma eğitim sistemi devam etmeli
Okullarda toplumsal cinsiyet dersi konulmalı
Ders kitapları toplumsal cinsiyet açısından tekrar gözden geçirilmeli
Göçlerin azaltılması için ailelere oldukları yerde iş olanağı sağlanmalı
Aile göç edecekse çocuğun da fikri alınmalı
Toplu taşıma araçlarında kızların güvenle yolculuk yapması için gerekli önlemeler alınmalı
Yurtlarda çalışacak görevliler işe alınırken özel testlerden geçirilmeli
Aileler için ücretsiz aile psikoloğu olmalı
Kızlara destek olmak için ücretsiz yardım hatları olmalı
Toplumsal politikalarda kız erkek eşitliği gözetilmeli
Parti programlarında kız çocuklarına yönelik özel maddeler olmalı
Kız çocukları siyasete ve dine malzeme yapılmamalı
Doğu ve batı arasındaki kültürel farklılıklar azaltılmalı
Medya çalışanları toplumsal cinsiyet konusunda bilinçlendirilmeli ve kızlara yönelik haberlerde pozitif mesajlar
kullanılmalı
Kız çocuklarının güçlenmesi ve toplumda pozitif bir imaja sahip olmaları için
TOPLUMSAL KAMPANYA BAŞLATILMALI
Biz çocuklar ve gençlere bu Konferansta görüşlerimizi sunabileceğimiz bir fırsat verdiğiniz için
çok teşekkür ederiz.
KAPSAYICI VE KALITELI EĞITIM ILE ÇOCUK YAŞTA EVLILIĞE SON
57
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
EK 3. KONFERANSIN MEDYADAKI YANSIMALARI
59
KAPSAYICI VE KALITELI EĞITIM ILE ÇOCUK YAŞTA EVLILIĞE SON
EK 3. KONFERANSIN MEDYADAKI YANSIMALARI1
Aydın Doğan Vakfı; ulusal basında, televizyonda ve çevrimiçi medyada konferansla ilgili çıkan haberler hakkında
konferans sonrası bir analiz gerçekleştirmiştir. Bu yılki Konferansın geçtiğimiz yıl yapılan Konferansa kıyasla medyada
daha büyük bir yankı uyandırdığı tespit edilmiştir.
Konferansla ilgili bilgiler; 41 gazete haberinde, 272 çevrimiçi medya kanalında ve 21 televizyon programında yer almış
ve 20 milyonu aşkın kişiye ulaştırılmıştır.
Konferansta ele alınan konularla ilgili halka bilgi veren temel kanallar aşağıdaki gibidir:
Televizyon
Çevrim İçi Medya
%6,3
%81,4
Yazılı Basın
%12,3
60
Bu haberlerde ve makalelerde vurgulanan temel konular aşağıda listelenmektedir:
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
1
Yetişkinlerin çocuklar için bir araya gelmesi
Kızların eğitiminin desteklenmesi
Kızların kendilerine olan güvenlerinin arttırılması
Çocuk yaşta evliliğin ortadan kaldırılması
Güçlü yarınlar için kızların güçlenmesi
Kızların eğitiminin ve güçlenmesinin önündeki engeller olarak ataerkil normlar
Kızların eğitimi ve güçlenmesinin önündeki engeller olarak hane içerisindeki roller
Türkiye’de genel olarak toplumsal cinsiyet eşitsizliği
Dünya barışına giden bir yol olarak toplumsal cinsiyet eşitliği
Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri açısından toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemi
Kaynak: ‘Dünya Kız Çocukları Günü Konferansı Yansıma Raporu’, Ekim 2016, UNITE İletişim
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
Fotoğraflar için;
Bünyamin Aygün,Ercan Arslan, Ozan Güzelce,
Sebati Karakurt ve Selçuk Şamiloğlu’na teşekkür ederiz.
BM Dünya
Kız Çocukları Günü
Uluslararası
Konferansı
Güçlü Kızlar,
Güçlü Yarınlar
“Kapsayıcı ve Kaliteli Eğitim ile
Çocuk Yaşta Evliliğe Son”
EKİM 2016 - İSTANBUL
Download