şigella,şarbon,su çiçeği,koli basili,klamidya,kızıl,kızamıkçık,kızamık

advertisement
ŞİGELLA
Basilli Dizanteri;Shigella; Şigelloz;
Gastroenteriti; Şigella Enteriti:
Şigella
Bağırsakların akut iltihabi hastalığıdır. Şigella bakterileri
ile meydana gelir, bu bakteriler nedeniyle ortaya çıkan barsak
enfeksiyonuna şigelloz denir. Şigella bakterileri birkaç
çeşittir:
Shigella sonnei, “Grup D” şigella, birçok şigelloz
vakasından sorumludur.
Shigella flexneri, yada “grup B” şigella,
Shigella dysenteriae tip 1 dizanteri salgınlarına neden
olan türdür.
Hastalık gıdalar ve sular ile bulaşır. Hasta insanın dışkısı
ile etrafa yayılan bakteriler sanitasyon ve hijyen
koşullarının iyi olmadığı ortamlarda sulara ve gıdalara
bulaşarak salgınlara neden olur. Bakterinin birkaç tanesi bile
hastalık yapmaya yeterlidir. Kalabalık ortamlarda, kamplarda,
bakım ve huzur evlerinde salgınlara neden olur. Hastalığın
neden olduğu dizanteri ve şiddetli barsak enfeksiyonu
yaşlılar, bebekler, çocuklar ve immün sistemi zayıf hastalar
için ölümcül olabilir.
Şigella belirtileri nelerdir?
Bakteri vücuda girdikten 1 ila 7 gün sonra şikayetler başlar.
en sık görülen şikayetler:
Ani başlayan karın ağrısı
Ani başlayan yüksek ateş,
Bol sulu, Kanlı, sümüklü ishal, ( ishal başlangıçta
suludur daha sonra kanlı – sümüklü hale gelir),
Dışkıdan sonra rahatlayamama,
Bulantı, Kusma görülür.
Hastada ishal ve su kaybına bağlı olarak tansiyon düşer, nabzı
artar, karın muayenesinde hassasiyet vardır, kan sayımında
iltihap hücreleri artar.
Şigella teşhisi nasıl konur?
Hastanın şikayetleri ve muayene bulguları teşhise yardımcı
olur. Kesin teşhis laboratuar incelemeleri ile konur.
Yukarıdaki şikayetlerin varlığında aşağıdaki testler istenir.
Hemogram ( tam kan sayımı),
CRP,
Sedimantasyon,
Dışkı incelemesi,
Dışkı kültürü ile teşhis konur.
Şigella tedavisi :
Dışkıda kan görülmesi her zaman doktor muayenesi gerektiren
önemli bir işarettir. Hastalık genellikle ağır seyretmez
şikayetler 2 – 7 günde kendi kendine düzelir. Tedavide amaç
hastanın kaybettiği suyu ve tuzu yerine koymaktır. İshal
kesici ilaçlar şikayetlerin uzamasına neden olduğundan
kullanılmaz. Antibiyotik normalde verilmez ancak İmmün sistemi
zayıf olan hastalara, yaşlı ve çocuklara antibiyotik tedavisi
başlanır. Aşağıdaki durumlarda hastanın hastaneye yatırılması
gerekir:
İmmün sistemi bozuk hastalar,
Şuuru bulanan hastalar,
Ateşi sürekli yüksek olan hastalar,
İdrar söktürücü tansiyon ilacı kullanan hastalar,
Ağızdan yeterli sıvı alamayan hastalar ın hastaneye
yatırılması gerekir.
Şigella tehlikeli bir hastalık mıdır?
Şigelloz nadiren komplikasyonlara neden olur. En sık ve en
tehlikeli komplikasyon dehidratasyon yani aşırı su kaybına
bağlı hipotansiyon ve komadır. Dehidratasyon en sık bebek ve
çocuklarda, ağızdan sıvı alamayan kişilerde, aşırı kusması
olan hastalarda ve idrar söktürücü diüretik kullanan
hipertansiyon hastalarında görülür. Bu hastaların mutlaka
hastaneye yatırılması ve kaybettikleri suyun damardan
verilmesi gerekir. Çocuk ve bebeklerde dil kuruluğu,
büyüklerde ise ayağa kalkınca baş dönmesi ve göz kararması
aşırı su kaybının işaretidir ve bu hastalar hastaneye
götürülmelidir.
Şigelloza bağlı diğer bir komplikasyon ise Hemolitik Üremik
Sendromdur. Şigella enfeksiyonunu takiben böbrek yetmezliği,
kansızlık ve pıhtılaşma bozuklukları ortaya çıkar, ağır bir
tablodur.
Şigelloz a bağlı nadir görülen bir komplikasyon ise reaktif
artrittir. Hastalık sırasında eklemlerde şişme, ağrı ve
kızarıklık olur.
Şigelloz çocuklarda ağır seyreder. Neredeyse şigelloz geçiren
çocukların % 40 ında nörolojik şikayetler ortaya çıkar. En sık
görülen nörolojik şikayetler
Havale: küçük çocuklarda ateşe bağlı epilepsi atağıdır.
Ensefalopati: beyin fonksiyonlarının bozulmasıdır.
Ateş, şuur bulanıklığı, baş ağrısı, uykuya meyil ve ense
sertliği olur. Menenjitle karışır.
Şigella enfeksiyonu sırasında acil durum belirtileri:
Şuur bulanıklığı,
Havale,
Epilepsi benzeri kasılmalar,
Baş ağrısı ve ense sertliği olması acil durum
işaretidir ve derhal en yakın acil servise başvurmak
gerekir.
Şigelladan Korunma:
Şigella sık görülen, gıdalar ve sular ile bulaşan
dizanteridir. Hastalık salgınlara neden olabilir. El yıkama
alışkanlığı hastalıktan korunmanın ilk ve en önemli adımıdır.
Sanitasyon kuralları ve hijyen kurallarına dikkat etmek,
açıkta satılan gıdalardan yememek, buz kullanmamak korunmak
için gerekli adımlardır.
Referanslar:
1.DuPont HL. Shigella species (bacillary dysentery). In:
Mandell GL, Bennett JE, Dolin R, eds. Principles and Practice
of Infectious Diseases. 7th ed. Philadelphia, Pa: Elsevier
Churchill Livingstone; 2009:chap 224.
2.Ochoa TJ, Cleary TG. Shigella. In: Kliegman RM, Behrman RE,
Jenson HB, Stanton BF, eds. Nelson Textbook of Pediatrics.
18th ed. Philadelphia, Pa: Saunders Elsevier; 2007:chap 196.
ŞARBON
Antrax;
Şarbon inek, keçi, koyun, manda gibi otçul hayvanların
hastalığıdır. Hastalık hayvanlardan insanlara temas ve hayvan
ürünleri ile bulaşır. Şarbon hastalığının mikrobu Bacillus
antracis denen bir bakteridir.
Şarbon insana nasıl bulaşır?
Hastalık hayvandan insana 3 şekilde bulaşır
Deriden bulaşma: Hastalığı taşıyan hayvan ile temas ile
bulaşma. Bu hasta hayvanın bakımı, temizliği, kesimi vb.
sırasında temas hastalığı bulaştırır. Buna deri şarbonu
denir.
Yemek ile bulaşma: Şarbonlu hayvanın etinden sütünden
yemek ile bulaşma. Buna bağırsak şarbonu denir.
Nefesle bulaşma: Şarbon mikrobunun bulunduğu ortamda toz
ile havadan nefesle bulaşma olursa buna akciğer şarbonu
denir. Hastalık insandan insana bulaşmaz.
Şarbon Kimlerde Görülür.
Hastalık en çok hayvancılıkla uğraşan çiftçilerde, çobanlarda,
kasaplarda, mezhaba çalışanlarında, veteriner hekimlerde,
laboratuar çalışanlarında, dericilikle uğraşanlarda görülür.
Şarbonun Belirtileri Nelerdir?
Deri şarbonu : mikrop deriye bulaştıktan sonra 2 ila 7
gün içinde deride böcek ısırığı şeklinde kızarıklık
kabarıklık olur. Birkaç gün içinde bu yaranın ortasında
1 ila 3 cm çapında siyahlık oluşur. Buna kara çıban yada
çoban çıbanı da denir. Bu yara ağrısızdır. Etrafı tahta
gibi sert ve şiştir. Tedavi edilmez ise hastalık ilerler
ve ölümle sonuçlanabilir.
Bağırsak şarbonu: mikroplarla bulaşmış et süt vb gıda
ürünlerinin yenmesi ile bulaşır. Mikrobun vücuda
girmesinden 2 ila 7 gün sonra bulantı, kusma, ateş
başlar daha sonra kanlı ishal, kanlı kusma gelişir.
