Danışma Meclisi B : 1 örneğin tarımın devletleştirilmesi

advertisement
Danışma Meclisi
23 . 8 . 1982
B :1
örneğin tarımın devletleştirilmesi veyahutta herhangi
bir sektörün devletleştirilmesi için kullanmaktan çok
daha etkili başka araç yoktur, örneğin; tarımda der­
siniz ki, «Toprak reformu yapacağım; ama bu toprak
verdiğim kimseler filanca kooperatife üye olmazlarsa
onlara üretim araçları vermeyeceğim, onlara benzin
vermeyeceğim, onlara gübre vermeyeceğim; kooperati­
fe katılanınkini şöyle alacağım, katılmayanınkini böy­
le...» gibi,1 istediğiniz yönde politik bir araç olarak
kullanabilirsiniz. O nedenle biraz önce politik araç
olarak kullanma hususuna karşı geldim.
Diğer önemli bir nokta da; şöyle düşünürseniz,
benimle beraber konuya yaklaşırsanız göreceksiniz ki,
benden çok daha iyi bileceksiniz ki, kooperatifçili­
ğin başarı şansı, serbest rekabetin yaygınlık ve işlerliğiyle doğru orantılıdır. Yani, serbest rekabetin yay­
gın şekilde yürümediği ve özel teşebbüsün güçlü ol­
madığı ülkede kooperatifçilik olmaz. Olur; ama o b\
çim kooperatifçilik olur. Dolayısıyla, gerçekten de koo­
peratifçilik, serbest rekabetin aksayan yanlarını dü­
zeltici, özel teşebbüsün ekonomik amaçlara ağırlık ve
öncelik verici yönünü düzenleyen, sosyal ve ekono­
mik menfaatleri bağdaştırmasını ve yaygınlaştırma­
sını bilen bir müessese olarak kabul edildiğinde, öyle
sanıyorum ki daha etkili olacaktır.
İlgilerinize teşekkür ederim. (Alkışlar)
BAŞKAN — Teşekkür ederim Sayın Aşkın.
Önergeyle ilgili başka bir görüş yok.
Komisyonun görüşünü rica ediyorum. Birinci fık­
ra üzerinde Sayın Uzunoğlu'nun önergesiyle ilgili ola­
rak görüş rica ediyorum.
ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI ORHAN
ALDIKAÇTI — Sayın Başkan, değerli arkadaşlar;
Doğrusu, bu kooperatifçilik maddesini düzenler­
ken, bu tür problemlerle karşılaşacağımızı hiç um­
mamıştık.
ı
Biz burada bir müesseseyi düzenledik; bir şirket,
sosyete, kooperatif; üyelerinin ekonomik ihtiyaçları­
nı yahutta tüketimini mümkün olduğu kadar ucuza
maledip, onlara bunları sağlamak amacına yönelik
bir kuruluş. Elbette bu müessesenin bünyesi, kendi'
mantığı icabı bir kalite kontrol yapması lazım, ken­
disine pazarlama araması lazım ve üretimini artırma­
ya; eğer kendisi bizzat imal ediyorsa veyahut üreti­
mi artıran şirketlerle, kuruluşlarla temasa geçmesi la­
zım. Bu, artık onun faaliyetinin parçalarını, bünyesi­
nin faaliyetinin bir kısmını teşkil eder, belki de özünü
teşkil eder.
O:4
Bütün bunları şimdi biz Anayasaya koymaya kal­
karsak, tasavvur edebiliyor musunuz Anayasamız ne
hale gelecek? Kooperatif kurulur, pazarlamayla meş­
gul olur, üretimle meşgul olur, kalite kontrolla meş­
gul olur vs... Ben sanıyorum ki, bu şekilde bir Anaya­
sa maddesi düzenlemek biraz garip karşılanır hiç ol­
mazsa. Onun içindir ki biz, sadece müesseseyi kur­
makla, Devletin ona yardımcı olmasını sağlamakla ve
ayrıca bu faaliyetin de üretim ve asıl kuvvetin amacı
olan üyelerinin tüketimini mümkün olduğu kadar
kendilerine ucuz sağlamakla yükümlü olduğunu belirt­
mekle yetinmemiz gerekir. Daha fazlasına gidersek,
bunun içinden çıkamayız gibi geliyor bana. Ve sonra
da Anayasamızda böyle garip hükümler meydana ge­
lir ve bu sefer; yani başlangıçta şimdi değiniyorum
ona, bazı arkadaşlar bizi garip hükümler getirmekle
yetindiler; asıl garip hükümler bu şekilde meydana
çıkmaya başlar.
Saygılarımla arkadaşlarıma durumu arz ediyorum
ve müessesenin olduğu gibi, düzenlendiği gibi, yalın
kooperatif olarak bırakılmasını rica ediyorum; yoksa
fonksiyonlarını, faaliyetlerini müesseselerin kurmaya
kalkarsak, onların içine girmeye çalışırsak, işin için­
den çıkamayız gibi geliyor bana.
Çok teşekkür ederim efendim.
MAHMUT AKKILIÇ — Sayın Başkanım, öner­
geyle ilgili soru sormak istiyorum.
BAŞKAN — Buyurun efendim.
MAHMUT AKKILIÇ — Efendim, bu maddeleri
düzenlemekteki amacımız, ülkeye ve millete yararı ol­
sun diye; değil mi? Şimdi Sayın Başkandan soruyo­
rum : Bu maddeyi bu şekilde düzenlediklerine göre,
tabiî ki bu konudaki hukukları çok geniştir, inanıyo­
rum; peki Türkiye'deki kooperatifçiliğin başarılı ola­
mayış nedenleri nedir acaba? Bir. İkincisi; benim öner­
diğim, acaba «özendirici» kelimesini, (gerçekten uzun
olmasına ben de taraftar değilim) son iki kelimeden
önce katmak isterler mi, daha iyi olmaz mı?
BAŞKAN — Teşekkür ederim efendim.
Buyurun efendim.
ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI ORHAN
ALDIKAÇTI — Efendim, isterseniz sondan başla­
yayım, «Kooperatiflerin gelişmesini sağlayacak tedbir­
leri devlet alır.» diye söylüyor; özendirici. Maddemiz­
de bu var.
Diğer hususa gelince Sayın Mahmut Akkılıç; iti­
raf ederim ki kooperatifçilik hakkındaki bilgim 1945'
ten beri; o kadar. Ticaret Hukukunda okudum. On­
dan sonra bir de bu yıl gittim» İstanbul'da bir semi-
— 441 —
Download