Hastalık çok hızlı ve ağır seyreder. Hastayı kısa sürede
şoka sokar, erken tedavi edilse dahi hastaların çoğunu
kurtarmak mümkün olmaz.
Akciğer şarbonu. Tozla bulaşan mikrop birkaç gün sonra
grip benzeri şikayetlere sebep olur, ateş çıkar ancak
hastalık birkaç gün içinde hızla ilerleyerek ölümle
sonuçlanır. Erken tedavi edilse dahi akciğer şarbonu
hastalarının çoğu ölümle sonuçlanır.
Şarbonun Tedavisi nasıldır?
Şarbon hastalığıu erken dönemde yakalanır ise tedavi ile
iyileşme şansı vardır. Şarbon tedavisinde etkili antibiyotik
ilaçlar vardır ancak hastalık çok hızlı seyrettiği için
bağırsak ve akciğer şarbonu hastalarına antibiyotik verilse
dahi tedavi imkanı zayıftır. Şarbon tedavisinde en önemli
etken zamanında doktora müracaat etmektir. Ciltte yara yada
gripal şikayetler yada ishal şarbon belirtisi olabilir. Her
türlü şüphede ve şikayette doktora başvurun.
Şarbondan Korunmak İçin Neler yapılmalıdır?
Şarbon temelde bir hayvan hastalığıdır ve hayvanların
bakımı iyi ise şarbonda o oranda az olacaktır.
Hayvanlarınıza şarbon aşısı yaptırınız.
İnsanlar için şarbon aşısı yoktur.
Hayvanlarınızda gördüğünüz her türlü şikayeti zamanında
veterinere iletiniz.
Kendinizde gördüğünüz her türlü şikayette de doktora
başvurunuz.
Şarbonlu olduğundan şüphelenilen veya şarbondan ölen
hayvanlar asla kesilmemeli ve yüzülmemeli ve
yenmemelidir.
Böyle bir şüphede derhal bölge veterinerliği
çağırılmalıdır.
Şarbondan ölen hayvanlar 2 metre derinliğinde çukurlar
açılarak üzerine sönmemiş kireç dökülüp gömülmelidir. Bu
hayvanların vahşi hayvanlar tarafından yenmesi
parçalanması hastalığı yayacaktır.
Şarbonlu hayvanların barınakları ahırları boşaltılıp
dikkatlice temizlenmeli ve dezenfekte edilmelidir.
Hasta hayvanların barınak ve ahırlarında bulunan gübre
yem ve diğer bulaşık malzeme derin çukurlara kireç ile
gömülerek imha edilmelidir.
Hastalık şüphesiyle yetkili birimler tarafından konulan
müşahede ve karantina süresi sona ermeden hayvanlar
kesilmemeli ve etleri tüketilmemelidir.
Dikkat şarbon ölüm oranı çok yüksek olan ve bölgesel
salgınlara sebep olabilecek bir hayvan hastalığıdır.
Yukarıdaki şikayetlerden herhangi biri var ise derhal doktora
başvurunuz. Hayvanlardaki en küçük şikayetleri dahi veteriner
hekime bildiriniz.
SU ÇİÇEĞİ
Chickenpox; Varicella;
Su çiçeği çok bulaşıcı viral, döküntülü bir hastalıktır.
Çocukluk çağında yada erişkin yaşta görülebilir. Hastalık
ateş, ciltte sıvı dolu, kaşıntılı kabarcıklar, halsizlik ile
karakterizedir. Yaş ilerledikçe hastalık daha ağır seyreder.
Virüs vücutta saklanır ileri yaşlarda zona yapar. Her mevsimde
görülür en çok kış ve ilkbaharda salgınlar yapar.
Hastalığın etkeni Varicella zoster virüstür Su çiçeği ve Zona
yapar. Su çiçeği en sık 10 yaş altında görülür, zona erişkin
yaştan sonra görülür. Hastalık insandan insana bulaşır, hasta
kişiler bulaştırıcıdır. Havadan solunumla, hastaya dokunmakla
bulaşır. Çok çabuk ve kolay bulaşır, hızlı yayılır.
Kuluçka süresi 10- 21 gündür. Daha sonra ciltte içi sıvı dolu
kabarcıklar, yoğun kaşıntı, halsizlik, kas ağrıları, ateş
başlar. 4. Günden itibaren kaşıntı azalır kabarcıklar
kabuklanmaya başlar ve solarak dökülür.
Su çiçeği aşısının bulunması ile birlikte su çiçeği vakaları
giderek azalmaktadır. Aşı olan çocuklarda su çiçeği ya
görülmez yada çok hafif seyreder. Hasta döküntüler başlamadan
2 gün önce hastalığı bulaştırmaya başlar ve döküntüler tamamen
kaybolana dek bulaştırıcıdır. Su çiçeği immün sistemi zayıf
kişilerde çok ağır seyreder ve birçok komplikasyon ortaya
çıkar.
Annesi su çiçeği geçirmiş yada aşılanmış bebekler 1 yaşına dek
su çiçeği geçirmezler. Annesi su çiçeği geçirmemiş ve
aşılanmamış bebekler ise 1 yaş altında su çiçeğini çok ağır
geçirirler.
Su çiçeği nin belirtileri nelerdir?
Hastalığın kuluçka süresi 10-21 gündür. Hastalık
Karın ağrısı,
Ateş,
İştahsızlık,
Baş ağrısı ile başlar bu şikayetler 2-4 gün sürer daha
sonra deri döküntüleri başlar.
Döküntüler içi sıvı dolu kabarcıklar şeklindedir ve
kaşıntılıdır.
Döküntüler yüz, göğüs ve saçlı deriden başlayarak
tüm vücuda yayılır,
Birkaç gün sonra içi irinleşir ve kabuklanmaya
başlar,
Biri solarken diğeri çıkar, 5. günden sonra
yenisi çıkmaz
Hastalık mukozalarda da görülür: ağız içi, vajen
ve göz kapaklarında da döküntü görülür.
Döküntüler yüz ve vücutta daha fazladır, kol
bacaklarda daha azdır.
Döküntüler
iyileşir.
iltihaplanmaz
ise
iz
bırakmadan
Aşılı çocuklarda da su çiçeği görülebilir ancak daha hafif
seyirlidir ve döküntüler 30 taneyi geçmez. Bu çocuklarda
hastalık bulaştırırlar.
Su çiçeği teşhisi nasıl konur?
Hastalık çocuğun şikayeti ve klinik görünüm ile kolayca teşhis
edilir. Kan testleri ve döküntüden alınan örnekler in
incelemesi ile kesin teşhis konur.
Su çiçeği tedavisi:
Antiviral tedavi ilk 24 saat içinde başlanmalıdır.
1 yaş altı bebekler,
10 yaş üstü çocuklar
Erişkinler,
İmmün sistemi zayıf kişilerde
Egzema, güneş yanığı ve cilt problemi olan,
Steroid kullanan,
Aspirin kullanan çocuklar,
Akciğer hastalığı olan,
Kanser tedavisi gören kişilerde
Hastalık ağır seyreder bu nedenle anti viral tedavi gecikmeden
başlanmalıdır. Tedavide istirahat şarttır. Günlük köpük
banyoları ( ovalama yapmadan ) kaşıntı ve iltihaplanmaları
azaltır. Kaşıntı için tedavi verilmelidir. Çocuğun tırnakları
kesilerek kaşıntı ve iltihaplanma azaltılmalıdır. Ev halkından
risk altında olanlar var ise onlara da koruyucu antiviral
tedavi verilebilir. Bütün döküntüler solup döküldükten 5 gün
sonraya dek çocuğun dışarı çıkmasına, parka gitmesine, başka
çocuklarla oynamasına, okula gitmesine izin verilmemelidir.
Su çiçeği tehlikeli bir hastalık mıdır?
Suçiçeği genellikle komplikasyonsuz iyileşir. Çok az vakada ve
riskli hastalarda virüs tüm vücuda yayılarak beyin ve akciğer
iltihaplarına neden olur. Hastalık bağışıklık bırakır,
suçiçeği bir daha geçirilmez ancak iyileştikten sonra vücuttan
gitmez ve sinir sistemi içinde hayat boyunca saklanır. Hayatın
ileri zamanlarında stres ve immün sistemin zayıfladığı
zamanlarda yerinden çıkarak tekrar hastalık yapar. Bu hastalık
tüm vücuda yayılamaz sadece bir sinir bölgesinde sınırlı kalır
buna ZONA denir. Zona geçiren kişi etrafa Suçiçeği bulaştırır.
Komplikasyonları:
En sık görülen komplikasyon kabarcıkların kaşıma ile
mikrop kapması ve iz kalmasıdır. Bu nedenle kaşıntı
önleyici anti histaminikler ve köpük banyoları önerilir.
Virüsün beyinde ansefalit ve akciğerde pnemoni yapması
nadir görülen ancak çok tehlikeli komplikasyonlardır. En
sık 1 yaş altı, 10 yaş üstü, erişkin ve immün sistemi
bozuk olanlarda görülür.
Hastalığı geçirmemiş ve aşı olmamış gebelere bulaşır
ise çocuğa çok zarar verir.
Gebeliğin ilk 28 haftasında bebeğe geçerse: Buna
Varicella Sendromu (yada Konjenital Varicella Sendromu
denir );
Bebekte beyin hasarı ( ensefalit, mikrosefali,
hidrosefali, beyin gelişiminin tamamen durmasına )
yol açabilir,
Bebekte göz hasarı,
Bebekte nörolojik hasar, spinal kord hasarı,
Vücut gelişim bozukluğu, kol ve bacaklarda
gelişim bozukluğu, anüs ve mesane sfinkter
bozukluğu,
Deri bozukluklarına neden olabilir.
Doğurdan hemen sonra yada doğuma birkaç hafta kala
bulaşır ise buna Neonatal Varicella denir:
Annede erken doğuma neden olabilir,
Bebekte suçiçeği ağır seyreder, pnemoni ve diğer
komplikasyonlar sık görülür.
Çok nadiren kalp, karaciğer ve böbrek iltihabına yol
açar.
Suçiçeğinden şüphelenildiğinde
başvurulmalıdır.
zaman kaybetmeden doktora
Su çiçeğinden korunma:
Hastalık hava yoluyla ve temas yoluyla çok kolay bulaşır,
kolayca salgınlar yapar. Toplu taşıma araçları, markette,
yuvada, kreşte, okulda her yerde kolayca bulaşabilir. Hastalar
döküntü başlamadan önceki 2- 4 gün boyunca öksürerek,
hapşırarak virüsü etrafa yayarlar.
Suçiçeği aşı ile önlenebilen bir hastalıktır. Aşı 1995
yılında kullanılmaya başlanmıştır.
Aşı 2 doz halinde yapılır,
İlk doz 12- 15 aylarda,
İkinci doz 4-6 yaş arasına yapılmalıdır.
13 yaş altı ve hiç hasta olmamış aşı yapılmamış
kişilere 4-8 hafta arayla 2 doz aşı yapılması gerekir,
Suçiçeği aşısı canlı aşıdır hamilelere ve immün sistemi bozuk
kişilere yapılmamalıdır.
Suçiçeği ve Zona erişkin aşılaması için doktorunuza danışınız.
Hijyen ve sanitasyon kurallarına dikkat etmek bulaşmayı
azaltır.
Riskli kişiler için hastalık ile karşılaşıldı ise suçiçeği
immun globulin verilerek hastalık durdurulmaya çalışılmalıdır.
Aşı olmamış kişiler karşılaşma durumunda hemen aşılanarak
hastalık hafifletilebilir.
Referanslar :
1. Myers MG, Seward JF, LaRussa PS. Varicella-zoster virus.
In: Kliegman RM, Behrman RE, Jenson HB, Stanton BF, eds.
Nelson Textbook of Pediatrics. 18th ed. Philadelphia, Pa:
Saunders Elsevier;2007:chap 250.
2. American Academy of Pediatrics Committee on Infectious
Diseases. Recommended immunization schedules for children and
adolescents–United States, 2008. Pediatrics. 2008;121:219-220.
[PubMed: 18166576]
3. Alan Greene, M.D., © Greene Ink, Inc.Centers for Disease
Control and Protection (2010-12-27). “Varicella Pink Book
Chapter
20
p289
Communicability”.
http://www.cdc.gov/vaccines/pubs/pinkbook/downloads/varicella.
pdf. Retrieved 2010-12-27.
4. “General questions about the disease”. Varicella Disease
(Chickenpox).
CDCP.
2001-12-02.
http://www.cdc.gov/vaccines/vpd-vac/varicella/dis-faqs-gen.htm
. Retrieved 2006-08-18.
5. “Epidemiology of Varicella Zoster Virus Infection,
Epidemiology of VZV Infection, Epidemiology of Chicken Pox,
Epidemiology
of
Shingles”.
http://virology-online.com/viruses/VZV3.htm.
Retrieved
2008-04-22
KOLİ BASİLİ
E. coli; Escherichia coli; E. Coli enfeksiyonu;
Escherichia coli O157:H7; EHEC; ETEC; EPEC; EIEC.
E.coli insanların ve hayvanların bağırsaklarında bol miktarda
bulunan bir bakteridir. Yüzden fazla çeşidi vardır, bazı
çeşitleri gıdalar ve sular ile bulaşan salgınlara neden olur,
barsak enfeksiyonu yapar.
Koli basili hangi hastalıklara sebep olur?
Koli basilinin yüzlerce çeşidinden birkaç tanesi gıdalar ve
sular ile bulaşan salgınlara neden olur. Karın ağrısı, bulantı
kusma ve kanlı ishalle seyreden ciddi enfeksiyonlar yapar. Bu
tür enfeksiyonlara neden olan koli basilleri değişik isimler
alırlar:
EHEC: Entero Hemorajik E. Coli:
kanlı ishalle seyreden barsak enfeksiyonu yapar. Bu tür içinde
E. Coli O157 H7 bakterisi sığır etleri ile bulaşan ve ağır
kansızlık ve böbrek yetmezliği ile sonuçlanan Hemolitik üremik
sendrom denilen bir tabloya neden olur.
ETEC: Entero Toksijenik E. Coli:
Bol sulu ishal ve karın ağrısına neden olur. Turist ishali nin
en büyük sebebidir.
Koli basili nasıl bulaşır?
Koli basili genellikle hayvanlardan insanlara bulaşır. Hayvan
artıkları ile kirlenmiş gıdalar ve sular en sık bulaşma
yollarıdır. Özellikle:
Az pişmiş sığır etleri, özellikle hamburger,
Kirli sular,
Kirli sular veya gübre ile kirlenmiş sebze ve meyve,
Pastörize olmamış süt ve süt ürünleri,
Sığırlar ile uğraşan kişilere bulaşır.
Koli basili ince bağırsak enfeksiyonu yapar. Bakterinin
çeşidine göre bol sulu ishal yada dizanteri benzeri kanlı
ishale neden olur. EHEC bakterisi ise kansızlık ve böbrek
yetmezliğine ve ölüme yol açabilir.
Koli basili enfeksiyonları herkezde ve her yaşta görülebilir,
en çok:
Çocuklarda ve yaşlılarda,
Kronik hastalığı olanlarda ( diyabet, kanser tedavisi
görenler, mide ilaçları kullananlar vb),
Çiftlik çalışanlarında daha sık görülür.
Koli basili belirtileri nelerdir?
Hastalık şiddeti kişiden kişiye değişmekle birlikte koli
basili enfeksiyonlarında:
Kramp tarzında karın ağrıları,
Bol sulu ishal,
Su kaybına bağlı halsizlik, bitkinlik,
Yorgunluk, çabuk yorulma,
Kanlı ishal,
Hafif ateş,
Bulantı ve kusma görülür.
Koli basilinin cinsine bağlı olarak bu hastalık
tablosuna ağır kansızlık, üre artışı ve böbrek
yetmezliği tablosu eklenebilir.
Koli basili teşhisi nasıl konur?
Hastanın şikayetleri ve muayene bulguları teşhise yardımcıdır.
Koli basili enfeksiyonunun kesin teşhisi laboratuar testleri
ile konur. E. Coli enfeksiyonu şüphesinde aşağıdaki testler
istenmelidir:
Tam kan sayımı,
Üre,
Kreatinin,
Dışkı kültürü,
Dışkıda EHEC tespiti istenmelidir.
Koli basili hastalıkları nasıl tedavi edilir?
Koli basili enfeksiyonlarının ve sebep oldukları
komplikasyonların tedavisi ayrı ayrı değerlendirilir.
Sıvı takviyesi:
Birçok hasta sıvı takviyesi ile 5 – 10 günde kendi kendine
iyileşir. Hastalar nadiren hastaneye yatırılır. Sıvı tedavisi
sırasında ishal kesici ilaçlar kullanmamak ve ishali
durdurmaya çalışmamak gerekir. Kaybedilen su ve tuz yerine
konur. Hasta içebiliyor ise ağızdan içemiyor ise damardan
serumla sıvı takviyesi yapılır. Sıvı takviyesi ile hastanın
toparlanmasını beklemek gerekir.
Hemolitik üremik sendrom tedavisi:
Entero Hemorajik E. Coli ( EHEC) bakterisinin bir çeşidi olan
O157 H7 tipi nin neden olduğu gıdalar ile bulaşan ve salgınlar
yapan barsak enfeksiyonunun ağır bir komplikasyonudur. Kan
damar içinde parçalanmaya ve ağır bir kansızlık tablosuna,
pıhtılaşma bozukluğuna, böbrek fonksiyonlarının bozulmasına ve
ağır bir böbrek yetmezliğine yol açar. Hastalığın ölümcül ve
tehlikeli komplikasyonudur. İshali olan hastanın günler
saatler içinde kansız kaldığı idrar yapmakta zorlandığı
nefesinde idrar kokusu gelmeye başladığı ve şuurunun bulandığı
görülür. Hastada:
Halsizlik,
Solukluk,
Huzursuzluk,
Vücutta morartılar,
Ağız, burun kanamaları,
En ufak bir yaralanma ve iğne batmasında uzun süre
kanama görülür.
Hastanın derhal yoğun bakım ünitesi olan bir merkezde tedaviye
alınması gerekir. Hemolitik üremik sendrom tedavisinde: kan
nakli ve diyaliz yapılır.
Koli basilinden korunma :
Koli basili enfeksiyonlarından korunmak için temizlik ve
hijyen koşullarına dikkat etmek gerekir, ayrıca:
Tüm sığır etleri ve özellikle hamburgerlerin iyi
pişirilmesi,
Az pişmiş etlerin yenmemesi,
Az pişmiş salam, sosis, sucuk,
Pişmemiş etler ile pişmiş etlerin ayrı tutulması,
Çiğ et işlenen tezgahların her işlemden sonra sabunlu
sular ile temizlenmesi,
Pastörize olmamış sütlerin kullanılmaması,
Pastörize olmamış sütten yapılan süt ürünlerinin
kullanılmaması,
Çiğ sebze, meyve ve salataların iyi temizlenmesi ve
yıkanması,
Çeşme suyunun uygun şekilde klorlanması,
El yıkama alışkanlığının kazanılması koli basili
enfeksiyonlarından korunmak için gereklidir.
Referanslar:
1. Centers for Disease Control and Prevention
http://www.cdc.gov/
2. National Institute of Allergy and Infectious Diseases
http://www.niaid.nih.gov/
3. Canadian Food Inspection Agency
http://www.inspection.gc.ca/
4. Public Health Agency of Canada
http://www.phac-aspc.gc.ca/
5. E. coli infection. American Academy of Family Physicians
website. Available at: http://familydoctor.org/242.xml .
Accessed February 28, 2007.
6. Escherichia coli O157:H7. Centers for Disease Control and
Prevention
website.
Available
at:
http://www.cdc.gov/ncidod/dbmd/diseaseinfo/escherichiacoli_g.h
tm . Accessed February 28, 2007
KLAMİDYA
Chlamidya;
Klamidya cinsel yolla bulaşan bakteriyel bir enfeksiyon
hastalığıdır. Erkeklerde ve kadınlarda kısırlığın en büyük
sebeplerindendir.
Hastalık:
Cinsel temasla bulaşır, ayrıca doğdum kanalından
geçerken anneden bebeğe bulaşabilir.
Klamidya sinsi bir enfeksiyon hastalığıdır. Birçok
hastada ağrı ve akıntıya pek neden olmadığından hasta
doktora gitmez.
Özellikle kadınlarda üreme organlarına zarar vererek
kısırlığa yol açar.
Teşhis etmek zordur.
Antibiyotikler ile tedavi edilir
Erken tanısı ve tedavisi önemlidir.
Klamidya nedir ?
Klamidya bir bakteridir insandan insana cinsel yolla bulaşır.
Özellikle kadınlarda kısırlığın en başta gelen sebeplerinden
biridir.
Klamidiya Belirtileri nelerdir?
Klamidya sinsi hastalık yapar. Hastalığı kapan kadınların
dörtte üçünde ve erkeklerin yarısında hiç şikayet olmaz.
Hastanın şikayetleri başladığında ise genellikle bakteri
vücuda hasar vermiştir.
Erkeklerde : klamidya bulaşan erkeklerin yarısında
şikayet olmaz. En çok görülen şikayetler:
Peniste akıntı,
Penis ucunda yanma,
İdrar yaparken yanma,
Penis ucunda kaşıntı,
Testislerde ağrı ve şişme şikayetleri
görülebilir.
Kadınlarda : kadınların ancak dörtte birinde şikayet
olmaktadır. En çok görülen şikayetler:
Vajinal akıntı,
İdrar yaparken yanma,
Hastalık uterus ve tüplere ilerler ise
Alt karın ağrısı,
Bulantı,
Ateş,
Adet arası kanamalar,
Cinsel ilişki sırasında ağrı şikayetleri
görülür.
Klamidya nın kuluçka süresi ne kadardır ?
Hastalık bulaştıktan
başlayabilir .
1
ila
3
hafta
sonra
şikayetler
Klamidya nasıl teşhis edilir?
Hastalığın tespitinde iki laboratuvar testi kullanılmaktadır.
Birincisinde klamidyanın yerleştiği bölgeden alınan ( penis ve
cervix ) örneklerde bakteri araştırması yapılır. İkincisinde
ise erkeklerde idrar örneğinden nükleik asidi araştırılır. Her
iki test de doğru örnekleme yapıldığında büyük oranda doğru
sonuçlar verir.
Klamidya kimde görülür?
Birden fazla seksuel partneri olmak ,
Korunmasız cinsel temasta bulunmak,
Genç olmak ( Klamidya genç kızlarda ve genç kadınlarda
daha fazla enfeksiyon yapar ) enfeksiyon riskini
arttırır.
Klamidya tedavisi nasıldır?
Klamidya
antibiyotiklerle
kolayca
tedavi
edilebilen
bir
enfeksiyon hastalığıdır. Enfeksiyonunun tedavisinde erken tanı
önemlidir. Tedavide eşin de aynı zamanda antibiyotik alması
gerekir yoksa yeniden bulaşır. Hastalık anatomik yapıyı
bozarak kısırlığa neden olur. Klamidyanın neden olduğı
kısırlık antibiyotik ile düzelmez.
Klamidya tehlikeli bir hastalık mıdır?
Tedavi edilmemiş yada teşhisi gecikmiş klamidya
organlarına zarar verir, kısırlığa neden olur.
üreme
Erkeklerde :
Üretrit,
Epididimit,
Epidididmo orşite (testis iltihabı) ve kısırlığa
neden olabilir.
Kadınlarda :
Cervisite,
Fallop tüplerinin iltihabına ve tıkanmasına,
Pelvik iltihabi hastalığa ( PID ),
Kronik pelvik ağrılara,
Kısırlığa,
Dış gebeliğe,
Hamile kadında ise erken doğuma ve
Doğumda
bebeğe
bulaşarak
yenidoğanda
enfeksiyonlara neden olur.
Doğumda bebeğe bulaşırsa :
Yenidoğanda göz iltihaplarına,
Solunum yolları enfeksiyonlarına ve zatüreye
neden olur.
Klamidya yagınmıdır?
Evet özellikle gençler arasında yaygın ve sık görülen bir
hastalıktır. Hastalık sinsi seyrettiği için birçok insan
hastalığı bilmeden bulaştırır. Klamidya genellikle üreme
çağında kısırlık araştırması sırasında fark edilmektedir.
Klamidyanın neden olduğu kısırlık antibiyotikler ile düzelmez.
Hastalığın tespitinde düzenli doktor kontrolü ve şikayet
olmasada vajinal kültürlerin rutin tekrarı çok önemlidir.
Klamidya nasıl önlenir
Genç kızlıktan itibaren düzenli doktor kontrolü ve
düzenli vajen kültürü erken tanıda önemlidir.
Vajinal akıntı, kaşıntı, idrarda yanma, ateş, bulantı,
karın ağrısı, cinsel ilişki sırasında ağrı var ise
mutlaka doktora gidilmelidir,
Erkeklerde Peniste akıntı, Penis ucunda yanma, İdrar
yaparken yanma, Penis ucunda kaşıntı, Testislerde ağrı
ve şişme şikayetleri var ise mutlaka doktora
gidilmelidir.
Tedavide eşin de tedavi görmesi gerekir.
Tedaviniz bitene dek kimseyle cinsel temasta
bulunulmamalıdır.
Tedavi için verilen ilaçların bitirilmesi gerekir.
Klamidya erkeklerde ve kadınlarda kısırlığın en büyük
sebeplerindendir ve erken teşhis kısırlıktan kurtarır.
KIZIL
Scarlatina;
Kızıl beta mikroplarının neden olduğu boğaz enfeksiyonu ve
döküntü ile seyreden bulaşıcı bir hastalıktır. Kızılın aşısı
yoktur. Hastalık çocuk çağda sık görülür.
Beta mikrobu nedir?
Halk arasında beta mikrobu olarak adlandırılan mikrop Grup A
Streptokok bakterisidir. Bu bakteri ile meydana gelen
hastalıklar vücudun diğer bölümlerine de zarar verdiği için
tehlikelidir.
Kızıl antibiyotiklerin bulunmasından önce çok ciddi yan
etkileri olan tehlikeli bir hastalıktı. Hastalığa sebep olan
grup A bakterileri boğaz iltihabı, ateş ve deride kızarıklığa
sebep olur.
Hastalık okul, yuva, oyun gurubu gibi kalabalık ve çocukların
iç içe olduğu ortamlarda çocuktan çocuğa bulaşarak yayılır.
Kızıl belirtileri nelerdir?
Hastalık mikropların bulaşmasından bir iki gün sonra başlar (
kuluçka süresi çok kısadır 1 – 2 gün).
Ateş,
Boğaz ağrısı,
Ciltte döküntü,
Döküntü ense ve göğüste başlar,
Daha sonra vücuda yayılır,
Ciltte zımpara kağıdı görünümü vardır,
Döküntü kıvrım yerlerinde daha yoğun görülür,
özellikle kasıklarda
1 hafta sonra solmaya başlar,
Döküntü geçerken parmak uçlarında kasıklarda ve avuç
içlerinde, ayak tabanlarında soyulma başlar,
Karın ağrısı, özellikle küçük çocuklarda sık görülür
Titreme,
Halsizlik, huzursuzluk,
Başağrısı,
Kas ağrıları,
Şişmiş çilek görünümünde dil,
Bulantı, kusma.
Kızıl hastalığının yan etkileri var mıdır?
Kızıl komplikasyonları çok tehlikelidir. Hastalık geçtikten
sonra romatizmal ateş, glomerulo nefrit gelişebilir. Zamanında
tedavi başlanan hastalarda kızıl komplikasyonları çok az
görülür, bu nedenle kızılın zamanında teşhis edilip tedavi
başlanması gerekir. Kızıl tedavisinde antibiyotikler
kullanılır.
Kızıl teşhisi nasıl konur?
Kızıl hastalığı teşhisi laboratuvar testleri ile konur. Boğaz
kültürü ve hızlı tanı testleri ile beta mikrobu
araştırılmalıdır. Boğaz kültür sonucu 2 günden önce çıkmaz bu
nedenle kültür sonucu beklenirken hızlı tanı testleri
bakılabilir. Boğazda hızlı antijen testleri bir saat içinde
cevap alınan testlerdir. Ancak hiçbir zaman boğaz kültürünün
yerini tutmazlar.
Kızıl hastalığının tedavisi:
Kızıl tedavisinde antibiyotikler kullanılır. Antibiyotiklerin
hastalık başladıktan sonra en geç 5 gün içinde kullanılması
gereklidir. Kızıl tehlikeli bir hastalıktır ve birçok
komplikasyona ( yan etkiye ) neden olabilir. Romatizmal ateş,
kalp ve böbrek hastalıkları kızıla bağlı en tehlikeli ve
ölümcül yan etkilerdir. Uygun antibiyotik tedavisi ile kızıl
şikayetleri birkaç günde kaybolur fakat döküntünün tamamen
geçmesi 2- 3 haftayı bulur.
Kızlı hastalığının yan etkileri:
Kızıl tehlikeli bir hastalıktır. Kızıl birçok organı etkiler
ve hastalıktan sonra birçok organ hasarı ortaya çıkabilir
bunlar içinde en tehlikeli olanlar :
Romatizmal ateş; kızıl geçtikten günler sonra ortaya
çıkar, kalp, böbrek, eklemler ve beyin iltihabı görülür,
antibiyotikle geçmez.
Kemik eklem iltihapları, ( osteomyelit, artrit)
Orta kulak iltihabı,
Lenf bezi iltihapları ve apsesi ( lenfadenit ) ,
Böbrek harabiyeti: glomerulonefrit,
Karaciğer harabiyeti: hepatit,
Menenjit,
Pnemoni, Zatüre
Sinüzit dir.
Uygun şekilde tedavi edilen kızıl hastalarında komplikasyon
gelişme şansı çok azdır. Kızıldan şüphe edilen her durumda
mutlaka doktora danışınız.
Referanslar:
1. Yang SG, Dong HJ, Li FR, Xie SY, Cao HC, Xia SC. Report and
analysis of a scarlet fever outbreak among adults through
food-borne transmission in China. J Infect. Nov
2007;55(5):419-24. [Medline].
2. [Guideline] Finnish Medical Society Duodecim. Sore throat
and tonsillitis. EBM Guidelines. Evidence-Based Medicine. Feb
2 2007;Helsinki, Finland: Wiley Interscience. John Wiley &
Sons:[Full Text].
3. Gidaris D, Zafeiriou D, Mavridis P, Gombakis N. Scarlet
Fever and hepatitis: a case report. Hippokratia. Jul
2008;12(3):186-7. [Medline].
4. Chiesa C, Pacifico L, Nanni F, Orefici G. Recurrent attacks
of scarlet fever. Arch Pediatr Adolesc Med. Jun
1994;148(6):656-60.
KIZAMIKÇIK
German measles; 3 gün hastalığı;
Kızamıkcık döküntü ve ateşle seyreden bulaşıcı viral bir
hastalıktır. Kızamıkçık aşı ile önlenebilen bir hastalıktır.
Kızamıkçık bağışıklık bırakır, geçiren bir daha geçirmez.
Kızamıkçık etkeni bir virüstür, insandan insana havadan
solunum yoluyla, etraftan eller ile dokunarak bulaşır, kolay
yayılır salgınlar yapar. Hiç kızamıkçık geçirmemiş ve aşı
olmamış kişiler risk altındadır.
Kızamıkcık belirtileri nelerdir?
Virüs bulaştıktan 2 – 3 hafta sonra şikayetler ortaya çıkar.
Kuluçka süresi 2- 3 haftadır. Hastaların yarısında hiçbir
şikayet görülmez. Kızamıkçık hafif seyirli bir hastalıktır: En
sık görülen şikayetler:
Hafif ateş,
Öksürük,
Kulak arkasında ve ensede bezeler,
Yüzden başlayıp gövdeye bacaklara yayılan döküntü,
Yorgunluk, halsizlik,
Boğazda kızarıklık,
Eklem ağrıları özellikle erişkin kadın hastalarda
görülür,
Baş ağrısıdır.
Döküntüler 3. Günde solar ve kaybolmaya başlar. Hastalık
genellikle çocukluk çağında geçirilir. Hastalar şikayetler
başlamadan 1 hafta önce ve şikayetler geçtikten bir hafta
sonraya kadar öksürerek, hapşırarak virüsü etrafa yayarlar.
Çocuklar ve erişkin erkeklerde kızamıkçık hiçbir probleme
neden olmadan kendiliğinden iyileşir. Erişkin kadınlarda eklem
ağrılarına ve eklem şişmesine neden olur. Bu şikayetler 1 ay
kadar sürebilir.
Konjenital rubella sendromu ne demek?
Kızamıkçık hamilelik sırasında geçirilirse bebekte ciddi
hasara neden olur. Buna konjenital rubella sendromu denir.
Özellikle hamileliğin ilk 21 haftasında ( ilk 7 ay )
kızamıkçık geçiren annelerin bebeklerinde:
Zeka geriliği,
Beyin gelişiminde gerilik,
Sağırlık,
Körlük, katarakt,
Kemik gelişim problemleri,
Karaciğer, dalak hasarı,
Erken doğum,
Kalp anormallikleri,
Diyabet gelişme riski,
Düşük,
Ölü doğum riski çok fazla görülür.
Bu problemlerden bir kısmı çocuk doğar doğmaz fark edilir,
bazı bulgular ise 2 yaşından itibaren ortaya çıkmaya başlar.
Diyabet gibi komplikasyonlar ise orta yaşlarda çıkmaya başlar.
Kızamıkcık nasıl teşhis edilir?
Kızamıkçık klinik görünüm ve muayene bulguları ile tanınır.
Kesin teşhis kan testleri ile konur.
Kızamıkcık tedavisi:
Kızamıkçık için kesin tedavi yoktur. Şikayetleri azaltmak için
ateş düşürücü verilebilir.
Kızamıkcıktan korunma:
Kızamıkçık öksürük, hapşırık ile havaya karışarak solunum
yolundan bulaşır. Hastaların evden çıkmamaları, hastalık
şikayetleri geçtikten bir hafta sonraya dek istirahat etmeleri
gerekir. Hastaların hamilelerden özellikle uzak durmaları, el
yıkama, hijyen ve sanitasyona dikkat etmeleri gerekir.
Kızamıkçık özellikle hamilelik sırasında çocuğa çok zarar
verir. Bu nedenle üreme çağına gelmiş kızların aşılı olmaları
çok önemlidir. Kızamıkçık aşı ile önlenebilen bir hastalıktır.
Üreme çağında kızamıkçık geçirmemiş ve aşı olmamış bütün
kadınların aşı olmaları önerilir. Hamile ancak kızamıkçık
geçirmemiş ve aşı olmamış kadınların son derece dikkatli
olmaları kendini korumaları ve doğumdan sonra aşı olmaları
gerekir. Kızamıkçık aşısı canlı aşıdır, hamilelere yapılamaz.
Kızamıkçık aşısı olanların 2- 3 ay hamile kalmamaları
önerilir. Kızamıkçık aşısı kızamık ve kabakulak ile birlikte (
KKK: MMR ) ya da kızamık, kabakulak ve suçiçeiğ ile birlikte (
KKKS: MMRV) şeklinde yapılır. Aşı2 doz halinde yapılmalıdır.
İlk doz 12- 15. Aylar içinde 2. Doz ise 4-6 yaşları arasında
yapılmalıdır. Kızamıkçık aşısı olup olmadığı belli değil ise
test ile anlaşılır. Yapılmamış ise aşı yapılmalıdır.
Erişkinlere 1 ay arayla 2 doz aşılama önerilmektedir.
Referanslar:
1. Behrman RE, Kliegman R, Jenson HB. Nelson Textbook of
Pediatrics . 16th ed. Philadelphia, PA: WB Saunders Company;
2000.
2. Conn HF, Rakel RE. Conns Current Therapy . 53rd ed.
Philadelphia, PA: WB Saunders Company; 2001.
3. Rakel RE, Bope ET, Conn HF. Conns Current Therapy . 59th
ed. Edinburgh, UK: Elsevier Saunders; 2007.
4. Jenson HB, Nelson WE, Behrman RE, Kliegman R. Nelson
Textbook of Pediatrics . 17th ed. Philadelphia, PA: WB
Saunders Company; 2004.
5.
ynaMeds
Systematic
Literature
Surveillance
http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php : Centers for
Disease Control and Prevention. Recommended immunization
schedules for persons aged 0-18 years—United States, 2008.
6. MWR. 2008;57;Q1-Q4. Centers for Disease Control and
Prevention,
MMWR
website.
http://www.cdc.gov/mmwr/preview/mmwrhtml/mm5701a8.htm
.
Updated January 10, 2008
KIZAMIK
Kızamık; Measles; Rubeola; Morbili;
Kızamık viral, çok bulaşıcı, döküntüler ile seyreden viral bir
enfeksiyon hastalığıdır.
Kızamık solunum yoluyla havadan bulaşır, tüm vücuda
yayılır.
İlk kez 7. yüzyılda tanımlanmış.
Aşı öncesi dönemde çocukluk çağının en yaygın hastalığı
idi.
Aşısı 1963 de bulundu.
Halen az gelişmiş ülkelerde sık görülür ve ölüm oranı
yüksektir.
Kızamık virüsü ısı ve ışıkta hemen ölür, insan vücudu
dışında uzun süre canlı kalamaz.
İnsandan başka canlıda hastalık yapamaz. Sadece
insandan insana bulaşır.
Kızamık virüsü:
Reservoir ( kaynak ) İnsandır.
Nezaman görülür: Kış sonu ilkbahar aylarında görülür.
Nasıl bulaşır: Solunum yoluyla havadan bulaşır.
Kime bulaşır: Bütün insanlara bulaşabilir yaş cins
ayrımı yapmaz.
Bulaşması: Döküntüler başlamadan 4 gün önce ve
döküntüler solduktan 4 gün sonraya kadar bulaşıcıdır.
Bağışıklık: 1- Aşı
bağışıklık kazanılır.
ile
2-
hastalığı
geçirerek
Kızamık kimlerde görülür?
Kızamık tüm yaş gurubunda görülebilir,
Çocuklar özellikle aşısız çocuklar kızamık tehlikesi
altındadır,
Öğrenciler
Uluslar arası seyahat edenler
Sağlık çalışanları kızamık için risk altındadır.
Ne
zaman kızamıktan şüphelenelim?
3 günden uzun süren generalize döküntü varsa,
38,3 derecenin üstünde ateş varsa ve aşağıdakilerden en
az birtanesi
Öksürük yada burun akıntısı yada konjoktivit den en az
birtanesi var ise kızamıkdan şüphelenmek gerekir.
Kızamık virüsü nasıl bulaşır?
• Virüs solunum yoluyla havadan bulaşır.
• Boğazda çoğalarak lenf bezlerine yerleşir.
• Bulaştıktan 2 – 3 gün sonra tüm vicuda yayılır.
• Bulaştıktan 5 – 6 gün sonra tüm dokulara yerleşir ve
döküntü, ateş başlar.
Kızamık belirtileri nelerdir?
Kuluçka dönemi 10 – 12 gündür.
Hastalık üşüme, tireme ile ateşin 38,3 dereceye çıkması
ile başlar, hastada grip şikayetleri vardır, daha sonra
döküntü başlar.
Kızamıkta genellikle aşağıdakilerden biri vardır:
Konjoktivit (gözlerde kızarıklık),
Burun akıntısı,
Öksürük.
Kızamık döküntüsünün özelliği nedir?
Döküntü şikayetler başladıktan 2-4 gün sonra başlar ve
14 gün sürer.
Kızamık döküntüsü yüz ve boyundan (kulak arkası)
başlayarak kollara bacaklara doğru yayılır.
Kırmızı, ciltten hafif kabarık ve basmakla solan
döküntülerdir.
Avuç içi, ayak tabanı ve ağız içinde de döküntü
görülmesi önemlidir.
Küçük döküntüler daha sonra birleşerek büyür.
Döküntüler başladığı yerden başlayarak solar,
esmerleşir, pullanır ve kaybolur.
Kızamık tehlikeli bir hastalık mıdır?
Evet kızamık tehlikelşi bir hastalıktır. Kızamık sonrası
hastalarda aşağıdaki komplikasyonlar ortaya çıkabilir:
İshal % 8
Orta kulak iltihabı %7
Zatürre %6
Beyin iltihabı %0,1
Hastaneye yatış %18
Ölüm %0,2
Kızamık komplikasyonu 5 yaş altı ve 20 yaş üstünde artar.
Kızamık teşhisi nasıl konur?
Kızamık teşhisi
Boğaz örneği, kan veya idrardan virüs tespiti.
Kanda kızamık antikorlarının tespiti.
Boğaz, idrar ve örneklerde PCR ile virüs tespiti
ile konur.
Günümüzde kızamık vakaları nasıl ?
Salgınlar görülmüyor.
Nadir tek tek vakalar görülüyor.
Vakalar genellikle erişkin.
Vakalar genellikle yurt dışı ve aşılamanın şüpheli
olduğu ülkelerle ilgili.
Ülkemizde 2011 Ocak ayında 2 erikin vaka görülmüştür.
Atipik kızamık ne demek?
Çok hafif seyirli, veya
Çok ağır seyirli veya
Şok tablosuyla seyreden kızamık veya
Kanamalar ile seyreden kızamık tabloları atipik kızamık
diye adlandırılır.
Kızamık aşısı:
Canlı atenüe virüs aşısıdır.
% 95 etkilidir.
Hayat boyu koruma sağlar.
2 doz yapılır.
Kızamık Kızamıkcık Kabakulak ile birlikte yapılır. (
karma aşı = MMR aşısı )
12 ay üstü ve aşılanmamış erişkinlere yapılır.
İlk doz genellikle 18. ayda
2. doz 4- 6 yaş arasında yapılır.
Kızamık aşısının yan etkisi var mı?
Kızamık aşısı en güvenilir aşılardan birisidir. Çok az yan
etkisi vardır:
Ateş 5%-15%
Döküntü 5%
Eklem şikayetleri 25%
Thrombocytopenia <1/30,000 doz da bir
Parotit nadir
Sağırlık nadir
Ansefalit <1/1,000,000 doz da bir.
Kızamık aşısı kimlere yapılmaz:
Kızamık aşısı canlı aşıdır bu nedenle hamilelere ve immün
sistemi bozuk olanlara yapılmaz:
İlk dozda kızamık aşısına karşı ağır alerjik reaksiyon
olmuş ise.
Hamilelik varsa.
İlaca veya hastalığa bağlı bağışıklık bozukluğu varsa.
Akut hastalık hali varsa kızamık aşısı yapılmaz.
Kızamık nasıl tedavi edilir?
• Kızamığın tedavisi yoktur.
• Birçok kızamık vakası yatak istirahatı ve destek tedavisi
ile düzelir.
o Destek tedavisinde ateş düşürücü ilaçlar, öksürük kesici ve
bronş açıcı ilaçlar ile vitamin A takviyesi yapılır.
Kızamığa
yapılır?
bağlı
yan
etkilerin
tedavisi
nasıl
Hastalığın düzelme döneminde tekrar ateşin çıkması yada
ateşin 4. günden itibaren halen yüksek devam etmesi,
Kuru öksüsüğün yerine balgam çıkartan dolu öksürük
başlaması ve iltihabi balgam,
Kulak ağrısı, başağrısı başlaması komplikasyon
işaretidir.
İmmun sistemi bozuk hastalarda komplikasyon riski de
fazladır.
Akciğer tutulumu: zatüre, bronşit,
Orta kulak iltihabı,
Sinüzit,
Beyin tutulumu : ansefalit, Kızamık hastalığının
komplikasyonlarıdır.
Kızamık komplikasyonlarının tedavisinde antibiyotik
gerekebilir. Yukarıdaki şikayetlerin varlığında hastanın
doktora götürülmesi gerekir.
Kızamık aşı ile önlenebilen bir hastalıktır.
Referanslar:
1. Centers for Disease Control and Prevention
http://www.cdc.gov/
2. National Foundation for Infectious Disease
http://www.nfid.org/
3. Caring for Kids
http://www.caringforkids.cps.ca/
4. Public Health Agency of Canada
http://www.phac-aspc.gc.ca/
5. Bellini WJ, Rota JS, Lowe LE, et al. Subacute sclerosing
panencephalitis: more cases of this fatal disease are
prevented by measles immunization than was previously
recognized. J Infect Dis . 2005 Nov 15;192(10):1686-93.
6. Berkow R. The Merck Manual of Medical Information . 17th
ed. New York, NY: Simon and Schuster, Inc; 2000.
7. Glickman-Simon R. Measles vaccine. EBSCO Health Library
website.
:
http://www.ebscohost.com/thisTopic.php?marketID=15topicID=81 .
Updated February 2008. July 22, 2008.
8. Kassianos G. Vaccination for tomorrow: the need to improve
immunisation rates. J Fam Health Care . 2010;20(1):13-6.
9. Peter G, Gardner P. Standards for immunization practice for
vaccines in children and adults. Infect Dis Clin North Am .
2001;15:9-19.
10. Red Book: 2003 Report of the Committee on Infectious
Diseases . 26th ed. Washington, DC: American Academy of
Pediatrics; 2003.
KABAKULAK
Mumps;
Kabakulak viral bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığıdır. Tükürük
bezlerinde şişme ağrı ve ateş ile seyreder. Aşı ile
önlenebilen bir hastalıktır. Genellikle çocuk çağda geçirilir,
buluğ çağında ve erişkin yaşta erkeklerde kısırlığa sebep
olabilir. Hastalık damlacıklar ile havadan ya da direk temas
ile yayılır. Aile içinde ve çocuklar arasında kolayca yayılır
salgınlar yapar.
kabakulak kimlerde görülür?
Aşı nedeniyle görülme sıklığı çok azalmıştır ancak,
Aşısı yapılmamış insanlarda,
Aşıya ulaşma imkanının düşük olduğu bölgelerde,
1956 dan sonra doğmuş, kabakulak geçirmemiş ve 1yaşını
doldurduktan sonra aşı olmamış kişilerde,
10 – 19 yaş arasında,
Kış aylarında,
İmmün sistemi bozulmuş hastalarda ( aşı olsalar dahi )
kabakulak geçirme ihtimali yüksektir.
Kabakulak şikayetleri nelerdir?
Hastalığın kuluçka süresi 2-3 haftadır. Hastaların yarıdan
çoğunda hastalığa rağmen hiçbir şikayet ve bulgu olamaz. En
sık görülen şikayetler:
Tükürük bezlerinin iltihabı sonucu
Kulak önü ve yanak bölgesinde ağrılı şişlik,
Şişlikler kulağı arkaya doğru iter kaba bir
görüntü oluşur ( kabakulak )
Yemek sırasına ağrı,
Ateş,
Boğaz ağrısı,
Baş ağrısı,
Ense de sertlik – ağrı,
Bulantı, kusma,
Seste boğuklaşma dır.
Ayrıca dilaltı ve çene altındaki tükürük bezleri de şiş ve
ağrılı olabilir, erkeklerde testislerde şişme ve ağrı
olabilir, kızlarda over iltihaplanması, karın ağrısı ve
hassasiyetine neden olabilir.
Kabakulak teşhisi:
Kaba kulak klinik görünüm, şikayetler ve muayene bulguları ile
teşhis edilir, kesin teşhis kan testleri ile konur.
Kabakulak tedavisi:
Kabakulak hastalığının özel bir tedavisi yoktur. İstirahat ve
ağrı kesici ilaçlar verilir. Kabakulak tedavisinde antibiyotik
kullanılmaz. Hastalık 10- 12 günde iyileşir, hasta tüm bu süre
içinde bulaştırıcıdır. Şikayetleri azaltmak için
Şişlikler üzerine sıcak ve/veya soğuk kompres
yapılabilir,
Tuzlu su ile gargara boğaz ağrısını hafifletir,
İlaçlar ile ateş kontrol edilebilir, çocuklara aspirin
verilmez
Bol su verilir ( limon suyu, portakal vb, ekşi gıda ve
içecekler tükürük
salgısını arttırır ve ağrıyı
arttırır ),
Yumuşak dengeli beslenme önerilir.
Kabakulak tehlikeli bir hastalıkmı dır?
Birçok çocukta kabakulak komplikasyonsuz
büyüdükçe
komplikasyonlar
artar.
En
komplikasyonlar :
seyreder. Yaş
sık
görülen
Sağırlık ( kalıcı değildir),
Beyin, pankreas, kalp ve diğer organ tutulumları ve
iltihabı: ciddi olabilir,
Testis iltihabı: adolesan erkekler ve erişkin yaşta
çıkan kabakulak vakalarının % 20 sinde görülür,
kısırlığa neden olabilir.
Kabakulaktan korunma:
Kabakulak aşı ile önlenebilen bir hastalıktır. Aşı en önemli
korunma yoludur. Aşı canlı aşıdır ve immün sistemi bozuk
kişilere, hamilelere yapılmaz. Aşı genellikle kombine halde
kızamık ve kızamıkçık ile birlikte ( MMR) yapılır. Erişkin
çağda yapılabilir. Normal aşı şeması 2 dozdur. İlk doz 12- 15.
Aylarda, 2. Doz 4- 6 yaş arasında yapılır. Eğer aşılanmamış
iseniz yada kabakulak aşısını olduğunuzdan emin değilseniz
kabakulak hastası ile temas etmeyin, aşı imkanını doktorunuza
danışın.
Refernaslar:
1- American Academy of Family Physicians
http://www.aafp.org/
2- American Academy of Pediatrics
http://www.aap.org/
3- AboutKidsHealth
http://www.aboutkidshealth.ca/
4- Canadian Family Physician
http://www.cfpc.ca/cfp/
5- Braunwald E. Harrisons Principles of Internal Medicine.
15th ed. New York, NY: McGraw Hill; 2001.
6- Infertility in men. University of Maryland Medical Center
website.
Available
at:
http://www.umm.edu/patiented/articles/what_causes_of_male_infe
rtility_000067_4.htm. Updated October 2006. Accessed July 28,
2008.
7- Kassianos G. Vaccination for tomorrow: the need to improve
immunisation rates. J Fam Health Care. 2010;20(1):13-6.
8- Mumps. EBSCO DynaMed website. Available at:
http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php. Updated July 2008.
Accessed July 28, 2008
KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ
Kırım Kongo hastalığı 2002 yılından bu yana ülkemizde giderek
yayılan viral bir hastalıktır. Keneler aracılığıyla yayılan
hastalık tedaviye rağmen % 10 oranında ölümcül seyretmektedir.
Bilgilenmek hastalığa karşı en önemli silahtır.
KKK nedir?
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Bunyavirus ailesinden Nairoviruslar
ile meydana gelen keneler aracılığıyla bulaşan kanamalarla
karakterize viral bir hastalıktır. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi
zoonoz karakterli bir hastalık olup sporadik vakalar şeklinde
veya salgınlarla seyreder, vakaların çoğu asemptomatiktir.
Hastalık ilk olarak 1944 de Kırımda 1969 da Kongoda tespit
edildiğinden adı Kırım Kongo Kanamalı Ateşi olarak konmuştur.
Hastalık nerelerde bulunur ?
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi genellikle Doğu Avrupa, Sovtyetler
Birliği, Doğu Akdeniz , Orta Doğu, Kuzey Afrika, , Hindistan,
Orta Asya Kuzey Çin ülkelerinde bulunur. Ülkemizde özellikle
İç Anadolu, Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu
Anadoluda görülmektedir.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi virusu İxodid Hyalomma cinsi sert
kenelerle yayılır. Keneler virusun hem rezervuarı hemde
vektörüdür.
Virüs insanlar dışında doğada tavşan, dağ keçisi, kuşlar,
kemirgenler gibi hayvanları, ayrıca inek, koyun, keçi gibi
evcil hayvanları da infekte ederek çoğalır ve keneler yoluyla
yayılır. Hastalık kuşlarda çok hafif seyreder, çiflik
hayvanlarında da çok ölümcül seyirli değildir. Virüs insanlara
kene ısırması yada infekte hayvanların kan ve çıkartılarıyla
temas sonucu hematojen yolla bulaşır. Virus insandan insana
kan ve çıkartılarla temas sonucu bulaşabilir. Hastalık en çok
kırsal alanda yaşayanlarda, hayvancılıkla uğraşanlarda ve
mezbaha çalışanlarında görülmektedir.
Kırım-Kongo kanamalı ateşi belirtileri nelerdir?
Virüs, sığır, koyun, keçi, tavşan ve tilki gibi hayvanlardan
tespit edilmiştir. KKKA virusu kenelerin konakladığı
hayvanlara bulaşmasına rağmen hayvanlarda; bazen hafif ateş
çıkabilir, bunun dışında hastalık belirtisi görülmemektedir.
Buna karşılık hayvanlar hastalığın yayılmasında aracı rol
(portör) oynamaktadır.
Kırım-Kongo
kanamalı
ateşi
salgınlarını
etkileyen
doğa
şartları nelerdir?
Doğu Avrupa ve Asya’daki Kırım-Kongo hemorajik ateş
salgınlarının genellikle insanlar tarafından oluşturan
çevresel şartlara bağlı olarak geliştiği düşünülmektedir.
Kırım’daki ilk salgının, İkinci Dünya Savaşı yıllarında kene
ile enfekte olmuş bölgelerin tarıma açılması nedeniyle
oluştuğu sanılmaktadır. Daha sonra eski Sovyetler Birliği ve
Bulgaristan’ da olan salgınlarda ise ziraatçılık ve
hayvancılıktaki değişmelerin rol oynadığı belirtilmektedir.
Hastalık yaklaşık 1-3 günlük bir kuluçka döneminin ardında
aniden ortaya çıkan yüksek ateş, başağrısı, sırt ağrısı, kas
eklem ağrıları, bulantı kusma karın ağrısı gibi gribal
şikayetlerle başlar. Göz aklarında kızarıklık, kırmızı yüz,
kızarık boğaz, yumuşak damakta enantemler sık görülür. İlk
günlerdeki yüz ve göğüsteki peteşilerle konjoktivalarda
kızarıklık dikkat çeker. Ağır vakalarda hepatit ve sarılık,
huy değişiklikleri, duyusal algılarda bozukluklar olabilir.
Hastalığın dördüncü gününden itibaren yaygın ekimozlar,
şiddetli burun kanamaları, melena, hematemez, enjeksiyon
yerinden sürekli kanama ve sızıntılar gibi hemorajik diatezler
başlar. Hastalığın kanamalı dönemi 2 hafta kadar sürebilir.
Patogenezden yaygın karaciğer ve endotel hasarıyla ağır
trombositopeni sorumludur. Ağır vakalarda 5. Günden itibaren
hepatorenal ve pulmoner yetersizlikler görülür. Ölüm
genellikle 2. Haftada ve MSOF nedeniyledir.
Laboratuar tahlillerinde lökopeni, trombositopeni, ALT, AST de
artış, CK ve bilirubin artışı, ALT, GGT, LDH artişi görülür.
INR, PT ve aPTT de uzama vardır.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi vakalarında %9 ila %50 arasında
değişen mortalite oranları bildirilmiştir.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi nasıl teşhis edilir?
Şüpheli vakalarda ilk iki hafta içinde Nairovirus RNA PCR
pozitif bulunabilir. Nairovirus IgM 9. Günden sonra pozitif
olur. Hastalığa bağlı antikorlar ELİSA yöntemiyle tespit
edilebilir. Erken dönemde IgM antikorlarının artması yada IgG
antikorlarında 4 kat artış gösterilmesi tanı koydurur. Bu
testler spesifik testler olduklarından sadece belli kurumlar
tarafından yapılabilmektedir.
Kırım kongo kanamalı ateşinini tedavisi varmı?
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi de ana tedavi destek tedavisidir.
Metabolik ve hemodinamik parametreler yerinde tutulmaya
çalışılır. Hastalığın spesifik bir tedavisi bulunmamakla
birlikte, antiviral ilâçlardan ribavirinin, oral veya
parenteral olarak kullanılabileceği bildirilmektedir. Ayrıca
hastalığı geçirmiş kişilerden hazırlanan anti serumlar tedavi
ve koruma amacıyla kullanılmış fakat istatistiksel anlamlı
sonuçlar alınamamıştır.
KKK den korunma ve kontrol:
Tüm enfeksiyon hastalıklarında olduğu gibi KIRIM KONGO
KANAMALI ATEŞİ’NDE de korunma ve kontrol önlemlerinin alınması
çok önemli ve gereklidir.
Doğu Avrupa da üretilmiş fare beyninden elde edilen bir aşının
%70 koruma sağladığı bildirilmiştir fakat halihazırda dünya
sağlık örgütünün onayladığı bir aşı yoktur.
Hasta ve hastanın sekresyonları ile temas sırasında
mutlaka üniversel önlemler (eldiven, önlük, gözlük,
maske vb.) alınmalıdır. Genellikle hava yolu ile
bulaşmadan bahsedilmemektedir. Ancak, kan ve vücut
sıvıları ile temastan kaçınılmalıdır. Bu şekilde bir
temasın söz konusu olması halinde, temaslının en az 14
gün kadar ateş ve diğer belirtiler yönünden takip
edilmesi gerekmektedir.
Hayvan kanı, dokusu veya hayvana ait diğer vücut
sıvıları ile temas sırasında da gerekli korunma
önlemleri alınmalıdır.
Kene mücadelesi çok önemli olmakla birlikte oldukça zor
görülmektedir. Keneler yumurta dönemleri hariç diğer
biyolojik evrelerinde insanlara hücum ederek kan
emebilir. Hem mera keneleri hem de mesken keneleri
gelişmelerini sürdürebilmek ve nesillerini devam
ettirebilmek
için
konakçılarından
kan
emmek
zorundadırlar; genel olarak da konakçı spesifitesi
göstermezler. Coğrafik bölgelere ve türlere göre
değişmekle beraber, KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ’yı
bulaştıran Hyalomma soyuna ait keneler genel olarak
Nisan ve Ekim aylarında aktiftirler; bu dönemlerdeki
salgınların sebebi de budur. Bu nedenle öncelikle
konakçılar kenelerden uzak tutulmalı ve kenelerin kan
emmeleri engellenmelidir.
Mümkün olduğu kadar kenelerin bulunduğu alanlardan
kaçınılması gerekmektedir. Hayvan barınakları veya
kenelerin
yaşayabileceği
alanlarda
bulunulması
durumunda, vücut belirli aralıklarla kene yönünden
muayene edilmeli; vücuda yapışmamış olanlar dikkatlice
toplanıp öldürülmeli, yapışan keneler ise kesinlikle
ezilmeden ve kenenin ağız kısmı koparılmadan (bir pensle
sağa sola oynatarak, çivi çıkarır gibi) alınmalıdır.
Diğer önemli hususlardan birisi de piknik amaçlı olarak
su kenarları ve otlak şeklindeki yerlerde bulunanlar
döndüklerinde, mutlaka üzerlerini kene bakımından
kontrol etmeli ve kene varsa usulüne uygun olarak
vücuttan uzaklaştırmalıdır. Çalı, çırpı ve gür ot
bulunan yerlerden uzak durulmalı, bu gibi yerlere çıplak
ayakla veya kısa giysilerle girilmemelidir.
Ormanlarda çalışan işçilerin ve ava çıkanların lastik
çizme giymeleri veya pantolonlarının paçalarını çorap
içine almaları kenelerden koruyucu olabilmektedir.
Hayvan sahipleri hayvanlarını kenelere karşı uygun
akarisitlerle ilâçlamalı, hayvan barınakları kenelerin
yaşamasına imkân vermeyecek şekilde yapılmalı, çatlaklar
ve yarıklar tamir edilerek badana yapılmalıdır. Kene
bulunan hayvan barınakları uygun akarisitlerle usulüne
göre ilâçlanmalıdır.
Gerek
insanları
gerekse
hayvanları
kene
enfestasyonlarından korumak için repellent olarak
bilinen böcek kaçıranlar dikkatli bir şekilde
kullanılabilir. Repellentler sıvı, losyon, krem, katı
yağ veya aerosol şeklinde hazırlanan maddeler olup,
cilde
sürülerek
veya
elbiselere
emdirilerek
uygulanabilmektedir. Aynı maddeler hayvanların baş veya
bacaklarına da uygulanabilir; ayrıca, bu maddelerin
emdirildiği plâstik şeritler, hayvanların kulaklarına
veya boynuzlarına takılabilir. İçinde DEET içeren
akarisitler kullanılmalıdır
Download